25 Haziran 2011 Cumartesi

KARIKATUR - Fwd: erbab-ı ticaret



-------- Original Message --------
From: D. Ali Ercan <daercan@hotmail.com>


 


İNAN KIRAÇ OLAYI

Denir ki; kapitalist ülkelerde  demokrasiyi öncelikle  koruyacak olan o ülkenin burjuva sınıfıdır.  Biz de ülkemizde kapitalist/ burjuvanın güçlü bir örgütü (TÜSİAD)  var sanıyorduk.  Ne kadar yanıldığımızı şimdi daha iyi anlıyoruz. İnan Kıraç olayı her şeyi ortaya çıkardı. 

İnan Kıraç patronlarımızın en güçlüsü KOÇ grubunun temsilcisidir. Seçim öncesi bir sohbet toplantısında  bir dostu ile  bu sefer muhalefet partisinin kazanacağına dair bahse giriyor;  ve bu da basına yansıyor.  Vay sen misin bunu diyen.. Ülkenin başbakanı   "böyle konuşan bedelini de öder"   diyor ve  bu mesajı alıp durumdan görev çıkaranlar derhal gereğini yapıyorlar.. bu tür davranışlara  sosyo-bilimsel anlamda  faşist baskı denir.

Bu durumda İnan Kıraç'ın ne yapması gerekirdi?
"Sayın Başbakan bu ülke demokratik bir ülkedir. Biz de bu ülkenin eşit, özgür yurttaşlarıyız.  Sizin partinizi desteklemek kadar başka partileri de desteklemek hakkımız var.  Söylediğiniz söz demokrasiye aykırıdır"  demesi beklenirdi.  Ama öyle olmadı. 

Sayın Kıraç özür dilemek için Başbakandan randevu aldı.  Bir saat kapıda bekletildi.   Ecevit  Hükümetini yıkan TÜSİAD  bu sefer gıkını bile çıkar(a)madı ; Sayın Kıraç'ı yalnız bıraktı. Eğer mesele Sayın Kıraç'ın özel meselesi olsaydı, herhalde insan onurunu yaralayıcı böyle  bir baskıya teslim olmazdı. Ancak  olayın gözden uzak tutulmaması gereken bir başka boyutu var.

Koç grubu on binlerce işçiye ekmek vermektedir. Vergi rekortmenidir. Ülkemizdeki hemen her evde bir ürününü kullandığımız bir topluluktur. Sayın Kıraç'ın bir iki dakikalık demokrasiyi yaşamak zevkine,  bunca işçinin ve bu işçilerin ürettiği ürünleri satan, pazarlayan, taşıyan, ham maddesini üreten milyonlarca emekçinin geleceği ile oynanamazdı.  Onların çocuklarını, hastalarını evlerindeki düzenlerini düşünün. Gözü dönmüş faşist bir anlayış  Koç grubunu yıkar mı?  yıkar.  Sayın Kıraç  herhalde bunları düşünerek bu "özür"e mecbur kalmıştır. Burada gerçekten utanması gerekenler Sayın Kıraç'ı  yalnız bırakanlardır.. 

Ülkede milli burjuvazi varmış. hadi canım sen de.. Ne burjuvazisi?  Üflesen çökecek olan bir  erbab-ı ticaret o kadar..

__._,_.___

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder