Ergenekon Sanığı Serdar Öztürk'ün "İftira" Davası
Öztürk'ün, "Bürosunda yapılan aramada ele geçirilen mermiler ve gizli belgeleri koyduğu" iddiasıyla hakkında suç duyurusunda bulunduğu iki kadına "iftira attığı" suçlamasıyla yargılanmasına devam edildi
"Ergenekon" davası sanığı Avukat Serdar Öztürk'ün, "bürosunda yapılan aramada ele geçirilen mermiler ve gizli belgeleri koyduğunu" iddiasıyla hakkında suç duyurusunda bulunduğu 2 kadına "iftira attığı" suçlamasıyla yargılanmasına devam edildi.
Ankara 14. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya "Ergenekon" davasından tutuklu bulunan sanık Öztürk ve avukatları ile şikayetçiler Aylin Atmaca ve Ayşegül Hüma Babuna'nın avukatı katıldı.
Öztürk, savunmasında, kendisini "Ceyda Ertüzün" olarak tanıtan Ayşegül Hüma Babuna'nın telefon açarak, hukuki bir problemi için randevu talep ettiğini, kendisinin de talebi kabul ettiğini anlattı. Telefondan yarım saat kadar sonra kadınların bürosuna geldiğini bildiren Öztürk, şunları kaydetti:
"Ofisteki görüşmede benden Adnan Oktar adlı kişinin Yargıtay'daki dava dosyasıyla ilgili yardımcı olmamı istediler. Adnan Oktar, kamuoyunda 'Adnan Hoca' olarak bilinen halen İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde örgüt üyeliğinden yargılanan biridir. Ben bu hanımlara kendi dosyalarım için bile Yargıtay'a gitmediğimi, böyle bir tarzım olmadığını söyledim ve beni nereden bulduklarını sordum. Doyurucu bir cevap veremediler. Ancak, şikayetçilerin ofisteki şüpheli hareketlerinden rahatsız olduğum için irtibatı kesmek istemedim. Bu nedenle daha sonra tekrar görüşelim diye ayrıldık. Görüşmenin hemen akabinde, bir meslektaşımla yaptığım telefon görüşmesinde, Fethullah Gülen cemaatine mensup polislerin bu kadınları göndermiş olabileceğini ifade ettim."
Öztürk, sonraki süreçte Ergenekon soruşturması kapsamında sahte delillerle gözaltına alındığını ve tutuklandığını öne sürerek, "Bu süreçte, şikayetçilerin de emniyet içindeki bu çete tarafından kullanıldığına dair çok kuvvetli emareler bulunmaktadır" dedi.
Bu kapsamda, şikayetçi kadınlar hakkında bazı delillerin toplanmasını istediğini söyleyen Öztürk, bunun yasal hakkı olduğunu belirtti. Öztürk, "Ne kadınların kişilik haklarını ihlal eden ifadelerde bulundum ne de hakaretamiz beyanlarım oldu. Ben sadece somut olguları izah ederek, bu kadınlar hakkında bazı delillerin toplanmasını talep ettim. Çünkü bu hanımların avukatlık ofisime yaptıkları ziyaretlerde bıraktıkları kartvizitte yazan telefon numaralarının hiçbirisi kendilerine ait değildi" diye konuştu.
"Bu kadınların ziyaret ettiği avukatlardan Mustafa Levent Göktaş, Hüseyin Buzoğlu ve kendisinin ya gözaltına alındığını ya da tutuklandığını" kaydeden Öztürk, "kadınların ziyaretlerde avukatlara ilk sorularının, büroda gizli kamera ve ortam dinlemesi yapılıp yapılmadığına" ilişkin olduğunu ileri sürdü.
Öztürk, "Tüm bu olgular hayatın olağan akışına aykırı olduğu için bu hanımlardan şüphelendik ve sadece haklarında bazı araştırmaların yapılmasını talep ettik. Ancak bunların hiçbirisi yapılmadı" dedi.
Savunmasını zabıt katibine bizzat yazdıran Öztürk'ün detaylara inmesi ve savunmasının uzaması üzerine Hakim Avni Mis, Öztürk'ü birkaç kez uyardı. Öztürk, uyarılara, "Ben burada size yönelik savunma yapmıyorum. Esasında Yargıtay'a yönelik bile yapmıyorum. Bırakın savunmama ben karar vereyim. Ben burada her şeyi anlatacağım. 3,5 yıldır yatıyorum. Siz de 2 saat dinleyin" dedi.
Müştekilerin avukatı Mustafa Kemal Çiçek ise "Sanık 3,5 yıldır tutuklu. 3 gün de sürse savunmasını dinlemek gerekir. Herkes bilsin. Bu devlet, beni de Ergenekoncu diye 3 yıl 1 ay dinlemiş. Bugün bu tarafta oturunca kafalarda sorular oluşuyor" diye konuştu.
Hakim Mis, ilerleyen dakikalarda Öztürk'ten "Cenazemiz var. İki adımlık yerdeki cenazeye katılalım" diyerek, savunmasını kısa kesmesini istedi. Öztürk ise "Ben babamın cenazesine katılamadım" dedi. Öztürk'ün salonda izleyici olarak bulunan annesi de "6 ay babasının öldüğünü söyleyemedik" ifadesini kullandı. Hakim Mis ise bunun üzerine sitemle "Peki, gitmeyeyim" dedi.
Öztürk, duruşmada, şikayetçilerden biriyle yaptığı görüşmeye ilişkin ses kaydını da mahkemeye sundu.
Müştekilerin avukatı Çiçek, suçlamaları kabul etmediklerini bildirdi.
Duruşma, müştekilerin ifadelerinin alınması için talimat yazılmasına ve Öztürk'ün verdiği ses kaydı üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilerek, ertelendi.
İddianamede, Öztürk'ün, "bürosunda yapılan aramada ele geçirilen mermiler ve gizli belgeleri Ayşegül Hüma Babuna ve Aylin Atmaca tarafından konulduğu, Babuna ve Atmaca'nın emniyet mensupları ve Adnan Hocacıların organizasyonuyla bir örgüt çerçevesinde hareket ederek eylemlerini gerçekleştirdiklerini" öne sürerek, Babuna ve Atmaca hakkında suç duyurusunda bulunduğu bildirildi.
CMK'nın 250. maddesiyle görevli Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'nin, şikayetin ardından yürüttüğü soruşturmada Babuna ve Atmaca hakkında takipsizlik kararı verdiği belirtilen iddianamede, Babuna ve Atmaca'nın, bunun üzerine Öztürk hakkında "iftira" suçundan şikayette bulundukları kaydedildi.
Öztürk'ün, iki kişiye iftirada bulunduğu gerekçesiyle 8 yıla kadar hapsi isteniyor.
Muhabir: Barış Kılıç - Mehmet Tosun
Yayıncı: Selçuk Aval
Kaynak: AA.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder