7 Eylül 2011 Çarşamba

POLITIK - III. Dünya Savaşı Geldi Çattı

Amerika'nın Banu Avar'ı Alex Jones'un 17 Haziran tarihli bülteni.
Konuşmanın yorumunu siz yapın..
Ben doğrusu konuşmanın büyük bölümüne imzamı koyarım.
Konuşmacının Off-Shore bankalar diye bahsettiği, bizim küresel oligarklar diye nitelediklerimizdir.
Kimdir bunlar Rochefeller, Rothchilds, Taft, Knights, Warburg vb. bağlısı hanedanlar.
Özel merkez bankası ise Amerikan, İngiliz merkez bankalarıdır.
Ve bütün bu konuşmaların anahtar noktası ise bütün olup biten tepişmelerin ulusların, dinlerin, devletlerin tepişmesi değil,
bu hanedanların aralarındaki tepişmeler olduğudur.
Bize düşen ise en alt seviyeden tetikçiliktir.
Nerdeee NeoOsmanlı, nerde bölgesel güç kavramları..
Saygılar.


http://www.youtube.com/watch?v=KOKyciPC_ns


Ve uzun konuşmanın deşifresi...
...................

III. Dünya Savaşı Geldi Çattı

Dostların, uçurumun kıyısında duruyoruz.
Bütün Dünya III. Dünya Savaşı'na koşuyor,
her ölçekte ve tanımıyla bu böyle..

Avrupa ve ABD'ye hükmeden özel off-shore bankaları(çok uluslu şirket),
Orta Doğu ve Kuzey Afrikadaki ülkeleri istila
ve Pakistan'da bir savaş başlatmaya çalışıyorlar.

Bu, dünya ekonomisi çökerken
ve özel merkez bankaları karbon vergilerimizle  ödeyeceğimiz bir Özel Birleşik Dünya Bankası'nın açıkça ilan edildiği bir dönemde gerçekleşiyor.

Pentagon ve Texas Fort Hood'daki kaynaklarımızın bildirdiğine göre
ve diğer kaynaklarımızca da doğrulanmıştır ki,
Fort Hood ve diğer üslerdeki büyük zırhlı tümenler,
Eylül sonu, Ekim başı gibi Libya'ya gönderilmek üzere hazırlanmıştır.
Büyük ölçekli bir kara savaşı...

Bu arada, Obama çıkıyor ve diyor ki,
"Kongrenin yetkilendirmesine ihtiyacım yok ve Libya bir savaş değildir."

Şimdi de Sudan'a girmekle tehdit ediyor.

Suriye açıklarında savaş gemilerimiz var,
ve medyamız ve senatörler açıkça savaş çağrısı yapıyor.

Ruslar karşılık vermekle tehdit ediyor.

CIA, Yemen'de gerçekleştirdiği insansız hava taşıtı saldırlarını genişletti;
ve bizi müttefiki sanan Yemen hükümeti tepe taklak oldu.

Teşkilatın öndceki "sevgilisi" Hüstün Mubarek Mısır'ın 31 yıllık diktatörü,
ABD-İngiliz/Avrupa destekli bir askeri yapılanma tarafından alaşağı ediliyor,
insanlar kitlesel olarak tutuklanıyor...
Hiçbir protestoya müsamaha yok...

Bu şaşkınlık verici!...

El-Kaide güçelerini Libya'nın doğusunda konuşlandırıyor,
ve şimdi bu güçler ABD ve İngiliz özel güçleriyle birleştiriliyor.

Fakat hepsi bu kadar da değil...

Pakistan aylar önce ABD'ye dedi ki;
"Binlerce insansız hava taşıtıyla yapılan saldırılarınızı durdurun"...

Ülkemiz umursamıyor.
Bizi müttefiki sanan Pakistan'ın üzerine gidiyor.
Onu Çin ve Rusya'yla ittifaka doğru sürüklüyor.

ABD savaş gemileri Karadenize girdi...
Rusya bu bir kışkırtmadır diyor.
Çin ve Rusya bu daha büyük anlaşmazlıklara sebep olabilir diye uyarıyor.

Askari kaynaklarımızdan ve subaylardan aldığımız duyumları göre,
kendilerine batıda gerçekleşen finansal çöküşe siyasi bir sis perdesi olması için,
Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Orta Asya'da büyük bir savaş çıkartılacağı söylenmiştir.

Çünkü biliyorlar ki, bir savaşın ortasında olmazlarsa,
ekonomik kriz derinleştikçe Avrupa, İngiltere, ABD ve Kanada'daki kitleler hükümetler aleyhinde birleşecek.

Ayrıca, teşkilat, yönetime son bir tutunma çabası olarak,
Muammer Kaddafi tarafından gerçekleştirilecek sahte terör saldırıları,
provakasyon saldırıları, veya gerçek saldırılar
ve bunlar daha sonra burada, evimizdeki seçme özgürlüğümüzü kısıtlamak için
veya halkı sokaklara dökerek TSA(???) üzerinde baskı kurmak için kullanılabilir.

Din adamlarından, avukatlardan ve kamu görevlilerinden aldığımız duyumlara göre,
Amerikan vatandaşlarını gözetlemek üzere açık casus gruplarının oluşturulduğunu görüyoruz.

Zorbalık, artık tüm klasik biçimleriyle açığa çıkıyor.

Ve Çin ve Rusya'yı da kuşkusuz içine çekecek çok bölgeli büyük bir savaş şu anda çıkartılmaktadır.

İşte o yüzden Barak Obama'ya göreve başlar başlamaz barış ödülü verdiler.
Tüm bu savaışların başlatılacağını biliyorlardı, ancak bunların adı "barış" olmalıydı.

İşte Obama'nın küresel barışı...

İlk önce kendisini savaş karşıtı liberal olarak tanıttı.
Sekiz yıllık savaş oyunundan ve George W. Bush'un (Irak'daki) kitle imha silahları yalanından usanan tüm gezegen önünde,
Obama şimdi dünyanın dört bir yanında yeni çatışmalar çıkarıyor.
Fakat, bunları "insanlık" ve "barışı getirmek" olarak adlandırıyor.

Ve dünyaya diyor ki, dev mantar bulutları ve parçalarına ayrılan binalar savaş değil,. "İnsancıl özgürleştirmedir"!?

Ve de küresel şirketlerin kontrolündeki dinazor yandaş medya diyor ki,
"Anlamıyorsunu, bu yeni savaşlar aslında savaş değiller,
bunlar barış getirmek içien yapılan kinetik eylemlerdir."

Bize diyorlar ki,
"El-Kaide aslında iyi çocuklardır!..Libya'nın doğusunda Muammer Kaddafiye' karşı duruyorlar."

Bize diyorlar ki,
"Şehirleri bombalakam ve binlerce kişiyi öldürmek insancıldır."

Ve şimdi bize diyorlar ki,
"Yeni bir savaş...
Özür dilerim 'barış eylemi' de Suriye için başlatılacak."

Ve ABD savaş gemileri Suriye açıklarında hazır bekliyor.

Obama diyor ki,
"Sudan'da olanlar için kaygılıyız.
Ve belki de orada da askeri bir bombardımana ihtiyaç olabilir.."

Yemen yüzlerce Predatör tipi yüzlerce İHA'yla halı bombardıman yapılarak yerle bir ediliyor.

Ve medya diyor ki,
"Barış getiricimize bakın!...,
kralımıza bakın...;
bakın ona..,
yeni yüce generalimiz Obama'ya,
onun yetki için kongreye ihtiyacı yok, onun elinde Birleşmiş Milletler var..."

Baylar ve bayanlar, kaynaklarımıza göre geçen yıl, ve yine birkaç hafta önce Bildenber ve İsviçre'deki St.Marites'den başarıyla sızdırılan raporlardan anlaşılıyor ki,
olup bitenler sadece Kuzey Afrika, Orta Doğu, Orta ve Güney Asya'da çok bölgeli bir çatışma değil,
renkli devrimlerle istikrarsızlaştırılarak Çin ve Rusya'nın da içine çekileceği küresel istikrarsızlaştırma programının bir parçasıdır.

Ama küreselciledr bununla da kalmıyor.

Her ulus devleti yıkmalılar...
Her para birimini yok etmeliler...
Her ekonomiyi çökertmeliler ki,
böylece bütün dünya karbon vergilerinizle ödeyeceğiniz özel küresel bankacılık kartelinin,
George Saros kontrolündeki "kaostan doğan düzen" programının,
"Dünya Hükümeti" önünde boyun eğsin.
Bu gerçekleşiyor.

Bu arada, ilk olarak geçen yıl bildirdiğimiz bir haber artık doğrulandı;
Alkol, Tütün, Ateşli Silahlar ve Patlayıcılar Bürosu son iki yılda,
Meksika'ya sonradan tekrar ABD'ye sokulmaları niyetiyle binlerce yarı-otomatik silah gönderilmesine bilerek yardımcı olmuş,
bu silahlar Meksika'daki şiddet olaylarına dahil olmuştur,
ve böylece federal hükümet, bugün yaptığı gibi,
tüm yarı otomatik silahlar için ambargo koyabilecek,

Bu inanılmaz!...

Sahte terörün bir başka örneği...
Komplonun bir başka örneği...

Ve CNN ve Houston Chronical ve aklınıza hangisi gelirse,
Bunların hepsi de, Meksika'da geçtiğimiz iki yıl içerisinde 28 bin kişinin öldürüldüğünü bildirdiler.

Artık, ABD'nin Güney Batısı, adam kaçırma olaylarında en kötü olan Doğu Avrupa'dan bile çok daha tehlikelidir.

Meksika'nın her yanında ve Texas, Kaliforniya/Nevada sınırında çocuk cesetleriyle dolu toplu mezarlar bulundu.

Artık doğrulandı ki,
ABD'ce eğitilmiş, Los Zetas terör örgütü, Meksikalı sivillerle dolu, erke, kadın ve çocuklarla dolu otobüsleri durduruyor,
kadınlara tecavüz edip öldürüyor, yaşlıları öldürüyor, ve gençleri alıp vahşi dövüş oyunlarında gladyatörler gibi, ölümüne dövüştürüyor.

Bu bir tür travmayla zihin kontrolü yöntemi.
Daha sonra galip gelenlerig suikastçig olmak için eğiütiyolar.

Öyleyse artık lütfen anlayın, Texas/Mexiko sınırında her yıl Vietnam'dakinden daha fazla insan ölüyor.

Gerçek bir savaş sürüyor.

Tamamen çökmüş bir toplum, yıkılmış bir ülke, ABD'ye doğru yayılıyor.
Ve bunun farkında bile değiliz..
Medya bundan söz etmiyor bile.
Kendilerinin(uyuşturucu kartelinin) dev zırhlı araçları bile var..

Bu geçtiğimiz birkaç yıl içinde 376 milyar dolardan fazlasının bankalarda aklandığı,
megabankaların finanse ettiği gerçek bir savaş.

Latin Amerika uyuşturcusu Kuzey Amerika'nın güneyinden dağıtılırken, Meksika'daki rekabeti yok ederek bir uyuşturucui savaşını finanse ediyorlar.

Üçüncü Dünya Savaşı burada.

Tüm dünya krize doğru gidiyor.

Cumhuriyetimizin insanlarını baskı altına alan bir polis devleti gün yüzüne çıkıyor.
Washington'u geri almalıyız, eyaletlerimizi geri almalıyız.

Özel Off-Shore şirketler(çok uluslu anlamında) hükümetimizi ele geçirmiştir
ve özgür toplumumuzun külleri üzerinde kendi yeni Dünya Hükümetlerini kurmak için,
onu bir küresel istikrarsızlaştırma aracı olarak kullandıkarı gerçeğiyle yüzleşmeliyiz.

Savaş gerekçesiyle Bush'u reddeden siz tüm demokratlar ben de bir xxx olarak kesinlikle reddetmiştim.

Ancak hepiniz onun bir savaş karşıtı olduğunu sandınız.
Şimdi ciddi bir yol ayrınıda olduğumuzu anlamanın zamanı geldi.
Bush sadece sıradaki kukla için altyapı çalışmalarını yapıyordu.

Obama...
Obama!, Barış adamı...
Helakın, ölümün ve yıkımın adamı!

Dünyayı sarmak üzere olan bu savaş insanlık tarihini en yokedici savaşlarından biri olacaktır,
ve hatta termonükleer bir savaşa doğru da gidebilir.

Lütfen tanıdığınız herkesi uyarınız.
Üçüncü Dünya Savaşı geldi çattı!.

www.infowars.com

Çeviri: İbrahim Alper Sönmez.

--  -~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~ KIZILIRMAK KIYILARI  Kardaş, senin dediklerin yok, Halay çekilen toprak bu toprak değil. Çık hele Anadoluya, Kamyonlarla gel, kağnılarla gel gayrı, O kadar uzak değil. Çamı bitmiş, kavağı azalmış, Gamla örtülü bayırlar, çıplak değil. Yedi ay kıştan sonra, Yeşeren senin yaşamındır, Yaprak değil. Yersin, içersin sofrasından, üç yüz senedir, Kuvvetlisin ama kuvvet hak değil. Bakımsızlıklarla göçüp gitmiş bir cihan, Mevsimler soğumus, sular azalmış, Buğday, Selçuklulardan kalan başak değil. Parça parça yarılmış öküz ardında, Parmağı üç pare, tırnağı ak değil. Utanır elin ayağın, Korkarsın yakından görsen, Eli el değil, ayağı ayak değil. Gün doğar, tarla kuşları uçuşurlar, Ağır bir aydınlık, bildiğin şafak değil. Öyle dalmış ki yüzyıllar süren uykusuna, Uyandırmazsan, Uyanacak değil. Dertle, sefaletle yüklü, Siyah leşlerle kararmış, berrak değil. Çağlayan ne, Akan kim, Kızılırmak değil. Kardaş, görmüyorum ama hala duyabiliyorum, Geçmiş zamanlar gelecek zamanlardan parlak değil. Vakte şahadet edercesine yükselmiş, Akşam parıltısından, bütün zaferler üzerine, Dağlar dalgalanmakta, bayrak değil.  Fazıl Hüsnü DAĞLARCA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder