Allah evini koruyamamış, sahabeyi, onların eşlerini, namuslarını, mü'minleri koruyamamış, biz bunu anlıyoruz.
Yıl 683 peygamberin ölüm yılı 630.
Çok geçmemiş yani.
Ve her türlü cinayetin, suçun haram sayıldığı, kan dökmenin büyük günah sayıldığı Kabe bir Emevi halifesi tarafından mancınıklarla ateşler, taş gülleler atılarak yakılıp, yıkılıyor.
Bütün Mekke ahalisi katlediliyor.
Sahabenin kadınlarına tecavüz ediliyor.
Bir sürü tecavüz mahsulü çocuk doğuyor, bunlara Harre'nin çocukları deniyor.
Daha her şey yepyeni.
İslamın ilk yılları, yüzyıl geçmemiş.
O derece.
O derece büyük bir mezalim ki, Kerbela olayı bile bunun yanında küçük kalır.
Okuyun...
Demem o ki, İslamın sıkıntıları temellerinde, tohumunda var.
L2fSIJNoA0xfSNxA
Unutturulan Utanç Katliamı: "Harre Olayı"
17 Eylül, 2014
Tarih, zamanımıza ve geleceğe öğütler veren bilimdir. Tarihi olayları iyi anlamak ve gerekenleri yapmak toplumu kültürel yönden güçlü kılar. Burada önemli olan doğru bilgilere ulaşmaktır.
İnsanlık var olduğundan bu yana, herhangi bir gerekçeden dolayı toplumlar birbirini boğazlamaktadır. Haklı haksız, suçlu suçsuz, mazlum zalim her dönem olmuştur, olacaktır da…
Savaşların en önemli sebepleri zenginlik kaynaklarına sahip olma, bağımsızlık ve din olmuştur. En ilginç savaşlarda dini ihtilaflardan oluşmuş, milyonlarca insan katledilmiştir. Din adına yapılan savaşlar farklı iki din mensupları arasında olduğu gibi, aynı dinin mensupları devletler arasında da olmuştur. 17. yüzyılda Avrupa'da dini ihtilaflardan dolayı başlayan 30 yıl savaşlarında 10 milyon insan ölmüştür. İslam dünyasında sünni-şia çatışmalarını unutmak mümkün mü?
Unutmak mümkün değil fakat; unutturulmaya çalışılan ve öğretilmek istenmeyen dini olaylar da vardır! Üzeri örtülmeye çalışılan bir olay var ki, ne zaman hatırlasam hüzünlenir, keşke bende o dönem yaşasaydım da Peygamber Sancağı altında zalimlere karşı savaşarak şehit olsaydım diye düşünürüm.
"İslam tarihinin en acıklı olayı nedir?" diye bir soru yöneltilse, genellikle cevap "Kerbela Olayı" denir.
Evet, Kerbela'da Hz. Hüseyin ile birlikte 72 Müslüman, Yezid'in ordusu tarafından katledilmiştir. Bu olay çok önemlidir. Aklı başında hiç bir Müslüman bu olayı unutmaz. Şehitleri rahmetle, Yezid'i de bu olaydan dolayı lanetle anar.
Ancak bu olaydan daha önemli bir katliam daha var: "Harre Olayı"
680 yılında meydana gelen Kerbela olayından sonra Emevi halifesi Yezid, İslam dünyasını kendine biat ettirmiştir. Medine'de yaşayan, Peygamber Efendimizin hadislerini, sünnetlerini ve açıklamalarını not eden sahabiler ve sahabilerin öğrencileri tabiinler, Yezid'in hüküm sürdüğü Şam'da İslam'a aykırı yaşayışı ve halka yaptığı zulumden dolayı Yezid'in halifeliğini tanımadıklarını ilan etmişlerdir.
Yezid bu gelişme karşısında, Müslim bin Ukbe komutasında 12 bin kişilik bir orduyu Medine üzerine gönderir. Emevi ordusu içinde ittifak yaptığı Bizanslı askerlerde bulunmaktadır.
Sahabiler ve Medine halkı, şehri savunmak için hendekler kazarlar. Güçlü Emevi ordusu karşısında dayanamazlar ve mağlup olurlar. Emevi ordusunun komutanı Müslim bin Ukbe, Yezid'in talimatıyla, işgal ettikleri Medine'yi askerlerine üç gün boyunca yağmalanması için 'mübah' kılar. "Mübah kılınması" her türlü mal ve can, yağmacıların insafına bırakılması demektir.
80 civarında sahabi öldürülür, başları kesilir, Şam'a gönderilir. Genç kızlara ve kadınlara tecavüzler yapılır. Yaşlı, genç, çocuk demeden binlerce Müslüman katledilir. Genç kızlar cariye, genç erkekler köle olarak alınır. Evler ve iş yerleri yağmalanır. Evler ve mescidlerde bulunan önemli belgeler yakılır. Üçüncü günden sonra öldürmedikleri Medine halkını meydanlarda toplayarak "Yezid'in kulu ve kölesi" olarak halifeye itaat edeceklerine dair bağlılık sözü istenir. Bazı Müslümanlar önceki halifelere yaptıkları gibi "Allah'ın kitabı ve O'nun elçisinin sünneti üzere bağlı kalacağım" diye yemin edince bunlar da halkın gözleri önünde katledilir. Baskı ile "Yezid'in kulu ve kölesi" olduklarını kabul edenler bağışlanır. Tecavüze uğrayan kadınların doğurduğu çocuklara "harre çocukları" denmiştir.
Peygamberimizin Mescidinin bulunduğu topraklar kirletilmiş, Medine harap olmuştur. Yıl 683.
Yezid bununla yetinmeyip, Emevi ordusunu Mekke üzerine gönderir. Ordunun komutanı Müslim bin Ukbe yolda hastalanır ve geberir. Yerine "Haccac" komutanlığa getirilir. Bu Haccac, daha sonra yaptığı zulüm ve katliamlardan dolayı "zalim" olarak anılacaktır. (Zalim Haccac, valilik döneminde 200 bin kişinin ölümünden sorumlu olduğu söylenmektedir)
Mekke'yi kuşatan Emevi ordusu, aylarca mancınıkla şehre taş ve ateş atar. Atılan taşlarla Kabe yıkılır! Mekke halkı açlıkla kıvranır. Zalim Haccac, Müslümanları aşağılamak için Mekke'ye hayvan leşlerini mancınıkla attırır. Halk köpek leşlerini bile yer. Bulaşıcı hastalıklar yayılır. Mekke emiri Abdullah bin Zübeyr, bu şekilde yaşamaktansa vuruşarak ölmeyi tercih eder ve çıkan çatışmada şehid olur. Kafası kesilir, Şam'a gönderilir. Zalim Haccac, Mekke'de katlimalarına devam eder. Yıkılan Kabe'yi yaktırır!
Bu gelişmelerden sonra denilir ki; Yezid, Bedir'de öldürülen müşriklerin intikamının alındığına dair şiir okur.
Yezid bu katliamları bir zafer olarak görür. Eğlenmek için av partisi düzenler. Dağda bir geyiğin arkasından yalnız gider. Kamp yerine atı döndüğünde, Yezid'in ayağı üzengide takılı, yerlerde sürüklenerek vücudu paramparça olarak ölmüş halde gelir. Yıl 683.
"Şehitlere rahmetler, zalimlere lanetler olsun!"
YILMAZ KARAHAN
http://www.yenidenergenekon.com/804-unutturulan-utanc-katliami-harre-olayi/
a45UyF587661-161122134040 Oraj Poyraz At 0raj.p0yraz@neomailbox.net 0raj.p0yraz@neomailbox.net
2016/11/22 14:32 3 49 pembe@googlegroups.com
Imkansizlik, yalniz sersemlerin sozluklerinde bulunan bir kelimedir.
Napoleon
Kim bu Ravendi?
Ibn el- Ravendi etkileyici bir Tanritanimaz eserler kulliyatinin yani sira bircok eser kaleme alan Irakli ilahiyatci ve filozof. Dunya nin ebediyetini savunmus, ve Bilge bir Tanri kavramina, Kur an a, Peygamber Muhammed e, tum Peygamberlere, mucizelere, tapinanlara ve ibadet takintisina karsi cikmistir. 11. yuzyilda kendisinden o kadar nefret edilmisti ki kendisine ait el yazmalari bulmak zorlasmistir ve kitaplarindan parcalar yalnizca muhaliflerinin eserlerinde mevcuttur. Bilinen en unlu kitabi Kitab ez-Zumrud (Zumrud Kitabi) kendisi ile akil hocasi (Muhammed el-Varrak) arasinda yapilan tartisma biciminde yazilmistir. Tartismanin sonunda mucize ve peygamberlik karsiti goruslerin gecerliligi ispat edilmistir. Etkisi yuzyillar suren ve Farabi, Gazzali gibi bircok bilginin tartisma konusu yaptigi fikirleri soyle siralanabilir:
1. Tanri insanlara dogru ve yanlis uzerine yargida bulunabilecekleri akli bagisladi. Eger peygamberlerin iddialari insanin yargisini destekliyorsa, peygamberler gereksizdir (fazlaliktir). Eger onlarin iddialari aklin yargilarina aykiri ise, onlari dinlememeliyiz.
2. Insanlar gokyuzunu dikkatle gozleyerek gokbilimini gelistirdiler. Nasil gozleyeceklerini ogretecek peygamberlere ihtiyac duymadilar. Ne de lavtayi nasil yapacaklarini ogretecek peygamberlere ihtiyac duydular. Insanlarin vahiy olmadan koyunun bagirsaginin kurutulup bir tahta parcasina gerildiginde, bunun hos sesler cikarabildigini ogrenemeyeceklerini varsaymak abestir. Butun bu yetenekler dogustan gelen insan akliyla, calismayla, gozlemle ve deneme-yanilma yoluyla kazanilmistir.
3. Peygamber Muhammed olaganustu bir soz ustasi oldugu icin ya da diger Araplar Muhammed le savasmak adina siir yazmak icin cok mesgul olduklarindan ya da Araplar egitimsiz insanlar olduklarindan Kuran Araplarin diger kitaplarindan daha guzel olabilir. Kuran her hal ve karda o kadar da etkileyici degildir cunku celiskili ve abes seylerden soz etmektedir ve ozellikle de gayrimuslimler icin etkileyici degildir.
5. Musa ve Isa, elbette, Muhammed in gelecegini onceden bildirmislerdi (gelecegine dair ondeyide bulunmuslardi) - herhangi bir astrolog (medyum) ondeyide bulunabilir. Ayni sekilde, Muhammed in bazi olaylari onceden bildirmesi, onun peygamber oldugunu ispatlamaz: Basarili bir tahminde bulunmus olabilir, fakat bu onun gelecege dair gercek bir bilgisi oldugu anlamina gelmez. Dahasi gecmiste olmus olaylari nakletmesi de onun peygamberligini ispatlamaz (cunku Incil de gecenler olaylar hakkinda okumus olabilir) ve eger okur-yazar degilse, pekala Incil ona okunmus da olabilir.
6. Meleklerin Muhammed in yardimina kostuguna dair aktarilanlar mantikli degildir, cunku bu aktarilanlar peygamberin dusmanlarindan sadece 70 tanesini oldurebilen Bedir meleklerinin gucsuzlugunu gosterir. Ve eger melekler Bedir de Muhammed e yardim etmek istediyseler, Uhud da yardimlarina cok ihtiyac varken neredeydiler?
7. (Cesitli dinlerin Peygamberleri) aldatilmamistir ya da yaniltilmamistir; onlar etkin bir bicimde kandirmaktadirlar, hilelerle ve el cabuklugu ile dinleyenlerini aldatmislardir. Ayni zamanda garip ve az bilinen dogal olaylari takipcilerini kandirmak icin kullanmislardir - miknatislar gibi ama daha az unlu olanlarini.
8. Kullarini hasta eden bir Tanri kullarina bilgece davranan biri gibi ya da onlari gozeten biri olarak ya da onlari esirgeyen, bagislayan biri gibi gorulemez. Kullarina fakirligi ve sefilligi reva goren biri icin de aynisi gecerlidir. Ayni zamanda kendisine karsi itaat etmeyecegini bildigi birisinden itaat etmesini beklemek de bilgece degildir. Ve sadakatsiz olani ve itaat etmeyeni sonsuz atesle cezalandiran birisi bir aptaldir.
9. (Bir muhalifi olan el-Hayyat in Ibn el-Ravendi nin mucizeler ve Kur an uzerine yorumlari uzerine soyledikleri):
Kitap el- Zumrud adiyla bilinen kitapta, O (el- Ravendi) Peygamberlerin mucizelerinden, onlarin selametinden (Ibrahim in, Musa nin, Isa nin ve Muhammed in mucizeleri gibi, Allah onlara rahmet eylesin!) bahsetmistir. Bu mucizelerin gercekligini reddetmis; ve bunlarin hilebaz numaralar oldugunu, bunlari yapan insanlarin sihirbaz ve yalanci oldugunu; Kur an in Bilge olmayan bir varligin nutku oldugunu; ve Kur an in hatalar, celiskiler ve sacmaliklar icerdigini iddia etmistir. Bunlari Ozel olarak Muhammedilere (Muhammed in cemaati anlaminda) karsi baslikli bolumde ele almistir, Tanri onu kutsasin!
10. (Bir muhalifi olan el- Mueyyed in Ibn el- Ravendi nin Peygamberlerlik uzerine yorumlarina dair soyledikleri):
Ibn El Ravendi nin kaleme aldigi bir risale ile karsilastik. Buna Zumrut adini vermis ve Berahime ye adamistir. Risale Peygamberligin varliginin reddine dairdir. Bu risalede o (Ibn el- Ravendi) Peygamberligin varligini savunanlarca gelistirilmis argumanlari ve Peygamberligin varligini reddedenlerinkileri siralamistir.
Din gercek sefaletin ifadesi, gercek sefalete karsi protesto, ezilen yaratiklarin ic gecirmesi, kalpsiz bir dunyanin duygusu, ruhsuz kosullarin ruhu...
Insanlarin afyonudur.
Karl Marx
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo | LiteCoin URL: LTtsCJ2mLUXLLs8v5US8w5zQeq66eakPtU |
NameCoin URL : N7wbJyxqoueznDHu9tnu56y1V7B9P1Phs4
FeatherCoin URL : 6rHGzeMefFvzqmBM5VNqmUziCxtga4wpDs
TerraCoin URL : 1GQFs8GpaTXxoeTAsGmo56WNfYSZRy2mBD
PeerCoin URL : PMeBpz6X9RRLQxdFs5Jws5JwFec3Mzen8q6Twg
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder