5 Ağustos 2012 Pazar

Re: [Ozgur_Gundem] Re: .::.[islamvebilim: 30576].::. Kriptolar beni de kendileri gibi kripto ilan etmeye çalışıyorlar.

Hala kıvırtıyor, bir türlü açık olamıyorsunuz.
Siz kimsiniz, nesiniz?
Türkmüsünüz, Kürtmüsünüz, Ermenimisiniz, Arapmısınız nesiniz?
Ülkünüz nedir, idealiniz nedir?

Haaaah şöyle,
Karnınızdan konuşmayı nihayet bıraktınız.
Yok milliyetçilikmiş, yok Türklükmüş bir sürü palavra atıyordunuz.
Lütfen biraz daha açın, biraz daha dökülüp saçılın.
Milliyet, vatan, milliyetçilik, vatanseverlik neymiş, bizi irşat edin.
Hayırlısı inşallah, sonunda belki de, siz de açık seçik ikrar edeceksiniz.
Haydi bir gayret. Çok korkmayın. Söyleyin.

Ben Kürt Milliyetçisiyim deyin, Ya da deyin ki, ben Ermeni Milliyetçisim.
Bakın o da olur. Ya da deyin ki,  Ben bütün dünyanın Allah rızası için zorla müslüman olmasını, hatta o da yetmez ,zorla Hanefi, Vahabi şu bu yapılmasını istiyorum. İtiraz edenlerin canı cehenneme deyin.
Zor değil. Rahat olun. Net olun, dürüst olun.

Oraj Bey,

Bu yazdıklarınızı, son sözlerinize kadar, gülerek okudum.

Ama, son sözünüzde, "Dürüst olun" diye, tembihte bulunmanıza yol açacak bir şey mi yazdım ki, böyle dedi, diye düşünüp, hatta biraz da kızdım…

Kardeşim, siz solcuların kırk seneden beri tekrarladığınız, duvarlara yazdığınız, gazetelere yazdığınız, dergilerde tekrarladığınız şeyleri, ben hayatım boyunca bir kere, bu kere söyledim diye mi, bana dürüst olun, diyorsunuz? Ben siz ve sizin gibilerin yerinde olsam, vallahi diyorum, bu hususlara tek cümle söylemez, yazmaz, ar eder, ortalıkta bile dolaşmazdım… Vesselam

5 Ağustos 2012 15:15 tarihinde Oraj POYRAZ <cimcime@neomailbox.net> yazdı:
Haaaah şöyle,
Karnınızdan konuşmayı nihayet bıraktınız.
Yok milliyetçilikmiş, yok Türklükmüş bir sürü palavra atıyordunuz.
Lütfen biraz daha açın, biraz daha dökülüp saçılın.
Milliyet, vatan, milliyetçilik, vatanseverlik neymiş bizi irşat edin.
Hayırlısı inşallah, sonunda belki de siz de açık seçik ikrar edeceksiniz.
Haydi bir gayret.
Çok korkmayın.
Söyleyin.
Ben Kürt Milliyetçisiyim deyin,
Ya da deyin ki ben Ermeni Milliyetçisim.
Bakın o da olur.
Ya da deyin ki,
Ben bütün dünyanın Allah rızası için zorla müslüman olmasını, hatta o da yetmez zorla Hanefi, Vahabi şu bu yapılmasını istiyorum.
İtiraz edenlerin canı cehenneme deyin.
Zor değil.
Rahat olun.
Net olun, dürüst olun.

Hatta, 
Kürtlerin hakkı verilmelidiiiiiir!
Hem de, ha Türkiye, ha Kürdiye olmuş, ne çıkaaaaar!
Varsın yıkılsın bu, ordusunu amerikalıların dövüp, esir aldığı devleeeet!
Kürlere özgürlüüüük!
Apo da, esir subaylar da  çıksın artık dışarııııı....


4 Ağustos 2012 20:55 tarihinde Oraj POYRAZ <cimcime@neomailbox.net> yazdı:
Tebrikler ve teşekkürler.
Hemen ve nasıl bu kadar kolay çözlüyorsunuz?

On 04.08.2012 18:28, Akkartal wrote:
 

 Eve ya, valla yıkın, yıkalım gitsin bu devleti...  zaten adından başka bize bir  devletliği yok, varsın yıkılsın...ya...

4 Ağustos 2012 18:20 tarihinde Oraj POYRAZ <cimcime@neomailbox.net> yazdı:
 

Ahmet Bey,
Bunadınız diyorum, bana kızıyorsunuz.
Ben ne diyorum, siz neye cevap yazıyorsunuz.
Ben kimin kripto olduğunu nasıl anlayacağız?
Ölçü ne olacak onu söylüyorum.
İnternette bizim aksiyonumuz nedir?
Yazılarımız, sözlerimiz değil mi?
Ağzımızdan çıkanlar neye hizmet ediyor ona bakmalı diyorum.

Sizin ağzınızdan çıkanlar milleti milletinden, devletinden, ordularından şüpheye sevk etmeye yarıyor.
Konu budur.
Herkes size baksa, inansa işimiz bitti.
Kimse kimseye sırtını dönemez, dayanışma olmaz, örgütlenme olmaz.
Herşey çözülür.

Değil mi ki, size göre herkes rüşvetçi, hain, mason, siyonist o zaman ne yapacağız?

Misal Atatük Sabetaycı, Cumhuriyeti kuranlar kripto Yahudiler.
Peki o zaman ne yapmak lazım.
El cevap, cumhuriyeti yıkmak lazım.
Çünkü kurucuları Sabeyatcı, kripto Yahudiler değil mi?
Bunlarda her türlü marazın beklendiği Allahın lanetlenmiş kullarından değil mi?
O halde bunların yaptığını bozmak lazım.
İşte sizin çarpık mantığınızın bizi getirdiği yer burasıdır.

Halifelik yeniden kurulmalı, saltanat tesis edilmeli, Meşrutiyet Meclisi yeniden kurulmalı.
Eski yazıya dönülmeli, yeniden çok milletli, çok kültürlü, çok dinli bir imparatorluk kurmalı.

Masonluk, siyonistlik, rüşvetçilik, suistimalcilik, her türlü melanet.
Üstelik boyacı küpü gibi kolayca herkese bu pislikleri bulaştırabiliyorsunuz.
Deliller sizden, siz herşeye şahit olmuşsunuz.
İtiraz mümkün değil.

Bakın enişteniz bile mason generalmiş.
O halde generallerin topuna kibrit suyu.
TSK mı, yıkın gitsin.

Devlet mi, bütün kurumları çürümüş.
Yöneticiler mi, bütün yöneticiler mason, siyonist.
Haaa bir de homoseksüelite takıntısı var.
Bütün kötüler hamoseksüel nedense?
Bütün iyiler de erkek hem de ne testesteronlusundan.
Hepsinin köküne kibrit suyu.
Yıkın, yok edin....

İyi güzel de yerlerine ne gelecek?
Bu yıkımdan kimler faydalanacak.

El cevap, Türk'ün düşmanları.
İşte siz bu yüzden kriptosunuz.
Söylediğiniz her şey Türk'ün düşmanlarına yarıyor.
Siz Türk'ün kusurlarına büyüteç tutuyor,
Türk düşmanlarının kusurlarınıysa örtüp gizliyorsunuz.
Bu çok tipik bir kripto Ermeni tavrıdır.
Üstelik kendi ağzınızla ileri yaşlarınızda müslüman olduğunuzu söylediniz.
Beyin okumama gerek kaldı mı?
Siz sonradan  olma diğer müslümanlar gibi en fanatik, en mürteci tavırları sergidiğinizin farkında değil misiniz?

Adettendir, dönmeler, kriptolar oldukları şeyin her zaman en fanatiğidir, en aşırısıdır.
Siz de öylesiniz.

Keşke dini liderleri tek tek araştıran birileri olsa.
Herkesden çok müslüman olan bu kişiler acaba arka planda neleri saklıyorlar?
Benim bu güne kadar gördüğüm, yabancı istihbarat kuruluşlarıyla içli dışlı olmamış cemaat önderi yok.
Tarihte de böyle, şimdi de.





On 04.08.2012 17:39, ahmet dogan Simsek wrote:
 

Kelimeler mi?

Kelimeler ha? Hangi kelimeler bizim aleme dağıtarak hak ve adalet kavramlarını öğrettiğimiz kelimeler mi, yoksa sizlerin bozup ingilizce tükçepekaz kelimeler ile kem küm ettiren esperanto mu, arkasında bir ruh olmayan kelimelerden mi söz ediyorsunuz?
İşte sizlerin verdiği destek ile dilimiz ve kelimelerimizin beyinleri mizi iğdiş ederek getirdiği nokta ruhunu kaybetmiş bir dil ve odile mahkum olmuş zavallı bizlerden mi söz ediyorsunuz?
Osmanlıca olarak isimlendirilen dil, Arap alfabesiyle yazılan, imparatorluğun kurucu milletinin dili olan türkçe esaslı ve ağırlıklı, lakin büyük bir kültür imparatorluğu olduğu için, tebasındaki bütün milletlerden, bilhassa dîni bağlarla da bağlandığı arapçadan ve farsçadan, diğerlerine göre daha çok kelime bulunduran bir dünya dilidir. Böyle olduğu için zamanın en zengin dillerinden biri olmuştur. Elbette bu kelime geçişi tek taraflı olmamış. Bakın Osmanlı'ın hakim olduğu topraklarda yaşayan halkların hiçbir baskı olmadan osmanlıca/türkçeden aldıkları kelime miktarları:

bünyesinde 1,000'den fazla türkçe kelime bulunan diller:
arapçada                1,000
farsçada                  2,000
macarcada             2,000
romence/moldavcada 3,000
rumca/yunancada 6,000
bulgarcada             7,500
arnavutçada            7,500
sırpçada                  9,000
rusçada                  10,000
ermenicede           10,000
(Kaynak: Dr. Yusuf Gedikli)

Faşist kriptoların gizli emellerinin tetikçisi olarak tesis edilen kurumlardan biri olan TDK (Türk Dil Kurumu) 80 senelik operasyonu boyunca türkçeden yabancı kökenli olduğu gerekçesiyle arapça ve farsça kelimeleri kaldırıp yerlerine hiçbir temeli olmayan uydurukça kelimeler koyarken, şuurlu olarak batı menşeli (latin kökenli) kelimeleri hiç değiştirmeden sözlüğüne sokmakta bir beis görmemişlerdir. Türkçeyi arapçadan kurtarırken (!) çok daha ağır bir dozda batı/latince menşeli dillerin esaretine sokmuşlardır.

Ancak Cumhuriyetin kurulmasından sonra yönetimi ele geçiren kriptoların halkın, mazisiyle bağını koparmak için (yazının sonundaki dipnota bakınız), dilimizde uyguladıkları faşizan terörle zayıf düşürülen, adeta bir Afrika kabilesi dili derecesine indirilen öz (!) türkçenin yeni nesillere verdiği zarar ayyuka çıkınca, çok geç kalınmış olsa da dilde yeniden kendine dönüş arayışlarına girilmiştir. Nitekim TDK'nın 70'li senelerdeki baskılarında 90,000 civarında kelime bulunurken, bu miktar son basılan sözlüklerde 110,000'in üzerine çıkarılmıştır. Kâfi mi? İngilizcede 250,000 kelime olduğunu düşünecek olursak hâlâ çok gülünç bir rakam. 

Şimdi sıkı durun. "Bizi geri bırakan osmanlıcaydı, ona dersini verdik, bitirdik, öz (!) türkçeye geçtik, ooo! uzaya çıktık" diyenlerin gözüne sokacağımız bir araştırma geliyor:
Araştırmayı Ankara Üniversitesi TÖMER Dil Araştırma Merkezi yapmış.
Yaptıkları şey şu:
Ülkelerin ilk okullarındaki ders kitaplarında kaç kelime ve kavram var, tek tek taramışlar.
Çıkan netice:

ABD               71,681
Almanya       70,400
Japonya        44,224
İtalya              31,762
Fransa          30,193
S. Arabistan 13.579
Türkiye            7,260

Evet, insan kelimelerle düşünür. Siz onun kelimelerini çalarsanız salaklaşır, düşünemez. Bu tabloya dikkatli bakın. Kriptoların gençliğimizi düşürdüğü halden dehşete düşerseniz, ilgililere bir mektup yazın ve bu konuda ne düşündüklerini bir sorun. TBMM Başkanlığına, Siyasi Partilere, Hükümete, Millî Eğitim Bakanlığına, Türk (?) Dil Kurumuna. Bakalım ne diyecekler.

Derleme

4 Ağustos 2012 16:38 tarihinde Oraj POYRAZ <cimcime@neomailbox.net> yazdı:
Objektif olmak lazım.
Kriter nedir?
Ayinesi iştir kişini lafa bakılmaz.
İnternet kalemşörü olduğumuza göre, bütün gücümüz kelimeler geçer.
Sözlerimiz neye hizmet etmiş, ona bakmak lazım.
Sözlerimizle kimlere dost, kimlere düşmanız.
Ona bakın.
Ondan sonra kim kripto kim değil bakarız.
Secerenizi ortaya sermenin bir yararı yok.
Siz zaten kendi kendiniz tanımlıyorsunuz.

Kriptolar beni de kendileri gibi kripto ilan etmeye çalışıyorlar.

Değerli Okurlar.

Ülkemizde herkesten daha fazla Türkçü numarası yaparak devletimizin önemli bir kısmını ele geçirmiş olan kriptolar.

Kendilerini deşifre ettiğim için ve tüm beni susturma çabaları da sonuç vermediğinden, şimdi beni de 

kripto ilan etmeye çalışıyorlar. Bu işte de fanatik İslam düşmanlarını kullanıyorlar.

Aşağıda bir kaç gündür önemsemediğim bu sataşmaların ciddi bir saldırıya dönüştüğünü fark etmeme sebep olan 

bir yazışmayı örnek olarak dikkatlerinize sunmak istiyorum. 

Ben önemli değilim. 

Ama ülkemizde önemli görevlerdeki değerli insanlarımızın imha ediliş şekillerinden birini daha deşifre ederek 

dikkatlerinize sunmak istiyorum. Bu arada yazıda geçen bir argo kelimeyi kullanıldığı gibiaktardığım için de peşinen özür dilemek istiyorum

Sayın Oraj Bey

Kullandığınız nik-lerden en önemlisi (mahlas)  cimcime@neomailbox.net burada da görüldüğü gibi cimcime dir. Sevimli çok bilmiş büyükler gibi hatta bazen daha da harika konuşan küçük kız çocuğu tanımlaması. Bu mahla'yı kullanma nedeniniz konusunda tahminin böyle sevimli bir kız çocuğu babası olmanız olabilir.

Eğer öyle ise iyi ve sevecen bir baba olmalısınız.

Sizinle anlaşamamamıza rağmen nedense sürekli sizin ilgi alanınızda oldum.

Eğer bir psikiyatrist iseniz farklı bir ilgi alanından bakıyorsunuz demektir. O zaman beraber oturup konuşmak lazımdır. Doktor mu yoksa hastamı hastadır. Psikiyatristler bu konuda farklı metotlar uygularlar. Bazıları hipnoz ile o kişinin geçmişine, çocukluğuna hatta bazen bazı eski dinlerden esinlenen sprütualistler gibi geçmiş yaşamlarına ulaşarak teşhis koymaya çalışırlar. sizin. Bazıları da EKG benzeri bazı elektromanyetik beyin frekanslarını okuyan (ölçen) aletler kullanırlar. Bazıları da sizin gibi konuşarak teşhis koymaya çalışırlar. Bu yöntem aldatıcıdır. Çünkü gerçek hastanın tabib olması ihtimalide yüksektir. Çünkü tabip demek istisnai özellikleri olan insanları fark etmeyip kendi beyinlerinde yüklü olan standart veya yetiştiği ortamın şartlarının da etkili olduğu programlar ile yani oluşmuş önyargıları ile bakarlar. Hasta zannettiği onu daha iyi teşhis ederken doktor deneme yanılmayollarının ara sokaklarında kaybolup gidebilir. Benim hakkımda 1. Paranoid şizofrendir. teşhisi koymanız beni gülümsetti. Çünkü bu konuları bazı derinliğine inceleyenler insanların 9/10 unun ya bu teşhisinizin bir kısmına yada tamamına dahil olacak şekilde hasta olduklarını söylerler. Bu durumda acaba 1/10 olanların tanımlaması nasıl yapılabilir.

Sizin gibi olanlarca mı yoksa benim gibi olanlarca mı? Ne dersiniz.

Bu konuda benim yöntemim ise insanların beyin programlarının nasıl oluştuğunu anlamaya çalışmak. Çünkü herkes dünyaya gelişinden itibaren sıfır beyinle doğar ve bir sürü program girdilerini beyni kayıt eder. Bu açıdan beyin çalışma sistemi olarak Bilgisayarlardan çok da farklı değildir. Başlangıçta yüklenen programlar sıfır beyne onu tekzip edecek herhangi bir veri olmadığından doğru kaydı ile işlenir. Ama o veriler bundan sonra gelecek tüm bilgi verilerini ilk yapboz (Puzle) parçaları gibi uyumlu uyumsuz yani yanlış doğru tanımlamaları ile kabul veya ret edecek ileri yaşlarda bu veri akışı hızlanacağından beyin buişi hızla ve genellikle düşünüp irdeleyecek vakir kalmayacak bir süratle tasnif edip hafızaya kayıt etmeye ve ya çöpe göndermeye devam edecektir. Bunların çoğunu insan fark etmediği gibi kendisinin beyne yüklenen verilerin mahkumu olarak düşünüyor olabileceğini sorgulamaya ve gerçek doğruyu aramaya bile yönelmeyecektir.

İşte burada yine ilahi vahyi getirenlerden iki örnek vermem gerekmektedir. 

Hz. Muhammed (sav): Her çocuk İslam fıtratı üzre doğar. Onları daha sonra ana babası ve çevresi başkalaştırır.

Hz İsa (as): Doğrusu size derim. Hiç biriniz ananızdan yeniden doğmadıkça Cennete giremezsiniz. Havarileri sorarlar. Biz nasıl anamızdan yeniden doğabiliriz bu imkansız. Cevap: Her şeye ananızdan şimdi doğmuş gibi bakarak her şeyi yeniden öğrenmeye başlamak ile.

Tasavvufta bu konu şöyle özetlenir. Bildiklerini terk et irfana erem dersen.

Kuran da ise: Müslümanların ilki olmakla emir olundum de. 

Yani çevreden öğrendiklerini bırakıp kendin yeniden beyin ve kalp programını kendin teşhis ederek kur.

Devamı yazınızın satır aralarındadır. 

 

4 Ağustos 2012 10:30 tarihinde Oraj POYRAZ <cimcime@neomailbox.net> yazdı:

Ahmet Doğan Şimşek.
1. Paranoid şizofrendir.
 Komplo teorilerinin içinde kaybolmuştur.
Kendisi dışında herkes  haindir, ahlaksızdır.

 

Çok çok abartmışsınız. Herkes haindir ahlaksızdır demiyorum. Onların beyin programları, çok güvenilir zannettikleri düşmanları tarafından yüklendiği için böyle davranmak ve düşünmek zorunda kalan zavallılardır diyorum. Bunu da herkes için değil, milletimize yabancılaştırılmış ve milletimizin dinine geleneklerine düşünce tarzına milli kültürüne yabancılaştıkları için ellerinde olmadan böyle davranan adeta uyuşturucuya kumara falan alıştırılıp kendi iradesini kaybetmiş farkına varmadan kendilerinden zannettikleri efendilerinin uydukları daha teşhisi zor hainler ve ahlaksızlara, veya kendi idealleri yönünde bizleri kullananlara uyuyorlar diyorum. Hani on maymunla başlayan ve bizlerinde kullanmalarında veri ellerinde olan deneylerden birinde tel kafesteki on maymunun tepesine bir hevenk muz asılır. Ancak ona ulaşmadan önce elektrik yüklenmiş bir yer vardır. Direğe tırmanan maymun tam muza dokunmak üzere iken elektrik çarpar ve yere düşer. Bunu maymunlar hepsi defalarca denerler ve aynı sonuç olur. Sonra kafesten iki maymun çıkarılıp yeni iki maymun sokulur. Onlar da muz ulaşmak isteyince diğer maymunlar tarafından zorla dayak atılarak engellenirler. sonra iki maymun daha derken on maymunda değişir. Elektirik de kesilir ama artık maymunlar asla muza ulaşmak çabasına girmezler. Bu pire ler ile yapılan Cam tavan sendromunda da denenmiş ve aynı sonuç alınmış deneylerin iki türü de ülkemizde uygulanmaya devam etmektedir. Kemalistler bizleri vatanın gelişmesi gayretlerinden 10maymun sendromundaki gibi engelleyen maymunlara benzerler. Bizlerden bazıları da çabalarında yorulup cam tavan sendromunda tepelerindeki cam tavan kaldırılsa dahi artık kabiliyetlerinin olduğu kadar yükseğe atlamazlar. İşte atlamaya çalışan bana siz o on maymundan biri gibi deli teşhisi koyarsınız. Diğeri de bana ileri gidersen burnuna geri kalırsan kıçına vururlar araziye uy ve yaşa artık bunaklık etme derler. Bazıları da vatanı milleti düşünmek sana mı kaldı derler.

Çok şey görmüştür, her türlü yalan, sahtekarlık, namussuzluk, rüşvet, ihanet.
Ama kendisine bir dirhem dahi kir bulaşmamıştır.

Olur mu Sayın Cimcime (Oraj Bey)olur mu. Bu mümkün mü? Eğer rüşvet çarklarının içinde bulunmasam ve zorunlu rüşvetler dağıtmasam ve bazen de ufak tefek de olsa almak zorunda kalmasam, çalanların arasında yaşamasam ve payıma düşeni almasam onların arasında nasıl barınıp hayatımı idame ettirebilirdim ve bu konuları nasıl böyle yakından bile bilirdim. Ama zorunlu olarak hisseme düşen parayı aldığımda daima solcebimekoyar muhtaçlara fakirlere dağıtır sürekli beni bağışlaması için Allah'a yalvarır ve ara ara sürüklenip giderdim. Çalıştığım ortamda güven sağladıktan sonra zaten bu işler daha zor dönmeye ve benden habersiz dönmeye başladı. Daha sonrada Allah başka bir tarafa naklettirip beni kurtardı.

 

Herkes komplolar içindedir, kendisi de yakınen bu komplolara şahit olmuştur.
Ama bütün bu pisliklerden kirlenmeden çıkmıştır.

Maalesef bizde kirlendik tövbekar olduk ama hala vicdanımız rahat değil. Allah'ın bu hesapları sorması korkusu ile tövbemizin kabul edilmiş olması ihtimali arasında idama mahkum mücrimler gibi titreyip durmaktayım.

Kendimi bazen Sadi-iŞirazinin dediği gibi kırk yıllık orospu tövbe etmeyip de ne yapsın. Zaten artık müşteri çıkmaz oldu, halindemiyim diyede sürekli sorgulamaktayım.

 

Ayrıca kendisi Allah'la, peygamberle yüzyüze görüştüğünü iddia eden bir kişidir. 

Bu da sizin abartılı iddialarınızdan birisidir. Peygamberi rüyamda yani bir rüya-ı sadıka da gördüm. Allahın bazı Esmalarını (isimlerinin tecellilerini) ise eğer göre bilirseniz size de gösterebilirim. Mesela Hak Esmasının her haksızlık ve zulüm de zalim tarafından çiğnenmesine rağmen sesiz kalışını ve mutlak gücünü neden anında göstermediği görerek (bir tür fark etme hali) şaşırdım. Ama hayretle hak esmasını çiğneyen zalimi takip etmekte olanMüntekim esmasını da görünce her şeyin ondan ve her yerde o olduğuna iman ettim. Benim bu tecellilerifarkeden ve belkide çok ileri düzeyde görenlerden (Müşahede edenlerden) farkım. Bana deli diyecekler diye endişe duymadan kimin ne dediğinin önemi yok benim fark ettiğimi herkesin de fark edebileceğini söylememlazımki bu işlerin sadece tarikatlara bağlanmak şartına bağlı olmadığını ilgilenenlerden bazıları da başka türlü haletler olduğunuda anlasınlar. Varsın sizin gibi bazılarıda bana deli desinler. İşte geldim gidiyorum.

Tüm kainat beni alkışlasa ne yazar kınasa ne yazar. Ben Rabbim Allahın ne hüküm vereceğine bakarım.

 

Rüyalarında ona görünen varlıklar va
Onunla konuşurlar, ona bilgiler verirler.

Buda sizin yanlış algılama sonucu yanlış zanlarınızdan birisidir. Başımdan olağan üstühaller geçtiği ve bunlardan çok şey öğrendiğim doğrudur ama bunlar Allahın resulünü görmek dışında rüya halinde değildir. Bilakis çok daha teyakkuz halinde ve dikkat yoğunlaşması savunma refleksleri açık halde vuku bulmuştur.

 

2. Demans hastasıdır, yani bunaktır. Bir dediği bir dediğini tutmaz,
Başladığı lafın sonunda başını kaç
Olmayanları olmuş gibi hatırlar, söylenmeyeni söylenmiş gibi zanneder.
 

Öyle görmenizde benim durumumu bilmediğiniz için yanlış olsada kendinize göre haklı sayılırsınız. Yani mazursunuz. Ama bazı bilim insanlarının da terlikle yada pijama ile işe gitmesine benzer sakarlıklarının bunamadan değil odaklandığı konuların derinliğine dalmış olmasından kaynaklandığı bilinmektedir. Bana gençliğimde de arkadaşlarım bazen, seni tanımasak esrar çektiğini düşüneceğiz derlerdi. Her kelimenin insanın düşünce boyutlarında sebep olduğu yoğunluk ve derinliğinin açtığı farklı boyutlara da açılan pencerelerden sözünü ettiği (ve ya yazdığı) konuda bazen düşünce sarhoşu olarak sözlerinde sallanması ancak benim durumumun bir benzerini yaşamanızla mümkündür. Bu yüzden size öyle görünmesi doğaldır. 

 

3. Kripto Ermenidir. Sonradan müslüman olduğunu kendisi de kabul eder.
Aslında ne müslümandır, ne de Ermeni doğrudan kripto Ermenidir.
Ermeninin casus olanı, ihanet için saklananıdır.

Bakıyorum psikiyatrist rolünü bırakıp okuyucuların beyinlerini proglamacılığa soyunarak. Vesvese üfleyen şeytanlığa başladınız. Eğer öyle bir şey olsa idi beni didik didik araştıran özel harpçiler ve polis istihbaratın dan birileri bunları şimdiye kadar kullanmak yerine beni öldürmek için tetikçiler ayarlarmı idi sanıyorsunuz. Bu davranışınızla gerçekten kendinizi çok aşağılık bir iftiracı durumuna düşürdünüz. Bu gibi şeyleri açıklığa kavuşturmak nüfus kayıtlarından gayet kolaydır. Sahibi olduğunuz özgür gündem grubunda sizinde gayet iyi bildiğiniz, beni münafık olmakla suçlayarak saldırmakla görevlenmiş gözleri gerçekten görmediği için incitmek istemediğim kişi tarafından atılan bu ipe sapa gelmez iddiayı ciddiye alan siz mi ben mi Paranoid şizofren ya da ahlaksızsınız. Burada bunun kendiniz olduğunu açığa kavuşturmuş oldunuz.. Emin olun şimdiye kadar bu derece aşağılık ve adi bir iftiranıza rastlamamış ve karşıt fikirli olmamıza rağmen bu derece adi bir duruma kendinizi düşüre bileceğinizi hiç zannetmemiş ve fark etmemiştim.

 

Diğer bütün kriptolar gibi sahtekardır, yalancıdır, iki yüzlüdür, iki taraflı oynar.
Türklük, Ermenilik, müslümanlık gibi konularda söylediği her şey yanlıştır, yalandır, saptırılmıştır.

Aklıma Filipeli Ahmet Hilmin'in şahane eseri Amak-ı Hayal adlı kitabından Manisa tımarhanesinden naklettiği bir kıssayı hatırlattınız.

ÇİFTE HAFIZLAR

Bu iki delinin birisi hakikaten hafızmış. Diğeri ise bir arabacı. Bunlara 'Çifte 

hafız' denmesinin sebebi, arabacının diğerini her defa taklit etmesinden ileri 

geliyordu.

Demir parmaklığın önüne deli seyretmeye gelen akıllılar (!), müslümanların 

çoğunluğuna mahsus bir ihsan ve şefkat duygusu ile, delilere öte beri ve bilhassa 

tütün, şeker vesaire getirip verirlerdi. Bundan dolayı delilerin obur ve pisboğaz 

olanları, parmaklık önünde seyirciyi görür görmez giderler, her birisi kendi sahası

ile ilgili saçmalar savurarak tütün ve saire isterlerdi.

Hafız cenazelerde, hastaların başı ucunda, düğun davetlerin de aşır okuyup 

cerretmeye  alışık olduğundan bir seyirci görür görmez parmaklığın önüne gidip 

diz çöker ve okumaya başlardı. Arabacı, hafizın gelirinden istifade düşüncesiyle 

onun yanında dizçöker ve hafızın ağzından çıkan kelimeleri mümkün mertebe 

taklit etmeye çalışırdı. Zavallı hafız, arasıra seyircilere:

— Bu, hafız değildir. Onu dinlemeyiniz, diyor idiyse de arabacı gözlerini 

kırpıştırarak:

— Sözlerine kulak asmayınız. Zavallı delidir, derdi.

Bir gün bu yalandan hafız ile görüşürken niye hafızlık tasladığını sordum. 

Bana dedi ki:

— Hafızı dinleyenlerin yüzde doksanı, okunan şeyin doğrusunun benim 

okuduğum mu, yoksa hafizın okuduğu mu olduğunu farkedecek durumda değil. 

Bir adam bunlara tecvidle her ne okursa Kur'an sanırlar; yalnız ve yalnız başlarını

sallarlar. Bizim hafız da okuduğunu anlayanlardan değil. Şu halde seyircilerin 

çoğu, benim hafız olduğuma yemin bile ederler.

A'MAK-I HAYAL 

Şehbender  Zade  Filibeli Ahmet Hilmi (sayfa 105-106)

Bu kısadaki sahte hafıza ne kadar da çok benzemiş siniz..

 

Diğer bütün kriptolar gibi hem Türk'ün, hem de müslümanın kafasını karıştırmayı kendine yaşam amacı edinmiştir.

Ben sizi ısıramayağınız eli öpmeseniz de saygı duyabilen onurlu ve şerefli bir kişi zannediyordum. Bu iftiraları bir ücret karşılığımı yoksa tetikçi olarak görevlendirildiğiniz için mi yapıyorsunuz. Benim naçizane çiğnenip çiğnensemde Hak,kı tutup kaldırmak ve Allah dan canımı Mümimlerden olarak ve islam dini fıtratı ile almasından başka bir talebi olmayan dedelerinden biri çanakkalede yatan bir ve asla ırkçılık yapmayan bir Türk evladı olduğumu herkes yakın tanıdıkaları vasıtası ile Nüfus Kütüklerinden yada istihbarat arşivlerinden öğrene bilir. İleride bu sözleriniz benim rahmetle sizinde hiç istemem ama lanetle anılmanıza sebep olacak mahiyette sözlerdir. Hele birde bana saldırmakta kullanılan kendiniz bir kripto iseniz bunun faturasını ileride çoluk çocuğunuz dahi ödeyemez. Değilseniz bu iftiracılığınızın ağırkirleticipisliğinifalanın çocukları şeklindeeblatlarınız dahi ödeyebilir. Bay Cimcime.. 

 

Bunlar saptırıcıdır, bunlar kandırıcıdır, bunlar nifak sokucudur, bunlar şüphe yaratıcıdır.
Bunları deşifre etmek, teşhir etmek her Türk'ün, her müslümanın görevi olmalıdır.

Türk milleti içinden başka bir Türk çocuğuna sadece Müslüman olduğu için sizin bu yaptığını yapacak kadar alçaklaşanların çıkabileceğini zannetmiyorum. 

Gerçi Profesör Haberal bir TV açık oturumunda ki söyleşide  canlı yayına takılan bir cümlesi ile sizlere Vatanperver milletimiz için bunlara karşı her puştluğu yapın talimatı verdiğinde içimizden bu kadar ahlaksız ve alçaklar mı bizleri yönetiyordu diye geçirmiştim. Ama bu talimatı Bir Türk çocuğunun dinde lakayt bir duruma düşürülmüş olsa dahi gerçekten puştluk etmeyi asla kabul etmeyeceğini de düşünmüştüm. (kelimeyi eşcinsel diye yumuşata bilirdim ama,Türkçe deki gerçek kelimeleri madem onlar milletimize karşı kullanıyorsa ben gerçek bir Türk çocuğu olarak kendi dilimi neden kullanmayacak mışım diye aynen özür dileyerek mecburen onlardan alıntılıyorum) 

Zeki Bey, eğer siz de bir kripto değilseniz bırakın bu kriptonun peşini.
Ben bu adamı salt kötünün örneği olsun diye izliyorum, buna yazdığım cevaplar aslında genele yöneliktir.
Ahmet Doğan Şimşek kötünün örneğidir.
O kadar.

Farkında mısınız? Ben şimdiye kadar daima sizi Din ve İslam konusundaki aşırı saldırgan davranışlarınıza rağmen aslında iyi biri bir gün inşallah oda hidayete erer diye düşünüyordum. Siz ise beni kötülüğün örneği olarak düşünüyor ve izliyormuşsunuz. Her ikimizde kendi iç dünyamızdaki mevcut olan haleti ruhiyelerimiz ile düşünüyormuşuz meğer değil mi? 

Meşhur bir atasözümüz vardır. Kişiyi nasıl bilirsin? Kendim gibi. 

Bu durumda, bu durumlarımızı nasıl nasıl analiz edip ne sonuca varırdınız acaba sayın psiko analizcilik iddiasın dan insanları kendi kafasından ırklara dağıtıp dinlerine göre eskiden Arap dostu dediğinize şimdi Ermeni diyebilen insan uzmanı! Cimcime Bey. Yoksa size bu Taktiği Sabotaj işlerini iyi bilen Haydar Ateş Bey mi taktik olarak sizlere öğretti. Çünkü bu yazı sizin kendi imalatınıza benzemiyor. Sivata, Başbağlar da, Aydın cinayetlerinde, diğer pek çok kanlı  olaylarda eğitim almış birisinin taktiği olarak görünüyor. Umarım Milli istihbarat için çok ilginç bir araştırma ve ileride personeline öğretecekleri iyi bir ders konusu olur.

Değerli arkadaşlar, dostlar, karşıtlar, İşte size Türkiye'nin içine düşürüldüğü hali pürmelali. İhanet ehlinin gerçek vatan sever millet bütünlüğü için çırpınan insanları imha etmek, edemezse itibardan düşürmek için çamur at izi kalsın taktiklerini oynayarak vatan evlatlarını nasıl linç etmişler bu yazışmadan anlayabilirsiniz.

Ama asla yeise kapılmayınız.

Doğacaktır sana vadettiği günler Hakkın.

Kim bilir belki yarın, belki yarından da yakın

İnna lillahi ve inna ileyhiraciun. 

Bizler ondan (Allah dan) geldik ve yine ona döneriz.

Küçük yaşta öksüz ve yetim kalıp ağabeyide şehit olunca çocukyaşta yengesi ve yeğenleri ile kalan Mükremin oğlu Baki Şimşek'ten olma ve Çanakkale şehidi Yüzbaşı Abdullah Tahsin kızı Fatma Hayriye hanımdan doğma 

Ahmet Doğan Şimşek

 

--
ÜYELERİN GONDERMİŞ OLDUĞU MAİLLERDEN
ÜYELERİN KENDİLERİ SORUMLUDUR...
www.sektorelbilgi.net
EĞER REKLAM YAYINLAMAK İSTİYORSANIZ
 
http://groups.google.com.tr/group/sektorelbilgi
 
GURUBUNA UYE OLUP ORADA YAYINLAYIN...
--Deus ex machina Makinadan cikan Tanri.(Tiyatroda sahneye tepeden inen ve bir anda tum problemleri cozen Tanri figuru icin kullanilir)Latince Atasozleri - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur.Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Ey mutsuzlar!Kardeslerinizi bogazliyorlar, goz yumuyorsunuz. Çigliklar duyuluyor ama siz susuyorsunuz. Aramizda dolasip kurbanini seciyor zorbanin teki, sessiz kalirsak bize dokunmaz diyorsunuz. Bok yiyorsunuz! Ne tuhaf yer burasi, sizler nasil  ins  anlarsiniz! Haksizlik varsa bir yerde eger ayaklanmali insan. Ayaklanma olmuyorsa batsin o sehir yerin dibine. Yansin bitsin, kul olsun karanliklar basmadan. Bertolt BRECHT - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Ben, Manevi Miras olarak hicbir Ayet, hicbir Dogma, hicbir Donmus ve kaliplasmis Kural birakmiyorum. Benim Manevi Mirasim Bilim ve Akildir...K.Ataturk - - - - - - - - - - - - - - 1920 - Islam yuceltme derneginin bildirisi :Yunan ordusu halifenin ordusu sayilir. Hic de zararli bir topluluk degildir. Asil kafasi koparilacak mahlukat Ankara dadir. ISKILIPLI ATIF



--Bir daha beni sevdigini soyleme ! Neden biliyor musun ? Cunku yine inanirim.Cemal SUREYYA - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur.
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Ey mutsuzlar!Kardeslerinizi bogazliyorlar, goz yumuyorsunuz. Çigliklar duyuluyor ama siz susuyorsunuz. Aramizda dolasip kurbanini seciyor zorbanin teki, sessiz kalirsak bize dokunmaz diyorsunuz. Bok yiyorsunuz! Ne tuhaf yer burasi, sizler nasil insanlarsiniz! Haksizlik varsa bir yerde eger ayaklanmali insan. Ayakl an ma olmuyorsa batsin o sehir yerin dibine. Yansin bitsin, kul olsun karanliklar basmadan. Bertolt BRECHT - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Ben, Manevi Miras olarak hicbir Ayet, hicbir Dogma, hicbir Donmus ve kaliplasmis Kural birakmiyorum. Benim Manevi Mirasim Bilim ve Akildir...K.Ataturk - - - - - - - - - - - - - - 1920 - Islam yuceltme derneginin bildirisi :Yunan ordusu halifenin ordusu sayilir. Hic de zararli bir topluluk degildir. Asil kafasi koparilacak mahlukat Ankara dadir. ISKILIPLI ATIF



--
En iddiasız İDDİACI: Husrev Özel
__._,_.___
Recent Activity:
Guruptan ayr&#305;lmak i�in, a&#351;a&#287;&#305;daki adrese bo&#351; bir eposta g�nderin:
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
.

__,_._,___


--
Kurmus oldugum gruba uye olun

Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com

Ayrýlmak isterseniz de:
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/
Ey mutsuzlar!

Kardeslerinizi bogazliyorlar, goz yumuyorsunuz.
Çigliklar duyuluyor ama siz susuyorsunuz.
Aramizda dolasip kurbanini seciyor zorbanin teki,
sessiz kalirsak bize dokunmaz diyorsunuz.
Bok yiyorsunuz!
Ne tuhaf yer burasi, sizler nasil insanlarsiniz!
Haksizlik varsa bir yerde eger ayaklanmali insan.
Ayaklanma olmuyorsa batsin o sehir yerin dibine.
Yansin bitsin, kul olsun karanliklar basmadan.
 
Bertolt BRECHT
Ben, Manevi Miras olarak hicbir Ayet, hicbir Dogma,
hicbir Donmus ve kaliplasmis Kural birakmiyorum.
Benim Manevi Mirasim Bilim ve Akildir...

K.Ataturk

- - - - - - - - - - - - - -
1920 - Islam yuceltme derneginin bildirisi :
#Yunan ordusu halifenin ordusu sayilir.
Hic de zararli bir topluluk degildir.
Asil kafasi koparilacak mahlukat Ankara#dadir.#

ISKILIPLI ATIF 

Bildigini bilenin arkasindan gidiniz, Bildigini bilmeyeni uyariniz, Bilmedigini bilene ogretiniz, Bilmedigini bilmeyenden kacinini.

Confucius



--
En iddiasız İDDİACI: Husrev Özel

--Bugun vatanimizda bir milli kudret varsa, o cereyan, felaketlerden ders alan ulusun kalp ve dimagindan dogmustur.K.Ataturk - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur.Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Ey mutsuzlar!Kardeslerinizi bogazliyorlar, goz yumuyorsunuz. Çigliklar duyuluyor ama siz susuyorsunuz. Aramizda dolasip kurbanini seciyor zorbanin teki, sessiz kalirsak bize dokunmaz diyorsunuz. Bok yiyorsunuz! Ne tuhaf yer burasi, sizler nasil insanlarsiniz! Haksizlik varsa bir yerde eger ayaklanmali insan. Ayaklan ma olm  uyorsa batsin o sehir yerin dibine. Yansin bitsin, kul olsun karanliklar basmadan. Bertolt BRECHT - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Ben, Manevi Miras olarak hicbir Ayet, hicbir Dogma, hicbir Donmus ve kaliplasmis Kural birakmiyorum. Benim Manevi Mirasim Bilim ve Akildir...K.Ataturk - - - - - - - - - - - - - - 1920 - Islam yuceltme derneginin bildirisi :Yunan ordusu halifenin ordusu sayilir. Hic de zararli bir topluluk degildir. Asil kafasi koparilacak mahlukat Ankara dadir. ISKILIPLI ATIF



--
En iddiasız İDDİACI: Husrev Özel

--  DENIZ . . . . . . Ben deniz kenarindaki odamda, Pencereye hic bakmadan Disardan gecen kayiklarin Karpuz yuklu oldugunu bilirim. Deniz, benim eskiden yaptigim gibi, Aynasini odamin tavaninda Dolastirip beni kizdirmaktan Hoslanir.Yosun kokusu Ve sahile cekilmis dalyan direkleri Sahilde yasayan cocuklara Hicbir sey hatirlatmaz.  Orhan Veli KANIK - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur.  Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Ey mutsuzlar!  Kardeslerinizi bogazliyorlar, goz yumuyorsunuz. Çigliklar duyuluyor ama siz susuyors  unuz. Aramizda dolasip kurbanini seciyor zorbanin teki, sessiz kalirsak bize dokunmaz diyorsunuz. Bok yiyorsunuz! Ne tuhaf yer burasi, sizler nasil insanlarsiniz! Haksizlik varsa bir yerde eger ayaklanmali insan. Ayaklanma olmuyorsa batsin o sehir yerin dibine. Yansin bitsin, kul olsun karanliklar basmadan.   Bertolt BRECHT - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Ben, Manevi Miras olarak hicbir Ayet, hicbir Dogma, hicbir Donmus ve kaliplasmis Kural birakmiyorum. Benim Manevi Mirasim Bilim ve Akildir...  K.Ataturk - - - - - - - - - - - - - - 1920 - Islam yuceltme derneginin bildirisi : Yunan ordusu halifenin ordusu sayilir. Hic de zararli bir topluluk degildir. Asil kafasi koparilacak mahlukat Ankaradadir.  ISKILIPLI ATIF

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder