Nilgün Cerrahoğlu - Putin mi Erdoğan mı?
"Putin-Medvedev modeli" söz konusu olduğunda bizim buralarda yalnızca "al gülüm ver gülüm" paylaşımına odaklanıldığını;
modelin örnek alındığı Rusya'da yol açtığı eleştiriler ve yarattığı tepkilere yer verilmediğini belirten;
kamuoyumuzun -Ruslara nazaran- "modeli" itiraz getirmeden benimsediğini işleyen "Devremülk Çankaya" başlıklı yazıma okurumuz Selim A.şöyle bir çekince getirmiş:
"(Dönüşümlü Putin-Medvedev çarlığını Rusya'da yollarda protesto edenler karşısında!)
Rusya kadar olamıyoruz derken;
parasız eğitime hayır diyenlerin, gazetecilerin, milletvekillerinin ve düne kadar en güvenilir kurumun -ve dokunulmaz sayılanlar- en tepesindekilerin yıllardır zindanlarda çürüdüğünü gören halk evine sinmiş durumda.
Hakkını arayan memurdan gözü kara öğrencisine Hopalısına tonlarca biber gazını yiyor, kalça kemikleri kırılıyor;
duruşmasız, modern Auscwitzlerde çürüyor.
Gazete yazılarına ve hatta Facebook yazılarına davalar açılmaya başlandı çoktan beri, farkında mısınız, eskiden başta Hürriyet'te her haberin altında onlarca, başbakan bir şey söylediğinde yüzlerce yorum olurdu.
Şimdi bir iki cılız aslan kaplan başbakan yorumu, övmeye bile korkuluyor.
Son tahlilde Putin-Erdoğan denklemi kurmanızı isteyeceğim.
Hangisi daha zalim, hangisi daha korkutucu?"
Putin-Erdoğan/Putinizm-Erdoğanizm benzetmesi artık öyle sık yapılıyor ki… insan haliyle düşünüyor "Hangisi daha zalim, hangisi daha çok korku saçıyor?"
diye…
Kırk katır mı kırk satır mı?
Görebildiğim kadarıyla Putin'in baskısı, Erdoğan Türkiyesi'nde tanık olduğumuz baskıdan biraz daha farklı.
Ama daha az ürkütücü değil…
Rusya, Türkiye gibi "yerkürede hapiste en çok gazeteci bulunduran ülkeler arasında" başı çekmiyor.
Bizde olduğu gibi demir parmaklıklar ardında "İran ve Çin'den daha fazla gazeteci bulundurmak" rekorunu elinde tutmuyor…
Buna karşın "kırmızı kart" gösterilen gazeteci Rusya'da -gereğinde! - yol ortasında vuruluyor.
Gazetecileri Koruma Komitesi/Comittee to Protect Journalists (CPJ), "Rusya gazeteciler için dünyadaki en ölümcül ülkelerden biri / en ölümcül 3.
ülke" tanımını yapıyor.
Özellikle "Çeçen sorunu" gibi ulusal güvenlik konularında "kırmızı çizgiyi" aşmak;
Rusya'da kelle koltukta çalışmakla bir anlama geliyor.
Putin muhalifliği yanı sıra insan hakları ve Çeçen konusuna ilgisi ile tanınan ünlü gazeteci Anna Politkovskaya'nın hazin sonu hâlâ belleklerde.
Politkovskaya, 2000'li yıllar başında "üstüne vazife olmayan işlere burnunu sokmuş olduğu için";
Moskova'daki apartmanının girişinde faili meçhule kurban gitmişti.
Kurban gittiği cinayet aydınlanmadı.
İstenmeyen alana giren gazeteciler gibi istenmeyen yerde at koşturan/siyasete el atan işadamları -"oligarklar"- da, tereddütsüz cezalandırılıyor Rusya'da.
Vaktiyle ülkenin "en zengin kişisi" olan Mikhail Hodorkovski örneğin halihazırda Sibirya'da çürüyor.
Çarlar ve Sovyet diktatörlüğünden bu yana Sibirya sürgünlerinin sonu gelmedi.
"Putin'e rakip olduğu" için, 9 yıldır Çin sınırında tanrının unuttuğu bir kentte hapis yatan 49 yaşındaki eski işadamı Hodorkovski ancak 60'ına merdiven dayadığında özgürlüğüne kavuşabilecek…
Hodorkovski'nin başına gelenlerden ders çıkaran diğer oligarklar da, çil yavrusu gibi dağılmış, her biri kendisini yurtdışında başka bir ülkeye atmış durumda…
Putin'inki 'nokta atış'
Putin'in zulmü, bugüne değin böyle göz önündeki üst düzey, nokta hedeflere odaklanageldi.
"Pankart açmak" gibi sıradan sebeplerden aylarca hapis yatan "öğrenci vakalarına" rastlamadık.
Rus hapishanelerinde 3000 civarı öğrenci bulunduğuna dair haberler okumadık ve yargının muhalifleri kitlesel biçimde cezalandıracak surette "torba davalara" başvurmasına tanık olmadık.
Putin Rusyası zulmünün böyle bugüne değin "seçici bir keyfilikle" uygulandığını gördük.
Ama son dönemde "Putin-Medvedev modeli" karşısında gösterilen direnç ve bu direnç karşısında Kremlin'in sergilediği tavır;
"seçici baskılarının" giderek aşağılara inmek eğiliminde olduğunu gösteriyor.
Düne dek kimsenin tanımadığı genç punkçı müzik grubu "Pussy Riot" olayına otoritelerin verdiği tepkinin şiddeti;
Putin'in hışmının bundan böyle sadece Anna Politkovskaya ve Hodorkovski gibi sivrilen hedeflerle değil, simge olabilecek tüm muhaliflere yönelebileceğini ima ediyor.
Bir "muhalif şarkı" ve "muhalif bir eylem" yüzünden;
üç yıl hapis istemiyle yargılanan "Pussy Riot" üyelerinin karşılaştığı yaptırımın ölçüsüz ağırlığı;
giderek okka altına herkesin gidebileceği duygusunu pekiştiriyor.
Bu anlamda bu dava ciddi bir dönemeç.
Moskova'nın en büyük kilisesi "Kurtarıcı İsa Katedrali"nde, ("Aziz Meryem Ana Rusya'yı Putin'den kurtar!"
diye...) bir dakikalık Putin karşıtı bir şarkı söyleyen "Pussy Riot kızları";
Putin sistemi için aslında çok bakımdan "yol ayrımı" sayılıyor…
"Laiklik/kilise devlet ilişkileri" ve "Kremlin güdümü" ile "yargı bağımsızlığı" gibi çok sayıda hassas konuya dokunan davaya Madonna gibi dünya çapında starların yoğun ilgi göstermesi ve "Pussy Riot" kızlarının serbest bırakılması için devreye girmiş olmaları hep;
Moskova için yeni birer eşik oluşturuyor.
"Putin-Medvedev" sisteminin önündeki yeni eşiği;
zulüm-korku sarmalını şiddetlendirerek aşıp aşmayacağını;
önümüzdeki hafta içinde "Pussy Riot" davasında verilen karar belirleyecek.
-- Bir hikmet ve hakikati bulmak, muminler icin buyuk bir ganimettir. Hz.Ali - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur. Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Ey mutsuzlar! Kardeslerinizi bogazliyorlar, goz yumuyorsunuz. Çigliklar duyuluyor ama siz susuyorsunuz. Aramizda dolasip kurbanini seciyor zorbanin teki, sessiz kalirsak bize dokunmaz diyorsunuz. Bok yiyorsunuz! Ne tuhaf yer burasi, sizler nasil insanlarsiniz! Haksizlik varsa bir yerde eger ayaklanmali insan. Ayaklanma olmuyorsa batsin o sehir yerin dibine. Ya nsin bitsin, kul olsun karanliklar basmadan. Bertolt BRECHT - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Ben, Manevi Miras olarak hicbir Ayet, hicbir Dogma, hicbir Donmus ve kaliplasmis Kural birakmiyorum. Benim Manevi Mirasim Bilim ve Akildir... K.Ataturk - - - - - - - - - - - - - - 1920 - Islam yuceltme derneginin bildirisi : Yunan ordusu halifenin ordusu sayilir. Hic de zararli bir topluluk degildir. Asil kafasi koparilacak mahlukat Ankara dadir. ISKILIPLI ATIF
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder