SIFIR GENERAL
Başlık, bir kitabın adıdır.
Geçtiğimiz yıl yayımlanan ve Sinan ONUŞ'a ait bir kitap.
Kitap 27 Mayıs ihtilalini anlatmaktadır.
İhtilali yapanların bir kısmı, TSK 'daki bütün generalleri emekliye ayırarak SIFIR GENERAL sonucuna ulaşmak istemişlerdir.
Karşı görüştekilerin direnişi ile generalleri sıfırlayamamışlar ancak 235'ini ayırmışlardır.
Bunlara 5 bin de subay ilave edilmiştir.
27 Mayıs; devrim yasalarının uygulanması, demokratikleşme ve sosyalleşme amaçlıdır.
Amaca ulaşmak için engel olarak görülen, siyasi iktidara veya onun ideolojisine yakın olan generalleri temizlemek bir aşama olarak düşünülmüştür.
Yapılan ne kadar doğrudur, ya da işlem ne kadar doğru yapılmıştır?
Şüphesiz yanlışlar olmuştur.
Kurunun yanında yaşlar da yanmıştır.
Yapılanlardan tatmin olmayanlar, iki yıl sonra iki darbe girişiminde daha bulunmuş ancak başarısız olmuşlardır.
2007 Temmuzundan itibaren AKP'nin başlattığı TSK'ya yönelik operasyonlar da SİVİL DARBE görünümü vermektedir.
Aşama aşama geliştirilen bir tutuklama süreci ile, DARBE YAPACAKLARDI/ YAPARLAR gerekçesinin arkasına gizlenerek, siyasi ve ideolojik yapılanmalarına engel olarak gördükleri TSK'yı etkisiz hale getirmek için her yol-yöntem denenmekte, uygulanmaktadır.
Birkaç emekli subay ve bir general ile başlatılan tutuklamalar önce üst rütbeli emekli generallere, sonra muvazzaf generallere, son aşamada da üst rütbedeki generallere kadar ulaşmıştır.
Adımlar atılırken gelecek tepkiler hesap edilmiş, önlemler alınmıştır.
DOLMABAHÇE görüşmesi anahtardır.
Orada yapılan pazarlık ile kilit açılmış, TSK, bireysel hatanın diyeti olarak siyasi iktidara yem edilmiştir.
Bu aşamda yenen darbenin sersemletici etkisi (KROKİ DURUMU ) toparlanmayı engellemiştir.
Daha sonraki aşamalarda da, HUKUKA SAYGI ile birlikte, hukuk içerisinde mücadelede yetersizlik ve GELECEKTE ZOR DURUMDA KALMA ENDİŞESİ tepkisizliğin sürmesine neden olmuştur.
Tepkiden kastım elbette ki yasa dışı eylem ve söylem değildir. Yasalar çerçevesinde yapılması gereken, kurumun güven ve huzur içinde görevini yerine getirmesini sağlayacak ortamın sağlanması amaçlı işlemlerdir.
Seçim arefesinde Kuvvet Komutanı düzeyine ulaşan tutuklamalar, seçimden hemen sonra hızlanarak devam ettirilmektedir.
Balkon helalleşmesinin ve kardeşliğinin TSK'yı kapsamadığı çok açıktır.
TSK mensuplarının da böyle bir beklentiye girdiklerini sanmıyorum.
Bu hafta yedi general -amiral için de yakalama kararı çıkartılması ile temizlik (iktidar açısından) operasyonunun sürati artırılmıştır.
TSK'daki general-amiral sayısı her gün azalmaktadır.
Bu hızla devam edilirse toplu ayırmaya gerek kalmadan SIFIR GENERAL' e ulaşmaları olasıdır.
Mümtaz'er TÜRKÖNE adlı gazetecinin önerdiği gibi, bundan sonra, kalanları toptan ayırmak da başka bir seçenektir.
Her oluşuma sessiz kalan TSK'nın buna da sessiz kalıp kalmayacağı AKP'ce değerlendirilir mutlaka.
Mehteran örneği ile bunun da çaresi bulunur sonunda.
TSK hukuka saygılı, her darbeye dayanıklı,
Vatandaş sessiz,
STÖ'leri var mı yok mu belirsiz,
Muhalefet partileri dağınık ve kendi derdine düşmüş,
MİT , Emniyet siyasi iktidara göre kurumlaşmış,
Savcılar avcılaşmış,
Yargıçlar bağımsızlıktan uzaklaşmış,
İktidar kin tohumlarını saçmış...
Durum ve ortam bu.
SIFIR GENERAL yolunda engel kalmış mıdır?
Ne dersiniz?
Gerçekleşmesi olası mı değil mi?
Gerçekleştiğini varsayalım.
AKP arzuladığı gibi, MİT ve EMNİYET'e benzer bir yapıyı TSK'da gerçekleştirebilir mi?
Bana göre son derece zor, hatta olanaksız.
Nedeni ise Askeri Okullar ve özellikle de HARBİYE ( Üç kuvvet için de)'dir.
Lise yıllarında temeli atılan, Harbiye'de pekiştirilen ATATÜRKÇÜ zihniyeti yıkmak daha çoook yıllar ve yollar alır.
SIFIR GENERAL yolunda yapılanlar bu sebepten boşunadır, boştur.
İlgililere duyurulur.
Naci BEŞTEPE
--
-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~
SEVGİYLE..
Sevgiyle yoğrulmamışsa yüreğin
Tekkede , manastırda eremezsin
Bir kez gerçekten sevdin mi dünyada
Cennetin cehennemin üstündesin
Bir sır daha var , çözdüklerimden başka
Bir ışık daha var , bu ışıklardan başka
Hiç bir yaptığınla yetinme , geç öteye !
Bir şey daha var , bütün yaptıklarından başka
ÖMER HAYYAM
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder