31 Ocak 2017 Salı

BEKİR COŞKUN: Evet-Hayır…

 


BEKİR COŞKUN: Evet-Hayır…



Evet-Hayır; ayakkabı kutusu ile ekmek sepeti arasındadır…

Evet-Hayır; Damat Ferit ile İzmir'de ilk kurşunu sıkan Hasan Tahsin

arasındadır…

Evet-Hayır; padişahlık ile

cumhuriyet arasındadır…

Evet-Hayır; Derviş Mehmet ile Kubilay arasındadır…

Evet-Hayır; Sevr ile Lozan

arasındadır…

Sıradan bir "Evet-Hayır" değildir bu…

*

Evet-Hayır; kelle ile şehit

arasındadır…

Evet-Hayır; askerlik yapmaktan yırtmış cingözler ile o karlı dağlarda savaşan yiğitlerarasındadır…

Evet-Hayır; "Milletin a…

koyacağız" ile "Ağacımı vermem" arasındadır…

Evet-Hayır; kulluk ile vatandaşlık arasındadır…

Evet-Hayır; ortaçağ ile 2017

arasındadır…

Evet-Hayır; emir ile hukuk

arasındadır…

Sıradan bir "Evet-Hayır" gibi

görme sakın…

*

Evet-Hayır; "g.tünün kılı olurum" ile cumhuriyetin aydınlık bireyleri arasındadır…

Evet-Hayır; yalan ile doğru

arasındadır…

Evet-Hayır; haram ile helal

arasındadır…

Evet-Hayır; cehalet ile ilim

arasındadır…

Evet-Hayır; karanlık ile aydınlık arasındadır…

Evet-Hayır; şu yalaka şaklaban ile Atatürk'ün askerleri arasındadır…

*

Sen bilirsin artık…

Hapishaneler insan almıyor…

Evet-Hayır; diktatör ile vicdan

arasındadır…

Evet-Hayır; nefret ile sevgi arasındadır…

*

Talan edilmedik devlet malı,

satılmadık millet malı, çalınmadık

yetim hakkı kalmadı…

Evet-Hayır; dolar kasaları ile yetimin boş kumbarası arasındadır…

Evet-Hayır; yağma ile namus arasındadır…

*

Bu cumhuriyet çok zor kuruldu… Her karış toprağında üst üste şehitler yatar… Ve hâlâ fidan gençlerimiz can veriyorlar bu topraklar için…

Karar senin…

Sen bilirsin…

Evet-Hayır; sıradan değil…

Parsel ile vatan arasındadır…

 
a45UyF587661-170131175353 Oraj Poyraz oraj.poyraz@openmail.cc
2017/01/31  19:28 2  65  alelma@yahoogroups.com


 


GORE
. . . . . .
Bana gore dag
Yalnizdir
Uykusuzumdur
Daga gore ben
Ben
Daga
Gore
Deliyim
Dag
Bana
Gore
Ac
Daga gore ben
Uzanamam
Ulasamaz
Dag bana gore

Fazil Husnu DAGLARCA

ALI IMRAN - 7.Allah,Muhammed e kitabi indirendir.
***
Hitap edenin kim olduguna dikkat!.

Evet Karabekir, Arapoglu nun yavelerini Turk ogullarina ogretmek icin Kuran i Turkce ye tercume ettirecegim ve boylece de okutturacagim, ta ki budalalik edip de aldanmakta devam etmesinler

Mustafa Kemal ATATURK
(Ataturk -Kazim Karabekir-Pasalarin Kavgasi Syf,159 )


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/










BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo







-------------------------------------------------
ONLY AT VFEmail! - Use our Metadata Mitigator™ to keep your email out of the NSA's hands!
$24.95 ONETIME Lifetime accounts with Privacy Features!
No Bandwidth Quotas!   15GB disk space!
Commercial and Bulk Mail Options!

Prof. Dr. ÇAĞRI ERHAN : ABD’nin Güvenli Bölgeden Anladığı Nedir?

 


Prof. Dr. ÇAĞRI ERHAN : ABD'nin Güvenli Bölgeden Anladığı Nedir?


Donald Trump'ın bir Amerikan televizyonuna verdiği mülakatta "Suriye'de halk için mutlaka güvenli bölgeler kuracağım" şeklindeki sözleri Türkiye'de çok farklı şekillerde yorumlandı. Neredeyse bu açıklamayla eş zamanlı olarak, kaynağının kim veya hangi kurum olduğu belli olmayan sözde bir plana ilişkin "içerik" de bir yerlerden basına sunuldu. Sözde plana göre, ABD Suriye'nin kuzeyinde bir Kürt özerk bölgesi kurulması fikrini desteklemekteydi.

Trump'ın ayrıntıya girmeden yaptığı "güvenli bölgeler" açıklamasıyla, kaynağı meçhul "ABD destekli Kürt özerk bölgesi" bilgisi bir araya gelince üzerinde tartışılacak bir durum ortaya çıktı. Nitekim son üç gündür basınımızda bu konuyla ilgili çok sayıda yorum yer aldı.

Obama döneminde ABD'nin PYD'ye yardım ederken, karşılığında özerklik sözü verdiği yönünde çok fazla haber çıkmıştı. Washington resmî yollardan bu yönde hiçbir açıklama yapmamış ama DEAŞ'la mücadele adı altında PYD'yi desteklemeyi sürdürmüştü. Türkiye'nin tüm itirazlarına rağmen ABD bu politikasından vazgeçmemişti.

Yine Obama döneminde PYD'nin Ayn el-Arab ile Afrin arasındaki bölgeyi ele geçirerek, Hatay vilayetine doğru uzanan bir koridor oluşturması düşüncesi ABD silahlı kuvvetleri tarafından desteklenmişti. Hatta söz konusu bölgenin PYD için "temiz" hale getirilmesinde ABD hava kuvvetleri doğrudan görev almıştı.

Fırat Kalkanı harekâtı bu oyunu bozdu. Koridora dönüştürülmek istenen alanın TSK ve Türkiye'ye müzahir Suriyeli muhaliflerce denetlenmesi, DEAŞ'ın bu bölgeden tamamen çıkarılması ve PYD'nin de bölgeye girmesine izin verilmemesi Obama'nın koridor hedefine darbe vurdu.

Türkiye'nin Fırat Kalkanı harekâtıyla alanda varlığını tescil etmesi, Suriye için kurulan diplomasi masasında da yerini almasını temin etti. Bugün Türkiye-Rusya-İran öncülüğünde yürütülen bir süreçten söz ediyoruz. Astana görüşmelerinde ulaşılan önemli ilerlemelerin önümüzdeki hafta Cenevre'de BM ve Batılı devletlerin katılımıyla yapılacak daha geniş çaplı bir toplantıda pekiştirilmesine çalışılacak.

Suriye Üçlüsünün bugüne kadarki görüşmelerde üzerinde mutabakat sağladığı en önemli başlıklardan biri, Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması hususudur. Yani, Türkiye, Rusya ve İran Suriye'nin bölünmesini istemiyorlar. Hâl böyle iken, Suriye'de bir Kürt özerk bölgesi kurulmasını gündeme getirmenin bu üç devlet arasındaki mutabakatı bozmaya müteallik bir hamle olduğu açık.

Trump'ın "halk için güvenli bölge" ifadesini hangi çerçevede kullandığını şu an için bilmiyoruz. Fakat söz konusu "güvenli bölge" Türkiye'nin yıllardır dile getirdiği ama Obama yönetimine bir türlü kabul ettiremediği tarzdan bir güvenli bölge ise, bunun herhangi bir memnuniyetsizliğe yol açmasına gerek yok. Zaten Türkiye sayesinde ortada fiilî bir güvenli bölge var. El-Bab'ın DEAŞ'tan Menbiç'in de PYD'den tamamen temizlenmesini müteakip burası Suriyeli sivillerin sığınacağı emniyetli bir hayat alanına dönüşecektir. Fırat Kalkanı'na başlarken Türkiye'nin kendisine stratejik hedef olarak belirlediği ve dünyaya da ilan ettiği zaten budur.

O hâlde Trump liderliğindeki yeni ABD yönetimine düşen Suriye'de ne şekilde olacağı veya hangi amaca hizmet edeceği belli olmayan yeni arayışlara girmeden önce, Türkiye'nin başlattığı girişimlere tam destek vermek olmalıdır. Türkiye ile yeni bir başlangıç yapmaktan söz eden yeni ABD yönetimi bu çerçevede üç adım atabilir.

  • Birincisi, PYD'ye verilen desteğin derhal kesilmesidir.

  • İkincisi, silahlı PYD terör unsurlarının Menbiç'ten tamamen çıkartılması için gerekli baskının yapılmasıdır.

  • Üçüncüsü, Fırat Kalkanı sonucunda oluşan fiilî güvenli bölgenin, Birleşmiş Miletler tarafından hukuken de güvenli bölge ilan edilmesi için Güvenlik Konseyi'nde gerekli desteğin verilmesidir…

Türkiye'de bir kesim Suriye'de bir Kürt özerk bölgesinin kurulmasını ve ABD'nin de buna destek olmasını çok arzu ediyor. Bu hevesle, ABD'den gelen her açıklamayı kendi istedikleri gibi yorumlayarak, bir yandan da Obama döneminde PYD ve FETÖ sebebiyle sarsılan Türk-Amerikan ilişkilerinin daha da bozulmasını istiyorlar. Türkiye'nin alanda ve diplomasi masasında attığı adımların, bu beklentilerin gerçekleşme ihtimalini sıfırladığının henüz farkında değiller. Ya da farkındalar da, melunluk hücrelerine işlediğinden huylarından vazgeçemiyorlar.

Prof. Dr. ÇAĞRI ERHAN

Kemerburgaz Üniversitesi Rektörü

http://akademikperspektif.com/

http://www.yenidenergenekon.com/415-abdnin-guvenli-bolgeden-anladigi-nedir/

 
a45UyF587661-170131180315 Oraj Poyraz oraj_poyraz@alpinaasia.com
2017/01/31  19:28 2  65  alelma@yahoogroups.com


 



--

Halkin sesi, Hakin sesidir.

K.Ataturk

Ankara dakilerin Yunanlilara hala meydan okumalarina cilginliktan baska bir sifat verilemez. Yunanlilarla aramizda akilca da, ilimce de, kuvvet bakimindan ve her acidan bu kadar fark varken onlarla muhabereye girisilemez.

Yazar Refik Halit Karay - 07.08.1920

Bir kisisel Tanri anlayisi benim ciddiye alamayacagim antropolojik bir kavramdir.
It seems to me that the idea of a personal God is an anthropological concept which I cannot take seriously.

Kaynak: Albert Einstein, 1947; from Banesh Hoffmann, Albert Einstein Creator and Rebel, New York: New American Library, 1972, p.95.


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/










BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo






Bülent ESİNOĞLU : İngiltere ile savaş uçağı ve istihbarat antlaşması


 


Bülent ESİNOĞLU : İngiltere ile savaş uçağı ve istihbarat antlaşması



Theresa May Türkiye'ye Amerikan Büyük Elçisi olarak geldi. Şimdilik havuç göstererek, alacağını alıp gitti.

Biz NATO'ya girdiğimiz günden beri savunma sanayimizi, geliştiremedik. Güçlü ordumuzun güçlü silahları yok. Atam silahları İncirlik'te Amerikan denetiminde duruyor.

İngiltere ile yeni İstihbarat ve savaş uçağı yapmak üzere anlaşmışız!

1952 yılından bu yana, biz İngiltere ve Amerika ile dost ve müttefik değil miydik? Neden bize savaş uçağı satmadılar? Neden bize savaş uçağı teknolojilerini satmadılar?

Uzatmayalım. Bizi savunma sanayisiz, savunma araçlarından yoksun bırakanlar Batı emperyalizmidir.

Gene bizi kandırmaya geldiler. Osmanlı'daki gibi, bir İngiltere'nin kucağına, o olmadı, Fransa'nın kucağında dolaştıranlar, tarihten ders çıkarmayı iyi bilirler.

Hani ABD ile savaş uçağı üretecektik? Bizim de, havalarda ucan kendi savaş uçağımız olacaktı.

İngiltere ile istihbarat anlaşması yapmışız. Anlamı şudur.

Türkiye'de daha fazla İngiliz ajanı bulunduracağız. Ajan çoğaldı mı, komplolar çoğalır. Fikri kirlilik artar. Komşularla aramız açılır. Ticarette manipülasyonlar olur.

Çok uzak değil. Amerika ve İngiltere ile Anında İstihbarat ve Operasyonel İstihbari Fizyon antlaşmaları yapmıştık. Suriye'de olanlar, bu istihbarı işbirliğinden oldu.

Biz İngiltere ile yeni bir istihbarat anlaşması yapacağız da, bizim karımız ne olacak?

CIA İngiliz istihbaratı ile birlikte Holand ve Merkel'i dinlediler.

Zaten NATO'da değil miyiz? İngiltere de NATO da değil mi? Neden ayriyeten İngiltere ile yeni bir istihbarat antlaşması yapıyoruz? Biraz daha suikastlar olsun, provokasyonlar olsun, manipülasyonlar olsun diye mi, İngiliz ajanlarına ülkemizde iş yapmalarına izin vereceğiz?

Bizi biraz daha istikrarsızlaştırsınlar diye İngiliz ajanı istihdam edeceğiz?

Yeteri kadar Amerikan ve İngiliz sermayeli şirketlerin elemanları zaten ajan olarak çalışırken, bunların adetlerini mi artıracağız?

Hani Rusya ile savunma sanayi antlaşması yapmıştık. Hava savunma sistemlerini Rusya'dan temin edecektik.

Gene ikili oynuyorlar. Bu ikili oyunun sonunda, hem Atlantik hem de Avrasya tarafından ters teptirilecek.

Göreceğiz. On yıl sonra gene bizim savaş uçağımız olmayacak. Gene yerli otomobilimiz olmayacak. Gene gırtlağımıza kadar borç içinde olacağız. Eğer İngilizler ve Amerikalılardan medet ummaya devam edersek.

Osmanlıyı parçalayan en önemli aktör İngilizlerdi. Osmanlıyı diriltmek isteyenler, Osmanlının katilinden medet umuyorlar.

İngilizlerden tarih boyunca kazık yedik. Demek ki doymamışız!

29.1.2017,bulentesinoglu@gmail.com

 
a45UyF587661-170131180902 Oraj Poyraz At 0raj.p0yraz@neomailbox.net 0raj.p0yraz@neomailbox.net
2017/01/31  19:28 2  65  alelma@yahoogroups.com


 

--


Hz. Mevlana

Bakara-256 dinde zorlama yoktur...

Muzemmil-19 Suphe yok ki bu (Kur an) bir oguttur. O halde dileyen Rabbine goturen yolu tutsun...

Mudessir-54-55 Suphesiz ki, gercekten de Kuran bir oguttur. Dileyen ondan ogut alir.

(Benzer hukumleri iceren daha pek cok Ayet vardir)

Nisa-89 Onlar sizin kendileri gibi kafir ve boylece es olmanizi isterler. Allah yolunda goc etmedikce onlardan dost edinmeyin. Bunu kabul etmez de yuz cevirirlerse onlari tutun, buldugunuz yerde oldurun...

Tevbe-5 Hurmetli aylar cikinca Allah a es kosanlari nerede bulursaniz oldurun. Yakalayip hapsedin. Gelip gececekleri butun yollari tutun. Fakat tovbe ederler, namaz kilarlar ve zekat verirlerse onlarin pesini birakin...

Bakkal amca
Bakkal amca, bir din ver, bana soyle yuz gram;
Icinde hem komedi, hem de birazcik dram.
Oyle bir din olsun ki; bizi fazla $ikmasin,
Her yerde ahlak diye, karsimiza cikmasin...
* * *
Ramazan da otuz gun, vucut girsin bakima,
Ama bayram gelince, karismasin rakima.
Birakalim insanlar, her tur halti yesinler,
Ne yani.. Biz musluman degil miyiz? desinler..
* * *
Bir din ver ki; icinde, birazcik kahve fali,
Ve ustunde bir ka$ik, sosyetik mevlid bali,
Arasinda bir dilim, Kasar Yasar olmali,
Boylece kalplerimiz, hidayetle (!) dolmali...
* * *
Bir de su kurbanliklar, sorun cikardi biraz,
Neden dersen butcemiz, bu sene hepten ayaz
Eger fetva verirse, su senin Super Beyaz ,
Belki biz de keseriz, ya bir tavuk, ya bir kaz...
* * *
Bakkal amca bir din ver; zorda Allah diyelim,
Acilinca kapilar, Haydi Yallah diyelim.
Alimler ehli cumbus, fetvalarda varyasyon,
Biraz Budist felsefe, biraz reenkarnasyon...
* * *
Bir din ki; insanlari, hayallere daldirsin,
Tum cinsel yasaklari, yururlukten kaldirsin.
Eroslar, Afroditler, sokaklarda cildirsin,
Ve bu cilgin tanrilar, seytanlari yildirsin...
* * *
Acilsin sahillerde, bes yildizli mabedler,
Diskolarda, ruflarda, yapilsin ibadetler...
Bir din ver ki; her aksam, sofralari kuralim,
Kadehleri duayla, birbirine vuralim...
* * *
Ahlak mahlak ustune, biraz kafa yoralim(!)
Memleketin su hali, ne olacak soralim.
Ilerleyen saatte, dansoz ciksin masaya,
Allah rizasi(!) icin, pamuk eller kasaya...
* * *
Ne kadar yardimsever, oldugumuz gorulsun,
Ellerimiz dansoze, merhametle surulsun.
Cinsiyetler arasi, ortak pazar kurulsun,
Boylece irticaya, buyuk darbe vurulsun...
* * *
Bakkal amca, bir din ver; acik olsun tavize,
Rahatlatsin bizleri, tatli baksin faize.
Madem ki faiz dedik, hazir girdik damardan,
Bir din ver ki; bizleri, men etmesin kumardan..
* * *
Piyangolar, totolar, birer hayir kurumu,
Bazi yobaz kafalar, gorsunler bu durumu,
Gece gunduz borsada, hayal kursun aliklar,
Yesinler kucukleri, bazi buyuk baliklar...
* * *
Bir din ver ki; biraksin, su rusvetin pesini,
Amir, memur, sekreter, herkes bilsin isini.
Bu bilimsel metodla, cozersek biz bu isi,
Korkarim kalmayacak, zekat verecek kisi...
* * *
Lugatlerden silinsin, artik seref, sahsiyet,
Dalgali kura gecsin, edep, haya, haysiyet.
Korler ile sagirlar, koltuklari kapsinlar,
Ellerinde yagdanlik, birbirine tapsinlar...
* * *
Bakkal amca, bir din ver; kaslarini catmasin,
Kubbesi, minaresi, aman derim batmasin,
Temizlensin camiler, tabut mabut kalmasin,
Bundan sonra Azrail, kapimizi calmasin (!)
* * *
Dostlarim! Sanmayin ki; tas devrinden gelirim,
Bakkaldan din istenmez, bunu ben de bilirim.
Istedim ki; bu saka, sizi biraz guldursun,
Guldururken, biraz da, gercegi dusundursun...

Cengiz Numanoglu


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/










BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo






Rifat Serdaroglu : HAYDİ HAYIRLI İŞLER

 


Rifat Serdaroglu : HAYDİ HAYIRLI İŞLER



"Siyasette hiçbir sır ilelebet gizli kalmaz" sözünün halk dilindeki söylenişi şudur; "Gizli-gizli tenhalarda sevişen, aşikâr olarak doğurur!"

*

20-21-22 Eylül 2016 tarihlerinde "Darbe Var Darbecik Var" başlıklı üç yazı yayınlamıştım. Daha sonra 21. Kasım 2016 tarihinde "Kontrollü Darbe Girişimi" başlıklı bir yazı daha yazdım.

Bunları yazmaktaki amacım 15 Temmuz Darbe Girişiminin bize anlatıldığı gibi olmadığını, bazı olayların yerine oturmadığını, bu işte büyük bir "Yamuk" olduğunu anlatabilmek idi…

Bu görüşüm, Ulusal Basında yazan çok az sayıdaki yazarlar tarafından da desteklenmişti.

İlk kez Uluslararası bir yayın kuruluşu, 15 Temmuz'un bir darbe olmadığını yazdı!

*

AldriMer.no adlı dergide yayınlanan bir yazıda, NATO yetkilileri düzenli olarak kullandıkları bir danışma kuruluşuna 15 Temmuz'u araştırma konusunda görev verirler!

Bu araştırma raporu, NATO yetkililerinde, NATO üyesi ülkelerde, NATO İstihbarat Füzyon Merkezinde (NIFCA) mevcuttur. Yani tüm NATO ülkeleri bu raporu biliyor, ama bir tek biz bilmiyoruz!

*

Bu raporu Türk Kamuoyuna açıklamak, varsa itirazlarını yanlışlarını anlatmak, TC. Hükümetinin birinci görevidir. NATO doğruyu mu söylüyor, yoksa bizim koç gibi 15 Temmuzumuzu kıskandığı için iftira mı atıyor? Bunun açıklığa kavuşması lazımdır.

Raporda öz olarak, Erdoğan'ın hazırlıklara 1 yıl önceden başladığı, kendisine muhalif olanların listelerini çok önceden hazırladığı, FETÖ'nün darbe girişiminde bulunmasına, kontrol altında bilerek izin verildiği, bu sebepten 15 Temmuz'un hemen ertesi günlerinde on binlerce kişinin tutuklandığı ve işten atıldığı anlatılmaktadır…

*

Biz, Türkiye'de yapılmış tüm darbelerin mağduru bir aileyiz.

Bu yüzden "Darbe" nasıl olur, "Darbecik veya Çakma Darbe" nasıl olur iyi biliriz.

Baştan beri 15 Temmuz'un Şahan Özbakar'ın Recep İvedik filmi gibi olduğunu söyledik durduk.

*

Darbe girişimini eniştesinden öğrenen bir Cumhurbaşkanı!

Darbeyi bastıracaklarına, düğünde halay çeken Kuvvet Komutanları!

Darbe girişimi günü bir odaya kapanıp, saatlerce başbaşa kalan ve telaştan Cumhurbaşkanını ve Başbakan'ı aramayı unutan Genelkurmay Başkanı ve MİT Müsteşarı!

Hande'nin cep telefonundan konuşan ve halkı sokağa çağıran ama kendisi sokağa çıkmayan bir Cumhurbaşkanı!

Saatlerce tünelde saklanıp, telefonla darbecileri korkutmaya çalışan bir adet seçilmemiş Başbakan!

Kimden emir aldığı bilinmeyen ve halkın üzerine ateş açan sapık askerler!

Emir Subayları tarafından yere yatırılıp kafalarına basılan Orgeneraller!

Şeytanî bir plan uğruna, sokağa çıkartılıp yaşamlarını kaybeden zavallı insanlar!

Üzerinden 6,5 ay geçmesine rağmen hala lider kadrosu belli olmayan sözüm ona bir darbe!

*

Halkın filozofu Bergamus'a "Sence 15 Temmuz bir darbe mi" diye sordum!

"Eğer bu darbe ise, ben de filozof değil astronotum" dedi…

*

"Su akar darbe olursa Hulusi bakar ve Öcalan'ın hısım derecesinde yakını olan Fidan" bu yüzden mi TBMM ye gidip hesap vermekten kaçtılar? TBMM'ye hesap vermeye gitmeyen bu ikili, koşa-koşa İslamcı yazar Nuri Pakdil'i ziyaret edip, önünde el pençe durdular!

Nuri Pakdil; "1923 tamamıyla bir yabancılaştırma, değerlerimizden kopma dönemidir. 1923'ten 1950'ye kadarki dönem çok haşin bir şekilde yaşandı. 'Allah' demenin bile yasak olduğu bir dönemdi" diye yalan söylebilen biridir! Hulusi Akar'a da böyle bir dostluk yakışır! Nasılsa Cübbeli ile tokalaşmıştı! Sırada Menzilciler ve Hizbullah var!

*

Kim nereye kaçarsa kaçsın, nerede isterse saklansın, 15 Temmuz bir kumpas ise, Türk Milleti olarak bunun hesabını mutlaka soracağız…

*

İlk hesap sorulacak 3 Devlet Memuru;

Genelkurmay Başkanı-MİT Müsteşarı-Emniyet Genel Müdürüdür.

Bunlara emir veren siyasetçiler az sonra…

*

Sağlık ve başarı dileklerimle 31 Ocak 2017

Rifat Serdaroğlu

 
a45UyF587661-170131173623 Oraj Poyraz oraj.poyraz@openmail.cc
2017/01/31  17:32 2  65  alelma@yahoogroups.com


 


Yaratiliscilar, bir teoriyi, butun gece sarhos olduktan sonra hayal ettigin bir seymis zannediyorlar.

Isaac Asimov


En am Suresinin 161.ayeti de Risale-i Nur a isaret ediyormus.
Ayetin Turkce anlami:
De ki, Rabbim beni, dogru yoluna iletti
Said-i Nursi ye gore; bu ayetteki dogru yol sozuyle de, Risale-i Nur anlatilmak istenmektedir.
Sonra bu ayette Cifir yoluyla oyle bir tarihe isaret ediliyor ki, bu tarih Risale-i Nur yazarinin, Nur lari hazirlamaya calistigi, tahsil yaptigi tarihe denk geliyor
O zaman ayetin anlami su oluyor:
-Ey Said-i Nursi de ki, Rabbim beni dogru yol olan Risale-i Nur a kavusturdu

Derleyen: Osman Turkoguz
INANCLARA VE AKLA AYKIRI BIR YAKLASIM, NURCULUK.

Ermenilere vilayetlerimizi peskes cekmeleri de (...) ihtimal bulunuyor.
Boyle bir vaziyette Ingiliz birliklerinin Ermenilere onculuk edecegi cok muhtemeldir.
Boyle bir hali biz dusmanlik olarak gormeye ve saymaya, mesru topraklarimizi ve milli bagimsizligimizi kurtarmak icin mecburuz....

(30 Mayis 1919)
K.ATATURK


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/










BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo







-------------------------------------------------
ONLY AT VFEmail! - Use our Metadata Mitigator™ to keep your email out of the NSA's hands!
$24.95 ONETIME Lifetime accounts with Privacy Features!
No Bandwidth Quotas!   15GB disk space!
Commercial and Bulk Mail Options!

YÖK, ‘şehit’ demeyi reddeden Prof. Mazıcı’yı ‘takip’te: Asla müsamaha yok

Ülkemizde ifade özgürlüğünün geldiği noktayı özetleyen güzel bir olaydır.
Ölümleri dini bir bakışla görmeyen, ve bu nedenle şehit ifadesini kullanmaktan kaçınan bir kişiye ülke dar edilmektedir.

Oraj POYRAZ ( 0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc / oraj_poyraz@alpinaasia.com )
           L2fSIJNoA0xfSNxA       


YÖK, 'şehit' demeyi reddeden Prof. Mazıcı'yı 'takip'te: Asla müsamaha yok

31/01/2017 11:11

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) bir TV programında darbe girişimi gecesi hayatını kaybeden yurttaşlara 'şehit' demeyi reddeden Prof. Dr. Nurşen Mazıcı'ya soruşturmayı takipte olduğunu bildirdi.

Cumhuriyet'ten Ozan Çepni'nin haberine göre Mazıcı hakkında Yeni Akit gazetesinin 'Soruşturma neden hâlâ sonuçlanmıyor, neden hâlâ görevde?' yollu haberlerine YÖK'ten yazılı açıklamayla yanıt geldi.

Açıklamada, "Adı geçen öğretim üyesinin 25 Temmuz 2016 tarihinde bir televizyon kanalında yaptığı açıklamanın hemen akabinde Marmara Üniversitesi Rektörlüğü ile görüşülerek gereken inceleme ve soruşturmanın yapılması istenmiştir" dendi. YÖK, soruşturmanın üniversite tarafından sürdürüldüğünü aktardı.

Mazıcı'nın ifadelerini "Akademik sorumluluktan uzak, kesinlikle tasvip edilmeyecek görüşler" olarak değerlendiren YÖK, 'bu gibi hususlara' YÖK'ün ve üniversitelerin 'asla müsamaha göstermeyeceğini' ekledi.

YÖK'ün 'radikal ve kritik adımı'

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, akademik özerklik bağlamında disiplin kararlarının üniversite yönetimlerine bırakılmasını 'çok radikal ve kritik bir adım' olarak değerlendirmiş ve şöyle devam etmişti: "YÖK, bundan sonra rektör ve dekanlar dışında, yükseköğretim personeline ilişkin tüm disiplin işlemlerinin yürütme ve karar alma yetkisini üniversitelere bırakacak. Tüm yöneticiler, enstitü müdürleri de dahil tüm akademisyen ve idari kadroların disiplin işlemleri üniversitede başlayacak, üniversitede bitecek."

Ne olmuştu?

25 Temmuz gecesi Habertürk TV'de canlı yayınlanan 'Enine Boyuna' programına katılan Mazıcı, kendisine ısrarla "248 kişi şehit oldu, siz öyle kabul etmiyor musunuz" diye soran avukat Rıza Saka'ya şu yanıtı vermişti: "Ben insan derim, şehit deyince dinsel açıklama yaparsınız. Ben akademisyen olduğum için, bilim adamları manevi açıklama yapmaz, objektif açıklama yapar."

Programın sunucusu Ece Üner, Mazıcı'nın sözlerini düzeltmesini istese de, yayın bir anda karışmış, konukların tepki vermesi üzerine reklam arası verilen programda Üner, Mazıcı'nın sözlerinin maksadını aştığı için 'mutabakat içinde' yayından çıkarıldığını açıklamıştı.

http://www.diken.com.tr/yok-sehit-demeyi-reddeden-prof-maziciyi-takipte-asla-musamaha-yok/ 
a45UyF587661-170131171608 Oraj Poyraz oraj_poyraz@alpinaasia.com
2017/01/31  17:32 2  65  alelma@yahoogroups.com


 



--

EN MUTLU GUN
. . . . . .
En mutlu gun en mutlu saat
Kurumus korelmis yuregimin bildigi,
en buyuk umutlari gucun ve gururun
Hissettigim, gecip gitti.
Guc mu dedim? Evet oyle dusunmustum
Ama yazik! Coktan yitip gitti hepsi
Gencligimin hayalleri-
Ama bosver simdi.
Ya gurur, ne yapacagim senle simdi
sakin ol ruhum!
Belki bir diger bas devralir
Uzerime doktugun zehri.
En mutlu gun-en mutlu saat
gozlerimin gordugu gorecegi,
En paralk isiltisi gucun ve gururun
Hissettigim:
Ama o zaman cektigim aciyla
Gucun ve gururun umudunu verselerdi,
Yasamazdim o parlak saati tekrar
Cunku onun kanatlarindaydi kara alasim
Ve cirptikca-bir oz dokuluyordu
Oldurmeye yeterli
Onu bilen bir ruhu.

Edgar Allan Poe

Yemin olsun ki, resullerin hikayelerinde, aklini ve gonlunu calistiranlar icin bir ibret vardir.
Bu Kur an, uydurulacak bir hadis/bir soz degildir; aksine o, onundekini tasdikleyici, her seyi ayrintili kilicidir. Inanan bir topluluk icin de bir kilavuz ve bir rahmettir.

Yusuf Suresi 111

ASK SIIRI (Ustte orijinal altta gunumuz Turkcesiyle)

Kasincigimin oyu kadgurar men
Yavuklumu dusunup dertleniyorum.
kadgurdukca
dertlendikce
kasi kortlem
kasi guzelim
kavisigsayur men
kavusmayi ozluyorum

oz amrakimin oyur men
Kendi sevgilimi dusunurum ben
oyu evirur men odu/.../ cun
dusunurum dusunurum de... [misra silinmis]
oz amrakimin
kendi sevgilimi
opugseyur men
opmek isterim ben

barayin tiser
Kacip gitsem
bac amrakim
guzel sevgilim
baru yime umaz men
gene de gidemem ki ben
bagirsakim
merhametlim!

kireyin tiser
Sokulayim desem (sana)
kicigkiyem
yavrucugum
kiru yime urnaz men
gene de sokulamam ki ben
kin yipar yidligim
misk gibi guzel kokulum!

yaruk tengriler
I$ik Tanrilar
yarlikazunin
sayesinde
yavasim birle
huyu guzelimle
yakisipan ardilmalim
birlesip ayrilmayalim

kuclug pristiler
Kudretli meleklerin
kuc birzunin
kudreti sayesinde
kozi karam birle
kara gozlumle
kulusupen kulusugin oluralim
gulusup oturalim.

Gununuz aydin olsun, Ullu Tengri sizleri gozetsin, korusun.

APRIN COR TIGIN - ESKI BIR UYGUR TURK SAIRI
https://leventerturk1961.wordpress.com/author/leventerturk1961/

Uygur Turklerinin Mani (Maniheizm) dinine mensup olduklari donemlerde yasamis olan Turk sair Aprin Cor Tigin in bilinen en eski Turk siirlerini yazdigi kabul edilmektedir.
Mani dini, aydinlik ile karanligin bitmeyen catismasi uzerine kuruludur.
Aydinlik tarafin bir parcasi karanligin icinde (dunyanin icinde) kalmistir.
Bu dinde Tanrisal oz tasidigi kabul edilen canlara zarar vermek yasaktir.
Aydinlanmaya ise ancak secilmisler denilen ve kendilerini Tengri ye (Burkan a) adayan dinsel kisiler araciligi ile ulasilabilir.
Mani dinindeki Turkler, Buda ya Burkan derlerdi.
Secilmis kisiler, hicbir canliyi incitmezler ve cinsel iliskiye girmezlerdi.
Ihtiyaclari ise dileyen kisiler tarafindan saglanirdi.

Bu dinin etkisinde yazan Aprin Cor Tigin in gunumuze sadece 2 siiri ulasabilmistir.
Siirler Kuzey Dogu Turkistan da Turfan kazilarinda bulunmustur.
Kazilarda bulunan iki siirin ilki dinsel icerikli olup maniye ovgu icermektedir.
Ikincisi ise ask konuludur.
Orijinal Uygur alfabesi ile ilk cevirileri Alman arkeolog Albert Von Le Coq ve Turkolog dilbilimci J.W.Kaup Nabg tarafindan yayinlanmistir.
Turkiye de ise, Resid Rahmeti Arat, Talat Tekin ve Osman Fikri Sertkaya gibi arastirmacilar bu siirler uzerinde incelemede bulunmuslardir.
Yapilan yas analizlerine gore, siirlerin en erken 8.en gec 9. yuzyila ait oldugu tahmin edilmektedir.
Edebiyat acisindan ise, siirlerde ahengi kuvvetlendiren tekrarlara, kafiye olusturacak sekilde hece oyunlarina rastlanmaktadir.

Kaynaklar

Bilinmeyen Turk Tarihi web sitesi
http://www.bilinmeyenturktarihi.com/bilinen-en-eski-turk-sairi-aprin-cor-tigin.html
Eski Turk siirinin kaynaklarina toplu bakis.
Yrd.Doc.Dr. Osman Fikri Sertkaya Turfan Kazilari.
Turk an$iklopedisi, M.E.B devlet kitaplari, Milli Egitim Basimevi, 32 C, Ankara, 1983, ilgili bolum.


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/










BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo






Orhan Gökdemir : Kabataş yalanı bir gerici ayaklanma planıdır

-----BEGIN PGP PUBLIC KEY BLOCK-----
Version: GnuPG v2

mQINBFbN7+UBEADiQKhCeYowj8S18AFCfkkjh5FCCes0//bXE6BxlDiaLdYmvV+Q
/1BalUZmO9i1+a+IAJU075HZ3qWeHhhWeVY+RETr1TVhcwuoesd81RB48EECpZW5
uZBhlo5+4+VLBGqtk1RHl/+BMlfjWKMrZ7HKfbRLNi3Av87ZIc18/DxKygu5TEMy
7QFhfpPiN5ovO1svWyX+9rzsKVzbwH93X2L2j4SKXeBqLcgNIgqfcl6X679N105G
pdWi65RvAeFy0XRuuA8Kmrb4xaWjn5zciziabA6U/T9k56B52e6/0+XzfXsJ1VYB
HWF+RWh+1NwgvDkKxiQMclapY/vhFGT3MgDGaWd/nj3C6EaflpV4wU2/HTutoYre
18T96p5Jq3EU+sdRE0LePWFOL18VMgzDhRWjGn9VcppmZ/Bc5QaXWWNgF1jSjgtL
htfl9pF2mlWNKwaz9kDPCuTqyIglLlVNAEC/60nguWlQuGbFINaFLwTJWMUZ9dny
DyPnR61pvU3uiGxbfLbUglnvYuKOKLD1u0kg4212KFJ/lkvGpRcbMbnGufWrNod2
4jPvuFU7HewZaR+08GomEklvIwAfuefSK9jKjgj3sQoku8dVTbdskJYcNBslIeZy
E0xQ4ktQ3TbDk9NV6EXy/1jx6iCkoWpF9tH5+dOjx4Ids/Tq8jwvFSSAwwARAQAB
tDZPcmFqIFBPWVJBWiBhdCBhbHBpbmFhc2lhIDxvcmFqX3BveXJhekBhbHBpbmFh
c2lhLmNvbT6JAj8EEwEIACkFAlbN7+UCGyMFCQlmAYAHCwkIBwMCAQYVCAIJCgsE
FgIDAQIeAQIXgAAKCRB/akdVlRcIF/Q9EADWXOcCRbzrzrycWZCUyR1wOEFv6Dz5
URSVlwTg3AcQBwPlIjMT6p1uzuc4BTRbDySeA10c4jW1CQiH+i2wYcO1bzR5akNR
1IImDqH9W5H22SuhRGqfOC1/Z/+HR43GUz42kwL70e2gtdfrGdQ/6h/Ga5D4Esoz
syPKbANLGoIyRKEWslflbPD6xUAcmcTSqDKnS/6u5Ay4I+KysrWbByweDOXpmjtI
4hmNd5nHPxQJotfndbuICleyqAz2d9M90hvpDFjfemZpENxsaeXf0SpK41a2mJwF
EfrfMhE3MOBwer6McPRxizy8Y4BdIlmW+WnAWb/TfsUpiG3Zd15E4G6vFXmU8GlA
q/F8nS+STC3atH0f6cSBJ2WAeeBcfThrrAprXnqNvhES5lT9/Tb/vZE3tKJ0InbP
9JAVBJA87JOdJrmzahrOfADGGD+fOuFKn3dLJZ9Ugi8uLtrHAJY7uwZa2xIKFUzX
6m+e7mZsI9JFA0PvGIsAtKc0XQe/f4rUEjhB20lr0OB3UKdcI5bITLgTNzuwEoM+
7a0hKm4YHvW5jKECh4Jobxf0vUDXiWpNz3/ShvkrB8zZYlJFNNClAiuj5R2JRI3C
bzWVOi711l2z/m/09GRPS+ZN5hh8G4YoKYkk3OhklRVTleaaN/UjGKPdtYRsOr3x
PdNfja0zPLyCB7kCDQRWze/lARAAoq96nLNp5KS22fOWTFjLPNodSmdGjzzUK4wP
vGhK18C6Tx5kjXMJUmimEbRtFTIS8zU3ZKRLo5IirhU2meAnCJog9cDPSYPjtIyq
p8vs+Tib9VRL3+HBIx0xn0Z90V/sKTkFKROmIU4XR1xlIMfVW+cfnsaARrJ+sByP
N1pzmSEJxACQa15PrxBsKVX5ydrlhwawE4BYOcoCT+HqQZYHEqDXqWzI07KVROUe
OGlQprXajGjhhjKmGOffg4v/81sVdmdCX99QgV5oDTwnBK+OCFEdLZlYRn8GOMrb
Gg/5fctPPFgTuTwAwm82oy3Cl1UMltkxG4Oqerk+ojLQZU3uR5yj71WVSaJXMckP
sQJ3DHaBWAVM0xSCm74cPLOm2akr5akbKzwPun+F4rT2+MNL8MPG1w7GXU2TCBhW
1YbWaQQ9lp4T0FXegcGOuRkD2LVwVfmlf+ERKmLTEvDXb0hbM6wVvgEOpvbcNhnc
26CPngwco9hwZvImAXjKYsUOck+qAqrwhDj7B5PO23jLE0yJyN4RdJr12hosRb/V
bQzzB4TvYKIrfzrDWQF/rzdYREA7FL/CXvvZBrUvMXEYHpo7D9VyvnefDHjrpV4a
DsU5AdryP5f5Dw1F4dRwqFPYfceWJxvWZzf8hzJbBhGDuyJybfqJGg1OrCwES+qW
A2NVmKkAEQEAAYkCJQQYAQgADwUCVs3v5QIbDAUJCWYBgAAKCRB/akdVlRcIF/ki
D/9IECyAH2Bgg13Fy9+HD+dMUJ5oxuvAYVZ1XxXmJGCYZmBY22kptaQE5naPlLN+
nmQMggcd2dI9K2Rne1KLYVWEPogAL3ofmPNRnWkXCOHrYicyhta41yx/F/XpTR+9
SYj+a5EnzPgTH2RhYxR0x5nk6mcSjkp70s7yUOU0CPpp7VYJw7EzVkCZSXeHmRkX
AmcZqxK81NwI5DnPMmEJScCwRbm2J2DxX/lqU6koOablQm4Flkjd1OskMX08vTWi
x0vBjDBnciZ2YpTbl4ScDGBu3dt7WIofwNpa2Sn9qnQxnS7HmjmB/EpAOX9T/OfM
KjS5OmzLnRGZ7gX9n0GU5FjBSFa+CGVqgK/N9sTbsvPwVMwfDMg3wlInKJ0YNvYB
AI9S2mZHXThITmXDrAljA4EAtSULjoz66tKG00r/zKOL0Z+ShN6g7E5cXTYRyDon
rIwQhaESqHGG7h9F6pjwv3DkWT3yC8q/ZOOMx/9eg9qr0eqXwLzeNT6ycFNCDcxz
gxQFYWY926DBbxrT2jVqacccn8viXMLy3W0jwj/KOgcKXSXRa9Ov8Udv43ee00/Z
UE0YQ6Vc8uWNVQdHSFcS8404pjvkMM56PY2x1UxvyS5j+4JWkGM9MR/AOKDMLlef
1oUBs0SCqyq19d4wbFuDIuIjlhp2c3dGYdQcyP+txCsGHA==
=/wvu
-----END PGP PUBLIC KEY BLOCK-----
Yalancılar korkaktır.
Yalancılar, utanmazdır da aynı zamanda.

Din, iman, yalan, dolan, kin, intikam, işbirliği ve ihanet.
Adalet ve Kalkınma Partisi ve Fitnebaz Cemaat'in özeti budur.

Oraj POYRAZ


Orhan Gökdemir : Kabataş yalanı bir gerici ayaklanma planıdır

05/04/2016 Salı

Ne zaman "yetmez ama evetçi" liberal çeteyi eleştirsek "iyi ama onların gücü ne ki bu kadar önemsiyorsunuz" diyorlar. Onları ve güçlerini önemsediğimizden değil, yargının ve ülkenin bir diktatöre teslim edilmesi için halkın kandırılmasına aracı olduklarından eleştiriyoruz onları. Yaptıkları şey bir "aydın yanılgısı" değildir. Halka karşı işlenmiş bir suçtur ve bu suçu işleyenler eninde sonunda hesabını da vereceklerdir. Söylediğimiz bu.

Kabataş yalanı da öyle. Kandırılmış gazeteci güruhu değil eleştirdiğimiz, ülkede bir iç savaş çıkarılması planına ortak olan, alet olan gönüllü bir çeteden söz ediyoruz. Halka karşı ağır bir suç işlemeye teşebbüs etmişler, suçu bizzat işlemişler, tetiği bizzat çekmişlerdir. Halka karşı örgütlenmiş bu çete de yaptığının hesabını eninde sonunda vereceklerdir.

Aralarında "türbanlı kontenjanından yazar" bir sürü bacımız var. Ceren Kenar, Halil Berktay, Fuat Uğur, Markar Eseyan gibi kifayetsiz muhterisler de. "Merkez medyada" yalanı kariyerine alet eden kadın-erkek gazeteciler, yanaşmalar, havuzun beslemeleri… Tabii dönemin Başbakanı. Hep birlikte, dünyanın en yalan yalanına ortak oldular, halkın bir bölümünü diğerine karşı kışkırttılar.

Kaynakları, AKP'li bir belediye başkanının gelini. Öyle ifadeleri var ki, en ufku geniş fantezilere nal toplatır. Film senaryosu yapsanız çekecek yetenekte yönetmen bulamazsınız. Düşünün; yarı çıplak, deri eldivenli 40 erkek sokakta yürüyor. Onca kadın arasından gelinimizi seçiyor, saldırıyor, üzerine işiyor, tecavüze yelteniyor. Gelinimizin yanında bebeği de var üstelik. Kadınlar küfrediyor, erkekler vuruyor sırf türbanlı diye. İfadesine göre yere kapaklanan gelin, başını kaldırınca üstü çıplak erkeklerden birinin pipisini başına sürdüğüne tanık oluyor… Bunlara inandılar işte, bunlara kandılar.

Sidikli havuzun medyası günlerce "görüntüler yayınlanırsa yer yerinden oynayacak" diye yayın yaptı. Dönemin başbakanı "gelecek Cuma" yayınlayacağız dedi ki, "Cuma"daki kastı artık hepimiz biliyoruz.

İsmet Berkan türü tuhaf adamlar "görüntüyü gördüm, kanım dondu" diye yazılar yazdı.

Başbakan, "Benim başörtülü bacıma saldırdılar" dedi.

Mehmet Metiner, "Kamera görüntüleri elimizde, O görüntüleri yayınlarsak Türkiye'de çok farklı şeyler olur" dedi.

Balçiçek İlter, "Morlukları da gördüm ama benim tanıklığıma ihtiyacı yok ki, raporu var zaten" dedi.

Şimdi Hürriyet'e transfer Abdulkadir Selvi, "Bebek arabasını parçalıyorlar, genç anneyi tekmeliyorlar, Tayyip'i asacağız diyorlar" dedi.

Rasim Ozan Kütahyalı adında kahvehane kaçkını bir tipin söyledikleri ise resmen ağır bir kışkırtmaydı; "Görüntüler yayınlanırsa Müslümanlar çılgına döner, çatışmalar çıkar, AKP'nin oyları yüzde 65'e yükselir"… dedi. Evet dedi bunları.

Halime Gökçe adında havuzda mukim türbanlı bacı daha da ileri giderek "gelinin üzerine işendiğini" yazdı. Evet, yazdı bunları.

Sonra da "yalan söylüyorsunuz" diyenlere "Diliniz kaba yüreğiniz taş" mottosuyla kampanya açtılar. Sanki diğer zamanlarda birbirlerinden farklı yazılar yazıyorlarmış gibi o gün bu ortak başlıkla yazdılar yazılarını. Tehdit ettiler hepimizi.

Kabataş yalanı, bir yalan değildir sadece. Gerici bir kalkışma planıdır. Gezi isyanına karşı, planlı bir yeni 31 Mart ayaklanmasıdır.

xxx

"Kadının beyanı esastır" diye tuhaf bir icat vardı o günlerde. Öyle ya kadının biri bunları beyan etmiş, inanmamak kimin haddi. Ama aynı kadının, daha önce polise yansımış başka beyanları olduğu, türbanlı bacının polis tarafından dikkate alınmadığı çünkü bacının fantezi dünyasının biraz tuhaf bir biçimde çalıştığını araştırmak bu kadar gazetecinin arasında kimsenin aklına gelmedi nedense. Çünkü gazeteci değil, devletin yalan memurlarıydı hepsi.

Ne kadını? Gerici, yalancı, dinbaz kadın olsa ne, erkek olsa ne? Çocuk tecavüzünü savunurken "bir kere olmuş, bir şey olmaz" diyen bakanın beyanını da kadın diye esas mı alacağız?

Bu yalan egemenin yalanıdır, muktedir söylemektedir ve kadın-erkek her boydan soytarıları da hiç sorgulamaksızın tekrarlamaktadır. Soytarıların ahlaksızlığı, ülkeye yaydıkları genel ahlaksızlığın bir parçasıdır. Sorun, "gazeteci" denilen bu kahvehane kaçkınlarının yalan söylemesi değildir, onların bu arsız yalanlarını basın üzerinden söylemesini sağlayan düzendir. Aralarında o kadar cahil ve gözü karalar var ki ülkede "Müslümanlar" diye bir gurup olduğunu, buna karşın o Müslümanlara dâhil olmayan başka bir gurubun Müslüman guruptan bir kadına saldırdığını iddia edebilmektedir. Hâlbuki o Müslümanların yönettiği devlet, halkın yüzde 99'unun Müslüman olduğunu beyan etmektedir. Devletin beyanının kadının beyanı kadar bir kıymeti yoktur yeri geldiğinde.

Evet, bir utanmaz yalancılar korusu, iktidarın borazanını öttürmek üzere toplanmışlardır. Ama gerçeklerin açığa çıkmak gibi kötü bir huyu vardır.

Biliyorsunuz, Bizim Enver, onların bir bölüğünün yüzüne karşı "yalancısınız, yargılanacaksınız" dedi. Panikleyip çil yavrusu gibi dağıldılar haliyle.

Yalancılar korkaktır.

Yalancılar, utanmazdır da aynı zamanda.

Gidip yalanın iktidarına sığındılar ve şikâyetçi oldular Enver'den yalanlarını yüzlerine vurduğu için. Şimdi yalancıya yalancı diyen Enver'i yargılayacaklar.

Yargıyı da "yetmez ama evet" desteğiyle yalan ettiler biliyoruz ama büsbütün yalanın yargısına dönüşüp dönüşmediğini anlayacağız.

O yalancılar da eninde sonunda hesap verecek. Gerçek mahkemelerin önünde hem de, kıvırtmaya fırsat bulamadan…

http://haber.sol.org.tr/yazarlar/orhan-gokdemir/kabatas-yalani-bir-gerici-ayaklanma-planidir-151479

 
a45UyF587661-160405111307 Oraj Poyraz cimcime@neomailbox.net
2016/05/31  10:00 1  39  1923atamizindeyiz@googlegroups.com



Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/