21 Eylül 2012 Cuma

Nihat Genç: Gökten yeni bir ayet indi /// CC : @nihadagenc @gencnihat @nihadgenc

Nihat Genç dalgasını geçmiş.
Bu arada müslüman alemi vay benim dinime vay benim imanıma, vay benim peygamberime diye hop oturup  hop kalkıyor.

Yahu bir Allahın kulu da sormaz mı?
Acaba biz islamiyeti komik bir hale sokuyor muyuz?
Acaba bizde bir hata var mı?
Sakın ola, islamiyete ne büyük kötülüğü biz yapıyor olmayalım.

Bakın abinin biri ne diyor.
İmam Hatiplinin akıllısı ateist olur.
Bak, bak, bak....
Ağır laf.
İyi de ya gerçekten öyleyse.

İşte o zaman kötü.
İmam Hatipler amacına hizmet etmeyecek.
Tam tersine İmam Hatipler belki de Ateist Okulu görevi icraa edecek.
Bana göre daha iyi.
Ama ya gerçekten inanlar, onlar hiç olayın bu yanını düşündü mü?
Malum su yolunu bulur.
Akıl da yolunu bulur.
Ya insanlar hurefeleri daha ayrıntılı okudukça bilinç kazanırsa.

Gerçekten de en azılı ateistler neden hep İmam Hatipten çıkar.
Hatta Turan Dursun'un medrese geçmişi dahi vardır.
Bu sizi şüpheye soktu mu?
http://tr.wikipedia.org/wiki/Turan_Dursun

Ben size doğru usulü göstereyim.
Bir kere asla din eğitimi Türkçe yapılmamalı.
Kur'an asla Türkçe meali üzerinden anlatılmamalı.
Hatta din eğitimi kesinlikle Arap harfleriyle, Arapça verilmeli.
Dahası, zeki insanlar kesinlikle bu işlerden uzak tutulmalı.
Bunu saklamak ancak böyle mümkün olur.
Benden size nasihat.

Nihat Genç: Gökten yeni bir ayet indi /// CC : @nihadagenc @gencnihat @nihadgenc.Com


Dün akşam sıralarında gökten yeni bir ayet indi! Ayet de: ‘Ey Türkiyeli baasçılar hepiniz helak olacaksınız’ deniyor.

On yıl önce de gökten bir ayet inmişti medyamıza, ayet şöyle başlıyordu: ‘Ey özgürlükler düşmanı zalim Saddamcılar…’

Hatırlayın beş yıl önce inen diğer ayetimizi: ‘Camileri havaya uçuran ey Darbeciler, sonunuz yakındır’ diye.

Aslında bu ayetler inmeden ünlü pop şarkıcımız Sezen Aksu’ya hepsi birer birer malum olmuştu…

Ayetlerin hepsini toplarsak: Ada Vapuru Yandan Çarklı Şinanay yavrum şinanay’a çıkarız.

Ki keramet gibi sözlerini hatırlamak da fayda var:.

Müslümanı yahudisi urumu, işportacısı ihtiyarı veremi, estirir de ada yeli estirir, seni sevindirir beni kusturur. Şinanay yavrum şinanay nay, şinanay yavrum şinanay nay.

Ayetlerimizi ve keramet şarkı sözlerini toplayıp bir kolaj yaparsak, yeni dönemdeki ayetel kürsüyü buluruz:

Davutoğlu yandan çarklı

Subhanallah kerim Allah

Darbecisi Saddamcısı Baasçısı,

Estirir de ada yeli estirir,

Şinanay Ertuğurul Günay şinanay

Tekbiri de Allah tekbiri

Ey Türkiyeli kafir baasçılar! Şükrolsun Allah’ıma bundan ondan yıl önce adım Saddamcıya çıkmıştı.

Beş yıl önce de Allah’ın lütfu keremiyle darbeci Ergenekoncu Nihat Genç oldum.

Allah’a hamd ve şükür olsun ki bugünler bana ‘baasçı’ olma şerefini kazandırdı.

Böylelikle bir yazar olarak Allah katında kazanılacak bütün nurani ilahi mana aleminin şereflerini kazanmış oldum.

Son on beş yılda, önce Saddamcı, sonra Darbeci ve sonra da bin şükür Baasçı oldum.

Bu ilahi makamlar kolay elde edilecek makamlar değildir.

Önce tasavvuf ehli olmanız gerekir. Mutasavvıflık bin yıldır topraklarımızda bir derin ilimdir. Kapıdan giren dervişin önünde göklere yükselen merdiven gibi yol alması gereken merhaleler vardır.

Nefsinden kurtuldukça bir üst basamağa çıkar. Dünya nimetlerinden uzaklaşıp Nurani rüyani ilahi hikmetleri gördükçe bir üst basamağa. Ve sonunda keramet ehline ve sonra fanifillah ‘yoklar’ alemine ulaşırsınız, ki ben bugün ha var ha yok bir ‘yoklar alemi’ yazarıyım.

Bu 4 artı 4 artı 4 gibi yukarıya çıkan ‘silsile’ insan ruhunun yücelmesi eğitimidir. Son yüzyılda bilim adamlarımız bu tasavvuf’un eski Yunan stoa mektebi kaynaklı olduğunu söyleseler de halt etmişlerdir. Tasavvuf kültürümüzün bu eğitim modeli tam anlamıyla uzak doğu’dan alınmıştır, bugün Budacılığı inceleyin, insan nefsini önüne koyulan basamaklı bir öğretiyle incelttikçe bir üst dereceye aynı bizim tasavvufumuzdaki makamlar gibi yükseldiklerini görürsünüz.

Bu makamlara derece derece ulaşmak için ben de çok uğraştım, elektrik faturalarımı ödeyemedim ışıksız kaldım, telefon faturalarımı ödeyemedim haftalarca en yakınlarıma bile telefon edemedim, su faturamı ödeyemedim sifonu çekilmemiş tuvaletin halini düşünün, yani on yıllar var ki çilehanelerde çileler çektim.

Yemekten içmekten kesildim açlık yoksulluk demeden Allah yolundan geri kalmadım, elde yok ayakta yok Saddam diye zikr çektim, Darbecilere dualar okudum, kaç zamandır da Baasçılığı tesbih ediyorum…

Ve sonunda Saddamcılık, Darbecilik ve Baasçılık makamlarının hepsine birer birer ulaştım ve keramet ehli makamına ulaştım.

Bu yüzden son yirmi yıldır olup bitenleri harfi harfiyen tahmin ettim, olacakları önceden bildim, yani kurban olduğum Allah her şeyi malum etti.

Bugün sizlere artık Saddamcılık ve Darbecilik çilelerini çekip bir üst ilahi makam olan Baasçılığa yükselmiş olmanın ilahi nuruyla konuşuyorum…

Yirmi yıldır söylediklerinde zerre yanılmayan benim gibi keramet ehlinden olmak istiyorsanız, sizler de önce Saddamcılık çilesini sonra Darbecilik çilesini tamam etmeniz ve şimdi de Baasçılık çilesine başlamanız gerekir.

Ben çekeceklerimi çektim, Allah sizin de sonunuzu hayır etsin.

Mevlana hazretlerinin çatısında çocuklar damdan dama atlayıp oynuyormuş, Mevlana başını pencereden çıkartıp seslenmiş: öyle damdan dama kediler köpekler de atlar, var mısınız göklere atlamaya?

Göklere nasıl atlanırın sırrı da mesnevisinde saklı: yükünü hafif tutacaksın.

Ey bana Saddamcı, Darbeci, Baasçı makamını bağışlayanlar, hepinizden Allah razı olsun, yükümü çok hafiflettiniz.

Ama, bir kalbe girmeden toprağa giren sizler, bilmem Allah sizi ne yapacak?

Nihat Genç

Odatv.com

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder