-------- Original Message --------
From: Arzu ÖZOK <arzuozok@gmail.com>
Sevgili Dostlarım ve Arkadaşlarım,
Beynin kendi kendini anlamaya çalışması güçtür. İnsanın kendi beyninin neyi neden yaptığı üzerine kafa yormasının, bir kırkayağa, "Sen nasıl yürüyorsun, şunu bir anlatsana" demekten bir farkı yoktur.
Tıpkı bedenin hamağa uzandığı zaman, barfikse asıldığı zamandan daha rahat olması gibi, beyin de kuşku duyduğu zamanlara kıyasla inanç duyduğu zaman daha rahattır.
"TANRI, beynin bir yaratısıysa o halde Tanrı'nın beyni bizim beynimizdir." diyerek kitabı sonlandıran ve yine: "Kitabımızda, insanların inanması ya da inanmaması gerektiğini söylemedik. İnancın beyin üzerinde hoş etkileri olabileceğini göstermeye çalıştık. Fakat bunun belirli bir tat ya da biçimde olanını aramak, dinsel aşılamanın hayatın ilk dönemleriyle birlikte başladığı haller bir yana 'inanç', tümüyle KİŞİSEL BİR TERCİHTİR." şeklinde düşüncelerin açıklayan Lionel TIGER(*) ve Micheal McGUIRE'(**)nın beraberce yazdıkları ve Ülkemizde Eylül 2011'de yayınlanan 214 sayfalık "TANRI BEYNİ-'God's Brain'-Beyin Neden İnanç Üretir?" adlı yapıtlarını 12 sayfada derleyerek paylaşmak istedim.
Bu safhada öne çıkan bazı düşüncelerini de aşağıya aktardım:
*Dini Görmek için Hem Teleskopa Hem de Mikroskopa İhtiyacınız Vardır.
*Bir dine mensup olanlar başka ne yapıyor olursa olsunlar, inanırlar. Bu bizi doğrudan beyne götürür. İnanan beyindir. Karaciğer, dizkapağı veya dirsek değil. Bugün, bir beyin tarama aracına bağlanan insanlar inançlarını düşünmeye başladıklarında beyinlerinin nasıl aydınlandığını görebilmektedir. Bu anlarda beynin kimyasal düzeyindeki değişimleri ölçebilmekteyiz.
*Budizm hariç, hemen her zaman imgelenmiş bir ya da daha fazla kutsal varlık söz konusudur. Bu kutsal varlık; Hıristiyanlık ve İslam'da bir, Şinto ve Hinduizm'de ise çok sayıdadır. Bunlar kuvvetli varlıklar, yeryüzü ve bunun dışındaki olaylara hâkim olan özel güçlerdir. Her birinin farklı bir umut ve mesajı ve vaadi vardır. Her biri, kişiden adanmışlık ister. Adanmışlık ne kadar büyükse, Katoliklerdeki kişisel azizler gibi bir aracılık dolayısıyla da olsa, kutsal varlık ya da güçle özel bir ilişki imkânı o kadar yükselecektir. Ancak inanan birey, yine de, papa'ya, imam veya hahama değil, Tanrısına dua eder.
*Eğer "DİN" bir Microsoft programı olsaydı, hemen göze çarpmayacak bir hatayı ortadan kaldırmak için düzenli olarak yama yapılması gerekirdi. İnsanlar dine ve hayata açıklama getirme biçimlerini öyle çabuk terk edemezler; çünkü görünürdeki temel fark, ibadetin Cuma günü yerine Cumartesi veya Pazar günü yapılması gibi görünse de, aslında insanları zorlayan nokta, farklı dinsel bir çevreye geçişteki sıkıntıdır.
*Şempanzelerle insanlar birbirlerine benzer ve birbirlerine bakmaktan hoşlanır. Şempanzeler, bir hayvanat bahçesi kuracak olsalardı, insanların başlıca ve en sevilen ziyaret kalemini oluşturacağına neredeyse kesin gözüyle bakabilirdik.
Şempanzeler görünürde hiçbir çıkarlarının olmadığı bir noktada bile, karşılığında bir ödül olmaksızın işbirliği yapmaya yatkın davranışlar sergiler. Sözgelimi, Şempanzeler arasında aynı soruyu çözmenin farklı yolları varsa, genelde, topluluğun ağırlık sahibi erkeğin seçtiği yol kabul edilir.
Sevgi ve saygılarımı iletirken, sağlık ve esenlikler dilerim. Halit YILDIRIM
<<_TANRI BEYNİ-Lionel TIGER, Micheal McGUIRE 30 09 2011.docx>>
(*)Prof. Dr.(Antropoloji Bölümü)
(**)Prof. Dr.(Psikiyatri ve Biyo-davranış Bölümü)
--
(Hz.Mevlana)
Maskelerini İndirsende Yüzsüzlükten Kurtarmanın Yolu Yoktur...!!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder