30 Mayıs 2012 Çarşamba

Re: [Ozgur_Gundem] Re: Sn Hasırcıya'ya - Biraz da Gerçek Tarih - 1


Tamam, siz yiğit olun, ben korkak.
Ama kesin olan birşey var.
TSK'nın üst düzey komuta heyeti darmadumandır.
Özellikle denizcilerde generallerin yarıdan çoğu içeridedir.

Alt düzey komutanlar da şaşkın durumdadır.

Herkes ne yapılacağını, olayların ne yöne gideceğini bilemez duruma düşmüştür.
Satılmış bir vatanın, satılmış bir halkın, satılmış ordularının, satılmış askeri.
Bu haleti ruhiyeyi en iyi yansıtan tanımdır.
Atmayın, nereden biliyorsunuz demeyin..
Biliyorum.

Satılmış vatanı açarsak, AKP partisi ve onun hükümetleri vatanı parsel parsel satmıştır, her türlü kaynağı, petrol, elektirik, su imtiyazları bilinen herşey satışa konu olmuştur.
Üstelik hükümet bundan gocunmamakta, tam tersine gurur duymaktadır.
Satılmış halkı açarsak, halk açıkça kandırılmıştır, yapılan medya bombardımanı, psikolojik harekatla millet milliyetçilere düşman edilmiştir. Halen elma şekeriyle kandırılıp bodruma götürülen çocuktan bir farkı kalmamıştır. Toplumda kamplaşma ve nefret o hale gelmiştir ki, halk salt inat için her türlü dış maceraya atılacak hale getirilmiştir.
Satılmış orduyu açarsak, evet ordu tıpkı Balkan Harbi öncesindeki gibi bir cepheleşmeye konu olmuştur. Yapılan tenkisatla milliyetçiler uzaklaştırılmıştır. Yarın da başka tenkisatlarla ABD yanlısı olanlar tenkis edilecektir. Ama her hal ve şartta tenkis edilenler ordu mensubudur, ordular en önemli kaynağını tüketmekte, kan kaybetmektedir. Dahası, artık komutanlar silah arkadaşlarına arkalarını dönmekten kaçınmakta, birbirine karşı tedbir alma düşüncesine kapılmaktadır. Artık, TSK için sır diye bir kavram kalmamıştır, cemaat, ABD gizli servisleri içeride olan yandaş subaylar, astsubaylar yoluyla dilediği gibi istihbarat yapmaktadır. Artık komutanlar kimin ABD işbirlikçisi, kimin cemaatçi, kimin milliyetçi olduğundan şüphe duyar haldedir. Böyle bir ordu harp edemez.
Satılmış askeri açarsak, evet yıllar önce Türkiyenin en iyi ihraç kalemi askerdir denilince kafamızda canlandıramamıştık. Şimdi durum netleşti. Türk orduları götürü olarak satılmıştır. Mevcut hükümet ABD'li oligarklara ve ABD hükümetine taahütleri olduğunu ifade etmektedir. Suriye, Irak vb gibi konularda TSK taşeron olarak kullanılacaktır. Bunu bir çok kaynak doğrulamaktadır.

Elbette bir de Türk ordularının askerleri vardır, yani erleri.

Onlar da Türk toplumunda nasıl bir kamplaşma varsa, birebir aynen yaşamaktadır.
Bir bölümü babası, anası nasıl düşünüyorsa aynen onun gibi dini inançların nedeniyle itilip kakıldığını, yeni bir kalkışmanın zamanının geldiğini, artık gücün onlarda olduğun, dinsiz imansız subaylardan hesap sormanın zamanının geldiğini, intikam almanın, ceza vermenin sırası olduğunu düşünmektedir.

Diğer bir bölümü de ülkede şeriatçı bir dönüşüm olduğunu, yaşam tarzının tehlikede olduğunu, bundan sonraki dönemde imanının, inancının sorgulanıp, yargılanacağını, kendini koruyacak kurumların tahrip edildiğini düşünüp endişe ediyor.
Evet, bütün toplum bütün kurumlarıyla, ikiye bölünmüştür.

Böyle bir ayrışmayla ne etnik kalkışmayla, ne sınırlarımız ötesindeki gelişmelerle mücadele etme şansımız yoktur.
Yabancı ülkelere yönelik askeri maceralara kalkışmadan önce kesinlikle ülkede zorla ya da güzellikle birlik tekrar sağlanmalıdır.

Bir iç savaş yaşanacaksa, kesinlikle bu askeri maceralarla çakıştırılmamalıdır. Önce iç işler halledilmeli, sonra diğer işlere bakmalı.
Bu laflarım her iki taraf içindir, cemaatçi ve şeriatçılar da Suriye'den, Irak'dan önce yurt içine yoğunlaşmalı, aksi Türk milletinin tamamı için felaket olur.

Yeni bir toplumsal barış olacaksa ki, buna hiç umudum yok, onu da bir an önce yola koymak gerekir.

Ancak, son ayların AKP'si ve T.Erdoğanı tam anlamıyla Neron gibidir.
Ülkenin ateşe atılmasından adeta keyif alır gibidir.
Tıpkı züccaciye dükkanındaki bir fil gibi, üstelikte neşeli, çılgın bir fil gibi tepişip durmaktadır.
Ülkede taciz ya da tahrik olmadık, hiçbir meslek grubu, etnik azınlık, dini azınlık, kesim kalmamıştır.
Bir toplum bundan daha çok gerilemez, kopar.

Saygılar


On 29.05.2012 21:42, Akkartal wrote:
 

Olaya tersten girmişsiniz Ahmet Bey,


Sanki, biraz da biz öldürsek, ne olur, der gibi.
Olmamış.

Ayrıca henüz bitimiz o kadar kanlanmadı.
Kalkalım, sınırlarımızın ötesine, dünyaya nizam verelim.

Evet, bu gayet yerinde ve önemli bir uyarı; (her şeyin bir vakti, zamanı vardır…)

İşte T.Erdoğan'ın bu millete yaptığı kötülüklerden biri;
hayali ve aşırı emeller peşinde, millete acı ızdırap vermek.

Yok, henüz o denli şeyler (one Minut ve Mavi Marmara olayı istisna) yapmadı ama, yapmayacağı da söylenemez yani…J
Millette gerçek sanıyor. Babalanıyor.

Ne yapsın garip millet, şimdiye kadar gördüklerinden gına gelmiş, böylesi birini başta görmeye sittin senedir hasret… "Olmaz, olmaaaz, one Minut!" diyebilen, hem de, Orta Doğuda Küçük Amerika diye bilinen o ülkenin Başkanına karşı, dünyanın gözlediği cam'ların, pencerelerin önünde…?!


Daha ordunun hiçbir silahını kendi lisansıyla üretemeyen bir milleti kandırmaya utanmıyor musunuz?

Yerinde bir soru ama, biraz abartı da yok değil…Bu yaklaşım, bu haliyle, Hoca Nasrettin'in çocuğa, testiyi kırmadan önce tokat değil, tekme  atması gibi…J


Neden kandırıyorsunuz, bu saf halkı?

Sen söyleyip, ben tefsir ettikten sonra, gayrı, kandırılmak işi biter…

Güçleri, yürekleri, akılları, ferasetleri yetiyorsa, gerekeni yaparlar…


Dünyaya nizam verecek milletin, her şeyden önce, kendi milli birliğini sağlamış olması gerekir.

Bu illa ki sağlanmış olmalı; yani, Müslümana farz-ı ayın; olmazsa, olmaz.


Biz daha bütün olarak kalabilecek miyiz, yoksa kaç parçaya bölüneceğiz, derdindeyiz.

Bu kuşku yok, hiç olmamıştır bile, diyebilir miyiz-misiniz? Hayır. Öyle ise…
Adam derler, sen önce dötündeki b.ka bak diye.

Korkuyorum, çok endişeleniyorum, milletin başını durduk yerde belaya sokacaklar.

Sevgili Oraj, sana da kırk defa dedik; korkma sakın, yoksa senden korkanlar; başını belediyeye, illa ki sokarlar… diye…J

Tamam, telaş ve endişe etmen olabilir, normaldir ama korkmak yok. Çünk sen korkunca, savaş başladı demektir.
Neredeyse Neron gibi bütün ülkeyi ateşe atmaktan keyif mi alıyorsunuz siz?

Yok yok, henüz o kadar delirmediler; ama bu, asla delirmezler, demek olmadığı gibi, her an delirebileceklerine göre yap hesabını, demektir…J


Generallerin yarısı içeride.

Zamane generallerinden kimseyi duymadım; kahraman diye anlatılanlar ya Albay veya en fazla Tüm General olmuşlar.

Oysa, Or General rütbesini haiz kaç kişi var; Nato'dan bağımsız planlar yapan?

Ordu ikiye ayrılmış durumda. İttihatçılar-Hürriyetçiler, Cemaatçiler-Cumhuriyetçiler.

Bu doğruysa (pek sanmam ya) hiç hoş olmadığı gibi,  çok vahim!?


 
Durum tıpkı Balkan Harbinin öncesinde ki gibi. Sefer hazırlıkları iyi yapılmamış.
Ordu iyi donatılmamış.

Deme ya…?! O denli berbat olamaz…
 

Bakın, bu millete kimse acımaz.Darmaduman oluruz!?

Tanrı korusun…

Acınacak duruma düşmekten daha beteri yoktur;

 Ve bu millete kimse acıyamaz…

o kadar uluğ sadece GökTanrı vardır çünkü…


Meşhur bir tarihçi Balkan Harbi için aynen şöyle der.
Tarihte böyle bir yenilgi görülmemiştir.

Neden dolayı acaba, böyle demişti, diye sormuyorum, çünkü durumu anlatan Mezalim romanlarını okumuştum; Yunan, Bulgar, Moskof, Ermeni, Sırp mezalimleri; bu millete karşı…


Osmanlı 93 Harbine de böyle girmiştir.

Orduları siyasiler tarafından darmaduman edilmiş, sefer hazırlıkları ağır şekilde ihmal edilmiş, aklı başında subayları kimseler dinlememiş ve balıklama felaketin içine atlamıştır.


Yani, kısaca, ordusuz…!?


TSK'nın durumu aynen böyledir.

Deme ya, o kadar da değil…

Korkma derken, milleti korkut mu dedik sana Oraj Bey…?!

Valla çok ayıp ediyorsun yani, salt millete karşı olsa neyse bu, bilakis dünyanın beşinci büyük ordusu sayılan TSK'ya karşı da… Gören, duyan, okuyan da senin asıl maksadını fark etmeyip, ciddi dediğini sanacak ha…!?

Ben de, şehit olanların ardından, aynen şunu diyorum.
Sen şehit kardeşim, beyhude şehit oldun.

Sen satılmış bir ülkenin, satılmış bir ordularının, satılmış bir askerisin.

Kantarın topuzu kaçırılır bazen de, bu kadar değil yani Oraj!

Tamam, namı cihanı tutan Türk ordularının Komutanlık gibi, yüksek makamlarını bazen hiç hak etmeyen, torpilli satılmışlar da alıp, deruhte etmişlerdir ama, bu hal şehitlerin, şehitliklerini hiç etkilemez.

Çünkü o kişiye özel ve  niyetine göre (niyeti Türk milletinin vatan ve bekası için nöbet tutmak, savaşmak), yüce Tanrı tarafından bahşedilir.

Korkarım, Türk Milleti son dörtyüz yıldır yetiştirdiği en iyi orduyu bizzat kendi eliyle dağıtmıştır.

Senin bu bitip tükenmez korkuların, en sonunda o belayı başımıza sararsa şaşmam artık…  Çünkü sen Türk askerisin, korktuğun ise, siyasilerin başına musallat edebilecekleri her ülkenin askeri vee onlar duyarsa korktuğunu, saldıracaklar ve öldürmek zorunda kalcaksın; istemesende…
Bu ortamda, değil savaşa girmek, tuvalete bile gitmemek gerekir. Milleti kandırmayın, ve felakete sürüklemeyin
.

Evet Oraj, sana tebelleş olan iflah olmaz bu korkuyla, milletin başını derde (savaşa) sokacağın artık  kesin; bilesin…


 


29 Mayıs 2012 21:57 tarihinde Oraj POYRAZ <cimcime@neomailbox.net> yazdı:
 

Olaya tersten girmişsiniz Ahmet Bey,
Sanki biraz da biz öldürsek ne olur der gibi.
Olmamış.

Ayrıca henüz bitimiz o kadar kanlanmadı.
Kalkalım sınırlarımızın ötesine, dünyaya nizam verelim.
İşte T.Erdoğan'ın bu millete yaptığı kötülüklerden biri
Hayali ve aşırı emeller peşinde millete acı ızdırap vermek.
Millette gerçek sanıyor.
Babalanıyor.
Daha ordunun hiçbir silahını kendi lisansıyla üretemeyen bir milleti kandırmaya utanmıyormusunuz.
Neden kandırıyorsunuz, bu saf halkı?
Dünyaya nizam verecek milletin her şeyden önce kendi milli birliğini sağlamış olması gerekir.
Biz daha bütün olarak kalabilecek miyiz, yoksa kaç parçaya bölüneceğiz derdindeyiz.
Adam derler sen önce dötündeki b.ka bak diye.

Korkuyorum, çok endişeleniyorum, milletin başını durduk yerde belaya sokacaklar.
Neredeyse Neron gibi bütün ülkeyi ateşe atmaktan keyif mi alıyorsunuz siz?


Generallerin yarısı içeride.
Ordu ikiye ayrılmış durumda.
İttihatçılar-Hürriyetçiler, Cemaatçiler-Cumhuriyetçiler.
Durum tıpkı Balkan Harbinin öncesinde ki gibi.
Sefer hazırlıkları iyi yapılmamış.
Ordu iyi donatılmamış.

Bakın bu millete kimse acımaz.
Darmaduman oluruz.
Meşhur bir tarihçi Balkan Harbi için aynen şöyle der.
Tarihte böyle bir yenilgi görülmemiştir.
Osmanlı 93 Harbine de böyle girmiştir.
Orduları siyasiler tarafından darmaduman edilmiş, seferhazırlıkları ağır şekilde ihmal edilmiş, aklı başında subayları kimseler dinlememiş ve balıklama felaketin içine atlamıştır.

TSK'nın durumu aynen böyledir.
Ben de şehit olanların ardından aynen şunu diyorum.
Sen şehit kardeşim, beyhude şehit oldun.
Sen satılmış bir ülkenin, satılmış bir ordularının, satılmış bir askerisin.


Korkarım Türk Milleti son dörtyüz yıldır yetiştirdiği en iyi orduyu bizzat kendi eliyle dağıtmıştır.
Bu ortamda değil savaşa girmek, tuvalete bile gitmemek gerekir.
Milleti kandırmayın, ve felakete sürüklemeyin.




On 29.05.2012 20:33, ahmet dogan Simsek wrote:
 

Çok ayıp etmişiz Avrupalılara çok.

En iyisi Anadolu ve Rumeliyi de sahiplerine tek edip özür dileyerek Hazar Gölü arkasına gidip Ruslara teslim olalım. Bu kadar çok ayıp etmiş olmanın urancından kendimizi kurtaralım.
Çok ayıp etmişiz çok. Çinlilere ayıp olmasın diye bir kısmımız bu tarafa kaçarken bir kısmıda donmuş olan Berink boğazını nice zorluklarla geçip Amerika ya göçmüşler ve orada kızılderili olmuşlar. Ama Çinlileri rahatsız etmenin imtikamını da gelip Avrupalılar siz neden Çinlileri rahatsız ettiniz diye Kızıl derililerin soyunu tüketmişler. Neden? Çünkü biz sürekli ayıp eden insanlarız. Kendimi tutamayıp gidip Beşar Esattan oradaki katliama uğrayan Türk arap Kürt keldani ne varsa kurtarmak için ölene kadar savaşmak ve Suriyeyi Kurtarmak geliyor. Ama o kadar çok ayıplar etmişiz ki şimdi bazı arkadaşlar bana hiç utanmadan gidip Beşar Esatın işine alt tarafı Müslümanları öldürüyor diye karıştın. Ne diye utanmadan karıştın onun öldürdükleri Müslüman Arap Kürt Keldani Yezidi falandı sana ne lan derlerse ne cevap verebilirim.
Ben de çok utanmaz bir milletten gelen utanmaz bir adamım galiba yaw. 
A.D.Şimşek

29 Mayıs 2012 16:20 tarihinde Akkartal <akkartal29@gmail.com> yazdı:
 



29 Mayıs 2012 16:50 tarihinde Oraj POYRAZ <cimcime@neomailbox.net> yazdı:
"Elin hristiyanı sen adamı kesmek için üstüne yürümesen ne demeye senin için kafa yorsun?
Müslümanlığın o altın çağı hariç hangi zamanında diğer dinler ve mezhepler ne zaman yüzyıllardır bulunduğu yerde rahat etmiş.
Sen ne zaman ki, eline kılıcı almışsın, dönmüş komşunun gırtlağına çökmüşsün, ondan sonra hır gür başlamış.
Konu budur."

Oraj  Bey,
Doğrusu, olaya vaktiyle bir çok açıdan bakmış, üzerinde uzun uzun düşünüp, muheyyelemde filim şeritleri gibi, düzenler kurup,
uygulamaları tahayyul etmişimdir ama, işin bu noktasına (Peygamberin ölümünden sonra 
gelen  yöneticiler devrinde,Müslümanların-Hristiyan veya sair dinlere mesup halklarla olan 
savaşlarda meydan okuyan ve ilk kılıç çeken oldukları hususuna)  dikkat etmemiştim.
İlke olarak, beni öncelikle arı gerçek, yani hakikat ilgilendirir. 
Gerekirse, sonra yine taraf da tutarım elbet. Yapım veya huyum bu.
 O nedenle, yukarıda geçen tümceniz, ansızın dikkatimi çekip, üzerinde düşününce,
ne demek istediğinizi anladım.
Evet, öyle anlaşılıyor ki, bilhassa Emeviler döneminde, İslam ziyadesi ile suiistimal edilmekle 
kalmamış, dinin emirlerinin tam anlamıyla hilafına da davrananlar çıkmıştır. 
Meşhur bir Haccac vardır ki, o zaman bile kan dökücü olarak, adlandırılmıştır.

 
 

--
En iddiasız İDDİACI: Husrev Özel



-- . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .Anneler cocuklarinin aklindan tutacaklari yerde ellerinden tutarlar.DUPONLOUP - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur.Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -Dinlerin kitaplar1n1;Okuyup anlayana 'ateist', Okuyup anlamayana 'dindar', Hem okumay1p hem de anlamayana, 'yobaz' denir.Nikola Tesla - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -Dinler atesbocekleri gibidir:Parlayabilmek icin karanliga gereksinim duyarlar.Tum dinlerin kosulu yay gin olan bel  irli bir derecede cehalettir.Ki sadece bu havada yasayabilirler ancak.Arthur Schopenhauer - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -Ey mutsuzlar!Kardeslerinizi bogazliyorlar, goz yumuyorsunuz. Çigliklar duyuluyor ama siz susuyorsunuz. Aramizda dolasip kurbanini seciyor zorbanin teki, sessiz kalirsak bize dokunmaz diyorsunuz. Bok yiyorsunuz! Ne tuhaf yer burasi, sizler nasil insanlarsiniz! Haksizlik varsa bir yerde eger ayaklanmali insan. Ayaklanma olmuyorsa batsin o sehir yerin dibine. Yansin bitsin, kul olsun karanliklar basmadan. Bertolt BRECHT - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -Ben, Manevi Miras olarak hicbir Ayet, hicbir Dogma, hicbir Donmus ve kaliplasm1s Kural birakmiyorum. Benim Manevi Miras1m Bilim ve Akildir...K.Ataturk - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -Putlarin, Kabenin istedi i: Kolelik; Canlar1n, ezan1n diledigi: Kolelik; Mihrapti, kiliseydi, tespihti, salipti Nedir hepsinin ozledigi? Kolelik.Omer Hayyam



--
En iddiasız İDDİACI: Husrev Özel
__._,_.___
Recent Activity:
Guruptan ayr&#305;lmak i�in, a&#351;a&#287;&#305;daki adrese bo&#351; bir eposta g�nderin:
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
.

__,_._,___


--   . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .    Bir yerden patlayacak.. Anlamayanlar da mecburen anlayacak! Bir gun dank edecek derler ya… bu kan ve gozyasi sahipleri, zorunlu olarak bir araya gelecek.. O gune hazir olun! Nasil mi.. En yakin cevrenizden baslayin..  Banu AVAR - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -  Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur.  Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -  Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -  Dinlerin kitaplar1n1;  Okuyup anlayana 'ateist', Okuyup anlamayana 'dindar', Hem okumay1p hem de anlamayana, 'yobaz' denir.  Nikola Tesla   - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -  Dinler atesbocekleri gibidir:  Parlayabilmek icin karanliga gereksinim duyarlar.  Tum dinlerin kosulu yaygin olan belirli bir derecede cehalettir.  Ki sadece bu havada yasayabilirler ancak.  Arthur Schopenhauer - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -  Ey mutsuzlar!  Kardeslerinizi bogazliyorlar, goz yumuyorsunuz. Çigliklar duyuluyor ama siz susuyorsunuz. Aramizda dolasip kurbanini seciyor zorbanin teki, sessiz kalirsak bize dokunmaz diyorsunuz. Bok yiyorsunuz! Ne tuhaf yer burasi, sizler nasil insanlarsiniz! Haksizlik varsa bir yerde eger ayaklanmali insan. Ayaklanma olmuyorsa batsin o sehir yerin dibine. Yansin bitsin, kul olsun karanliklar basmadan.   Bertolt BRECHT - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -  Ben, Manevi Miras olarak hicbir Ayet, hicbir Dogma, hicbir Donmus ve kaliplasm1s Kural birakmiyorum. Benim Manevi Miras1m Bilim ve Akildir...  K.Ataturk - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -  Putlarin, Ka  benin istedii: Kolelik; Canlar1n, ezan1n diledigi: Kolelik; Mihrapti, kiliseydi, tespihti, salipti Nedir hepsinin ozledigi? Kolelik.  Omer Hayyam

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder