METİN AYDOĞAN : AKP DÖNEMİ YOL HASTANE KÖPRÜLER VE YÖNETİM BUNALIMI
GEÇİLMEYEN YOLA YATILMAYAN HASTANEYE ÖDENEN PARA
[ ...Meclis'te kabul edilen 2018 Bütçesi'nde 'köprü ve yollardan geçmeyen araçlar' ve 'şehir hastanelerinde yatmayan hastalar' için; şirketlere ödenmek üzere 6 2 milyar lira ayrılmış. Bu büyük para da yetmeyecek çok daha fazla ödeme yapılacaktır. Durum bugünden bellidir. Devlet; yap-işlet-devret modeliyle yabancı ortaklı şirketlere yaptırdığı 53 7 milyar dolarlık 211 projeye 130 milyar dolar (bugünkü kurla 500 milyar lira) Hazine garantisi vermiştir. Yalnızca 18 şehir hastanesine devletin ödeyeceği kira bedeli 30 milyar dolardır (115 milyar lira). Hazine Avrasya Tüneli Osmangazi Köprüsü ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü' nde; geçmeyen araçlar için işletmeci şirketlere 2017'nin ilk 4 ayında 803 milyon TL ödedi. 2017 sonunda ödenenecek miktar henüz açıklanmadı. İlk 4 ay veri alınırsa ödemenin 2 milyar 410 milyon TL olacağı bu nedenle 6 2 milyar liranın yetmeyeceği açık olarak görülüyor. Fazladan ödenen 6 2 milyar lira iki Osmangazi Köprüsü'nün yapım bedeli kadar bir paradır... Halkın önemli bir bölümü yap-işlet-devret yöntemiyle yaptırılan yol ve köprüleri borçlanma olarak görmüyor. Ekonomik sorunların ağırlaştığı bir dönemde gerekli olup olmadığını da sorgulamıyor. Onlara; devlet hazinesinden para çıkmadığı yatırımları şirketlerin gerçekleştirdiği bedelin hizmeti alan kullanıcılar tarafından ve uzun yıllara yayılarak ödeneceği söyleniyor...İşin gerçeğini öğrenip değerlendirmeyen insanlar doğru gibi görünen bu tür söylemlere kolayca inanıyor. Yol ve köprüleri halkın refahı için yapılan yatırımlar olarak görüyor. Böyle olunca da bunları yaptıranlara şükran duyguları besliyor onları destekliyor. Oysa konu; Türkiye'nin içinde bulunduğu koşullar üslenilen yükümlülükler ödemenin biçim ve miktarıyla birlikte ele alındığında söylenelerin doğru olmadığı ve ciddi bir ulusal sorunla karşı karşıya olduğumuz görülüyor...]
YOL VE KÖPRÜLERDE HAZİNE ZARARLARI BÜYÜYOR
[ ...Yap-işlet-devret yatırımlarında "geçiş ücreti" "kullanım payı" gibi tanımlarla halktan alınan bedel adı konmamış bir dolaylı vergidir. Devlet ulusun tümünü temsil eden bir örgüttür; geliri halkın ödediği vergilerle oluşur. Bu nedenle "şirket yapıyor halk kullandıkça ödüyor devlet para ödemiyor" türünden açıklamaların geçerliliği yoktur...Ülkenin borcunu ister devlet ödesin ister dolaylı vergi olarak doğrudan halk ödesin; biçim ne olursa olsun sonuçta ödemeyi yapacak olan her zaman halktır. Bugün halkın bir bölümü kullanmadığı yollar ve köprülerle övünç duyuyor ama bu gerçeği bilmiyor. Nasıl bir yükün altına sokulduğunun farkında değil...Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nın Araç Geçiş Raporu'nda açıklanan veriler köprü geçişlerindeki zararı ortaya koyuyor. Tünel ve köprülerde Taahüt edilen-gerçekleşen günlük geçiş sayıları şöyle: Avrasya Tüneli 68 bin-34 bin; Osmangazi Köprüsü 40 bin-14 bin; Yavuz Sultan Selim Köprüsü 135 bin-97 bin....Devletin almadığı hizmete karşı bedel ödemesi yalnızca köprü ve yollardan ibaret değil. Bu tür ödemeler İstanbul'a su sağlayacak Yuvacık Barajı'yla başladı. Hazine garantisi nedeniyle devlet almadığı suyun bedeli olarak şirkete yılda 220 milyon dolar ödüyor. Bu ödeme 13 yıl sürecek. Benzer durum doğalgazda yaşandı. Devlet almayı taahhüt etmesine karşın kullanmadığı doğalgaz için Rusya İran ve Azerbaycan'a üç yılda 2 milyar 999 milyon lira ödedi. Ankara Esenboğa Milas-Bodrum ve Zafer Bölgesel Havalimanı'nda garanti edilen yolcu sayılarına ulaşılamadığı için işletmeci şirketlere bu güne dek 37 9 Milyon Euro ödeme yapıldı. . ]
YÖNETİM BUNALIMI
[ ...Kamu yönetimi ve denetiminin şirket çıkarlarını gözetir duruma gelmesi ciddi bir yönetim bunalımıdır ve bir insanlık sorunudur. Toplum yaşamını çürüten çıkarı tek değer yapan insanlar arasında gerilimi sürekli kılan ve gücü temel alan ilkel bir düzendir bu. Burada; yardımlaşma dayanışma paylaşma ortadan kalkmış; birlikte yaşamanın temel dayanakları büyük oranda zedelenmiştir. Gelişen zaman içinde güçlü daha güçlü güçsüz daha güçsüzdür...Türkiye'de böyle bir dönemi yaşıyoruz... Köprülerde yollarda yaşananlar talana dayalı bozuk düzenin çarpıcı örnekleridir. Olumsuzluklar küçükten başlayan dalgalar halinde yayılıyor ve her geçen gün daha çok insan olumsuzlukları yaşar hale geliyor. Buna karşın geniş bir kitlenin hala köprü ve yollardan övgüyle söz edebilmesi ciddi bir ulusal sorunla karşılaşıldığının göstergesi durumundadır...Cezalarda ve ödemelerde somutlaşan olumsuzluklar artarak sürecektir. Yollar köprüler tüneller; yüksek yapım bedelleri ve ücret artışlarıyla; sıkıntı kaynağı olarak halkın günlük yaşamına yerleşmektedir. Devlet bütçesi şirketlere büyük paralar öderken bu büyük yükün ağırlığını bilmeden taşıyan halk gerçeği yaşayarak görecek ve yapılanların ne olduğunu anlayacaktır. Arabasının değerinden daha yüksek cezalarla karşılaşıp mahkemelere koşanlar gelecekte yayılacak genel hoşnutsuzluğun öncülleridir...Ülke üretimsizliğin çok yönlü olumsuzluklarını yaşarken; üretim dışı alanlara bütçede karşılığı olmayan büyük yatırımlar yapılıyor. Bu nedenle borçlanılıyor. Ödenmesi olanaksız borçlarla halk altından kalkamayacağı yüklerin altına sokuluyor. Ülkenin geleceği ipotek altına alınıyor. Bunlar yapılırken ulusal yararlar değil şirket çıkarını gözeten kararlar alınıyor; uygulamalar yapılıyor...]
Kaynak; METİN AYDOĞAN "kuramsalaktarim.blogspot.com"
a45UyF587661-171228210223 Oraj Poyraz At Alpinaasia oraj_poyraz@alpinaasia.com
2017/12/28 22:30 2 65 AtaturkMilliyetcileri@googlegroups.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder