6 Nisan 2021 Salı

Amiraller zülmü ile bağlantılı haberler...

  1. AMİRALLER OPERASYONU... AMİRAL CEM GÜRDENİZ GÖZALTINDA
  2. KURMAY ALBAY MUSTAFA ÖNSEL'DEN AMİRALLERİN GÖZALTISINA TEPKİ: "BUYRUN BENİ DE ALIN! HODRİ MEYDAN!"
  3. EMEKLİ ORAMİRAL NUSRET GÜNER: ASKER KARŞITLIĞI HORTLADI!
  4. 98 ESKİ VEKİLDEN MONTRÖ AÇIKLAMASI
  5. GÖZALTINA ALINAN AMİRALLER ANKARA'YA GÖTÜRÜLÜYOR
  6. FETÖ'NÜN KAPATILAN YAYIN ORGANI ZAMAN GAZETESİ'NİN ESKİ YAZARI MUSTAFA ARMAĞAN MONTRÖ'NÜN FESİH SÜRECİ BAŞLAYACAK DEDİ. BU DA TEK KİŞİLİK BİLDİRİ
  7. MONTRÖ BİLDİRİSİ GÖZALTILARINA TEPKİLER: "VATANSEVERLER BOYUN EĞMEYECEK!"
  8. MURAT MURATOĞLU'NDA AMİRAL BİLDİRİSİ YORUMU: ÜLKEDE DEMOKRASİ FALAN VAR SANIYORLAR GALİBA…
  9. EMEKLİ TUĞAMİRAL TÜRKER ERTÜRK İÇİN 'KAFASINA SIKARIZ' TEHDİDİ!
  10. TERKOĞLU'NDAN 'SARIKLI AMİRAL' YAZISI: HULUSİ'YE OMUZ VERECEK SARIKLI
  11. EMEKLİ AMİRALLER GÖZALTINA ALINDI ABD BÜYÜKELÇİLİĞİ'NİN PAYLAŞIMI DİKKAT ÇEKTİ!
  12. ENGİNYURT: "HİLAFET GERİ GELSİN' DERKEN ATATÜRK KALDIRIRKEN BU DARBE OLMUYOR DEĞİL Mİ?
  13. GÖZALTINA ALINAN ALİ SADİ ÜNSAL BALYOZ KUMPASINDA KANSERE YAKALANDI TEDAVİSİ SÜRÜYORDU!
  14. HUKUKÇULARDAN İKTİDARA BİLDİRİ TEPKİSİ
  15. HULUSİ AKAR'A SARIKLI TUĞAMİRAL SORUSU
  16. BABACAN: ACI HAFIZA DEPREŞMEMELİ
  17. AMİRALLERE GÖZALTILARA TEPKİ... 'BU BİR AMERİKAN OPERASYONU'
  18. NEJAT ESLEN : EMEKLİ AMİRALLER MONTRÖ'YÜ KORUMA ALTINA ALDILAR
  19. HÜSEYİN VODİNALI : YUNANİSTAN GÜNE SEVİNÇLE UYANDI
  20. MONTRÖ BOĞAZLAR SÖZLEŞMESİ NEDİR İPTAL EDİLEBİLİR Mİ? NEDEN YENİDEN GÜNDEME GELDİ?
  21. MONTRÖ'DEN ÇIKMAK MÜMKÜN MÜ ÇIKILIRSA NE OLUR?
  22. BİLDİRİYE İMZA ATAN EMEKLİ AMİRALLERİN LOJMAN VE KORUMA HAKLARI İPTAL EDİLDİ
  23. "AMİRALLERİN RÜTBESİ SÖKÜLMELİ" DİYEN BAHÇELİ 313 GENERALE "İKTİDARI UYARIN" DİYE MEKTUP YAZMIŞ!
  24. İYİ PARTİ'DE 'AMİRAL BİLDİRİSİ' ÇATLAĞI BÜYÜYOR: 'ZEVZEKLİK' AÇIKLAMASI SONRASI İSTİFA!
  25. BAHÇELİ 313 GENERALE 'İKTİDARI UYARIN' MEKTUBU YAZMIŞ
  26. BAHÇELİ'DEN 'MONTRÖ' İMZACISINA İHRAÇ TALİMATI
  27. GÖZALTINA ALINAN AMİRALLER FETÖ'NÜN ERGENEKON-BALYOZ KUMPASLARINDA HAPİS YATTI HEDEF OLDU!
  28. EMEKLİ AMİRALLERİN BİLDİRİSİNE SOL NE DEDİ
  29. CEMAATLER İLE YANDAŞ VAKIFLARDAN ORTAK 'AMİRAL BİLDİRİSİ' AÇIKLAMASI: HODRİ MEYDAN!
  30. EMEKLİ AMİRALLERİ HEDEF ALAN ADALET BAKANI'NA O GÖRÜNTÜLER HATIRLATILDI
  31. CANLI - CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN KONUŞUYOR: GERÇEKLEŞTİRİLEN BU EYLEM KESİNLİKLE ART NİYETLİ BİR GİRİŞİMDİR
  32. EMEKLİ AMİRALLER GÖZALTINA ALINDI YUNAN MEDYASI BAYRAM ETTİ!

Bu salaklardan bazıları Montrö'den çıkmak mümkün diyor.
HAyır, biz çıkılamaz, çıkamazsınız demedik.
Çıkmayın.
Denemeyin.
Türk halkının ve devletinin yüce menfaatlerine zarar verirsiniz dedik.

Yine biriler Montröden çıkış süreci başlamıştır demiş.
Şimdi tükürdüğünü yalasın.
Devletin tepesindeki Yüce, Ultra Megaloman bugün Montöye sadık kalacağız dedi.

Ve amiraller kendilerini yaktılar.
Ama Montröyö kurtardılar.
Bizi de kurtardılar.

Geride CANAL ISTANBUL isimli Amerikan projesi kaldı.
Şimdi bir 100 kişi daha bulmak lazım.

Onun da durumu aynı.
CANAL ISTANBUL'u yapamazsınız demiyoruz.
Yapabilirsiniz.
Yapmayın diyoruz.
Halkın, devletin, milletin parasını çarçur etmeyin diyoruz.
Devletin, milletin yüce menfaatlerine zarar verirsiniz diyoruz.

Ve Yunan sevinmiş.
Onu sevindirenler utansın.
Yunanı sevindirenlerin peşinde gezen Osmanlı Çocukları utansın.

Meral ise AK - ŞENER olmuş.
Ayıplıyorum.
Benim partim, benim liderim değil.
Onun utancını da İyi Partiye gönül bağlamış olanlara bırakıyorum.
Meral AK-ŞENER ZEVZEKLİK yapmış.

Ce-Ha-Pe'yi  de ayıplıyorum.
Korkak, ürkek, gölgelere saklanmış halinden utanç duyuyorum.

Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  

================================

AMİRALLER OPERASYONU... AMİRAL CEM GÜRDENİZ GÖZALTINDA

Son dakika... 104 Amiralin "Montrö bildirisi"nin ardından bu sabah Amirallerin evine operasyon yapıldı. Mavi Vatan kavramının isim babası emekli Tümamiral Cem Gürdeniz'in aralarında olduğu 14 Amiral hakkında gözaltı kararı olduğu bildirildi. 10'u gözaltına alındı...

05 Nisan 2021 09:36

104 Amiralin "Montrö bildirisi"nin ardından Mavi Vatan kavramının isim babası emekli Tümamiral Cem Gürdeniz ile 14 Amiral hakkında gözaltı kararı verildi. Bu isimlerden 10'u gözaltına alındı. Gözaltı kararı verilen amiraller arasında FETÖ'nün Balyoz kumpasına hedef olmuş isimler de bulunuyor.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada bazı internet siteleri ve sosyal medyada "103 amiralden Montrö bildirisi" başlığı altında yayımlanan bildiri hakkında Türk Ceza Kanununun 316/1 maddesinde yazılı "Devletin güvenliğine ve anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşma" suçundan resen soruşturma başlatıldığı hatırlatıldı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Cumhuriyet Başsavcılığımızca Ankara İl Emniyet Müdürlüğüne yazılan talimata istinaden bildiriyi hazırlayan ve yayımlanma sürecinde aktif olarak faaliyet göstererek imza listesinde yer alan diğer kişiler tarafından imzalanmasını sağlayan kişilerin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespit edilerek bildirilmesi üzerine 10 şüphelinin üzerlerine atılı suçun niteliği ile delillerin yok edilmesinin önüne geçmek ve varsa başka şüphelilerin de ivedilikle tespit edilmesini sağlamak amacıyla gecikmesinde sakınca bulunması nedeniyle eş zamanlı olarak gözaltına alınmalarına 4 şüphelinin ise belirlenen adreslerindeki arama ve el koyma işlemlerinin icrasından sonra yaş durumları göz önüne alınarak gözaltına alınmaksızın 3 gün içerisinde Ankara İl Emniyet Müdürlüğüne müracaat etmelerinin kendilerine tebliğine karar verilmiştir. "

Gözaltına alınmasına karar verilen şüphelilerin tamamının yakalandığı tüm şüphelilere ilişkin arama ve el koyma işlemlerinin usulünce yerine getirildiği belirtilen açıklamada soruşturmaya deliller ışığında çok yönlü devam edildiği vurgulandı.

GÖZALTINA ALINAN VE EMNİYET'E ÇAĞIRILAN İSİMLER

Öte yandan soruşturma kapsamında Ergun Mengi Atilla Kezek Alaettin Sevim Ramazan Cem Gürdeniz Nadir Hakan Eraydın Bülent Olcay Kadir Sağdıç Türker Ertürk Turgay Erdağ ve Ali Sadi Ünsal'ın gözaltına alındığı 3 gün içerisinde Emniyet'e gelmeleri için Engin Baykal Cemil Şükrü Bozoğlu Mustafa Özbey ve Atilla Kıyat'a tebligat yapıldığı öğrenildi.

BİLDİRİ SORUŞTURMASI

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı dün104 Amiralin Möntrö bildirisi hakkında dün soruşturma başlatmıştı.

Başsavcılık'tan yapılan açıklamada "04/04/2021 tarihinde bazı internet siteleri ve sosyal medya mecralarında paylaşılan ve '103 amiralden Montrö bildirisi' başlığı altında yayınlandığı belirtilen açıklamayı hazırlayanlar ile varsa irtibatlı oldukları kişilerin tespiti ve yasal gereğinin takdir ve ifası amacıyla re'sen soruşturma başlatılmıştır" denilmişti.

İlgili haber için tıklayın: 103 amiralin Montrö bildirisine soruşturma başlatıldı

'ALGI OPERASYONU VİCDANSIZLIK'

Konuya ilişkin Veryansın Tv'ye konuşan emekli Amiral Cem Gürdeniz suçlamaları "algı operasyonu ve vicdansızlık" olarak değerlendirdi.

Gürdeniz "Masum anayasal bir fikir beyan hakkından çok yumuşak yazılmış bir metinden mağduriyet çıkarmak tamamen algı operasyonu. Ömrünü FETÖ ile mücadeleye ve Mavi Vatan çıkarlarını korumaya adamış bu uğurda hapis yatmış Amirallere vicdansız suçlamada bulunmak çok yanlış. " ifadelerini kullandı.

https://www.veryansintv.com/amiral-cem-gurdeniz-gozaltinda

================================

KURMAY ALBAY MUSTAFA ÖNSEL'DEN AMİRALLERİN GÖZALTISINA TEPKİ: "BUYRUN BENİ DE ALIN! HODRİ MEYDAN!"

104 emekli amiralin 'Montrö Bildirisi'nin ardından bu sabah Amirallerin evine operasyon yapıldı ve 10 amiral gözaltına alındı 4 amiral ifadeye çağrıldı. Balyoz kumpası mağduru emekli Jandarma Kurmay Albay Mustafa Önsel gözaltılara tepki göstererek "Cezaevinden tanıdığım vatanseverliklerinden şüphe etmediğim Gürdeniz Sağdıç Kezek Amirallerin yanında olduğumu ilan ediyorum! Buyrun beni de alın! Hodri meydan hadi!" dedi.

05 Nisan 2021 - 11:58

Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin tartışmaya açılmasını eleştiren 104 emekli amiral bir bildiri yayınladı. Bildirinin ardından bu sabah yapılan operasyonla amiraller gözaltına alındı. Aralarında Mavi Vatan'ın isim babası Cem Gürdeniz'in de bulunduğu 10 amiral gözaltına alınırken 4 amiral ifadeye çağrıldı.

FETÖ'nün kumpas davalarında hapis yatan amirallerin bu sabah gözaltına alınmasına yine FETÖ'nün Balyoz kumpası mağduru emekli Jandarma Kurmay Albay Mustafa Önsel tepki gösterdi.

"BUYRUN BENİ DE ALIN! HODRİ MEYDAN HADİ!"

Önsel şu ifadeleri kullandı:

"Cezaevinden tanıdığım vatanseverliklerinden şüphe etmediğim Gürdeniz Sağdıç Kezek Amirallerin yanında olduğumu ilan ediyorum! Buyrun beni de alın! HODRİ MEYDAN HADİ! FETÖ bayram ederken iktidar Akşener Perinçek Davutoğlu Babacan aynı cephede unutmayacağız!

Karakter abidesi en saygı duyduğum adam A. Sadi Ünsal'ı ve Turgay Erdağ'ı da almışlar. Alın oğlum! Onlar FETÖcü değiller kaçmazlar. Hem de sabah baskını yapın algı için! 10 yıl önce de birleri yapıyordu. Bu arada Ali Sadi Amiral kendi söylemez ama çok hastadır. Bir şey olursa. .

Can Erenoğlu'nu da almışlar. O ki 15 Temmuz'da bizzat Genelkurmay'ın önünde FETÖcü vatansızlara karşı kurşun yağmuru altında mücadele etmişti. Eh hadi bakalım!"

https://www.aykiri.com.tr/kurmay-albay-mustafa-onsel-den-amirallerin-gozaltisina-tepki-buyrun-beni-de-alin-hodri-meydan/10613/

================================

EMEKLİ ORAMİRAL NUSRET GÜNER: ASKER KARŞITLIĞI HORTLADI!

Eski Donanma Komutanı emekli Oramiral Nusret Güner emekli Amirallere yapılan operasyona tepki gösterdi. Güner "Asker karşıtlığı hortladı" dedi.

05 Nisan 2021 12:09

Eski Donanma Komutanı Oramiral Nusret Güner emekli Amirallere yapılan gözaltılara Twitter hesabından yaptığı paylaşımlarla tepki gösterdi.

Güner'in açıklamaları şöyle:

'DEMOKRATİK BİR HAREKETTİR'

"Hiçbir askeri/ siyasi gücü olmayan yegane gücü 30-40 yıllık devlet tecrübesi olan 103 EMEKLİ AMİRALİN Montrö Sözleşmesinin hayati olduğuna tarikat mensuplarının Deniz Kuvvetlerine alınmasının tehlikesine dikkat çekerek Türk Milletini bilgilendirmesi demokratik bir harekettir.

Emekliliğimi müteakip tek kişilik bir Sivil Toplum Kuruluş olarak yıllardır edindiğim tecrübelerden Gördüğüm Gerçekleri ve İnandığım Doğruları Türk Milletine açıklamayı bir vazife bildim. Açıklamalarımdan da görüleceği üzere her iki konuda da belirtilen görüşlere katılıyorum.

Olabilecek tehlikelere dikkat çeken Emekli Amirallerimizi yaptıkları Açıklama nedeniyle darbeci diye niteliyor ve gözaltına alıyorlar. Muhalefetin de kötü sözlerine muhatap olan tek düşünceleri Ülkesinin güvenliği/refahı olan Emekli Amiraller üzerinden ASKER KARŞITLIĞI HORTLADI"

https://www.veryansintv.com/emekli-oramiral-nusret-guner-asker-karsitligi-hortladi

================================

98 ESKİ VEKİLDEN MONTRÖ AÇIKLAMASI

98 eski CHP'li milletvekilinden gündemdeki konularla ilgili bir açıklama geldi. Yapılan açıklamada "Cumhuriyetimizin temel nitelikleri tartışılamaz! Kanal İstanbul yapılamaz! Montrö tartışmaya açılamaz!" ifadelerine yer verildi.

05.04.2021 11:40

Gündemdeki Montrö tartışmaları üzerine 98 eski CHP'li milletvekilinden ortak bir açıklama geldi.

98 vekilin yaptığı açıklama şu şekilde:

"Cumhuriyetimizin temel nitelikleri tartışılamaz! Kanal İstanbul yapılamaz! Montrö tartışmaya açılamaz!

Önce 126 eski büyükelçi Kanal İstanbul ve Montrö Sözleşmesi'yle ilgili önemli bir açıklama yaptı. Ardından 103 emekli Amiral görüşlerini bildirdi. Kişi grup ya da kurumların ülke çıkarları söz konusu olduğunda görüş açıklamalarından daha doğal ne olabilir? Bu hem haktır hem de yurttaşlık görevidir.

İstanbul Sözleşmesinin Anayasaya aykırı biçimde Cumhurbaşkanı tarafından feshedilmesinin verdiği cesaretle hızlandırılan Kanal İstanbul ve Montrö Sözleşmesi tartışmalarının geldiği nokta bu açıklamaları zorunlu kıldı. Türkiye Cumhuriyeti'ne yönelik çeşitli emeller taşıyan devletlerin çıkarına hizmet edecek olan Kanal İstanbul'da ısrar edilmesini Atatürk Türkiye'sinin Lozan Antlaşması'ndan sonra en büyük diplomasi başarısı olan İstanbulanakkale Boğazları ile Marmara Denizi üzerindeki mutlak egemenliğimizi sağlayan Montrö Sözleşmesi'nin tartışılmaya açılmasını öneminin azaltılmasını biz de doğru bulmuyoruz. Mustafa Kemal Atatürk ve ilkelerini Anayasanın değiştirilemez maddelerini sahiplenmek ülkemizin geleceğini ilgilendiren konularda kamuoyunu bilgilendirmek temel bir anayasal haktır. Anayasal hakların güvencesi olması gerekenlerin toplumu susturmaya sindirmeye korkutmaya çalışmaları kabul edilemez.

Çoğulcu demokrasinin gereği olarak en doğal yurttaşlık hakkını kullanıp Kanal İstanbul ve Montrö konusundaki görüşlerini kamuoyuyla paylaşan kişi ve gruplara yönelik tehdit suçlama saldırı korkutma sindirme ve soruşturma gibi girişimler yurttaşlık haklarını ipotek altına almaktır. Bu yaklaşımı ve bu girişimleri kınıyor hala bir hukuk devleti olduğumuzu hatırlatıyoruz. Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş ilkeleri ve temel felsefesi ve kurumları vicdansız darbelerle yıkılmaya çalışılırken düşünce açıklama hak ve özgürlüğünü kullanan kişilerin darbecilikle suçlanmasını baskı altına alınmasını esefle karşıladığımızı kamuoyuna duyururuz. Saygılarımızla. "

Açıklamada imzası olan isimler:

A. İhsan Köktürk / Zonguldak

A. Kemal Kumkumoğlu / İstanbul

Ali Rıza Öztürk /Mersin

Abdülrezzak Erten / İzmir

Ahmet Güryüz Ketenci /İstanbul

Ahmet Küçük / Çanakkale

Ahmet Toptaş / Afyon

Ali Ahmet Ertürk / Edirne

Ali Aslan / Muğla

Ali Haydar Erdoğan / İstanbul

Ali Oksal / Mersin

Ali Özcan / İstanbul

Ali Özgündüz / İstanbul

Ali Rıza Bodur / İzmir

Ali Rıza Ertemur / Denizli

Altan Tuna / Çanakkale

Atilla Kart /Konya

Ahmet Tan / İstanbul

Barış Can / Sinop

Bekir Yurdagül / Kocaeli

Binnaz Toprak / İstanbul

Bülent Baratalı / İzmir

Cevdet Selvi/ Eskişehir/Kocaeli

Cumhur Yaka / Muğla

Çetin Soysal/ İstanbul

Dilek Akagün/ Uşak

Durdu Özpolat / Kahramanmaraş

Enis Tütüncü/ Tekirdağ

Erdal Aksünger / İzmir

Erdal Karademir / İzmir

Ergün Aydoğan / Balıkesir

Esfender Korkmaz / İstanbul

Fahrettin Üstün / Muğla

Feramuz Şahin / Tokat

Gökhan Durgun / Hatay

Güldal Mumcu / İzmir

Güldal Okuducu / İstanbul

Hakkı Ülkü / İzmir

Halil Ünlütepe / Afyon

Hasan Ören / Manisa

Haşim Oral / Denizli

Hulusi Güven / Adana

Hüsnü Bozkurt / Konya

Hasan Gemici / Zonguldak

İbrahİm Özdiş /Adana

İsmail Değerli / Ankara

İsmail Özay / Çanakkale

İzzet Çetin / Kocaeli/Ankara

Kemal Anadol / İzmir

Kemal Ekinci / Bursa

Mehmet Boztaş / Aydın

Mehmet Hilal Kaplan / Kocaeli

Mehmet Kesimoğlu / Kırklareli

Metin Arifağaoğlu / Artvin

Mustafa Kul / Erzincan

Mustafa Özyürek / İstanbul

Nadir Saraç / Zonguldak

Namık Havutça / Balıkesir

Necati Yılmaz / Ankara

Necla Arat / İstanbul

Nevin Gaye Erbatur / Adana

Nur Serter / İstanbul

Oğuz Oyan / İzmir

Orhan Düzgün / Tokat

Orhan Eraslen / Niğde

Orhan Sür / Balıkesir

Orhan Ziya Diren / Tokat

Osman Korutürk / İstanbul

Ömer Çiftçi / Ankara

Rasim Çakır / Edirne

Sacit Yıldız / İstanbul

Salih Gün / Kocaeli

Sedat Uzunbay / İzmir

Selahattin Karaahmetoğlu / Giresun

Selçuk Ayhan / İzmir

Selehattin Öcal / Ankara

Sena Kaleli / Bursa

Süleyman Çelebi / İstanbul

Süleyman Genç / İzmir

Şahin Mengü / Manisa

Şevket Arz / Trabzon

Şevki Kulkuloğlu / Kayseri

Şinasi Öktem / İstanbul

Şükrü Babacan / Kırklareli

Şükrü Sina Gürel / İstanbul

Tolga Çandar / Muğla

Tuncay Ercenk / Antalya

Turgay Develi / Adana

Turgut Dibek / Kırklareli

Türkan Miçoğulları / İzmir

Uluç Gürkan / Ankara

Vedat Yücesan / Eskişehir

Vezir Akdemir / İzmir

Yaşar Ağyüz / Gaziantep

Yılmaz Kaya / İzmir

Yüksel Çorbacıoğlu / Artvin

https://www.ulusal.com.tr/gundem/98-eski-vekilden-montro-aciklamasi-h280324.html

================================

GÖZALTINA ALINAN AMİRALLER ANKARA'YA GÖTÜRÜLÜYOR

5.04.2021 11:45:00

TSK'daki cübbeli general ve Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ne ilişkin ortak açıklama yapan 104 emekli amiral ile ilgili başlatılan soruşturmada sabah saat 6 sıralarında gözaltılar yapıldı. İstanbul'da gözaltına alınan emekli Amiraller Ankara'ya götürülecek ve ifade işlemleri Ankara'da yapılacak.

Odatv Ankara Haber Müdürü Müyesser Yıldız'ın verdiği bilgilere göre; emekli amirallerden FETÖ'nün Balyoz kumpasında hedef olan Kadir Sağdıç Cem Gürdeniz ile Balyoz kumpası nedeniyle görevinden istifa eden Atilla Kezek'in gözaltına alındığı öğrenildi. Ergun Mengi de gözaltına alınan emekli amiraller arasında. Daha önce Ergenekon kumpasından yıllarca hapis yatan emekli Amiral Alaettin Sevim de gözaltına alındı.

Emekli Amiraller Ali Sadi Ünsal Türker Ertürk Nadir Hakan Eraydın Bülent Olcay ve Turgay Erdağ'ın da gözaltına alındığı bildirildi.

ANKARA'YA GÖTÜRÜLECEKLER

İstanbul'da gözaltına alınan emekli Amiraller Ankara'ya götürülecek ve ifade işlemleri Ankara'da yapılacak.

İFADEYE ÇAĞRILDILAR

4 emekli amiral ise ifadeye çağrıldı.

Bu isimler arasında; Atilla Kıyat Engin Baykal Cemil Şükrü Bozoğlu ve Mustafa Özbey bulunuyor.

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/gozaltina-alinan-amiraller-ankaraya-goturuluyor-438664h.htm

================================

FETÖ'NÜN KAPATILAN YAYIN ORGANI ZAMAN GAZETESİ'NİN ESKİ YAZARI MUSTAFA ARMAĞAN MONTRÖ'NÜN FESİH SÜRECİ BAŞLAYACAK DEDİ. BU DA TEK KİŞİLİK BİLDİRİ

5.04.2021 11:30:00

FETÖ'nün kapatılan yayın organı Zaman Gazetesi'nin eski yazarı Mustafa Armağan Montrö'nün fesih süreci başlayacak dedi. Bu da tek kişilik bildiri

Emekli amirallerin Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin önemine vurgu yapan bildirisi tartışılırken FETÖ'nün kapatılan Zaman Gazetesi'nin eski yazarı ve Atatürk karşıtlığı ile bilinen Mustafa Armağan Montrö'yü hedef aldı. Armağan Boğazlar Sözleşmesi'ne ilişkin "Montrö'nün fesih süreci başlayacaktır. Bu kadar. Önünde bir engel yok" dedi.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un başlattığı Montrö Boğazlar Sözleşmesi tartışması emekli amirallerin açıklaması sonrası tekrar gündeme oturdu.

Atatürk'e yönelik düşmanlığı ile bilinen Mustafa Armağan ise sosyal medya hesabından tartışmalara ilişkin yaptığı paylaşımda "Montrö'nün fesih süreci başlayacaktır. Bu kadar. Önünde bir engel yok" dedi.

Armağan şunları yazdı:

"Emekli amiraller Montrö'yü de okumamış Madde 28'e göre bal gibi feshedilir Öyle mantıksız bir sözleşme ki tadilini zorlaştırıyor ama feshine kapıyı sonuna kadar açıyor Madde 28 20 yıl dolunca taraflardan biri FESİH İHBARNAMESİ gönderirse 2 yıl içinde fesh olunacaktır diyor.

Madde 28 Öztürkçeye çevireceğim diye bulanıklaştırılmış ama anlaşılabiliyor Süre 20 yıl 20 yıl içinde fesih ihbarnemesi yapılmamışsa sonrasında sona erdirme (fesih) ön-bildirimi (ihbarnamesi) herhangi bir zamanda yapılabilir Fransa'ya yapılacak o da ilgili taraflara bildirecek.

Türkiye Cumhuriyeti de Montrö Sözleşmesinde Akit (imzacı) devletlerden biri olarak 28. maddeye binaen Montrö'nün feshini istediğine dair ihbarnameyi Fransa'ya gönderecek ve Montrö'nün fesih süreci başlayacaktır Bu kadar Önünde bir engel yok Yeter ki çıkarımıza olsun Topunuz Gelin. Amerika Birleşik Devletleri'nin Montrö Sözleşmesinde imzası yoktur ve taraf değildir. "

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/fetonun-kapatilan-yayin-organi-zaman-gazetesinin-eski-yazari-mustafa-armagan-montronun-fesih-sureci-baslayacak-dedi-bu-da-tek-kisilik-bildiri-438661h.htm


================================

MONTRÖ BİLDİRİSİ GÖZALTILARINA TEPKİLER: "VATANSEVERLER BOYUN EĞMEYECEK!"

Montrö Bildirisi Soruşturması kapsamında bildiriye imza atan emekli amirallerden 10'unun gözaltına alınıp 4'ünün ifadeye çağırılmasına çoğunluğu CHP'li isimlerden art arda tepkiler geldi.

Güncellenme: 11:23 05/04/2021

Montrö Bildirisi gözaltılarına tepkiler sürüyor. CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç Mavi Vatan kavramının isim babası olarak bilinen emekli amiral Cem Gürdeniz'in gözaltına alındığı dakikalarla "Türkiye için utanç verici bir gün. Vatanseverler dün olduğu gibi bugün de boyun eğmeyecek!. " ifadelerini kullandı. Yaygın olarak sosyal medya üzerinden dile getirilen tepkilerden bazıları şöyle:

"UTANÇ VERİCİ BİR GÜN"

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç: "Emekli Amiral Cem Gürdeniz evine gelen polislerce gözaltına alındı. Türkiye için utanç verici bir gün. Biz bu oyunları daha önce de gördük. Vatanseverler dün olduğu gibi bugün de boyun eğmeyecek!. Silivri Hasdal Hadımköy Mamak Sincan'da alçak FETÖ kumpasına bile direndik bu da geçecek. Adalet için mücadeleye devam… Bu vesileyle adalet için savaşan tüm avukatların #AvukatlarGünü'nü kutluyorum. "

"ASIL SUÇU KİM İŞLİYOR ACABA?"

CHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek: "Emekli Amiraller TCK 316. maddede yazılı 'Anayasal Düzene Karşı Suç' için anlaşma isnadıyla gözaltında! Anayasal düzende hukuk devleti kuvvetler ayrılığı tarafsız Cumhurbaşkanı düşünce ve ifade özgürlüğü basın özgürlüğü vardır. Asıl suçu kim işliyor acaba? "

"VATANSEVERLER DÜN DE SUSMADI BUGÜN DE SUSMAYACAK"

Aydın Milletvekili ve Parti Meclisi üyesi Bülent Tezcan: "Dün FETÖ'cüler orduda Cem Gürdeniz hapisteydi. Bugün sarıklı cübbeli amiraller orduda Cem Gürdeniz gözaltında. Anlaşıldı ki iktidar dün neredeyse bugün de orada. Vatanseverler dün de susmadı bugün de susmayacak. "

"EMEKLİ ASKERLERİN FİKİR BEYANINDAN DARBE ÇIKMAZ"

CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan: "Atatürkçü Subaylara alerjinizi Balyoz ve Ergenekon kumpas davalarından biliriz. Silahlı Kuvvetleri kuşatan sarıklı cübbeli generalleri 15 Temmuz'da durduran yurtsever Atatürkçü subay ve astsubaylarımızdı. Emekli askerlerin fikir beyanından darbe çıkmaz. "

"BIÇAK ETİ GEÇTİ KEMİĞİ KIRDI"

CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu: "Bu haksızlıklar artık dayanılmaz bir hal aldı…Bıçak eti geçti kemiği kırdı…Seçime kadar bu süre nasıl geçecek kara kara bunu düşünüyorum…"

CHP Ankara Milletvekili Haluk Koç: "Mesleki uzmanlık konularında düşünce açıklamak toplumsal duyarlılığa dikkat çekmek bir anayasal haktır. Bir siyasi zümrenin buradan darbe iması çıkartması abartılı bir siyasi aymazlıktır. Mağdur edilen; Her kutsalı hunharca tartışmaya açan iktidar değil Türkiye ve Türk Milletidir!"

"MUHALİF GÖRÜŞ BİLDİRENLERİ SİVİL DARBEYLE TUTUKLUYORSUNUZ"

CHP İstanbul Milletvekili Fethi Açıkel: "Milletimizin seçimde vereceği cevaptan çok korkuyorsunuz. Montrö mektubundan ucuz senaryolar üretip muhalif görüş bildirenleri sivil darbeyle tutukluyorsunuz. Kozmik odaya kumpasçı orduya sarıklı amiral sokanlar mağdur değil ortaktır. Yurtsever demokratlar susmayacaklar. "

https://www.sozcu.com.tr/2021/gundem/montro-bildirisi-gozaltilarina-tepkiler-vatanseverler-boyun-egmeyecek-6354671/

================================

MURAT MURATOĞLU'NDA AMİRAL BİLDİRİSİ YORUMU: ÜLKEDE DEMOKRASİ FALAN VAR SANIYORLAR GALİBA…

Murat Muratoğlu "Ya emekli askerler balık tutmaktan vaz geçip beylik tabancaları ile darbe yaparlarsa? Niye fikir beyan ediyorlar ki? Neyse gündemi değiştirecek fırsat çıktı bu arada…" ifadelerini kullandı.

5 Nisan 2021 11:07 / Siyaset

Sözcü gazetesi yazarı Murat Muratoğlu emekli amirallerin "Tekkedeki amiral" "Montrö'nün tartışmaya açılması" "Atatürk ilke ve devrimleri" konularındaki bildirisini Merkez Bankası'nın kaybolan 128 milyar dolar rezervini hatırlatarak sordu.

Murat Muratoğlu "Ortada kayıp bir 128 milyar dolar konusu var. Ne kadar önemli olabilir ki bu para? Elinin kiri sonuçta… Halka hesabı verilecek değil ya… Alışırlar sonra… Hem daha HDP'nin kapatılması var sırada… Ya emekli askerler balık tutmaktan vaz geçip beylik tabancaları ile darbe yaparlarsa? Niye fikir beyan ediyorlar ki? Ülkede demokrasi falan var sanıyorlar galiba… Neyse gündemi değiştirecek fırsat çıktı bu arada…" değerlendirmesinde bulundu.

Murat Muratoğlu'nun "Önce kayıp 128 milyar doları açıklayın!" başlıklı yazısı şöyle oldu:

Ortada kayıp bir 128 milyar dolar konusu var. Ne kadar önemli olabilir ki bu para? Elinin kiri sonuçta… Halka hesabı verilecek değil ya… Alışırlar sonra…

Hem daha HDP'nin kapatılması var sırada… Ya emekli askerler balık tutmaktan vaz geçip beylik tabancaları ile darbe yaparlarsa? Niye fikir beyan ediyorlar ki? Ülkede demokrasi falan var sanıyorlar galiba… Neyse gündemi değiştirecek fırsat çıktı bu arada…

★★★

Aslında kayıp falan değil bahsi geçen 128 milyar dolar… Cayır cayır satmışlar… Mart 2019'da başlamışlar… Kapalı kapılar arkasında bitirinceye kadar…

Öyle bir para kaybedilmiş ki… Bitirince de artık duramamışlar… Borçlanmışlar… Rezervleri eksiye sokmuşlar. Şimdi hesabını veremiyorlar. Unutturmak için her şeyi yapıyorlar.

★★★

"Salgın bahanesiyle yeni bir finansal dalgalanma oluşturmak isteyenlere elimizdeki tüm araçları kullanarak fırsat vermedik. Kılıçdaroğlu'nun sürekli sorduğu dövizlerin önemli bir bölümü işte bu mücadelede kullanılmıştır" denildi…

Anlayacağınız yine beka meselesi… Kim saldırıyordu? Bak işin orasına hiç değinilmedi…

★★★

İşin aslı bu paranın satılması Türk Lirası'nın değer kaybetmesini önlemekti. Dolar artmayınca "Yahu ne iyi yönetiyorlar bak dolar da artmıyor" dedirtmekti. Bildiğin algı yönetimi…

Geçen yılın ilk yarısında ekonomide her şey kötüye giderken 6.85'e çakılı bir dolar kuru vardı. Tam iki ay boyunca kıpırdamadı.

Eldeki bütün döviz rezervi bitip borçlanma sınırları aşılıp daha fazla kaynak bulunamayınca gerilmiş yaydaki ok gibi fırladı.

★★★

Neden bu yapıldı? Dolar yükselirse faizi artırmak zorunda kalacaklardı. Nitekim öyle oldu. Yönetimin ekonomiden hiç anlamadığı tescillendi…

Nitekim dolar basamadığın bir para birimi… Nihayetinde 450 milyar dolar da borcun var. O paranın satıp istediğin zaman basabildiğin Türk Lirası'na çevrilmesinin hiçbir anlamı yok. Ülkeye ekonomide yapabileceğin en büyük kötülüğü yapmışsın bari pişkinlik yapma!

Yandaşa ucuza döviz satıldı mı?

Burada sorun 128 milyar doların nereye gittiğini bulmak. Kuvvetle muhtemel çoğu daha önce Türkiye'ye parasını getiren ve kötü yönetim nedeniyle kaçmak isteyen yabancıya satıldı. Ucuz ucuz tanzim satış mağazası mantığıyla dağıtıldı.

Serbest piyasa olsaydı dövize talep geldikçe fiyatı artacaktı. TL'den dolara geçerken fazla para ödeyecek ve Türkiye'den çıkarken zarar yazacaklardı. Şimdi bu zarar algı uğruna Türk milletinin hanesine yazıldı.

★★★

Peki nasıl yapıldı? Merkez Bankası parayı kamu bankalarına geçirdi. Onlar istediklerine kafaya göre verdi. Acaba hepsi piyasa fiyatından mı satıldı? Yandaşa kıyak çekilip daha ucuza mı verildi?

Düşünsenize piyasada dolar 7.5 liradan geçiyor. Bu arkadaş bizim partinin destekçisi 6.85'den istediği kadar alsın dövizi… Ne malum böyle denilmediği?

★★★

Kabile devleti ile Türkiye Cumhuriyeti'nin bir farkı olmalı… İşte bu sebeple hangi tarihte kime ne kadar hangi fiyattan döviz satıldığı açıklanmalı… Yasal mıydı? Kim ne kadar kazanç sağladı?

Boru değil 128 milyar dolardan bahsediyoruz burada… "Parayı istediğim kişiye veririm ama kimseye de hesap vermem" olmamalı… Sanki başkanlık sistemi! Pardon ya sağduyulu halkımız sayesinde geçilmişti.

Yenilen kuzunun hesabı bize kaldı!

Hani çıkıp da; "Dicle'nin kenarında bir koyunu kurt kapsa bunun hesabı bizim üzerimizdedir. Kurttan bana ne koyundan bana ne makamında değiliz" demişti… Hesabının kendilerinden sorulmasını istemişti.

Kurt kuzuyu önce kaptı sonra ırzına geçti nihayetinde de çevirme yapıp afiyetle yedi… Yedi de ne oldu? Acaba hesabını bize faturalandırsın biz öderiz diye mi soracaktık? Valla dediği gibi bizim üzerimize kaldı!

https://www.gercekgundem.com/siyaset/264187/murat-muratoglunda-amiral-bildirisi-yorumu-ulkede-demokrasi-falan-var-saniyorlar-galiba

================================

EMEKLİ TUĞAMİRAL TÜRKER ERTÜRK İÇİN 'KAFASINA SIKARIZ' TEHDİDİ!

104 imzalı bildiride ismi geçen Emekli Tuğamiral Türker Ertürk'e ölüm tehdidi geldi.

05-04-2021 07:42

'Montrö' ve 'tekkedeki amiral' konulu bildirideki imzası geçen isimlerden Emekli Tuğamiral Türker Ertürk'e ölüm tehdidi geldi.

Suriye'de Rus pilotun öldürülmesi olayı ile gündeme gelen ve yargılanan Alparslan Çelik sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Ertürk için "kafasına sıkarız" diye yazdı.

Ertürk'ün fotoğrafını paylaşan Çelik "Bu terörist sevici Mihraç Ural itinin yoldaşı amiral Türker Ertürk mü darbe yapmayı düşünüyormuş sıkarız kafasına bir daha düşünemezler…" ifadelerini kullandı.

https://gazetemanifesto.com/2021/turkiyenin-verilerinde-buyuk-bir-tutarsizlik-var-yuzbinlerce-insanimiz-kayip-gorunuyor-429940/

================================

TERKOĞLU'NDAN 'SARIKLI AMİRAL' YAZISI: HULUSİ'YE OMUZ VERECEK SARIKLI

Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu ordu içindeki cübbeli sarıklı amirale ilişkin çarpıcı bilgiler yayınladı.

05-04-2021 10:01

Cumhuriyet Gazetesi yazarı Barış Terkoğlu bugün yayınladığı 'Sarıklı asker hangi cemaatten?' başlıklı yazısı ile TSK içerisindeki tarikat örgütlenmesine dair önemli bilgiler açıkladı.

AKPFETÖ kavgasının ardından muhafazakarlığın daha görünür olduğunu belirten Terkoğlu "Günlerdir tartıştığımız cüppeli-sarıklı amiral hangi cemaatten? Garip ama herkes farklı düşünüyor. Kesin olan şu ki resmi kayıtlarda bulunmuyor. Yani ne eski ne yeni sicilinde herhangi bir tarikat bağlantısı yazıyor. Haliyle belgeli bir yanıtı yok. Deniz lisesinde öğrenciyken Fethullahçıların düzenlediği hafta sonu pikniğine katıldığı için mercek altına alındığı anlatılıyor. Ancak bunun arkadaşlarının daveti olduğu bu nedenle diğer öğrencilere yapılan işlemin ona yapılmadığı söyleniyor. Bugün nasıl böyle açık açık makam aracıyla giderek bu görüntüyü verdi diye soruyorlar ya…

Onu tanıyanlar FETÖ'nün tasfiye sürecinin bir dönüm noktası olduğunu ifade ediyor. Daha önce yediğiyle içtiğiyle giyinmesiyle diğer askerler gibi hayat süren Amiral AKP-FETÖ kavgasının ardından görünür şekilde muhafazakârlığını öne çıkarmış. Basına yansıyan görüntüsündeki gibi kendisini açığa koyar hale gelmiş. Biliyorum halen cemaat sorusu havada kaldı…

İslami kesimdeki uzmanlara başvurunca ortak bir kanaatleri olduğunu gördüm. Tarikat ve cemaatleri izleyenler giyinme ve davranış şekillerini takip edenler sarık bağlamasından cüppeye kadar işaretlerini tanıyanlar hemen "Kurdoğlu" yanıtı verdi. " ifadelerini kullandı.

Terkoğlu'nun yazısındadeğinilen önemli konular ise şu şekilde:

'GÖRÜNMEYEN' CEMAAT KURDOĞLU GRUBU

Nurculuk kökenli ama aynı zamanda FETÖ'ye rakip Kurdoğlu Grubu cemaatler içinde en az bilineni. İşin ilginci Diyanet'e mal edilen meşhur tarikatlar raporunda küçük gruplar hatta kişiler bile eleştiriyle yer alırken "Kurdoğlu Grubu"na ilişkin tek satır yok.

Daha çok Cumhurbaşkanı Erdoğan ile eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un açıklamalarından hatırlıyoruz. Başbuğ "(MİT'ten) 'TSK'de Fethullah Gülen Cemaati'ne mensuptur' diye tek bir rapor gelmedi. Başka raporlar geldi mi? Geldi. En çok gelen raporları da ben size söyleyeyim: Mehmet Kurdoğlu Cemaatiyle ilgili Mehmet Kurdoğlu'yla ilgili geldi" ifadelerini kullanmıştı. Erdoğan da doğrulayarak "YAŞ'ta önümüze imza için getiriyorlardı. (…) Bunların içinde çoğu zaman FETÖ'cü değil Nurcuların içerisinden Kurdoğlu takımı vardır" demişti.

Resmin bütünü FETÖ operasyonlarıyla çıktı. TSK içinde bir cemaatler savaşı vardı. Adını lideri Mehmet Kurdoğlu'ndan alan rakip cemaat FETÖ tarafından kasıtlı olarak açığa çıkarılıyordu. FETÖ ışığı başkasına tutarken kendisi karanlıkta kalıyordu.

FETÖKURDOĞLU KAVGASI

Aslında görünen köy kumpas davalarından okunuyordu. Zira 2009 yılında piyasaya sürülen FETÖ imalatı İrticayla Mücadele Eylem Planı'na izini şu satırlarla bırakmıştı: "Kurdoğlu cemaati ve benzeri diğer cemaatlere mensup TSK personelinin TSK ile ilişkileri kesilirken FG (Fethullah Gülen) grubuna mensup oldukları için atıldıkları şeklinde haberler yaptırılarak kamuoyunda FG grubunun büyük yara aldığının düşünülmesi sağlanacaktır. "

Kumpasın Kurdoğlu cemaati gösterilerek nasıl kurgulandığını tutuklanan MİT'çiler o yıllarda hapishaneden şöyle anlatmıştı:

"Kurdoğlu cemaati içinde bulunan 'Erzincan' kodlu öğrenci MİT'in internet sitesine cemaatin faaliyetlerine ilişkin olarak bilgi vermek istedi. MİT ana karargâhı da gelen mesaj üzerine öğrenciyle görüşülmesi talimatı verdi. 5 ay boyunca görüşme sürdü. Verdiği bilgilerin tutarsızlığı nedeniyle ekim ayında ilişki kesildi. Erzincan kodlu öğrenci Erzurum Savcısı Osman Şanal'a MİT görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunmuş. Savcı Şanal da MİT görevlilerini Erzincan'da Albay Dursun Çiçek tarafından hazırlandığı iddia edilen İrticayla Mücadele Eylem Planı'nı uygulamakla suçladı. "

Rüzgâr tersine döndü. Kurdoğlu cemaati FETÖ operasyonlarıyla daha çok konuşulmaya başlandı. Gazeteci Tolga Şardan beş yıl önce Milliyet'te "(TSK'deki) tasfiyelerin sivil bürokraside olduğu gibi 'güçlü bir yapı' tarafından gerçekleştirildiği yönünde bilgiler yansımış durumda kulislere" diye yazmıştı. Onu Hürriyet yazarı Mehmet Y. Yılmaz tamamlamıştı: "Öyle görünüyor ki TSK'da bu işleri yapan dairelerde bir başka 'cemaat' etkin. Bunlara Kurdoğlu cemaati ya da grubu deniliyor. "

HULUSİYE OMUZ VERECEK SARIKLI

Siz belki kızarak "sarıklı amiral" dediniz. Ama Nurculuk yazını uzun yıllardır "Hulusi'ye omuz verecek sarıklı asker" beklentisiyle dolu.

Nursi Beşinci Şua'da gelecekte bir gün Türk ordusunun "İslam ordusu"na dönüşeceğini haber veriyordu:

"Kahraman ve mücâhid ordunun ve dindar milletin ruhundaki iman nuru ve Kur'an ışığıyla hakikatı hâli göreceği…"

Bir asker olan sadık talebesi Hulusi Bey'in (Yahyagil) rüyasını yorumlayan Nursi'nin yaptığı bir başka yorum beklentiyi somutladı. Nursi "Sarıklı küçük genç bir zât ise; Hulusi'ye omuz omuza verecek belki geçecek birisi" dediği kişi için "O genç kuvve-i velayetle meydana atılacak bir zâttır" tespitini de yapıyordu.

https://gazetemanifesto.com/2021/turkiyenin-verilerinde-buyuk-bir-tutarsizlik-var-yuzbinlerce-insanimiz-kayip-gorunuyor-429940/

================================

EMEKLİ AMİRALLER GÖZALTINA ALINDI ABD BÜYÜKELÇİLİĞİ'NİN PAYLAŞIMI DİKKAT ÇEKTİ!

Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin tartışmaya açılmasına tepki gösteren 104 amiralin imzaladığı bildiriye tepkiler devam ederken 10 amiral gözaltına alındı. 4 amiral ifadeye çağrıldı. Montrö'ye sahip çıkan amirallerin gözaltına alınmasının ardından ABD'nin Ankara Büyükelçiliği hesabından yapılan paylaşım ise dikkat çekti.

05 Nisan 2021 - 11:02

104 emekli amiral Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin tartışmaya açılmasına tepki göstererek bildiri yayınladı. Bildiri için "Darbe muhtıra" denirken Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Aralarında Mavi Vatan'ın isim babası Cem Gürdeniz'in de bulunduğu 10 amiral bu sabah evlerine yapılan operasyonla gözaltına alındı. 4 amiral de ifadeye çağrıldı.

Karadeniz'e kıyısı olmayan ülkelere ait savaş gemilerinin Boğazlar'dan geçişini sınırlayan Montrö Sözleşmesi'ni savunan amirallerin gözaltına alınmasının ardından ABD Ankara Büyükelçiliği'nin sosyal medya hesabından yapılan paylaşım dikkat çekti.

Twitter hesabından yapılan paylaşımda ABD Dışişleri Bakanlığı'nın tweeti alıntılanarak "Amerika Birleşik Devletleri Transatlantik İffitakı'nı güçlendirmeye ve küresel ilişkileri yenilemeye kararlıdır. " ifadeleri kullanıldı.

Karadeniz'de askeri varlık barındırmak isteyen ABD'nin bu durumu engelleyen Montrö Sözleşmesi'ni savunan amirallerin gözaltına alınmasının ardından yaptığı paylaşımın ardından tepkilerde geldi.

Tarihçi Sinan Meydan ABD Ankara Büyükelçiliği'nin paylaşımını alıntılayarak "Montrö'yü aslında kimlerin ortadan kaldırmak istediği netleşiyor! Montrö'nün 18.maddesi Karadeniz'i Amerikan emperyalizmine de kapatmıştır. Montrö'nün tartışmaya açılması ve Montrö'nün ortadan kalkması Türkiye'nin değil Amerika'nın çıkarlarına uygundur" ifadelerini kullandı.

https://www.aykiri.com.tr/emekli-amiraller-gozaltina-alindi-abd-buyukelciligi-nin-paylasimi-dikkat-cekti/10609/

================================

ENGİNYURT: "HİLAFET GERİ GELSİN' DERKEN ATATÜRK KALDIRIRKEN BU DARBE OLMUYOR DEĞİL Mİ?

Emekli amirallerin yayımladığı bildiriye ilişkin açıklamada bulunan Demokrat Parti Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt "'Hilafet geri gelsin' derken bu darbe olmuyor değil mi? Atatürk'ün neyi var neyi yok kaldırırken bu darbe olmuyor değil mi? 103 kişi bildiri yazınca darbe oluyor öyle mi?" diye sordu.

05 Nisan 2021 - 11:01

104 amiralin imzasıyla "Tekkedeki amiral" "Montrö'nün tartışmaya açılması" "Atatürk ilke ve devrimleri" üzerine açıklama yapıldı. Açıklama üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Konuyla illgil DP milletvekili Cemal Enginyurt 104 emekli amiralin bildirisi hakkında açıklamada bulundu.

Enginyurt "'Hilafet geri gelsin' derken bu darbe olmuyor değil mi? Atatürk'ün neyi var neyi yok kaldırırken bu darbe olmuyor değil mi? 103 kişi bildiri yazınca darbe oluyor öyle mi?" diye sordu.

Sosyal medyadan açıklamalarda bulunan Enginyurt iktidara şöyle seslendi:

"Kamu çalışanlarının maaşları emekli maaşları ve asgari ücret çöküşte. Ağustos ayı beklenmeden enflasyon oranında zam yapılmalı. İnsanca yaşamak için yüzde 15 zam şart olmuştur. Darbe algısını bırakın çalışanların derdine derman olun. "

"HİLAFET GERİ GELSİN' DERKEN DARBE OLMUYOR MU?"

Enginyurt bir diğer paylaşımında ise şu ifadelere yer verdi:

"'Hilafet geri gelsin' derken bu darbe olmuyor değil mi? Atatürk'ün neyi var neyi yok kaldırırken bu darbe olmuyor değil mi? T. C. yazılarını silerken bu darbe olmuyor değil mi? Türk isminden rahatsız olurken bu darbe olmuyor değil mi? 103 kişi bildiri yazınca darbe oluyor öyle mi?"

https://www.aykiri.com.tr/enginyurt-hilafet-geri-gelsin-derken-ataturk-kaldirirken-bu-darbe-olmuyor-degil-mi/10602/

================================

GÖZALTINA ALINAN ALİ SADİ ÜNSAL BALYOZ KUMPASINDA KANSERE YAKALANDI TEDAVİSİ SÜRÜYORDU!

Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin tartışmaya açılmasına tepki gösteren 104 amiralin imzaladığı bildiriye tepkiler devam ederken 10 amiral gözaltına alındı. 4 amiral ifadeye çağrıldı. Gözaltına alınan amirallerden Ali Sadi Ünsal'ın FETÖ'nün Balyoz kumpası sırasında kansere yakalandığı ve tedavisinin sürdüğü öğrenildi.

05 Nisan 2021 - 11:53

104 emekli amiral Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin tartışmaya açılmasına tepki göstererek bildiri yayınladı. Bildiri için "Darbe muhtıra" denirken Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Aralarında Mavi Vatan'ın isim babası Cem Gürdeniz'in de bulunduğu 10 amiral bu sabah evlerine yapılan operasyonla gözaltına alındı. 4 amiral de ifadeye çağrıldı.

Gözaltına alınan Emekli Tuğamiral Ali Sadi Ünsal ile ilgili üzücü gerçek ortaya çıktı. FETÖ'nün Balyoz kumpasında tutuklanan Ali Sadi Ünsal'ın hapisteyken kansere yakalandığı ve şu an tedavisinin devam ettiği öğrenildi.

Bu durumu sosyal medya hesabından paylaşan gazeteci Çağdaş Bayraktar "Gözaltına alınanlar içinde Ali Sadi Ünsal'ın da olduğu söyleniyor. Kendisi bu tarz şeylerin bilinmesini istemez ama Balyoz kumpası ile zindana atıldığında kanser oldu ve halen yoğun tedavi görmekte(ydi). Hissiyatımı ifade etmem için bazı cümleler çok yetersiz. " ifadelerini kullandı.

Yine FETÖ kumpasında tutuklanan Emekli Kurmay Albay Mustafa Önsel'de Amiral Ali Sadi Ünsal'ın sağlık durumu hakkında paylaşım yaptı. Önsel "Ali Sadi Amiral kendi söylemez ama çok hastadır. Bir şey olursa. . " dedi.

Önsel'in paylaşımı şöyle:

"Karakter abidesi en saygı duyduğum adam A. Sadi Ünsal'ı ve Turgay Erdağ'ı da almışlar. Aın oğlum! Onlar FETÖcü değiller kaçmazlar. Hem de sabah baskını yapın algı için! 10 yıl önce de birleri yapıyordu. Bu arada Ali Sadi Amiral kendi söylemez ama çok hastadır. Bir şey olursa. . "

https://www.aykiri.com.tr/gozaltina-alinan-ali-sadi-unsal-balyoz-kumpasinda-kansere-yakalandi-tedavisi-suruyordu/10612/

================================

HUKUKÇULARDAN İKTİDARA BİLDİRİ TEPKİSİ

Avukat Celal Ülgen ve hukukçu Ömer Lütfü Avşar emekli amirallerin bildirisi hakkında değerlendirmelerde bulundu.

05 Nisan 2021

104 emekli amiralin Montrö Sözleşmesi'ne ilişkin yayımladığı bildiriye iktidar kanadından gelen "darbe" imalarına hukukçular tepki gösterdi. Avukat Celal Ülgen "bunun ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini" belirtirken hukukçu Ömer Lütfü Avşar da "darbe çağrısı" yorumunun son derece yanlış olduğunu söyledi.

Avukat Celal Ülgen Cumhuriyet'ten Hüseyin Hayatsever'e yaptığı değerlendirmede emekli amirallerin yaptığı açıklamanın Anayasanın 26. maddesinde yer alan "Herkes düşünce ve kanaatlerini söz yazı resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak yayma hakkına sahiptir" hükmüyle korunan "ifade özgürlüğü" çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Ülgen "Emekli amirallerin yaptığı çağrı ve yayımladığı duyuru bir darbe çağrısı değil tam tersine demokratik bir çağrıdır. Amiraller bir yandan TSK içindeki cemaatlerin örgütlenmesini ve siyasette Montrö'nün tartışmaya açılabileceğini söyleyen görüşün eleştirisini yapmış ve buna duydukları tepkiyi dile getirmişlerdir" dedi.

Emekli amirallerin demokratik tepkisine "iktidarın darbecilik kışkırtması ile saldırdığını" söyleyen Ülgen "AKP medyası kumpas davaları ile yarım kalan hınçlarını ve öfkelerini anlaşılan bir kez daha kusmayı ve emekli amirallerin sivil hayattaki demokratik tepkilerini yanlış yönlere çekmeyi ve bu sayede sıkışmış bulunan siyasi iktidara bir nefes borusu açmayı planlamaktadırlar. Buradan 104 emekli amiralin demokratik ve anayasal taleplerini başka yönlere çekerek kendilerine ekmek sağlayacaklarını düşünmelerini de ne denli sıkışmış olduklarının göstergesidir" diye konuştu.

'DAVA HUKUKİ GARABET OLUR'

Hukukçu Ömer Lütfü Avşar da konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede "Bildiride imzası bulunan isimlerin uzmanlık alanı denizcilik. Emekli amirallerin uzmanlık alanlarında bir açıklama yapması anayasanın koruması altındaki düşünce ve fikir hürriyetinin kullanılmasından ibarettir. Buradan darbe çağrısı çıkarmak o kadar zorlama bir çaba ki bir film senaryosunda emekli askerlerin darbe girişiminde bulunduğu yazılsa komik olur" dedi.

İktidardan gelen açıklamaların ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın açtığı soruşturmaya da değinen Avşar ktidardan gelen açıklamalardan sonra başsavcılığın bu açıklamayı soruşturması doğaldır.

Gözaltına alınanların hemen hepsi Balyoz mağduru

https://www.gunlukbakis.com/hepsi-balyoz-magduru/

Ama buradan bir davanın kovuşturmanın çıkmasını düşünmek bile istemiyorum. Bu bir hukuki garabet olur. Görev başındayken isnat edilen duruma tevessül etmemiş Ergenekon-Balyoz gibi davalarla görevlerinden haksız yere uzaklaştırılmış insanlara emekli olduktan sonra sadece bir açıklama yapmaları nedeniyle 'Darbe çağrışımında bulunuyorlar' denmesi hukuk tanımazlığın göstergesi olur" diye konuştu.

'HUKUK ÇELİŞKİSİ' VURGUSU

Emekli amiraller hakkında soruşturma açılmasını değerlendiren hukukçu Kerem Altıparmak hukuk sistemindeki çelişkilere dikkat çekti.

Altıparmak sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada "Bir uluslarası sözleşmeden hem de Meclis onayı olmadan çıkmak hukuka uygun ama emekli memurların başka bir sözleşmeden çıkmayalım demesi suç. Anayasa Mahkemesi kapansın demek meşru ama Montrö'den çıkmayalım demek suç. Ne kadar esnek ve öngörülemez bir hukukumuz var" ifadelerini kullandı.

https://www.gunlukbakis.com/hukukculardan-iktidara-bildiri-tepkisi/

================================

HULUSİ AKAR'A SARIKLI TUĞAMİRAL SORUSU

CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan tarikat evine giden Tuğamiral Mehmet Sarı'yı Meclis'e taşıdı.

05 Nisan 2021

CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan Deniz İkmal Komutanı Tuğamiral Mehmet Sarı'nın üniforma üzerine "cübe ve sarık" giyerek makam aracıyla tarikat evine gitmesini TBMM gündemine taşıdı.

Cumhuriyet'ten Erdem Sevgi'nin haberine göre CHP'li Ceylan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde "'Kurtoğlu takımı' da dahil diğer takımlara mensup kaç subay astsubay ve general var?" diye sordu.

TBMM'ye verdiği önergeyle Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içerisindeki cemaatler hakkında Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'dan bilgi isteyen Ceylan şunları sordu:

"- Makam aracı ile üniforma üzerine cübbe ve sarık giyen Deniz İkmal Komutanı Tuğamiral Mehmet Sarı'ya ilişkin bir istihbarat değerlendirme notu geldi mi?

Geldiyse dikkate aldınız mı?

Aldıysanız nasıl terfi ettirildi?

Gözaltına alınanların hemen hepsi Balyoz mağduru

https://www.gunlukbakis.com/hepsi-balyoz-magduru/

Cübbeli amiral 'Nurcuların Kurtoğlu takımından mı?

'Kurtoğlu takımı' da dahil diğer takımlara mensup kaç subay astsubay ve general var?

Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nde Atatürk ilke ve inkılaplarına karşı oldukları halde iç güvenlik tehdit değerlendirilmesi dışında tutulan yapılar var mı?"

https://www.gunlukbakis.com/hulusi-akara-sarikli/

================================

BABACAN: ACI HAFIZA DEPREŞMEMELİ

05.04.2021 - 12:29

DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan 104 emekli amiralin yayınladıkları bildiri hakkında "Tarihimizin utanç sayfaları askerlerin siyasete yönelik hadsiz müdahaleleriyle doludur. Bu acı hafıza depreştirilmemelidir" dedi.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan eski amirallerin yayımladığı bildiriye ilişkin sosyal medya hesabından açıklamada bulundu. Babacan paylaşımında şu ifadelere yer verdi:

"Tarihimizin utanç sayfaları askerlerin siyasete yönelik hadsiz müdahaleleriyle doludur. Bu acı hafıza depreştirilmemelidir. İktidarın sürekli "düşman" belirlemesi ve suni mağduriyet kampanyasına devlet kurumlarını katması ise yarınlarımıza zarar verir. Çözüm tam demokrasidir. "

https://www.haberturk.com/babacan-aci-hafiza-depresmemeli-3029065

================================

AMİRALLERE GÖZALTILARA TEPKİ... 'BU BİR AMERİKAN OPERASYONU'

104 Amiralin "Montrö bildirisi"nin ardından bu sabah Amirallerin evine operasyon yapıldı. Operasyonlara tepki gecikmedi.

05 Nisan 2021 10:10

Montrö bildirisinin ardından Amirallere yönelik bu sabah başlatılan operasyonda 14 Amiral hakkında gözaltı kararı verildi.

Operasyona tepkiler gecikmedi.

Balyoz kumpası mağduru emekli Jandarma Kurmay Albay Mustafa Önsel Twitter'dan yaptığı paylaşımda şunları söyledi:

'UNUTMAYACAĞIZ'

"Cezaevinden tanıdığım vatanseverliklerinden şüphe etmediğim Gürdeniz Sağdıç Kezek Amirallerin yanında olduğumu ilan ediyorum! Buyrun beni de alın! HODRİ MEYDAN HADİ! FETÖ bayram ederken iktidar Akşener Perinçek Davutoğlu Babacan aynı cephede unutmayacağız!

Karakter abidesi en saygı duyduğum adam A. Sadi Ünsal'ı ve Turgay Erdağ'ı da almışlar. Alın oğlum! Onlar FETÖcü değiller kaçmazlar. Hem de sabah baskını yapın algı için! 10 yıl önce de birleri yapıyordu. Bu arada Ali Sadi Amiral kendi söylemez ama çok hastadır. Bir şey olursa. . "

'YAZIKLAR OLSUN'

Bağımsız Milletvekili Mehmet Ali Çelebi de tepki gösteren isimler arasındaydı:

"Yazıklar olsun! Ömürlerini bu milletin selameti için vakfetmiş insanlara muameleye bak. Mavi Vatan dediklerinde kahramandılar ekranlarda yer veriyordunuz. Montrö dediklerinde hain mi oldular. Bu millet bunu unutmaz!"

'AMERİKAN OPERASYONU'

Siyaset Bilimci Yunus Soner de gözaltılara ilişkin "Montrö'yü savunan Amirallere gözaltı uygulaması bir AMERİKAN operasyonudur. Ama ne Türk Silahlı Kuvvetleri'ni ne de Türk Milleti'ni Karadeniz'de savaşa sokamayacaksınız!" paylaşımında bulundu.

https://www.veryansintv.com/amirallere-gozaltilara-tepki-unutmayacagiz

================================

NEJAT ESLEN : EMEKLİ AMİRALLER MONTRÖ'YÜ KORUMA ALTINA ALDILAR

05 Nisan 2021 12:11

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bildiri yayınlayan emekli amiraller hakkında ''Devletin güvenliğine ve anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşma'' suçundan resen soruşturma başlatıldığını açıkladı.

Televizyonlarda Ankara'daki yönetime sempatik görünmek için bu durumu bir fırsata dönüştüren yorumcular emekli amiralleri darbecilikle suçladılar.

Ancak hiç kimse emekli amirallerin devletin güvenliğine ve anayasal düzene karşı hangi yetenekleri ile ve nasıl karşı geleceğini bir başka ifade ile darbe yapacağını açıklamadı.

Bu emekli amirallerin devletin subay olduklarında verdiği tabancalarından başka imkanları tankları topları savaş uçakları yok.

Tabanca ile anayasal düzene karşı nasıl suç işlenir doğrusu ben anlayamadım.

Hadi birkaç genç bahriyeli subayı ayartıp bir savaş gemisine el koydular diyelim emekli amiraller.

Darbenin başarılı olması için amirallerin savaş gemisini Ankara'ya kadar karadan götürmeleri gerekir ki bu da mümkün değil.

Hadi diyelim ki bu emekli amiraller bu savaş gemisini Ankara'ya kadar karadan götürdüler anayasal düzeni değiştirmek için. Bir tek savaş gemisi ile anayasal düzeni değiştirmek de mümkün değil.

Doğrusu hukukçu değilim ben bu işin içinde çıkamadım.

Ancak

Emekli amiraller çok önemli bir şeyi başardılar.

Montrö Sözleşmesi'ni koruma altına aldılar.

Biden ne kadar sıkıştırırsa sıkıştırsın artık Amerikan savaş gemileri Montrö Sözleşmesi'ni delip Karadeniz'e çıkamaz.

Eğer Amerikan gemileri Montrö Sözleşmesi'ni delip Karadeniz'e çıkarsa emekli amiraller de haklı çıkar.

Bence emekli amiraller önemli bir iş başardılar.

Montrö Sözleşmesi'ni koruma altına aldılar.

SON SÖZ:

Kol kırılır yen içinde kalır demiş atalar.

Emekli amiralleri üzüp Yunanistan'ı sevindirmeyelim.

https://www.veryansintv.com/emekli-amiraller-montroyu-koruma-altina-aldilar

================================

HÜSEYİN VODİNALI : YUNANİSTAN GÜNE SEVİNÇLE UYANDI

05 Nisan 2021 09:28

Joe Biden istiyor.

Montrö kalksın ABD savaş gemileri Karadeniz'e dolsun Rus gemileri gelip geçemesin.

Ukrayna üzerinden yeni bir Suriye macerası başlıyor gibi.

Hem bu kez iş daha büyük.

Ortadoğu'ya benzemez orası.

Biden'ın şartı belli oldu.

Montrö ve Mavi Vatan'dan vazgeçin diyor.

Emekli Amiraller de bu tehlikeye dikkati çekti.

Bir de tekkedeki amiralin sinyalini verdiği yeni FETÖ tehdidine.

Olay bir anda geceyarısı bildirisine darbe imasına geleneksel mağduriyete dönüştü.

Türk ordusunun gözbebeği emekli olsalar da ülke menfaatleri için uğraşan insanlara hem iktidar hem muhalefetten olmadık hakaretler yağdı.

Mağduriyet fırsatı yakalanmıştı. Ama artık inandırıcılık neredeyse sıfır.

Güne Ergenekon Balyoz kumpaslarındaki gibi şafak gözaltılarıyla başladık.

Mavi Vatan kavramının isim babası Amiral Cem Gürdeniz de dahil emekli amiraller sanki suçluymuş gibi gözaltına alındı.

Kim sevindi?

FETÖ sevindi.

Biden gülümsedi.

Ama en çok Cem Gürdeniz gibi stratejist Türklerin gözaltına alınmasından ezeli düşman Yunanistan sevindi.

Türk siyasi tarihinde sıkça rastladığımız sıkıntılı bir süreç yine başladı.

Ancak bu iş Türkiye'de kimseye yaramadı.

https://www.veryansintv.com/yunanistan-gune-sevincle-uyandi

================================

MONTRÖ BOĞAZLAR SÖZLEŞMESİ NEDİR İPTAL EDİLEBİLİR Mİ? NEDEN YENİDEN GÜNDEME GELDİ?

Son zamanlarda gündemde olan Montrö Boğazlar Sözleşmesi nedir iptal edilebilir mi neden yeniden gündeme geldi?

Buse Ürgir Buse Ürgir

5 Nisan 2021

Türkiye birkaç hafta önce İstanbul Sözleşmesi'nden bir gece aniden Cumhurbaşkanlığı kararıyla çıktı. Bu durumun kanuna uygun olup olmadığı tartışması sürerken TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un "Bir Cumhurbaşkanı Montrö'yü de feshedebilir mi?" sorusuna "Teknik olarak evet" yanıtını vermesi ve Kanal İstanbul Projesi'nin yeniden gün yüzüne çıkması Montrö Sözleşmesi'ni bir daha gündeme getirdi. Peki Montrö Boğazlar Sözleşmesi nedir iptal edilebilir mi neden yeniden gündeme geldi? Detaylara birlikte bakalım.

Montrö Boğazlar Sözleşmesi 20 Temmuz İsviçre'nin Montrö kentinde imzalandı. Bu sözleşmeyle boğazların egemenliği tamamen Türkiye'ye geçti

montrö boğazlar sözleşmesi

Sözleşme Bulgaristan Fransa Büyük Britanya Avustralya Yunanistan Japonya Romanya Sovyetler Birliği Yugoslavya ve Türkiye arasında imzalandı.

9 Kasım 1936'da yürürlüğe giren sözleşmeyle Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin egemenliği ve bağımsızlığı uluslararası toplumda kabul edildi

montrö boğazlar sözleşmesi

Sözleşmeyle Türkiye'ye İstanbul ve Çanakkale boğazları üzerinde kontrol ve savaş gemilerinin geçişini düzenleme hakkı verildi. Ayrıca Türkiye'ye Boğazlar üzerinde tam kontrol hakkı sağlandı

montrö boğazlar sözleşmesi

Sözleşmeden önce Türkiye boğaz üzerinde söz sahibi değil miydi?

24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Boğazlar Sözleşmesi'ne göre; Boğazlardan geçecek yabancı gemilerin kontrolü Boğazlar Komisyonuna devredilmiş Boğazlar Bölgesi gayri askeri hale getirerek kontrolü Milletler Cemiyeti'ne bırakılmıştı. Türkiye'nin Boğazlar üzerindeki egemenliği kısmen sınırlandırılmıştı.

Türkiye ise bu sınırlandırmayı kabul etmedi. Bunun arkasında yatan en önemli neden dünyanın bundan sonra bir silahsızlanmaya gideceğinin düşünülmesi ve Boğazlar Bölgesinin Milletler Cemiyetinin teminatı altına alınmasıydı. Ancak silahsızlanma çalışmaları olumlu sonuç vermediği gibi Millet Cemiyeti'nin İtalya ve Japonya'nın mütecaviz davranışları karşısında etkisiz kalması Türkiye açısından şartları ve koşulları değiştirdi.

Türkiye uluslararası arenada yaşanan değişimi çok iyi analiz ederek uluslararası hukukun temel rebus sic stanibus (şartlar değişmiştir) kuralına dayanarak tam zamanında ve yerinde yaptığı çağrılarla Boğazlar meselesinin yeniden müzakere edilmesinin önünü açtı. Sovyetler 1933 yılından itibaren İngiltere ise 1936 yılında Hitler'in tek taraflı olarak Ren bölgesine askerlerini sokmasından sonra Türkiye'yi bu konuda destekledi. Nitekim Montrö Boğazlar sözleşmesi imzalanmış ve Türkiye'ye boğazlar konusunda tam yetki verilmiş oldu.

Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin maddeleri neler?

montrö boğazlar sözleşmesi

Montrö Boğazlar Sözleşmesi'de hem ticari hem de savaş gemilerinin uyması gereken geçiş rejimleri bulunuyor. Özetlemek gerekirse;

Ticari gemilerin geçiş rejimi;

Barış zamanında gündüz ve gece bayrak ve yük ne olursa olsun hiçbir işlem (formalite) – sağlık denetimi hariç – olmaksızın Boğazlar'dan geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) tam özgürlüğünden yararlanacaklardır.

Savaş zamanında Türkiye savaşan değil ise bayrak ve yük ne olursa olsun Boğazlar'dan geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) özgürlüğünden yararlanacaklardır. Kılavuzluk ve yedekçilik (römorkörcülük) isteğe bağlı kalmaktadır.

Savaş zamanında Türkiye savaşta ise Türkiye ile savaşta olan bir ülkeye bağlı olmayan ticaret gemileri düşmana hiçbir biçimde yardım etmemek koşuluyla Boğazlar'da geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) özgürlüğünden yararlanacaklardır. Bu gemiler Boğazlar'a gündüz girecekler ve geçiş her seferinde Türk makamlarınca gösterilecek yoldan yapılacaktır.

Türkiye'nin kendisini pek yakın bir savaş tehlikesi tehdidi karşısında sayması durumunda Boğazlar'dan geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) tam özgürlüğünden yararlanacaklardır; ancak gemilerin Boğazlar'a gündüz girmeleri ve geçişin her seferinde Türk makamlarınca gösterilen yoldan yapılması gerekecektir. Kılavuzluk bir durumda zorunlu kılınabilecek; ancak ücrete bağlı olmayacaktır.

Savaş gemilerinin tâbi olacağı yaptırımlar ve geçiş rejimi;

Barış zamanı:

Karadeniz'e kıyıdaş devletler bu deniz dışında yaptırdıkları ya da satın aldıkları denizaltılarını tezgâha koyuştan ya da satın alıştan Türkiye'ye vaktinde haber verilmişse deniz üslerine katılmak üzere Boğazlar'dan geçirme hakkına sahip olacaklardır. Söz edilen devletlerin denizaltıları bu konuda Türkiye'ye ayrıntılı bilgiler vaktinde verilmek koşuluyla bu deniz dışındaki tezgâhlarda onarılmak üzere de Boğazlar'dan geçebileceklerdir. Gerek birinci gerek ikinci durumda denizaltıların gündüz ve su üstünden gitmeleri ve Boğazlar'dan tek başlarına geçmeleri gerekecektir.

Savaş gemilerinin Boğazlar'dan geçmesi için Türk Hükümeti'ne diplomasi yoluyla bir ön bildirimde bulunulması gerekecektir. Bu ön bildirimin olağan süresi sekiz gün olacaktır; ancak Karadeniz kıyıdaşı olmayan devletler için bu süre on beş gündür.

Boğazlar'dan geçişte bulunabilecek bütün yabancı deniz kuvvetlerinin en yüksek toplam tonajı 15.000 tonu aşmayacaktır.

Savaş zamanı:

Savaş zamanında Türkiye savaşan değilse savaş gemileri yukarıda belirtilen koşullar içinde Boğazlar'da tam bir geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) özgürlüğünden yararlanacaklardır.

Saldırıya uğramış bir Devlete ve Türkiye'yi bağlayan bir karşılıklı yardım antlaşması gereğince yapılan yardım durumları dışında savaşan herhangi bir Devletin savaş gemilerinin Boğazlar'dan geçmesi yasak olacaktır.

Karadeniz'e kıyıdaş olan ya da olmayan devletlere ait olup da bağlama limanlarından ayrılmış bulunan savaş gemileri kendi limanlarına gitmek maksadıyla boğaz geçişi yapabilirler.

Savaşan devletlerin savaş gemilerinin Boğazlar'da herhangi bir el koymaya girişmeleri denetleme (ziyaret) hakkı uygulamaları ve başka herhangi bir düşmanca eylemde bulunmaları yasaktır.

Savaş zamanında Türkiye savaşan ise savaş gemilerinin geçişi konusunda Türk Hükûmeti tümüyle dilediği gibi davranabilecektir.

Türkiye kendisini pek yakın bir savaş tehlikesi tehdidi karsısında sayarsa Türkiye savaş durumu geçiş rejimini uygulamaya başlayacak ancak; Milletler Cemiyeti Konseyi Türkiye'nin aldığı önlemleri 3'te 2 çoğunlukla haklı bulmazsa Türkiye bu önlemlerini geri almak zorunda kalacaktır.

Sözleşmenin genel hükümleri ise şöyle;

Boğazlar kayıtsız şartsız Türkiye Cumhuriyeti'ne bırakılacak tahkimat yapmak hakkı tanınacaktır.

Türk Hükûmeti sözleşmenin savaş gemilerinin Boğazlar'dan geçişine ilişkin her hükmünün yürütülmesine göz kulak olacaktır.

Montrö Boğazlar Sözleşmesi iptal edilebilir mi? Fesih şartları neler?

Montrö Boğazlar Sözleşmesi 1936 yılında 20 yıllığına imzalanmıştı. Bununla birlikte sözleşmenin 1. maddesinde doğrulanan geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) özgürlüğü ilkesinin sonsuz bir süresi olacaktı. 9 Kasım 1956'da sözleşmenin süresi sona erdi. Sözleşmeyi imzalayan devletler Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ni değiştirmek için girişimlerde bulundular ancak başarılı başarılı olamadılar.

Nitekim sözleşmesinin süresi bitmesine rağmen iptal süreci başlamadı. Çünkü iptal sürecinin başlayabilmesi için imzaya taraf olan devletlerden birinin sözleşmede yer aldığı şekliyle fesih beyanını depoziter devlet olan Fransa'ya bildirmesi gerekiyor.

Bugün imzacı devletlerden birinin bu süreci başlatması durumunda; sözleşme talebin yapıldığı tarihten başlamak üzere iki yıl daha yürürlükte kalacak ve bu sürenin sonunda iptal edilecek. Sözleşmeye göre imzacı devletler yeni bir sözleşmenin yapılması için tekrar bir konferansta bir araya gelmesi gerekiyor. Ancak bu konferans sonunda yeni bir sözleşme imzalanıp imzalanmayacağı net değil.

https://listelist.com/montro-bogazlar-sozlesmesi/

================================

MONTRÖ'DEN ÇIKMAK MÜMKÜN MÜ ÇIKILIRSA NE OLUR?

Cumhurbaşkanı'nın uluslararası sözleşmelerden çıkma yetkisi tartışması ve Kanal İstanbul projesi Montrö Sözleşmesi'ni yeniden gündeme getirdi.

05 Nisan 2021

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 2011'de başbakan olduğu dönemde "çılgın proje" olarak duyurduğu Kanal İstanbul'da ihale sürecinin hızlanması tartışmaların artmasına neden olurken 104 emekli amiralin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop'un Montrö Sözleşmesi'yle ilgili olarak "Cumhurbaşkanlığı imzasıyla çıkılabilir" sözlerine cevaben yayımladığı bildiri sözleşmeyi ve Boğazlardan geçiş rejimini de gündeme getirdi.

LOZAN'DAN MONTRÖ'YE

24 Temmuz 1923'te imzalanan ve Türkiye'nin kurucu belgesi olarak kabul edilen Lozan Antlaşması'nda Boğazlar görüşmeler boyunca üzerinde en çok tartışılan konulardan biri oldu. Görüşmeler sonunda getirilen geçici çözüme göre askeri olmayan gemi ve uçaklar barış zamanında Boğazlardan geçebilecekti. Boğazların her iki yakası askersizleştirilip geçişi sağlamak amacıyla başkanı Türkiyeli olan uluslararası bir kurul oluşturuldu ve bu düzenlemelerin Milletler Cemiyeti'nin güvencesi altında sürdürülmesine karar verildi. Boğazlar bölgesine Türkiye askerlerinin girişi yasaklandı.

Bu hüküm 1936 yılında imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile değiştirildi. 20 Temmuz 1936'da imzalanan sözleşmeye Türkiye'nin yanı sıra Bulgaristan Fransa İngiltere Avustralya Yunanistan Japonya Romanya Sovyetler Birliği ve Yugoslavya imza attı.

Montrö Sözleşmesi'nin imzalanmasından sonraki gün yayımlanan Ulus gazetesinin 21 Temmuz 1936 tarihli nüshası

Montrö Sözleşmesi'nin imzalanmasından sonraki gün yayımlanan Son Posta gazetesinin 21 Temmuz 1936 tarihli nüshası

TÜRKİYE'NİN KAZANIMLARI NELER?

Montrö ile birlikte İstanbul Boğazı ve Çanakkale Boğazı ile boğazların giriş noktalarını da kapsayacak şekilde bölgede Türkiye'nin egemenlik hakları tesis edildi. Boğazlar bölgesi askerileştirildi. Böylece Türkiye Boğazlar bölgesine yeniden asker konuşlandırma hakkı elde etti. 1923'te kurulan Boğazlar Komisyonu'nun yetkileri Türkiye'ye devredilerek egemenliğin kurulması sağlandı. Savaş ve yakın savaş halinde Türkiye'ye yabancı savaş gemilerinin geçişine kısıtlama koyma yetkisi tanındı. Ayrıca tek seferde geçebilecek savaş gemisi tipine sayısına ve ağırlığına sınırlama getirildi ve önceden haber verme şartı kondu.

Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile Türkiye'nin Boğazlarda elde ettiği diğer önemli kazanımlar şunlar:

Karadeniz'e kıyısı bulunmayan devletlerin denizaltıları ve uçak gemileri Boğazlardan geçemez. Karadeniz'e kıyısı bulunan devletler Karadeniz dışında yaptırdıkları veya satın aldıkları denizaltıları Türkiye'ye zamanında haber verirlerse Boğazlardan geçirebiliyor. Denizaltılar Boğazlardan teker teker gündüz ve su üzerinden geçebiliyor.

Barış zamanlarında Karadeniz'e kıyısı olan ülkelerin savaş gemileri Boğazlardan geçebilmek için 8 gün içinde Türkiye'ye bildirim yapmak zorunda. Bu süre Karadeniz'e kıyısı olmayan ülkeler için 15 gün. Bu bildirimde gemilerin gidecekleri yer adları türleri ve sayıları gidiş dönüşte taşıdıkları yükler bildirilmek zorunda. Boğazlardan geçiş 5 gün içinde yapılmak zorunda. Daha fazla Boğazlarda kalmak yasak. Geçiş sırasında donanma komutanı Boğaz girişindeki bir işaret istasyonuna emrindeki kuvvetin açık ve seçik bileşimini bildirmek zorunda.

Barış zamanlarında Boğazlarda transit olarak bulunabilecek tüm yabancı deniz kuvvetlerinin en yüksek tonaj toplamı 15 bin tonu geçmiyor. Söz konusu kuvvetler 9 gemiden fazlasını geçiremiyor.

Karadeniz'e kıyısı bulunmayan devletlerin barış zamanında Karadeniz'de bulunduracakları savaş gemilerinin tonajı 45 bin tonu aşamıyor ve bu gemiler 21 günden fazla Karadeniz'de kalamıyor.

Savaş zamanlarında savaşan herhangi bir devletin savaş gemilerinin Boğazlardan geçmesi yasak.

Savaş zamanlarında Türkiye savaşan ülke durumundaysa veya bir savaş tehdidiyle karşı karşıyaysa Boğazlardan savaş gemilerinin geçip geçmemesi tamamen Türkiye'nin kararına bağlı.

'Kanal İstanbul' güzergahından kimler ne kadar arazi aldı?'Kanal İstanbul' güzergahından kimler ne kadar arazi aldı?

Sivil hava araçları Türkiye'ye 3 gün önce ön bildirim yaparak kendilerine gösterilen hava yollarını kullanabiliyor. Askeri uçakların Boğazlar üzerinden geçişine izin verip vermeme yetkisi Türkiye'ye bırakılıyor.

SÖZLEŞMEDEN ÇIKMAK MÜMKÜN ?

Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin nasıl iptal edileceği 28'inci maddede düzenleniyor. Buna göre; antlaşmanın geçerlilik süresi 20 yıldı. Bu süre 9 Kasım 1956 tarihinde sona erdi. İptal sürecinin başlayabilmesi için imzacı devletlerden birinin sözleşmede yer aldığı şekliyle fesih beyanını depoziter devlet olan Fransa'ya bildirmesi gerekiyor. 2. Dünya Savaşı süresince ve Soğuk Savaş'ta ABD İngiltere ve SSCB arasında sözleşmenin feshi veya revize edilmesi birkaç kez gündeme geldiyse de bu süreç bugüne kadar hiç işletilmedi.

ÇIKILIRSA NE OLUR?

Bugün imzacı devletlerden birinin bu süreci başlatması durumunda sözleşme talebin yapıldığı tarihten başlamak üzere iki yıl daha yürürlükte kalacak ve bu sürenin sonunda iptal edilecek. Sözleşmeye göre imzacı devletlerin yeni bir sözleşmenin yapılması için tekrar bir konferansta bir araya gelmesi gerekiyor. Ancak bu konferans sonunda yeni bir sözleşme imzalanabileceği gibi imzalanmaması da ihtimaller dahilinde.

Montrö'nün feshi sonrası yeni bir antlaşmanın imzalanamaması durumunda iki uluslararası düzenleme geçerliliğini koruyacak.

Bunlardan ilki Lozan Antlaşması'nın 23'üncü Maddesi:

Lozan Antlaşması Madde 23 — Bağıtlı Yüksek Taraflar Boğazlar Rejimine ilişkin bugün yapılmış Sözleşmede açıklandığı üzere Çanakkale Boğazında Marmara Denizinde ve Karadeniz Boğazında denizden ve havadan gerek barış gerek savaş zamanlarında özgürce geçiş ve gidiş – geliş ilkesini kabul ve açıklama konusunda anlaşmışlardır. Bu Sözleşme buradaki Yüksek Bağıtlı Taraflar için işbu Andlaşmada yazılmış olsa idi onun sahip olacağı güç ve değerin tıpkısına sahip olacaktır.

Diğeri ise Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin 1'inci Maddesinin ilk paragrafı:

Montrö Boğazlar Sözleşmesi Madde 1 — Bağıtlı Paragraf 1: Bağıtlı Yüksek Taraflar Boğazlar'da denizden geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) özgürlüğü ilkesini kabul ederler ve doğrularlar.

Boğazlardan geçiş ve ulaşım serbestliği ilkesinin uygulama süresinin sonsuz olacağı bu düzenlemeler ile kayıt altına alındı. Geçiş esnasında zararsız geçiş veya transit geçiş rejimlerinden hangisinin uygulanacağı ise üzerinde bir uzlaşıya varılmadığı takdirde belirsizliğini koruyacak. Ancak her koşulda Türkiye'nin zabıta ve yargı yetkisi ile geçişin zararsız olmasını isteme ve geçiş trafiğini düzenleme yetkisi var. Bu koşullar altında Türkiye Lozan Antlaşması'nın 23'üncü Maddesi ve Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin 1'inci Maddesindeki soyut ilkeler ve sahip olduğu haklar doğrultusunda Boğazlardan geçişin ve ulaşımın nasıl olacağını düzenleyebilir.

KARADENİZ'DE ABD VARLIĞI VE RUSYA

Ancak asıl tartışma konusu Karadeniz'in açık deniz alanlarında kıyıdaş olmayan devletlerin savaş gemilerinin sahip olacağı serbestiler. Zira Türkiye ve başta Rusya olmak üzere diğer kıyıdaş ülkelerin güvenlik kaygılarına söz konusu iki düzenlemede değinilmiyor. Ayrıca uzmanlara göre Montrö'nün yerine gelebilecek ve savaş gemilerinin geçişi ve Karadeniz'de bulunuşlarına yönelik kısıtlamaları yeniden düzenleyecek bir sözleşmenin ABD ve NATO'nun etkisiyle her koşulda Montrö'den daha gevşek koşullar ihtiva etmesine kesin gözüyle bakılıyor. Batılı devletler ve Rusya arasında Doğu Avrupa Kafkasya ve Karadeniz bölgesine yönelik rekabet 2014 yılında başlayan Ukrayna Krizi'nden bu yana daha da artmış durumda. Rusya Montrö Sözleşmesi'nin feshinin Karadenizdeki barışı kırılgan hale getireceğini savunuyor.

KANAL İSTANBUL TARTIŞMALARI VE MONTRÖ SÖZLEŞMESİ

Kanal İstanbul'un açılması İstanbul Boğazı'nın boğaz tanımını da Montrö Sözleşmesi'nin içeriğini de etkilemiyor. Sözleşme "Boğazlar" tabiri ile Çanakkale Boğazı Marmara Denizi ve İstanbul Boğazı'ndan oluşan bir bölgeyi tanımlıyor. Montrö Sözleşmesi'nin uygulama alanı sadece İstanbul Boğaz değil boğazlar bölgesi. Dolayısıyla bir alternatifin inşa edilmiş olması İstanbul Boğazı'nın boğaz statüsünü değiştirmiyor. Bu da Boğazlardan geçişin yasaklanamayacağı anlamına geliyor.

https://www.gunlukbakis.com/montroden-cikmak-mumkun-mu-cikilirsa-ne-olur/

================================

BİLDİRİYE İMZA ATAN EMEKLİ AMİRALLERİN LOJMAN VE KORUMA HAKLARI İPTAL EDİLDİ

05 Nisan 2021

TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile ilgili sözleri sonrası başlayan tartışmalara ve Deniz İkmal Komutanı Tuğamiral Mehmet Sarı'nın "takke ve cübbe" giydiği bir fotoğrafının basına yansımasına ilişkin ortak bir bildiri yayımlayan 103 emekli amiralin lojman ve koruma hakları iptal edildiği belirtildi.

Habertürk'te yer alan habere göre bildiriye imza atan emekli amirallerin lojman ve koruma hakları iptal edildi.

https://www.gunlukbakis.com/lojman-ve-koruma-haklari/

================================

"AMİRALLERİN RÜTBESİ SÖKÜLMELİ" DİYEN BAHÇELİ 313 GENERALE "İKTİDARI UYARIN" DİYE MEKTUP YAZMIŞ!

104 emekli amiralin "Montrö Bildirisi" yayınlamasına tepki gösteren ve "İmzası bulunan amirallerin rütbeleri sökülmelidir. Emekli maaşları kesilmelidir" diyen MHP lideri Devlet Bahçeli'nin 2004 yılında 313 generale "İktidarı uyarın" diye mektup yazdığı ortaya çıktı.

05 Nisan 2021

104 emekli amiralin "Montrö'nün tartışmaya açılmaması ve tarikat evine giden amirali" eleştiren bildirileri nedeniyle tepki gösteren ve "Amirallerin rütbeleri sökülmelidir" diyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 2004 yılında başta Genelkurmay Başkanı olmak üzere 13 generale "siyasi iktidarı uyarmaları" için 'Tarihi görev çağrısı' başlıklı 17 sayfa mektup yazdığı ortaya çıktı.

MHP tarafından tüm generallere "Gelişmeler endişe verici. İktidarı uyarın" mektubunda Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin 17 sayfalık 'Tarihi görev çağrısı' da yeraldı.

T24'ün Hürriyet'in haberinden aktardığına göre mektupta özetle şöyle denildi:

"Son günlerde yaşanan gelişmeler Türkiye'nin milli birliğini ve bütünlüğünü hedef alan bazı çevrelerin ülkeyi tehlikeli bir gerginlik ortamına sürüklemek istediklerini göstermektedir. İhanet provaları ve nümayişlerle yeni tahrikler için zemin arayışına girilmiştir...

AKP Hükümetinin içine düştüğü teslimiyet ve aczden güç ve cesaret alan bu iç ve dış tahriklerin iç bünyemizi kemirmesine ve Türkiye'nin ufkunun karartılmasına asla izin verilmemelidir...

AKP iktidarı kendisiyle birlikte Türkiye'yi de bir felakete sürükleyecek bu tehlikeli yolda ısrar ederse bu durumun çok ağır olacak vebalini tarih önünde taşımak durumunda kalacak ve mahşeri vicdanına mahkum olacaktır. Bölücü terör örgütüne yardım ve yataklıktan mahkum olan ve PKK bağlantılı faaliyetleri nedeniyle kapatılan bir siyasi partiye mensup eski milletvekillerinin tahliyesi yeni tahriklerin sahneye konulması için siyasi bir gövde gösterisine dönüştürülmüştür...

PKK'nın siyasallaşması hedefinin adım adım gerçekleştirilmesini Türkiye politikasının merkezi haline getiren AB bu mahkumların serbest bırakılması için bugüne kadar her türlü zorlamayı yapmış her yola tevessül etmiştir... AKP bu süreçte kendisine verilen görevi büyük bir sadakatle ifa etmiştir. İlk adım olarak AB İnsah Hakları Mahkemesi'ni Türk milli hukuk sisteminin üzerinde yüksek temyiz mahkemesi haline getirmiştir...

Ne hazindir ki basınımızın bir bölümüde bu koroya katılmıştır... AB'nin himayesi ve vesayeti altında Türkiye'de yeni tahrik ve nifak tohumlarını atılmasında yeni bir zemin kazanılmıştır. AB'ye her bakımdan teslim olan AKP iktidarı ne acıdır ki Türkiye'yi AB birliğine taşımakta bölücü heveslere umut bağlamış bundan medet umar hale düşmüştür.

"HERKES HADDİNİ BİLMELİ"

AKP iktidarına bu konuda hakim olan anlayış önümüzdeki dönemde Türkiye'yi çok zor günlerin beklediğinin habercisidir. Bölücü terörün Türkiye'nin AB üyelik sürecini kendi siyasi hedeflerine hizmet edecek bir araç olarak gördüğü ve siyasi stratejisinin AB'nin Türkiye'den talepleriyle örtüştüğü kimsenin inkar edemeyeceği gerçeklerdir... Herkes haddini bilmeli rüzgar ekenin fırtına biçeceğini aklından hiç çıkarmamalıdır. Bu vatan sahipsiz değildir..."

https://www.aykiri.com.tr/amirallerin-rutbesi-sokulmeli-diyen-bahceli-313-generale-iktidari-uyarin-diye-mektup-yazmis/10618/

================================

İYİ PARTİ'DE 'AMİRAL BİLDİRİSİ' ÇATLAĞI BÜYÜYOR: 'ZEVZEKLİK' AÇIKLAMASI SONRASI İSTİFA!

İyi Partili Arslan Akşener'in 104 emekli amiralin açıklaması için yaptığı "zevzeklik" değerlendirmesine tepki olarak partisinden istifa etti.

05-04-2021 16:17

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in 104 emekli amiralin Montrö açıklamasıyla ilgili yaptığı "zevzeklik" yorumu partisinden tepki aldı.

İyi Parti Karasu İlçe Teşkilatı Kurucu Başkanı Levent Arslan Akşener'in bu sözleri üzerine partisinden istifa ettiğini duyurdu.

Arslan'ın açıklaması şöyle:

"Bugüne kadar kurucusu olduğum İyi Parti için çok açıklama yapmadım. Sebebi benimle yola çıkan birçok dostumdu. Geldiğimiz noktada onca emek veren benim gibi binlerce kişi ama haksızlığa uğramış ama koltuk için itibarsızlaştırılmış binlerce insan partiden uzaklaştırılmışken bile bekledim belki diye.

Geldiğimiz bugüne baktığımızda Montrö ve Lozanı savunan Türk Silahlı Kuvvetleri'nin değerli komutanlarına 'zevzek' diyen bir zihniyetin altında bir Türk milliyetçisi bir ülkücü olarak duramayacağıma karar verdim. İyi Parti'nin kuruluşu sırasında elini değil bedenini ortaya koymuş bir kişi olarak İyi Parti kuruculuğumdan ve üyeliğimden istifa ettiğimi siz değerli dostlarım ile paylaşmak istedim. Önümüzdeki günlerde daha detaylı bir şekilde açıklama yapacağım. ''

https://gazetemanifesto.com/2021/erdogan-bu-eylem-kesinlikle-art-niyetli-bir-girisimdir-429953/

================================

BAHÇELİ 313 GENERALE 'İKTİDARI UYARIN' MEKTUBU YAZMIŞ

'Emekli amiraller' bildirisiyle ilgili olarak "Muhtıra tarzında hazırlanarak gece yarısı servisi yapılan bildiride imzası bulunan amirallerin rütbeleri sökülmelidir. Emeklilik hakları kaldırılmalı emekli maaşları kesilmelidir" açıklaması yapan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 2004 yılında 313 generale "siyasi iktidarı uyarmaları" için mektup yazdığı ortaya çıktı.

05 Nisan 2021 16:07

104 emekli amiralin bildirisiyle ilgili "Bildirinin arkası ve önü kararlılıkla araştırılmalı bu rezaletin içinde kimlerin olduğu tevsik ve tespit edilmelidir" diyen MHP lideri Bahçeli'nin 2004 yılında başta Genelkurmay Başkanı 313 generale "siyasi iktidarı uyarmaları" için 'Tarihi görev çağrısı' başlıklı 17 sayfa mektup yazdığı ortaya çıktı.

T24'ün aktardığı habere göre MHP tarafından tüm generallere "Gelişmeler endişe verici. İktidarı uyarın" mektubunda MHP lideri Bahçeli'nin 17 sayfalık 'Tarihi görev çağrısı' da yeraldı.

Hürriyet'in haberine göre mektupta özetle şöyle denildi:

"Son günlerde yaşanan gelişmeler Türkiye'nin milli birliğini ve bütünlüğünü hedef alan bazı çevrelerin ülkeyi tehlikeli bir gerginlik ortamına sürüklemek istediklerini göstermektedir. İhanet provaları ve nümayişlerle yeni tahrikler için zemin arayışına girilmiştir...

AKP Hükümetinin içine düştüğü teslimiyet ve aczden güç ve cesaret alan bu iç ve dış tahriklerin iç bünyemizi kemirmesine ve Türkiye'nin ufkunun karartılmasına asla izin verilmemelidir...

AKP iktidarı kendisiyle birlikte Türkiye'yi de bir felakete sürükleyecek bu tehlikeli yolda ısrar ederse bu durumun çok ağır olacak vebalini tarih önünde taşımak durumunda kalacak ve mahşeri vicdanına mahkum olacaktır. Bölücü terör örgütüne yardım ve yataklıktan mahkum olan ve PKK bağlantılı faaliyetleri nedeniyle kapatılan bir siyasi partiye mensup eski milletvekillerinin tahliyesi yeni tahriklerin sahneye konulması için siyasi bir gövde gösterisine dönüştürülmüştür...

PKK'nın siyasallaşması hedefinin adım adım gerçekleştirilmesini Türkiye politikasının merkezi haline getiren AB bu mahkumların serbest bırakılması için bugüne kadar her türlü zorlamayı yapmış her yola tevessül etmiştir... AKP bu süreçte kendisine verilen görevi büyük bir sadakatle ifa etmiştir. İlk adım olarak AB İnsah Hakları Mahkemesi'ni Türk milli hukuk sisteminin üzerinde yüksek temyiz mahkemesi haline getirmiştir...

Ne hazindir ki basınımızın bir bölümüde bu koroya katılmıştır... AB'nin himayesi ve vesayeti altında Türkiye'de yeni tahrik ve nifak tohumlarını atılmasında yeni bir zemin kazanılmıştır. AB'ye her bakımdan teslim olan AKP iktidarı ne acıdır ki Türkiye'yi AB birliğine taşımakta bölücü heveslere umut bağlamış bundan medet umar hale düşmüştür.

'HERKES HADDİNİ BİLMELİ'

AKP iktidarına bu konuda hakim olan anlayış önümüzdeki dönemde Türkiye'yi çok zor günlerin beklediğinin habercisidir. Bölücü terörün Türkiye'nin AB üyelik sürecini kendi siyasi hedeflerine hizmet edecek bir araç olarak gördüğü ve siyasi stratejisinin AB'nin Türkiye'den talepleriyle örtüştüğü kimsenin inkar edemeyeceği gerçeklerdir... Herkes haddini bilmeli rüzgar ekenin fırtına biçeceğini aklından hiç çıkarmamalıdır. Bu vatan sahipsiz değildir..."

https://www.veryansintv.com/bahceli-313-generale-iktidari-uyarin-mektubu-yazmis

================================

BAHÇELİ'DEN 'MONTRÖ' İMZACISINA İHRAÇ TALİMATI

MHP Montrö Boğazlar Sözleşmesine ilişkin geçen sene yapılan açıklamada imzacı diplomatlar arasında yer alan MHP'li Ertuğrul Kumcuoğlu'nu kesin ihraç talebiyle disipline sevk etti.

05 Nisan 2021 15:47

Kanal İstanbul projesiyle tartışmaya açılan Montrö Boğazlar Sözleşmesine ilişkin geçen sene yapılan bir açıklama yeniden gündeme gelmişti. 126 emekli diplomatın bir araya gelerek yayınladığı açıklamada "Marmara Denizi üzerindeki mutlak egemenliğinin kaybedilmesine yol açar. Kanal İstanbul'dan vazgeçilmelidir" ifadeleri yer almıştı.

MHP söz konusu açıklamada imzacılar arasında yer alan eski MHP Aydın Milletvekili emekli Büyükelçi Ertuğrul Kumcuoğlu'nu kesin ihraç talebiyle disiplin kuruluna sevketti.

Açıklamayı MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın yaptı.

Twitter hesabından açıklama yapan Yalçın "126 Emekli Büyükelçinin basın yoluyla kamuoyuna açıklanan bildirisinde ismi yer alan partimizin Aydın Eski Milletvekili Emekli Büyükelçi Ertuğrul Kumcuoğlu Sayın Genel Başkanımızın talimatıyla kesin ihraç talebiyle tedbirli olarak disipline sevk edilmiştir. Kamuoyuna duyurulur. " ifadelerini kullandı.

https://www.veryansintv.com/bahceliden-montro-imzacisina-ihrac-talimati

================================

GÖZALTINA ALINAN AMİRALLER FETÖ'NÜN ERGENEKON-BALYOZ KUMPASLARINDA HAPİS YATTI HEDEF OLDU!

Montrö Bildirisi'ne imza atan 104 emekli amiral ile ilgili başlatılan soruşturma kapsamında sabah yapılan operasyonla 10 amiral gözaltına alındı 4 amiral ifadeye çağrıldı. Gözaltı kararı alınan amirallerin ortak noktası ise FETÖ'nün Ergenekon ve Balyoz kumpaslarında mağdur olmaları.

05 Nisan 2021 - 14:42

"Motrö Sözleşmesi'nin tartışmaya açılması" "Tarikat evine giden amiral" ve "Atatürk devrimleri" konusunda bildiri yayınlayan 104 emekli amiral ile ilgili başlatılan soruşturma kapsamında 10 amiral sabah yapılan operasyonla gözaltına alındı 4 amiral ifadeye çağrıldı.

Gözaltına alınan amirallerin arasında FETÖ'nün Balyoz kumpasında hedef olan Kadir Sağdıç ve Cem Gürdeniz yine kumpas nedeniyle görevinden istifa eden Atilla Kezek yer aldı. Yine FETÖ kumpası olan Ergenekon nedeniyle hapis yatan emekli amiral Alaettin Sevim de Montrö bildirisi nedeniyle gözaltına alınan isimler arasında.

GÖREVDEYKEN "DARBE" YAPMAYAN AMİRAL ŞİMDİ YAPACAK?

Gazeteci Müyesser Yıldız sosyal medyadan yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:

"Sabah saat 06:00 operasyonu! İlk etapta emekli amirallerden Kadir Sağdıç Cem Gürdeniz ve Atilla Kezek'in gözaltına alındığı öğrenildi.

Ergun Mengi de gözaltına alınan emekli amiraller arasında.

Daha önce Ergenekon kumpasından yıllarca hapis yatan Emekli Amiral Alaettin Sevim de gözaltına alınanlar arasında.

Bülent Olcay da gözaltına alınanlar arasında. Bülent Olcay kimdir? Balyoz'dan yattı. 15 Temmuz'da darbecilere direndi. 15 Temmuz'dan sonra 2 yıl bu ülkenin Sahil Güvenlik Komutanlığı'nı yaptı. Görevdeyken "darbe" yapmayan amiral şimdi mi darbe yapacak?

https://www.aykiri.com.tr/gozaltina-alinan-amiraller-feto-nun-ergenekon-balyoz-kumpaslarinda-hapis-yatti-hedef-oldu/10621/

================================

EMEKLİ AMİRALLERİN BİLDİRİSİNE SOL NE DEDİ

Emekli amirallerin bildirisi ve haklarında gözaltı kararı verilmesine dair sol partiler açıklamalarda bulundu. İşte TİP SOL Parti TKP TKH ve HKP'nin açıklamaları...

05.04.2021 14:13

Emekli 104 amiralin imzasını taşıyan bildiride Meclis Başkanı Mustafa Şentop'un Montrö açıklaması sonrası başlayan tartışmaya TSK'daki cübbeli amirale ve Atatürk tartışmalarına değinilmişti.

Bu sabah saatlerinde bildiride imzaları olan 10 amiral gözaltına alındı. 4 amiralin ise ifadeye çağırıldığı bildirildi.

Amirallerin bildirisi ve gözaltı kararları tartışılırken farklı kurumlardan da açıklamalar geliyor. Sol partiler de açıklamalarıyla yaşananları değerlendirdi.

TİP: GÖZALTILAR DERHAL SERBEST BIRAKILMALI

Türkiye İşçi Partisi (TİP) emekli amirallerin bildirisine ilişkin "Demokrasi adalet bağımsızlık özgürlük ve laikliği tehdit eden odak bellidir: Saray Rejimi" başlığıyla bir açıklama yaptı.

Açıklamada şunlar kaydedildi:

"1. Bireysel ve toplu şekilde görüş beyan etmek her Türkiye Cumhuriyeti yurttaşının Anayasa'nın 26. maddesiyle tanınmış bir hakkıdır. Görevde olmayan amirallerin kendi uzmanlıklarına ve uzun yıllar çalıştıkları bir kuruma ilişkin görüş beyan etmeleri suç teşkil etmez. Buradan bir suç yaratmaya çalışmak hukukun bir kez daha ayaklar altına alınmasıdır. Bugünkü gözaltılar derhal serbest bırakılmalı açılan soruşturma durdurulmalıdır. Adalet duygusu ve özgürlüklerimiz saldırı altındadır.

2. Devletin bütün kurumlarında olduğu gibi orduda da tarikatlar ve cemaatler cirit atmaktadır. Cumhurbaşkanına güvenlik danışmanlığı yapan kişi "şeriat" çığırtkanlığı yapabilmektedir. Geçen ay yapılan düzenlemelerle "irticai ve bölücü görüşleri benimsemiş veya bu faaliyetlere karışmış" kişilerin de Harp Okulları ile Astsubay Yüksekokulları'na kabulünün önü açılmıştır. Eğitimde hukukta toplumsal yaşamda dinselleşme ve laikliği fiilen ortadan kaldıran uygulamalar hız kazanmıştır. Bu çerçevede bir tarikat evinde sarık ve cübbeyle görüntülenen tuğamiral hakkında soruşturma dahi açılmamıştır. Laiklik saldırı altındadır.

3. İstanbul Sözleşmesi'nden Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'yle çekilme yönünde alınan karar başlı başına bir hukuk tanımazlık örneğidir. TBMM'ye ait olan bir yetki hiçe sayılarak kadın mücadelesinin kazanımı olan bir uluslararası sözleşmeden çıkmaya cüret edilmiştir. TBMM Başkanı aynı yoldan gidilerek diğer uluslararası antlaşma ve sözleşmelerden de çıkılabileceğini söylemiştir. Demokrasi saldırı altındadır.

4. Bir çevre katliamı projesi olan Kanal İstanbul aynı zamanda Türkiye'nin Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile edindiği kazanımları tehdit etmektedir. Her Türkiye Cumhuriyeti yurttaşının gerek ekosistemde olası tahribat gerekse ülkenin bağımsızlığına ilişkin yarattığı soru işaretleri nedeniyle bu akıl dışı projeye itiraz etme hakkı ve sorumluluğu vardır. Dahası AKP iktidarının Suriye ve Irak deneyimlerinde çok açık bir şekilde tanıklık ettiğimiz ABD çıkarlarıyla uyumlu dış politikasının Karadeniz'de de uygulanmak istenmesi mümkündür. Türkiye'nin bağımsızlığı saldırı altındadır.

İktidar eliyle düzenlenen bu saldırıların amacı bellidir. Tarihin en büyük ekonomik yıkımlarından birini yaşayan pandemi koşullarında kendi kaderlerine terk edilen emekçilerin üzerine basarak Saray Rejimi'nin bekası güvence altına alınmaya çalışılmaktadır.

Saldırılara direnen herkes "darbeci" "terörist" ilan edilerek bir korku iklimi yaratılmak istenmektedir.

Biz bu filmi daha önce de gördük.

Kendi planlarını hayata geçirmek için "darbe" yaygarası koparanların kimler olduğunu yargının bir silah olarak kullanılmasının nasıl sonuçlara yol açtığını biliyoruz.

Tüm yurttaşlarımıza sesleniyoruz:

En temel haklarımıza ve değerlerimize bir saldırı varsa direniş meşrudur.

Saray Rejimi'ne direnenler kazanacaktır!"

SOL PARTİ: TEK GERÇEK DARBE 'NE İSTEDİLERSE VERDİKLERİ' ESKİ ORTAKLARI FETÖ'DEN GELDİ

SOL Parti Merkez Yürütme Kurulu 104 emekli amiralin bildirisiyle başlayan tartışmayla ilgili açıklama yaptı. Yaşanan gerilimin ABD seçimlerinden sonra iktidarın yeni yol arama çabalarının parçası olduğu değerlendirmesi yapılan SOL Parti açıklaması şöyle:

"AKP ve MHP 104 emekli amiralin bildirisi üzerinden 'darbe tartışması' başlatarak fırtına çıkarmaya çalışıyor. Bir bildiriden darbe çıkmayacağı açık olsa da iktidar yüksek perdeden yürüttüğü tartışmayla aslında gerçek niyetini gizlemeye çalışıyor.

AKP Biden sonrası oluşmaya başlayan ABD emperyalizmin yeni politikalarına dâhil olacak bir yol arıyor. Bunun için Biden'ın açık hedef olarak ilan ettiği Rusya'ya karşı ABD'nin taleplerini karşılamak üzere hazırlıklar yapılıyor. Görüldüğü kadarıyla ABD'nin Karadeniz'deki askeri gücünü arttırma hamleleri Saray iktidarı tarafından da destekleniyor.

Montrö Türkiye'nin boğazlardaki egemenlik haklarını koruyan ve başta ABD olmak üzere Karadeniz'de kıyısı bulunmayan ülkelerin bölgeye askeri amaçlarla yuvalanmasını engelleyen bir anlaşmadır. Bu son tartışmalar AKP rejiminin Kanal İstanbul üzerinden rantçı Montrö üzerinden Amerikancı ve NATO'cu ikili karakterini ortaya koyan bir mihenk taşı olmuştur.

Giderek güç kaybeden AKM-MHP koalisyonu iktidarını sürdürebilmek üzere ABD'nin desteğine ihtiyaç duyuyor. Bunun için de 'Ey Amerika' döneminden 'ABD'ye telgraf' dönemine geçildi. AKP-MHP bloku ABD'nin politikalarına eklemlenirken önlerinde engel olabileceklerini düşündükleri safraları atarak yoluna devam etmek istiyor. Anlaşılan o ki 'Amerika'ya karşı durduğu' gerekçesiyle AKP iktidarına destek verenler dünün 'yetmez ama evet'çi durumuna düşüp pişman oldular bile.

Her geçen gün daha fazla güç kaybeden iktidar ayakta kalabilmek için ABD'ye her tür ödünü vermeye hazır. AKP 20 yıldır darbeler askeri vesayet sözünü dilinden düşürmedi. Bu dönemdeki tek gerçek darbe ise 'ne istedilerse verdikleri' eski ortakları FETÖ'den geldi. Darbe-vesayet üzerinden kimseyi kandıracakları durumları kalmadı. Bağırarak gürültü yaparak Amerikancılıklarını saklamaya çalışsalar da bunu dahi becerecek durumları kalmadı.

Bugün ülkede yoksulluktan perişan olan salgında ölen bir halk gerçeği vardır. Öte yanda da yatlarda katlarda saraylarda yaşayan iktidar ve yandaşları gerçeği vardır. Bu gerçeklerin üzerini örtmeye hiçbir mağduriyet edebiyatı yetmeyecektir. "

TKP GENEL SEKRETERİ OKUYAN: BUNLARA İTİRAZ ETMEK İÇİN EMEKLİ AMİRAL OLMAYA DA GEREK YOK

Türkiye Komünist Partisi (TKP) Genel Sekreteri Kemal Okuyan "Emekli amirallerin bildirisinin nasıl hazırlandığı bu girişimin arka planı bir yana bildirinin içeriğinde bir 'darbe iması' hiçbir biçimde yok" dedi.

Okuyan Cumhuriyet'e yaptığı açıklamasına şu şekilde devam etti:

"Bildiride üzerinde durulan Montrö Sözleşmesi'nin tartışmaya açılması cübbeli takkeli ve tarikatçı komutandır. Bunlara itiraz etmek için emekli amiral olmaya da gerek yok. Emekli askerlerin düşüncelerini söylemelerinin önünde bir engel mi var? Örneğin ABD'de bile Irak işgali öncesinde Vietnam savaşında yer almış birçok subay "barış yanlısı" kampanyalar düzenlemişti. Öte yandan AKP'nin bu bildiriye hazırlıklı olduğu ve bu bildiriyi kullanarak bir tasfiye operasyonu gerçekleştireceği görülüyor. Bir aydır söylüyoruz Türkiye Karadeniz'de dengeleri değiştirecek hamlelere soyunuyor. Bunun iktidar blokunun iç dengelerinde önemli yansımaları olacağı muhakkak. AKP Rusya ile yakın işbirliğini savunan unsurlardan kurtulmak durumunda. Herkes bildiriyi tartışıyor ama kimse meselenin özüne değinmiyor. İktidar Ukrayna ve Rusya arasındaki gerilim noktalarına Türkiye'yi yerleştirmiş durumda ve bu tamamen NATO'cu Amerikancı bir hamle..."

Montrö Sözleşmesi'nin tartışmaya açılmasını değerlendiren Okuyan "Montrö Sözleşmesi'nin geçersiz kılınması NATO'nun yıllanmış beklentisiydi. Zaten bir süredir sözleşme fiilen delinmiş durumda Karadeniz'de kıyısı olmayan ülkelere ait savaş gemileri Boğazlardan sürekli geçiş yapıyor. Kanal İstanbul'un gündeme getirilmesi hem ekonomik hem stratejik hedefleri olan bir hamleydi. Montrö Sözleşmesi'nin önemini ağırlığını azaltmak istiyorlar. Bu yetmedi Montrö Sözleşmesi'ni tartışılır hale getirerek zemin hazırlıyorlar" dedi.

Okuyan açıklamasını "Bir süre sonra NATO ile Rusya arasındaki gerilim Ukrayna üzerinden tırmanırsa AKP iktidarının 'milli çıkarlar bunu gerektiriyor' diyerek NATO'nun işine yarayacak adımları 'egemenliğimizi kimseye sorgulatmayız' söylemi ile atması olasıdır. Bu adım muhalefeti iyice dağıtacaktır. NATO yanlısı muhalefet bugün Davutoğlu örneğinde görüldüğü gibi ABD ile Rusya arasında tırmanacak bir gerilimde Batılı emperyalist ülkelerle birlikte hareket etmeyi savunacaktır. Benzer bir gelişmenin yakında Suriye'de de yaşanmasına şaşırmayalım. Suriye'ye dönük politikaların mimarlarından olan Davutoğlu'ndan medet uman bir muhalefet anlayışı şu sıralar hayatın gerçeklerine çarpıyor. AKP Batı emperyalizmiyle nikah tazelemenin peşinde meselenin özü budur" şeklinde sürdürdü.

İLERİCİ BİRİKİMDEN İNTİKAM ALMAK İSTEYENLER...

Deniz İkmal Komutanı Tuğamiral Mehmet Sarı'nın takke ve cübbe giydiği bir fotoğrafının basına yansımasına ilişkin ise Okuyan "Gericilik meydan okumaya devam ediyor. 'Tarikatlar sivil toplum örgütüdür' diyenlerin türban tartışmalarını özgürlük ve insan hakları ekseninde ele alanların da yardımıyla ülke bu hale geldi. Kuşkusuz kılık kıyafet tek gösterge değildir. 12 Eylül generalleri takke cübbe sarık takmıyordu ama memlekete halka büyük kötülük ettiler. Ama unutmayalım sembollerin arkasında muazzam bir tarihsel birikim yatar. Şu anda karşımızda bu coğrafyanın bütün ilerici birikiminden intikam almak isteyen rövanş almak isteyen bir güç var. Sözünü ettiğimiz fotoğraf böyle değerlendirilmelidir" dedi.

THK MK ÜYESİ KILÇER: TAM BİR DEMAGOJİDİR

Türkiye Komünist Hareketi (TKH) Merkez Komite Üyesi Kurtuluş Kılçer Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada emekli amirallerin bildirisine AKP tarafından verilen tepkiyi "Diktatörlük rejimi kuranların vesayetten şikayet etmesi tam bir demagojidir!" sözleriyle eleştirdi.

Kılçer "Mesele Montrö anlaşması ve ABD emperyalizminin Karadeniz'e yerleşme meselesidir. AKP'nin telaşı neden? AKP telaşının nedeni yolsuzluklarının yağmanın ve çürümenin üzerini örtmektir. AKP kendi tabanını konsolide etmek için algı yaratmaktadır" ifadeleri kullandı.

"NATO'nun ve ABD savaş gemilerinin Karadeniz'de provokasyon girişimleri ortadayken Kanal İstanbul projesi ile yoksa birilerine söz mü verildi?" diyen Kılçer Meclis Başkanı Mustafa Şentop'un geçtiğimiz günlerde konuyla ilgili "Montrö Anlaşması'ndan tıpkı İstanbul Sözleşmesi gibi çekilmek için Erdoğan'ın kararı yeter" dediğini de hatırlattı.

Kılçer şöyle devam etti:

"Emekli amirallerin uyarı niteliğindeki bildirisinden başka manalar çıkaran AKP Montrö konusunda görüşlerini net olarak ortaya koymalıdır. Kaçak laflarla konuyu geçiştiren AKP vesayet rejimi sözlerinin arkasına saklanmayı bırakmalıdır. Bugün Türkiye'de bırakın askeri vesayeti doğrudan diktatörlük yönetimi bulunmaktadır. Diktatörlük kuranların vesayetten şikayet etmesi tam bir demogojidir.

Kaldı ki ordunun başındaki ismi doğrudan hükümete alarak orduyu yönetime dahil eden AKP'den başkası değildir. Eğer askeri vesayet aranıyorsa bugünkü hükümet daha fazla askeri vesayeti temsil etmektedir.

Ayrıca Jandarma Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlıkları AKP'nin ilçe teşkilatı değildir. Hem askeri vesayetten şikayet edip hem de Savunma Bakanlığı ve ordu güçlerine siyasi açıklama yaptırmak vesayetçiliğin daniskasıdır.

AKP son dönem ortaya çıkan pisliklerini örtmeye çalışıyor. Yine 'darbe' 'vesayet' imasıyla algı yaratıyorlar. Bu algıyla AKP yolsuzlukların ve yağmanın üzerini örtmek isterken kendi tabanında konsolidasyon derdindedir. "

HKP: BU OPERASYONLAR HAKSIZDIR HUKUKSUZDUR

Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) Genel Sekreter Yardımcısı Av. Tacettin Çolak İzmir Adliyesi önünde 104 emekli amiralin 'tekkedeki amiral' 'Montrö'nün tartışmaya açılmasına' ilişkin yayınladığı bildiri hakkında açıklama yaptı. Çolak "Ergenekon Balyoz operasyonları neyse bu operasyonlar da haksızdır hukuksuzdur adaletsizdir" dedi.

Çolak'ın açıklamasının satır başları şöyle:

"LOZAN'I SAVUNMAK SUÇ OLUYOR: Bugün itibariyle amirallere yapılan operasyona değinmek istiyorum. Bu ülkede artık Lozan'ı savunmak suç oluyor. Boğazlardaki egemenlik haklarımızı savunmak suç oluyor. Laiklik ilkesinin yok edilmesine karşı çıkmak ve Laikliği savunmakta suç oluyor.

LAİKLİK İLKESİ AÇIKÇA ÇİĞNENMİŞ: Amirallerin iki sayfalık bildirisinden darbe sonucu çıkartmaya çalışan hükümet aslında bu devleti yönetemediğini de göstermektedir. Bu şu demektir ki Amiral rütbesiyle tekkelerde ibadet yapan oralarda kendini siyaseten ifade edenlerin resimlerinin servis edilmesi Laiklik ilkesi açıkça çiğnenmiş olmasına rağmen buna tepki gösteren insanlara suçlu muamelesi yapılmaktadır. Biz bu kanunsuzluğa keyfiliğe de itiraz ediyoruz. Şiddetle protesto ediyoruz.

KURTULUŞ SAVAŞIMIZIN TAPUSUDUR: Montrö Sözleşmesi aynı zamanda bu ülkenin denizlerdeki boğazlardaki egemenliğinin tescil edildiği bir sözleşmedir uluslararası anlaşmadır. Lozan Antlaşması da bu ülkenin 4 yıl Batılı Emperyalistlere karşı vermiş olduğu Şanlı Ulusal Kurtuluş Savaşı'mızın tapusudur. Dolayısıyla bunların üzerinde kimsenin kötü emeller beslemesine Halkın Kurtuluş Partisi olarak bizde izin vermeyeceğiz.

OPERASYON HAKSIZDIR HUKUKSUZDUR: Bu operasyonlarla eş zamanlı olarak Amerika'nın ve Amerikalı Büyükelçilik yetkililerinin yapmış olduğu Karadeniz'in Dünya'ya açılması şeklindeki açıklamada AKP'nin Amerikan Emperyalizmiyle ortaklaşa bu operasyonların düğmesine bastığını göstermektedir. Tıpkı Ergenekon Balyoz operasyonları neyse bu operasyonlar da haksızdır hukuksuzdur adaletsizdir. Protesto ediyoruz. "

Odatv.com

https://odatv4.com/sol-ne-dedi-05042123.html

================================

CEMAATLER İLE YANDAŞ VAKIFLARDAN ORTAK 'AMİRAL BİLDİRİSİ' AÇIKLAMASI: HODRİ MEYDAN!

Cemaatleri ve AKP'ye yakın çok sayıda vakfı buluşturan "Milli İrade Platformu" amirallerin bildirisi üzerine açıklama yaparak "vatan nöbeti"nde olduklarını duyurdu.

05-04-2021 14:34

Bünyesinde Menzil Erenköy İsmailağa Nur gibi cemaatlere bağlı olarak "yardım" kuruluşu adı altında faaliyet gösteren Hayrat Vakfı İhlas Vakfı Semerkand Vakfı İsmailağa Cami Hizmet Vakfı gibi kuruluşlar ile AKP'ye yakınlığıyla bilinen Deniz Feneri Derneği Ensar Vakfı Hakş İlim Yayma Cemiyeti MÜSİAD Okçular Vakfı TÜGVA TÜRGEV gibi "STK" adı altında faaliyet gösteren kuruluşları barındıran "Milli İrade Platformu" 104 emekli amiralin bildirisi üzerine bir açıklama yaparak 'vatan nöbeti'nde olduklarını belirtti.

Emekli amirallerin 'Montrö' ve 'tekkedeki amiral' bildirisinin ardından çok sayıda cemaat ve yandaş vakfın buluştuğu "çatı" kuruluşu olarak faaliyet gösteren "Milli İrade Platformu"nun yaptığı açıklamada "15 Temmuz'da verilen dersi idrak etmekten uzak müptezeller bir gece vakti toplanıp bu milletin iradesine karşı bildiri yayınlama cür'etine ve hadsizliğine kalkışmışlar!" denildi.

"Hodri meydan!" denilen açıklamada "Milletimizin emrinde ve hizmetinde olmayı en yüksek rütbe en büyük şeref ve şan kabul eden Sivil Toplum Kuruluşları olarak dün olduğu gibi bugün de vatan nöbetindeyiz. " ifadeleri kulanıldı.

Açıklamanın tamamı şöyle:

"Bu aziz millet tarihin en organize ve en alçakça kalkışmalarına karşı yekvücut olup ayağa kalkmış kendisine biçilmek istenen kefeni yırtıp atmış kendisini tarih sahnesinin dışına atmak isteyen dâhilî ve haricî düşmanlarına bir daha asla unutamayacakları hezimetler yaşatmıştır.

15 Temmuz'da verilen dersi idrak etmekten uzak müptezeller bir gece vakti toplanıp bu milletin iradesine karşı bildiri yayınlama cür'etine ve hadsizliğine kalkışmışlar!

Millet iradesine karşı hâlâ bu gibi anti demokratik girişimlerden darbe imalı bildirilerden milletin kendilerine verdiği rütbeleri millete karşı kullanmaya kalkan bedhahlardan bir sonuç alabileceğini düşünenler varsa onlara ve tüm uzantılarına karşı buradan ilan ediyoruz: Hodri Meydan!

Milletimizin emrinde ve hizmetinde olmayı en yüksek rütbe en büyük şeref ve şan kabul eden Sivil Toplum Kuruluşları olarak dün olduğu gibi bugün de vatan nöbetindeyiz.

Dâhilî ve haricî bütün bedhahlar hainler ve onların her türlü uzantıları bilmeliler ki biz gerektiğinde BİN gider BİR döneriz ama ZAFERLE döneriz.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur. "

https://gazetemanifesto.com/2021/cemaatler-ile-yandas-vakiflardan-ortak-amiral-bildirisi-aciklamasi-hodri-meydan-429899/

================================

EMEKLİ AMİRALLERİ HEDEF ALAN ADALET BAKANI'NA O GÖRÜNTÜLER HATIRLATILDI

Nisan 5 2021

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül 104 emekli amiralin Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin tartışmaya açılması ve bir TSK mensubunun tarikat evindeki görüntülerinin medyaya yansımasının ardından kaleme aldıkları bildiriyi 'vesayet hevesliliği' olarak değerlendirdi.

Gül yaptığı açıklamada "Hala demokrasi hukuk nöbeti yargı mensupları tarafından yerine getirilmektedir. Millet iradesini geri götürmek isteyenler bilsin ki demokrasi asla geriye gitmeyecektir. Başaramayacaklar demokrasimizi ileriye götüreceğiz. Vesayetçiler karşısında güçlü siyaset var" ifadelerini kullandı.

Gül'e açıklamasından kısa bir süre sonra sosyal medyada Haznevi tarikatının bir etkinliğine katıldığı ve tarikat lideri ile yakın ilişki içerisinde olduğu görüntüler ile yanıt verildi.

İşte o görüntüler:

https://t.co/v4OSGjvOqM?amp=1

Abdülhamit Gül görüntüler ilk ortaya çıktığında kendisini böyle savunmuştu:

Nisan 2015'te Peygamber Efendimiz'in Kutlu Doğum programında bir sivil toplum kuruluşunun yapmış olduğu bir faaliyete… Milletvekili dahi değilken seçim çalışmalarında yapmış olduğumuz Peygamber Efendimiz'in Kutlu Doğum programına katıldığımız bir programdı. Bizim bu anlamda bu çerçevede Anadolu'nun her türlü insanıyla her seçmenimizin bu konudaki çalışmalarında bu konuda tüm Anadolu'nun her rengiyle her deseniyle bu ülkenin her vatandaşıyla; düşüncesi yaşam tarzı inancı ne olursa olsun bizlerin ortak değerleriyle hem siyasi hem de insani anlamdaki münasebetlerimiz ve etkinliklere katılmamız elbette söz konusu olabilir ancak bu 2015 hatırladığım kadarıyla seçim öncesinde -7 Haziran öncesiydi- ve milletvekili dahi değildim galiba öyle hatırlıyorum dolayısıyla bunu ifade etmek isterim.

https://www.devrimgazete.com/emekli-amiralleri-hedef-alan-adalet-bakanina-o-goruntuler-hatirlatildi/

================================

CANLI - CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN KONUŞUYOR: GERÇEKLEŞTİRİLEN BU EYLEM KESİNLİKLE ART NİYETLİ BİR GİRİŞİMDİR

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Değerlendirme Toplantısı düzenlendi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki toplantı 2 saat 10 dakika sürdü.

Mümin Altaş | 05.04.2021

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki değerlendirme toplantısının ardından açıklama yapıyor.

Bazı emekli amirallerin açıklaması

Cumhurbaşkanı Erdoğan "Bir gece yarısı gerçekleştirilen bu eylem kesinlikle art niyetli bir girişimdir. Emekli amirallerin vazifesi 104 tanesi bir araya gelerek siyasi bir tartışma konusunda darbe imaları içeren bildiriler yayınlamak değildir. Emekli amiral sıfatıyla da olsa böyle bir girişim kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri'ne yönelik bir bühtandır. " dedi.

Erdoğan şunları söyledi:

"Hiçbir emekli kamu görevlisinin topluca böyle bir yola tevessül etme hakkı yoktur. Buna ifade özgürlüğü diyemeyiz. İfade özgürlüğü seçilmiş yönetimi darbeyle tehdit eden cümleleri kapsamaz. Türkiye'de demokrasiye yönelik her saldırı bu tarz bildirilerin ardından gelmiştir. FETÖ'cü hainlerin darbe girişimine karşı milletimizin yanında yer alırken görmedik. Yayınlanan bildiriyi özellikle dikkate alıp gereken her tedbiri uygulama kararlılığımızı ortaya koyuyoruz. Bu meseleyi siyasi istismar aracı haline getirmek isteyenler çıkacaktır. Onlarla sandıkta hesaplaşacağız. Milleti ve milletin seçtiği yönetimi tehdit etme cüretini gösterenlere hadlerini yine milletimizle göstereceğiz. Montrö'nün ülkemize sağladığı kazanımları önemli görüyor daha iyisi için imkan bulana kadar bu sözleşmeye bağlılığımızı sürdürüyoruz. Eski diplomatlardan eski milletvekillerinden ülkemize karşı husumetleriyle bilinen sözde aydınlardan oluşan kimi kesimler bir süredir benzer söylemlerle yasamayı yürütmeyi ve yargıyı hedef almaktadır. Üstelik bunların çoğu da ülkede dikili taşı olmayan millete zerre faydası dokunmamış kişilerdir. Ana muhalefet partisini demokrasiden yana tutum almaya çağırıyoruz. Amaç Montrö Sözleşmesiyle ilgili tartışmaya katkı sağlamaksa bunun mecrası bildiri yayımlamak değil akademik dünyada görüş ifade etmektir. "

https://www.aa.com.tr/tr/turkiye/canli-cumhurbaskani-erdogan-konusuyor-gerceklestirilen-bu-eylem-kesinlikle-art-niyetli-bir-girisimdir/2198705

================================

EMEKLİ AMİRALLER GÖZALTINA ALINDI YUNAN MEDYASI BAYRAM ETTİ!

Emekli amirallerin yayımladığı Montrö bildirisinin ardından gözaltına alınmaları sosyal medyada Yunanlı hesapları sevindirdi.

5 Nisan 2021

Emekli amirallerin yayımladığı Montrö bildirisinin ardından gözaltına alınmaları sosyal medyada Yunanlı hesapları sevindirdi. Yunanlı bir hesap Mavi Vatan'ın isim babası olan emekli amiral Cem Gürdeniz'in fotoğrafını "Mavi Vatan nasıl başladı? Nasıl gidiyor notuyla paylaştı.

Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nden çıkılmasına yönelik tartışmalar kapsamında emekli amirallerin yayınladığı bildiri Türkiye'nin gündemine oturdu. Bildiride imzası olan amiraller ifade için gözaltına alınırken güvenlik kaynaklarından edinilen bilgilere göre emekli amirallerin lojman ve güvenlik haklarının iptal edildiği belirtildi.

Yeniçağ'da yer alan habere göre bir diğer yandan sosyal medyada konu ile ilgili bir paylaşım dikkat çekti. Paylaşımda Yunanlı bir hesabın bildiride imzası yer alan Mavi Vatan'ın isim babası Cem Gürdeniz'in fotoğrafını paylaşarak Mavi Vatan. Nasıl başladı? Nasıl gidiyor?" dedi.

Söz konusu paylaşımı Ahmet Bedir Koyun "Bir Türk olarak utandım" notuyla alıntılayıp paylaştı.

https://www.gercekgundem.com/guncel/264277/emekli-amiraller-gozaltina-alindi-yunan-medyasi-bayram-etti




- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Bilelim ki milli benligini bilmeyen milletler baska milletlere yem olurlar.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

28. ALLAH'A INANMAK OTOMATIK BIR COCUKLUK ALISKANLIGIDIR

Insanlar, kendilerinden daha cok fikre sahip olmayan kimselerin sozleri uzerine, Allah'a inanirlar. Sutninelerimiz bizim ilk ilahiyatcilarimizdir. Cocuklara gulyabanilerden ve Allah'tan soz ederler. En kucuk yastan baslayarak otomatik olarak her iki ellerini kavusturmayi (el baglamayi) cocuklara ogretirler. Sutnineler, ibadet etmeye zorunlu tuttuklari cocuklarin Allah hakkindaki fikrinden daha acik bilgilere sahip midir?
- - - - - - - - - - - - -
Butun insanlar dusmandir!
Butun hayvanlar yoldastir!

George Orwell1984

- - - - - - - - - - - - -
Sonraki hayat konusundaki kesinlik, simdiki hayatta gosterdigimiz hosgoruyle uyumlu degildir.

HARRIS,SAM (1967) ABD'li yazar.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

- - - - - - - - - - - - -
TCK Madde 316 Suc icin anlasma

1) Bu kismin dorduncu ve besinci bolumlerinde yer alan suclardan herhangi birini elverisli vasitalarla islemek uzere iki veya daha fazla kisi maddi olgularla belirlenen bir bicimde anlasirlarsa suclarin agirlik derecesine gore uc yildan oniki yila kadar hapis cezasi verilir.
2) Amaclanan suc islenmeden veya anlasma dolayisiyla sorusturmaya baslanmadan once bu ittifaktan cekilenlere ceza verilmez.
ALTINCI BOLUM
Milli Savunmaya Karsi Suclar



- - - - - - - - - - - - -



Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur-gundem@googlegroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : 0raj.p0yraz@neomailbox.net  /  oraj.poyraz@openmail.cc
Grup Sayfamiz : https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum.

Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim.

Videolar, resimler, makaleler falan.
:
http://insulaelibertatis.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder