5 Ağustos 2012 Pazar

Fwd: Re: [UNITED-TURKS] Re: {HaberPOSTA} - Kriptolar beni de kendileri gibi kripto ilan etmeye çalışıyorlar.


Ahmet Bey, ve Zeki Bey,

Homoseksüel, kader kurbanı fahişeleri ve yanılıp da yanlış yola sapmış seçmenleri tenzih ederek söze başlamak isterim.
İbnelik, ve orospuluk konusundaki sözlerinizi size aynen iade edip söze başlayayım.

Şu konuya bir açıklık kazandıralım.
Bu arkadaş diye bahsettiğniz ben neyin görevini yapıyormuşum?
Evet, ben kendimce bir görev yapıyorum.
Türk halkını uyarmak, aydınlatmak, tehlikeleri göstermek, irşat etmek istiyorum.
Benim kendime verdiğim görev budur.
Bu görevimden dolayı kendi ülkemde ürkek bir güvercin gibi yaşamaya katlanıyorum.

Ya size düşen görev nedir?
Milletinizi, devletinizi küresel oligarşiye satmak, peşkeş çekmek midir?
Peki sizin hıyanetinizin ücreti nedir?

Evet, biz hepimiz birbirimiz biliriz..
Israrlıyım.

Ahmet Abiniz bunaktır, bir dediği bir dediğini tutmaz, lafının başını sonunu kaçırır, sabit fikirli ve saplantılıdır,

Ahmet Abiniz sadece bunak değildir, her söylediği söz, yazdığı her yazı milleti milletinden, devletinden, Türklüğünden şüpheye düşürmeye yöneliktir.
Kendi ağzıyla sonradan müslünman olduğunu ifade etmiştir,
Bir çok kez karanlık mahfillere girip çıktığığını, rüşvet alıp verdiğini ikrar etmiştir.

Ahmet Abiniz gafildir, hainlerin sözcüsüdür.
Nifak sokucudur, her sözüyle nifak sokar.
Bu tipik bir kripto Ermeni tavrıdır.
Bunu internet camiasında bir çok kez gördük.
Ermeniyim demeye cesarete edemeyenler, dindarın en fanatiği, Türk'ün en ırkçısı, milliyetçini en faşisti gibi ortalığı karıştırır durur. Ahmet Abiniz de böyledir.

Kriptolar ise benim en nefret ettiğim kesimdir. Lafımı hiç esirgemem.
Gerçekte onlar köken aldıkları milletlerin en sahtekar, en namert, en aşağılık kesimidir.
Yalan, sahtekarlık, saptırıcılık, nifakçılık onların normal yaşam tarzıdır.
Kriptolar, içinde yaşadıkları toplumu kendinden, devletinden, geçmişinden, geleceğinden şüpheye sokarlar. Kendi milliyetlerinin en gizli fanatikleri, ajanları, fedaileri olarak içinde yaşadıkları toplumları zehirlerler.
İşte sizin Ahmet Abiniz aynen bunu yapıyor, sizde onun ortakçısı oldunuz.
Yazık.

Keşke, Nazar Bey kadar yiğit, mert ve dürüst olsaydınız.
Hiç değilse, sahtekarlık üzerine zihin cimnastiği yapmadan tartışırdık.

Ahmet Abiniz, paranoyak hazeyanlara sahiptir. İlahi varlıklarla temasa geçtiğini bir çok kez ikrar etmiştir.
Ona göre bütün yöneticiler, valiler, generaller, bakanlar devlet aygıtıın içinde yer alan herkes siyonisttir, masondur, işbirlikçidir, İsrail taraftadırdır.
Kendisiyse devlette görevli olduğu sürece bütün bu melanetlerin kıyısında kenarında gezmiş, fakat kendine tek bir leke bile bulaşmamıştır.
Bakın son mektubunda eniştesinin bile mason olduğunu bahseder, ancak nedense kendine hiç masonluk bulaşmaz.

Arkadaşınızla kendinizi de tanımlamış oldunuz.
Zeki Bey siz de aynı teşhis ve tesbitlerle ortak oldunuz.

Ümmetçi olan milliyetçi olamaz.
Milliyetçi olan da ümmetçi olamaz.
Bu ikisi zeytinyağı su gibi birbirine karışmaz.
Karar verceksiniz, ülkünüz, idealiniz nedir?
Doğan görünümlü şahin gibi olmaz.

Müslümanlık konusunda ki görüşlerimi bilirsiniz.
Bütün monoteist dinler gibi geçmiş medeniyeterin bütün dini unsurlarından harmanlanmış bir kolajdır.
Bir füzyon dinidir. Geçmişin bütün tortularını taşır.
Kendi içinde çelişkiler içerir.
Bilinen gerçeklerle çelişkiler içerir.
Gerçekte çok tanrılı bir dindir, sahtekarca kendini tek tanrılı gibi sunar.
Gerçekte tam bir putperest dinidir, kendini putperestliği yıkmış gibi gösterir.
Yalanlar, efsanelerle örülmüştür.
Karanlıktır, kötüdür, insanlığa kötülük aşılar.
İnsanlığın bir an önce kurtulması gereken bir hastalıktır.

Türklük konusuna gelince.
Türklük benim tek tutunacak dalımdır.
Bu konuda şampiyonluğu kimseye bırakmam.
Helel hele kendini doğru dürüst tanımlayamamış kişileri kendime rakip bile saymam.
Siz önce karar verin, siz nesiniz?

İbnelik, orosbuluk ile ilgili benzetmelerinize gelince.
Şu alemde en net konuşan benim.
Konuştuklarımda hiçbir şekilde ikircik, tereddüt yoktur.
Ben kendimi asla doğan görünümlü şahin olarak takdim etmiyorum.
Orospularda görülen yanar dönerli fikirsel tavırlar tam olarak sizin cennahta söz konusudur.
Takkiye benim kitabımda yazmaz.
Ama sizin pirinizin ilk öğüdü takkiyedir.
Sizin mehbebin ilk öğretisi sahtekarlık ve yalancılık üzerinedir.
Aslında sizde meziyet, fazilet adına hiçbir şey yoktur.
Sizler bütün kavramaları eğer, bükersiniz, içini boşaltırsınız.

Tarihte hiçbir din ve mezhepte sizin ki kadar yalanın, sahtekarlığın, ahlaksızlığın cambazlığı yapılmamıştır.

İbneliği gelince, ibnelik de sizin cennahın en tipik tarzıdır.
Yıllarca sütre gerisinde milletin birbirini yemesini sütre gerisinden seyrettiniz.
Zamanında AKINCILIK denilen sahtekarlık tam olarak budur.
Şimdi de yiğitlik taslıyorsunuz.

Sizler bile bile AKP'nin bölücü, yıkıcı politikalarına sahip çıkanlar, bilinen her türlü meziyetsizliği kendine mübah gören cemaat mensupları...
Sizler milletini, ülkesini ve vatanını satan hainlersiniz.
Orospunun da, ibnenin de feriştahı sizlersiniz.

Evet bizler birbirimizi biliriz.
Sizler size düşen oligarşinin, işbirlikçilik, yardımcılık, yatakçılık görevini hakkıyla yapıyor, ve size vaat edilen menfaaatleri bol bol cebe atıyorsunuz.

Sakın , sakın, bir Fitnebaz Cemaat mensubu bana milliyetçilikten, Türk milliyetçiliğinden bahsetmesin.
Bunu asla kabul etmem.
Büyük yalandır.

Diğer kendini politik islamın mücahidi gören gafillere de sözüm aynıdır.
Milliyetçilik sizin için ilkel bir kavmiyetçiliktir.
Ancak, Arap kavmi ise necip kavimdir.

Akıl ise sizin için en büyük saptırıcıdır.
İnsanı küfüre götürür.
Sizin için akıl bir rehber olamaz.

Bu kafiledern kimse bana akıldan, ilimden, milliyetten, milliyetçilikten bahsetmesin.
Hepsi yalandı.


 
Ahmet Abi,
 
Yormayın kendinizi....
 
"Biz kırk kişiyiz, birbirimizi biliriz."
 
Bu arkadaş görevini yapıyor. Biz de içimizden geleni.... Farkımız budur...
 
Geçen gün kızımla Kanaltürk TV'de bir program izledim. Üsküp'de gezen bir TV ekibi pazar yerine girdi program yapıyor. Esnafla Türkçe konuşuyorlar. Esnafın kimisi Arnavut, kimisi Makedon, kimisi Boşnak....Ama hepsi oruç tutuyor ve Müslüman.... Hepsi de futbol meraklısı ve kimisi FB'li kimisi GS'li bir tane de nümunelik BJK'li çıktı. Hepsi bir olup "yaralı kartal" diye onunla eğlendiler, o da kanatlarını kartal gibi yana açıp efelendi. Hoş bir sahneydi.... Hepsi de iftihar ve gururla "Türk" olduklarını ikrar ettiler. Bir tanesi de kırık Türkçesiyle "NE MUTLU TÜRK DİYENE" diye seslendi. Gözlerim yaşardı.... Baktım kızımın da gözleri yaşla dolmuş ağlıyor.... Halbuki ben onu, bilhassa herhangi bir husumete uğramasın diye, her türlü politik enformasyondan/dezenformasyondan esirgeyerek yetiştirmiştim. "İŞTE MİLLİ DUYGU BUDUR!" dedim kendi kendime.Bir de EUROVISION birincisi olunca TÜRK BAYRAĞI ile sahnede tur atan AZERBAYCAN TÜRKLERİNDEN olan sevgili kızımızı hatırladım.
 
Dünyanın her tarafından beynelmilel orospuları ve ibneleri türlü sıfatlarla bu ülke insanından tırtıklanan paralarla alayı vala ile çağıran, ağırlayan ve uğurlayan puştları ve pezevenkleri de hatırladım bu arada. Bu kızın hiç bu ülkeye davet edilmeyişi, TV programlarında yer verilmeyişi..... 
 
Bu işlere bakan yok bu ülkede.....  
 
Selam ve saygılar.
 
Mustafa Zeki ŞAHİN
 
 
 

From: ahmet dogan Simsek <ahmetdogan.simsek@gmail.com>
To:
Sent: Saturday, August 4, 2012 3:38 PM
Subject: {HaberPOSTA} - Kriptolar beni de kendileri gibi kripto ilan etmeye çalışıyorlar.

Kriptolar beni de kendileri gibi kripto ilan etmeye çalışıyorlar.
Değerli Okurlar.
Ülkemizde herkesten daha fazla Türkçü numarası yaparak devletimizin önemli bir kısmını ele geçirmiş olan kriptolar.
Kendilerini deşifre ettiğim için ve tüm beni susturma çabaları da sonuç vermediğinden, şimdi beni de 
kripto ilan etmeye çalışıyorlar. Bu işte de fanatik İslam düşmanlarını kullanıyorlar.
Aşağıda bir kaç gündür önemsemediğim bu sataşmaların ciddi bir saldırıya dönüştüğünü fark etmeme sebep olan 
bir yazışmayı örnek olarak dikkatlerinize sunmak istiyorum. 
Ben önemli değilim. 
Ama ülkemizde önemli görevlerdeki değerli insanlarımızın imha ediliş şekillerinden birini daha deşifre ederek 
dikkatlerinize sunmak istiyorum. Bu arada yazıda geçen bir argo kelimeyi kullanıldığı gibiaktardığım için de peşinen özür dilemek istiyorum
Sayın Oraj Bey
Kullandığınız nik-lerden en önemlisi (mahlas)  cimcime@neomailbox.net burada da görüldüğü gibi cimcime dir. Sevimli çok bilmiş büyükler gibi hatta bazen daha da harika konuşan küçük kız çocuğu tanımlaması. Bu mahla'yı kullanma nedeniniz konusunda tahminin böyle sevimli bir kız çocuğu babası olmanız olabilir.
Eğer öyle ise iyi ve sevecen bir baba olmalısınız.
Sizinle anlaşamamamıza rağmen nedense sürekli sizin ilgi alanınızda oldum.
Eğer bir psikiyatrist iseniz farklı bir ilgi alanından bakıyorsunuz demektir. O zaman beraber oturup konuşmak lazımdır. Doktor mu yoksa hastamı hastadır. Psikiyatristler bu konuda farklı metotlar uygularlar. Bazıları hipnoz ile o kişinin geçmişine, çocukluğuna hatta bazen bazı eski dinlerden esinlenen sprütualistler gibi geçmiş yaşamlarına ulaşarak teşhis koymaya çalışırlar. sizin. Bazıları da EKG benzeri bazı elektromanyetik beyin frekanslarını okuyan (ölçen) aletler kullanırlar. Bazıları da sizin gibi konuşarak teşhis koymaya çalışırlar. Bu yöntem aldatıcıdır. Çünkü gerçek hastanın tabib olması ihtimalide yüksektir. Çünkü tabip demek istisnai özellikleri olan insanları fark etmeyip kendi beyinlerinde yüklü olan standart veya yetiştiği ortamın şartlarının da etkili olduğu programlar ile yani oluşmuş önyargıları ile bakarlar. Hasta zannettiği onu daha iyi teşhis ederken doktor deneme yanılmayollarının ara sokaklarında kaybolup gidebilir. Benim hakkımda 1. Paranoid şizofrendir. teşhisi koymanız beni gülümsetti. Çünkü bu konuları bazı derinliğine inceleyenler insanların 9/10 unun ya bu teşhisinizin bir kısmına yada tamamına dahil olacak şekilde hasta olduklarını söylerler. Bu durumda acaba 1/10 olanların tanımlaması nasıl yapılabilir.
Sizin gibi olanlarca mı yoksa benim gibi olanlarca mı? Ne dersiniz.
Bu konuda benim yöntemim ise insanların beyin programlarının nasıl oluştuğunu anlamaya çalışmak. Çünkü herkes dünyaya gelişinden itibaren sıfır beyinle doğar ve bir sürü program girdilerini beyni kayıt eder. Bu açıdan beyin çalışma sistemi olarak Bilgisayarlardan çok da farklı değildir. Başlangıçta yüklenen programlar sıfır beyne onu tekzip edecek herhangi bir veri olmadığından doğru kaydı ile işlenir. Ama o veriler bundan sonra gelecek tüm bilgi verilerini ilk yapboz (Puzle) parçaları gibi uyumlu uyumsuz yani yanlış doğru tanımlamaları ile kabul veya ret edecek ileri yaşlarda bu veri akışı hızlanacağından beyin buişi hızla ve genellikle düşünüp irdeleyecek vakir kalmayacak bir süratle tasnif edip hafızaya kayıt etmeye ve ya çöpe göndermeye devam edecektir. Bunların çoğunu insan fark etmediği gibi kendisinin beyne yüklenen verilerin mahkumu olarak düşünüyor olabileceğini sorgulamaya ve gerçek doğruyu aramaya bile yönelmeyecektir.
İşte burada yine ilahi vahyi getirenlerden iki örnek vermem gerekmektedir. 
Hz. Muhammed (sav): Her çocuk İslam fıtratı üzre doğar. Onları daha sonra ana babası ve çevresi başkalaştırır.
Hz İsa (as): Doğrusu size derim. Hiç biriniz ananızdan yeniden doğmadıkça Cennete giremezsiniz. Havarileri sorarlar. Biz nasıl anamızdan yeniden doğabiliriz bu imkansız. Cevap: Her şeye ananızdan şimdi doğmuş gibi bakarak her şeyi yeniden öğrenmeye başlamak ile.
Tasavvufta bu konu şöyle özetlenir. Bildiklerini terk et irfana erem dersen.
Kuran da ise: Müslümanların ilki olmakla emir olundum de. 
Yani çevreden öğrendiklerini bırakıp kendin yeniden beyin ve kalp programını kendin teşhis ederek kur.
Devamı yazınızın satır aralarındadır. 
 
4 Ağustos 2012 10:30 tarihinde Oraj POYRAZ <cimcime@neomailbox.net> yazdı:
Ahmet Doğan Şimşek.
1. Paranoid şizofrendir.
 Komplo teorilerinin içinde kaybolmuştur.
Kendisi dışında herkes  haindir, ahlaksızdır.
 
Çok çok abartmışsınız. Herkes haindir ahlaksızdır demiyorum. Onların beyin programları, çok güvenilir zannettikleri düşmanları tarafından yüklendiği için böyle davranmak ve düşünmek zorunda kalan zavallılardır diyorum. Bunu da herkes için değil, milletimize yabancılaştırılmış ve milletimizin dinine geleneklerine düşünce tarzına milli kültürüne yabancılaştıkları için ellerinde olmadan böyle davranan adeta uyuşturucuya kumara falan alıştırılıp kendi iradesini kaybetmiş farkına varmadan kendilerinden zannettikleri efendilerinin uydukları daha teşhisi zor hainler ve ahlaksızlara, veya kendi idealleri yönünde bizleri kullananlara uyuyorlar diyorum. Hani on maymunla başlayan ve bizlerinde kullanmalarında veri ellerinde olan deneylerden birinde tel kafesteki on maymunun tepesine bir hevenk muz asılır. Ancak ona ulaşmadan önce elektrik yüklenmiş bir yer vardır. Direğe tırmanan maymun tam muza dokunmak üzere iken elektrik çarpar ve yere düşer. Bunu maymunlar hepsi defalarca denerler ve aynı sonuç olur. Sonra kafesten iki maymun çıkarılıp yeni iki maymun sokulur. Onlar da muz ulaşmak isteyince diğer maymunlar tarafından zorla dayak atılarak engellenirler. sonra iki maymun daha derken on maymunda değişir. Elektirik de kesilir ama artık maymunlar asla muza ulaşmak çabasına girmezler. Bu pire ler ile yapılan Cam tavan sendromunda da denenmiş ve aynı sonuç alınmış deneylerin iki türü de ülkemizde uygulanmaya devam etmektedir. Kemalistler bizleri vatanın gelişmesi gayretlerinden 10maymun sendromundaki gibi engelleyen maymunlara benzerler. Bizlerden bazıları da çabalarında yorulup cam tavan sendromunda tepelerindeki cam tavan kaldırılsa dahi artık kabiliyetlerinin olduğu kadar yükseğe atlamazlar. İşte atlamaya çalışan bana siz o on maymundan biri gibi deli teşhisi koyarsınız. Diğeri de bana ileri gidersen burnuna geri kalırsan kıçına vururlar araziye uy ve yaşa artık bunaklık etme derler. Bazıları da vatanı milleti düşünmek sana mı kaldı derler.
Çok şey görmüştür, her türlü yalan, sahtekarlık, namussuzluk, rüşvet, ihanet.
Ama kendisine bir dirhem dahi kir bulaşmamıştır.
Olur mu Sayın Cimcime (Oraj Bey)olur mu. Bu mümkün mü? Eğer rüşvet çarklarının içinde bulunmasam ve zorunlu rüşvetler dağıtmasam ve bazen de ufak tefek de olsa almak zorunda kalmasam, çalanların arasında yaşamasam ve payıma düşeni almasam onların arasında nasıl barınıp hayatımı idame ettirebilirdim ve bu konuları nasıl böyle yakından bile bilirdim. Ama zorunlu olarak hisseme düşen parayı aldığımda daima solcebimekoyar muhtaçlara fakirlere dağıtır sürekli beni bağışlaması için Allah'a yalvarır ve ara ara sürüklenip giderdim. Çalıştığım ortamda güven sağladıktan sonra zaten bu işler daha zor dönmeye ve benden habersiz dönmeye başladı. Daha sonrada Allah başka bir tarafa naklettirip beni kurtardı.
 
Herkes komplolar içindedir, kendisi de yakınen bu komplolara şahit olmuştur.
Ama bütün bu pisliklerden kirlenmeden çıkmıştır.
Maalesef bizde kirlendik tövbekar olduk ama hala vicdanımız rahat değil. Allah'ın bu hesapları sorması korkusu ile tövbemizin kabul edilmiş olması ihtimali arasında idama mahkum mücrimler gibi titreyip durmaktayım.
Kendimi bazen Sadi-iŞirazinin dediği gibi kırk yıllık orospu tövbe etmeyip de ne yapsın. Zaten artık müşteri çıkmaz oldu, halindemiyim diyede sürekli sorgulamaktayım.
 
Ayrıca kendisi Allah'la, peygamberle yüzyüze görüştüğünü iddia eden bir kişidir. 
Bu da sizin abartılı iddialarınızdan birisidir. Peygamberi rüyamda yani bir rüya-ı sadıka da gördüm. Allahın bazı Esmalarını (isimlerinin tecellilerini) ise eğer göre bilirseniz size de gösterebilirim. Mesela Hak Esmasının her haksızlık ve zulüm de zalim tarafından çiğnenmesine rağmen sesiz kalışını ve mutlak gücünü neden anında göstermediği görerek (bir tür fark etme hali) şaşırdım. Ama hayretle hak esmasını çiğneyen zalimi takip etmekte olanMüntekim esmasını da görünce her şeyin ondan ve her yerde o olduğuna iman ettim. Benim bu tecellilerifarkeden ve belkide çok ileri düzeyde görenlerden (Müşahede edenlerden) farkım. Bana deli diyecekler diye endişe duymadan kimin ne dediğinin önemi yok benim fark ettiğimi herkesin de fark edebileceğini söylememlazımki bu işlerin sadece tarikatlara bağlanmak şartına bağlı olmadığını ilgilenenlerden bazıları da başka türlü haletler olduğunuda anlasınlar. Varsın sizin gibi bazılarıda bana deli desinler. İşte geldim gidiyorum.
Tüm kainat beni alkışlasa ne yazar kınasa ne yazar. Ben Rabbim Allahın ne hüküm vereceğine bakarım.
 
Rüyalarında ona görünen varlıklar va
Onunla konuşurlar, ona bilgiler verirler.
Buda sizin yanlış algılama sonucu yanlış zanlarınızdan birisidir. Başımdan olağan üstühaller geçtiği ve bunlardan çok şey öğrendiğim doğrudur ama bunlar Allahın resulünü görmek dışında rüya halinde değildir. Bilakis çok daha teyakkuz halinde ve dikkat yoğunlaşması savunma refleksleri açık halde vuku bulmuştur.
 
2. Demans hastasıdır, yani bunaktır. Bir dediği bir dediğini tutmaz,
Başladığı lafın sonunda başını kaç
Olmayanları olmuş gibi hatırlar, söylenmeyeni söylenmiş gibi zanneder.
 
Öyle görmenizde benim durumumu bilmediğiniz için yanlış olsada kendinize göre haklı sayılırsınız. Yani mazursunuz. Ama bazı bilim insanlarının da terlikle yada pijama ile işe gitmesine benzer sakarlıklarının bunamadan değil odaklandığı konuların derinliğine dalmış olmasından kaynaklandığı bilinmektedir. Bana gençliğimde de arkadaşlarım bazen, seni tanımasak esrar çektiğini düşüneceğiz derlerdi. Her kelimenin insanın düşünce boyutlarında sebep olduğu yoğunluk ve derinliğinin açtığı farklı boyutlara da açılan pencerelerden sözünü ettiği (ve ya yazdığı) konuda bazen düşünce sarhoşu olarak sözlerinde sallanması ancak benim durumumun bir benzerini yaşamanızla mümkündür. Bu yüzden size öyle görünmesi doğaldır. 
 
3. Kripto Ermenidir. Sonradan müslüman olduğunu kendisi de kabul eder.
Aslında ne müslümandır, ne de Ermeni doğrudan kripto Ermenidir.
Ermeninin casus olanı, ihanet için saklananıdır.
Bakıyorum psikiyatrist rolünü bırakıp okuyucuların beyinlerini proglamacılığa soyunarak. Vesvese üfleyen şeytanlığa başladınız. Eğer öyle bir şey olsa idi beni didik didik araştıran özel harpçiler ve polis istihbaratın dan birileri bunları şimdiye kadar kullanmak yerine beni öldürmek için tetikçiler ayarlarmı idi sanıyorsunuz. Bu davranışınızla gerçekten kendinizi çok aşağılık bir iftiracı durumuna düşürdünüz. Bu gibi şeyleri açıklığa kavuşturmak nüfus kayıtlarından gayet kolaydır. Sahibi olduğunuz özgür gündem grubunda sizinde gayet iyi bildiğiniz, beni münafık olmakla suçlayarak saldırmakla görevlenmiş gözleri gerçekten görmediği için incitmek istemediğim kişi tarafından atılan bu ipe sapa gelmez iddiayı ciddiye alan siz mi ben mi Paranoid şizofren ya da ahlaksızsınız. Burada bunun kendiniz olduğunu açığa kavuşturmuş oldunuz.. Emin olun şimdiye kadar bu derece aşağılık ve adi bir iftiranıza rastlamamış ve karşıt fikirli olmamıza rağmen bu derece adi bir duruma kendinizi düşüre bileceğinizi hiç zannetmemiş ve fark etmemiştim.
 
Diğer bütün kriptolar gibi sahtekardır, yalancıdır, iki yüzlüdür, iki taraflı oynar.
Türklük, Ermenilik, müslümanlık gibi konularda söylediği her şey yanlıştır, yalandır, saptırılmıştır.
Aklıma Filipeli Ahmet Hilmin'in şahane eseri Amak-ı Hayal adlı kitabından Manisa tımarhanesinden naklettiği bir kıssayı hatırlattınız.
ÇİFTE HAFIZLAR
Bu iki delinin birisi hakikaten hafızmış. Diğeri ise bir arabacı. Bunlara 'Çifte 
hafız' denmesinin sebebi, arabacının diğerini her defa taklit etmesinden ileri 
geliyordu.
Demir parmaklığın önüne deli seyretmeye gelen akıllılar (!), müslümanların 
çoğunluğuna mahsus bir ihsan ve şefkat duygusu ile, delilere öte beri ve bilhassa 
tütün, şeker vesaire getirip verirlerdi. Bundan dolayı delilerin obur ve pisboğaz 
olanları, parmaklık önünde seyirciyi görür görmez giderler, her birisi kendi sahası
ile ilgili saçmalar savurarak tütün ve saire isterlerdi.
Hafız cenazelerde, hastaların başı ucunda, düğun davetlerin de aşır okuyup 
cerretmeye  alışık olduğundan bir seyirci görür görmez parmaklığın önüne gidip 
diz çöker ve okumaya başlardı. Arabacı, hafizın gelirinden istifade düşüncesiyle 
onun yanında dizçöker ve hafızın ağzından çıkan kelimeleri mümkün mertebe 
taklit etmeye çalışırdı. Zavallı hafız, arasıra seyircilere:
— Bu, hafız değildir. Onu dinlemeyiniz, diyor idiyse de arabacı gözlerini 
kırpıştırarak:
— Sözlerine kulak asmayınız. Zavallı delidir, derdi.
Bir gün bu yalandan hafız ile görüşürken niye hafızlık tasladığını sordum. 
Bana dedi ki:
— Hafızı dinleyenlerin yüzde doksanı, okunan şeyin doğrusunun benim 
okuduğum mu, yoksa hafizın okuduğu mu olduğunu farkedecek durumda değil. 
Bir adam bunlara tecvidle her ne okursa Kur'an sanırlar; yalnız ve yalnız başlarını
sallarlar. Bizim hafız da okuduğunu anlayanlardan değil. Şu halde seyircilerin 
çoğu, benim hafız olduğuma yemin bile ederler.
A'MAK-I HAYAL 
Şehbender  Zade  Filibeli Ahmet Hilmi (sayfa 105-106)
Bu kısadaki sahte hafıza ne kadar da çok benzemiş siniz..
 
Diğer bütün kriptolar gibi hem Türk'ün, hem de müslümanın kafasını karıştırmayı kendine yaşam amacı edinmiştir.
Ben sizi ısıramayağınız eli öpmeseniz de saygı duyabilen onurlu ve şerefli bir kişi zannediyordum. Bu iftiraları bir ücret karşılığımı yoksa tetikçi olarak görevlendirildiğiniz için mi yapıyorsunuz. Benim naçizane çiğnenip çiğnensemde Hak,kı tutup kaldırmak ve Allah dan canımı Mümimlerden olarak ve islam dini fıtratı ile almasından başka bir talebi olmayan dedelerinden biri çanakkalede yatan bir ve asla ırkçılık yapmayan bir Türk evladı olduğumu herkes yakın tanıdıkaları vasıtası ile Nüfus Kütüklerinden yada istihbarat arşivlerinden öğrene bilir. İleride bu sözleriniz benim rahmetle sizinde hiç istemem ama lanetle anılmanıza sebep olacak mahiyette sözlerdir. Hele birde bana saldırmakta kullanılan kendiniz bir kripto iseniz bunun faturasını ileride çoluk çocuğunuz dahi ödeyemez. Değilseniz bu iftiracılığınızın ağırkirleticipisliğinifalanın çocukları şeklindeeblatlarınız dahi ödeyebilir. Bay Cimcime.. 
 
Bunlar saptırıcıdır, bunlar kandırıcıdır, bunlar nifak sokucudur, bunlar şüphe yaratıcıdır.
Bunları deşifre etmek, teşhir etmek her Türk'ün, her müslümanın görevi olmalıdır.
Türk milleti içinden başka bir Türk çocuğuna sadece Müslüman olduğu için sizin bu yaptığını yapacak kadar alçaklaşanların çıkabileceğini zannetmiyorum. 
Gerçi Profesör Haberal bir TV açık oturumunda ki söyleşide  canlı yayına takılan bir cümlesi ile sizlere Vatanperver milletimiz için bunlara karşı her puştluğu yapın talimatı verdiğinde içimizden bu kadar ahlaksız ve alçaklar mı bizleri yönetiyordu diye geçirmiştim. Ama bu talimatı Bir Türk çocuğunun dinde lakayt bir duruma düşürülmüş olsa dahi gerçekten puştluk etmeyi asla kabul etmeyeceğini de düşünmüştüm. (kelimeyi eşcinsel diye yumuşata bilirdim ama,Türkçe deki gerçek kelimeleri madem onlar milletimize karşı kullanıyorsa ben gerçek bir Türk çocuğu olarak kendi dilimi neden kullanmayacak mışım diye aynen özür dileyerek mecburen onlardan alıntılıyorum) 
Zeki Bey, eğer siz de bir kripto değilseniz bırakın bu kriptonun peşini.
Ben bu adamı salt kötünün örneği olsun diye izliyorum, buna yazdığım cevaplar aslında genele yöneliktir.
Ahmet Doğan Şimşek kötünün örneğidir.
O kadar.
Farkında mısınız? Ben şimdiye kadar daima sizi Din ve İslam konusundaki aşırı saldırgan davranışlarınıza rağmen aslında iyi biri bir gün inşallah oda hidayete erer diye düşünüyordum. Siz ise beni kötülüğün örneği olarak düşünüyor ve izliyormuşsunuz. Her ikimizde kendi iç dünyamızdaki mevcut olan haleti ruhiyelerimiz ile düşünüyormuşuz meğer değil mi? 
Meşhur bir atasözümüz vardır. Kişiyi nasıl bilirsin? Kendim gibi. 
Bu durumda, bu durumlarımızı nasıl nasıl analiz edip ne sonuca varırdınız acaba sayın psiko analizcilik iddiasın dan insanları kendi kafasından ırklara dağıtıp dinlerine göre eskiden Arap dostu dediğinize şimdi Ermeni diyebilen insan uzmanı! Cimcime Bey. Yoksa size bu Taktiği Sabotaj işlerini iyi bilen Haydar Ateş Bey mi taktik olarak sizlere öğretti. Çünkü bu yazı sizin kendi imalatınıza benzemiyor. Sivata, Başbağlar da, Aydın cinayetlerinde, diğer pek çok kanlı  olaylarda eğitim almış birisinin taktiği olarak görünüyor. Umarım Milli istihbarat için çok ilginç bir araştırma ve ileride personeline öğretecekleri iyi bir ders konusu olur.
Değerli arkadaşlar, dostlar, karşıtlar, İşte size Türkiye'nin içine düşürüldüğü hali pürmelali. İhanet ehlinin gerçek vatan sever millet bütünlüğü için çırpınan insanları imha etmek, edemezse itibardan düşürmek için çamur at izi kalsın taktiklerini oynayarak vatan evlatlarını nasıl linç etmişler bu yazışmadan anlayabilirsiniz.
Ama asla yeise kapılmayınız.
Doğacaktır sana vadettiği günler Hakkın.
Kim bilir belki yarın, belki yarından da yakın
İnna lillahi ve inna ileyhiraciun. 
Bizler ondan (Allah dan) geldik ve yine ona döneriz.
Küçük yaşta öksüz ve yetim kalıp ağabeyide şehit olunca çocukyaşta yengesi ve yeğenleri ile kalan Mükremin oğlu Baki Şimşek'ten olma ve Çanakkale şehidi Yüzbaşı Abdullah Tahsin kızı Fatma Hayriye hanımdan doğma 
Ahmet Doğan Şimşek
 
--
Gelen Maillerden RAHATSIZ Olmuş İseniz, Üyeliğiniz Sonlandırılması için Konu Bölümüne " ÜYELİK SONLANMASI " başlıklı Mail Atınız LÜTFEN...
 
İçeriği olmayan link verilmiş bağlantılı iletiler YAYINLANMAYACAKTIR...


__._,_.___
Recent Activity:
KORKMA, SONMEZ BU SAFAKLARDA YUZEN AL SANCAK!
SONMEDEN YURDUMUN USTUNDE EN SON OCAK....
.

__,_._,___

--
Kurmus oldugum gruba uye olun

Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com

Ayrýlmak isterseniz de:
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/
Ey mutsuzlar!

Kardeslerinizi bogazliyorlar, goz yumuyorsunuz.
Çigliklar duyuluyor ama siz susuyorsunuz.
Aramizda dolasip kurbanini seciyor zorbanin teki,
sessiz kalirsak bize dokunmaz diyorsunuz.
Bok yiyorsunuz!
Ne tuhaf yer burasi, sizler nasil insanlarsiniz!
Haksizlik varsa bir yerde eger ayaklanmali insan.
Ayaklanma olmuyorsa batsin o sehir yerin dibine.
Yansin bitsin, kul olsun karanliklar basmadan.
 
Bertolt BRECHT
Ben, Manevi Miras olarak hicbir Ayet, hicbir Dogma,
hicbir Donmus ve kaliplasmis Kural birakmiyorum.
Benim Manevi Mirasim Bilim ve Akildir...

K.Ataturk

- - - - - - - - - - - - - -
1920 - Islam yuceltme derneginin bildirisi :
#Yunan ordusu halifenin ordusu sayilir.
Hic de zararli bir topluluk degildir.
Asil kafasi koparilacak mahlukat Ankara#dadir.#

ISKILIPLI ATIF 

Corpus delicti
Magdurun cesedi
(bir cinayet islendiginde)

Latince Atasozleri




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder