11 Eylül 2012 Salı

Cephanelikte ne oldu?


Daha önce yaptığım fikir cimnastislerine ek olarak.

Şunu kesinlikle belirtmek gerekir.
Asla, kat'a hiçbir yerde ve hiçbir zaman top mermileri kör tapaları yerine patlatıcı tapaları takılarak depolanmaz, nakledilmez.
Eğer bir top mermisi fünyesi takılmış ve kullanılmamış ise ya atış alanında imha edilir ya da uzman ekip tarafından fünyesi çıkarılıp, kör tapası takılır.
Hatta artan barut hakkı yine geri taşınmaz, atış alanında yakılarak imha edilir.
Fünyesi üzerinde olan bir 105'lik merminin patladığını iddia etmek saçmalıktır.
Fünyesi takılmamış top mermileri ateşin içinde kalsa dahi patlamaz, sadece içindeki kimyasal akarak yanar.
Sanılanın aksine açıkta ateşe maruz kalmış mühimmat patlamaz yanar.
Tıpkı filimlerdeki baruttan yapılan fitiller gibi yanar.

Dahası top mermileri basitçe yere düşmekle de patlamaz.
Çünkü fünyesini ateşlemek için gereken kuvvet ancak bir topu namlusunda kazandığı ilk hızla elde edilebilir.

Yerdeki top mermileri ancak özellikle patlatmak üzere tuzaklanmışsa patlatılabilir.

Ayrıca monoblok elbombaları tarih öncesi silahlardır.
II: Dünya Savaşının mühimmatıdır.
Bunlar çoktan tedavülden kalkmıştır.
Envanterde yoktur.
Numunelik arasanız zorlukla bulursunuz.
Bu da kocaman bir palavradır.

Benim kanaatim zaman ayarlı, ya da bir intihar bombacısının patlattığı tahrip kalıbının patladığı yönündedir.
Bunu PKK yapmış olabilir,  racon kesmek, uyarmak ya da kamuoyu oluşturmak için yabancı gizli servislerde yapmış olabilir.
Kimdir bu yabancı gizli servis dediğimizde.
Bir takım halinde çalışan bütün batılı gizli servisler(İsrail dahil) olabilir.


Şu ana kadar basına yansıyanlardan anladıklarımın özeti:

  1.     Sadece el bombaları yok, antipersonel ve antitank mayınlarda var.
  2.     Mühimmat homojen değil, çeşitli tipte, kimileri fünyeli kimileri fünyesi monte edilmemiş tipte.
  3.     Birincisi büyük ikincisi küçük iki patlama var, bütün olup bitenin sebebi bu iki patlama.
  4.     Bu iki patlama sonucu bütün malzeme ve ceset parçaları iki kilometre çapında bir alana saçılıyor.
  5.     Elbombalarının büyük bölümü bu iki büyük patlama sonucu etrafa saçılıyor ve hemen hiçbiri patlamıyor.
  6.     Mühimmat bir kamyonla geliyor ve kamyondan indirilip tasnif edilirken ilk patlama oluyor.
  7.     Patlamalar kamyonun kasasında ya da hemen yanında oluyor.
  8.     Kamyonla gelen mühimmat birliklerden geri gönderilen mühimmat. Bu nedenle karışık tipte ve özellikte mühimmat bir arada.
  9.     Muhtemelen her iki patlamayı fünyesi üzerinde olan 105, 155 lik obüs mermileri ya da tahrip kalıbı yaratıyor.
  10.     Gece yapılan işler ya bir gayretkeşlik, ya da yasa dışılık şüphesi uyandırıyor.
  11.     Askerlerin arasına sızmış bir PKK militanının mühimmatı tuzaklaması, ya da bir intihar saldırısı yapması aklıma gelen ihtimallerdir.
  12.     Elbombalarının zincirleme bir reaksiyonla birbirini patlatması hemen hiçbir uzmanın akla yakın görmediği bir ihtimal.


Afyonkarahisar'da 25 askerin şehit olduğu mühimmat deposunda meydana gelen patlamanın ayrıntıları netleşiyor.

Bölgede incelemelerde bulunan bomba uzmanlarının hazırladığı ilk rapora göre, sabotaj bulgusuna rastlanmadı, facia ihmalden kaynaklandı.
Normalde bir arada bulunmaması gereken el bombaları ile top mermilerinin birlikte istiflendiği tespit edildi.
El bombalarında fünyeler, top mermilerinde ise tapaların takılı olmaması gerektiği halde sevkiyat esnasında takılıydı.
Patlamaya 105 mm'ik top mermisinin sert zemine düşmesi sebep oldu.
Aparatları takılı diğer top mermileri ile el bombaları da patlamanın şiddetini artırdı.

Zaman Gazetesi'nden Bayram Kaya'nın haberine göre, mühimmat deposunda Makina Kimya Endüstrisi Kurumu (MKE) yapımı MK-2, Alman yapımı BM 26 ve BM 41 ile Amerikan yapımı MOT 44'ten oluşan yaklaşık 120 bin adet el bombası bulunuyordu.
100 bin civarında el bombası, ilk patlamanın şiddetiyle infilak etti.
Patlamamış 5 bin el bombası çevredeki aramalar sonucunda bulundu.
15 bin el bombasının ise toprak altında kaldığı tahmin ediliyor.
Patlamadan etkilenmeyen 67 top mermisi de topraktan çıkarıldı.
Rapordaki bir diğer tespit, olayda 500 kilogramlık bir mühimmatın infilak ettiği yönünde.
Ankara Kumrular ve Gaziantep'teki saldırılarda sadece 5 kilogramlık patlayıcıların kullanıldığına dikkat çekiliyor.

SABOTAJ YOK, İHMAL VAR

Emniyet ve jandarma bomba uzman ekipleri, olayın hemen ardından bölgeye gitmişti.
Patlamanın olduğu cephaneliği inceleyen ve araziye saçılan mühimmatın toplanmasında görev yapan uzman ekip, tespitlerin yer aldığı ön raporunu tamamladı.
Raporda, terör saldırısı ya da sabotaj bulgusuna rastlanmadığı, ancak bariz şekilde ihmalin olduğu vurgulandı.
Depodaki mühimmatın el bombaları ve havan topu mermilerinden oluştuğu belirtildi.
Normalde, bu iki ayrı cins mühimmatın bir arada bulunmaması gerektiği aktarıldı.
Ayrıca, mühimmat sevkiyatlarında, el bombalarında fünyelerinin, havan mermilerinde ise tapalarının takılı olmaması gerektiği halde burada takılı olduğu tespit edildi.

ASKERLER VE YAKINLARI ARAŞTIRILDI

Patlamanın hemen ardından sabotaj ihmali üzerinde de durulmuştu.
Bu çerçevede özel bir ekip oluşturuldu.
Genelkurmay Başkanlığı, Jandarma, Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele ve İstihbarat Daire Başkanlığı uzmanlarından oluşan ekip, askerî birlikte ve depoda görevli tüm personeli, detaylı olarak araştırdı.
Er, erbaş ve subayların Genel Bilgi Taraması'nı (GBT) yaptı.
Yapılan incelemelerde görevli askerler ve yakınlarının PKK ya da farklı marjinal gruplarla herhangi bir bağlantısı tespit edilmedi.
Ayrıca bölgede patlama öncesi ve sonrası cep ve ankesörlü telefon kayıtları da tek tek incelendi.
Bu süre zarfından şüpheli herhangi bir görüşme belirlenemedi.

Güvenlik birimleri, patlayıcıların kayıtlarının bulunduğu envanter dokümanlarını da en ince ayrıntısına kadar inceledi.
Susurluk'tan Afyonkarahisar'a nakli yapılan tüm mühimmatın kayıtlarda bulunduğu belirlendi.
Bu arada, bomba imha uzmanlarının bölgedeki çalışmaları tamamladığı, her ihtimale karşı belli sayıda uzmanın bölgede bekletildiği kaydediliyor.

Raporda, patlayan el bombalarının özellikleri de sıralandı.
Alman yapımı BM 26 ve BM 41 model el bombalarının içerisinde 80 ile 160 gram arasında plastik patlayıcı bulunuyor.
Bu patlayıcıların içerisinde ayrıca kompozit karışımı maddeler yer aldığı için ani patlamalarda birbirini tetiklediği ifade edildi.
Patlama neticesinde bombaların bulunduğu depoda ilk etapta 4 tonluk kuvvet basıncı, 3 bin derecelik de sıcaklık basıncı oluştuğu belirtildi.
Sıcaklık basıncı nedeniyle şehit olan askerlerin bütün bedenlerinin yandığı da raporda yer aldı.

http://www.takvimhaber.com/haber/guncel/11909-patlamanin-sebebi-belli-oldu.html


--  Bir kapinin kapali oldugunu anlamak icin o kapiyi itmek gerekir.  Montaigne - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur.   Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Dinlerin kitaplarini; Okuyup anlayana 'ateist', Okuyup anlamayana 'dindar', Hem okumayip hem de anlamayana, 'yobaz' denir.  Nikola Tesla - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Dinler atesbocekleri gibidir: Parlayabilmek icin karanliga gereksinim duyarlar. Tum dinlerin kosulu yaygin olan belirli bir derecede cehalettir. Ki sadece bu havada yasayabilirler anc  ak.  Arthur Schopenhauer - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Ey mutsuzlar! Kardeslerinizi bogazliyorlar, goz yumuyorsunuz. Çigliklar duyuluyor ama siz susuyorsunuz. Aramizda dolasip kurbanini seciyor zorbanin teki, sessiz kalirsak bize dokunmaz diyorsunuz. Bok yiyorsunuz! Ne tuhaf yer burasi, sizler nasil insanlarsiniz! Haksizlik varsa bir yerde eger ayaklanmali insan. Ayaklanma olmuyorsa batsin o sehir yerin dibine. Yansin bitsin, kul olsun karanliklar basmadan.  Bertolt BRECHT - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Ben, Manevi Miras olarak hicbir Ayet,  hicbir Dogma,hicbir Donmus ve  kaliplasmis Kural birakmiyorum. Benim Manevi Mirasim Bilim ve Akildir...  K.Ataturk - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Putlarin, Kabenin istedigi: Kolelik; Canlarin, ezanin diledigi: Kolelik; Mihrapti, kiliseydi, tespihti, salipti Nedir hepsinin ozledigi? Kolelik.  Omer Hayyam - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - SADRAZAM Gunlerden bir gun Hamama gid  ecegi tuttu, Sadrazam hazretlerinin Bir yaninda birinci veziri Bir yaninda ikinci veziri Bir yaninda ucuncu veziri. Sonra efendime soyleyeyim Peskircibasi, Nalincibasi Sabuncubasi Velhas1l tam dort yuz kisilik kafile Pestamal takip girdiler hamama Gectiler kurnalarin bas1na Ucer beser Sadrazam deseniz Kuruldu gobek tasina Yan gelip yatti * * * Memleketin en unlu tellaklari Sardilar dört yanini Kimi elini kapt1, kimi bacagini Bir keseleme surtme fasli baslad1. Tam on iki saat On iki unlu tellak Incitmeden keselediler Hazretin mubarek vucudunu. Oylesine kir cikti ki sormayin Her biri nah parmagim gibi Aman efendim bu ne kiri Demeye kalmadi Keselerin alt1nda eriyip gitti Koskoca sadrazam Butun maiyet erkan1 yerinden firlad1: - Nettunuz devletliyu? Dediler tellaklara. Tellaklar cevap verdi: - Biz yikad1k, keseledik. Devletlunun kirden ibaret oldugunu bilemedik. Suc bizde degil. Neyleyelim Kir bitti Sadrazam elden gitti. !!! Umit Yasar OGUZCAN (1926-1984) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder