Evet eşşekliğin alemi yok.
Bir kadın öyle kukulu, çırılçıplak, memeli olarak sokakta dolaşsa bile onu taciz edemezsiniz.
Netekim bu zaman zaman ülkemizde de oluyor.
Bir sebebi vardır.
Her zaman.
Eğer hayvan değilseniz, nefsinize hakim olacaksınız.
İnsan ile hayvanı ayırd eden en önemli özelliktir bu.
Hayvan bahane aramaz, canı nasıl isterse öyle yapar.
Ama insanın ahlakı vardır.
Hayvanın ahlakı olmaz, yoktur.
Karar verin.
Duygularınızı gemliyecek misiniz, hayvan mı olacaksınız?
Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / )
L2fSIJNoA0xfSNxA
HKP'den Diyanet'in cuma hutbesine suç duyurusu: Giyim tarzı hedef alındı
Halkın Kurtuluş Partisi, "cuma hutbesinde kadınların giyim tarzının hedef alındığı" gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu.
3.08.2025
Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) MYK üyesi Pınar Akbina Karaman, cuma hutbesinde "kadınların giyim tarzının hedef alınması" nedeniyle Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Din İşleri Genel Müdürü Şaban Kondi ve hutbeyi okuyan imamlar hakkında suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı.
HKP avukatları, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Din İşleri Genel Müdürü Şaban Kondi ve hutbeyi okuyan imamlar hakkında Anayasa'nın 2. maddesine aykırı hareket ederek, "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama", "suç işlemeye tahrik suçu", "görev sırasında din hizmetlerini kötüye kullanma" ve "Anayasa'yı ihlal" suçlarını işlediklerini ileri sürerek, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
HKP MYK üyesi avukat Pınar Akbina Karaman, hutbeyi "laikliğe ve kadın haklarına açık bir saldırı olarak" nitelendirdi.
Cuma hutbesinde geçen "ahlak ve edep ölçülerinin çiğnenmesine sessiz kalanlar büyük bir vebal altındadır" ifadelerinin "halkı kin ve düşmanlığa sevk ettiğini" kaydeden Karaman, bu dilin doğrudan kadınlara yönelik fiziksel saldırıları meşrulaştırabileceği uyarısında bulundu.
Karaman, "Başı açık, pantolonlu, kısa kollu giyinen, dövme yaptıran ya da estetik yaptırmış kadınların kamusal alanda saldırıya uğramasının önü bu hutbeyle açılmıştır" dedi.
Pınar Akbina Karaman, HKP'nin laiklik ve kadınların özgürlüğü için mücadele etmeye devam edeceğini vurgulayarak, "Laikliğin yılmaz savaşçıları olarak buradayız. Laiklik ilkesini savunmak için sonuna kadar mücadele edeceğiz" diye konuştu.
- - - - - - - - - - - - - - - -
Umutsuzluk, Sersemlerin Elde Ettiği Bir Sonuçtur.
~DİSRAELİ~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Nemo me impune lacessit.
* * *
Karsiligini odemeden kimse bana zarar vermez.
- - - - - - - - - - - - - - - -
Bona valetudo melior est quam maximæ divitiæ
Saglikli olmak en iyi zenginliklere bile yegdir.
~Latin Atasozu~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Aralarına özel hava kuvvetlerine katılan arkadaşlarımız da dahil olmak üzere, bu durum bazılarımızda septikliğe dönüşen, acı verici bir suçluluk duygusu yarattı: Eğer Tanrı spermlerimizi saymakla bu kadar meşgulse ve görünüşe göre dünyadaki kıtlığı, salgınları ve katliamları önlemekle hiç uğraşmıyorsa, O tapınmaya değer miydi? Var mıydı? Mihraptan hiç yanıt alamadık."
~Robert Hughes (1938- ) Avustralya'lı sanat eleştirmeni. 1970'ten günümüze dek Time dergisinde eleştirmen olarak çalışmıştır. 1997'de Avusturya medyası tarafından "40 canlı hazine" arasında gösterilmiştir.~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Fatma Toksoy : İslâmiyet öncesi Araplarda evlenme şekilleri
~06 Temmuz 2013 Cumartesi 00:01
Helâller ve Haramlar bahsinde kadın-erkek münasebetleri anlatılınca İslâmiyet öncesi dönemde yani cahiliye devrindeki kadın-erkek ilişkilerini dolayısıyla o devirdeki nikâh şekillerini açıklamak gerektiğini düşündüm. Konuya Hz. Aişe'nin sözleriyle başlayalım.
Urve b. ez-Zübeyr'in haber verdiğine göre, Peygamber (s.a.v.)'in hanımı Aişe (r. anha) şunları söylemiştir: Cahiliye döneminde dört çeşit nikâh vardı. Bunlardan birincisi halkın bugünkü nikâhıdır. Şöyle ki evlenmek isteyen bir adam diğer bir adama velisi bulunduğu kızı istemek üzere dünürlük yapardı. Anlaştıkları takdirde kızın velisi mehiri tayin eder, sonra dünürlük yapan yani evlenmek isteyen kimse o kızla nikâhlanırdı.
Diğer bir nikâh şekli de şu idi. Adam karısına hayızdan temizlendiği zaman falan kimseye bir haber gönder de ondan (seninle) cinsî münasebette bulunmasını iste derdi. Sonra kocası o kadını bırakır ve kadının kendisiyle cinsî münasebette bulunduğu o erkekten aldığı gebelik iyice belirinceye kadar asla onunla cinsi münasebette bulunmazdı. Kadının gebeliğinin o adamdan olduğu iyice belli olunca artık kocası isterse onunla cinsî münasebette bulunurdu ve evliliğini sürdürürdü. Bunu kişi sadece çocuğun soylu olmasını istediği için yapardı ve bu tür nikâha 'istibda nikâhı-' adı verilirdi.
Bir başka nikâh şeklî de şuydu; On kadar erkek bir araya toplanır ve hepsi de bir kadının yanına girip onunla cinsî münasebette bulunurlardı. Kadın gebe kalıp çocuğunu doğurunca bir süre geçtikten sonra onlara haber gönderir ve hepsini yanma çağırırdı. (Buna da müşterek nikâh veya muzamede nikâhı denilirdi. )
Onlardan hiçbirisi onun davetine uymaktan kaçınamazdı. Hepsi de onun önünde toplanırdı. Kadın) onlara hitaben; aramızda olan işimizi biliyorsunuz. Ben bir çocuk dünyaya getirdim der ve bu çocuk senindir ey falanca! diyerek onlardan hoşuna giden birini ismiyle çağırır ve çocuğu ona ilhak ederdi.
Dördüncü bir nikâh şekli de şu idi; pek çok kimse toplanarak bir kadının yanına girerdi. Kadın kendisine gelen kimselerin hiç birinden kaçınmazdı. Bu kadınlar fahişe kadınlardı. Kendilerine gelmek isteyen kişilere bir alâmet olması için kapılarının üzerlerine bayraklar dikerlerdi. Kadın hamile olup da çocuğunu doğurunca daha önce kendisiyle cinsî münasebette bulunan erkeklerin hepsi onun yanında toplanırlardı. Kadın da onlar için çocuğun şekil ve şemâline bakarak babasını tespit edebilen mütehassıslar çağırırdı. Onlar da kadının çocuğunu çocuğun babası olduğuna kanaat getirdikleri kimseye verirlerdi, o kimse de çocuğu kendisine ilhak ederdi. Artık o çocuk o kimsenin oğlu diye çağırılırdı. Çocuk da bundan çekinmezdi. (Bu nikâha da biğa nikâhı denilirdi. )Allah, Muhammed (s.a.v.)'i gönderince bugünkü Müslümanlar'ın nikâhı Câhiliyye dönemi halkının bütün nikâhlarını kaldırdı. (Sünen-i Ebû Dâvûd Tercüme ve Şerhi 9. cilt s. s. 18)
Davûdî'nin beyanına göre Câhiliyye döneminde üç nikâh çeşidi daha vardı;
1. Gizli dostlar, metreslerle sürdürülen evlilik hayatıdır. Bu tür evli¬likler halktan gizli tutulurdu. Cahiliyede hür kadınlar açıktan zina edemezlerdi. Fakat gizli dost edinebilirlerdi. Bu duruma hıdn nikâhı veya muhadene nikâhı ve bunu yapan kadınlara da müttehizetu'l-hıdn denilirdi. Fakat cariyeler aşikâr olarak zina edebilirlerdi. Bu cariyelere de zaniye ve musafeha denilirdi. Câhiliyye halkı gizlice yapılan zinalarda bir sakınca görmediklerinden bu tür evlilik hayatını meşru sayarlardı. Allah Gizli dost da tutmamaları şartıyla 'Nisâ, IV, 25). mealindeki âyet-i kerîmesinde Arapların bu gizli ve iğrenç âdetlerinin olduğunu ve bunun da Allah tarafından bilindiğini belirtmiştir.
2. Bir kimsenin bir kadınla bir ay veya bir sene gibi muayyen bir süre devam etmek üzere evlenmesidir. Bu da 'mut'a nikâhı' olarak adlandırılırdı. Mut'a nikâhında velilerin onayına gerek görülmezdi. Mut'a nikâhında kadın kendi klanında kalırdı. Kocasına bir mızrakla, bir çadır verirdi. Bu suretle erkek karısının kabilesinde bulundukça o kabilenin bir ferdi gibi sayılır, evlilik sürdüğü müddetçe erkek bu kabileyle hareket ederdi. Kadın mut'a nikâhına son vermek istediği zaman çadırın kapısını daha önce bulunduğu yönün tersine çevirirdi. Kocası bunu görünce kendi kabilesine dönerdi. Bu evlilikten doğan çocuklar kadına ait olur ve falanca kadının çocukları diye anılırlardı.
3. İki kişinin karılarını karşılıklı değişmeleri neticesinde meydana gelen evlilik. Buna da 'bedel nikâhı' adı verilirdi
Bu nikâhların dışında aşağıda anlattığımız nikâh şekilleri de vardı:
1- Siğar nikâhı: Bazı erkekler başlık ve mehir vermemek için kızlarını, kız kardeşlerini ve kardeşlerinin kızlarını yani vasisi oldukları kadınları mübadele etmek 'değiştirmek' suretiyle alırlardı.
2- Analıkla evlenmek. Ölen kişinin başka kadından olan en büyük oğlu analığını yani üvey annesini mehirsiz olarak alabilirdi. Bunun için de babası ölür ölmez abasını yani ceketini kadının üzerine atar ve bu suretle başlık vermeye gerek kalmaksızın o kadının nikâhlı eşi olurdu. Böylece isterlerse kadını başkasıyla evlendirir ve bu yolla mehirin kendilerine verilmesini şart koşarlardı. Bazen bu gibi kadınları ölünceye kadar evlendirmedikleri olurdu. Hatta ölenin oğlu küçük ise çocuğun üvey annesini, çocuk büyüyünceye kadar bekletir, problemin çözümünü ona bırakırdı... Fakat kadın kocası ölür ölmez, çabuk davranarak kendi kabilesine sığınırsa, bu esaretten kurtulurdu. Üvey oğlu daha çabuk davranarak kadının üzerine elbisesini atmayı başarırsa artık kadın nikâhlanmış olurdu. Bu şekildeki nikâha 'makt nikâhı' denilirdi. Bu suretle üvey annesini alan kimseye 'dayzen 've bu evlilikten doğan çocuğa da' makti veya makit denilirdi. Allah Nisâ Sûresi'nde Geçmişte olanlar bir yana, babalarınızın evlendikleri kadınlarla evlenmeyin; çünkü bu bir hayasızlıktır, iğrenç bir şeydir ve kötü bir yoldur. (IV; 22) diyerek, bu çirkin adeti yasakladı.
3- İki kız kardeş ile birlikte ve sınırsız olarak birden fazla kadınla evlenmek. İslam, birincisini men ederken, ikincisini de bir takım şartlara bağlamıştır.
4- Güçlü erkeklerin, beğendiği kadını sorgusuz sualsiz alarak nikâhlamasına; 'mahtufat nikâhı' denirdi.
5- Erkeklerin, savaşlarda esir düşen kadınlardan kendi hisselerine düşen kadınlarla yaşamalarına;'müseyyebât nikâhı ' denilirdi.
6- Tarihçi Strabon bu evliliklerden başka, o dönemlerde bir başka tür evlilik geleneğinin bulunduğundan bahsetmektedir. Bu adete göre ailenin servetinin parçalanmaması için yalnız büyük erkek kardeş yani ağabey evlenir, diğer erkek kardeşler evlenmezlerdi. Fakat bunlar da resmen büyük kardeşin eşi olan kadınla yani yengesiyle serbestçe ilişkide bulunmak hakkına sahiptiler. Böylece aynı kadını bütün kardeşler eş gibi rahatlıkla kullanıyorlardı. Hatta bu uygulama yüzünden ilgi çekici bir olay da anlatılmaktadır bu tarihçi tarafından: Bir adam kızını on dört kardeşi olan bir adama vermişti. Kadın büyük kardeşin eşi olup, gece onunla kalırdı. Diğer kardeşlerin de kadından gündüz faydalanma hakları vardı. Gündüz bu kardeşlerden biri kadının odasına girdiği zaman asâsını kapının önüne bırakırdı. Diğerleri bunu görünce dönerlerdi. Kadın bu sonsuz ziyaretlerden usandığından gizlice on beş kardeşin asâları şeklinde asâ yaptırır. Yalnız kalmak istediği vakitlerde bu asâyı kapısının önüne koyarak eziyetten kurtulma yolunu bulur. Bütün ağabeylerinin çarşıda bulunduğu bir gün bu durumdan istifade etmek isteyen en küçük kardeş hemen eve koştu. Fakat kapının önünde bir asâ gördü. Durumdan şüphelenerek kadının babasına haber verdi. Babası geldi o da kapının önünde asâyı gördü. Öfkeyle kapıyı açtıkları zaman kadının odada yalnız olduğu görüldü. Kadın hilesi ortaya çıktı.
Bu anlattığımız nikâh şekilleri İslâmiyet öncesi yani Cahiliye döneminde Araplarda uygulanan ve gayet tabiî karşılanan nikâh şekilleridir. Bunlardan bugün de uyguladığımız nikâh şekli olan mehir verilerek bir kişiye nikâhlanma şekli hariç diğerleri İslâmiyet'in gelişiyle yasaklanmıştır. Kadın- erkek ilişkilerine bir sınır, bir kısıtlama getirilmiştir Bu koyduğu sınırla kadının özgürlüğü elinden alınmamıştır. Kadın- erkeğin iffet ölçüleri içerisinde yardımlaşmaları ve dayanışmaları elbetteki elzemdir. Kadın kadınlığını bildiği, cilve, naz veya karşı cinsi çekecek şekilde konuşmadığı, giyinmediği ve tutarlı, kararlı hareket ettiği müddetçe erkeklerle beraber savaşabilir, ticaret yapabilir, yazı yazabilir, okuyabilir. Onun elinden bu hakları alınmış değil. Eğer kadına ve erkeğe bir yasaklama getirilmişse bu hem kadının iffeti ve selameti için hem de doğacak çocukların nesebinin temiz olması içindir. Çünkü İslâm, şehevi duyguların tahrik olmadığı kan ve etten kaynaklanan dürtülerin galeyana gelmediği tertemiz bir toplum kurmayı hedefler... Davetkâr bir bakış, baştan çıkarıcı bir hareket, gösterişli bir takı ve çıplak bir beden... Bütün bunlar bu çılgın hayvani doyumsuzluğu azdırmaktan, sinir ve irade dizgininin elden çıkmasına neden olmaktan başka sonuç doğurmazlar. Bundan sonra, ya hiçbir sınır tanımayan cinsellik ya da baştan çıkarılmasına, tahrik edilmesine rağmen tatmin olmasına engel olmanın doğurduğu sinirsel hastalıklar, psikolojik kompleksler... Her ikisi de hiç kuşkusuz işkence kadar acı verir insana... İşte bu yüzden İslâmiyet; her türlü pislikten arınmış bir toplum kurmak, bu kışkırtıcı ve baştan çıkarıcı davranışların önüne geçmek için kadın ve erkek ilişkilerine sınır koymuştur. Kadın ve erkeğin aynen cahiliyedeki gibi evlenmelerinin önünü kesmiştir.
Şimdi toplumumuza bir bakınız. Bazı kişilerin yaşadığı cinsellik ve gayri meşru hayat ve gayri meşru ilişkiler nasıl da cahiliye dönemindeki kadın ve erkeklerin ilişkilerine benziyor? Medeniyet (!) ve kadın özgürlüğü (!) adına bundan yaklaşık 1500 yıl yani 15 asır önce uygulanan ve o toplumca hoş görülen ilişki şekilleri bu çağda taklit edilerek yeniden tatbik edilmeye çalışılmakta… 15 asır öncesi ve medeniyet? Korkarım yapılan özendirici propagandalar ile cahiliye toplumunun doğal karşıladığı bu ilişkileri bizim toplumumuzun doğal karşılaması yakındır, MEDENİYET adına(!). .
KAYNAKLAR
Ebû Davud, Sünen, terc. Necat Yeniel; ve dğr., İstanbul 1988ss. 18-19
Günaltay, M. Şemseddin, İslam Öncesi Araplar ve Dinleri, sadel. M.Mahfuz Söylemez, Ankara 1997~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Dinlerin hepsi fabl mitoloji gibiler.
~Thomas Jefferson~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Ümit kötülüklerin en kötüsüdür çünkü işkenceyi uzatır.
~Friedrich Wilhelm Nietzsche
(d. 15 Ekim 1844 - ö. 25 Ağustos 1900)
Ahlâk ve değerler sisteminin kuruluşuna yönelik bir temel çerçevesinde
çağının kültür, din ve felsefe görüşlerini eleştiren nihilist Alman düşünür, filolog.~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Mutlu mu olmak istiyorsun ? Kimseden birşey bekleme.
~Bob Marley~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Camur atma, eline bulasir!.
~Bilge~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Insan ne kadar yukselirse, gonlu o kadar alcalmalidir.
~Anonim~
- - - - - - -
- - - - - - -
10_Derste_Frontpage.doc
Honore_De_Balzac-Goriot_Baba.epub
Cocuk_Ruh_Sagligi.pdf
Baron_W._Wratislaw-Baron_W._Wratislawin_Anilari.pdf
Yolculuk_Nereye_Kardesim-Gulse_Birsel.epub
Sabahattin_Alinin_Butun_Oykuleri_1_001-Sabahattin_Alinin_Butun_Oykuleri_1_001.mobi
William_Shakespeare-Venedik_Taciri.doc
Guvender_Yayinlari-LYS_1_Son_Uc_Yil_Cikmis_Sorular_ve_Cozumler.pdf
Ilk_Osmanlilar_Ve_Bati_Anadolu_Beylikler_Dunyasi_-Feridun_M.Emecen.pdf
Stage_1-Nick_Bullard-The_Adventures_of_Tom_Sawyer.pdf
Arnold_wesker-kokler.pdf
Belgelerle_Osmanli-Turkistan_iliskileri_XVI-XX._Yuzyillar_.pdf
Ismet_Ozel-Cuma_Mektuplari_3.pdf
Beaumarchais-Sevil_Berberi-oyun.rtf
SEMBOLLER_VE_MITLER.pdf
Nazan_Bekiroglu-La_Sonsuzluk_Hecesi.epub
Vala_Thorsdottir-Catidaki_Yarasa_Oyun_.pdf
Bostan_ve_Gulistandan_Secme_Oykuler.epub
Alexandre_Dumas-The_Count_of_Monte_Cristo.epub
Tahsin_Yucel-Yalan.epub
Bozkurtlarin_Olumu.pdf
Sencer_Divitcioglu-Osmanli_Beyliginin_Kurulusu.pdf
Betondaki_Sarisin_1-Michael_Connelly.epub
Hikayeler_III-Turgenyev.mobi
Kemal_Tahir-Gangsterler_Kralicesi.epub
Postmodernizm-F.Jameson-J.F.Lyotard-J.Habermas.mobi
dici.pdf
8.Bolum_INTERNET.pdf
Tom_STOPPARD-Hapgood.doc
Arthur_C._Clarke-Susuz_Deniz.epub
- - - - - - -
"> "> "> "> "> "> "> ">
- - - - - - -
- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
| Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
| Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur-gundem@googlegroups.com |
| Gruba uye olmak icin | : | ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com |
| Grup kurucusuna yazmak icin | : | 0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc |
| Grup Sayfamiz | : | https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/ |
| Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim. Videolar, resimler, makaleler falan. | : | http://insulaelibertatis.com/ |
| Eposta adresleri (Derdiniz varsa buradan ulaşın.) | : | 0raj.p0yraz@neomailbox.net oraj.poyraz@openmail.cc HvLWPtIjJR8X@protonmail.com 0PjukdvspdUh@mail2tor.com |
| Tor ağı üzerindeki web siteleri Darkweb diye bilinir, TorBrowser kullancaksınız. | : | http://45m2jpfwn6ydfrqyhw5jbqszyip45pvi6m2cyo3722wyhur6yuitgbyd.onion/ http://kbq4ghhydumvhgvwkccbad5g7ae2yho6a4llxuy2z4oa6dox6gjtngad.onion/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder