22 Mayıs 2013 Çarşamba

15-Fwd: "ÖNCE VATAN" Rejim Muhafızları geliyor.. TARAF

--------- Yönlendirilmiş ileti ----------
Kimden: Aydogan Kekevi <dog.kekevi@t-online.de>
Tarih: 22 Mayıs 2013 14:29
Konu: "ÖNCE VATAN" Rejim Muhafızları geliyor.. TARAF

Gözümüz ve de gözleri aydın olsun; sonunda geliyorlar veya ha geliyor, ha gelecek gibiler:
Eeehh artık vatana millete, Kuzey ve Güney Kıbrısa,  Kürdistan'a ve hatta Ermenistan'a ve de hepsinden önce hem de en yüksek düzeyde kapı komşumuz olmaya namzet İsrail'e, ABD'ye ve AB'ye hayırlı uğurlu olsun.
Haa tabii "Taraf"lı tarafsız;  yerlisiyle yabancısıyla bilcümle Liberallere de aynen öyle olsun..
Hayrını görsünler, tepe tepe kullansınlar, güle güle eski(t)sinler.
Ne diyordu Antepli; "Oğlumuz zaten güzeldi aha şindi bir de 'Antep Çibanı' çıkardı"
* * *
Biz de yarattıkları "Frankenstein" ancak kapıyı kırıp içeri girdikten sonra  farkına varır gibi olanlara da "oh olsun" dememek için şinçik sadece "yuh olsun" diyelim...
Aydoğan Kekevi 22.05.13
* * *
 
 

Rejim Muhafızları geliyor...

MELİS GÖNENÇ / TUĞBA TEKEREK - 22.05.2013

Rejim Muhafızları                                      geliyor  
Özel statülü resmî koruma ordusu polis bünyesinde yer alacak. Gerekirse silah kullanabilecek, stat, üniversite ve hassas noktalarda görev yapacak..

 

Statlara, üniversite ve yükseköğretim yurtlarına özel güvenlikçiler yerine "resmî koruma memurları" adı altında 10 bin kişi alınacağı yönündeki açıklama tepki yarattı. İHD İstanbul Şubesi Başkanı Öztürk Türkdoğan, bu uygulamayla üniversitelerin tamamen devlet görevlileri himayesinde bir güvenlik çemberine alınarak özgürlüklerinin kısıtlanacağını belirtirken, Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Tahsin Yeşildere, "Üniversitelerin güvenlik tedbirleriyle zapturapt altına alınacak kurumlar olarak görülmesi evrensel üniversite kriterlerine aykırıdır" dedi.

Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Tahsin Yeşildere "Üniversitelerin güvenlik tedbirleriyle zapturapt altına alınacak bir kurumlar olarak görülmesi evrensel üniversite kriterlerine aykırıdır" derken Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fuat Keyman, "Türkiye'de hukuk devleti tam olarak inşa edilmedikten, demokraside ileriye gidilmedikten, haklar ve özgürlükler tam anlamıyla oluşturulmadıkça güvenlik demokrasinin yerini alıyor" diye konuştu

Polis gibi olacaklar

Başbakan Erdoğan, ABD gezisi sırasında, "Üniversitelerden özel güvenlik çıkacak, polis görev yapacak" demişti. İçişleri Bakanı Muammer Güler ise önceki gün konuya yönelik ilk açıklamayı yaptı. Koruma memurlarının lise ya da iki yıllık meslek yüksekokulu mezunu olacaklarını belirten Güler, şu bilgileri verdi: "Koruma memurları bir anlamda özel statüdeki resmî koruma memurları gibi olacak. Silah kullanacaklar. Hepsi altı ay koruma eğitimi alacak. Stat, üniversite, yurt, hassas noktalar, büyükelçilik, polis karakollarında görev yapacaklar. Üniformaları polisten farklı, özlük hakları ise polise yakın olacak Üniversitelerde de güvenliğin devletçe sağlanacağı yönündeki anayasanın hükmü var. Bu görev iyi yapılmıyorsa bunu iyi yapacak hale getirecek olan devlettir." Uygulamayla ilgili tepkiler ise şöyle:

Prof. Dr. Fuat Keyman: Türkiye'nin şu an içerisinden geçtiği çözüm süreci, barışın inşası, demokrasiye doğru adım atılmasıyla paralel gitmeyen bir durum. Aynı zamanda güvenliğin ön plana çıkartılıp güvenlik temelli bir inşanın olduğunu gösteriyor. Türkiye'de hukuk devleti tam olarak inşa edilmedikten, demokraside ileriye gidilmedikten, haklar ve özgürlükler tam anlamıyla oluşmadıktan sonra güvenlik demokrasinin yerini alıyor diye düşünüyorum.

İHD İstanbul Şubesi Başkanı Öztürk Türkdoğan: Bununla üniversiteler tamamen devlet görevlileri himayesinde bir güvenlik çemberine alınacak. Bu öğrencinin özgür ortamını olumsuz etkileyecek. Kamu görevlisi statüsünde 10 bin koruma demek o alanın tamamen İçişleri Bakanlığı vasıtasıyla denetim altına alınması demektir ve bu öğrencinin hareket alanını kısıtlamaktır.

Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Tahsin Yeşildere: Askeri vesayetin olduğu ve askerin üniversiteye girdiği 80 darbesiyle beraber bu dönemde şiddeti durduramadıysalar, daha sistematik bir şekilde dış teşkilatını görevlendirmek bunu çözebilecek mi? Üniversite güvenlik zafiyeti olan bir kurum olarak gösterilmemeli. Bu üniversitede düşünce özgürlüğüne darbedir. Öğrencilerin özgür hareket alanlarını kısıtlamaktır ve bu da evrensel üniversite kriterlerine aykırıdır. Polisi üniversiteye sokarsanız akademik çevreyi daraltırsınız, akademik özgürlükleri yok edersiniz. Dünyanın bütün gelişmiş üniversitelerinde polisler gerektiği zaman rektörler tarafından davet edilirler. Üniversitede hiç bulunmazlar. Üniversitelerin güvenlik tedbirleriyle zapturapt altına alınacak kurumlar olarak görülmesi evrensel üniversite kriterlerine aykırıdır."

Polisin yokluğunu dolduracaklar

Koruma memurları bir anlamda özel statüdeki resmî koruma memurları gibi olacak. Silah taşıyabilecekler. Stat, üniversite, yurt, hassas noktalar, büyükelçilik, polis karakollarında görev yapacaklar. Bir tür "resmi-özel" statüde çalışacak memurların özlük hakları polise yakın olacak. Üniformaları polisten farklı olacak. Polis, kendi branşına göre hizmetini sürdürecek. Olaylara acil müdahale yetkileri bulunacak koruma memurları, delil toplayarak kolluk kuvveti gelene kadar gerekli müdahaleyi yapabilecek. Hepsi lise mezunu ve 28 yaşından küçük olacak. Dört ay teorik, iki ay uygulamalı olmak üzere altı ay eğitim alacak.

Koruma memurları, öğrenci fişlemelerini yasallaştıracak

KORUMA memurları konusunu İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi Öğretim Görevlisi Dr. Biriz Berksoy, Taraf'a değerlendirdi. TESEV tarafından yayımlanan "Türkiye'de Ordu, Polis ve İstihbarat Teşkilatları: Yakın Dönem Gelişmeler ve Reform İhtiyaçları" başlıklı raporu kaleme alan Berksoy, özel güvenliğin, bazı üniversitelerde fişleme gibi uygulamalar yaparak polisin uzantısı gibi çalıştığını, yeni düzenlemeyle bunun yasallaşacağını söylüyor. Berksoy'un değerlendirmeleri özetle şöyle: Bazı üniversitelerde özel güvenliğin öğrencilerin takip edilmesi, fişlenmesi, polise bilgi aktarımı gibi konularda polisin uzantısı gibi çalıştığını biliyoruz. Yeni düzenlemeyle bunun resmiyete dökülmesi söz konusu. Koruma memurluğu, Emniyet'in içinde oluşturulan bir statü, dolayısıyla polisin alt kültürünü ve pratiklerini de edinecekler. 2005'te polisin alt kültürüne ilişkin bir çalışma yapmıştım. Bu çalışmada her bir vatandaşın polisin gözünde aynı statüye sahip olmadığını gördüm. Bazı mahalleler kriminalize ediliyor, belli vatandaşlar olağan şüpheli olarak görülüyor. Aynı zamanda devletin bekasının çok hassas bir mevzu olarak polisin pratiklerine yansıması... Milliyetçilik muhafazakarlık vs. gibi daha başka birçok bileşen... Bu altkültür dönüştürülmesi gereken problematik bir altkültür. Hükümetin yeni bir güvenlik politikası var. Bu, riski önlemeye yönelik bir paradigma. Risk önlemek temel amaç olduğundan potansiyel suçlu olarak yaftalanan insanlar cezai alan içine çekilmeye çalışılıyor ve bu yolla bertaraf edilmeleri amaçlanıyor. Örneğin risk oluşturduğu düşünülen, Kürt hareketine yakın bir öğrenci. Fişlenerek onunla ilgili bir potansiyel suçluluk durumu oluşturuluyor. Dolayısıyla olmaması gereken bir durum, yeni düzenlemeyle yasal bir statüye kavuşturularak üniversitede devamı sağlanacak.


--
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Yeterli nedenlerin varsa her seyi basarabilirsin.

JIM ROHN
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de :
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com

Grup Sayfamız :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder