31 Temmuz 2019 Çarşamba

Altaylı'dan Kuzu'ya: Ya içmeden kafa yapan bir şey buldunuz ya da 'Nasıl olsa okumuyorlar' diye sallayıp gidiyorsunuz



Altaylı'dan Kuzu'ya: Ya içmeden kafa yapan bir şey buldunuz ya da 'Nasıl olsa okumuyorlar' diye sallayıp gidiyorsunuz


10:42 26.07.2019

Habertürk yazarı Fatih Altaylı eski AK Parti İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu'nun Lozan Antlaşması'nın yıl dönümünde yaptığı paylaşıma tepki gösterdi. Altaylı "Ya içmeden kafa yapan bir şey buldunuz ya da 'Nasıl olsa okumayan bir kitle var. Biz de dersek yerler' diye sallayıp gidiyorsunuz" dedi.

Fatih Altaylı Habertürk'te "Profesör cehaleti bu olsa gerek" başlığıyla yayımlanan yazısında "Anayasa Profesörü bir ara Anayasa Komisyonu Başkanı milletvekili Burhan Kuzu Bey Lozan Antlaşması'nın yıl dönümü nedeniyle bir tweet attı önceki gün" hatırlatmasında bulundu.

Altaylı söz konusu paylaşımı da hatırlattığı yazısında şunları kaydetti:

"Okudum ve güldüm. 'Cehaletin bu kadarı ancak eğitimle hele hele bu kadarı ancak profesör olmakla olabilir' dedim kendi kendime.

Burhan Kuzu şöyle diyor tweet'inde:

'Lozan zafer değil hezimettir. 2.5 milyon kilometrekare vatan toprağı 780 bin kilometrekareye düşmüştür. '

Kuzu'nun bu müthiş tespitine dayanak ise Kadir Mısıroğlu. Kuzu bu tezinde de iddialı. İddiasına dayanak olarak 'Sevr'i Osmanlı imzalamamıştı ki!' diyor.

Ah Kuzu ah. Hangi 2.5 milyon kilometrekareden bahsediyorsun Allah aşkına.

Hadi Osmanlı Sevr'i imzalamamıştı tezini kabul edelim. Peki Mondros'u da imzalamamış mıydı?

Aç bakalım Mondros Mütarekesi ne diyor! Onu da mı imzalamadı Osmanlı? Ona da mı inkar!Oku öğren hoca. Bırak meczupların izinden gidip tarihi çarpıtmayı.

© AA /

Bahçeli'den 'Lozan Antlaşması' paylaşımı: Türkiye masa başı imalatı değil inanmışlığın onurlu ve şerefli eseridir

Bağdat'ı kaybetmişsin 1917'de. İngilizler 1918'de hukuksuz biçimde de olsa galibin hukukunu kullanarak Irak'ın kuzeyine çökmüş bir yandan da Kürtleri örgütlemiş Türkiye'ye karşı.

Suriye'nin büyük bölümü aynı yıl gitmiş. 1918'de gerisini kaybetmişsin. Arap yarımadasının alt tarafı zaten gitmiş İngiliz işbirlikçisi Arap kardeşlerinizin isyanı ile.

Mısır zaten senin değil uzun zamandır. Balkanlar'ın çoğu çoktan gitmiş.

Kıbrıs dahil Adalar dediğin her şeyi İtalyanlara çoktan bırakmış Osmanlı.

Sen neden bahsediyorsun Kuzu Hocam.

Ya içmeden kafa yapan bir şey buldunuz ya da 'Nasıl olsa okumayan bir kitle var. Biz de dersek yerler' diye sallayıp gidiyorsunuz.

Hadi bana inanmıyorsun.

Hadi İlber Hoca'yı muhalif görüyorsun.

Murat Bardakçı'nın yazdıklarını oku Kuzu Hocam.

Profesör Erhan Afyoncu'nun yazdıklarını oku.

© AA / Murat Kula

Erdoğan'dan Lozan mesajı: Örtülü veya açık hiçbir yaptırım tehdidi Türkiye'yi haklı davasından vazgeçiremez

Allah'tan kork hocam. Allah'tan kork.

NE DİYECEKSİNİZ MERAK EDİYORUM

Bakın doktora öğrencisi bir genç bana mail atarak ne sormuş:

'Selamlar Fatih Ağabey Bu ülke hep böyle dandik miydi? Ben bir doktora öğrencisiyim yaşım yetmediği için soruyorum: Eskiden de bu memleket böyle seviyesiz böyle bayağı böyle vurdumduymaz mıydı?Benim gördüğüm bu ülkede her yerden bir dandiklik kalitesizlik akıyor. Yaşım elverdiği ölçüde de arttığını görüyorum. Diyeceksin ki bana ne soruyorsun oğlum adam mı kalmadı. Yok ağabey kalmadı'

© AA /

Türkiye'den Yunanistan'a 'Lozan ihlali' tepkisi

Bir genç böyle düşünmeye başladıysa sorun var demektir. Bir gencin böyle düşünmesine neden olacak bir ortam var ise sorun büyük demektir. Bir değil çok genç böyle düşünüyorsa sorun çok çok büyük demektir. Yine de bu genç kardeşimize umudunu kırmamasını söyleyen bir mesaj yolladım.

Ama açıkçası ben de sizin fikrinizi merak ediyorum. Ne dersiniz? Siz nasıl görüyorsunuz durumu? Önce siz bana yazın. Sonra ben genç kardeşime yazdığım mektubu sizinle paylaşacağım. "

https://tr.sputniknews.com/turkiye/201907261039768127-altaylidan-kuzuya-ya-icmeden-kafa-yapan-bir-sey-buldunuz-ya-da-nasil-olsa-okumuyorlar-diye-sallayip/


- - - - - - - - - - - - -

a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Devrimin amacini kavramis olanlar surekli olarak onu koruma gucune sahip olacaklardir.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

176. GURUR, BUYUKLENME VE KALP BOZUKLUGU, ALLAHSIZLARDAN VE INANMAYANLARDAN COK SOFULARDA, HOCALARDA, HAHAMLARDA BULUNUR

Gurur ve kibirlenme, ruhanilere ozgu kotuluk olmustur ve hep olacaktir. Allah tarafindan verilen iktidari uygulamakla kutsal bir karaktere sahip bulunmak ve "zati ecellu ala"nin elcisi, gostericisi olmak iddiasi kadar, insani magrur kilacak ve buyuklendirecek baska bir sey var midir?

Kavimlerin safdillikleriyle, hukumdarlarin goz yummasi, uyum saglamasi ve ayricaliklariyla ruhbanin erismis oldugu gorulen teveccuhlerle, rahiplerin bu durumlari surekli olarak beslenip desteklenmis olmuyor mu? Siradan insanlar, her ulkede, ilahi insanlar gozuyle baktiklari ruhani rehberlerine, ancak alelade insanlar gozuyle baktiklari cismani ustlerinden daha cok baglidirlar. Bir koyun papazi, o koyun agasindan ya da hakiminden daha buyuk rol oynar. Hiristiyanlarda bir rahip, kendisini bir kral ya da imparatorun cok ustunde sayar. . . Ispanyol esrafindan biri bir papaza karsi siddetli bir lisan kullandigi icin, papaz, o kisiye soyle kustahca karsilik vermistir: "Allahinizi her gun elleri icinde ve kralicenizi ayaklari onunde tutan bir adama saygi gostermeyi ogreniniz. "

Bu durumda, rahipler, inancsizlari gururla suclamak hakkina sahip midir? Kendileri de ender gorulen bir alcakgonulluluk ya da derin bir vaziyetle seviliyorlar mi?

Benzerlerinden seciliyorlar mi? Acik degil midir ki, insanlara hakim olmak, mesleklerinin esas temelidir. Eger Allah'in gostericileri, gercekten alcakgonullu olsalardi, saygi gormeye bu kadar susamis her muhalefete kizmakta bu kadar cabuk tepkili, gorusleri kendilerini yaralayan kimselerden intikam almak konusunda bu kadar zalim olurlar miydi? Alcakgonullu bilim, gercegi ayirt etmenin ne kadar guc oldugunu hissettirmez mi?

Inancsiz bir gururdan baska hangi ihtiras insanlari bu kadar korkunc, bu kadar intikamci, acima ve yumusakliktan bu kadar yoksun kilabilir? Asil ve esastan uzak zan ve kuruntulari yerlestirmek ya da savunmak icin kavimleri silahlandirmaktan ve kan selleri akitmaktan daha cok kibir ve boburlenme eseri olan ne vardir?

Ey din imamlari! "Allahsizlara vucut veren, yalniz kibir ve boburlenmedir" diyorsunuz; o halde Allah'inizin ne oldugunu onlara ogretiniz; Allah'in gercek icyuzu hakkinda onlari aydinlatiniz; anlasilir bir sekilde, onlara Allah'tan soz ediniz; onlara Allah hakkinda akla uygun olan, celiskili ya da hayali olmayan seyler soyleyiniz.

Onlari tatmin edecek bir durumda degilseniz; eger simdiye kadar icinizden hic kimse Allah'in varligini acik ve inandirici bir sekilde kanitlayamadiysa; eger, itirafiniz altinda oldugu gibi, Allah'in gercek icyuzu, oteki insanlara oldugu kadar size de mechul ve karanlik ortulerle ortuluyse; anlayamadigi ve akliyla uyumlu hale getiremedigi seyleri kabul etmeyenleri hos gorunuz, bagislayiniz. Bilgisizliklerini itiraf etmek ictenligine sahip olanlari kibirlenme ya da calim satmayla suclamayiniz. Celiskilere inanmasi mumkun olmayan kimseleri delilikle, budalalikla suclamayiniz.

Hakkinda sizin de hicbir fikriniz olmadigi bir zata iliskin olarak, sizin gibi dusunmeyen insanlar aleyhine kavimlerin kin ve gazaplarini, hukumdarlarin ofkesini kiskirtmayiniz. Akil erdirmenin imkansiz oldugu teslim edilen bir madde uzerinde muhakeme yurutmekten daha kustahca, daha cok sasilacak bir sey var midir?

" Ateizm"i ancak kalp bozuklugunun ortaya cikardigini ve Allah'in muthis cezalarindan korkuldugu icin ve ancak bu nedenle tanrisallik boyundurugunun atildigini bize surekli tekrarliyorsunuz. Ancak Allahinizi neden savunulmaz bir duruma getiren cizgiler ve dis gorunusle bize tanimliyorsunuz? Bu kadar guclu bir Allah, bozucu kalplere neden izin veriyor? Kalplerini istedigi gibi yapabildigi halde, insanlarin bozulmasina razi olan, merhametsiz kilan, kor eden, onlari iyiliklerinden yoksun birakan ve bu islemleri, ancak boyle olduklari icin insanlari sonsuz cezalara ugratma keyfi icin yapan bir zorbanin boyundurugunu kirmak yolunda nasil caba gosterilmez? Bize bildirdikleri Allah kadar tuhaf bir hudaventten igrenmemek icin Tanridan gelen iyiliklerden ve mutlu bir gelecekten, ilahiyatcilarin ve rahiplerin cok emin olmasi gerekir. Sonsuz cezalara mahkum eden bir Allah, aciktir ki, insan kavrayisinin icat edebilecegi sahislarin en igrenci, en tas yureklisi, en sevilmeyenidir.

- - - - - - - - - - - - -
Iceride on ikisi de ofkeyle bagiriyor, on ikisi de birbirine benziyordu.
Artik domuzlarin yuzlerine ne oldugu anlasilmisti.
Disaridaki hayvanlar, bir domuzlarin yuzlerine bir insanlarin yuzlerine bakiyor ama onlari birbirlerinden ayirt edemiyorlardi.

George OrwellHayvan Ciftligi

- - - - - - - - - - - - -
Gizemli tanrilara inaniyormus gibi yapmak, carsamba gunu zalimlige, pazar gunu de affedilmeye izin verecekse, beni yok sayin.

SINATRA,FRANK (1915-1998) ABD'li sarkici ve aktor.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/

 





-------------------------------------------------
This free account was provided by VFEmail.net - report spam to abuse@vfemail.net
 
ONLY AT VFEmail! - Use our Metadata Mitigator™ to keep your email out of the NSA's hands!
$24.95 ONETIME Lifetime accounts with Privacy Features!
No Bandwidth Quotas!   15GB disk space!
Commercial and Bulk Mail Options!

DENİZ ARSLAN : BİR DAHA ŞANSIM OLSA DOKTOR OLUR MUYDUM?

Abi çok sızlanmış, şikayetlenmiş ama yine de doktor olurdum diye bağlamış.

Ama ben söyleyeyim, malzeme çok zorlanıyor.
Artık maruz kaldığı statik gerilimi taşıma kapasitesi giderek azalıyor.
Kırılacak....
Malzemenin üzerindeki yükü azaltın.
Ömrü ve verimliliği artsın.

Yoksa korkarım çok uzak olmayan bir gelecekte hekimlerin insani, tıbbi ve teknik özelliklerinde büyük kayıplar olacak.
Daha insafsız, daha imansız, daha paragöz, daha ahlaksız, daha bilgisiz, daha sabırsız hekimler ile karşı karşıya kalacaksınız.
Geleceğe ait cümleler kuruyorum, ama bilmelisiniz ki, daha şimdiden sağlık sisteminden kaynaklanan pek çok şikayet adliye haberleri sayfalarına düşmektedir.

Hekimleri döverek islah edemeyeceksiniz.
Zorla güzellik olmaz.
Gönülsüz eşek kuyruksuz katır doğurur.
Hekimlere eşek muamelesi yaparsanız, elde edeceğiniz hizmet de eşşeklere layık olacaktır.

Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  

DENİZ ARSLAN : BİR DAHA ŞANSIM OLSA DOKTOR OLUR MUYDUM?



Üniversitelerde tercih dönemi geldi.

Eş dost akraba 'Bizim oğlan/Bizim Kız ilk 20 bin kişi arasına girdi. Tıp seçsin mi?' diye soruyor. .

Son zamanlarda kendime de sık sık sorduğum bir soru mu. Bir daha aynı puanı alsam tıp seçer miydim?

Bir çok yerde 1 yıllık hazırlık ( İngilizce öğrenmelisin. Çünkü pek çok kaynak İngilizce) var artık.

Sonra Tıp Eğitimi başlıyor. İnsan vücudunda 30-40 trilyon kadar hücre var. Sinir hücresi kas hücresi Kan hücresi Kıl hücresi Tüy hücresi…. Binlerce hücre doku organ sistem ve organizmanın her bir bokunu öğrenirsin. Mesela adam çok osursa sebebini bilmelisin az osursa sebebini bilmelisin. Öyle osuruk deyip geçme! Sen üç gün osurma bak bakalım ne oluyor!

İşin özeti; Tıp fakültesini bitirdiğinde osuruktan şeyler dahil her şeyi bilmek zorundasın!

Yalnız dikkatini çekerim; 'Bitirdiğinde' diyorum.

Öyle başka bölümler gibi tatilde kitap oku iki not ezberle üç kopya çek diplomayı al 'Ülkemizde hava sıcaklığının Kurbağa popülasyonunda Vraklama üzerine etkileri' tarzında üfürükten tezlerle doktora yap yok!

Millet kafelerde çimlerde sinemada barlarda 'story' ler atarken sen Anatomide Organ keser fizyolojide deney yapar mikrobiyolojide ağzında gözünde mikropların yaşadığını seni nasıl hasta ettiklerini farmakolojide tedavilerini Cerrahide ameliyatı Kadın doğumda doğumu Adli Tıpta ölümü öğrenirsin. .

O kadar uzun ve meşakkatli bir yoldur ki… Çok yorulursun çokk. Hocalardan asistanlardan hemşirelerden hademelerden hastalardan refakatçilerden tuvaletçilerden güvenlikçilerden laf yersin. . Hayatının anlamını kaybedersin. 'Hayat ne amk? Yaşayıp ne yapacağım?' diye kendini sorgulayan arkadaşlarım tanıdığım Tıp öğrencileri oldu. . Bazıları bıraktı mesela.

Aslında sayfalarca uzatırım ama uzatmayayım. . Okunmaz. .

Büyük bir heyecanla doktor olursun.

Bitti mi? Hayır.

Komşu Ayşe teyze bile sana 'Oğlum sen ne doktorusun?' diye sorar. 'Doktorum işte Teyze' dersin. 'Yavrum onu anladım da ne doktorusun? Dahiliyeci mi Hariciyeci mi? Hani o mafsallara bakanlardan mı?' Benim çisim kaçıyor mesela çok da gazım var. Hangisine bakıyon?' diye sorar…

Mecbur oturup TUS denen dünyanın en zor sınavlardan birine hazırlanırsın. 20-30 bin Uzmanın girdiği bu sınavda Ayşe teyzenin istediği 'Gaz veya Çişten anlayan uzman' olmak için aylarca çalışırsın. . Bir iki üç dört defa yıllarca sınava gren biliyorum. . Kimi pes eder kimi zaten baştan 'Ben kazanamam' dediği için bırakmıştır. .

Eee? Uzman oldun ne oldu? Buraya yazmaktan utanacağım bir maaşla işe başlarsın. .

Sonra? Sonra 100-200 hasta gelir. Acilde çalışıyorsan 24 saatte 3000 hasta gelebilen yerler var. ÜÇ BİN HASTA! İnsaf yahu! Üstelik herkes kendini öncelikli en ağır bir an önce tedavi almaya hakkı olan kişi gibi görür…

'Bir saat doktoru bekledim gelmedi ( O sırada ölmek üzere olan başka birine müdahale ameliyat yapıyor olabilirsin) ' 'Odaya girdim çay içiyordu. ( Sen çay içmeyen yemeyen sıçmayan bir canlı türüsün) 'Biz 40 dakika bekledik. Bize bakmadılar ( Herkes kırmızı halılı tören istiyor)' diye şikayetler kavgalar gürültüler patırtılar…

Offff Vallahi yazarken yoruldum. .

Trilyonluk davaları soruşturma ve savunmaları saymıyorum bile…

Ee? Hala Tıp Fakültesini seçer miydim? Seçerdim. Çünkü ben ....   Dr. Deniz Arslan



- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Devrimin amacini kavramis olanlar surekli olarak onu koruma gucune sahip olacaklardir.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

176. GURUR, BUYUKLENME VE KALP BOZUKLUGU, ALLAHSIZLARDAN VE INANMAYANLARDAN COK SOFULARDA, HOCALARDA, HAHAMLARDA BULUNUR

Gurur ve kibirlenme, ruhanilere ozgu kotuluk olmustur ve hep olacaktir. Allah tarafindan verilen iktidari uygulamakla kutsal bir karaktere sahip bulunmak ve "zati ecellu ala"nin elcisi, gostericisi olmak iddiasi kadar, insani magrur kilacak ve buyuklendirecek baska bir sey var midir?

Kavimlerin safdillikleriyle, hukumdarlarin goz yummasi, uyum saglamasi ve ayricaliklariyla ruhbanin erismis oldugu gorulen teveccuhlerle, rahiplerin bu durumlari surekli olarak beslenip desteklenmis olmuyor mu? Siradan insanlar, her ulkede, ilahi insanlar gozuyle baktiklari ruhani rehberlerine, ancak alelade insanlar gozuyle baktiklari cismani ustlerinden daha cok baglidirlar. Bir koyun papazi, o koyun agasindan ya da hakiminden daha buyuk rol oynar. Hiristiyanlarda bir rahip, kendisini bir kral ya da imparatorun cok ustunde sayar. . . Ispanyol esrafindan biri bir papaza karsi siddetli bir lisan kullandigi icin, papaz, o kisiye soyle kustahca karsilik vermistir: "Allahinizi her gun elleri icinde ve kralicenizi ayaklari onunde tutan bir adama saygi gostermeyi ogreniniz. "

Bu durumda, rahipler, inancsizlari gururla suclamak hakkina sahip midir? Kendileri de ender gorulen bir alcakgonulluluk ya da derin bir vaziyetle seviliyorlar mi?

Benzerlerinden seciliyorlar mi? Acik degil midir ki, insanlara hakim olmak, mesleklerinin esas temelidir. Eger Allah'in gostericileri, gercekten alcakgonullu olsalardi, saygi gormeye bu kadar susamis her muhalefete kizmakta bu kadar cabuk tepkili, gorusleri kendilerini yaralayan kimselerden intikam almak konusunda bu kadar zalim olurlar miydi? Alcakgonullu bilim, gercegi ayirt etmenin ne kadar guc oldugunu hissettirmez mi?

Inancsiz bir gururdan baska hangi ihtiras insanlari bu kadar korkunc, bu kadar intikamci, acima ve yumusakliktan bu kadar yoksun kilabilir? Asil ve esastan uzak zan ve kuruntulari yerlestirmek ya da savunmak icin kavimleri silahlandirmaktan ve kan selleri akitmaktan daha cok kibir ve boburlenme eseri olan ne vardir?

Ey din imamlari! "Allahsizlara vucut veren, yalniz kibir ve boburlenmedir" diyorsunuz; o halde Allah'inizin ne oldugunu onlara ogretiniz; Allah'in gercek icyuzu hakkinda onlari aydinlatiniz; anlasilir bir sekilde, onlara Allah'tan soz ediniz; onlara Allah hakkinda akla uygun olan, celiskili ya da hayali olmayan seyler soyleyiniz.

Onlari tatmin edecek bir durumda degilseniz; eger simdiye kadar icinizden hic kimse Allah'in varligini acik ve inandirici bir sekilde kanitlayamadiysa; eger, itirafiniz altinda oldugu gibi, Allah'in gercek icyuzu, oteki insanlara oldugu kadar size de mechul ve karanlik ortulerle ortuluyse; anlayamadigi ve akliyla uyumlu hale getiremedigi seyleri kabul etmeyenleri hos gorunuz, bagislayiniz. Bilgisizliklerini itiraf etmek ictenligine sahip olanlari kibirlenme ya da calim satmayla suclamayiniz. Celiskilere inanmasi mumkun olmayan kimseleri delilikle, budalalikla suclamayiniz.

Hakkinda sizin de hicbir fikriniz olmadigi bir zata iliskin olarak, sizin gibi dusunmeyen insanlar aleyhine kavimlerin kin ve gazaplarini, hukumdarlarin ofkesini kiskirtmayiniz. Akil erdirmenin imkansiz oldugu teslim edilen bir madde uzerinde muhakeme yurutmekten daha kustahca, daha cok sasilacak bir sey var midir?

" Ateizm"i ancak kalp bozuklugunun ortaya cikardigini ve Allah'in muthis cezalarindan korkuldugu icin ve ancak bu nedenle tanrisallik boyundurugunun atildigini bize surekli tekrarliyorsunuz. Ancak Allahinizi neden savunulmaz bir duruma getiren cizgiler ve dis gorunusle bize tanimliyorsunuz? Bu kadar guclu bir Allah, bozucu kalplere neden izin veriyor? Kalplerini istedigi gibi yapabildigi halde, insanlarin bozulmasina razi olan, merhametsiz kilan, kor eden, onlari iyiliklerinden yoksun birakan ve bu islemleri, ancak boyle olduklari icin insanlari sonsuz cezalara ugratma keyfi icin yapan bir zorbanin boyundurugunu kirmak yolunda nasil caba gosterilmez? Bize bildirdikleri Allah kadar tuhaf bir hudaventten igrenmemek icin Tanridan gelen iyiliklerden ve mutlu bir gelecekten, ilahiyatcilarin ve rahiplerin cok emin olmasi gerekir. Sonsuz cezalara mahkum eden bir Allah, aciktir ki, insan kavrayisinin icat edebilecegi sahislarin en igrenci, en tas yureklisi, en sevilmeyenidir.

- - - - - - - - - - - - -
Iceride on ikisi de ofkeyle bagiriyor, on ikisi de birbirine benziyordu.
Artik domuzlarin yuzlerine ne oldugu anlasilmisti.
Disaridaki hayvanlar, bir domuzlarin yuzlerine bir insanlarin yuzlerine bakiyor ama onlari birbirlerinden ayirt edemiyorlardi.

George OrwellHayvan Ciftligi

- - - - - - - - - - - - -
Gizemli tanrilara inaniyormus gibi yapmak, carsamba gunu zalimlige, pazar gunu de affedilmeye izin verecekse, beni yok sayin.

SINATRA,FRANK (1915-1998) ABD'li sarkici ve aktor.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/

 

iv>
 


Ama ben söyleyeyim, malzeme çok zorlanıyor.
Artık maruz kaldığı statik gerilimi taşıma kapasitesi giderek azalıyor.
Kırılacak....
Malzemenin üzerindeki yükü azaltın.
Ömrü ve verimliliği artsın.

Yoksa korkarım çok uzak olmayan bir gelecekte hekimlerin insani, tıbbi ve teknik özelliklerinde büyük kayıplar olacak.
Daha insafsız, daha imansız, daha paragöz, daha ahlaksız, daha bilgisiz, daha sabırsız hekimler ile karşı karşıya kalacaksınız.
Geleceğe ait cümleler kuruyorum, ama bilmelisiniz ki, daha şimdiden sağlık sisteminden kaynaklanan pek çok şikayet adliye haberleri sayfalarına düşmektedir.

Hekimleri döverek islah edemeyeceksiniz.
Zorla güzellik olmaz.
Gönülsüz eşek kuyruksuz katır doğurur.
Hekimlere eşek muamelesi yaparsanız, elde edeceğiniz hizmet de eşşeklere layık olacaktır.

Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  

DENİZ ARSLAN : BİR DAHA ŞANSIM OLSA DOKTOR OLUR MUYDUM?



Üniversitelerde tercih dönemi geldi.

Eş dost akraba 'Bizim oğlan/Bizim Kız ilk 20 bin kişi arasına girdi. Tıp seçsin mi?' diye soruyor. .

Son zamanlarda kendime de sık sık sorduğum bir soru mu. Bir daha aynı puanı alsam tıp seçer miydim?

Bir çok yerde 1 yıllık hazırlık ( İngilizce öğrenmelisin. Çünkü pek çok kaynak İngilizce) var artık.

Sonra Tıp Eğitimi başlıyor. İnsan vücudunda 30-40 trilyon kadar hücre var. Sinir hücresi kas hücresi Kan hücresi Kıl hücresi Tüy hücresi…. Binlerce hücre doku organ sistem ve organizmanın her bir bokunu öğrenirsin. Mesela adam çok osursa sebebini bilmelisin az osursa sebebini bilmelisin. Öyle osuruk deyip geçme! Sen üç gün osurma bak bakalım ne oluyor!

İşin özeti; Tıp fakültesini bitirdiğinde osuruktan şeyler dahil her şeyi bilmek zorundasın!

Yalnız dikkatini çekerim; 'Bitirdiğinde' diyorum.

Öyle başka bölümler gibi tatilde kitap oku iki not ezberle üç kopya çek diplomayı al 'Ülkemizde hava sıcaklığının Kurbağa popülasyonunda Vraklama üzerine etkileri' tarzında üfürükten tezlerle doktora yap yok!

Millet kafelerde çimlerde sinemada barlarda 'story' ler atarken sen Anatomide Organ keser fizyolojide deney yapar mikrobiyolojide ağzında gözünde mikropların yaşadığını seni nasıl hasta ettiklerini farmakolojide tedavilerini Cerrahide ameliyatı Kadın doğumda doğumu Adli Tıpta ölümü öğrenirsin. .

O kadar uzun ve meşakkatli bir yoldur ki… Çok yorulursun çokk. Hocalardan asistanlardan hemşirelerden hademelerden hastalardan refakatçilerden tuvaletçilerden güvenlikçilerden laf yersin. . Hayatının anlamını kaybedersin. 'Hayat ne amk? Yaşayıp ne yapacağım?' diye kendini sorgulayan arkadaşlarım tanıdığım Tıp öğrencileri oldu. . Bazıları bıraktı mesela.

Aslında sayfalarca uzatırım ama uzatmayayım. . Okunmaz. .

Büyük bir heyecanla doktor olursun.

Bitti mi? Hayır.

Komşu Ayşe teyze bile sana 'Oğlum sen ne doktorusun?' diye sorar. 'Doktorum işte Teyze' dersin. 'Yavrum onu anladım da ne doktorusun? Dahiliyeci mi Hariciyeci mi? Hani o mafsallara bakanlardan mı?' Benim çisim kaçıyor mesela çok da gazım var. Hangisine bakıyon?' diye sorar…

Mecbur oturup TUS denen dünyanın en zor sınavlardan birine hazırlanırsın. 20-30 bin Uzmanın girdiği bu sınavda Ayşe teyzenin istediği 'Gaz veya Çişten anlayan uzman' olmak için aylarca çalışırsın. . Bir iki üç dört defa yıllarca sınava gren biliyorum. . Kimi pes eder kimi zaten baştan 'Ben kazanamam' dediği için bırakmıştır. .

Eee? Uzman oldun ne oldu? Buraya yazmaktan utanacağım bir maaşla işe başlarsın. .

Sonra? Sonra 100-200 hasta gelir. Acilde çalışıyorsan 24 saatte 3000 hasta gelebilen yerler var. ÜÇ BİN HASTA! İnsaf yahu! Üstelik herkes kendini öncelikli en ağır bir an önce tedavi almaya hakkı olan kişi gibi görür…

'Bir saat doktoru bekledim gelmedi ( O sırada ölmek üzere olan başka birine müdahale ameliyat yapıyor olabilirsin) ' 'Odaya girdim çay içiyordu. ( Sen çay içmeyen yemeyen sıçmayan bir canlı türüsün) 'Biz 40 dakika bekledik. Bize bakmadılar ( Herkes kırmızı halılı tören istiyor)' diye şikayetler kavgalar gürültüler patırtılar…

Offff Vallahi yazarken yoruldum. .

Trilyonluk davaları soruşturma ve savunmaları saymıyorum bile…

Ee? Hala Tıp Fakültesini seçer miydim? Seçerdim. Çünkü ben ....   Dr. Deniz Arslan



- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Devrimin amacini kavramis olanlar surekli olarak onu koruma gucune sahip olacaklardir.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

176. GURUR, BUYUKLENME VE KALP BOZUKLUGU, ALLAHSIZLARDAN VE INANMAYANLARDAN COK SOFULARDA, HOCALARDA, HAHAMLARDA BULUNUR

Gurur ve kibirlenme, ruhanilere ozgu kotuluk olmustur ve hep olacaktir. Allah tarafindan verilen iktidari uygulamakla kutsal bir karaktere sahip bulunmak ve "zati ecellu ala"nin elcisi, gostericisi olmak iddiasi kadar, insani magrur kilacak ve buyuklendirecek baska bir sey var midir?

Kavimlerin safdillikleriyle, hukumdarlarin goz yummasi, uyum saglamasi ve ayricaliklariyla ruhbanin erismis oldugu gorulen teveccuhlerle, rahiplerin bu durumlari surekli olarak beslenip desteklenmis olmuyor mu? Siradan insanlar, her ulkede, ilahi insanlar gozuyle baktiklari ruhani rehberlerine, ancak alelade insanlar gozuyle baktiklari cismani ustlerinden daha cok baglidirlar. Bir koyun papazi, o koyun agasindan ya da hakiminden daha buyuk rol oynar. Hiristiyanlarda bir rahip, kendisini bir kral ya da imparatorun cok ustunde sayar. . . Ispanyol esrafindan biri bir papaza karsi siddetli bir lisan kullandigi icin, papaz, o kisiye soyle kustahca karsilik vermistir: "Allahinizi her gun elleri icinde ve kralicenizi ayaklari onunde tutan bir adama saygi gostermeyi ogreniniz. "

Bu durumda, rahipler, inancsizlari gururla suclamak hakkina sahip midir? Kendileri de ender gorulen bir alcakgonulluluk ya da derin bir vaziyetle seviliyorlar mi?

Benzerlerinden seciliyorlar mi? Acik degil midir ki, insanlara hakim olmak, mesleklerinin esas temelidir. Eger Allah'in gostericileri, gercekten alcakgonullu olsalardi, saygi gormeye bu kadar susamis her muhalefete kizmakta bu kadar cabuk tepkili, gorusleri kendilerini yaralayan kimselerden intikam almak konusunda bu kadar zalim olurlar miydi? Alcakgonullu bilim, gercegi ayirt etmenin ne kadar guc oldugunu hissettirmez mi?

Inancsiz bir gururdan baska hangi ihtiras insanlari bu kadar korkunc, bu kadar intikamci, acima ve yumusakliktan bu kadar yoksun kilabilir? Asil ve esastan uzak zan ve kuruntulari yerlestirmek ya da savunmak icin kavimleri silahlandirmaktan ve kan selleri akitmaktan daha cok kibir ve boburlenme eseri olan ne vardir?

Ey din imamlari! "Allahsizlara vucut veren, yalniz kibir ve boburlenmedir" diyorsunuz; o halde Allah'inizin ne oldugunu onlara ogretiniz; Allah'in gercek icyuzu hakkinda onlari aydinlatiniz; anlasilir bir sekilde, onlara Allah'tan soz ediniz; onlara Allah hakkinda akla uygun olan, celiskili ya da hayali olmayan seyler soyleyiniz.

Onlari tatmin edecek bir durumda degilseniz; eger simdiye kadar icinizden hic kimse Allah'in varligini acik ve inandirici bir sekilde kanitlayamadiysa; eger, itirafiniz altinda oldugu gibi, Allah'in gercek icyuzu, oteki insanlara oldugu kadar size de mechul ve karanlik ortulerle ortuluyse; anlayamadigi ve akliyla uyumlu hale getiremedigi seyleri kabul etmeyenleri hos gorunuz, bagislayiniz. Bilgisizliklerini itiraf etmek ictenligine sahip olanlari kibirlenme ya da calim satmayla suclamayiniz. Celiskilere inanmasi mumkun olmayan kimseleri delilikle, budalalikla suclamayiniz.

Hakkinda sizin de hicbir fikriniz olmadigi bir zata iliskin olarak, sizin gibi dusunmeyen insanlar aleyhine kavimlerin kin ve gazaplarini, hukumdarlarin ofkesini kiskirtmayiniz. Akil erdirmenin imkansiz oldugu teslim edilen bir madde uzerinde muhakeme yurutmekten daha kustahca, daha cok sasilacak bir sey var midir?

" Ateizm"i ancak kalp bozuklugunun ortaya cikardigini ve Allah'in muthis cezalarindan korkuldugu icin ve ancak bu nedenle tanrisallik boyundurugunun atildigini bize surekli tekrarliyorsunuz. Ancak Allahinizi neden savunulmaz bir duruma getiren cizgiler ve dis gorunusle bize tanimliyorsunuz? Bu kadar guclu bir Allah, bozucu kalplere neden izin veriyor? Kalplerini istedigi gibi yapabildigi halde, insanlarin bozulmasina razi olan, merhametsiz kilan, kor eden, onlari iyiliklerinden yoksun birakan ve bu islemleri, ancak boyle olduklari icin insanlari sonsuz cezalara ugratma keyfi icin yapan bir zorbanin boyundurugunu kirmak yolunda nasil caba gosterilmez? Bize bildirdikleri Allah kadar tuhaf bir hudaventten igrenmemek icin Tanridan gelen iyiliklerden ve mutlu bir gelecekten, ilahiyatcilarin ve rahiplerin cok emin olmasi gerekir. Sonsuz cezalara mahkum eden bir Allah, aciktir ki, insan kavrayisinin icat edebilecegi sahislarin en igrenci, en tas yureklisi, en sevilmeyenidir.

- - - - - - - - - - - - -
Iceride on ikisi de ofkeyle bagiriyor, on ikisi de birbirine benziyordu.
Artik domuzlarin yuzlerine ne oldugu anlasilmisti.
Disaridaki hayvanlar, bir domuzlarin yuzlerine bir insanlarin yuzlerine bakiyor ama onlari birbirlerinden ayirt edemiyorlardi.

George OrwellHayvan Ciftligi

- - - - - - - - - - - - -
Gizemli tanrilara inaniyormus gibi yapmak, carsamba gunu zalimlige, pazar gunu de affedilmeye izin verecekse, beni yok sayin.

SINATRA,FRANK (1915-1998) ABD'li sarkici ve aktor.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/

 


30 Temmuz 2019 Salı

MERKEZ BANKALARININ REZERVLERİNDE ALTININ PAYI YÜKSELMEYE DEVAM EDİYOR

Evet, Komutan Logar bir cisim yaklaşıyor.
Ve bütün dünya da bunun farkında.
Bütün merkez bankaları harıl harıl altın biriktiriyor.
Yapacak başka bir şey de yok.

Haaa bir de bu küresel dolar krizine borçsuz yakalanmak lazım.
Ve biz işte tam da burada çuvallıyoruz.
Hani derler ya tam da zıçarken fenersiz yakalanacağız.

Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  


MERKEZ BANKALARININ REZERVLERİNDE ALTININ PAYI YÜKSELMEYE DEVAM EDİYOR

30.07.2019 16:30

Merkez Bankalarının Rezervlerinde Altının Payı Yükselmeye Devam Ediyor

Merkez bankaları rezerv para ekonomilerinde meydana gelen dalgalanmalar ve artan belirsizlikler nedeniyle tuttukları rezervleri artırırken altının rezervler içindeki payı da yükselmeye devam etti.

Merkez bankaları rezerv para ekonomilerinde meydana gelen dalgalanmalar ve artan belirsizlikler nedeniyle tuttukları rezervleri artırırken altının rezervler içindeki payı da yükselmeye devam etti.

AA muhabirinin Dünya Altın Konseyi (WGC) 2019 Merkez Bankaları Altın Rezervleri Anketi'nden derlediği bilgilere göre merkez bankalarının altına olan talepleri kısa ve orta vadede artmaya devam ediyor.

WGC'nin anketine göre gelişmekte olan ülke merkez bankalarının yüzde 11'i altın rezervlerini gelecek 12 ay içerisinde artırmak niyetinde olduklarını bildirdi.

Geçen yıl gelişmekte olan ülke ekonomilerine ait merkez bankalarının yüzde 12'si altın almış böylece merkez bankalarının altın talebi 651 tona yükselerek uluslararası parasal sistemde şimdiye kadarki en yüksek seviyeye ulaşmıştı. Ankette bu yıl da geçen yıla paralel bir talep eğiliminin gözlemlendiği ve yine rekor seviyede altın talebinin olabileceği öngörülüyor.

Altın alımı ve yüksek oranda rezerv tutma eğiliminin rezerv para ekonomilerinde yaşanabilecek ekonomik risklerden kaynaklandığı ifade ediliyor.

Uluslararası rezerv miktarları yükselişini sürdürüyor

Dünya genelinde 2008 krizinden sonra sert bir yükselişe geçen uluslararası rezerv miktarları bugün de bu seyri sürdürüyor. Ankete katılan merkez bankalarının yüzde 70'i 5 yıl öncesine kıyasla toplam rezervlerinin daha yüksek seviyede olduğunu ifade ediyor.

Gelişmekte olan ülkelerin merkez bankalarının yüzde 62'si rezerv miktarlarının artmasının ödemeler dengesi krizlerine karşı bir tampon oluşturduğunu söylerken gelişmiş ülke ekonomilerinde döviz kuru ve para politikası hususlarına daha çok önem veriliyor.

Merkez bankaları bağlı oldukları ülke içinde finansal istikrarı korumak amacıyla bir rezerv mekanizması kullanırken rezervlerin hangi para biriminde veya değerli madende tutulacağına da merkez bankalarınca karar veriliyor.

Yaşanabilecek olumsuz durumların etkilerinin asgari düzeye indirilmesi açısından önemli olan rezervlerdeki çeşitlendirmeye giden merkez bankaları ABD doları avro Çin yuanı veya altın başta olmak üzere çeşitli para ve madenleri rezerv olarak kullanıyor.

Orta vadede Çin yuanı ve altın önem kazanacak

Ankette gelecek 5 yıl boyunca orta vadede Çin yuanının ve altının uluslararası parasal sistemde büyük rol üstleneceği öngörülüyor.

Merkez bankalarının altın ve Çin yuanı rezervlerini artırma kararlarının sebeplerine de değinilen ankette gelişmekte olan ülke merkez bankalarının yüzde 39'u bu kararın uluslararası para sisteminde beklenen değişikliklerden kaynaklandığını belirtiyor.

Dünya genelindeki merkez bankalarının yaklaşık yüzde 75'i yuanın payının gelecek 5 yıl boyunca artmasını beklerken yaklaşık yüzde 33'ü yuanın toplam rezervlerdeki payının yüzde 6-10 aralığında yükselmesini öngörüyor.

Geçen yılın son çeyreğinde ABD doları toplam rezervlerin yüzde 55'ini avro yüzde 18'ini altın yüzde 11'ini ve yuan yüzde 2'sini oluşturuyordu.

Öte yandan merkez bankalarının yüzde 54'ü gelecek 12 ay içerisinde dünya genelinde merkez bankalarının altın rezervlerinin artacağını öngörüyor.

Gelişmekte olan ülkelerin merkez bankaları rezervlerini artırma konusunda gelişmiş ülkelerden daha istekli görünüyor. Bu bankaların yüzde 11'i altın rezervlerini artırmayı planlıyor.

Gelişmekte olan ülkelerin merkez bankalarının yüzde 21'inin henüz altın rezervi konusundaki politikalarına karar vermediği göz önüne alındığında siyasi ve ekonomik riskler artmaya devam ederse merkez bankalarının altın taleplerinin geçen yılki rakamlarının üzerine çıkmasının mümkün olabileceği görülüyor.

En fazla altın rezervi ABD'nin

Temmuz 2019 itibarıyla dünya genelinde merkez bankalarının toplam 35 bin 212 ton altın rezervi bulunuyor. Bu miktar dış rezervlerin yüzde 53 7'sini oluşturuyor.

En fazla altın rezervine sahip ülke konumunda bulunan ABD'nin yaklaşık 8 bin 134 ton altını bulunuyor. ABD'nin altın rezervi toplam dış rezervlerinin yüzde 74 5'ini oluşturuyor. Dış rezervlerinin yüzde 70'ini oluşturan altın rezerviyle Almanya yaklaşık 3 bin 368 tonla ikinci sırada yer alıyor. Üçüncü sırada 2 bin 814 ton altın rezerviyle IMF dördüncü sırada 2 bin 421 tonla İtalya ve beşinci sırada 2 bin 436 tonla Fransa bulunuyor.

Türkiye yaklaşık 303 tonla bu sıralamada 19'uncu sırada yer alıyor. Türkiye'nin altın rezervleri dış rezervlerinin yüzde 14 4'ünü oluşturuyor.

Rezervlerde altın tutma motivasyonları değişiklik gösteriyor

Ankete katılan merkez bankalarının yüzde 80'i altını uluslararası rezervlerinin parçası olarak tutuyor. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin merkez bankalarının tümü için bu durum geçerliyken altını tutma motivasyonları farklılık gösteriyor.

Gelişmekte olan ülkelerin merkez bankalarının altını rezervlerinde tutmasının başlıca sebepleri "uzun vadede değer kazanabilmesi" ve "batma riskinin olmaması" olurken gelişmiş ekonomilerin merkez bankaları "altının tarihi pozisyona sahip olması"nı altın tutmadaki en önemli motivasyon olarak görüyor.

https://www.ulusalpost.com/merkez-bankalarinin-rezervlerinde-altinin-payi-yukselmeye-devam-ediyor-184854h.htm

- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Insan toplulugu kadin ve erkek denilen iki cins insandan murekkeptir.
Kabil midir ki bu kutlenin bir parcasini ilerletelim otekini ihmal edelim de kutlenin butunlugu ilerleyebilsin?
Mumkun mudur ki bir cismin yarisi topraga zincirlerle bagli kaldikca oteki kismi goklere yukselebilsin?

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

175. CIKAR DUYGUSUYLA HAREKET EDENLER INANMAYANLAR DEGIL, INANCLI GECINEN RAHIPLER VE HER DINDEN MESLEKTASLARIDIR

Dinin meddahlari, bize her gun, inancsizlari inancsiz yapan nedenin yalniz ihtiraslar oldugunu tekrar ederler. "Ateistleri ortaya cikaran, gurur ve arzudur. Zaten onlarin Allah fikrini zihinlerinden silmek istemeleri Allah'in siddetli hukumlerinden, siddetli azaplarindan korkacaklari oldugundandir" derler. Insanlari dinsizlige yonelten nedenler ne olursa olsun, asil mesele, insanlarin gercege ulasip ulasmadiklarini incelemektir. Hicbir adam sebepsiz, gerekcesiz hareket etmez. Once kanitlari inceleyelim, sebep ve gerekceleri daha sonra inceleriz; bu kanitlarin, insanlarin guvenine pek layik olmayan bazi efendilerin pesinde giden bircok muminin kanitlarindan daha dogru ve akli basinda olup olmadigini gorelim.

Ey hudanin rahipleri, ihtiraslarin inanmayanlara vucut verdigini soyluyorsunuz; cikar endisesiyle ya da bozuk egilimlerine karsi oldugu icin inancsizlarin dini terk ettiklerini soyluyorsunuz; "inancsizlarin tanrilariniza hucum etmesi bu tanrilarin siddetlerinden korktuklarindandir ve ancak bundandir" diyorsunuz.

Pekala! Sizler bu dini ve ham hayallerini savunurken ihtiraslardan ve cikarlardan gercekten tumuyle uzak misiniz? Rahiplerin bu kadar cabasina ve gurultu patirtilarina konu olan dini odenekleri (evkaf gelirlerini) alan kimlerdir? Rahipler. Din kimlere iktidar, nufuz, itibar, rutbe, servetler veriyor? Rahiplere ve her dinden meslektaslarina.

Her ulkede akla, bilgiye, gercege, felsefeye karsi savasan ve kendilerini hukumdarlarin ve kavimlerin gozunde hoyrat kilan kirnlerdir? Rahipler ve her dinden meslektaslari.

Yeryuzunde insanlarin cehaletinden, bos ve batil fikirlerinden kim yararlaniyor? Rahipler, hocalar, hahamlar. . .

Ey rahipler! Insanlari aldattiginiz icin odullendiriliyorsunuz, rutbeler, odenekler aliyorsunuz ve insanlari dogru yola cagiranlari ve uyaranlari cezalandiriyorsunuz. Insanlarin budalaliklari, size kazanclar, bagislar, kefaretler sagliyor. En yararli gercekler, bunlari bildirenlere zincirlerden, iskencelerden, diri diri yakilmak icin alevlenmis odun yiginlarindan baska bir sey saglamiyor. . . Hangi tarafin, siz dincilerin mi, yoksa biz gercekcilerin mi cikar duygusuyla hareket ettigimiz hakkinda, cihan hukmunu versin!

- - - - - - - - - - - - -
Yaptiginiz, soylediginiz ya da dusundugunuz her seyi en ince ayrintisina dek ortaya cikabilirler ama gonlunuzun derinligine, isleyisine, sizin bile bilmediginiz o yere el uzatamazlar.

George Orwell1984

- - - - - - - - - - - - -
Stendhal, tam da benim yapmam gereken en iyi ateist sakasini yaparak bu firsati elimden aldi "Tanri'nin tek kusuru, var olmamasidir."

VOLTAIRE (Francois-Marie Arouet) (1694-1778) Fransiz yazar ve filozof.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/