27 Ağustos 2024 Salı

BU DEVRİMSEL 1 MM’LİK “ÇİP ÜZERİ FAN” ULTRA İNCE CİHAZLARA AKTİF SOĞUTMA GETİRİYOR

Kafirler çalışıyor.
Pek yakında bu teknolojiyi cep telefonlarında görürüz.
Bastırır parayı ürünleri satın alırız.
Ve havalara girer, bakın ne kadar teknoloji kullanan, lider bir halkız falan deriz.
Kafirin icat ettiği mikroişlemcileri, devreleri, yazılımları kullanarak silah neyim yaptığımız gibi.
Yüce Galaktik liderimiz ne diyor?
Ülkeyi demirden ağlarla örmüşler.
Hayır biz ördük, biz diyor.
Kendisini 1900'lerin başında yaşamış kurucu liderle kıyaslıyor.
Tüneller inşaa etmişler.
Ulan ..... evladı, TBM (Tunnel Borin Machines) tarihte ilk uygulamaları Fransa'da görülmüş, günümüzde patentli makinaları Almanlar geliştirmiş.
İstediğin çapta makinayı sipariş ediyorsun, onlar yapıyor, getirip kuruyorlar, işletmesini öğretiyorlar.
Sen de ben yaptım, ben ettim diye böbürleniyorsun.
Sultan Mehmetin TBM'si mi vardı, Cengiz Han'ın falan.
Senin var, sen onlarda da büyüksün koçum.
En güzel bilgisayarı sen kullanıyorsun.
Neden, çünkü bilgisayar, yazılım teknolojileri ancak senin çağında kitlesel kullanım için elverişli oldu.
Sen mi uğraştın, sen mi yaptın bu gelişmeleri.
Şimdi elinde pek çok makina var.
Bir dağı deldikten sonra öbürüne taşımazsan aptalsın zaten.
Bolu dağı tüneli yapılırken TBM'ler mi vardı.
TNT patlatarak kayaları metre metre kırıyorlardı.
Yıllarca yapımı sürdü.
Anadolu'da derin vadilerde dar dekovil hatlarını 1900'lerde el emeği ile yapanlar ile kendini mi kıyaslıyorsun.
Ulan züppe, 450-500 ton yük taşıyan damperli kamyonlar, 150-170 tonu tek kepçede atan lastik tekerlekli yükleyiciler Menderes, Demirel döneminde var mıydı?
Şimdi koca dağları yaş pasta gibi kesebilen, taşıyabilen araçlar.
Bunları sen mi icat ettin?
Bastırdın parayı aldın.
Cebinden mi aldın?
Bizim vergilerimizle birikmiş devlet malını, devlet bütçesini saça döke, ziyan ede eden yaptım.
Bir yaptıysan on yandaş zengin ettin.
Zimmet, irtikap, rüşvet suçunun kitabını yeniden yazdın.

Sinirlendim yine.

Ençok da halkın IQ ortalamasını bu derece düşürene moronlara.

Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  



BU DEVRİMSEL 1 MM'LİK "ÇİP ÜZERİ FAN" ULTRA İNCE CİHAZLARA AKTİF SOĞUTMA GETİRİYOR

Akıllı telefonlar veya ultra ince cihazlar yüksek performans gösterirken ısınma sorunu yaşıyor. Ancak bu 1 mm'lik "çip üzeri fan" çözümü ile ısınma sorunu ortadan kalkabilir.

20-Ağustos-2024

Metin Akpınar

Günümüzde cihazlar her geçen gün daha ince ve hafif hale gelirken, bu tasarımlar yüksek performansla buluştuğunda ısınma sorunları kaçınılmaz oluyor. Akıllı telefonlar, tabletler ve dizüstü bilgisayarlar gibi ultra-ince cihazlar, yoğun kullanım sırasında ısı birikimiyle başa çıkmak zorunda kalıyor. İşte bu noktada, xMEMS'in geliştirdiği XMC-2400 µCooling mikro soğutma çipi devreye giriyor.

İnce cihazlarda yenilikçi soğutma

xMEMS, daha önce kulaklıklar için geliştirdiği katı hal sürücüleriyle tanınan bir şirket. Şimdi ise bu teknolojiyi soğutma çözümlerine entegre ederek endüstri için kritik bir adım atıyor. XMC-2400 mikro soğutma çipi, sadece 1mm kalınlığında ve katı hal yapısıyla dikkat çekiyor.

Bu, cihazların içinde aktif soğutma sağlamaya yönelik devrim niteliğinde bir adım olarak kabul ediliyor. XMC-2400, MEMS (Mikro-elektromekanik sistemler) teknolojisini kullanarak ultrasonik modülasyon ile hava hareketi sağlıyor. Bu sayede, fanlar gibi hareketli parçalara gerek kalmadan, cihazlarda aktif soğutmayı mümkün hale getiriyor.

TEKNİK ÖZELLİKLERİ NE?

XMC-2400, sadece 150 miligram ağırlığında ve şirkete göre 1.000 Pascal geri basınçla saniyede 39 santimetre küpe kadar havayı hareket ettirebiliyor. Hareketli parçaları olmadığından dolayı, geleneksel soğutma sistemlerinde görülen aşınma ve yıpranma gibi sorunlarla karşılaşmıyor. Ayrıca, IP58 derecesiyle suya ve toza karşı dirençli olan bu çip, uzun ömürlü bir kullanım sunuyor.

https://www.donanimhaber.com/cache-v2/?t=20240820180946&width=-1&text=0&path=https://www.donanimhaber.com/images/images/haber/180938/bu-1-mm-lik-cip-uzeri-fan-ince-cihazlara-aktif-sogutma-getiriyor180938_1.jpg

BU 1 MM'LİK ÇİP ÜZERİ FAN İNCE CİHAZLARA AKTİF SOĞUTMA GETİRİYOR

Çipin bu kadar ince bir yapıda olması, doğrudan ısı yayan bileşenlerin üzerine yerleştirilebilmesini mümkün kılıyor. Bu da işlemciler (CPU, APU, GPU, bellek, akıllı gözlükler vb.) gibi yüksek ısı üreten donanımların daha etkin bir şekilde soğutulmasına olanak tanıyor. Daha iyi soğutma da daha uzun süreli performans anlamına geliyor.

xMEMS'in XMC-2400 mikro soğutma çipi, sadece performansıyla değil, aynı zamanda boyutlarıyla da rakiplerinden ayrılıyor. Örneğin, Frore'nin AirJet Mini ve Mini Slim soğutma çözümleri 1.750 Pascal'lık geri basınç üretebiliyor, ancak bu çözümler 2.5mm ve 2.8mm kalınlıklarıyla daha büyük ve daha hacimli. XMC-2400 ise sadece 1mm kalınlığında olması sayesinde ultra-ince cihazlar için daha uygun bir çözüm sunuyor. Ayrıca, xMEMS'in çözümü hem yan hem de üstten havalandırma seçenekleri sunarak, üreticilere daha fazla esneklik tanıyor.

NE ZAMAN GÖRECEĞİZ?

xMEMS Pazarlama ve İş Geliştirme Başkan Yardımcısı Mike Housholder, XMC-2400 mikro soğutma çipinin fiyatının 10 doların altında olacağını belirtiyor. Yıl sonuna kadar dört ila beş ortak firmanın bu teknolojiyi test etmeye başlayacağını, 2025 yılının ilk çeyreğinde ise daha geniş bir üretici kitlesine sunulacağını ifade ediyor. Ayrıca TSMC ve Bosch gibi büyük üretici ortakları sayesinde, xMEMS'in bu çiplerin seri üretimine hızla geçebileceği öngörülüyor.

https://www.youtube.com/watch?v=EUpc56tUPSY

https://www.donanimhaber.com/harici-baglanti?url=https%253a%252f%252fwww.engadget.com%252fmobile%252fthis-1mm-fan-on-a-chip-could-put-active-cooling-inside-ultra-thin-gadgets-130014002.html

https://www.donanimhaber.com/bu-1-mm-lik-cip-uzeri-fan-ince-cihazlara-aktif-sogutma-getiriyor--180938

=======================

--

- - - - - - - - - - - - - - - -

Yenilmesi gereken ilk dusmanlar ofke ile umutsuzluktur.

~ALAIN~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Korkulu Köprü

Beşikten başlayıp mezara uzanan,
Tenha ve korkulu bir köprüdür ömrüm.
Ağır varlığımı aynı hızla her an
Bir baştan bir başa beyhude sürürüm.

'Haydi mezara koş' der gaipten bir ses.
Gönlümse fısıldar: 'Boş kalamaz beşik'.
Hep böyle tereddüt içinde ben bikes,
Beyhude ararım bir kaçacak delik.

~Cahit Sıtkı Tarancı~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Calisip da bir sey elde edemeyen, oturunca hic bir sey elde edemez.

~Hz.Ali~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Necip Fazıl KISAKÜREK : AMERİKA, DÜNYA VE BİZ

~Bugün dünya, milletlerin oluş istikameti ve tekevvün hakkı bakımından iki vâhide ayrılmıştır. Sonunda kaba ve basit iki vâhid... Ya Amerikayı tutacaksınız, ya Sovyet Rusyayı; ya demokrasiyi, ya komünizmayı...
Bunlardan birine temayül derhal ve kat'i olarak öbürüne aykırılık mânasına gelir. Onun için, en küçük Amerikan aleyhtarlığı, hangi zaviyeden olursa olsun, Sovyetleri desteklemek diye anlaşılır. Bu yüzden komünizmaya zıt bir dünya görüşü kerhen de olsa, Amerikan politikasını korumakla mükelleftir.
İkinci Dünya Harbinden sonra Avrupa medeniyetinin büyük mümessilleri, bir nevi iktisadi ve teknik tabiiyet yüzünden dünya görüşlerindeki istiklâllerini kaybetmişler ve mecburî olarak Amerikan hegemonyası altına girmişlerdir.
İmparatorluğunu ve dünya siyasetindeki başbuğluğunu kaybeden şahsiyetli İngiltere, şimdi bütün aksiyonunu ve söz hakkını kaybetmiş mahzun bir ülke halindedir. Almanya, topyekûn varlığıyla ödemek mevkiinde bulunduğu harp felâketini telâfi için, hârika çapında bir kalkınmadan gayri hiçbir gaye sahibi değildir. Avrupa'nın diğer milletleri de, Garp medeniyetini meçhul bir yarına çeken sinsi şartlara karşı, bütün güçlerini, kendi kabukları içinde, ruhî ve iktisadî günü birlik bir ferahlığa yöneltmiş ve dünya politikası üzerinde müessir olmak politikasını unutmuş bulunuyorlar.
Yalnız Fransa (Dö Gol) tecrübesinden sonra bir şahsiyet hummasına düşebildi; ve (frenk) isminin eski temsil hakkı üzerinde yepyeni bir istikamet kolladığını belli etti. Dış politikada ilk defa olarak (Dö Gol)ün; Amerikan hava üslerini Fransadan tasfiyeye kalkması, işte bu istiklâl ve şahsiyet davranışının en bariz işaretidir. Bu işaret, Fransanın artık bir âlet mevkiinden çıkıp, Garp medeniyetini yuğuran şahsiyetli milletlerden biri olmak sıfatını her sahada göstermek ve bütün iç ve dış buhranlarını yenmek istemesinden başka bir maksada yorulamaz.
Hakikat şudur ki, Amerika sadece iktisadi ve teknik üstünlüğü yüzünden, ayrıca hiç bir payı bulunmıyan Garp medeniyetini bütün hakları ve imtiyazlariyle ve açıkgözce nefsine yamamış; ve cihanın komünizma dehşetine karşı kendisini biricik tutamak haline getirmeği bilmiştir. Bu tutamağa el atanlar da, onun iradesine boyun eğmeğe, dünya çapında hiçbir temsil tavrı takınmamaya, şahsiyetsiz yaşamaya ve Amerikalılara mahsus basit ve düpedüz dünyanın bekçiliğini etmeğe mecburdur.
Bu ne boğucu, sıkıcı dünya! Yukarıya tükürsem bıyığım, aşağıya tükürsem sakalım...
Nazariyede materyalist Rusyaya karşı Amerika, cihana öyle ablâk bir çehre vermiştir ki, ikisi arasında sıkışıp kalan Avrupa, evvelâ birincisine, sonra ikincisine karşı (spiritüalist) bünyesini koruyabilmek için ne yapacağını bilememektedir. Birinden korunmanın öbürüne sığınmak şeklinde tecelli eden çaresi, gerçek korunmayı ve şahsiyet müdafaasını büsbütün iflâs ettirici bir durum arzetmektedir.
Bize gelince:
Halk Partisi devrinden beri, mutlak ve mecburi Amerikan siyasetini tutmak, Türkiye hesabına biricik doğru yol... Buna şüphe yok... Cihanın ölüm ve dirim halinde iki yolundan dirim istikametini seçmek milli irade ibresi yalnız bu istikameti gösterdiğine göre, her halde Halk Partisi hesabına büyük bir keşif değil...
Evet, dirim yolu seçildi; fakat bu yolda diri bir anlayış ve şahsiyetli bir tavır gösterilmedi. Vaziyet o türlü idare edildi ki, Amerika bizi cebinde keklik bildi; ve mevzuumuzda, idrâksiz kekliklere mahsus fedakârlıklardan ileriye gitmedi.
Mesele, Amerikan yardımının azlığında çokluğunda değil; Amerika'nın karşısında, yalnız kendi milli tekevvün gayesine bağlı, şahsiyetli bir millet tavrını takınmakta ve ona göre hürmet ve itibar sahibi olmakta...
Coğrafya ve tarihimiz, bizi, kapitalizma ve komünizma sistemleri arasındaki nihaî muhasebenin ana rakamını temsil edecek kadar nazik bir makamda bulundurduğuna göre, Amerika'dan bu makamın dolgun hakkını istemek ve nazlı bir sevgili muamelesi görmek biricik dikkatimiz olmalıydı. Olmadı; sanki Amerika tarafından boş bir araziye sevkedilmiş ve hudut bekçiliği almış boğaz tokluğuna çalışır bir millet olduk.
Hele lisaniyle, üslûbiyle, tipiyle, ruh haletiyle ve kendine göre kültürü veya kültür iddiasiyle Amerikalının içimize nüfuzu korkunç bir şeydir. Dolar kuvvetine dayanan ve sade Türkiye'de değil, dünyanın her tarafında kendisini hissettiren bu maddî ve aynı zamanda mânevî nüfuz belki Avrupa'nın ruhî sahada baş derdidir.
Zira Amerikalı, eski bir kök ve şahsiyet damarına bağlı olmaktan uzaktır.Garbın milletler katışığından öyle bir melezdir ki, o milletlere ait ruh uktelerini dibinden tıraş etmiş; ve meselesiz, dâvasız, dertsiz, ıztırapsız, yalnız madde hesaplarına bağlı ve beş hasse plânında yaşar bir yeni insan tipi getirmiştir. Bu yeni insan, elektriğin ne demek olduğunu düşünmez veya düşünmekte bir fayda görmez; onu bir ampul içinde zaptetmeği kâfi bulur. Bu yeni insanın hürriyet fikrinden, daha doğrusu insiyakından başka hiçbir ruhi sistemi yoktur. Başı boştur, ilcalarına tâbidir, her kayıttan ve ölçüden âzadedir, manevî sulta ve disiplin boyunduruklarından hiç birinin hükmü altına giremez; hasılı tam mânasiyle tabiat ve madde insanıdır.
Tarih, şahsiyet, ruhî hayat ve mesele sahibi milletler için de böyle bir tip, ancak bozucu ve çürütücü olabilir. Hele yeni bir hayat ve tekevvün arayan ve henüz olamamış bulunan milletler Amerikalıyı örnek aldıkları gün, meydana, bütün lûgatçesi 10-15 kelimeden ibaret, her ân çiklet çiğneyen ve homurtu halinde konuşan ve anlaşan, hiçbir ruhî müeyyideye kıymet vermeyen başı boşlar topluluğundan başka birşey çıkamaz. Amerikalı tipi, kendi vatanında belki her türlü içtimaî emniyet ve murakabeye malik olabilir; fakat taklitçilerinin dünyasında sadece felâkettir. Amerikaya gidip Amerikalı olmak belki iyi; fakat milleti içinde Amerikalılaşmak mümkün olduğu kadar kötü...
Başınızı kaldırıp büyük şehirlerde şöyle bir halimize bakacak olursanız, Amerikanizm denilen âfetin, kılığımızda, meşrebimizde, üslûbumuzda, edamızda bizi kendimizden ne kadar uzaklara götürdüğünü, yahut götürmek istediğini sezersiniz.
Mekteplerimize, gençlerimize, züppelerimize, zevk-u safa hayatımıza; ve oradan müesseselerimize, evet bütün müesseselerimize dikkatle bakınız yeter!
Bir Amerikan gemisinin İstanbul'a geldiği gün, şehrin geçirdiği telâşın, (Noel) babanın çıkını etrafında çocuklar geçirmez.
Eğer arada bir kendilerinden şu veya bu tarzda, hattâ bayrağımıza kadar uzanan kabalıklar görüyorsak, bunu, Amerikalının mizacında değil, kendi ruhî zebunluğumuzun muhatabımıza verdiği gururda aramalıyız.
İktisat reçetelerine kadar her şeyi sonsuz cömertliğinden beklediğimiz bir millet fertlerinin bize karşı ulvî hareket etmesini beklemek ve böyle bir istidadı da Amerikalıdan ummak, yerinde sayılamaz.
Bize düşen, kendi kendimize sahip olarak, Amerika'nın ebedî müttefiki, Amerikalının da Sen sensin, ben de ben tarzında dostu olmaktır.
Amerikalıyı da böylece kendimiz için bir saadet unsuru kılmak... Yoksa belâ haline getirmek değil...
Bunu en küçük milletler yaparken biz yapamazsak hazin olur. Amerika da ancak böyle bir şahsiyete maddî ve manevî itibar biçebilir. Yoksa, gelip geçici menfaatleri bakımından alâkadar olduğu; ve bir Amerikan bahriyelisinin iki yana açık bacakları arasındaki perspektif içinde mutalea ettiği kadrodan ileriye geçemeyiz.
Dış siyasetimizde Amerikan ve iç bünyemizde Amerikanizm politikasını, kendimizde tecezzi kabul etmez bir şahsiyet vâhidine göre ayarlamakta, devlet ve millet çapında kalkınışımızı kuşatacak derecede büyük ve her işe hâkim bir mâna gizlidir.
Bu mâna ta merkezinden ele geçirildiği gün, Türk ve Amerikan bayrakları, biri şu kadar yıldızlı ve öbürü sadece ay ve yıldızlı, iki ayrı dünyanın iki ayrı ve fakat daima beraber mümessilleri halinde yanyana göndere çekilebilirler.

Necip Fazıl KISAKÜREK
Büyük Doğu Dergisi / Sayı 20 /17.7.1959~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Hangi Han

O zaman ki o hangi hanları ararsam
Buldum desem de bulamam ki.
Bir saksı kocaman ve devetabanları
İçerden gelen ses dışardan duyamam ki.

Duydum desem de bir aldanış bir sanrı
Derinden uğultular kalabalık olmalı
Hem kim geliyor seslerden anlamam ki
Artan ayazda açılsa bile kapı
Doluysa içerisi bir de ben kalamam ki.

Hem beni o telaşta alırlar mı içeri
Gene düşmek yollara yalnız neyle gitmeli
Çürük çarık pek de çabuk eskidi
Bulamam yenisini bulsam da alamam ki.

Şu fena gecede sarpa sarmış bir yol
Dinlenmek belki biraz sundurmada
Yalnız bilmek isterdim bu geldiğim hangisi
Daha önce kaldığım hanlardan hangi han ki?…

~Behçet Necatigil~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Kızlarını okutmayan ulus, çocuklarını manevi öksüzlüğe itmiş demektir.

~Mustafa Kemal ATATÜRK
(D.19 Mayıs 1881, Selânik – Ö.10 Kasım 1938, İstanbul)~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Burnun uzadi mi Inci
Ben yapmadim miki yapti
-Inci, niye ucmuyor bu ucurtma
-Ucar birgun
-Burda ucmaz Baris?cim, cok kucuk gelir bu avlu ona.
...-Kucuk ucurtma ucururuz.
-Yine ucmaz. koc,man cayirlarda ucurmak gerekir.
-Koc,man cayir nasil olur Inci ?

~Ucurtmayi Vurmasinlar - Film Muzigi~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Umarim yasamimin sonunda, tanrinin huzuruna tum yeteneklerimi tuketmis bir durumda cikarim ve ona bana verdigin her seyi kullandim diyebilirim.

~ERMA BOMBECK~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Siradan insanlar zaferin anlamini bilseler de zaferi getirecek kosullari bilemezler.

~Wang Xi -~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Ogrenmek, akintiya karsi yuzmek gibidir ilerleyemediginiz taktirde gerilersini.

~Cin sozu~

- - - - - - -







- - - - - - -

Asim_Koksal-Peygamberler_Tarihi.epub
PARKA_ve_PELUS_text_.pdf
LINUX_VE_NAT.doc
5_Numarali_Muhimme_Defteri_973_1565-1566_Tipkibasim_Ankara_1994_704_s.pdf
ELS_15.pdf
O_Henry-New_York_u_Nasil_Sevdi.mobi
Makine_Elemanlari.pdf
Benjamin_Button_un_Tuhaf_Hikayesi-Scott_Fitzgerald.epub
William_Shakespeare-Yanlisliklar_Komedyasi.epub
Vukuat_Var-Orhan_Kemal.mobi
V._S._Ramachandran-Oykucu_Beyin.pdf
Oguz_Atay-tehlikeli_oyunlar.pdf
Spanish_I.pdf
Francois_Georgeon-Osmanli_Turk_modernlesmesi.pdf
Stage_1-Jennifer_Bassett-The_Phantom_of_the_Opera.pdf
KA-_Alper_VAROL-S.W.O.T._Analizi.pdf
Cahit_Zarifoglu-Tum_Siirler.pdf
William_Shakespeare-Bir_Yaz_Gecesi_Ruyasi.doc
Theodor_Fontane-Effi_Briest_I.pdf
Yildiray_Kara-Osmanlida_Kadin_Saltanati.epub
Didem_Madak-Ah_lar_Agaci.pdf
Mevlana-FIHI_MA-FIH_Cev.Abdulbaki_Golpinarli_.epub
caz_muziginin_gelisim_sureci_ve_etnik_muzikler_ile_etkilesimi-tez.pdf
Slawomir_Mrozek-Sigintilar.pdf
Yilmaz_Oztuna-Cumhuriyet_Donemi_Oncesinde_Turkler.epub
Can_Baskent_Editor_-Kara_Dergisi_Seckisi.epub
koku-Koku.mobi
William_Shakespeare-Firtina.epub
Muazzez_Ilmiye_Cig-Inanna_nin_Aski.pdf
Alexandre_Dumas-Monte_Kristo_Kontu.epub

- - - - - - -

"> "> "> "> "> "> "> ">
- - - - - - -

OrajKalip

- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -

Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur-gundem@googlegroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : 0raj.p0yraz@neomailbox.net  /  oraj.poyraz@openmail.cc
Grup Sayfamiz : https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum.

Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim.

Videolar, resimler, makaleler falan.
:
http://insulaelibertatis.com/
Eposta adresleri
(Derdiniz varsa buradan ulaşın.)
:
0raj.p0yraz@neomailbox.net
oraj.poyraz@openmail.cc
HvLWPtIjJR8X@protonmail.com
0PjukdvspdUh@mail2tor.com
Tor ağı üzerindeki web siteleri
Darkweb diye bilinir, TorBrowser kullancaksınız.
:
http://45m2jpfwn6ydfrqyhw5jbqszyip45pvi6m2cyo3722wyhur6yuitgbyd.onion/
http://kbq4ghhydumvhgvwkccbad5g7ae2yho6a4llxuy2z4oa6dox6gjtngad.onion/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder