4 Nisan 2021 Pazar

Yankesicilik Çeşitleri, TANTANCILIK...

Dünden bugüne ülke gündeminin en önemli konusu Amirallerin Montrö Açıklaması.
Ülkücülerin(!) lideri bu emekli generallarin apoletlerinin sökülmesini, emekli maaşlarının kesilmesini talep etti.
Sosyal medyada mikseydiniz bari diyenler dahi var.
Son haberlere göre AKP MKY'sı DARBE MAĞDURİYETİ TERANESİYLE yarın toplanacakmış.
MSB, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri, Jandarma Genel komutanlıkları hep beraber bu darbe girişimine karşı açıklama yapmış.
BİNGOOO.
Yandaş paşalar....
Bütün AKP yandaşları, AKTROLLER, yandaş basın neredeyse ateş almış, öfke içinde.,
O derece önemli.

İlk olarak adamlar emekli, ifade özgürlüğü kapsamında ne isterse söyler..

İkinci olarak, adamlar Montrö'nün önemini söylemiş ki öyledir gerçekten çok önemlidir, bunun darbe imasıyla alakası yok.
Montrö Sözleşmesii inkar etmenin devlet ve millet için çok acı sonuçları olabileceğini söylemiş ki, bu da doğrudur.
Milli, yerli hiçbir kimsenin devlet ve milletin yüce menfaatlerine bu derece zararlı bir girişimi savunması mümkün değildir.

Üçüncü olarak ülkemizde bugüne kadar medyayı, sosyal medyayı işgal eden haberler Pelikan Gurubu gibi örgütlü gruplar tarafından bir eski adıyla Kontrgerilla, Özel Harekat, şimdiki adıyla Algı Yönetimi ya da Mühendisiliği yöntemleri ile kontrol edilmektedir.
Hükümet medya kontrolü ile gözbağcılığı yapmakta çok ciddi, çok ağır anayasa suçlarını gizlemektedir.

Dördüncü olarak karşımızda serginenen TANTANA tiyatrosunun demokrasiyle falan hiç ilgisi yoktur.
EMEKLİ generallere haddini bildirmeye, ifade özgürlüğünü sınırlamaya kimseni hakkı yoktur.
İzlediğimiz tiyatro aslında tam bir DİKTATÖRLÜK, DAYATMACILIK, ZORBALIK rejiminin mizansenidir.
Sultan Abdülhamit mutlak saltanat rejiminden farkı yoktur.
Bin yıl önce anlaşılabilir bir yönetim tarzının 2021 yılında dayatılması imkansızdır, sürdürülemez.

Amirallerin açıklamasında hiçbir suç unsuru yoktur.
Amirallerin açıklaması son derece tutarlı ve doğrudur.
Amiraller ciddi bir vatana ihanet suçunu ikaz ve ihtar etmiştir.
Bütün yaygaraları suç üstü yakalanmaktan kaynaklanmaktadır.
İkinci olarak gündemi sahte, yalan haberler ile doldurulması aslında TANTANACILIK YÖNTEMİYLE yapılan nitelikli hırsızlık suçunun unsurunu oluşturmaktadır.
Hükümet bugüne kadar aşağıda listelenmiş NİTELİKLİ HIRSIZLIK YÖNTEMLERİNİN hepsini aslında değişik olay ve olgularda kullanmıştır.
Amirallerin açıklamasıyla gelişen TANTANA ise çoktan cumhuriyet tarihinin bütün rekorlarını aşmış, hatta Osmanlı ve daha önceki Türk devletlerinde de yaşanmış RÜŞVET, İRTİKAP, ZİMMET suçlarının toplamından çok daha büyük miktarlara ulaşmış bir örgütlü suçtan dikkatleri uzaklaştırmak, gündemi saptırmak için ortaya çıkarılmıştır.
Hükümet ve ona bağlı güçler TANTANA yapmaktadır.

Halk, suçlananlar ve suçlayanlar arasında gelişen TANTANA'yı izlerken her saniye daha fakir, geleceği daha çok ipotek altında, daha çok sömürülmüş olmaktadır.

TANTANA'yı bırakın.
Bu yalnızca bir YANKESİCİLİK YÖNTEMİDİR.
Yankesiciler her zaman dikkatleri başka yöne çeker.
Temel ilke budur.
Esas olan hırsızlıktır.

Ve konuyu biraz daha açarsak;

○  Hükümet tekel ürünlerine ağır zamlar yaparak SÖĞÜŞÇÜLÜK YÖNTEMİYLE HIRSIZLIK yapmıştır.
Zannetmeyin ki, halktan vergiler yoluyla alınan artı değer yeniden halka sunumuş olsun.
Hayır, nitelikli hırsızlık diğer yöntemlerle kamu varlığının yağmalanması şeklinde devam etmiştir.

○  Hükümet, MUSLUKÇULUK YÖNTEMİ için camilere dadanmıştır.
Saf inananların gözlerini, dikkatlerini DİN ile başka yöne çekerek, cebindekileri boşaltmıştır.

○  Hükümet, merkez sağdaki insanları MADARACILIK YÖNTEMİYLE dost, ahbap, akraba, hemşehri, aynı cemaatten olduğuna inandırmış, ve ceplerindekileri almıştır.

○  Hükümet, peşinde dolaşanların üzerinden pislik aldığını iddia ederek PİSLİKÇİLİK YÖNTEMİ'ni de kullanmıştır.

○  Hükümet, son derece sansasyonel, tepki üreden açıklamalar, tehditler, olaylar ve olgular yaratarak halkın dikkatini dağıtmak yoluyla SİLKELEME YÖNTEMİNİ de uygulamıştır.

○  Hükümet, şans oyunlarını özelleştirerek, bunlara hile sokarak FALCILIK ve ÜÇKAĞITÇILIK YÖNTEMLERİNİ de kullanmıştır.

○  Hükmet, sürekli olarak yeni bulunan doğalgaz havzaları, petrol alanları, maden ve minerallerin bulunduğunu anlatan haberler yayarak, ya da Kanal İstanbul gibi çılgın haberler yayarak bildiğiniz DEFİNECİLİK YÖNTEMİNİ de uygulamıştır.

Aslında konuyu uzatmak mümkün.
Ben şahsen HÜKÜMETİN İCRAATLARI ARASINDA listede yer alan 21 NİTELİKLİ HIRSIZLIK YÖNTEMİNİN her birisi için ayrı ayrı onlarca örnek bulabilirim.
Hatta biraz daha çabalarsak KİTAPLARDA DA YAZMAYAN BAŞKA YÖNTEMLER DE olduğunu görmek mümkündür.

Bunlar bir HALK, bir HİZMET hareketi değildir.
Başlangıçta bunların aslında DİNDAR OLMADIKLARINI, SAMİMİ OLMADIKLARINI anlatmaya çabalardım.
Buna hiç gerek yok.
Bunlar adi hırsız.
Çok zekiler, çok akıllılar, çok becerikliler.
Ama sonuçları itibariyle bunlar NİTELİKLİ HIRSIZ.
NİTELİKLİ HIRSIZ denilince aklınız şaşmasın.
Adi hırsızın kandıranı, aldatanı NİTELİKLİ oluyor.

Şunu da ekleyeyim.
İşler bu raddeye vardıktan sonra bir kez daha emin oldum.
Bu noktada köprüler atılmış, gemiler yakılmıştır.
Geri dönüş noktasını çoktan geçilmiştir.
Bu pezevenkler iktidarı barışçıl yöntemler ile terk etmeyecekler.
Bunlar DÖVÜŞEREK ÇEKİLECEKLER.
Bunlar haklı bir şekilde manyaklar gibi DEVR-İ SABIK olmaktan korkuyorlar.
Bunlar KAN DÖKECEKLER, buna hazırlanıyorlar.
Bu dönemin pisliklerinin temizlenmesi ise İÇ SAVAŞ yaşanmadan mümkün olmayacak.

Dolayısıyla TÜRK halkının vay haline.
Gelecekten hiç ama hiç umut yok.
Kanlar aktıktan, yaşayan herkesin başını kaldıramayacağı utançlar yaşandıktan sonra bu ülkede taşların yeniden yerine oturması, düzenin sağlanması, huzur ve refah yolculuğunun başlaması belki de hiçbir zaman mümkün olamayacak.
Bekli de bir yirmi otuz yıl sonra bugünlerde tohumu atılan İÇSAVAŞ ile yüzleşme, konuşma, eleştirme imkanı bulabiliriz.
Herkes beraberce, ya da kişisel olarka başının çaresine baksın.

Açıkçası sokaktaki halkın genel eğilimlerine bakıyorum da, hiç umut yok.
Halkı kan tutmuş..
Dişine kan değmiş vahşi yaşamını hatırlamış hayvanlar gibi.


Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  

Yankesicilik Çeşitleri

1-Kapkaç :

Genellikle tenha sokaklarda yaya olarak yürüyen bayanların mobiletli veya yaya şahıslar tarafından omuz çantalarının boyun zincirlerinin ani bir hareketle çalınarak kaçılması şeklinde meydana gelir.

2-Tantanacılık :

Yürüyen genellikle yaşlı kişilerin önlerinde iki veya üç şahsın birbirleri ile kavga eder görüntüsü vererek aralarına aldıkları kişinin cebinde bulunan paranın çalınması şeklinde gerçekleşmektedir.

3-Söğüşçülük :

Aşırı alkol etkisi ile kendisini kaybeden sızan açıkta uyuyan şahısların üzerinde bulunan para ve kıymetli eşyalarının çalınması ya da kişilerin başka bir kişiyi tanıma numarası ile samimiyet kurdukları sonra yiyecek ve içeceklerine madde koyarak şahsın kendinden geçmesini sağladıktan sonra para veya eşyalarının alınmasıdır.

4-Muslukçuluk :

Camiden abdest almakta olan bir şahsın ceketinin üzerine kendi ceketini asmak suretiyle diğer cekette bulunan para veya eşyanın alınmasıdır.

Camide abdest alırken veya içeride namaz kılarken askıya astığınız ceket vb. Giysilerinizin cebinde paranızı ve cüzdanınızı bırakmayınız.

Camide abdest alırken yardımcı olmak isteyen tanımadığınız kişilerin yardımını kabul etmeyiniz.

5-Pislikçilik :

Genellikle yaşlı kişilerin ceket ve pantolonlarına bulaştırdıkları pislikleri temizlemek için yardım ederken para ve cüzdanlarının çalınması şeklinde gerçekleşmektedir.

6-Madaracılık :

Şahıslara tanıyor gibi yaklaşıp el şakaları yaparken üzerinde bulunan para ve cüzdanlarının çalınması şeklinde meydana gelmektedir.

7-Silkeleme :

Şahıslara tanıyor gibi yaklaşıp basından geçen bir olayı anlatırken şahsın kemerinden ve elbisesinden tutup tartaklar gibi yaparken para ve cüzdanının çalınması şeklinde gerçekleşmektedir.

8-Üçkağıtçılık :

Halk dilinde "bul karayı al parayı" diye tabir edilen üç tane iskambil kağıdı ile kağıdın çok iyi saklanarak şahısların kandırılarak paralarının alınması şeklinde meydana gelmektedir.

9-Falcılık :

Genelde şahısların evlerine gidilerek bayanlara gelecekten haber verme bahanesi ile ziynet eşyaları bir mendile sarılır el çabukluğu ile mendil değiştirilir fal bozulmasın diye "bu mendili daha sonra aç" diyerek ziynet eşyalarının çalınması şeklinde meydana gelmektedir.

10-Tavcılık :

Şahısları tanıyor gibi yapıp ikna edilerek patronunun babasının kardeşinin vs. borçları olduğu şeklinde kandırarak paralarının alınması şeklinde gerçekleştirilmektedir.

11-Kaldırımcılık :

Dükkan İçerisinde Ve Önlerinde Tezgah Üzerinde Bulunan Malların El Çabukluğu Île Çalınması olayıdır. İki şekilde uygulanır.

Pazardaki Seyyar Satıcının Tezgahından Malın Alınmasıdır.

Mağazadan Kuyumcudan Otodan Eşyanın Alınmasıdır.

12-Tombalacılık :

Sigara veya kıymette değersiz eşyaları kazandırmak bahanesi ile bir torba içerisine koyulan numaralarla çekiliş yaptırılır kartlarda bulunan numaralar genelde torbada bulunmaz ya da çift gözlü torba kullanılarak şahısların paraları alınır.

13-Teker üstü :

Genellikle toplu taşım araçlarının içerisindeki sıkışıklıktan faydalanarak çantalarından veya ceplerinden paralarının çalınması olayıdır.

14-Definecilik :

Tarihi altın buldukları ve satmak istedikleri bahanesi ile numune altın verilip zengin kişilerden ikna yolu ile yüksek miktarlarda para alınarak kaçılması olayıdır.

15-Otomobil Dolandırıcılığı :

Otomobil satın almak maksadıyla anlaşıp mesai bitimine az bir zaman kala noterden devir aldıktan sonra sahte isimlerle senet vererek aracın hiç karşılıksız alınması şeklinde gerçekleştirilir.

16-Sahtekarlık :

Kendisini sahte rütbe ve makamlarda göstererek sahte resmi üniformalar giyerek sahte kartlar bastırarak ( sahte doktor sahte polis sahte subay sahte müfettiş vs. ) şahısların para mal ve ziynet eşyalarının alınması olayıdır.

17-Kamyonla Mal Dolandırıcılığı :

Nakletmek amacı ile sahte plaka ve kimlik kullanarak kamyonlarına yükledikleri malların istenilen yere götürülmeyip piyasaya düşük fiyatla satılması şeklinde gerçekleştirilir.

18-Banka Dolandırıcılığı :

Başkası adına kimlik düzenleyerek şahsın adına gelmiş havalenin veya hesabındaki paranın çekilmesi olayıdır.

19-Aloculuk :

Kendilerini yüksek mevkili bir şahıs olarak tanıtarak telefonla ikna ettikleri işyerlerine yardım toplamak bahanesi ile gönderdikleri şahıslarca para toplanması.

20-Bankamatik Dolandırıcılığı :

Bankaların atm'lerine kağıt veya bir cisim sıkıştırarak vatandaşın bankamatik kartlarının sıkışmasını sağladıktan sonra yardım bahanesi ile şifrelerim öğrenip vatandaş gittikten sonra kartı çıkartarak hesaplarındaki paranın çekilmesi.

21-Tırnakçılık :

Para bozdurmak bahanesi ile verdikleri yüksek değerli Türk Lirası veya yabancı paranın üzerini alırken el çabukluğu ile paranın eksiltilmesi ve fazla paranın alınması.

- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Turk cocugu ecdadini tanidikca daha buyuk isler yapmak icin kendinde kuvvet bulacaktir.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

64. KOTULUK ALLAH'TAN GELMEZ DEMEK SACMADIR

Allah her seyin yaraticisidir denir; bununla birlikte kotulugun Allah'tan gelmedigi de temin olunur. O halde kotuluk nereden geliyor? Insanlardan mi? Peki ama, insanlari kim yaratti? Allah yaratti; o halde kotuluk Allah'tan geliyor demektir. Eger Allah insanlari simdi olduklari gibi yaratmamis olsaydi, dunyada ahlak bozuklugu ya da gunah olmazdi. Dolayisiyla, insanlarin bu kadar kotu ahlakli olmasindan Allah'i sorumlu tutmak gerekir. Insan kotuluk yapmak ya da Allah'a tecavuz etmek gucune sahipse, bundan su sonucu cikarmak zorundayiz: Allah tecavuze ugramak istedi; insani yapan Allah, kotulugun insan eliyle yapilmasi kararini verdi. Boyle olmasaydi, insan, varliginin kaynagi olan etkene aykiri bir eser olurdu.
- - - - - - - - - - - - -
Sanatin siyasetle hicbir iliskisi olmamasi gerektigi dusuncesinin ta kendisi siyasal bir tutumdur Gecmisteki yaptiklarima baktigimda, siyasal bir amactan yoksun oldugum her durumda, cansiz kitaplar yazdigimi, dokunakli bolumlerin gosterisine kapildigimi, anlamsiz tumceler, suslu nitelemeler kullandigimi ve yapiti genel olarak ipe sapa gelmez seylerle doldurdugumu goruyorum.

George Orwell

- - - - - - - - - - - - -
Korku inanirken, cesaret suphelenir.

Korku yere kapaklanip dua ederken, cesaret ayaga kalkip dusunur.
Korku geri cekilirken, cesaret ileri gider.
Korku barbarliktir, cesaret uygarlik.
Korku buyuculuge, seytanlara ve hayaletlere inanir.
Korku dindir, cesaretse bilim.
PAINE,THOMAS (1737-1809) Ingiltere dogumlu ABD'li siyaset felsefecisi.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

- - - - - - - - - - - - -
TCK Madde 296 Hukumlu veya tutuklularin ayaklanmasi

1) Hukumlu veya tutuklularin toplu olarak ayaklanmasi halinde her biri hakkinda alti aydan uc yila kadar hapis cezasina hukmolunur. Hukumlu veya tutuklu sayisinin ucten fazla olmamasi halinde bu suctan dolayi cezaya hukmedilmez.
2) Ayaklanma sirasinda baska suclarin islenmesi halinde ayrica bu suclara iliskin hukumlere gore cezaya hukmolunur.
_______________________ 1 Bu arada yer alan Gozaltina alinan ibaresi 29 6 2005 tarihli ve 5377 sayili Kanunun 34 uncu maddesiyle madde metninden cikarilmistir.9036


- - - - - - - - - - - - -



Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur-gundem@googlegroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : 0raj.p0yraz@neomailbox.net  /  oraj.poyraz@openmail.cc
Grup Sayfamiz : https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum.

Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim.

Videolar, resimler, makaleler falan.
:
http://insulaelibertatis.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder