Biz hep bunu söyledik. AKP ve Fitnebaz cemaat işbirlikçidir, dedik. Bunlar ABD konuşlu küresel oligarklara hizmet etmektedir dedik. Artık iş o noktaya geldi ki, işbirliği yapanlarda sıkıntı hissetmeden sırları ifşa etmeye başladılar. Tesbitler aşağıda. Doğru olanlar var yanlış olanlar var. TSK faka basmıştır. Bu tuzağı kuranlar ABD, AKP ve cemaattir. İşler TSK ABD'ye güvenmediği için bu noktaya gelmiştir. Olayların gelişimi TSK'nın güvensizliğini tam olarak haklı çıkarmıştır. Askeri vesayetin kaldırılması, demokratik nizamın tesisi bunlar sanal işlerdir. | Kesinlikle yanlış olanı ise bu işini unutulacağıdır. TSK kurumsal bir yapı olarak tarih boyunca ne yaşadıysa hep hatırlamıştır. TSK ne çuvallamayı, ne Muaveneti, ne de takip eden diğer hadiseleri unutmamıştır. Bu vakitten sonra TSK ne ABD'ye, ne küresel oligarklara, ne onların işbirlikçisi olan AKP, Fitnebaz Cemaat ve diğer mürtecilere karşı nötral kalamaz. Fırsatını bulduğunda TSK mutlaka hesap soracaktır. O yüzden uyarıyorum. ARHINÇ BEY'in söylediği gibi sakın YARALI HALDE BIRAKMAYIN. Bedelini mutlaka ödersiniz. Hepiniz. |
Türk Ordusu'nu kafesledik
İlk kez İslami parti iktidarda
Bu şoke edici sözler, TBMM'de 2003 yılında 1 Mart tezkeresinin reddedilmesinden 25 gün sonra Utah Üniversitesi'ndeki "Felaket ile Flört:
Türkiye- Irak-ABD" adlı konferansta söylendi.
Kürsüye çıkan Barkey, 3 Kasım'da ilk kez bir İslami partinin iktidara geldiğini hatırlatarak şöyle dedi:
Ordu ABD'ye güvenmiyor
Yaptığımız görüşmelerde bize, 'AB'ye girmek ve demokrasi istediklerini, bunu kendileri için bir rönesans olduğunu' söylediler.
Türk Ordusu ise ABD'ye güvenmiyordu.
Irak'a ABD'den bağımsız girmek istediler.
Avrupa Birliği adaylık sürecinde müzakereler yoluyla orduyu çok sıkı bir kafese kapattık.
"AKP ile anlaşarak TSK'yı kafesledik"
CIA ajanı Barkey, 1 Mart tezkeresinin reddinden sonra ABD'de verdiği konferansta, "AKP liderleriyle anlaşarak Türk Ordusu'nu kafeslediklerini" anlatmış.
Haber :Salim Yavaşoğlu
CIA'nın Türkiye uzmanı Henri Barkey'in, 2003'te 1 Mart tezkeresinin reddedilmesinden 25 gün sonra 26 Mart'ta Utah Üniversitesi'nde verdiği "Felaket ile Flört:
Türkiye, Irak ve ABD" adlı konferansta, AKP lideriyle anlaşarak "Türk Ordusu'nu çok sıkı bir kafese kapattıklarını" söylediği ortaya çıktı.
Barkey, AKP'nin, AB reformlarında ısrarlı tutumu ve ABD'nin Türkiye'ye gün vermesi için AB'ye baskı yapmasının "Türk Silahlı Kuvvetleri'ni kafesleme" planı olduğunu ifade ediyor.
"Felaket ile flört"
Barkey'in bu sözleri kullandığı dönemde Genelkurmay Başkanlığı koltuğunda Orgeneral Hilmi Özkök oturuyordu.
Konferanstan 3 ay sonra, 4 Temmuz 2003'te de K.Irak'ta Türk askerlerinin başına çuval geçirildi.
İlerleyen yıllarda ise Ümraniye ve Balyoz gibi soruşturmalarla çok sayıda subay tutuklanarak adeta "kafes"leniyor.
Konuşmasında, 1 Mart Tezkeresi'nin reddedilmesinden Türk Ordusu'nu sorumlu tutan Barkey, ABD'nin en büyük felaketinin Türk Ordusu'nun, "PKK terörü ve çıkacak karışıklıkta Türkmenleri korumak için" Kuzey Irak'a girmekte ısrar etmesi olduğunu, bu nedenle konuşmasının adını "Felaket ile Flört" koyduğunu anlatıyor.
Barkey, tezkerenin reddiyle gerçekleşmeyen kuzey cephesinin sırf TSK'nın K.Irak'a girmesinin engellenmesi için düşünüldüğünü ifade ediyor.
Kızarlar ama unuturlar
Tezkerenin reddinden sonra TSK'nın "Ne olursa olsun ABD'den bağımsız olarak K.
Irak'a girmek" tavrında ısrarlı tutumunu sürdürdüğünü kaydeden Barkey, bunun engellenmesi için "AB'nin Türkiye'ye müzakere tarihi vermesi gerektiğini, müzakere tarihinin en büyük yararının Türkiye'nin dikkatini Irak'tan uzaklaştırmak" olacağına parmak basıyor.
Barkey bu sürecin AKP hükümeti eliyle yürütüleceğini, AB reformları ile TSK'nın kafese kapatılacağını anlatıyor.
TSK'nın Irak'a girmesi engellenirse bunun ABD için en iyi senaryo olacağını belirten Barkey, Türklerin başta çok kızacağını sonradan unutup ilişkilerin derinleşerek devam edeceğini söylüyor.
Barkey, AKP ile yürütülen bu planın gerçekleşmesinin 1 Mart tezkeresinin reddedilmesinden daha önemli olduğunu da vurguluyor.
Barkey, "Türk Ordusu'nu çok sıkı bir kafese kapattıklarını" açıkça söylediği konferansta 1 Mart tezkeresi öncesinde yaşananlar hakkında da çarpıcı açıklamalar da yapıyor.
Türkiye'nin Kuzey Irak'a girmesini hiç istemedik!
Henri Barkey, Kuzey cephesinin açılmasına neden olacak 1 Mart tezkeresinin aslında Kuzey Irak'a girmekte ısrarlı olan Türk Ordusu'na karşı düşünülen bir önlem olduğunu da şöyle itiraf ediyor.
"1 Mart tezkeresinin geçmemesinin tüm suçu Türk Ordusu'nda.
Çünkü, İslamcı hükümet ile Türk Ordusu arasında çekişme vardı.
Problemin önemli bir parçası Türk Ordusu'nun Amerika Birleşik Devletleri'ne güvenmemesiydi.
Halbuki biz 'Bağımsız Kürdistanı' desteklemiyorduk.
İnanmadığımızı söylüyorduk.
O yüzden bu konuşmanın adını 'Felaketle Flört' koydum.
Türk Ordusu, ABD'den bağımsız olarak Kuzey Irak'a girmek istiyordu.
Ne olursa olsun!
ABD'nin ise en son istediği şey buydu.
Çünkü, Iraklı Kürtlerle Türk Ordusu arasında gerilim olacaktı.
Zaten Kuzey cephesi bu tür sorunların ortaya çıkmaması için düşünülmüştü."
Askerleri, "güç" olarak görmek istemiyorlardı
AKP'nin değişim söylemine inandığını belirten Barkey, iktidar partisini, "Askeri, güç olarak görmek istemeyen, sivilleşmeden yana ve merkez sağ olmak isteyen bir parti" olarak tanımlıyor.
Barkey, 2002'de iktidara gelen AKP hükümeti ve lideriyle "Türk Ordusu'nu sıkı bir kafese kapatma" temaslarını ise şöyle anlatmış:
"İlk kez bir İslami parti tek başına iktidara geldi.
O güne kadar Türkler, AB'ye temkinli yaklaşıyordu.
İlk kez 'AB'ye girmek ve demokrasi istediklerini' söylediler.
İlk kez bir Türk hükümeti, 'AB'ye girmek istiyoruz, onların kriterleri bizim için ölçü olur' diyor.
Bir İslamcı liderin rönesans terimini kullanması bana çok belirleyici geldi.
Çünkü, AB'ye katılarak adaylık sürecinin Türkiye'yi daha fazla demokrat yapacağına inanıyorlar.
Bu demokratikleşme süreci içinde biz orduyu çok sıkı bir kafese kapattık.
Bundan sonra asker, eskiden olduğu gibi her 10 yılda bir müdahale edemeyecek.
Keyfince hükümetleri değiştiremeyecek.
AB'ye adaylık süreci Türkiye'yi daha demokratik bir ülke haline getirecek.
Bu süreç Türk Ordusu'nun tutumuyla darbe yedi.
Şunu söylemeliyim ki;
Kuzey Irak'ta bir çatışma bu süreci zaafa uğratır ve geriletebilir.
Eğer;
biz bu Saddam'ı umut ettiğimiz kadar çabuk devirirsek, Türk Ordusu'nun Kuzey Irak'a girmesini engelleyebilirsek, 1 Mart tezkeresi
1 yıl içinde unutulur.
Türk hükümeti de reformlar yolunda devam ederse ilişkilerimiz iyileşmeye devam eder.
Gelecek için umutluyuz.
Türk Ordusu, Kuzey Irak'a girmelerinin hakları olduğunu söylüyordu.
Ancak Başkan Bush, Türklere 'giremezsiniz' dedi."
http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/habergoster.php?haber=68868
--
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
Gercekten buyuk insan odur ki, ne yonetir ne yonetilir.
Halil CIBRAN
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur.
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Dinlerin kitaplar1n1;
Okuyup anlayana 'ateist',
Okuyup anlamayana 'dindar',
Hem okumay1p hem de anlamayana, 'yobaz' denir.
Nikola Tesla
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Dinler atesbocekleri gibidir:
Parlayabilmek icin karanliga gereksinim duyarlar.
Tum dinlerin kosulu yaygin olan belirli bir derecede cehalettir.
Ki sadece bu havada yasayabilirler ancak.
Arthur Schopenhauer
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Ey mutsuzlar!
Kardeslerinizi bogazliyorlar, goz yumuyorsunuz.
Çigliklar duyuluyor ama siz susuyorsunuz.
Aramizda dolasip kurbanini seciyor zorbanin teki,
sessiz kalirsak bize dokunmaz diyorsunuz.
Bok yiyorsunuz!
Ne tuhaf yer burasi, sizler nasil insanlarsiniz!
Haksizlik varsa bir yerde eger ayaklanmali insan.
Ayaklanma olmuyorsa batsin o sehir yerin dibine.
Yansin bitsin, kul olsun karanliklar basmadan.
Bertolt BRECHT
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Ben, Manevi Miras olarak hicbir Ayet, hicbir Dogma,
hicbir Donmus ve kaliplasm1s Kural birakmiyorum.
Benim Manevi Miras1m Bilim ve Akildir...
K.Ataturk
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Putlarin, Kabenin istedii: Kolelik;
Canlar1n, ezan1n diledigi: Kolelik;
Mihrapti, kiliseydi, tespihti, salipti
Nedir hepsinin ozledigi? Kolelik.
Omer Hayyam
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder