25 Ağustos 2024 Pazar

JUSSMAT


JUSSMAT

Bir de Ankaranın göbeğinde, Kara Kuvvetlerinin karşısında, Kara Harp okulu'nun yanında, kuvvet komutanlıkları, bakanlıkların dibinde

kocaman JUSMMAT (Joint US Military Mission for Aid to Turkey, "Türkiye'ye Yardım için Ortak ABD Askeri Kurulu") var.

Şimdi oraya EDOK Komutanlığı diyoruz.

İçinde dolaşırsanız göreceksiniz, büyük olasılıkla Kara Kuvvetleri Komutanlığından çok daha geniş bir alanı kaplıyor.

Pek çoklarımız gençlik yıllarımızda böylesi bir kurumsal yapının orada bulunduğundan haberdar değildi.

Zamanında JUSSMAT'ın komşusu olduğu kuvvet komutanlıkları, Genel Kurmay, ve bakanlıklarda yalnızca kendi personelinin girip çıkabildiği büroları olduğunu dönemin insanları belirtiyorlar.

Bunu pek çokları anlattı.

Her bakanlıkta bakanlık programlarını denetleyen, hazırlayan bürolar bunlar.

Hayır laf değil.

Biz ilk okuldayken okullarda süt tozu dağıtılmasından, eğitim programlarının belirlenmesine, planlı ekonominin terk edilmesi, tarıma dayalı kalkınma programları vb.

Herşeyin ardında bu komisyonlar var.

Günümüz Türkiye'sinde yerli ve milli sandığımız her tesisin, yapının ardında geçmiş dönemin ABD izlerini bulabilirsiniz.

Sinan Kıyanç: Soğuk Savaş Yıllarında Türkiye'deki ABD Üs ve Tesisleri

⦿ https://atamdergi.gov.tr/tam-metin/296/tur

Misal; Poyrazköy neden SAT/SAS komandolarının yetiştiği yerdir, neden tam karşısında denizcilerin Altınkum tesisleri vardır.

Çok basit, soğuk savaşın ilk yıllarında SSCB cep denizaltılarının Marmaraya ve Egeye sızdığı tespit edilmiş, bunu önlemek için her iki kıyıya bağlı bir çelik ağ sistemi kurulmuş.

Bu ağın kurulması, bakımı için Amerikalı dalgıç denizciler getirilmiş.

Bu ekibin emniyeti için ülkedeki ilk hiperbarik oksijen tankı getirilmiş.

Bu ekip aynı zamanda Türk dalgıçlara eğitmenlik yapmış.

Beykoz'dan Anadolu Kavağına kadar olan bütün sahilde serpiştirilmiş bir sürü askeri tesis.

Zamanla denize döşenmiş olan çelik ağ önemini yitirmiş, ve Amerikalılar tesisleri boşaltmışlar.

Elde kalan tesisler de SAS/SAT eğitimleri için milli ihtiyaçlara göre değerlendirilmiştir.

Karadenizin sahilinde boydan boya hemen bütün ilçelerde, vee illerde Amerikan tesisleri vardı.

Bunların boyutlarına göre pek çoğunda ayrıca askeri havaalanı yapılmıştı.

Günümüzde Sinop gibi pek çok ilin havaalanları işte bu Amerik'lıların yaptığı alanlardır.

Samsun Sahra Sıhhiye okulu, Gökberk kışlası vb. hepsi de barakaları ile, yangın söndürücü musluklarıyla, yol işaretleriyle tipik ABD üssü idi.

Zamanla bu izler silindi, 110 volt olan şebeke 200 volta, adapte edildi.

Misal; Bayrak garnizonu, devasa bir dinleme sisteminin ana omurgasıydı.

Bizim Altınova'daki Kuleli Eğitim Kampımız Amerikan üssüne komşuydu.

Uzaktan bakardık.

Sonradan Deniz Kuvvetlerin devredildiğinde gittik gezdik

Küçük Amerika'yı gördük.

High School'u dahi mevcuttu.

Bütün alt yapı doğrudan Amerikadan taşınmış olan malzemeyle yapılmıştı.

110 volt meselesi burada da vardı.

Devasa dairesel anten dizileri vardı.

Bayrak garnizonu, Sinop ve Karadeniz kıyılarındaki pek çok tesis eşgüdüm halinde karasal dinleme yaparlardı.

Batının SSCB'ye en yakın noktasıydı burası.

Baykonur üssü vb.

Bu gün TSK birimlerinden hangisine giderseniz gidin, tarihinde ABD ordusunun izlerini bulacaksınız.

2. Dünya Savaşı sonrası ortaya çıkan muzaffer batı karşısında İnönü ve takip eden hükumetler öylesine paniklemişler ki, ABD'yi yüreğimizin içine kadar sokmaya razı olmuşuz.

Zaman geçtikçe geçmişin pek çok netameli olayı netleşiyor.

1 Mayıs benzeri olaylarda, dönemin MİT elemanlarının dışarıdan gelen CIA, MI6, MOSSAD tetikçilerine alan istihbaratı, yapılacak harekata hazırlık, yurtdışına kaçırılmalarında önemli rol oynadıkları pek çok kaynakta anlatılır.

Eskiden psikolojik harekat denirdi, çünkü ABD ülkemizde bu işleri yapacak kişileri o dönemde TSK saflarından seçmişti, doğal olarak askeri terminoloji kullanılmıştır.

Soğuk savaş sonrası TSK'nın öneminin azaldığı ortaya çıkınca başı boş kalan generaller ulusalcı olmaya başladılar.

Bu defa ABD psikolojik harekat bağlantısını asker olmayan FETÖ'cüler üzerinden yürütmeye başladı.

Bu sefer İçişleri, Emniyet personeli Amerika'da kursa çekilmeye başladı.

Tanım sivilize edildi ve Toplum Mühendisliği, Algı ve Gündem yönetimi gibi isimler aldı.

Ve AKP döneminin ilk tenkisat operasyonları olan Yüksekova, Sakal, Oraj, Suga, Poyrazköy, İzmir Casusluk, Balyoz, Ergenekon vb. davaları işte bu yeni yapılanmanın eseridir.

Takip eden dönemde ABD'nin kuklası FETÖ'cülerin tasfiyesine yönelik davalar olsa, 15 Temmuz sonrası ABD'de beraberce eğitim görmüş olan sivil(!) psikolojik harekat uzmanları mevcuttur.

Bunlar yakın dönemde siyasi gündemin belirlenmesi, algının yönetilmesi için bütçeli olarak faaliyet gösteren bir şebekedir.

Sosyal medyanın her alanında, Facebook, X, Google Email gruplarında sürekli olarak, eşgüdüm içinde yayın yapan troller ordusu vardır.

Ben her gün bunlarla tartıştım durdum.

Eskiden ibb.gov.tr adresinden yayın yapan pek çokları İBB CHP'ye geçince yok oldu.

Çok güncel olan konular, örneğin, sokak köpekleri meselesi, örneğin İsrail'e yönelik meydan okumalar, vb.

Bunların hepsi de ince düşünülmüş, planlanmış, kullanılacak sloganlar, fikirler, söylemler açısından eşgüdüm içinde yapılan eski tabirle psikolojik harekat mahsulleridir.

Geçmişten bugüne solculara, alevilere, aydınlara, bunların mitinglerine, toplantılarına yönelik bütün saldırganlıklar, ölümleri de Kontrgerilla, psikolojik harekat bağlamından düşünmekte büyük yarar vardır.

23-09-2010

Kıbrıs'ta sivil direnişi örgütleyen isim olarak bilinen emekli Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu,

"Halkın mukavemetini artırmak için düşman yapmış gibi bazı değerlere sabotaj yapılır.

Mesela bir cami yakılır.

Kıbrıs'ta biz bunu yaptık. Bir cami yaktık" dedi

1964 yılında Türk Mukavemet Teşkilatı tarafından kundaklandığı iddia edilen Bayraktar Camisidir.

⦿ https://www.haberturk.com/gundem/haber/554417-kibrista-cami-bile-yaktik

'Özel Harp işiydi ve muhteşemdi': 6-7 Eylül Pogromu ve bir Sabri Yirmibeşoğlu portresi

6-7 Eylül 1955'te yalan bir haberin yayılması Türkiye yakın tarihinin en karanlık olaylarından birini ortaya çıkardı.

Başta Rumlar olmak üzere farklı etnik kökenlere mensup yurttaşları hedef alan 6-7 Eylül Pogromu'nun arkasındaki güçler açığa çıkarılmadı ama o dönemin en önemli tanıklarından biri olan Sabri Yirmibeşoğlu'nun sözleri hala tarih sayfalarındaki yerini koruyor:

"6-7 Eylül de bir Özel Harp işidir ve muhteşem bir örgütlenmeydi.

Amacına da ulaştı…"

⦿ https://www.birgun.net/haber/ozel-harp-isiydi-ve-muhtesemdi-6-7-eylul-pogromu-ve-bir-sabri-yirmibesoglu-portresi-401694

Tetik çekecek birileri her zaman bulunur.

Ancak geçmiş dönemin önemli olaylarını, mesela 1 Mayıs, Kahraman Maraş, Ankara Garı Katliamını hep psikolojik harekat açısından değerlendirmek gerekir.

Malum, psikolojik harekat toplumda bir duygu üretmek için yapılır.

Bu öfke, nefret, korku olabilir.

Bir cepheleşme sağlamak olabilir.

Korkutarak etnik arındırma olabilir.

Örneğin, Kahraman Maraş olaylarından sonra kent nüfusunun önemli bir bölümü Avrupa'ya göçmüştür.

Bu gün Almanya iç siyasetine meşhur olan Türklerin bazıları bu katliamdan kaçanların torunlarıdır.

Her neyse.

Laf uzadı.

Büyüklerimin ellerinden, küçüklerimin gözlerinden öperim.

🇹🇷

--

- - - - - - - - - - - - - - - -

Akilli olmak da bir sey degil, muhim olan o akli yerinde kullanmaktir.

~Descartes~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Ümit Özdağ : Lozan'ın gizlenen gerçek yüzü

Hiç düşündünüz mü, madem Kurtuluş Savaşı'nda sadece Yunanla savaştık, o halde Mudanya Ateşkesi'ni neden İngilizle, Fransızla ve İtalyanla yaptık? Tam olarak kurtulduğumuz neydi? 1922'de ordularımız İzmir'i alınca vakit kaybetmeden İstanbul'a yöneldik.
Malum İstanbul İngilizlerin elinde.
Bütün ordu İzmit'e yığıldı ve harekat için gün sayıldı derken ateşkes önerdiler.
Lozan görüşmeleri başladı.
Ordumuz İzmit'te beklerken, Lozan süreci 8 ay sürdü.
İyi ama niye? Hangi konuda anlaşamıyorduk? Musul mu? Hayır.
Musul 1 ay konuşup geçildi.
Lozan'ın 8 ay sürmesinin 3 sebebi vardı....

1- Yüzyıllarca padişahlar ''kapitülasyon'' adı altında yabancılara öyle imtiyazlar verdi ki gün geldi tepemize çıktılar.
Bankalar, işletmeler, limanlar vs onlarındı.
Ordumuz Voynuklar, Martolozlar, Cerahorlar ismiyle Hristiyan askerlerle doluydu.
Gün geldi Almanlar yönetti.
Paralarımızın üzerine Fransızca, Ermenice, Yunanca ibareler kondu.
Devlet dairelerinde onların bayrakları dalgalanıyordu.
Faturalardan istasyon isimlerine her şey onların dilindeydi.
Aynı bugün Suriyelilere tanınan vergi, askerlik gibi ayrıcalıklar o kadar artmıştı ki bir yabancı suç işlediğinde Osmanlı zabiti onu tutuklayamıyor, kendi konsolosu gelip ilgileniyordu.
İşte bu rezil düzenin yani kapitülasyonların Lozan'da kaldırılması için ısrar ettik.
8 ay buna direttiler ve sonunda kabul ettiler.

2- Bilindiği üzere Osmanlı ekonomisi çökünce Duyun-u Umumiye kurulmuş ve yabancılar Osmanlı maliyesine el koymuştu.
Yabancıların bu egemenliği bitecek dedik.
Yani Türkiye'nin ekonomisi bağımsızdır dedik!8 ay direttiler ve sonunda kabul ettiler.

3- Gayrimüslim ile Müslümanın anlaşmazlığı bile çözülemiyordu çünkü Osmanlı mahkemelerini tanımıyorlardı.
Lozan görüşmelerinde ''idari, adli, hukuki bağımsızlığımızı tanıyacaksınız.'' dedik.
Yani Türkiye egemen olacaksa o halde bir yabancı suç işlediğinde Türk mahkemesinde yargılanacak!
dedik.
8 ay Türk yargısını tanımak istemediler ama sonunda kabul ettirdik!
Yani Lozan'da Türkler, yüzyıllarca yabancılar tarafından tanınmayan Türk hukukunu ve egemenliğini yabancılara tanıttılar.
Lozan imzalandığı gün, imtiyazlı olan bütün yabancılar, evlerinden, dükkânlarından, idari kurumlardan yabancı bayraklarını kaldırdılar.
Yabancı gazeteler, ''Türk Zaferi'' diye başlıklar attılar.
Hükümeti düşen İngiltere eski Başbakanı Lloyd George, Lozan Anlaşması'nın İngiltere için bir hezimet olduğunu açıkladı.

İşte Lozan budur.
Unutmayın, Kurtuluş Savaşı'mız sonunda İngiliz hükümeti düştü, Yunanistan'da ihtilal oldu, Yunan bakanlar Altılar Davası'nda kurşuna dizildi, kral sürgün edildi, Mısır'daki milliyetçileri ayaklandı, Hindistan'daki direniş sertleşti, İngiltere ve Fransa ilişkileri kopma noktasına geldi ve Türkiye'nin yeni sınırlarını tüm dünya onayladı.

~Ümit Özdağ~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Kimsenin Kazançlı Olmadığı Pazarlık, Kötü Bir Pazarlıktır.

~İNGİLİZ ATASÖZÜ~

- - - - - - - - - - - - - - - -

YALNIZLIK

I
Yalniz kaldiniz sanirsiniz,
Biliyorum.
Yalniz birakilmissiniz,
Biliyorum.
Otesi yok.

II
Otesi var:
Yalnizlik
Muzigin bile seni dinlemesidir.
Yalnizlik
Insanin kendine mektup yazmasi
Ve donup-donup onu okumasi
Yalnizligin da otesidir.

~OZDEMIR ASAF~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Hayatım süresince boyum kadar kitap yazdım ama beni sevmeyenler buna da mazeret bulup -onun zaten boyu kısaydı diyebilirler.

~Aziz Nesin( 1915 - 1995 )~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Komşumun, bir sürü tanrı olduğunu ya da hiç tanrı olmadığını söylemesinin bana hiçbir zararı yok ki. Ne cebimi deler ne de bacağımı kırar.

~THOMAS JEFFERSON~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Sizlere saldirmanizi degil, olmenizi emrediyorum.

~K.Ataturk~

- - - - - - - - - - - - - - - -

IZMIR YOLLARINDAN SON MEKTUP
. . . . . .
Belki simdi sana son
Sozlerimi yazmadan
Gozlerim kapanacak.
Belki var daha bes on
Dakikalik bir zaman.
Anne, icin yanacak
Mektubum okunurken.
Beliren bir emeli
Cok gorme bana sakin.
Ben Tanriya en yakin
Bir yola sapiyorum,
Milletimin ugrunda
Turbemi yapiyorum.
Dusundum huzurunda
Ebedi bir aksamin,
Dusundum ki babamin
Dizi dibinde gecen
Yirmi iki seneden
Elimizde kalan ne?…
Sorarim sana anne:
Madem ki gun gelecek,
Herkes ayni melegin
Onunde egilecek,
Nicin o gune degin
Can sesleri duyayim?…
Bugun de bir yarin da.
Birakin uyuyayim
Izmir kapilarinda…
Anne elveda artik,
Su iki uc asirlik
Gecenin gunduzunu
Gormeden gidiyorum.
Ne beis var diyorum,
O gunun seherinde
Senin ince yuzunu
Goruyor gibiyim ya…
Ey genc gecelerinde
Besigimi bekleyen…
Ediyorum emanet
Seni Anadoluya…
Sutunden, emeginden
Ne verdinse helal et.
Soyle Hacere o da
Hakkini helal etsin,
Gonulcugu dilerse
Baskalarina gitsin…
Ben ermeden murada
Ecel kirdi kolumu;
Artik beyhude yere
Beklemesin yolumu.
O ne anne, o guzel
Gozlerinden akan ne?…
Geri donemem diye
Agliyor musun anne?…

~Kemalettin Kamu~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Şubat 1955

Sevgileri yarınlara bıraktınız
Çekingen, tutuk, saygılı.
Bütün yakınlarınız
Sizi yanlış tanıdı.

Bitmeyen işler yüzünden
(Siz böyle olsun istemezdiniz)
Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
Kalbinizi dolduran duygular
Kalbinizde kaldı.

Siz geniş zamanlar umuyordunuz
Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
Yılların telâşlarda bu kadar çabuk
Geçeceği aklınıza gelmezdi.

Gizli bahçenizde
Açan çiçekler vardı,
Gecelerde ve yalnız.
Vermeye az buldunuz
Yahut vaktiniz olmadı.

~Behçet NECATİGİL~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Yalniz kendi menfaatini gozeten dosta gonul baglama.
Fayda gormezse, sana dusman olur, ondan vazgec.

~Kutadgu BILIG~

- - - - - - -







- - - - - - -

Resad_Ekrem_Kocu-Kizlaragasinin_Pici.epub
Elif_Safak-Araf.epub
Victor_Hugo-Sefiller_Cilt_1.epub
Margaret_Cheney-Tesla_Anlasilamamis_Dahi.epub
Robert_THOMAS-Sekiz_Kadin.doc
Sefiller_Cilt_3-Victor_Hugo.mobi
Grammaire-francais.pdf
Dostoyevski-Ecinniler_II.epub
Ismet_Ozel-Catliycak_Kadar_Aski.pdf
ney5.doc
Hermann_Hesse-Knulp.epub
MAD_506_NUMARALI_SEMENDIRE_LIVASI_ICMAL_TAHRIR_DEFTERI_937-1530_.pdf
Moses_I._Finley-Odysseusun_Dunyasi.epub
french_verbs.pdf
OEGCA_Test8.pdf
Denemeler-Montaigne.mobi
INSAAT_MUHENDISLIGINE_GIRIS2.pdf
Caglar_Simsoy-Hic.epub
Kolektif-Bhagavadgita.epub
R.H_Barrow-Romalilar.epub
Franz_Kafka-Aforizmalar.epub
Bertolt_Brecht-Siirleri.pdf
Kucuk_Tragedyalar-Aleksandr_Puskin.epub
Seviye_Yayinlari-YGS-LYS_Ogreten_Biyoloji.pdf
Aleksandr_Puskin-mozart_ve_salieri.pdf
HEDEF_TURKIYE_2-Prof.Dr.Oktay_SINANOGLU.epub
294_Numarali_Hinis_Mufassal_Tahrir_Defteri.pdf
Behcet_Canturkun_Anilari-Soner_Yalcin.epub
Kemal_Oruc-Kabak.pdf
Stage_3-Jackie_Maguire-Food_and_Drink_in_Britain.pdf

- - - - - - -

"> "> "> "> "> "> "> ">
- - - - - - -

OrajKalip

- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -

Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur-gundem@googlegroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : 0raj.p0yraz@neomailbox.net  /  oraj.poyraz@openmail.cc
Grup Sayfamiz : https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum.

Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim.

Videolar, resimler, makaleler falan.
:
http://insulaelibertatis.com/
Eposta adresleri
(Derdiniz varsa buradan ulaşın.)
:
0raj.p0yraz@neomailbox.net
oraj.poyraz@openmail.cc
HvLWPtIjJR8X@protonmail.com
0PjukdvspdUh@mail2tor.com
Tor ağı üzerindeki web siteleri
Darkweb diye bilinir, TorBrowser kullancaksınız.
:
http://45m2jpfwn6ydfrqyhw5jbqszyip45pvi6m2cyo3722wyhur6yuitgbyd.onion/
http://kbq4ghhydumvhgvwkccbad5g7ae2yho6a4llxuy2z4oa6dox6gjtngad.onion/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder