26 Ağustos 2024 Pazartesi

DEĞERLİ KONUKLAR: PROF.DR.İLHAN BAŞGÖZ


DEĞERLİ KONUKLAR: PROF.DR.İLHAN BAŞGÖZ

_BEN CUMHURİYETLE YAŞITIM, size ANLATACAKLARIM yalnız duyup işittiklerim, okuyup öğrendiklerim değil, aynı zamanda kendi hayat hikâyem olacaktır….

_CUMHURİYET YEDİ BÜYÜK SAVAŞIN ARDINDAN KURULMUŞTUR.
1856 Kırım,,

1877 Osmanlı Rus,

1892 Yunan,

1911 Trablus,

1912 Balkan,

1914-18 Birinci Dünya Savaşı nihayet,

1920-22 KURTULUŞ SAVAŞI. 

Bu savaşlardan yalnız sonuncusu ZAFERLE BİTMİŞTİR. AMA bu zafer vatandaştan yalnız canını ve kanını istememiştir. VATANDAŞTAN atını, arabasını, çorabını, kağnısını, keten bezini, pencere demirini ALARAK bu SAVAŞ KAZANILMIŞTIR.

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI'NA NİÇİN GİRDİĞİMİZ bugün bile bilmiy6oruz. AMA kardeşlerini bu savaşa kurban veren, AVŞAR KADINI BİLİYOR ve parmağını ALAMAN'A uzatıyor:

"Mektup saldım da varmadı,

Tel vurdum aynı gelmedi,

Alamanya harbeylesin,

Gayri kardaşım kalmadı…"

SAVAŞ yılları OSMANLI İmparatorluğu'nun EKONOMİSİNİ tümden HARAP etmiş, ekin tarlada çürümüş; toprak tohumsuz, evler erkeksiz kalmıştır. Kağnıya ve sabana koşulacak hayvan, çiftin sapına yapışacak erkek yokluğunda çifte, hayvan yerine kadınlar koşulmuştur.

Bu çöküşün en gerçekçi destanını, hemşehrim Şarkışlalı Serdari yazmıştır. Bu uzun destandan dörtlükler veriyorum:

"Tahsildar da çıkmış köyleri gezer

Elinde kamçısı fakiri ezer

Yorganı döşeği mezatta gezer.

Hasırdan serilir çulumuz bizim…

Evlat da babanın sözün tutmuyor,

Açım diye çift sürmeye gitmiyor,

Uşaklar çoğaldı ekmek yetmiyor,

Başımıza bela dölümüz bizim.

Benim bu gidişe aklım ermiyor

Fukara halini kimse sormuyor

Padişah sikkesi selam vermiyor

Kefensiz kalacak ölümüz bizim…"

SAVAŞ yılları, TÜRK AYDINLARININ en yiğit, en idealist, en eğitimlilerini ÖLÜME SÜRMÜŞ, onlar geri gelmemiştir…

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI'NIN FELAKET TABLOLARINDAN BİRİNİ unutamıyorum. Bu tabloda TARSUS TREN İSTASYONU'NDA BİR KADIN görünür.

Ordu, KANAL BOZGUNU DAN dönmektedir. Çul çaput içinde, hasta perişan, VAGONLARDA çuvallar gibi istif edilmiş, bir ASKER döküntüsü. AK SAÇLI BİR ANA, yazması omuzuna düşmüş, saçları darma dağın, bir vagondan ötekine koşarak FERYAT EDİYOR:

" MEHMET'İMİ  GÖRDÜNÜZ MÜ?

Mehmedim nerede? Mehmedi'mi gördünüz mü?"

Falih Rıfkı ATAY DİYOR Kİ:

"ANA BİZ SENİN MEHMEDİNİ KUMARDA KAYBETTİK. "

_*TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN TALİHSİZLİĞİ çökmüş bir ekonomi ve harabeye dönmüş bir memleket üzerine kurulmasıdır. BÜYÜKLÜĞÜ DE BUNDANDIR.

16-MAYIS-1919'da İstanbul'dan ayrılan BANDIRMA VAPURU bu çöküşü tersine çevirecek bir umudu taşıyordu.

Bu umudun adı MUSTAFA KEMAL PAŞA'dır. Üçüncü ordu müfettişliğine tayin edilen PAŞA İstanbul'dan ayrılıyordu.

Yanında 12 kişiden oluşan Erkan-ı Harbiye'sinden başka kimse yoktu. Karadeniz'in azgın dalgaları ile sarsılan Bandırma vapurunda Mustafa Kemal PAŞA ARKADAŞLARINA ŞUNLARI SÖYLÜYORDU:

" BUNLAR işte böyle yalnız demire, çeliğe, silah kuvvetine dayanırlar. Bildikleri şey yalnız maddedir! BUNLAR hürriyet uğruna ölmeye karar verenlerin kuvvetini anlayamazlar. BİZ, ANADOLU'YA NE SİLAH NE CEPHANE GÖTÜRÜYORUZ; BİZ İDEAL ve İMAN GÖTÜRÜYORUZ!…."

Bandırma vapuru ile bu küçük grup 19-MAYIS-1919'da SAMSUN'A ÇIKINCA bir şarkı söylüyorlardı:

"Güneş ufuktan şimdi doğar yürüyelim arkadaşlar…"

O tarihlerde, UFUKTAN GÜNEŞİN DOĞACAĞINI DAİR HİÇBİR İŞARET YOKTUR. Tersine memleket bir zifiri KARANLIKTIR.

Adana FRANSIZLAR,

Urfa, Maraş, Antep İNGİLİZLER tarafından İŞGAL EDİLMİŞ, başkent İSTANBUL İTİLAF DEVLETLERİ'NİN İŞGALİNDE,

Antalya ve Konya'da İTALYAN birlikleri bulunuyor.

Merzifon ve Samsun'da İNGİLİZ ASKERLERİ var.

15-Mayıs-1919'da YUNAN birlikleri İZMİR'e çıkmış; Batı Anadolu'nun verimli topraklarından memleketin kalbine doğru İLERLEMEKTE…

* DAHASI VAR.

CUMHURİYET, MEMLEKETİN EN ÖNEMLİ GELİR KAYNAKLARINI YABANCI ŞİRKETLERİN ELİNDE BULMUŞTUR.

Demiryolları, limanlar, önemli tarım ve ticaret alanları, bayındırlık tesisleri, gümrük ve maliye gelirleri büyük BATILI ŞİRKETLERİN ELİNDEDİR.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ BU ŞİRKETLERİ birer birer SATIN ALMIŞTIR…

İZMİR-AYDIN DEMİRYOLU

2 milyon İngiliz pounduna satın alınınca ÖĞRETMENİMİZ ÖDEV VERMİŞTİ, sevincimizi dile getirmeliydik.

Ortaokul öğrencisi idim, ÖDEVİMİN BAŞLIĞI "Demir yolumuz, bağımsızlık yolumuz" İDİ.

TÜTÜN REJİSİ 4 milyon Frank'a SATIN ALININCA, bu sefer ayınkacılar BAYRAM ETMİŞTİ. Ayınkacı tütün yetiştirici demektir.

KÖYLÜMÜZ yetiştirdiği tütünü eşeğine yükleyip, pazara indiremezdi. TÜTÜN ille de bir yabancı TEKELE, bu tekelin BİÇTİĞİ FİYATTAN SATILACAKTI. İNDİRSE kaçakçı sayılıyor, ya HAPSE ATILIYOR veya TÜTÜN KOKULARI ile çatışıyor ve vuruluyordu.

Bir ayınkacı türküsü şöyle der:​

"Hacılar köyüne bastığım oldu,

Tütünümün dengi yastığım oldu,

Aman dostlar bakın benim çareme,

Tütünün tozunu basın yareme…"

CUMHURİYET savaşlardan çıkıp da, EKONOMİK GELİŞMESİNE ODAKLANlNCA 1930 DÜNYA EKONOMİK BUHRANI PATLAK VERİR.

BUHRANIN TÜRKİYE'YE ETKİSİ, tarım ürünleri ve meyveyle sınırlı olan DIŞSATIMI VURMASI olur. BUĞDAYIN kilosu 15 kuruştan 3 kuruşa düşer. KÖYLÜ gelirinin bu kadar düştüğünü gören** Mustafa Kemal ATATÜRK, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne şöyle bir *TEKLİFTE BULUNUR:

" BİZİM MAAŞLARlMlZLA HALKIN GELİRİ ARASINDA BÜYÜK BİR FARK ortaya ÇIKTI. Bu Cumhuriyet idaremize YAKIŞMAZ. Benim maaşım dâhil MİLLETVEKİLİ MAAŞLARINI yüzde elli AZALTALIM. "

Teklif KABUL edilir.

CUMHURİYET ilan edilince memlekette yatırıma harcanacak SERMAYE ve ekonomik hayatı idare edecek EĞİTİLMİŞ İNSAN yoktur.

Bu nedenle CUMHURİYET EKONOMİK KALKINMAYI DEVLET ELİYLE YAPMAYA KARAR vermiştir.

Devlet sermayesi ile iki banka ETİBANK ve SÜMERBANK kurulmuş, vatandaştan birikimlerini bankaya yatırmaları istenmiştir. Devletine güvenen VATANDAŞ da elinde avucunda ne varsa BANKALARA YATIRDI…

Ben ÇAMURDAN yaptığım KUMBARAMA her hafta babamın verdiği yüz PARALARI BİRİKTİRİR, BANKAYA YAPTIRIRDIM.

BU ekonomik kalkınma HAMLESİ, bir YERLİ MALI SEFERBERLİĞİ izlemiştir.

BİZ BAYRAMLARDA ziyaretçilerimize şeker ve çikolata yerine İNCİR ve FINDIK İKRAM ETTİK.

ÇAYI Kazova'nın KIZIL ÜZÜMÜ İLE İÇTİK. Çünkü ŞEKER dışardan satın alınıyordu…

CUMHURİYET yurdun doğusuyla batısını, güney ve kuzeyini DEMİRYOLLARI ile birleştirmek istemiştir.

Bu bir milli savunma sorunu idi.

ATATÜRK DİYOR Kİ;

"700 kilometre DEMİR YOLUMUZ var, bir kilometresi bile BİZİM DEĞİL. "

1932 YILINDA İLK TREN GEMEREK 'e ULAŞTIĞINDA ben istasyonda idim. Halkın tabiri ile KARA TRENİ alkışlar ve yaşa var ol sesleri ile KARŞILAŞMIŞTIK.

Hoş BİR FIKRA var. İlk tren Erzurum'a varınca Belediye Başkanı nutuk veriyor; "Vatandaşlar, Cumhuriyet fabrikalar yaptı. Sanmam ki kâr edeler vallahi de zarar edirler, billahi de zarar edirler. Otobüsler aldı, yollar düzenledi, sanmam ki kâr ederler. Bunlar hep sizin içindir. Cumhuriyet ayağıza kadar tren getirdi bundan sonra İKİ AYDA GİTTİĞİMİZ İstanbul'a ÜÇ GÜNDE varacağız."

O vakit BİR VATANDAŞ SORAR: "Peki biz 57 GÜN NE YAPACAĞIZ…?"

DEĞERLİ DİNLEYİCİLERİM;

BEN 1929 yılından itibaren Cumhuriyetle beraber iyili kötülü olayların içinde çalkalandım.

SİZE söyleyeceklerimin bir kısmına ben TANIK OLDUM. Bunların arasında beni çok ETKİLEYEN BİR OLAY var.

Mustafa Kemal ATATÜRK 1937 yılında SİVAS LİSESİ'NDE benim bulunduğum SINIFA GELDİ. ATATÜRK adı etrafında oluşan efsanenin etkisindeyiz. Gözleri o kadar kuvvetli imiş ki gözlerine bakan çarpılırmış. İlkin korka korka, GÖZLERİNE BAKIYORUZ. Çarpılmadığımızı görünce o mavi gözlere 45 dakika doya doya baktık. DERSİMİZ HENDESE İDİ.

(Yani GEOMETRİ).

ATATÜRK, dişçinin kızı SAADET'İ TAHTAYA KALDIRDI.

Geçen derste MÜSELLESLERİN nasıl eşit sayılacağını okumuştuk. SAADET bunun için tahtaya iki MÜSELLES çizdi. Biz o vakit ÜÇGENE, MÜSELLES derdik.

SAADET müsellesin kenarlarına alfa, beta ve gamma harflerini koydu. ATATÜRK'ün BİRDEN KAŞLARI ÇATILDI ve SAADET'E, "NEDEN YUNAN HARFLERİ KULLANDIĞINI" sordu.

SAADET, "hocamız böyle yazdı, ben de onun için kullanıyorum" DEYİVERDİ.

Matematik HOCAMIZ müdür Ömer Bey sınıfta idi. ATATÜRK,AYNI SORUYU ONA SORUNCA ÖMER BEY, topu BAKANLIĞA attı.

BAKANLIK bir kitap göndermişti, onda BU HARFLER KULLANILMIŞTI.

ATATÜRK KİTABI İSTEDİ o SAYFAYI buldu, YIRTIP YERE ATTI. Sonra gidip parmakları ile YUNAN HARFLERİNİ SİLDİ yerine "ABC" yazdı.

BİZE;

"Arkadaşlar TÜRK ALFABESİ matematik terimlerini de İFADE ETMEYE YETERLİDİR. " dedi.

ARADAN BİR HAFTA GEÇMEDEN "ABC'li YENİ KİTABIMIZ" geldi.

ATATÜRK DİLİN SADELEŞMESİNE ve halkın, aydınların dilini anlamasına çok ÖNEM verirdi…

HALKÇILIK onun inanışında kuru bir slogan değildi. HALKIN arasına karışmaktan çok hoşlanırdı.

Bir gece ATATÜRK KAYIP, polis ve jandarma seferber olmuş her tarafı ARAMIŞ TARAMIŞLAR. ATATÜRK YOK. Sabaha yakın ONU SAMANPAZARl'NDA bir KAHVEDE, HALKA KARIŞMIŞ, ZEYBEK OYNARKEN bulmuşlar…​

Prof. Dr. İlhan BAŞGÖZ

• •

BU KONUŞMA Şikago Başkonsolosluğunda düzenlenen törende Sayın BAŞGÖZ tarafından yapılacakken RAHATSIZLANMASI nedeniyle BAŞKONSOLOS Umut Acar tarafından izleyenlere okunmuştur…

• •

Bu yazıyı okuyanların kendi sosyal medya hesaplarından yayınlamasını rica ediyorum…

🇹🇷


--

- - - - - - - - - - - - - - - -

Neye baktığınız değil, neyi gördüğünüz önemlidir.

~Henry David Thoreau~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Yaptigimiz isler hep kotu ise beklentilerimizde kuruntu olur.

~Anonim Nasihat~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Nihil obstat
Sakincasi yok

~Latin Atasozu~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Baskalarini hep bagisla, kendini hic bagislama.

~Syrus~

- - - - - - - - - - - - - - - -

İnsan, hayvan ile üstün insan arasına gerilmiş bir iptir: Altında uçurum olan bir ip.

~Friedrich Wilhelm Nietzsche
(d. 15 Ekim 1844 - ö. 25 Ağustos 1900)
Ahlâk ve değerler sisteminin kuruluşuna yönelik bir temel çerçevesinde
çağının kültür, din ve felsefe görüşlerini eleştiren nihilist Alman düşünür, filolog.~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Sevgi sabirli ve sevecendir;
Sevgi kiskanc, kibirli ya da gururlu degildir;
Sevgi hasta yapili,egoist ya da rahatsiz edici degildir;
Sevgi yanlisliklarin hesabini tutmaz;
Sevgi seytanla mutlu degildir, gercekle mutludur.
Sevgi asla vazgecmez;
Inanci,umudu ve sabri asla basarisizliga dusmez.
Sevgi basi ve sonu olmayan bir seydir...
Inanc, umut ve sevgi.
Bu ucu onemlidir.
Ama en buyukleri sevgidir.

~Yeni Ahit kitabinin korintiler bolumunden~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Başarı mutluluğun anahtarı değildir. Mutluluk başarının anahtarıdır. Yaptığınız şeyi severseniz, başarılı olursunuz.

~Albert Schweitzer~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Kan aldırmak, yapanın da yaptıranın da orucunu bozar.
Tirmizi Oruç 60; Ebu Davud Oruç 28; Buhari Oruç 32
***
Peygamber'imiz oruçlu iken kan aldırmışlardır.
Ebu Davud Oruç 29-30; Tirmizi Oruç 59; Buhari Tıp 11
==aa00009625
- - - - - - - - - - - - - - - -

Deney, okullarin en gelismisidir, o okulda aptallar bile birseyler ogrenir.

~BENJAMIN FRANKLIN~

- - - - - - - - - - - - - - - -

General Paraskevopulosun ordusu, simdi surat ve siddetle harekata devam eyleyecek olursa, birkac haftada Ankara onlerinde bulunacaktir.
Yunan ordusunun basarisi icin dua ediniz!
Yunan ordusunun ilerlemesi hukumetimizin programina uygundur.
Bu ordu bizim ordumuzdur!

~Adliye Naziri (Medrese cikisli) Ali Rustu - 12.07.1920~

- - - - - - -







- - - - - - -

Ananda_K._Coomaraswamy_Rene_Guenon_Surendranath_Dasgupta-Dogu_Bilgeligi-Kilavuz_Kitap.epub
Ismet_Ozel-Celladima_Gulumserken.pdf
E_L_James-Grinin_Elli_Tonu.epub
Nevevi-Riyazu_s-Salihin_Arapca-Turkce_.pdf
oegc_adv_teachersnotes_10.pdf
Tuncer_Baykara-Turk_Kultur_Tarihine_Bakislar.pdf
Farewell_my_lovely-Raymond_Chandler.epub
John_Grisham-Sokak_Avukati.epub
BIREY_KONU_TESTLERI.pdf
William_Shakespeare-Firtina.doc
Beyoglu_Rapsodisi-Ahmet_Umit.epub
Ulku_AYVAZ-TENEKE_SOVALYELER_cocuk_oyunu_.pdf
Robert_M._Pirsig-Zen_ve_Motosiklet_Bakim_Sanati.epub
WILLIAM_IRWIN-Matrix_ve_Felsefe.epub
Sibel_Bozdogan_Resat_Kasaba-Turkiye_de_Modernlesme.epub
Turgenyev-Rudin-I.pdf
Vladimir_Nabakov-Lolita.epub
OEGCA_OnlineTestsMistakes.pdf
Dennis_Feltham_Jones-Super_Komputer_Colossus.epub
Grammaire-55-60.pdf
Steven-Chapra-Numerical-Methods-Solutions-Manual.pdf
Guvender_Yayinlari-YGS_Fen_Bilimleri_16_Deneme.pdf
Yabanci_dilim_turkce_5.pdf
Harry_Potter_ve_Olumcul_Kutsallar-J._K._Rowling.mobi
omer-hayyam-rubailer.epub
Yevgeni_Zamyatin-Biz.epub
Afrikanin_Hic_Bir_Yerinde-Stefan_Zweig.mobi
Raymond_M._Smullyan-Tao_Sessizdir.epub
Yolculuk_Nereye_Kardesim-Gulse_Birsel.epub
Ozen_Yula-Gayri_Resmi_Hurrem.pdf

- - - - - - -

"> "> "> "> "> "> "> ">
- - - - - - -

OrajKalip

- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -

Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur-gundem@googlegroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : 0raj.p0yraz@neomailbox.net  /  oraj.poyraz@openmail.cc
Grup Sayfamiz : https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum.

Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim.

Videolar, resimler, makaleler falan.
:
http://insulaelibertatis.com/
Eposta adresleri
(Derdiniz varsa buradan ulaşın.)
:
0raj.p0yraz@neomailbox.net
oraj.poyraz@openmail.cc
HvLWPtIjJR8X@protonmail.com
0PjukdvspdUh@mail2tor.com
Tor ağı üzerindeki web siteleri
Darkweb diye bilinir, TorBrowser kullancaksınız.
:
http://45m2jpfwn6ydfrqyhw5jbqszyip45pvi6m2cyo3722wyhur6yuitgbyd.onion/
http://kbq4ghhydumvhgvwkccbad5g7ae2yho6a4llxuy2z4oa6dox6gjtngad.onion/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder