28 Aralık 2017 Perşembe

CAN ATAKLI: BİLMEDİĞİMİZ BİR ŞEYLER OLUYOR GALİBA



CAN ATAKLI: BİLMEDİĞİMİZ BİR ŞEYLER OLUYOR GALİBA

BUNU YAZMAK GEREK

BİLMEDİĞİMİZ BİR ŞEYLER OLUYOR GALİBA

İstanbul Taksim alanında her yıl yılbaşı eğlenceleri yapılır. Bu eğlence aslında bazı Batı ülkelerinin büyük kentlerinde yapılan kutlamaların bir kopyasıdır. Kalabalıklar meydanda birikir gece yarısına yaklaşıldığında heyecan artar tam yeni yıla giriş sırasında herkes birbirine sarılır bağırışlar çağırışlar bu arada patlayan havai fişekler falan derken gidecek bir yeri olmayan veya bir yerde harcayacak para bulamayanlar topluca yeni yıl kutlaması yapmış olur. Geçtiğimiz yıllarda Taksim alanına kurulan sahnelerde konser veren sanatçılar da olmuştu. Bu yıl ise Beyoğlu Kaymakamlığı ve Emniyet Müdürlüğü oturup bir karara vardı ve dedi ki "Taksim'de yılbaşı kutlamaları yapılmayacak. " Neden? Çünkü bazı provokatörler o geceyi kana bulayabilirmiş. Masum vatandaşların eğlencesinden yararlanarak eylem yapılabilirmiş. O halde en iyisi Taksim'de yılbaşı kutlamalarını yasaklamakmış. Derken Beşiktaş Belediyesi de Barbaros Meydanı'nda yılbaşıkutlamak için hazırlıklar yaptı. Etrafı bir güzel süsledi. Sıra formalite olarak izin alınmasına gelmişti ki Kaymakamlık "yasak kardeşim" dedi. Gerekçe aynı Beyoğlu kaymakamlığının gerekçesi gibi. Provokatörler olay çıkarabilir ve yılbaşının huzurunu bozabilirmiş. Huzuru bozmaktansa yılbaşını toptan iptaletmek en doğru yol olarak görünmüş yeni Türkiye iktidarının memurlarına. Her iki kararda da çok dikkatimi çeken bir cümle var. Deniyor ki "Ülkenin bugünkü şartlarında" Durun bakalım. Ülkenin bugünkü şartları nedir? Neler oluyor? Hepimiz sevinerek söyleyebiliyoruz ki "2017 yılbaşından bu yana Türkiye'de tek bir terör eylemi olmadı. " Bu sürede ne bir bomba patladı ne kalabalıklara bir saldırı gerçekleşti ne de suikastlar yaşandı. Hatta yine övünerek söyleyebiliriz ki daha önce "nedir bu istihbarat zafiyeti" diye ağır eleştiriler yönelttiğimiz güvenlik güçleri terör eylemine hazırlanan pek çok kişiyi kıskıvrak yakaladı binlerce kilo patlayıcı madde zamanında bulunarak etkisiz hale getirildi. Kaymakamların "ülkenin bugünkü koşullarında" tanımını kullanmaları çok rahatsız edici. Ya iktidarın zihniyetine katkı olsun diye yılbaşını yasaklamayıkendilerine görev edinmişler ve bulabildikleri tek bahane bu ya da bilmediğimizçok büyük bir tehlikenin eşiğindeyiz. Ama hepsini bir kenara koyun. Eğer bir ülkede bizzat güvenlik birimlerinin tepesindeki kişiler "günün şartlarından" söz ederek "can güvenliğinin risk altında" olduğunu açıklarlarsa bu ülkeye ne turistolarak ne de iş yapmak üzere bir kişi bile gelmez. Siz devletin "güvenliği sağlayamadığımız için yılbaşını yasaklıyoruz" dediği bir ülkeye gitmek istermisiniz?

KAFAMI BOZAN ŞEYLER

BU DA GAZETECİLİK OLUYOR ÖYLE ?

Gazeteci Ahmet Şık savunmasına başladıktan birkaç dakika sonra hakim sözünükesti ve "Siyasi savunma yapıyorsunuz eleştirecekseniz gidin milletvekili olun öyle eleştirin" dedi. Sonra da Ahmet Şık'ın savunma yapmasına izin vermedi. Vermediği gibi Şık'ı salonda da tutmadı dışarı gönderdi. Hukukun katli olan bu uygulama dün gazetelerin de gündemindeydi. Ancak ne ayıptır ve acıdır ki yandaş medya bir gazeteciye reva görülen bu hukuksuzluğu görmek istemediği gibi bir de gazeteci Ahmet Şık'ı suçlamaya kalktı. Sadece birinden örnek vereceğim. İktidarın küçük tetikçilerinden Star Gazetesi "Ahmet Şık hakimi tehdit etti"başlığını kullanmıştı. Haberin spotunda "Siyasi savunma yapan Ahmet Şık hakimin sözünü kesmesi üzerine tehdit etti" diye devam ediyordu. Şık'ın "Bir gün siz de aynen böyle yargılanacaksınız" sözlerini kendisine "medya organı"diyenler böyle değerlendirmişti ne yazık ki. Aslında alıştık bu seviyesizliğe ama serde gazetecilik var ya dayanamıyor yine de insan.

DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER

YENİ İÇTİHADIMIZ; ANCAK MİLLETVEKİLİ ELEŞTİREBİLİR

Gazeteci Ahmet Şık'ın savunma yapmasına izin verilmemesi ve hakimin buna gerekçe olarak kayıtlara geçen sözleri yeni bir hukuki içtihat olarak karşımıza çıkabilir. Ahmet Şık'ın her vatandaş gibi en doğal hakkı olan savunma hakkını gasbeden hakim "Siyasi savunma yapamazsın eleştireceksen git milletvekili seçil öyle eleştir" dedi. Bu durumda Türkiye'de artık eğer siyasi iktidarı eleştirmek istiyorsanız bunun tek koşulu "milletvekili seçilmek" olacak herhalde. Hakime göre eleştirmek normal vatandaşı bırakın bir gazetecinin akademisyenin bir aydının bile hakkı değil eleştirmek için ancak milletvekili olmak gerekiyor. Çok merak ediyorum bu iktidar ne zaman "Şu andan itibaren iktidara yönelik hiçbir eleştiri yapılmayacak kimse bu iktidarın kararlarına karşı çıkmayacak sorgulamayacak" diyen bir KHK çıkaracak? Çünkü bu gidiş o gidiş.


a45UyF587661-171228215258 Oraj Poyraz At Openmail oraj.poyraz@openmail.cc
2017/12/29  00:30 2  65  AtaturkMilliyetcileri@googlegroups.com

 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder