30 Ekim 2012 Salı

MUSTAFA MUTLU - Atatürk'ün mirasını en çok kim yedi?

Düşündükçe en çok da şu demiryolları ve barajlar konusunda yapılan kıyaslamaya sinirleniyorum.

Bir düşünün, bugün artık içmesuyu kaynağı olarak dahi kullanılmayan Bayındır ve Çubuk Barajlarının yapıldığı yıllarda bir kepçede 15-20 ton atan yükleyiciler, 150 ton taşıyabilen kamyonlar yoktu.

Bu barajların hafriyatları, betonlama işleri büyük oranda kol gücüyle yapılmıştır.
O tüneller, o demiryolları, karayolları, fabrikalar, herşey aynı şekilde kolgücüyle yapılmıştı.

Normal demir yolu inşaatı bile aşırı pahallı ve zor geldiği için dekovil denilen dar hat inşaatlarıyla işler yoluna koyulmaya çalışılıyordu.
Şimdi, salak, kimse gücenmesin, darılmasın, dangalağın biri kalkıp 1930'ların inşaatlarıyla 2010'lu yılların inşaatlarını kıyaslıyor ya en çok da buna yanıyorum.

Üstelik böylesi bir kıyasın ne kadar saçma olduğunun farkında bile değil.
Tekrar tekrar, unutulmasına bile fırsat vermeden bu utanç verici aptallık tiyatrosunu sürdürüyor.

Bundan daha vahim ve elim olmak üzere, bir sürü siyasi şahsiyet, gruplarda bir sürü kalemşör de hala daha ısrarla bu aptalca kıyaslamayı utanmadan, sıkılmadan sürdürüyor.
1930'larla 2010'lu yılları kıyaslamak.

İsterseniz, AKP hükümetleri dönemini bir de Osmanlı, Selçuklu, Roma hatta Göktürk devleti dönemleriyle kıyaslayın.
İnsan azıcık utanır.

Saygılar. Oraj POYRAZ

MUSTAFA MUTLU - Atatürk'ün mirasını en çok kim yedi?

Bugün Cumhuriyet Bayramı... Yasaklamalara, kısıtlamalara, karalamalara, baskılara karşın çok şükür ki en büyük bayramımızı hâlâ kutlayabiliyoruz.

Genç ve yurtsever tarihçimiz Sinan Meydan, daha önce ilk iki cildini yayınladığı Akl-ı Kemal'in üçüncü cildini de çok kısa bir sürede önümüze koydu.

Bu yeni cilt, Atatürk'ün en akıllı projelerinden "ekonomik kalkınma"ya ayrılmış...

Ekonomik kalkınmanın üç ayrı "akıllı projesi" var Sinan'a göre:

Kemalist Ekonomi Modeli

Sosyal Fabrika Projesi

Demirağ (demiryolu) Projesi...

Hani; kendilerinden önceki dönemden başka bir "cumhuriyet" gibi söz eden ve "Bizden önce, bizden sonra" diye ayıran bugünün yöneticileri; "Demir ağlarla örmüşler... Sen ne ördün, asıl biz ördük" diye böbürleniyor ya...

İşte Sinan, bu kitabında kimin neyi, nasıl ve ne kadar ördüğünü tüm gerçekliğiyle ortaya koyuyor. İşte kısa bir alıntı:

"Atatürk döneminde kurulan fabrika ve işletmelerden 246'sı 1985'ten günümüze dek özelleştirme kapsamına alındı. Bunların 188'inde hiçbir şekilde kamu payı kalmadı.

Atatürk döneminde devlet tarafından yapılan yatırımlar ve fabrikalar sayesinde 1924-1938 arasındaki 'Büyük Buhran' dönemi bile ekonomik büyümeyle atlatıldı.

Türkiye o dönemde hem fabrikalar kurdu, hem koca bir ülkeyi sıfırdan inşa etti; hem de bugünkü büyüme, işsizlik, dış ticaret dengesizliği, bütçe açığı gibi sorunların hiçbirini yaşamadı.

O yıllarda buğday, pamuk ihraç eden Türkiye bugün buğday, pamuk, mısır ve hatta inek ithal eder duruma geldi."

***

Sinan'ın derlediği bilgilere göre Atatürk döneminde kurulan fabrikaların ve işletmelerin özelleştirilmesine 1985'te başlandı ve bugüne kadar 26.8 milyar dolarlık özelleştirme gerçekleştirildi.

Abdullah Gül'ün Başbakanlığı döneminde 100 milyon dolarlık...

Necmettin Erbakan'ın döneminde 400 milyon dolarlık...

Süleyman Demirel'in döneminde 600 milyon dolarlık...

Turgut Özal'ın döneminde 1 milyar dolarlık...

Tansu Çiller'in döneminde 1.3 milyar dolarlık...

Mesut Yılmaz'ın döneminde 2.7 milyar dolarlık...

Bülent Ecevit'in döneminde 6 milyar dolarlık...

Ve Recep Tayyip Erdoğan'ın döneminde 13.8 milyar dolarlık özelleştirme yapıldı.

Yani bir diğer deyişle; Başbakan Erdoğan, Atatürk'ün mirasını en çok paraya dönüştüren lider oldu.

Bakın Sinan Meydan bu konuda ne diyor:

***



"Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet'in fabrikalarını ve sanayi kuruluşlarını satarak elde ettikleri paralarla birkaç viyadük, birkaç köprü, birkaç üst geçit yapanlar, bir taraftan 'Bizim dönemimiz ekonomide Cumhuriyet'in en başarılı dönemidir. Biz yol yaptık, alt geçit yaptık, üst geçit yaptık, viyadük yaptık' diye övünürken, diğer taraftan Atatürk'ü ve Cumhuriyet'i kuranları, 'Bunların bir dikili ağacı bile yok' diye eleştirmektedir.

Ne diyebilirim ki! Pes...

Atatürk'ün fabrikalarını özelleştirip, satıp, yok edenler, o fabrikalardaki on binlerce işçinin işsiz kalmasına da neden oldu."

***



Cumhuriyet'in kurulduğu gün doğanlar bile bugün 89 yaşında... Yani o yıllarda yoksulluğu, çaresizliği gören ve buna karşın yaratılan mucizeye tanık olan kimse kalmadı aramızda...

Bir tek yazılı belgeler var; onları da okuyan yok denecek kadar az...

O yüzden söylenen her yalana kanıyor, inkâra inanıyor, ihaneti seyrediyoruz.

İşte Sinan Meydan, bu yalanların önünü kesmek ve ihanete dur demek için karınca gibi çalışıyor ve o günleri yazılı belgelerin ışığında önümüze getiriyor.

"Cumhuriyet gerçeğini" anlamak için, bize sadece okumak kalıyor...

***



Cumhuriyet Bayramınızı yürekten kutluyor, yalancılara, talancılara karşı durabilmek ve ihanetlerinin yaratacağı olumsuz etkilerden kurtulabilmek için hepinizi bıkıp usanmadan okumaya davet ediyorum.

*****



AKL-I KEMAL ****

(ATATÜRK'ÜN AKILLI PROJELERİ, 3. CİLT)


Türü: İnceleme-araştırma
Yazarı: Sinan Meydan
Yayınevi: İNKILÂP Kitabevi
Baskı tarihi: Ekim 2012
Sayfa sayısı: 400
Fiyatı: 19 lira
İnternet fiyatı: D&R'da 13.99, İdefix'te 16.15 lira.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder