27 Temmuz 2011 Çarşamba

POLITIK - TERÖR NEDEN ARTTI? NEDEN ARTMASIN Kİ?

Benim oğlum bina okur döner döner bir daha okur.

Ya arkadaşlar ben aşağıda yazdığım filmi1987 de Eruh'a atandığımda seyretmeye başladım.

Önce film devam ediyormuş gibi geliyordu.

Devre aralarında ara verilince birinci yarıyı unutup ikinci yarıyı seyrettiğimi zannediyordum.

Çünkü filmi beraber seyrettiğim seyircilerin çoğu aynı görüşteydi.

Sonra farkettim ki kısa metrajlı bir film peşpeşe oynatılıyordu.

Birinci yarıyı hatırlayanların bir kısmı  salondan çıkıyordu, hatırladığı  halde çıkmayıp durumu anlamayanlara anlatmakta ısrar edenleri de salon görevlileri çıkarıyordu.

Beni de salon kapısına kadar itelediler ama hala görevlilere direniyorum.

TERÖR NEDEN ARTTI? NEDEN ARTMASIN Kİ?

Son günlerde gündeme oturan konu artan terör saldırıları.

Bilen bilmeyen, anlayan anlamayan herkes terör uzmanı kesildi.

Televizyonda tartışanlar ile gazete köşelerinde yazan ülkesindeki yabancılar  otuz yıldır devam eden bu belayı hiç yaşamamışlar, hiç duymamışlar  ancak son olaylarla işin farkına varmış gibi boş boş bakıyor ve bozuk plak gibi yıllar önce söylenenleri tekrara çalışıyor.

Onları izlerken "ben de bu tartışanlarla aynı ülkede mi yaşıyorum" diye kendime sormadan yapamıyorum.

Yalnız bunu sormuyorum tabi.

Şimdi,  yıllardır karar vericilere teklif etmemize rağmen karar veremedikleri için yılan hikayesine dönen konularla ilgi soruları bu yazıyı okuyan herkesle paylaşmak istiyorum

Bu ülkenin terörle mücadelede "STRATEJİK kararı oldu mu?

Hayır!

Her gelen temcit pilavı gibi İspanya ve  İngiltere örneği hakkında rapor hazırlattı.

Ne var ki ülkemizin hiçbir özelliğinin anılan ülkelere benzemediği gerçeğini kimse kabul etmedi.

Halbuki biraz düşünen bilir ki o ülkelere; Coğrafyamız benzemez, İnsanımız benzemez, Huyumuz benzemez, Psikolojimiz benzemez, Kıyafetimiz benzemez, Mutfağımız benzemez.

Binalarımız benzemez, Silahımız benzemez, Hayvanımız bile benzemez.

Bu kadar benzemezin bir arada olduğu ülkelerin terör konusundaki çözümleri benzeyebilir mi?

Bu kadar aymaz olmak için Türk olmamak ve Türkiye'de yaşamamak gerekir.

Bu bir.

Terörle mücadelenin bir parçası olan teröristle mücadele kime ihale edildi?

Türk Silahlı Kuvvetlerine..

Peki esas görev onun mu?

Hayır.

Asıl sorumlu bu ülkenin İçişleri bakanlığı ve ona bağlı olan polis ve jandarma yani kolluk kuvvetleridir.

Bir de ihtiyaç halinde özel birlikler.

Bu esas tam anlamıyla uygulandı mı?

Hayır !

Bu iki.

Yanlış olmasına rağmen "Teröristle mücadeleye memur edilen"  silahlı kuvvetler kendi alanında başarılı oldu mu?

Evet!

Uluslar arası kabul edilen değerlere göre düzenli bir ordunun başaracağından çok daha fazlasını yapmıştır.

Bu gün yaklaşık 35 000 teroristin etkisiz hale getirildiğinden, buna karşılık 5000 civarında şehitten bahsediliyorsa, görevi olmamasına rağmen sosyal yaşamla ilgili faaliyetlere katılması ve en ücra mezrada bile  devlet denince ilk akla ve yardıma gelen olması bu başarının göstergesidir.

Bu üç.

Bu çatışmalar sürerken iktidarı elinde bulunduranlar kurumlarının görevleri gereği "TERÖRLE MÜCADELE" anlamında ne yaptı?

Örneğin; Kaç km demiryolu döşenerek, kaç km asfalt yol ulaşılmaz yerler ulaşılır hale getirildi?

Üretime yönelik kaç işletme kurularak işsizliğin kol gezdiği yerlerdeki insanlara iş alanı açıldı?

Siirt'in fıstığı, Maden'in bakırı, Şırnak'ın kömürü, Hakkari'nin balı,Kars'ın hayvancılığı marka yapılıp ulusal ve uluslar arası pazarlara sunuldu da bizim mi haberimiz yok?

Batman ve Tunceli turizme açıldı da turistlerin mi haberi yok?

Ziraat fakültesi mezunlarının işsiz dolaştığı ülkemizde tarım reformu yapmak için her köye bir ziraat danışmanı görevlendirildi de köylüler mi istemedi?

Her il ve ilçeye hastane yapıldı da hasta mı bulamıyorlar?

Bugünün anneleri dünden eğitildi de hafıza kaybına mı uğradılar?

Toprak reformu yapıldığı için mi Bismil'in Sinan köylüleri hala ayaklanıp toprak istiyorlar?

Meclise toprak ağaları ile aşiret reisleri dışında halk adamı aday  gösterdiler de halk mı seçmedi?

Harran'a Oxford kuruldu da İbrahim Tatlıses'in haberi mi olmadı?

Sınırdaki yerleşim birimlerinde "sınır ticareti" rejimi uyguladı da vatandaş mı istemedi?

Neden terör diye üniversitelere alanda çalışmalar yaptırılıp sosyolojik, psikolojik ve ekonomik içerikli kitaplar yazıldı da satışa mı çıkarılmadı?!

936 yılında başbakan olan İsmet İNÖNÜ'nün o kısıtlı şartlarda bizzat gezerek bölge hakkında hazırlayıp Atatürk'e sunduğu rapor gibi ayakları yere basan raporlar hazırlandı da başbakanların gezdiğini biz mi duymadık?

Bunların hangisi yapıldı?

Bu da dört.

Bunlar yapılmadan terörün neden devam ettiğini sorgulamaya çalışmak güya çözüm aramak, açılıp saçılmak milleti saf yerine koymak demektir.

Kendimiz kandırmayalım.

Bu ülkenin tarihinin, yaşadığı bölgenin, halk yapısının özel olduğu gibi sorunun da özel olduğunu kabul edecek ve çözümünü de kendimize özel geliştireceğiz.

Eğitim sorunu için yıllarca yabancı danışmanlarla çalıştık.

Başka ülkelerin eğitim sistemlerini bünyeye uydurmaya çalıştık.

Ne oldu?

Eğitimi bugün bile içinden çıkılamaz hale getirdik.

(Dünyada hala örnek kabul edilen ve ülkemize özgü eğitim sistemi olan "Köy Enstitüleri" uygulaması hariç.)

Terörle mücadelede de içinden çıkılamaz yere doğru gidiyoruz.

Karar vericilere sesleniyorum.

Bırakın süslü lafları.

Bırakın sen-ben yarışını.

Bırakın han hamam yaptırmayı.

Bırakın Silahlı Kuvvetlerle uğraşmayı.
Bırakın bu ülkenin temelleriyle uğraşmayı.
Kısaca bırakın başka ülkelere uşaklığı.

Ayaklarınız yere değsin.

Bu ülkede 30 yıldır bu kavgayı her hücresiyle yaşamış her kesimden akil adam var.

Çok mu zor  bağımsız bir ülke gibi davranıp  bulmak?

Hayır!

Yüzlerce defa hayır!!!

Eğer ben 1987 yılından beri bu kavganın her aşamasını yaşayan ve sebeplerini sorgulayan şahidi isem bir kez daha yüksek sele haykırıyorum; HAYIR!

İnanıyorum ki "biz" bu sorunu çözeriz.

Yeter ki ikiyüzlülüğü, hainliği bir yana bırakıp samimiyetle;Ya bir yol bulmaya,Ya bir yol yapmaya, Ya da yoldan çekilmeye yürekten kararlı olalım..

Yazım tarihi : 4 Temmuz 2010Devrim gazetesinde yayım tarihi : 7 Temmuz 2010Not: Geçen yıl yazdığım bu yazıyı tekrar yazıyorum.

Saygılarımla

Atıf MUTLU
Emekli Jandarma Yarbay

--  -~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~ Possunt quia posse videntur Yapabilirler, çünkü yapabileceklerini düşünüyorlar.  Latin Atasözü

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder