23 Ağustos 2012 Perşembe

Re: Re: Sn Ölçen uyanık mısınız!

Değerli dostlar,
Hemen bunalmayın, hele hele sırf bu nedenle guruptan ayrılmayı düşünmeyin lütfen.
İsmet İnönü, Atatürk hakkında yapılan dedikodular yeni değildir.
Bu dedikodulara verilen cevaplar da oldu.
Tekrar tekrar aynı cevapları vermenize gerek yok.
Aynı cevabi yazıyı ya da blog linkini iletmeniz yeterli.

Guruplarda mental seviyesi düşük, bunamış, paranoid hezeyanları olan, kemikleşmiş klişelere hapsolmuş, on yıllardır tek taraflı propaganda kurbanı olan insanlar var.
Bu gurubun en önemli amacı bu insanları da aydınlatmaktır.
Körler sağırlar birbirin ağırlar tarzı bir gurup olmak istemiyoruz.
Sizlere son derece ters gelen fikirler olabilir.
Kızmayın, üşenmezseniz özgün bir yazı kaleme alın, üşenirseniz birilerinin kaleme aldığı özgün yazıyı, onun bağını iletin.
Ya da hiç oralı olmayın.
Çok insan var.
Merak etmeyin.
Birileri üşenmez, sizin söylemek isteyip de yorulduğunuz sözü de söyleyen olacaktır.

Daha iyisi özgün fikirlerinizi hem kendi bloğunuzda hem de gurubumuzda yayınlayın.
Cevap-karşı cevap sarmalı sizin için de faydalı değildir.
İyi gazeteciler herkese cevap yetiştirmiyor.
Siz de öyle yapabilirsiniz.

Bu güne kadar gördüğüm kişiselleşen diyalogların faydasız olduğudur.
Bunu zaman zaman ben de yapıyorum.
Olmuyor.
Faydasız.

Cumhuriyetçi, akılcı, aydınlamacı insanların yorulmaması, bitkinliğe, tükenmişliğe düşmemesi lazım.
Çünkü biz azız, kıt bir kaynak durumundayız ve yeni dünya bizlerin katkıları olmadan güzel bir dünya olmayacak.
Saygılar.


-------- Original Message --------

Bu konuda benzeri tutarsiz yazismalar benimle de yapildi. Yazmamak icin guruptan ciktim. Baska hicbir ulkede tarihine ve tarihi kisilerine bu kadar saygisiz bir nesil oldugunu sanmiyorum.
 
Inonu nasil olurda bir Fulbright Bursunu onaylamakla vatan haini olur?  Inonu vatani icin muharabelere grimis bir komutan. Genc yasta Churchil gibi bir kurtla ayni masaya oturup Lozan anlasmasini  (TC nin tapusu)  muzakere edebilmis birisi.
 
Yazik oldu Turkiyeye.
Mehmet Toy
 
  
 

--- On Tue, 8/21/12, Tevfik Kaymaz <tkaymaz@gmail.com> wrote:

From: Tevfik Kaymaz <tkaymaz@gmail.com>
Subject: Re: Sn Ölçen uyanık mısınız!
To: "Haberci" <kamuoyu@gmail.com>, "Ali Nejat ÖLÇEN" <alinejat@olcen.net>, "Zeki Şahin" <zekisahin@gmail.com>, "Zühtü Yücelik" <yucelik.zuhtu@gmail.com>, "Yusuf Arslan" <y.arslan57@gmail.com>, "Yılmaz Arslan" <y.arslan@gmail.com>, "Danut Özmen" <vutozmen@yahoo.com>, "Türkiye'nin Nabzı" <turkiyeninnabzi@haberturk.com>, "Turgut Sarkaya" <turgut.sarkaya@gmail.com>, "Tuncay Erciyes" <tuncayerciyes@gmail.com>, "Tuncay D Kalemoğlu" <tuncaydkalemoglu@gmail.com>, "Tavfik Kaymaz" <tkaymaz@gmail.com>, "Tuncay Değiş" <tdegis69@yahoo.com>, "Süleyman Polat" <suleymanpolat2009@gmail.com>, "Suay Karaman" <suaykaraman@gmail.com>, "Serdar Bolat" <serdarbolat@superonline.com>, "Orhan Saygıdeğer" <saygideger9@hotmail.com>, "Şahin Mengu" <sahinmengu48@gmail.com>, punesherkorsan@gmail.com, "Ahmet Saltık" <profsaltik@gmail.com>, "Özkan Bostancı" <ozkanbostanci@gmail.com>, Ozgur_Gundem@yahoogroups.com, "Özen Elson" <ozenelson@hotmail.com>, "Osman Türkoğuz" <osmanturkoguz@gmail.com>, "Nur Esen" <nuralganesen@yahoo.com>, "Nurettin Şahin" <nsahinadd@hotmail.com>, ne_mutlu_turkum_dyene@googlegroups.com, "Mehmet Toy" <mtoy054@yahoo.com>, "Mehmet Halil Arık" <mharik@gmail.com>, "Metin Hasırcı" <metinhasirciii@gmail.com>, "Merdan Yanardağ" <merdan.yanardag@yurtgazetesi.com.tr>, "Meltem Doğan" <meltemdogan@avukatgultensahin.com>, "Liberal İzmirliler" <liberal-izmirliler@googlegroups.com>, "Pam" <levbaba@yahoo.com>, "Lale Akcan" <lakcan199@gmail.com>, "Kuzey Ege" <kuzeyege@yahoo.com>, "Kemalizm 1919" <kemalizm1919@googlegroups.com>, "A. Bülbül" <kavukludeli@yahoo.com>, "İstiklal Türker" <istiklalsiz.olmaz@googlemail.com>, "İsmet Soner" <ismet.soner@gmail.com>, "İrtem Refhan" <irtemrefhan@gmail.com>, "İsmet İnönü Vakfı" <inonuvakfi@ismetinonu.org.tr>, "İlmay Teker" <ilmay.teker@gmail.com>, "İbrahim Sarıdemir" <ibosaridemir@hotmail.com>, "Hulan Türk" <hulan_turk@hotmail.com>, "Haldun Solmaztürk" <hsolmazturk@yahoo.com>, "Hikmet Yavaş" <hikmetyavas@gmail.com>, "Halis Beyatlı" <halisbeyatli@yahoo.com>, "Gürbüz Tugay" <gurbuztugay@gmail.com>, "Gündüz Akgül" <gunduzakgul@hotmail.com>, "Günay Tuzcu" <gunaytuzcu@gmail.com>, "Gülsev Eyüboğlu" <gulseveyuboglu@gmail.com>, "Gürbüz Turgay" <guebuzturgay@gmail.com>, "Füsun Çağıran!" <fuzorguv@yahoo.com>, "Feyziye Özberk" <fozberk@ttmail.com>, "Fehim Güler" <fehim.guler@gmail.com>, "Ertan Abalı" <ertanabali@gmail.com>, "Erdem Akyüz" <erdemak@gmail.com>, "Engin Kültür" <enginkultur@gmail.com>, "Duran Aydoğmuş" <durgul55@yahoo.com>, "Aytekin Ertugrul" <draertugrul@hotmail.com>, "Aydoğan Kekevi" <dog.kekevi@t-online.de>, "Dinç Akal" <dincakal@hotmail.com>, "Dilaver Erden" <dilavererden@hotmail.com>, "Yılmaz Dikbaş" <dikbas@kalinka.com.tr>, "Cemil Denk" <denk.cemil@gmail.com>, "Serdal Demir" <demir.serdal@gmail.com>, "Oraj Poyraz" <cimcime@neomailbox.net>, "Ceyhun Balcı" <ceyhun1961@yahoo.com>, "Cevher Kantarcı" <cevher.kantarci@yurtgazetesi.com.tr>, "Cesur Yorum" <cesuryorum@gmail.com>, "Cengiz Sarıklıoğlu" <cengizs@msn.com>, "Cezmi Doğaner" <c.doganer@gmail.com>, "Burhan Savaş" <burhan@superonline.com>, "Bülent Aydın" <bulent0612@hotmail.com>, "Berkay Ünlü" <brky_unlu@hotmail.com>, "Aynur Bal" <bilgi@beyaznokta.org.tr>, "Beyazıt Kahraman" <beyazitk@gmail.com>, "Ülkü Başsoy" <bassoy@googlemail.com>, "Ayşe Necla Özdemir" <aysenejla@hotmail.com>, "Deniz Çakır" <aykirihaber@windowsline.com>, "Aydınlık Gelecek Hareketi" <aydinlik-gelecek-hareketi@googlegroups.com>, "Asa Haber" <asahaber@gmail.com>, "Arzu Tezer" <arzutezer@gmail.com>, "Pınar Düzgün" <antakyalya@hotmail.com>, "Altan Arısoy" <altanarisoy@gmail.com>, "Alaaddin Pak" <alaaddinpak@gmail.com>, "Ak Kartal" <akkartal29@gmail.com>, "Ahmet Dursun" <ahmetdursun374@gmail.com>, "M..Kemal Adal" <adalkemal1@gmail.com>, "Abdullah Sarı" <abdullahsari32@hotmail.com>, "Ahmet Turan Güneş" <a.turangunes@gmail.com>, "Yaşar Ertugrul Destan" <yedestan@hotmail.com>, "Şıhca Yavuz" <sihcay@yahoo.com>, "Mehmet Mahmutoğlu" <mem1950@gmail.com>, "Hami Karslı" <hamikarsli@gmail.com>
Date: Tuesday, August 21, 2012, 12:22 PM

Bu terbiyesizliklerinden vazgeç. Biri çıkar gelir seni bulur  .ötüne gerekli uygulamayı yapar yazık olur.
Sayın Ali Nejat Ölçen de hata ki senin gibi birini ciddiye alıp cevap vermiş.

Tevfik Kaymaz




18 Ağustos 2012 16:37 tarihinde Haberci <kamuoyu@gmail.com> yazdı:
Ali Nejat ÖLÇEN KİM?
İnönü'nün Türkiye'yi sömürgeleştirdiği
Fullbright Anlaşması'nı savunan kişi denilebilir mi?

----------------------------------
Bismillah derken  sorayım: Bu ne demek?
İsmet İnönü'yü savunmuyor onun devletini savunuyorum.

"Sömürgeleştirilmiş devleti mi savunuyorsunuz?" denilebilir mi?

----------------------------------

Beni tanımıyor, kim olduğumu bilmiyor ve "yalan söylediğimi"  söyle­yebiliyorsunuz.
Siz, kimlikle niyeti / sözlerin göstergesini karıştırıyorsunuz; kim olduğunuzu, kimliğiniz değil niyetiniz / sözlerinizin gösterdiği anlatır!
-------------------------------------------------------------------

Sn Ölçen uyanık mısınız! İftira atmayın! Yalan, dedim
YALANCI değil...
...ayrıca Yahoo öbeklerinin arşivinde adım ve soyadım var. Bunun önemi yok. Siz, kişiliğinizle mi yazıyorsunuz, yoksa sahiplendiğiniz düşüncelerinizle mi? Ben, sizin de sahiplendiğiniz İnönü'nün mandalaştırdığı devletinizi savunmuyorum ve sallamıyorum; farkımız burada!

Dünya dönmüyor veya nötron yüksüzdür, diyenler yalancı mıydı? Dünyanın döndüğü ve artıyla eksinin eşit oranda bulunduğu kanıtlandı.

----------------------------------------------------

Yalanı beğenmiyorsanız; uyduruk'tan, payavra'dan, sallama'dan veya atma'dan birini de seçebilirsiniz...
...ne değişir! Şunların kaynağını verip, Kurtuluş Savaşı'nı töhmet altında bırakan şu sözlerinizi kanıtlayın o zaman:

1. Kardemir'de Polonyalı mühendislerin çalıştığı.
2.
Başko­mutan Mustafa Kemal Paşa, TBMM'nin gizli cel­selerinde Kurtuluş Savaşı devam ederken savaştığımız Fransa'dan yardım alın­dığını
3. Hangi gizli celsede kaç numaralı zabıtta söylendiğini kanıtlayın.


     Karşılıklı şunları demişiz:

Karabük Demir-Çelik te­sislerinde Polonyalı mühendisler çalışmıştı. Başko­mutan Mustafa Kemal Paşa, TBMM'nin gizli cel­selerinde Kurtuluş Savaşı devam ederken Fransa'dan yardım alın­dığını açıklar.


  Hoooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooop usta!
  İŞTE BUNA YALANIN DANİSKASI DENİR!
 
Karabük Demir-Çelik 1939'da üretime geçti! 

  İkincisi: Hangi gizli celseymiş bu: daha ortada devlet yokken, hem de savaştığımız Fransa'dan nasıl yardım almışız!


-------------------------------------------------------------------------------------

Bir daha bana aşağıdaki gibi edepsizce seslenmeyin; karşılığını alırsınız; laf yersiniz; UYARIYORUM... 
Haberci takma adın gerisindeki kişi,
--------------------------------------------------------

Haberci takma adın gerisindeki kişi, AKP'nin mandalaşan siyasetini eleştirmeye cesaretiniz var mı?  size sesleniyorum:

AKABE'nin siyasetini nasıl eleştirdiğim internet öbeklerinin arşivlerinde duruyor; sağır sultan duydu; sizin .ötünüzden haberiniz yoksa, ben ne yapayim!
Size sesleniyorum; kulaklarınız duyuyor mu, gözleriniz görüyor mu? Öbeklerde yazdıklarımı, paylaştıklarımı demek okumuyorsunuz! O zaman ne halt etmeye bana soruyorsunuz?  Öte yandan sizde olaylarla ilgiler ve bağlantılar kurmak yeteneği var mı? İnönü'nün sömürgeleştirmeye onay verdiği Fulbright anlaşmasını halen uygulayan AKABE'yi de eleştirmektir bu! Algılayamadınız mı?

-----------------------------------------------------------------------------------

Gizli belge olarak ileri sürdüğü­nüz metnin  TBMM'nin onayladığı 13.3.1950 gün 5596 sayılı "Yasa" olduğunu  nasıl oldu da fark et­mediniz?
diyorsunuz ama yalan söylüyorsunuz; çünkü o anlaşmanın yayımlandığı Resmi Gazete'deki görüntüsünü size göndermiştim; ve bunu görmüş birisi olarak olarak şöyle demişsiniz; bu, yalan, iftira değil de ne!

Hem de Dr Ali Ölçen'in yanlışları konu başlıklı ilk iletimde Fulbright Anlaşması'nı görmenize rağmen resmen uyduruyorsunuz; bu görseli ne sanmıştınız? Picasso'nun kar tablosu mu?: 

4.Milli eğitimimiz  ulusal olmaktan çıkarılıyor ABD çıkarlarına uygun yapı kazandırılıyor.

 

Maalesef bu da doğrudur! İnönü Fulbright anlaşmasıyla Türkiye'nin sömürgeleştirilmesine

adım atmıştır!

 

sömürgeleştirme_belgesi_01 

 

sömürgeleştirme_belgesi_02

 

5.Köy enstitülerinin  kapatılması süreci başlatılıyor.
------------------------------------------------------------------------
Bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti aşiret mantığı ile yönetiliyor, emperyalizme tüm kapıları ardına kadar açık tutularak. Sizleri niteliyebilir miyim:70 yıl öncesine kaplan 2012 yılına karşı kedi, gibi­siniz. Bunun tersini kanıtlarsanız sizlerden özür dileyeceğim.

Mandacı İnönü'nün devletini savunan Ali Nejat Ölçen; kendinizi ne sanıyorsunuz! Siz polis misiniz? Sorguya çekmek sizin haddiniz midir? Hem kimin ne yaptığı sizi neden bu kadar ilgilendiriyor? Siz, iftiralarınızın hesabını verebiliyor musunuz? Ona bakın. Hem bizlerden, siz mi sorumlu musunuz? Herkesin internet öbeklerinde ne dediğini izlersiniz; kimliklerini anlarsınız. Kimse size, kendisini kanıtlamak durumunda değildir.

----------------------------------------------------------

İnönü'nün IMF ile değil ABD ile gizli anlaşma yaptığını iler sürdüğü­nüzü belirtiyorsunuz. ABD ile imzalanan gizli anlaşma metninde kimlerin imzası var, o metni nerede gördünüz, yanıt verinki yalan söyleyip söylemediğinizi öğreneyim.

diyorsunuz. Ne dediğinizin ayırdında mısınız? Rüşvetin belgesine benzedi bu... Ancak o dönemi anlatan anı kitaplarını okursanız, neler dendiğini de öğrenmiş olursunuz....

---------------------------------------------------------------------------------------------

Çünkü o, dev­letin ve ulusun onuruyla kendi onurunu bütünleştirmeyi bilen bir devlet adamıydı .

ve

Madem tarihçi olmaya yelteniyor-sunuz, Max Bell'in hazırladığı petrol arama ve işletme önerisinin  Menderes Hükümetince yasaya dönüştürülmesini Meclis Tuta-naklarına girerek inceleyiniz. İsmet İnönü'nün nasıl karşı çıktığını görür ona saldırınız belki size utanma yeteneğini anımsatabilir.

diyorsunuz ama
Fulbright sömürgeleştirme anlaşmasını savunurken sizin de pek yüzünüzün kızarıp, utandığınız söylenebilir mi! Pişkin misiniz?

O nedenle mi sömürge devletmişiz gibi Milli Eğitim Bakanlığı'nın yönetimini Fulbright anlaşmasıyla Amerikalılara teslim etti İnönü?! Siz, bu vatana ihaneti mi savunuyorsunuz? Alın şuralardan da okuyun bir zahmet....

http://www.toplumsalbilinc.org/forum/index.php?topic=4049.0

 

Türk Hükümetine bu komisyonun çalışmalarını kontrol ve denetleme hakkı dahi verilmemiştir.
Türk vatandaşı ola­rak komisyona atanan 4 üyenin Amerika Hariciyesince kabul edilir kişiler olması doğaldır. Ulusal eğitimde, eğitim plânlamasından öğretmen yetiştirilmesine ve programların geliştirilmesine kadar yabancıların karışması, akıl alacak işlerden değildir.
Bu yüzden bugün, örneğin okul programlarımız toplum ve ülkenin gerçek ihtiyaçlarından ve ulusal çıkarlara uygunluktan alabildiğine uzaklaşmıştır. 1962 yılında Amerikalı uzmanlarla ge­liştirilen, 1968 yılında aynı uzmanlarla bir sefer daha göz­den geçirilen"
İlkokul Müfredat Programı"nı bir örnek ola­rak ele alalım.

Eski programdan Bağımsızlık, Devletçilik Lâiklik, Devrimcilik, Fransız devrimi, Reform hareketleri, Halkın aydınlatılması, Ulusal ekonomi, Devletin vatandaşlara karşı görevleri... gibi konular çıkarılmış, yeni programa, Unesco, Nato günü, Demokrasi, Dinsel bayramlar... gibi konular eklenmiştir.

 

http://tgb.gen.tr/tgbnin-gozuyle/239-sinan-sungur/6530-fulbright-anlasmasi

 

http://www.acikistihbarat.com/Haberler.asp?haber=8263

 

Eren Erdem - Fulbright Anlaşması

http://www.youtube.com/watch?v=giGIV0g7iNM

http://www.ulukisla.net/eski_site/koy/makaleler.asp?yazarkodu=AC&yazikodu=AC18&yazar_adi=Ali%20%C7evikyi%F0it&yazidosyasi=fulbright_antlasmasi.htm&yazibasligi=FULBR%DDGHT%20ANLA%DEMASI&uyeadi=&IPAdres=

" FULBRİGHT ANLAŞMASI"
VATANIN BÜTÜNLÜĞÜNÜ, ULUSUN BAĞIMSIZLIĞINI YOK EDECEK ANLAŞMA



Siz gene de İnönü'nün böylesine vatana ihanetini savunur musunuz? 


Mustafa Kemal'in ölümünden sonra günümüze kadar gelen sağ iktidarlar, İnönü ile başladı!  Şu durumun bugünkünden ne değişikliği var?

"Türkiye'nin Şubat 1948'de 705 bin dolar olan döviz varlığını, Mayıs 1950'de eksi 12 milyon dolara; 1946'da 214 ton olan altın varlığını 1949 sonunda 123 tona indiren, ülkenin dağarcığında yeterince altın ve döviz bulunmasına karşın Amerika'dan borç alarak ülkeyi Amerikan güdümüne sokan İsmet İnönü'nün bu yüz kızartıcı açıklamaları karşısında:

"Madem bunları biliyordunuz, öyleyse niçin Amerika ile antlaşmalar yaparken Türkiye'ye Amerikalı uzmanlar dolmasına neden olacak maddelere imza attınız?" ..

demek gerekiyor.".



--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Size gösterdiğim saygının ben­zerini sizden bekliyorum.

Bana nasıl saygı gösteriyorsunuz! Yalan söyleyerek ve iftira atarak mı!



* * * * * *

17 Ağustos 2012 13:21 tarihinde Ali Nejat ÖLÇEN <alinejat@olcen.net> yazdı:

HABERCİ KİM?

 

Ali Nejat Ölçen

 

Haberci takma adının arkasına  gizlenen o kişiye sesleniyorum. Kimsiniz?  "HABERCİ" simgesinin gerisinde  saygı dışı söz­cüklere başvurmanızın nedenini anlamaktayım. Yanlışlıklarınızı kaba uslu-bunuzla  gizlemeye çalışmaktasınız. Ankara dışındayım. 3 Eylül An­kara'ya dönüşümde 16.8.2012 günlü iletinizdeki yanlışlıklarınızı açıklamama sıra gelecektir.

 

Beni tanımıyor, kim olduğumu bilmiyor ve "yalan söylediğimi"  söyle­yebiliyorsunuz. Ben yanılabilir ve yanıldığımda özür dilerm fakat bu­güne kadar yalan söylediğimi anımsamıyorum . Şunu bilesiniz ki, İsmet İnönü'yü savunmuyor onun devletini savunuyorum. Onun devletinde , hiç bir kamu görevlisinin haksız kazanç edindiğine tanık olamazsınız.  CHP Hükümetinde Gümrük ve Tekel Bakanı H. Hayri Ürgüplü hak­kında gazetedeki bir haber üzerine İsmet İnönü, onu Yüce Di­van'a göndermiş ve yargılanmasını sağlamıştır. Bugün AKP millet­vekillerinin yolsuzluk dosyalarından hiç birisinin gündeme gir­diğine tanık olamazsınız. Başbakan R.T.Erdoğan'ın yurt dışı 8 ban­kada parası olduğuna ilişkin haber  kamu vicdanında yanıtını bul­muş de­ğil. İnönü'nün devletinde hiçbir kamu görevlisinin oğlu gemi­cik sahibi olmamış ve devlet olanaklarıyla varlığını arttırma özgürlü­ğüne sahip çıkamamıştır.

 

Haberci takma adın gerisindeki kişi, AKP'nin mandalaşan siyasetini eleştirmeye cesaretiniz var mı?  size sesleniyorum:

 

İnönü'nün IMF ile değil ABD ile gizli anlaşma yaptığını iler sürdüğü­nüzü belirtiyorsunuz. ABD ile imzalanan gizli anlaşma metninde kimlerin imzası var, o metni nerede gördünüz, yanıt verinki yalan söyleyip söylemediğinizi öğreneyim. IMF ABD'nin dışında bir kuruluş mu?Gizli belge olarak ileri sürdüğü­nüz metnin  TBMM'nin onayladığı 13.3.1950 gün 5596 sayılı "Yasa" olduğunu  nasıl oldu da fark et­mediniz? Madem ki gerilere tarihsel bir gezi yapmaktasınız, 23 Ni­san 1954 yılında ABD şirketlerine "vergisiz, gümrüksüz,denetimsiz ve Türkiye'de yargılanmaksızın serbestçe girişimde bulunma" ola­nağı tanıyan" yasayı  eleştiriniz. Madem tarihçi olmaya yelteniyor-sunuz, Max Bell'in hazırladığı petrol arama ve işletme önerisinin  Menderes Hükümetince yasaya dönüştürülmesini Meclis Tuta-naklarına girerek inceleyiniz. İsmet İnönü'nün nasıl karşı çıktığını görür ona saldırınız belki size utanma yeteneğini anımsatabilir. "Manda Devleti"nin hangi iktidarda oluşturulduğunu görürsünüz.  "İsmet İnönü'nün Manda Devleti hapını yutturamadığımı" söyleyecek kadar küstahlaşma yetkisini kimden aldınız? Terbiyeli olmak sizin için bu denli zor mu?

 

Şimdikiler gibi İsmet İnönü'yü parmakla çağırmaya hiç bir devlet adamı cesaret edemezdi, onun kişiliği buna engeldi. Çünkü o, dev­letin ve ulusun onuruyla kendi onurunu bütünleştirmeyi bilen bir devlet adamıydı . Onun döneminde şimdikiler gibi emperyalizmin kuklası olan bir kamu görevlisine rastlamanız olanak dışıdır.

 

Bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti aşiret mantığı ile yönetiliyor, emperyalizme tüm kapıları ardına kadar açık tutularak. Sizleri niteliyebilir miyim:70 yıl öncesine kaplan 2012 yılına karşı kedi, gibi­siniz. Bunun tersini kanıtlarsanız sizlerden özür dileyeceğim.

 

1962 -1965 döneminde  80 yaşının üzerinde ikinci kez Başbakan olmuştu İnönü. Yüksek Planlama Kurulu'nu yönettiği bir oturumda KİT genel mü­dürü üretim ve yatırım  hakkında bilgi verirken birden bire bağırdığına tanık olduk.

 

-Sende rakam ciddiyeti yok, çık dışarı.

 

O kişiyi bir daha göremedik. Çünkü İsmet İnönü 32 adet Kamu İkti­sadi Kuruluşlarına (KİT'lere) nasıl sahip çıkacağını bilen devlet adamıydı. Bugün o KİT'lerden birine bile devletimiz sahip değil. Yok bahasına elden çıkarıldılar. Bu İhanetin tarihsel belgesini   kınayınız

cesaretin kırıntısı yüreğinizde kalabilmişse.

 

Saldırgan uslubunuzu belki başkalarına karşı kullanabilirsiniz.  Ha­berci simgesinin gerisine gizlenen kişi olarak, sakın bir daha bana böylesi bir uslupla karşı çıkmayınız. Size gösterdiğim saygının ben­zerini sizden bekliyorum.

Saygılarımla.

Ali Nejat.

 

Not:Bu ileti konu dışında seçkin bireylere ulaşmış ise beni bağışlamaları en içten dileğimdir. Ülkemiz bu denli ağır sorunlar içindeyken birbirimizle didişmemizi yadırgıyor buna zorunluluk duyduğum için de kendimi suçluyorum. Art niyetli nankörlükler karşısında susmanın güç olduğunu takdirlerinize sunuyorum.

Umarım sizleri incitmemişimdir.

Saygılarımla.

 


--
 

kurdistan_palavrasi




--
www.ciddiyizbiz.com




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder