23 Eylül 2012 Pazar

Prof. Dr. SELÇUK EREZ - Sovyet-Fin Savaşı

Prof. Dr. SELÇUK EREZ  - Sovyet-Fin Savaşı

www.selcukerez.com

Çoğumuz bilmez, azımız hatırlar.
Oysa,
"Sovyet-Fin Savaşı"nı, nedenlerini, sonuçlarını bilmemizde ve anımsamamızda yarar vardır.

Sovyet ordusu, 2.Dünya Savaşı'nın başlarında, 1939 sonbaharında, Finlandiya'ya saldırmıştı.
"Finlandiya'nın, topraklarında Sovyetlere askeri üs vermeyi ve Rusya ile sınırında değişikler yapılmasını kabul etmemesi" bu saldırının gerekçelerindendi.

Dört Rus hudut koruyucusunun ölümüne yol açan top ateşinin Finlandiya'dan geldiği de ileri sürülmüştü.(Sonra bunun Rusya'dan atıldığı anlaşıldı.)

Sovyetler'in Finlandiya'nın üç misli kadar askeri, otuz misli uçağı, yüz misli de tankı vardı.
Stalin, Finlandiya'nın en fazla iki hafta içinde bir baştan diğerine işgal edileceğine inanmaktaydı.
Sovyet askerleri, hızlarını alamayıp Finlandiya'nın ötesinde yer alan İsveç'e girmemeleri konusunda resmen uyarılmışlardı.

Bütün bu avantajlarına rağmen savaş iki haftada bitmedi, üç ay sürdü.

Finlilerin savaşta yiten 26 bin askerine karşı 127 bin Sovyet askeri öldü.

Finlandiya baştan başa işgal edilemedi, topraklarının % 10 kadarı Rusya'ya bırakıldı ama bu ülke varlığını sürdürmeyi başardı.


Koskoca Sovyetler Birliği'nin ufak ve cılız bir ülke karşısında beklenmedik boyutta bocalaması nedendi?

Stalin'in ordunun komutanları arasında yaptırmış olduğu "temizlik"ti:

Sovyet ordusu'nun 5 mareşalından 3'ü, 15 ordu komutanından 13'ü, 9 amiralden 8'i,düzene karşı darbe tasarlamak, düşmanla işbirliği ve casuslukla suçlanarak öldürülmüş ya da hapislerde çürütülmüştü.

En seçkin komutanlarını yitirmiş ordu, ufacık bir düşman karşısında bile bu boyutta fire vermişti.

O zamana ait arşivler açıldığından, bugün komutanlara yönelik suçlamaların düzmece olduğunu, (Brezezinski ve birçok araştırıcının yorumlarına göre) Stalin'in yurttaşlarını korkutarak kontrol altında tutmak için böyle davrandığını bilmekteyiz.
Sadece komutanlar değil, Osip Mandelstam, Boris Pasternak, Isaac Babel gibi önemli yazar ve V.Mayerhold gibi tiyatrocuların da benzer suçlamalarla karşılaşmış olmaları bu görüşü pekiştirmektedir.*

Bugünü doğru yorumlamanın yolu, tarihi iyi bilmek ve tarihten gereken dersleri almaktan geçer.l

* Bu kıyım sırasında suçlanmış, sonra da öldürülmüş olan Gürcü şair Titsian Tabitze'nin, "Kimlerle işbirliği yapıyordun, açıkla!" dediklerinde,

"18.yy'da yaşamış olan şair Besiki'nin adını vermiş olması da kayda değer.(Cumuriyet PAZAR Dergi 23.09.2012

--
Yesil (kaldirim rengi) medeniyettir.
(25.6.1994)

Recep Tayyip Erdogan.
(1994 - 2006) Belediye Baskanligi Doneminde...
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun 
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur.

Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Dinlerin kitaplarini;
Okuyup anlayana 'ateist',
Okuyup anlamayana 'dindar',
Hem okumayip hem de anlamayana, 'yobaz' denir.

Nikola Tesla
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Dinler atesbocekleri gibidir:
Parlayabilmek icin karanliga gereksinim duyarlar.
Tum dinlerin kosulu yaygin olan belirli bir derecede cehalettir.
Ki sadece bu havada yasayabilirler ancak.

Arthur Schopenhauer
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Ey mutsuzlar!
Kardeslerinizi bogazliyorlar, goz yumuyorsunuz.
Çigliklar duyuluyor ama siz susuyorsunuz.
Aramizda dolasip kurbanini seciyor zorbanin teki,
sessiz kalirsak bize dokunmaz diyorsunuz.
Bok yiyorsunuz!
Ne tuhaf yer burasi, sizler nasil insanlarsiniz!
Haksizlik varsa bir yerde eger ayaklanmali insan.
Ayaklanma olmuyorsa batsin o sehir yerin dibine.
Yansin bitsin, kul olsun karanliklar basmadan.

Bertolt BRECHT
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Ben, Manevi Miras olarak hicbir Ayet,
hicbir Dogma,  hicbir Donmus ve
kaliplasmis Kural birakmiyorum.
Benim Manevi Mirasim Bilim ve Akildir...

K.Ataturk
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Putlarin, Kabenin istedi gi: Kolelik;
Canlarin, ezanin diledigi: Kolelik;
Mihrapti, kiliseydi, tespihti, salipti
Nedir hepsinin ozledigi? Kolelik.

Omer Hayyam
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
SADRAZAM
Gunlerden bir gun
Hamama gidecegi tuttu,
Sadrazam hazretlerinin
Bir yaninda birinci veziri
Bir yaninda ikinci veziri
Bir yaninda ucuncu veziri.
Sonra efendime soyleyeyim
Peskircibasi,
Nalincibasi
Sabuncubasi
Velhasil tam dort yuz kisilik kafile
Pestamal takip girdiler hamama
Gectiler kurnalarin basina
Ucer beser
Sadrazam deseniz
Kuruldu gobek tasina
Yan gelip yatti
* * *
Memleketin en unlu tellaklari
Sardilar dört yanini
Kimi elini kapti, kimi bacagini
Bir keseleme surtme fasli basladi.
Tam on iki saat
On iki unlu tellak
Incitmeden keselediler
Hazretin mubarek vucudunu.
Oylesine kir cikti ki sormayin
Her biri nah parmagim gibi
Aman efendim bu ne kiri
Demeye kalmadi
Keselerin altinda eriyip gitti
Koskoca sadrazam
Butun maiyet erkani yerinden firladi:
- Nettunuz devletliyu?
Dediler tellaklara.
Tellaklar cevap verdi:
- Biz yikadik, keseledik.
Devletlunun kirden ibaret oldugunu bilemedik.
Suc bizde degil.
Neyleyelim
Kir bitti
Sadrazam elden gitti.
!!!
Umit Yasar OGUZCAN
(i926-i984)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder