Meşru Müdafa, Irak'ın kuzeyine, yani Güney Kürdistana müdahale peki burada engel olan nedir? Nedir bizim elimizi tutan? El cevap A-M-E-R-İ-K-A B-İ-R-L-E-Ş-İ-K D-E-V-L-E-T-L-E-R-İ . Yıllardır insanlar bunu söyeyip durdu. Baktılar ki bu insanlar fazla dırdır ediyor. Bunların tamamını Ergenekon, Balyoz, Oraj, Suga, Sakal vb. davalarıyla içeriye tıkılmıştır. Milliyetçilik ULUSALCILIK diye yeni bir kavramla kirletilip tuu kaka edilmiştir. Türkiyenin ve Türk halkının gerçek düşmanı ABD'dir. ABD ve ABD'ye yakın olanlar da aynı şekildedir. Ülke bir an evvel bu işbirlikçilerden kurtarılmalıdır. Ülke bir an evvel bu ülkelerin oligarklarının boynuna attığı Kurt Kapanından kurtarılmalıdır. Tablo gayet net ve açıktır. TSK'nın bütün endişeleri doğrulanmıştır. ABD Türkiyenin düşmanıdır. |
Uluç Gürkan - PKK'ya "dur" demek
Kuzey Irak’tan gelen PKK saldırıları karşısında Türkiye, Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nde öngörülen "meşru müdafaa" hakkını kullanması gerekir.
1999-2002 Ecevit Hükümetleri döneminde Kuzey Irak’a bu amaçla girilmiş ve terör bu sayede durdurulabilmişti.
BM Sözleşmesi, Türkiye’ye Irak sınırının kesin ve kalıcı bir güvenliğe kavuşturulması olanağını veriyor.
Bunun için, unuttuğumuz, bize unutturulan BM Antlaşması’nın 51.
maddesindeki meşru müdafaa hakkımızı kullanmamız yeterli olacaktır.
Türkiye’nin bu hakkını 1990’lı yıllarda ödünsüz bir biçimde kullandı.
Bu çerçevede 3 sınırötesi harekat ile 30’u aşkın sıcak takip operasyonu gerçekleştirdi.
Özellikle Bülent Ecevit Hükümetleri döneminde Kuzey Irak’a işgal amacıyla değil, güvenlik amacıyla, olumsuz gelişmeleri önlemek amacıyla girildi ve 2000’li yıllara gelindiğinde terörün durdurulması sağlandı.
Irak’lı yetkililerin "Türkiye Kuzey Irak’a müdahale ederse uluslararası hukuku ihlal etmiş olur" açıklamalarının gerçeği yansıtmıyor.
BM Sözleşmesi’nin 51.maddesi, BM’ye üye bir ülkeye karşı silahlı bir saldırı olduğunda o ülkenin meşru müdafaa hakkının doğduğunu açıkça belirtiyor.
PKK terör eylemleri bu maddedeki silahlı saldırı kapsamına giriyor.
Türkiye’nin tek yapacağı, bu madde uyarınca meşru müdafaa hakkı kullanıldığını BM Güvenlik Konseyi’ne bildirmek.
Türkiye, geçmişte olduğu gibi “meşru müdafaa hakkının ancak saldırı ani, dayanılmaz olursa, başka bir davranış seçeneği bulunmazsa kullanılabileceği” itirazıyla karşılaşabilir.
Ancak, PKK saldırılarının yoğunluğu ve yitirilen canlar bu koşulun da objektif olarak geçerli olduğunu ortaya koyuyor.
BM Antlaşmasının 51.maddesi ise şöyle:
"Bu Antlaşma’nın hiçbir hükmü, Birleşmiş Milletler üyelerinden birinin silahlı bir saldırıya hedef olması halinde, Güvenlik Konseyi uluslararası barış ve güvenliğin korunması için gerekli önlemleri alıncaya dek, bu üyenin doğal olan bireysel ya da ortak meşru savunma hakkına halel getirmez.
Üyelerin bu meşru savunma hakkını kullanırken aldıkları önlemler hemen Güvenlik Konseyi’ne bildirilir ve bu Konsey’in işbu Anlaşma gereğince uluslararası barışın kurulması için gerekli görebileceği biçimde her an hareket etme yetki ve görevini hiçbir biçimde etkilemez."
--
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
BIR ROMAN KAHRAMANI
Cadirimin ustune yagmur yagiyor
Saros korfezinden ruzgar esiyordu
Ve ben,bir roman kahramani
Ot yatagin icinde
Ikinci dunya harbinde
Basucumda zeytinyagi yakarak
Mevzuumu yasamaya calisiyordum
Bir sehirde baslayip
Kim bilir nerde
Kim bilir ne gun bitecek mevzuumu
SOFORUN KARISI
Soforun karisi, kiyma bana;
El etme oyle pencereden,
Soyunup dokunup;
Senin, enistende gozun var;
Benimse gencligim var;
Mapuslarda curuyemem;
Basimi belaya sokma benim;
Kiyma bana.
Orhan Veli KANIK
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur.
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Dinlerin kitaplarini;
Okuyup anlayana 'ateist',
Okuyup anlamayana 'dindar',
Hem okumayip hem de anlamayana, 'yobaz' denir.
Nikola Tesla
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Dinler atesbocekleri gibidir:
Parlayabilmek icin karanliga gereksinim duyarlar.
Tum dinlerin kosulu yaygin olan belirli bir derecede cehalettir.
Ki sadece bu havada yasayabilirler ancak.
Arthur Schopenhauer
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Ey mutsuzlar!
Kardeslerinizi bogazliyorlar, goz yumuyorsunuz.
Çigliklar duyuluyor ama siz susuyorsunuz.
Aramizda dolasip kurbanini seciyor zorbanin teki,
sessiz kalirsak bize dokunmaz diyorsunuz.
Bok yiyorsunuz!
Ne tuhaf yer burasi, sizler nasil insanlarsiniz!
Haksizlik varsa bir yerde eger ayaklanmali insan.
Ayaklanma olmuyorsa batsin o sehir yerin dibine.
Yansin bitsin, kul olsun karanliklar basmadan.
Bertolt BRECHT
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Ben, Manevi Miras olarak hicbir Ayet, hicbir Dogma,
hicbir Donmus ve kaliplasmis Kural birakmiyorum.
Benim Manevi Mirasim Bilim ve Akildir...
K.Ataturk
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Putlarin, Kabenin istedii: Kolelik;
Canlarin, ezanin diledigi: Kolelik;
Mihrapti, kiliseydi, tespihti, salipti
Nedir hepsinin ozledigi? Kolelik.
Omer Hayyam
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder