25 Mayıs 2011 Çarşamba

Re: [ISRATURK] POLİTİK - Aman haa, ağzınızdan çıkanı duyun lütfen....


Ad Tarih

Babanzade Abdurrahman Paşa İsyanı 1806-1808

Babanzade Ahmet Paşa İsyanı 1812

Zaza Aşiretleri İsyanı 1818-1820

Yezidi İsyanı 1830-1833

Kör Mehmet Paşa İsyanı 1830-1833

Mir Muhammed İsyanı 1833-1837

1. Han Mahmud İsyanı 1838

Garzan İsyanı 1839

2. Han Mahmud İsyanı 1842-1847

Bedirhan İsyanı 1843-1847

Yezdanşir İsyanı 1855

Bedirhan Osman Paşa İsyanı 1877-1878

Şeyh Ubeydullah Nehri İsyanı 1878-1881

Emin Ali Bedirhan İsyanı 1889

Bedirhani Halil ve Ali Remo İsyanı 1912

Molla Selim ve Şeyh Şehabettin İsyanı 1913-1914

Simko İsyanı 1919-22

Ali Batı İsyanı 11 Mayıs 1919

Şeyh Mahmut Berzenci İsyanı 21 Mayıs 1919

Koçgiri İsyanı 6 Mart 1921

1924 Nasturi İsyanı 1924

Beytüşşebab İsyanı 4 Eylül 1924

Şeyh Said İsyanı 13 Şubat-30 Mayıs 1925

Nehri İsyanı 10 Haziran 1925

RIŞKOTİ ve Raman Tedip Harekâtı 9- 12 Ağustos 1925

Birinci Sason İsyanı Kasım 1925

Birinci Ağrı Harekâtı 16 Mayıs-17 Haziran 1926

Hazro İsyanı 21 Ocak 1926

Koçuşağı İsyanı 7 Ekim-30 Kasım 1926

Mutki İsyanı 26 Mayıs-25 Ağustos 1927

İkinci Ağrı Harekâtı 13-20 Eylül 1927

Bicar Tenkil Harekâtı 7 Ekim-Kasım 17 1927

Resul İsyanı 22 Mayıs-3 Ağustos 1929

Tendürek Harekâtı 14-27 Eylül 1929

Savur Tenkil Harekâtı 20 Mayıs-9 Haziran 1930

Zeylan İsyanı 20 Haziran-Eylül 1930

Oramar İsyanı 16 Temmuz-10 Ekim 1930

Üçüncü Ağrı Harekâtı 7-14 Eylül 1930

Şeyh Mahmut Berzenci İsyanı Eylül 1930

Pülümür Harekâtı 8 Ekim-14 Kasım 1930

Şeyh Ahmed Barzani İsyanı Kasım 1931

Buban Aşireti İsyanı 1934

İkinci Sason İsyanı Ocak 1937

Dersim İsyanı - Seyit Rıza 21 Mart 1937
Menteş bey,
Siz Türkiye doğumlu, Türk okullarında okumuş biri değil misiniz?
Osmanlı son döneminde beri G. Doğuanadolu bölgesinde en az 15 kez başkaldırı olduğundan haberdar değil misiniz?
Bütün bunlar hikaye mi yani?
Osmanlı yıkılırken, ayrılan bölgelerde kalan insanların başlarına neler geldiğini hiç bir yerde okumadınız mı?
Balkanlardan, Kafkaslara, Arap yarımadasında, Anadolu'da işgaller, katliamlar, etnik arındırmalar,
Evet bu korku yıkılmış bir imparatorluğun bir çocuğu olarak iliklerime kadar işlemiştir. Bu çok doğal.
Siz bölünme yaşamış Pakistan-Hindista-Banlgladeş üçlüsünde, eski Yugoslayva'nın varislerinde, eski Osmanlı'nın varislerinde neler yaşandığını bilmiyor musunuz?
Evet korku da var, öfke de var. Hem de taptaze.
Benim tarihimde savaşlar bölünmeyle sonuçlanmış ve ülkelerin bağımsızlık savaşı olarak anılmaktadır.
Federal Almanya, Federal Amerikada ise savaşlar bütünleşmeyle sonuçlanmış ve bugün iç savaş anılmaktadır.
Hikaye de, fark da budur.

Avrupa Birliğine gelince, benim için bir ayrıntıdır. Türkiye'nin yanında benim için AT bir hiçtir. Yemişim Avrupa Topluluğunu.
Ben kendimi bildim bileli AT'na girelim diye can attığım bir an bile hatırlamıyorum.

Batıya gelince siz bir an olsun unuttunuz mu?
Şurada 65 yıl evvel Avrupa Yahudilerinin yaşadıklarını?
Siz önce bir tarihinizi unutun, eski endişe ve korkularınızı atın üzerinizden, ondan sonra sıra bize gelir.

Ve doğrusu, ben batılıya ancak gücüm kudretim en azında eşit şartlardaysa güvenirim.
Aksi halde batılı senin toprakların bakar, seni ya hiç görmez, ya da bir haşere gibi görür de, altında ve üstünde yatan zenginlikleri nasıl alır kullanırım diye bakar.

O zamanlar Almanlar o meşhur plancılığı ve titizliğiyle katledilen Yahudilerin altın diş protezlerini bile bir kaynak, bir kıymet olarak ne şekilde değerlendireceklerini düşünmüşlerdi.
Siz bunları unuttunuz mu?
Siz bu yaşanmış olayları unutun, acısını içinize gömün, soykırım anıtlarını kapatın.
Artık anma törenleri yapmayın, ülkenize gelen her ziyaretçiyi soykırım anıtına götürmeyin.
Ondan sonra sıra elbette bize de gelir.
Biz de geçmişimizi, oradan yatan ibret ve dersleri unuturuz.

Birileri isteyebilir, birileri planlayabilir. Bunlar hep olmuştur. Ama bu isteklere boyun eğmemiz gerektiği de nereden çıkıyor. Elbette mücadele edeceğiz.
Teslimiyet üzerine barış olmaz. Bunu tarihte hiçbir millet kabul etmemiştir. Bizlerde kabul etmeyiz. Geçmişte olduğu gibi hem kendi kanımızı, hem de başkalarının kanını dökeriz.
Olan bu olur.

Amerikalının, Fransızın, Almanın bu dünya üzerinde ne kadar hakkı varsa, Türk'ün hakkı da en az o kadardır.
Direnme hakkımız vardır. Bölünmeye, dış müdahaleye direniriz.

Avrupa'daki barışa gelince bu bir resimdir, bir de filme bakalım ne olacak?
Bu güne kadar oynayan film ve bundan sonrası.
Çok güvenmeyin, herşey bir anda tersyüz olur. Avrupa burası.
Dün hümanizmdan yıkılanlar, bir anda hesapsız adam kesmeye başlar.
Sonra da kuru bir özür diler, sarılır.
1938 ve 1913 yıllarında da Avrupa'da herşey sütlimandı, değil mi?
Şimdi de aynı şekilde sütliman.

Liberté, égalité, fraternité; "Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik" hem Fransız devriminin, hem de İttihat Terakkinin sloganı değil miydi?
O lafın üzerine dünya kaç kere kapıştı, siz hatırlayın.


On 24.05.2011 18:03, Mentes Azuz wrote:
 
Bu ne korku, siddet? $ahinler "Avrupa Birligi Yerel Yönetimler Yasasi" nin ne oldugunu bile bilmeden hemen bayrak kaldirmis. Hele bir sorun bakalim nasil bir yasaymis bu? Hem bu sistemi Avrupa uyguluyor da (bir zamanlar) AB'ye gitmek icin can atan Turkiye mi uygulayamiyor?
Bunun ortasi yok ya $eriatla yonetilen bir Turkiye olacak, ya da AB gibi.
AB'ye uye olsaydik ayni yasalara uymayacak miydik? Turkiye'yi yoneten Ankara, ancak AB'nin yasalarina uymak zorunda kalacaktik. Kilicdaroglu aynisini onermis. Bolunme bunun neresinde?
En azindan AB icinde ayni yasalarla yonetilen ulkelerde birbirini yiyen kardesler oldugunu duymadim.
Turkiye cesur adimlar atmazsa daha kotu olabilecegini (AAY Grubunda) yillar once yazmistim. Yine $ahinler saldirmisti. Ke$ke haksiz ciksaydim.
Mente$

24 Mayıs 2011 15:28 tarihinde Oraj POYRAZ <cimcime@neomailbox.net> yazdı:


Evet, CHP'de gelişen her türlü tartışma tarikatçı çevrelerde sevinçle karşılanmakta.
Ancak eğri oturalım doğru konuşalım. Kılıçdaroğlu'nun Hakkari'de ettiği laf maksadını aşmıştır.

"Parlamentodan geçirdiğimiz yerel yönetimler için özerklik şartı var zaten.

Parlamento bunu kabul etmiş.

Oradaki bazı çekinceleri kaladırmak konusunda Bakanlar Kurulu'na yetki vermiş.

Biz o çekincelerin kaldırılmasından yanayız"

Hatta bunu kendisi de fark etmiş sonradan, belediyelerin daha özerk olmasını kastetmiştik anlamında sözlerine açıklık getirmeye çalışmıştır.

Ne olursa olsun, ortalama bir Türk vatandaşı açısından özerklik, federasyon, konfederasyon, bağımsızlık gibi kavramlar mide bulandırıcı, tedirgin edici, sıkıntı yaratan düşüncelerdir.

BDP zaten elini açık oynamaktadır, AKP'nin niyetleri ve planları hakkında ciddi şüpheler vardır.
İnsanlar bu endişelerini izale edecek oluşumları aramaktadır.

Bunun adresi ise şu son beyanata kadar CHP olarak gözükmüştür.
Fakat, şimdi bölge insanına şirinlik yapayım derken, yelkenleri iyice şişmiş olan CHP tekrar rüzgar altına düşmüştür.

Bana kalırsa ortada bu kadar şüphe ve endişe varken, en iyi niyetli özerleştirme, yetki devri sözleri, tasarıları bile büyük sorunlara sebep olmaktadır.
Aman dikkat.





CHP'de Kılıçlar Çekildi


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Hakkari'deki mitingde yerel yönetimlere özerklik vadetmesine ilk eleştiri kendi partisinden geldi.

İzmir Milletvekili Canan Arıtman, Hakkari'de söylenen sözlerle ilgili tabanın görüşünün alınmadığını, bu vaadin kurultay kararı olmadığını belirterek, "Özerklik gibi vaatlerin doğal tabanımız ve seçmenimizde kaygılar yarattığını söyleyebilirim." dedi. Arıtman, "CHP, bir dönüşüm sürecinde. Yönetim de buna 'yeni CHP' diyor." ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu'nun, "Yerel yönetimlerin özerklik şartını aynen kabul edeceğiz. Onlara özerklik vereceğiz, aynı Avrupa'daki gibi. Avrupa Birliği Yerel Yönetimler Yasası'nı aynen kabul edeceğiz." şeklindeki sözlerini değerlendiren Arıtman, yaşananların partideki eksen kaymasının göstergesi olduğuna dikkat çekti. 'Yeni CHP'ye kadar parti programında böyle bir şey olmadığını söyleyen Milletvekili Arıtman, "CHP'nin hiçbir programında, seçim beyannamesinde böyle bir söz, vaat yer almadı. Program da değişmiş, değiştirilmiş değil. Baykal döneminde yapılmış program aynen devam ediyor. Ben daha vahim bir şey söyleyeyim. Bugüne kadar hiçbir partinin seçim beyannamesinde olmayan bir şey yapıldı: Türkiye'de halktaki Amerikan karşıtlığını giderme vaadi. Bu, cumhuriyet tarihinde bir ilk ve vahim." dedi. Hakkari'de söylenen sözlerle ilgili tabanın görüşünün alınmadığına da dikkat çeken Vanan Arıtman, "Bunlar kurultay kararları değildir. CHP'de kararların nasıl alınacağı bellidir. Kurultay, PM kararı, MYK ya da genel başkanın kararı olur. Benim bildiğim kadarıyla bunlar, genel başkanın kararları tarzında. PM ya da MYK'da bu tür kararların alındığını duymadık." şeklinde konuştu. Özerklik gibi vaatlerin partinin doğal seçmeninde kaygı oluşturduğuna dikkat çeken Arıtman, "Doğal tabanımız ve seçmenimizde kaygılar yarattığını söyleyebilirim. Kaygı ve mutsuzluk nedeni oluyor." dedi.

CHP'nin bir dönüşüm sürecinde olduğunu kaydeden İzmir milletvekili Arıtman, "Değişim değil, bir dönüşüm. Zaten yeni yönetim buna, 'yeni CHP' diyor. Eski CHP'yi de ret mi ediyorlar, onu da bilmiyoruz. Bu yeni CHP'de başka bir anlayış var. Neye dönüştüğünü de şu anda hiç kimse tam anlayabilmiş değil ama milletvekili adaylarımız, PM ve MYK üyelerinin söyledikleri şeyler doğal tabanımızda kaygı uyandırıyor. Umarım bunlar oy kaybına neden olmaz. CHP örgütü, çok büyük bir çaba içinde, gecesini gündüzüne katıp oy topluyor. Biz iğneyle kuyu kazıyoruz, bu arkadaşlar da oyları kürekle saçıyorlar." eleştirisinde bulundu. Arıtman, CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun KCK operasyonlarını eleştirmesi hakkında ise şunları söyledi: "Genel başkanın Türkiye'deki her türlü hukuk ihlallerine karşı çıkması gerekir. Hukuk karşısında bütün insanlar eşittir ama neyine dayanarak eleştirdi bilmiyorum. Bir kişinin belediye başkanı olması, ona ayrıcalık getirmez."

Oraz POYRAZ
http://www.egeninsesi.com/TURKIYE-Haberleri/19811/7/CHPde-Kiliclar-Cekildi.html




--  KIZILCIK  İlk yemişini bu sene verdi, Kızılcık, Üç tane; Bir daha seneye beş tane verir; Ömür çok, Bekleriz; Ne çıkar?İlâhi kızılcık!   Orhan Veli KANIK oO-------------------------------------------------------------------Oo  http://orajpoyraz.blogspot.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder