3 Ekim 2012 Çarşamba

Seren Serengil’in ‘safarisi’

Haahahaaa:)) Valla o kadar komik şeyler okudum ki yazıya kahkahalarla başlamak doğal geldi:
Seren Serengil Tanzanya'ya "belgesel çekmeye" gitmiş!
Hem de Roberto Cavalli'nin "safarisi" için tasarladığı özel ayakkabılarıyla!
Hürriyet 'deki röportajında Bayan Serengil, belgesel çekme kararını okuduğu "Ölmeden Önce Görülmesi Gereken 40 Yer" başlıklı makaleden sonra verdiğini, "donanımını ortaya çıkaracak bir program yapmak istediğini", "az gelişmiş destinasyonların" ilgisini çektiğini söylüyor.
Tanzanya'nın adıyla benzerlik taşıyan bölgesinde kendini köyünde gibi hissetmiş:" Serengeti'de, Seronera bölgesine gittik.
Otelimiz Sero Sokak'taki Serena Hotel'di.
Köyüme gidiyor gibiydim çok hoşuma gitti."
Gazetecinin :
"… örümcekten bile korkar bir havanız var.
Vahşi hayvanlarla karşılaştınız mı?"

sorusunu şöyle yanıtlıyor:
"Beni snop bulabilirsiniz ama öyle değilim.
16 köpeğim var, hayvanlardan hiç iğrenmem (…) Safari maceramız korkunçtu:
Bir aslanın bir geyiği yemesini canlı canlı izledim…"
Komik değil mi?
Çok sevgili Bayan Serengil, ayol siz niye kendinizi Tanzanya'lara kadar yordunuz?
Aradığınız "az gelişmiş destinasyonlar" RTE'nin BOPİSTAN'ında mevcuttu zaten!
Üstelik cebinizden 32 bin TL harcamanıza gerek yoktu!
Vallahi de billahi de Eşbaşkanımız RTE, ABD'le birlikte, kuruş harcamadan memleketimizi "az gelişmiş destinasyona" çevirdi!

Okul bulamayınca…

Seren'ciğim, Roberto Cavalli ayakkabılarını giyip Van depreminin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen onarılmayan 343 hasarlı okulu gezseydin ya!
Ya da Şanlıurfa'nın Karacadağ bölgesini… Zira yaylacılıkla geçinen 200 ailenin çocukları MEB'in "Adrese dayalı Kayıt Sistemi" nedeniyle okul bulamayınca eğitimlerine ahırda başladılar!
Üstelik yol, elektrik vs.
gibi hizmetlerden yoksunlar.
Farkındayım Seren'ciğim, senin için yeteri kadar egzotik değil.
Hem Van'la Şanlıurfa'nın isimleri seninkiyle uyumlu da değil.
Ama "az gelişmiş destinasyonlar" şekerim!

Roberto'nun ayakkabıları

Gerçi buradaki yurttaşlarımızın seni gördüklerinde tepkileri Masai Kabilesi'nin şefinden farklı olmayacaktı!
Onlar da seni baştan aşağıya süzüp "Bu kim?"
diyeceklerdi.
Büyük ihtimalle az gelişmiş destinasyondakiler senin dünyalı olduğuna bile inanmayacaklardı!
Röportajından sonra ben de inanamadım!
Biliyorum "istesen de sıradan olamıyorsun".
Roberto'nun ayakkabıları ve yüzündeki boyalarla son derece "sıra dışısın".
Hatta "boyalarınla" Masai'ler senin oraya savaşmaya geldiğini sanmış olabilirler!
Neyse panpişim, seni en çok şu laflarından dolayı takdir ettim:
"Tanzanya'da Goron Goro isimli bir kız çocuğu vardı.
Yüzünde sinekler geziyordu.
Kucağıma alınca onu evlat edinmek istedim.
Babası 11 sığır istedi.
Kabul edip konsolosluğa gittim.
Ama evlat edinmek için orada beş yıl kalmam gerekiyormuş."

Keşke kalsaydın ciciş yaaa… Nihat Doğan, Ajda Pekkan, Sertap Erener'i de gönderirdik yanına.
Goron Goro'nun yüzündeki sinekleri ise Emine Hanımefendi burnunu tutarak elmaslı, yakutlu elleriyle kovalayıverirdi, (bu ekip epey deneyimli).
Hem 11 sığır dediğin ne ki?
Bizdeki angusları yollayıverirdik!
Fakat hepinize birden zavallı Masai'ler katlanabilirler miydi, bilemiyorum?

Tiplerin medyayla verdikleri zarar

Seren, Angelina Jolie ile Paris Hilton arası bir tip çiziyor.
Jolie de az gelişmiş destinasyonları seviyor.
Evlat da ediniyor.
Paris Hilton ise sokak köpeklerine biftek ısmarlamasıyla tanınıyor.
Hatta Seren'ciğimiz pizzaları köpekler yerine Tanzanya'daki aslanlara ısmarlarsa geyikleri aslanların zulmünden kurtarabilir.
Biftek yemekten obezleşen aslanlar da erkenden mortlayabilir.
Şimdi bunları düşününce Serengiller'in nereye giderlerse oraların dengelerini bozacaklarını anlıyorum.
En iyisi böylesi tiplerin medya aracılığıyla verdikleri zararları nasıl önleyebiliriz diye kendimize sormak ki bu ancak devrimle çözülebilecek bir sistem sorunudur!

Filiz Cemsu

 

 

AYDINLIK
--  Baskasinin bilgisiyle bilgin olabilsek bile,  Ancak kendi aklimizla akilli olabiliriz. - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Kurmus oldugum gruba uye olun   Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur.   Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Dinlerin kitaplarini; Okuyup anlayana 'ateist', Okuyup anlamayana 'dindar', Hem okumayip hem de anlamayana, 'yobaz' denir.  Nikola Tesla - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Dinler atesbocekleri gibidir: Parlayabilmek icin karanliga gereksinim duyarlar. Tum dinlerin kosulu yaygin olan belirli bir derecede cehalettir. Ki sadece bu havada yasay  abilirler ancak.  Arthur Schopenhauer - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Ey mutsuzlar! Kardeslerinizi bogazliyorlar, goz yumuyorsunuz. Çigliklar duyuluyor ama siz susuyorsunuz. Aramizda dolasip kurbanini seciyor zorbanin teki, sessiz kalirsak bize dokunmaz diyorsunuz. Bok yiyorsunuz! Ne tuhaf yer burasi, sizler nasil insanlarsiniz! Haksizlik varsa bir yerde eger ayaklanmali insan. Ayaklanma olmuyorsa batsin o sehir yerin dibine. Yansin bitsin, kul olsun karanliklar basmadan.  Bertolt BRECHT - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Ben, Manevi Miras olarak hicbir Ayet,  hicbir Dogma,  hicbir Donmus ve  kaliplasmis Kural birakmiyorum. Benim Manevi Mirasim Bilim ve Akildir...  K.Ataturk - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Putlarin, Kabenin istedi gi: Kolelik; Canlarin, ezanin diledigi: Kolelik; Mihrapti, kiliseydi, tespihti, salipti Nedir hepsinin ozledigi? Kolelik.  Omer Hayyam - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - SADRAZAM Gunlerden bir gun Ha  mama gidecegi tuttu, Sadrazam hazretlerinin Bir yaninda birinci veziri Bir yaninda ikinci veziri Bir yaninda ucuncu veziri. Sonra efendime soyleyeyim Peskircibasi, Nalincibasi Sabuncubasi Velhasil tam dort yuz kisilik kafile Pestamal takip girdiler hamama Gectiler kurnalarin basina Ucer beser Sadrazam deseniz Kuruldu gobek tasina Yan gelip yatti * * * Memleketin en unlu tellaklari Sardilar dört yanini Kimi elini kapti, kimi bacagini Bir keseleme surtme fasli basladi. Tam on iki saat On iki unlu tellak Incitmeden keselediler Hazretin mubarek vucudunu. Oylesine kir cikti ki sormayin Her biri nah parmagim gibi Aman efendim bu ne kiri Demeye kalmadi Keselerin altinda eriyip gitti Koskoca sadrazam Butun maiyet erkani yerinden firladi: - Nettunuz devletliyu? Dediler tellaklara. Tellaklar cevap verdi: - Biz yikadik, keseledik. Devletlunun kirden ibaret oldugunu bilemedik. Suc bizde degil. Neyleyelim Kir bitti Sadrazam elden gitti. !!! Umit Yasar OGUZCAN (i926-i984)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder