25 Ağustos 2012 Cumartesi

CAHİL CESARETİ... Cürete, cehalete, megalomaniye bir bakar mısınız?

Necati Doğru yine kibar adam, Başbakan halkı aldatıyor, yanlış bilgi veriyor demiş.
Daha açık ifadeyle, BAŞBAKAN YALANCI, CAHİL OLDUĞUNDAN CAHİL CESARETİ VAR dememiş.
Denecek daha çok şey var ama, TCK 301. madde var.
Ağzımız bağlı.

Yılmaz Özdil yine dosdoğru sözünü söylemiş. TRENE BAKAN ÖKÜZLER YERLİ.
Al sana bir kaya, nerene dayarsan daya.

Adamım kendini kurucu devlet adamıyla kıyaslıyor.
Peh, peh, peh.
Sanırsın ki, Kiziroğlu Mustafa'dır kendisi.
İşte buna cahil cesareti denir.
MADDE 301.

(1) Türklüğü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisini alenen aşağılayan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini, Devletin yargı organlarını, askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır.

(4) Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz.

Bir çok ülkenin ceza yasalarında da devlet kurumlarının, anayasal düzenin, devlet çalışanlarının, kamu düzeninin korunmasına ilişkin ceza ve yaptırımlar bulunmaktadır.

Suç Türü: Alenen Aşağılama



Necati Doğru:Bir karış fazla şimendifer!

24 Ağustos 2012

Burun büktü ve kendine yonttu;
Kartal-Kadıköy Metro'sunun açılış propagandasında Başbakan, Mustafa Kemal dönemini hatırlatarak;"….(!) neyi ördün?
Hiçbir şey örmüş değilsin… Demirağlarla Türkiye'yi şimdi biz örüyoruz"
diye övündü.

Arşivler yalan söylemez.

Arşivlere girildi.

Mustafa Kemal döneminde (1923'den 1940'e kadar) 3 bin 208 kilometre demiryolu yapıldı.
Bu miktar;
2002-2012 arasında (bu iktidar döneminde) yapılan demiryolundan (1086 kilometre) nerdeyse 3 kat daha fazladır.

Başbakan, aldatıyor. Halka yanlış bilgi veriyor.

Bir de;
Mustafa Kemal döneminin, savaştan çıkılmış yoksulluk, yokluk, yıkım şartları ile bugünün ballı koşulları arasında, uçurum kelimesinin bile anlatmakta aciz kaldığı, büyük farklar var.
Profesör.
Dr.Bilsay Kuruç, dürst, yalan bilmez, övünmeyi sevmez, bilimsellikten sapmaz aydınlarımızdan biridir;
"Mustafa Kemal Döneminde Ekonomi, Büyük Devletler ve Türkiye" adlı kitap yazdı.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları'ndan çıktı.

Bu kitap 540 sayfadır.

Her satırı bilgi yüklüdür.

Xxx

347'inci sayfada Türkiye'nin ilk metalürji mühendisi ve Makine Kimya Endüstrisi Genel Müdürü Selahattin Şanbaşoğlu, "ilk yerli çelik rayın üretilmesi" öyküsünü anlatıyor.

Aynen aktarıyorum:

" 1932'de Kırıkkale'de askeri fabrika sahası dışında sadece onüç ev vardı.
Meyhane, kahvehane ve kasap dükkanı aynı yerdeydi.

Yol yoktu.

Haftada iki tren geçerdi.

Gazete gelmezdi.

Fabrikaya çamur tarlalarından geçilerek gidilirdi.
İşçi tamamen oranın köylüsüydü.
İki üç saatlik köyünden eşekle veya yaya gelirdi.
Fabrikada eşeklere ayrı yer vardı.

1929'da, Kırıkkale Çelik Fabrikası'nın temeli atıldı.
Fabrika, 1932'de tamamlandı.
Kırıkkale'nin ana imal görevi vasıflı çeliktir.

1932'de imalat çok azdı.

100 ton çelik çıkıyordu.

Fabrika onar tonluk iki Siemens-Martin ocağı, bir tane iki tonluk elektrik ark ocağı, dökümhane, iki tane kupol ocağıyla beraber, haddehane ve haddehanede hem saç, hem yuvarlak, hem dört köşe, hem lama malzemeyi imal edecek vaziyette yapılmıştır.

Ayrınca tamirhanesi vardır.

Başlangıçta hepimiz acemi idik.

Kütle üretim yapamıyorduk.

O esnada Harlas isminde bir ustabaşı geldi.
Skoda firmasında ustabaşıydı.
Oraya 15'lik top imalatı için tekemmüle(geliştirmeye) gitmiş olanlar onu alıp getirdiler ve bizim fabrikadaki çelik imalatında bu adamın çok büyük yardımı ve tesiri oldu.
Ray imalatını aşağı yukarı ondan öğrendik.

İlk defa ray, 1932 Haziran'ının 4'ünde Kırıkkale Çelik Fabrikası'nda yapıldı, Sonra, 1934'e kadar çelikhane çalışmadı.
Çünkü demiryolları sipariş vermiyordu.
Devlet demiryolları Bayındırlık Bakanı Ali Çetinkaya'ya bağlanınca, Çetinkaya emir verdi.
Devlet demiryolları hiç istemediği halde siparişini Kırıkkale'ye vermek zorunda kaldı.
Yapılan rayın evsafına (kalitesine) inanmadılar.
İnşaat Dairesi Fen Şubesi Müdürü İsmail Fuat, bizim rayları Alman rayları ile mukayese için İsveç'e gönderdi.
Bizimkiler Alman raylarından 4 kat daha dayanıklı çıkınca(1936) herkesin sesi kesildi.
Ray imalatı 1940'a kadar Kırıkkale'de devam etti.
Sonra Karabük'e geçti…"

Xxx

Bilsay Kuruç'un bu kitabını herkesin okumasını öneririm.
Başbakan da okursa;
"Bir Karış Fazla Şimendifer" başlıklı bölümde (sayfa 339) Cumhuriyeti kuranların "ülkeyi demir ağlarla örme mucizesini" hangi şartlarda gerçekleştirdiklerini görecektir.

http://www.ilk-kursun.com/haber/116209


Yılmaz ÖZDİL:Ne ördün filan…

25 Ağustos 2012

Demiryolları Almanlarındı.

İngilizler, Fransızlar işletiyordu.
İşletme lisanı, Fransızcaydı.
Meslek, Türklere kapalıydı.
Hatta, imtiyazlar, ödenen paralar kesmemiş, Alman demiryolu mühendisi, ray döşüyoruz ayaklarıyla Zeus sunağını araklamıştı;
memleketi söğüşlüyorlar,
inek gibi sağıyorlardı.

Mustafa Kemal geldi…
Demiryolları millileştirildi.
Milletin oldu.
Vagon fabrikası kuruldu.
Okul kuruldu.
Demiryolcu yetiştirildi.
Tek kuruş borç almadan, bunların yaptığının dört
katı demiryolu yapıldı.

Sonra, bunlar geldi.

Ankara-İstanbul hızlı treni…
Çinliler yapıyor.
Lokomotifler İspanya'dan.
Rayları bile İspanya'dan.
Makinistler desen…
Almanya'da eğitildi.

Konya-Ankara?
Raylar, İtalyan.
Vagonlar, İspanyol.

Marmaray, Japon.
Vagonları, Güney Kore.

Ankara metrosu…
Sistemi, Alman, İtalyan.
Vagonları, Çin'den.

İstanbul metrosu…
Sistemi, Fransız, Alman.
Vagonları, Güney Kore'den.

(Metrobüs, Hollanda'dan.
Deniz otobüsü, Avustralya'dan.
Fatih Sultan Mehmet
Köprüsü'nün asfaltı teee
Trinidad Tobago'dan.
Metro diye market var…
O bile Alman!

Neyse, konuyu dağıtmayalım.)

Ankara-Eskişehir
Aliağa-Menderes
Bandırma-Menemen
Bursa tramvayı, İspanyol.

Balıkesir-Eskişehir, Fransız.
Köseköy-Gebze, İtalyan.
Gebze-Halkalı, İspanyol
Ankara-Sivas, çekik gözlü.
Sivas-Erzincan, İtalyan.

Testleri, Çek Cumhuriyeti'nde yapılıyor iyi mi… Çek Cumhuriyeti müsait değilse, haaadi bakalım Almanya'ya Fransa'ya gönderiliyor; lokomotifleri zaten gemiyle Güney Kore'den geliyor.

Edirne'den Ardahan'a
hızlı tren için Çinlilerle
masaya oturuldu, Çinliler etap etap döşeyelim diyor, hükümetimiz komple boydan boya döşeyin diyor; kondüktör'ün düdüğü Çin'den.

Güzergâhlar üzerindeki…
Koyunlar Macaristan'dan.
İnekler Uruguay'dan.
Tek tesellimiz var…

Trene bakan öküzler yerli!

http://www.ilk-kursun.com/haber/116230


NaciBEŞTEPE - ÇARŞAMBA İĞNELERİ

KISKANÇ
" Neyi ördün? Hiçbir şeyi ördüğün falan yok. Demir ağlarla Türkiye'yi biz örüyoruz."
İnsaf, izan sahibi olmadığını biliyoruz.
Bu ülkeyi yoktan var edenlerle kendini kıyaslama,
Adam ol, o insanları kıskanma,
Cezaevi kapı-pencerelerini demir yolu ağı sanma…


SUÇSUZLUK
E.Org. Saygun, " Türkiye'de suçsuzluğun suç olduğu ispatlanmıştır"
Evet, AKP ve yargısı bunu başarmıştır.

DEYYUS KERE DEYYUS
Yozgat Müftü Yardımcısı Nasuh Yaylagül "Düğünde karısını kızını oynatan deyyustur'"
Bu deyyus kere deyyus yobazı yetiştiren de, müftü yardımcısı yapan da, hakkında işlem yapmayan da…

ÖRNEK
Yozgat'ın deyyus Müftü Yardımcısı, " Cumhurbaşkanı'nın eşinin, Başbakan'ın eşinin kızının başı örtülü, senin eşinin neden örtülü olmasın?"
Deyyus'a soru;
Önceki Başbakan ve Cumhurbaşkanlarının hepsinin eşlerinin başı açıktı, karını onlara uydurdun mu?
Senin kıblen Allah mı, kulu mu?

GEMİCİK
Gemi yakıtına ÖTV kaldırıldı.
Gemiciği olan garibanlar düşünülmüş olmalı…

HARVARD
Prof.Kemal GÜRÜZ, Harvard'a davet edildi.
Hoca akil adamdır; ÖYM savcısının nazik davetini çiğneyip, Sincan'daki üst düzey eğitimi terk edip Harvard'a gider mi?

SAYGISIZLAR
Şehit Pilot Yüzbaşı'nın annesine halk otobüsünde saygısızlık yapıldı.
AKP'nin asker düşmanı uygulamaları saygısızları azdırdı…

KARDEŞLİK
BDP vekilleri, medya önünde PKK'lılarla kucaklaştı.
Bu bölücülerin yaptığı cami duvarını da aştı…

BİRKAÇ
Gaziantep'te, hainlerin bombalı saldırısı sonucu üçü çocuk dokuz vatandaşımız hayatını yitirdi?
Birkaç vatandaş için teröristlere söylenmeye değer mi?

İMAMLIK
İyi konumdaki okullar İmam Hatip'e çevriliyor.
Ülke göz göre göre dinci tutsaklığa doğru gidiyor…

BECERİ
Bakan Şahin medyaya çattı, "O yazıyı senin ağzına sokarım"
Böylesini hiç duymadım,
Bu beceriyi nasıl kazandığını soralım?

http://www.ilk-kursun.com/haber/115856

Kiziroğlu Mustafa Bey

Bir hışmınan geldi geçti peh peh peh peh
Kiziroğlu Mustafa Bey hey hey heey
Hışmı dağı deldi geçti
Ağam kim, paşam kim,
Nigâr kim, gözüm kim, canım kim, hanım kim, kim, kim

Kiziroğlu Mustafa Bey
Bir beyin oğlu
Zor Bey'in oğlu


Bir atı var ala paça peh peh peh peh
Mecel vermez kırat kaça hey hey heey
Az kalsın ortamdan biçe
Ağam kim, paşam kim,
Nigâr kim, gözüm kim, canım kim, hanım kim, kim, kim

Kiziroğlu Mustafa Bey
Bir beyin oğlu
Zor Bey'in oğlu



Hay edende haya teper peh peh peh peh
Huy edende huya teper hey hey heey
Köroğlu'nu çaya teper
Ağam kim, paşam kim,
Nigâr kim, gözüm kim, canım kim, hanım kim, kim, kim

Kiziroğlu Mustafa Bey
Bir beyin oğlu
Zor Bey'in oğlu

Yöre: Kars




--
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur.

Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/

Bu dunyada herkes bir sey olmaya calisirken, sen hic ol. Menzilin yokluk olsun.
Insanin comlekten farki olmamali.
Nasil ki comlegi tutan disindaki bicim degil, icindeki bosluk ise, insani ayakta tutanda benlik zanni degil hiclik bilincidir.

TEBRIZ' LI SEMS

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder