Kıdemli ve kaşarlanmış bir bozguncusunuz.
Umarım kendinizle gurur duymuyorsunuzdur.
On 17.10.2011 18:20, zeki kentel wrote:
Asker hakları
Bugün size zorunlu askerlikle alakalı iki sivil inisiyatiften bahsedeceğim.
İlki askerken kötü muameleye uğramış ve hakkını aramak isteyenlere yol gösteren
www.askerhaklari.com internet sitesi.
Ailelerini ve hayat düzenlerini bırakıp emir altına girmeye zorunlu kalan gençlere hiçbir hak tanınmamasını fazlasıyla içselleştirdiğimizden, bugüne kadar asker ve hak kelimeleri yan yana koymayı pek akıl edemedik sanırım.
Bu site de askeriyede yaşanan zulümleri topluma duyurmak, hakkı çiğnenmiş gençleri gerekli şikâyet mercilerine yönlendirmek, askerliğini yapmış herkesi başına gelenleri paylaşmaya teşvik edip halkı bilgilendirmek için kurulmuş.
Eğer sizin veya bir tanıdığınızın başına gelen böyle bir kötü muamele geçmişi varsa, bir daha yaşanmaması için bu siteye başvurabilir, bilgi alabilir, harekete geçebilirsiniz.
Bahsedeceğim diğer inisiyatifse
adresinden "Bu sitenin çıkış noktası umut" diyerek bize sesleniyor.
Bu blog sitesi, askeriyede yaşadığı kötü muameleleri en ince ayrıntısına kadar paylaşan askerlerin hikâyeleriyle dolu.
Sayıları bini aşan bu hikâyelere biraz göz gezdirmek bile, denetimden yoksun olanların nasıl canavarlaşabileceğini görmek için kâfi.
Eğer başınıza gelenleri şikâyet edecek kadar takatiniz yoksa bile, bu siteye girip öykünüzü diğerleriyle paylaşarak bu tür zulümlerin sürmemesi için küçük bir katkıda bulunabilirsiniz.
Bu siteden alıntıladığım aşağıdaki hikâye, merhum Uğur Kantar gibi zorla silah altına alınıp ölümüne sebep olunan kaç insanımız sorusuna akla getiren cinsten:
Teğmenin Elinden Ölüm
Kendim zorunlu askerliği 1963/3 tertip olarak Diyarbakır/Silvan eski 14. Jandarma Alayı'nda yaptım. 12. bölük askeriydim.
Hemen yanımızda 10. ve 11. bölükler vardı. Komşu bölüklerdi bunlar. Sabahtan akşama dek yakın bölükler birbirimizi izlerdik hep. O dönemde 10. Bölük Komutanı Y. Teğmen vardı.
Silvan'ın kışı da, yazı da çok çetin geçer.
Ayazlı bir kış sabahı Y. Teğmen bölüğü yatırmış şınav çektiriyor.
Kendisi de sayıyor: "Bir, iki, üç, dört..."
Bu şekilde seksene dek sayardı.
Çekemeyen erlerin sırtının ortasına çizmesiyle basar ve "şimdi çek lan ... çocuğu" diye başlardı işkenceye.
Bir keresinde Uşaklı bir er yığılıp kalmıştı şınav çekerken.
Y. Teğmen belden yukarıya tamamen soyunmasını ve sürünmesini emretti ona.
Er donmuş çamurların üzerinde sürünmeye başladı.
Tırnakları kanıyordu.
Göğsü kıpkırmızı kesilmişti.
Bir müddet sonra tekrar yığılıp kaldı.
Erin bu hali teğmenin prestijini diğer erlerin gözünde yerle bir etmiş olsa gerek ki teğmen belinden palaskasını çıkarttığı gibi başladı yerde yarı baygın yatan eri dövmeye.
Teğmen adeta kudurmuş bir halde güç gösterisi yapıyordu etrafa.
Belli ki er acı hissetmiyordu.
Yığılıp kalmış erin ağzından köpükler geliyordu.
Y. TeğmeTn bir müddet daha palaska ile vurduktan sonra yorulmuş olacak ki işkenceye ve sabah sporuna son verdi.
Erler elbiselerini giyinip yemekhaneye yöneldiler.
Yerde yatan er kalkamamıştı.
Y. Teğmen emir verdi:
"Kaldırın ulan şu ... çocuğunu."
İki asker erin koluna girdiler.
Durumu çok kötüydü.
Revire götürüldü.
O er bir daha görünmedi.
Y. Teğmen de bir müddet sonra açığa alınmıştı.
Sebebi ise Uşaklı erin "eğitim zayiatı" olmasıydı."
Ezcümle, marifet "asker-millet" olmakta değil, insanına sahip çıkan millet olabilmekte...-------------------------------------------------Hilal Kaplan
ISKENCEDE OLUME: BIR EGITIM ZAYIATIDIR YAZILDI!
__._,_.___MARKETPLACE.
__,_._,___
-- -~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~ Satir aralarini da oku. Bilgilerini paylas. Anonim Nasihat ...................................... Blog sayfam buradad1r: http://orajpoyraz.blogspot.com/ Gurubuma uye olun: Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com Atatürk'ü tan1mam1_ olanlar için: http://www.isteataturk.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder