30 Mart 2022 Çarşamba

ORHAN UĞUROĞLU: DAVASIZ YARGILAMA OLMAZ

ORHAN UĞUROĞLU: DAVASIZ YARGILAMA OLMAZ

Yargıtay Cumhuriyet Savcılığı ve Yargıtay başkanlığı yapan duayen hukuk insanı Sami Selçuk bugün yazımın konuğu oldu.

Yargıtay onursal başkanı olan Sami Selçuk'un, "Davasız yargılama olmaz" başlıklı yazısını özetleyerek sunuyorum;

"Devletin ortaya çıkmasıyla birlikte suçlar ve yargılama, kamusallaşmaya, deyiş yerindeyse, devletleşmeye başlamıştır.

Kamunun koruyucusu olan devlet adına kovuşturma yapılabilmesi için de adı üstünde "kamu davası" açılması, yani uyuşmazlığın yargılama makamı önüne taşınması zorunludur.

Çünkü yargılamanın temel ilkesi bellidir:

* Davasız yargılama olmaz

* Dava yoksa yargıç da yoktur.

Bir örnek vermek isterim:

Yassıada Mahkemesi, hiç kuşkusuz "doğal / yasal yargıç" ilkesi çiğnenerek oluşturulmuştur.

Dolayısıyla cumhuriyet döneminin yüzünü kızartan bir mahkeme örneğidir.

Böyle bir mahkeme eliyle merhum Adnan Menderes ve arkadaşlarının asılması ise, devletin "tasarlayarak" (taammüden) işlediği yüz kızartıcı bir cinayettir.

Merhum Başkan Başol'un "Sizi buraya tıkan kuvvet böyle istiyor" sözlerini ben de basında ilk kez okuduğum zaman çok şaşırmıştım. Çünkü ilk bakışta başı ve sonu kaldırılarak yansıtılan bu sözlerden "Sizi buraya tıkan kuvvet, bizden sizin mahkûm edilmenizi istiyor. Biz de buna boyun eğiyoruz" izlenimi veriyordu.

Eğer durum böyle ise, Türk yargısı ve yargıçları açısından unutulmaz bir yargılama rezaleti, silinemez bir leke söz konusuydu.

Konuyu incelemek gereğini duydum.

Bu sözler, kamuoyuna eksik, hatta çarpıtılarak yansıtılmıştır.

Olayın aslı şudur: "CHP mallarının yasayla hazineye aktarılmasına ilişkin davanın duruşması sırasında sanıklardan Manisa Milletvekili Merhum Samet Ağaoğlu, Divan Başkanı Salim Başol'a söz konusu yasaya olumlu oy verenlerin hepsinin değil de niçin sadece 36 milletvekilinin mahkeme önüne çıkarıldığını, özellikle de o dönemde yasayı hükümet adına savunan sözcü merhum Fethi Çelikbaş'ın neden sanıklar arasında bulunmadığını sormuştur.

Bunu üzerine merhum Başol şu yanıtı vermiştir:

* "Sizi alıp Yassıada'ya tıkan kudret böyle istemiş. Bunu biz bilemeyiz. Divan, sadece huzuruna getirilen davaya bakar."

Dikkat edilirse sözlerin en önemli kesimi, 'bunu biz bilemeyiz. Divan, sadece huzuruna getirilen davaya bakar' ifadesi görmezlikten gelinmiş, ortadan kaldırılmıştır.

Çünkü o sözlerin hukuksal gerekçesi, tam da unutulan kesimde, yani 'Divan, sadece huzuruna getirilen davaya bakar' tümcesindedir.

Günümüzün çağdaş ve çağcıl hukuk düzenlerinde ve devletlerinde bu sorunun yanıtı bellidir:

Kamu davasını kural olarak kamu adına, onu somutlaştıran devlet adına savcı açar. Bu yüzden dava açan belgede, yani iddianamede davacı olarak 'KH' simgesi ile gösterilen ve "kamu hakları" anlamına gelen sözcüklerin arkasında halkı, kamuyu ve onların haklarını korumakla yükümlü 'devlet' vardır.

Aynı gerekçeyle kurulan yargının başına "Türk Ulusu adına" yazılmaktadır

Lütfen hukuk ve hukukun kavram ve ilkeleri konularında çok duyarlı ve özenli olalım, çam devirmeyelim.

Bu konuda hukukçuların bile çoğu zaman duyarlı olmadıkları görülmektedir.

Ülkemizde bu anlayışın eksikliğini sık sık gözlemlemiş biri olarak şunları söylemek gereğini duymaktayım.

Sözgelimi, hukukçu iseniz, bu ülkede hukuktan anlayanlar sizden akıl soracaklar, anlamayanlar ise akıl vereceklerdir.

Buna hazırlıkla ve hoşgörülü olun.

Hiç unutmuyorum. Oturduğumuz masada duruşmada bir suç işlendiği zaman mahkeme yargıcının ya da başkanının bir tutanakla bunu belirleyip savcılığa bildireceğini söylediğim zaman, yılların avukatı olduğunu söyleyen bir hukukçunun kendisini düş kırıklığına uğrattığımı belirterek mahkemenin hemen o kişiyi yargılayacağını söylemesi üzerine susmayı yeğlemiştim.

Çünkü bu tek cümlede yanlış tek değil, çoktu. Olayın tanığı olan yargıcın yansız kalamayacağından o eylemi yargılayamayacağını, yargıcın değiştirilebileceğini, ancak tanığı değiştirilemeyeceğini bilmiyordu bu hukukçu.

Kısaca hukukçular bile sık yanılabilirler. Bu yüzden iyi hukukçu, araştırmadan yargı kurmayan, bir hukuk maddesini bin kez uygulasa bile, bin birinci kez uyguladığı zaman yeniden okuyan hukukçudur.

Kısaca, hukukçu olanlar ya da olmayanlar da insandırlar. İncelemeden yargı kurarlarsa elbette yanılırlar. Benden söylemesi."

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/davasiz-yargilama-olmaz-524622h.htm

--

- - - - - - - - - - - - - - - -

Insan ancak anladigi seyleri duyar.

~GOETHE~

- - - - - - - - - - - - - - - -

HALAYIKLARIM

iki tasi birbirine vurup
acayip âleminden çikardin
agzi var
dili yok
halayiklarimi

zebercetten sarayimdaki halayiklarim
saz benizli
badem gözlüdürler
saçlari salkim salkim
omuzlarindadir
ve yaptiklari isi sessiz yaparlar

zabarcatten sarayimda hamamlar yaptirdim
tepe camlari zümrütten
ve akîki yemâniden
ve kurnasi var
necef tasindan

~Asaf Halet Çelebi
Om Mani Padme Hum~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Durust politikaci, bir kere satin alininca taraf degistirmeyen politikacidir.

~Simon Cameron.~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Tanrı yok, o olsaydı onun ben olmadığıma inanamazdım.

~Friedrich Wilhelm Nietzsche
(d. 15 Ekim 1844 - ö. 25 Ağustos 1900)
Ahlâk ve değerler sisteminin kuruluşuna yönelik bir temel çerçevesinde
çağının kültür, din ve felsefe görüşlerini eleştiren nihilist Alman düşünür, filolog~


- - - - - - - - - - - - - - - -

Birlik ve beraberlik; olumden baska her seyi yener.

~K.Ataturk~

- - - - - - - - - - - - - - - -

"Dünyada sadece biri olabilirsiniz, ama biri için dünya olabilirsiniz."

~Brandi Snyder~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Errare humanum est,perseverare diabolicum
Hata insana mahsustur,ancak hata yapmakta diretmek seytancadir.(Lucius Annaeus Seneca)

~Latin Atasozu~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Sabahtan Bir Güzel Gördüm

Sabahtan bir güzel gördüm
Suya gelmişti pınara
Aradım aslını sordum
Aşıkım hüsn-ü dilbere

Bahçedeki taze fidan
Seherde kalkmış uykudan
Salınarak suya giden
Ala gözlü kaşı kara

Gider yolda üğrünerek
Sandım aslı huri melek
Cilveli nazlı gülerek
Benleri var sıra sıra

Boyu selvi çınar gibi
Gökte turna döner gibi
Dala bülbül konar gibi
Avaz veriyor kuşlara

Bülbül bağlıdır kafeste
Kavuşursak son nefeste
Gül bahçede bülbül seste
Veysel yapış zülf-ü yare

~Aşık Veysel~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Her bildigini soyleme, fakat her soyledigini bil.

~MARCEL LENOIR~
OrajKalip

- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -

Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur-gundem@googlegroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : 0raj.p0yraz@neomailbox.net  /  oraj.poyraz@openmail.cc
Grup Sayfamiz : https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum.

Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim.

Videolar, resimler, makaleler falan.
:
http://insulaelibertatis.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder