PAŞA PAŞA 28 ŞUBAT
ERGENEKON ve BALYOZ dalgalarından sonra 28 ŞUBAT dalgaları dalgalanmaya başladı.
Dördüncü dalgada 11 general tutuklandı.
İki subay ve iki astsubay savcılık soruşturması sonucu serbest bırakıldı.
İki subayın ortak özelliği ne idi dersiniz?
Batı Çalışma Grubu'nda görev almış olmaları.
Öğrenince şaşırdım ilk anda.
Şaşıracak ne varsa...
BALYOZ davasında seminerle alakası olmayan yüzlerce kişi tutuklu değil mi?
Tutuklanmak için yasal geçerliliği olan bir belge, bilgi, kanıt olması zorunlu mu ki?
Zorunlu olanlar; İTİRAFÇI, GİZLİ TANIK, İSİMSİZ İHBAR, İMZASIZ BİLGİSAYAR ÇIKTISI.
28 Şubat tutuklamalarının çoğuna dayanak olan da bir bilgisayar çıktısı.
"Batı Çalışma Grubu'na (BÇG) Girme Yetkisi Olan Personel Listesi". Altında dönemin Daire Başkanı bir generalin adı yazılı. İmza yok. O çıktının da tıpkı BALYOZ'daki gibi 2007 yılında kullanımı başlayan bir yazılım sistemi(CALIBRI) ile yazıldığı belirtiliyor. Yani sahte.
Listedekiler o dönemde binbaşı-yarbay rütbesindeki kurmay subaylar. Genelkurmaydaki çeşitli dairelerdeki plan subayları.Geleceği parlak olan kişiler.
Şimdi çoğu general. Emekli veya görevde.
Konuştuğum veya yakınlarından sorduğum çoğunun da BÇG ile ilgileri yok. Koridorundan dahi geçmemişler.
Olsun. Savcılarımın canı sağ olsun. Ellerinde bir kağıt parçası var ya, yeter de artar. Hele biraz yatsınlar. Özgürlüğün, ailenin, evin, özel yaşantının kıymetini ve de AKP DEMOKRASİSİ'nin kudretini anlasınlar.
İsimleri, rütbeleri önemli değil. TSK mensubu olmaları yeterli. Şanssızlık piyangosu her dalga çekilişte kime vurursa.
"HER FANİ ÖLÜMÜ TADACAKTIR" ayeti Zincirlikuyu Mezarlığı'nın kapısında yazılı. " HER ASKER CEZAEVİNİ TADACAKTIR" buyruğu da Silivri, Hasdal, Hadımköy, Maltepe, Sincan ve Mamak kapılarına asıldı. Devr-i AKP'de.
"Dalgalar toplumun huzurunu bozuyor. Biz de rahatsızız." diyor Başbakan.
Güler misiniz? Ağlar mısınız?
Sanki bu işleri ben yaptım. Ya da yaptırdım.
Yargıyı ben kontrol ediyorum.
Şampiyonluk kupasını bile Saraçoğlu'nda ben verdirdim.
Tek adam benim.
Başkanlık sistemini isteyen benim. Beni destekleyen Yargıtay, Danıştay ve Anayasa Mahkemesi Başkanı'nı da "benim halkım" seçti.
Yok, bu ifade ile "Ben yapmıyorum, Cemaat yapıyor, ben de artık engelleyemiyorum" demek isteniyorsa bu da tutarlı ve geçerli değildir. O zaman şunu derler adama; " Ya iktidar ol ya bırak"
Bu ifade, saklanmaktan, birilerinin gölgesine sığınmaktan ya da öyle görünme takiyesinden öte geçemez.
Başbakan'ın kendi kibar deyişi ile, YEMEZLER...
Paşaları at içeri.
Paşaların birine "PAŞA" diyen yazar için de "KALEMİNDEN PİSLİK AKIYOR, PAŞALAR DAVA AÇMALI" de.
O tutuklu paşaların hepsi Cumhuriyet'in generalleridir.
Paşa unvanı yasaklanmıştır ancak resmiyette olmasa da kullanılmaktadır. Bir sebebi de tarihimizdeki ünlü komutanlara, Atatürk'e, İnönü'ye, Çakmak'a duyulan hayranlık ve sevgi olabilir.
Halk arasında da kullanılmaktadır. Aynen AĞA unvanının kullanılışı gibi.
Bir farkla ki AĞALIK hala sömürü düzeninin bir parçası olarak devam ederken paşalık Cumhuriyet generalliğine çoktan dönmüştür.
Türkiye Cumhuriyeti generallerinin hiç biri Sayın Bekir COŞKUN'a dava açmayacaktır. Adım gibi eminim.
Paşa olan ve yazıyı üzerine alan çıkarsa dava açar. Yapılan açıklamalar onu gösteriyor.
Ordu evlerindeki düğünlere sarık, cübbe, çarşaf, takke ile giriş yasağının kaldırılarak "KILIK KIYAFET DEVRİMİ" ni yok sayanlardan ve gericiliğe TSK içinde yol verenlerden de bu beklenir.
Tarih herkesi hakkettiği yere koyacaktır.
Naci BEŞTEPE
--
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
Sehitlerin ruhlari yesil kus kanatlari icinde Allah’a kavusur.
Seyh Samil
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur.
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/
Dinlerin kitaplar1n1;
Okuyup anlayana 'ateist',
Okuyup anlamayana 'dindar',
Hem okumay1p hem de anlamayana, 'yobaz' denir.
Nikola Tesla
.......
Dinler atesbocekleri gibidir:
Parlayabilmek icin karanliga gereksinim duyarlar.
Tum dinlerin kosulu yaygin olan belirli bir derecede cehalettir.
Ki sadece bu havada yasayabilirler ancak.
Arthur Schopenhauer
. . . . . . . . . . . . . . . .
Ey mutsuzlar!
Kardeslerinizi bogazliyorlar, goz yumuyorsunuz.
Çigliklar duyuluyor ama siz susuyorsunuz.
Aramizda dolasip kurbanini seciyor zorbanin teki,
sessiz kalirsak bize dokunmaz diyorsunuz.
Bok yiyorsunuz!
Ne tuhaf yer burasi, sizler nasil insanlarsiniz!
Haksizlik varsa bir yerde eger ayaklanmali insan.
Ayaklanma olmuyorsa batsin o sehir yerin dibine.
Yansin bitsin, kul olsun karanliklar basmadan.
Bertolt BRECHT
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
Ben, Manevi Miras olarak hicbir Ayet, hicbir Dogma,
hicbir Donmus ve kal1plasm1s Kural birakmiyorum.
Benim Manevi Miras1m Bilim ve Akildir...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder