-------- Original Message --------
Subject: | BEGUM'U VURAN KURSUN 6 SENE SONRA JITEM'E UZADI ! |
---|---|
Date: | Mon, 27 Jun 2011 08:33:37 -0700 (PDT) |
From: | zeki kentel <zkentel2001@yahoo.com> |
To: | zkentel@hotmail.com |
Begüm'ü vuran kurşun JİTEM'e uzandı
Malatya'da maganda kurşunuyla ölen 20 yaşındaki Begüm Kartal'ın dosyasını araş-tıran savcı, JİTEM bağlantısı buldu. Davaya Zirve katliamı sanığı Albay Ülger de dahil edildi.
Galatasaray Üniversitesi öğrencisi 20 yaşındaki Begüm Kartal'ın 6 yıl önce Malatya'da arkadaşının kına gecesinde nereden geldiği belirlenemeyen bir kurşunla yaşamını yitirmesine ilişkin davada çok çarpıcı gelişmeler yaşandı.
İki sanığın tutuksuz yargılandığı davayı yürüten savcılık, olayda JİTEM izi ve çok tanıdık bir isme ulaştı.
Özel yetkili savcıya ifade veren gizli tanık, olaydan sonra cinayetle suçlanan Osman ve Yaşar Ulu'nun gömdüğü ihbar edilen bombaların, JİTEM elemanları tarafından toprağa gömüldüğünü, bu işin arkasında ise Zirve Yayınevi Katliamı davasının tutuklu sanığı ve dönemin Malatya İl Jandarma Komutanı Mehmet Ülger olduğunu anlattı.
Bu bilgiler ışığında soruşturmayı derinleştiren Malatya Özel Yetkili Savcılığı, soruşturma dosyasına Ülger'i de dahil etti.
Silah bulunamadı
JİTEM'e kadar uzanan olay, Malatya'da 2005 yılında bir kına gecesinde nereden geldiği belirlenemeyen bir kurşunun Begüm Kartal'ı öldürmesi ile başladı.
O tarihte soruşturmayı yürüten jandarma tarafından gözaltına alınan Osman Ulu ve amcası Yaşar Ulu tutuklandı. Olay yerinde yapılan incelemede sadece üç adet mermi çekirdeği bulunurken, cinayette kullanılan silah ise bulunamadı. Cinayetin Osman Ulu tarafından işlendiğini ileri süren Mehmet Dinç adındaki tanık, "Osman bana birini vurdum" şeklinde ifade verdi.
Ulu hakkında ifade veren Gökhan Kaya isimli kişinin ise JİTEM haber elemanı olarak kullanıldığı ortaya çıkınca davanın seyri bir anda değişti. Davada yargılanan Yaşar Ulu, JİTEM'in suçu kendilerine yıkmaya çalıştığını öne sürdü.
250 bin TL vaat ve komplo
Bu sırada özel yetkili Cumhuriyet Savcılığına ifade veren Hasan Atalan adındaki köylü, 2005 yılında evine gelen iki korucunun kendisini genç kızın ölümüyle ilişkilendirmek istediğini, daha sonra konuştuğu bu koruculardan birinin "Battalgazi karakol komutanı bizi Begüm Kartal faillerinin bulunması için sizin eve gönderdi.
Amacımız seni bu olayın sanığı yapmaktı. Bize bu yönlü emri karakol komutanı verdi" dediğini öne sürdü. Kendisinin dindar bir kişi olduğunu, Begüm Kartal'ın da ezan okunurken müziğin sesini kısmadığı gerekçesiyle öldürüldüğü yönünde hava oluşturulmaya çalışıldığını öne süren Atalan, ifadesini "Bu korucular ölen kızın babasının yaklaşık 250 bin TL ödül vaat ettiğini, tüm komploların bu parayı alabilmek için kurulduğunu söylediler" diyerek tamamladı.
Komutan hem tanık, hem bilirkişi
Davada ödül için suçlu bulmakla suçlanan Battalgazi Karakol Komutanı Orhan Öztürk, olay yeri incelemesinde bilirkişi olarak görünüyor. Osman Ulu'nun suçlu olduğuna dair soruşturmayı yürüten Öztürk, mahkemede ayrıca tanık sıfatı ile ifade veriyor.
Dava dosyasındaki delilleri toplayan Öztürk, lu'nun suçunu ispatlamak için aile bireylerine ulaştığı dava sürecinde anlaşılıyor.
Silah ihbarında bomba bulundu
Soruşturma sırasında Jandarmaya Yaşar Ulu'nun Kartal cinayetinin ardından evinin önüne bir şey gömdüğü, gömülen çuvalın içinde cinayette kullanılan silahında olabileceği ihbarı yapıldı. İhbar edilen bölgede savcılığın gözetiminde yapılan kazıda bir çuval içinde el bombası ve el yapımı patlayıcı, ayrıca krokiler bulundu. Savcılık, Yaşar Ulu tarafından 2005 yılında gömüldüğü iddia edilen çuvalın, en fazla 24 saat önce gömüldüğünü tespit edince, o tarihte cezaevinde bulunan Yaşar Ulu, bu suçlamadan kurtulmuş oldu. Olayın JİTEM bağlantısı da bu olaydan sonra yaşandı.
Zirve sanığı da dosyada
2011 yılında olayla ilgili Malatya Özel Yetkili Savcıya ifade veren gizli tanık Y.A, bombaların dönemin Malatya İl Jandarma Komutanı Mehmet Ülger'in talimatıyla konulduğunu ileri sürdü. Kendisinin 16 yıl Jandarma haber alma elemanı ve 2007 yılına kadar gönüllü köy korucusu olarak çalıştığını belirten Y.A, Ülger'in birçok kanunsuz iş yaptığını iddia etti.
Ülger'in bölgede JİTEM elemanları aracılığı ile sevmedikleri kişilerin evine uyuşturucu bıraktığını belirten gizli tanık, bu yanlış uygulamalar yüzünden 2007 yılında koruculuğu bırakarak Jandarma ile bağlantısını kestiğini söyledi.
Özel Yetkili Savcılık, bu ifadeler doğrultusunda bombalarla ilgili dosyaya dönemin Malatya İl Jandarma Komutanı Albay Mehmet Ülger'i de dahil etti.
"Suç işlemek amacı ile örgüt kurmak"la suçlanan Ülger, Malatya Zirve Yayınevi cinayetinde "azmettirici ve planlayıcı olduğu" gerekçesiyle tutuklanmıştı.
Ergenekon şüphesi
Dava ile ilgili Taraf'a konuşan Osman Ulu'nun avukatı Yavuz Aktaş, Savcılığın bulunan bombaların Ergenekon davası ile bağlantılı olabileceği şüphesi üzerinde durduğunu vurguladı.
-------------------------------------------------
B. KILIÇGEDİK - R. BUDANCİR
BEGUM'U VURAN KURSUN 6 SENE SONRA JITEM'E UZADI !
Malatya'da maganda kurşunuyla ölen 20 yaşındaki Begüm Kartal'ın dosyasını araş-tıran savcı, JİTEM bağlantısı buldu. Davaya Zirve katliamı sanığı Albay Ülger de dahil edildi.
Galatasaray Üniversitesi öğrencisi 20 yaşındaki Begüm Kartal'ın 6 yıl önce Malatya'da arkadaşının kına gecesinde nereden geldiği belirlenemeyen bir kurşunla yaşamını yitirmesine ilişkin davada çok çarpıcı gelişmeler yaşandı.
İki sanığın tutuksuz yargılandığı davayı yürüten savcılık, olayda JİTEM izi ve çok tanıdık bir isme ulaştı.
Özel yetkili savcıya ifade veren gizli tanık, olaydan sonra cinayetle suçlanan Osman ve Yaşar Ulu'nun gömdüğü ihbar edilen bombaların, JİTEM elemanları tarafından toprağa gömüldüğünü, bu işin arkasında ise Zirve Yayınevi Katliamı davasının tutuklu sanığı ve dönemin Malatya İl Jandarma Komutanı Mehmet Ülger olduğunu anlattı.
Bu bilgiler ışığında soruşturmayı derinleştiren Malatya Özel Yetkili Savcılığı, soruşturma dosyasına Ülger'i de dahil etti.
Silah bulunamadı
JİTEM'e kadar uzanan olay, Malatya'da 2005 yılında bir kına gecesinde nereden geldiği belirlenemeyen bir kurşunun Begüm Kartal'ı öldürmesi ile başladı.
O tarihte soruşturmayı yürüten jandarma tarafından gözaltına alınan Osman Ulu ve amcası Yaşar Ulu tutuklandı. Olay yerinde yapılan incelemede sadece üç adet mermi çekirdeği bulunurken, cinayette kullanılan silah ise bulunamadı. Cinayetin Osman Ulu tarafından işlendiğini ileri süren Mehmet Dinç adındaki tanık, "Osman bana birini vurdum" şeklinde ifade verdi.
Ulu hakkında ifade veren Gökhan Kaya isimli kişinin ise JİTEM haber elemanı olarak kullanıldığı ortaya çıkınca davanın seyri bir anda değişti. Davada yargılanan Yaşar Ulu, JİTEM'in suçu kendilerine yıkmaya çalıştığını öne sürdü.
250 bin TL vaat ve komplo
Bu sırada özel yetkili Cumhuriyet Savcılığına ifade veren Hasan Atalan adındaki köylü, 2005 yılında evine gelen iki korucunun kendisini genç kızın ölümüyle ilişkilendirmek istediğini, daha sonra konuştuğu bu koruculardan birinin "Battalgazi karakol komutanı bizi Begüm Kartal faillerinin bulunması için sizin eve gönderdi.
Amacımız seni bu olayın sanığı yapmaktı. Bize bu yönlü emri karakol komutanı verdi" dediğini öne sürdü. Kendisinin dindar bir kişi olduğunu, Begüm Kartal'ın da ezan okunurken müziğin sesini kısmadığı gerekçesiyle öldürüldüğü yönünde hava oluşturulmaya çalışıldığını öne süren Atalan, ifadesini "Bu korucular ölen kızın babasının yaklaşık 250 bin TL ödül vaat ettiğini, tüm komploların bu parayı alabilmek için kurulduğunu söylediler" diyerek tamamladı.
Komutan hem tanık, hem bilirkişi
Davada ödül için suçlu bulmakla suçlanan Battalgazi Karakol Komutanı Orhan Öztürk, olay yeri incelemesinde bilirkişi olarak görünüyor. Osman Ulu'nun suçlu olduğuna dair soruşturmayı yürüten Öztürk, mahkemede ayrıca tanık sıfatı ile ifade veriyor.
Dava dosyasındaki delilleri toplayan Öztürk, lu'nun suçunu ispatlamak için aile bireylerine ulaştığı dava sürecinde anlaşılıyor.
Silah ihbarında bomba bulundu
Soruşturma sırasında Jandarmaya Yaşar Ulu'nun Kartal cinayetinin ardından evinin önüne bir şey gömdüğü, gömülen çuvalın içinde cinayette kullanılan silahında olabileceği ihbarı yapıldı. İhbar edilen bölgede savcılığın gözetiminde yapılan kazıda bir çuval içinde el bombası ve el yapımı patlayıcı, ayrıca krokiler bulundu. Savcılık, Yaşar Ulu tarafından 2005 yılında gömüldüğü iddia edilen çuvalın, en fazla 24 saat önce gömüldüğünü tespit edince, o tarihte cezaevinde bulunan Yaşar Ulu, bu suçlamadan kurtulmuş oldu. Olayın JİTEM bağlantısı da bu olaydan sonra yaşandı.
Zirve sanığı da dosyada
2011 yılında olayla ilgili Malatya Özel Yetkili Savcıya ifade veren gizli tanık Y.A, bombaların dönemin Malatya İl Jandarma Komutanı Mehmet Ülger'in talimatıyla konulduğunu ileri sürdü. Kendisinin 16 yıl Jandarma haber alma elemanı ve 2007 yılına kadar gönüllü köy korucusu olarak çalıştığını belirten Y.A, Ülger'in birçok kanunsuz iş yaptığını iddia etti.
Ülger'in bölgede JİTEM elemanları aracılığı ile sevmedikleri kişilerin evine uyuşturucu bıraktığını belirten gizli tanık, bu yanlış uygulamalar yüzünden 2007 yılında koruculuğu bırakarak Jandarma ile bağlantısını kestiğini söyledi.
Özel Yetkili Savcılık, bu ifadeler doğrultusunda bombalarla ilgili dosyaya dönemin Malatya İl Jandarma Komutanı Albay Mehmet Ülger'i de dahil etti.
"Suç işlemek amacı ile örgüt kurmak"la suçlanan Ülger, Malatya Zirve Yayınevi cinayetinde "azmettirici ve planlayıcı olduğu" gerekçesiyle tutuklanmıştı.
Ergenekon şüphesi
Dava ile ilgili Taraf'a konuşan Osman Ulu'nun avukatı Yavuz Aktaş, Savcılığın bulunan bombaların Ergenekon davası ile bağlantılı olabileceği şüphesi üzerinde durduğunu vurguladı.
-------------------------------------------------
B. KILIÇGEDİK - R. BUDANCİR
BEGUM'U VURAN KURSUN 6 SENE SONRA JITEM'E UZADI !
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder