Ahmet Bey, Almanya farklı, II. Dünya Savaşı mağlubu olduğundan uzun yıllar ordu sahibi olamadı, bir kaç on yıldır ordu beslemesine müsaade edildi. Hala daha Almanya ABD müsaade ettiği ölçü ve şekilde silahlanabilir, ordular oluşturabilir. Bütün dünyada artık belirli bir standart oturmuştur. Birliklerin kompozisyonları, boyutları, başında ve karargahında bulunacak subaylar. Bunlar neredeyse uluslararası bir standart olumuştur. Misal olağanüstü durumlar dışında bir tugayın başında tuğgeneral olur. Ya da bir albay herşeyin dibe vurduğu dönemler haricinde ordu komuta etmez. Bu da Osmanlı'nın son on yılında herşeyin ne kadar dibe vurduğunun bir göstergesi olsun. Hızlıca terfi ettirilen albaylara ordular kumanda ettirilmiştir. Orgeneral Ordu(4) komuta eder, Genel Kurmay karargahında(2) görev alır, kuvvet komutanlığı(4) yapar, Bu durumda ülkenin dört ordusu, bir genel kurmay başkanı, genel kurmay karargahı(1-2) ve dört kuvvet komutanlığın(4), Harp Akademileri Komutanlığı(1-2) görevli olacak orgeneralleri sayarsak en az 10 en çok 14 orgeneral olması gerekir. Son düzenlemelerle bu sayı 15 olarak gerçekleşmiştir. Ülkeler ordular ya da görev kuvvetlerinin sayısına göre bu sayıyı ayarlalar. Mesela ordu beslemeyen Libya'ya bir albay gani gani yetmiştir. Tuğgeneral ve Albay sancak sahibi olan birlikleri komuta eder. Alaylardan tümenler, tugaylardan da kolordular oluşur. Son yıllarda tümenler tugaylara, bu durumda da alaylar da tugaylara dönüştürülmektedir. Bu durumda alay ve tümen sayıları azalmakta, tugay ve kolordu sayıları artmaktadır. Ordular ise hem tümenler hem de kolordulardan oluşur. Alayla tugayın farkı nedir? Boyut olarak birbirine yakındır, her ikisi de sancak sahibidir. Ancak tugay tek başına müstakil bir birim oluşturabilir. Böylece bağımsız olarak kullanabileceğiniz asgari bir askeri birimi ortaya çıkar. İçinde geleneksel bir savaş için gerekli her birimden bir miktar bulunur. Mesela topçu taburu, piyade taburu, ordudonatım, istihkam, vb. Böylece planlama ve harekat sırasında yanına ekstradan ne vermek gerekir bunu hesaplamanız gerekmez. Ancak alaylar öyle değildir, alaylar tek tiptir, mesela topçu alayı, piyade alayı, tank alayı vb. , bir tümen çatısı altında olmadan müstakil olarak savaşamaz. Bu durumda alayları tümenden ayırarak ayrı ayrı müstakil görevlere gönderemezsiniz. Mesela bir topçu alayı, tek başına görev yapamaz, içinde piyade yoktur, istihkam, ordudonatım birimi yoktur. Müstakil olan birim tümen olmak durumundadır. Komuta ve kontrol açısından harita üzerinde birlikleri tümen tümen mi, yoksa tugay tugay mı idare edeceğiniz sorusu hedefinizin boyuyla ilgilidir. Mesela, büyük devletlerle girilecek cephe savaşlarında tümen tümen idare etmek daha uygundur. Misal, II. Dünya Savaşında Almanlar, Ruslar, Türkler herkes ordularını tümenler üzerinden idare etmiştir. Mesela, soğuk savaş yıllarında bizim Kafkas ve Balkan sınırlarımızın karşısında SSCB 50-70 tümen mekanize birlik bulundururdu. Ama, gerilla harbi için ise tugayı asgari müstakil birim olarak kullanmak daha uygundur. Malum, sineği çekiçle ezemezsiniz. Tuğgeneraller tugay komutanı olur, ve kolordu, ordu, genel kurmay karargahların ve kuvvet komutanlıklarında görev alır. Kaç tugayınız varsa o kadar, kaç kolordunuz varsa onun en az iki misli, tuğgeneraliniz olmalıdır. | Tümgeneraller tümen komuta eder, ordu ve daha üstü karargahlarda görev alır. Kaç tümeniniz varsa o kadar ve kaç ordunuz varsa onun en az iki misli sayıda tümgeneraliniz olmalıdır. Bu hesapta daha büyük askeri kurumlar, büyük eğitim merkezleri, büyük lojistik kurumlar vb. Bunlara gelmedim bile. Ülkemizde toplam 362 general vardır, alay komutanı olan albayların sayısını ise bilemiyoruz. Anadolu yarımadası ve Trakya'da yer alan ülkemizin geleneksel üç kara cephesi vardır. Balkanlar, Kafkaslar, ve Güneydoğu Anadolu cepheleri. Duruma göre kuvvetlerimiz bu cepheler arasında kaydırılır. Mesela soğuk savaş yıllarında en büyük birliğimiz Balkan sınırlarını tutan I. Orduydu. Çünkü Trakya'da cephe derinliği olmadığından İstanbul'a kadar olan alana yoğun tahkimat yapılmıştı. Ama, Kafkas cephesinde yüzlerce kilometreye varan cephe derinliği olduğundan orada elimiz daha rahattı. Şimdiyse en büyük birliğimiz II. Ordudur. II. Ordu tek başına neredeyse TSK'nın dörtte üçünü oluşturur. Bu gün itibariyle hemen büyük bölümü tugaylardan oluşan bir yığınak on yıllar içinde bölgeye yığılmıştır. Her ilde en az 4 tugay vardır. Hemen her ilçede en az bir tugay bulunur, Neredeyse köylere dahi birer tabur düşer. Ağır silah yığınağı da bu şekildedir. Özellikle AKP döneminde bu yığınak genellikle kışlasına hapsedilmiş durumdadır. Birliklerimiz baskına uğradığında, pusuya düştüğünde harekete geçmek durumundadır. On yıllardır planlı şekilde arazi arama taraması yapılmamaktadır. Alan savunması taktiği terk edilmiştir. Yıllardır, ülke içinde ve dışındaki PKK yığınağına periyodik harekat yapılmamaktadır. Ülkeler silahlı kuvvetleri çok değişik şekillerde kullanabilirler. Hedef gözeterek, hedef gözetmeden, sivil halka karşı vb. Biz ise yıllardır, dağda olanı ellememe stratejisiyle yolumuza devam ettik. Bunun tek istisnası T.Çiller dönemidir. Ülkemizin savaş makinası gerçek anlamda çalışmamıştır. Birliklerimiz ellerinde bulunan ateş gücünü gerçek anlamda kullanmamıştır. Bu nedenle, karşılaştığımız yenilgi görüntüsü kimseyi aldatmamalıdır. Özellikle bölücü Kürt vatandaşlarımıza sesleniyorum. Aldanmayın, kanmayın. Aynı şekilde bölücü olmayıp sıkındıya düşen Kürt vatandaşlarımız da, herşeyin bittiğini ve kendine yeni bir yol seçmek zorunda kaldığını düşünmesin. Size ölçü olması için şu örneği vereyim, K.Irak'da sınırlarımıza birbuçuk milyon mülteciyi yığan sadece bir Irak Muhafız Tümeniydi. Ordularımızın ne şekilde ve ne zaman kullanılacağı elbette her zaman siyasi iktidarların yetkisinde olmuştur. Mesela T.Çiller döneminde bir süre için hedef gözeterek mücadele çabası olmuştur. Yarın, siyasi dengeler değişebilir, Türk halkı daha sert politikalara destek verebilir. Ya da iç ve dış politik gelişmeler zorunlu kılabilir. O anda herşey değişir. Ben o nedenle derim ki, herkes hesabını iyi yapmalı, her durumda da her iki halkın da ödeyeceği bedeller ağır olacaktır. Saygılar. Oraj POYRAZ |
On 16.10.2012 07:52, ahmet dogan Simsek wrote:
Almanyada sadece üç tane orgeneral olduğunu biliyormuydunuz.Bazı ordularda tuğgeneral kıdemli lbaylık gibi bir şeydir.
15 Ekim 2012 14:37 tarihinde Oraj POYRAZ <orajpoyraz@emaildodo.com> yazdı:
Peki aşağıdaki tabloya göre sizce çok mu, az mı?
AKP Kütahya Milletvekili Soner Aksoy'un dikkat çekmesi dünya ordularındaki general sayıları merak konusu oldu
AKP Kütahya Milletvekili Soner Aksoy'un TSK'yı eleştirmesi ve 'Çin ordusunda bu kadar general yok' eleştirisi tartışma konusu olmuştu.
Türkiye dünyadaki general sayısı sıralamasında 8.sırada yer alıyor.
En kalabalık ordu Çin iken en az general Çin Ordusu'nda var.
Vatan Gazetesi yazarı Murat Çelik tartışma konusu olan general sayılarını araştırdı.
İşte o rakamlar:
EN KALABALIK ORDU EN AZ GENERAL ÇİN
1) İngiltere:
186 bin kişilik orduda 820 general......1000 askere 4.
4general2) İtalya:
180 bin kişilik orduda 485 general.........1000 askere 2,3general3) Yunanistan:
142 bin kişilik orduda 319 general....1000 askere 2,2general4) İspanya:
129 bin kişilik orduda 254 general.......1000 askere 1,97 general5) Fransa:
217 bin kişilik orduda 338 general........1000 askere 1,55 general6) Almanya:
188 bin kişilik orduda 202 general......1000 askere 1,07 general7) Polonya:
134 bin kişilik orduda 202 general.......1000 askere 1,5general8) Türkiye:
582 bin kişilik orduda 364 general.......1000 askere 0,62 general9) Amerika:1.497 bin kişilik orduda 498 general....1000 askere 0,33 general
10) Çin:2.285 bin kişilik orduda 191 general........1000 askere 0,08 general
--
Acik kalpli, mert dusman, icinden pazarlikli dosttan iyidir.
Hz.Ali
Ey mutsuzlar!
Kardeslerinizi bogazliyorlar, goz yumuyorsunuz.
Çigliklar duyuluyor ama siz susuyorsunuz.
Aramizda dolasip kurbanini seciyor zorbanin teki,
sessiz kalirsak bize dokunmaz diyorsunuz.
Bok yiyorsunuz!
Ne tuhaf yer burasi, sizler nasil insanlarsiniz!
Haksizlik varsa bir yerde eger ayaklanmali insan.
Ayaklanma olmuyorsa batsin o sehir yerin dibine.
Yansin bitsin, kul olsun karanliklar basmadan.
Bertolt BRECHT
Ben,Manevi Miras olarak hicbir Ayet, hicbir Dogma,
hicbir Donmus ve kaliplasmis Kural birakmiyorum.
Benim Manevi Mirasim Bilim ve Akildir...
K.Ataturk
- - - - - - - - - - - - - -
1920 - Islam yuceltme derneginin bildirisi :
Yunan ordusu halifenin ordusu sayilir.
Hic de zararli bir topluluk degildir.
Asil kafasi koparilacak mahlukat Ankara'dadir.
ISKILIPLI ATIFKurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de:
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
- - - - - - - - - - - - - -
Arzuederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/
This eMail was sent by Oraj POYRAZ at cimcime@neomailbox.net.
For questions and changes contact the Group Administrator: at cimcime@neomailbox.net.
If you want to unsubscribe from this orajpoyraz@emaildodo.com Group click here
To file a complaint please send an eMail to: complaints@emaildodo.com
-- Carpe noctem Geceyi yasa. Latince Atasozleri - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur. Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Dinlerin kitaplarini; Okuyup anlayana 'ateist', Okuyup anlamayana 'dindar', Hem okumayip hem de anlamayana, 'yobaz' denir. Nikola Tesla - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Dinler atesbocekleri gibidir: Parlayabilmek icin karanliga gereksinim duyarlar. Tum dinlerin kosulu yaygin olan belirli bir derecede cehalettir. Ki sadece bu havada yasayabilirler ancak. Arthur Schopenhauer - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Ey mutsuzlar! Kardeslerinizi bogazliyorlar, goz yumuyorsunuz. Çigliklar duyuluyor ama siz susuyorsunuz. Aramizda dolasip kurbanini seciyor zorbanin teki, sessiz kalirsak bize dokunmaz diyorsunuz. Bok yiyorsunuz! Ne tuhaf yer burasi, sizler nasil insanlarsiniz! Haksizlik varsa bir yerde eger ayaklanmali insan. Ayaklanma olmuyorsa batsin o sehir yerin dibine. Yansin bitsin, kul olsun karanliklar basmadan. Bertolt BRECHT - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Ben, Manevi Miras olarak hicbir Ayet, hicbir Dogma, hicbir Donmus ve kaliplasmis Kural birakmiyorum. Benim Manevi Mirasim Bilim ve Akildir... K.Ataturk - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Putlarin, Kabenin istedi gi: Kolelik; Canlarin, ezanin diledigi: Kolelik; Mihrapti, kiliseydi, tespihti, salipti Nedir hepsinin ozledigi? Kolelik. Omer Hayyam - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - SADRAZAM Gunlerden bir gun Hamama gidecegi tuttu, Sadrazam hazretlerin in Bir yaninda birinci veziri Bir yaninda ikinci veziri Bir yaninda ucuncu veziri. Sonra efendime soyleyeyim Peskircibasi, Nalincibasi Sabuncubasi Velhasil tam dort yuz kisilik kafile Pestamal takip girdiler hamama Gectiler kurnalarin basina Ucer beser Sadrazam deseniz Kuruldu gobek tasina Yan gelip yatti * * * Memleketin en unlu tellaklari Sardilar dört yanini Kimi elini kapti, kimi bacagini Bir keseleme surtme fasli basladi. Tam on iki saat On iki unlu tellak Incitmeden keselediler Hazretin mubarek vucudunu. Oylesine kir cikti ki sormayin Her biri nah parmagim gibi Aman efendim bu ne kiri Demeye kalmadi Keselerin altinda eriyip gitti Koskoca sadrazam Butun maiyet erkani yerinden firladi: - Nettunuz devletliyu? Dediler tellaklara. Tellaklar cevap verdi: - Biz yikadik, keseledik. Devletlunun kirden ibaret oldugunu bilemedik. Suc bizde degil. Neyleyelim Kir bitti Sadrazam elden gitti. !!! Umit Yasar OGUZCAN (i926-i984)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder