31 Ekim 2015 Cumartesi

ELiF ÇAKIR'IN GÜNDÜZ DÜŞLERİ... :D


a45UyF587661-151031114132 Oraj Poyraz At Neomailbox cimcime@neomailbox.net
2015/10/31  18:00 1  39  undefined undefined add_anadoluhareketi@googlegroups.com

 
--

Devlet, halkin ne babasidir, ne hocasidir, ne vasisidir, ne lalasidir.

Namik KEMAL

BAKARA - 256 dinde zorlama yoktur...
MUZEMMIL- 19 Suphe yok ki bu (Kur an) bir oguttur.
O halde dileyen Rabbine goturen yolu tutsun...
MUDESSIR - 54 - 55 Suphesiz ki, gercekten de Kuran bir oguttur.
Dileyen ondan ogut alir.

Marmaray: Japon u sev, Japon a guven

14 Subat 2014

Yilmaz Ozdil: Gerekirse yuzerek gecerim, bunlarin yaptigi tup gecitten gecmem. Marmaray i Japonlar yapti. Ozdil in bunlar derken kastettigi ise sanirim hukumet. Japonlara kin duymasi sacma olurdu, tabii Pearl Harbour baskininda bir yakinini kaybetmediyse.Ama, dedigim gibi, sonucta isi Japonlar yapti, biz sadece kurdele kestik. Iyi de kestik aslinda. Genel olarak kurdele kesmede fena olmadigimizi dusunuyorum. Bugune kadar ne yurticinde ne yurtdisinda cok kotu kurdele kesiyorlar, bunlarin kurdele kestigi tesisten sut icilmez diyeni gormedik. Japonlar utangac insanlar, yerleri dar, eglenceleri az, bizim gibi plajlari, yaylalari yok. Sigismislar yirmi milyon Tokyo ya, bilim uretmekten baska ne yapsinlar? Iste bu adamlara ben guvenirim.

Isvicrelilere mesela hic guvenmedim. O yaptiklari arastirmalara da, bulduklari sonuclara da hep ihtiyatla yaklasiyorum. Neden? Dunyanin en mureffeh ulkesinde yasiyorlar, yani baslarinda Alpler, cikolatalar, sekerler, yaz geldi mi ver elini Italya sahilleri. Bu kadar genis, rahat insandan korkacaksin. Mirasyedi gibi tipler. Hic calismayana bizdeki genel mudurun maasini veriyorlar. Bizdeki de calismiyor gibi gorunebilir ama sonucta genel mudur. Bakani karsilamak, valiyi karsilamak, kaymakami karsilamak, ihtiyar heyetini karsilamak gibi yukumlulukleri var. Bunlar zaten adamin butun gununu aliyor.

Millet AIDS ten kanserden tel tel dokulurken, iste bu Isvicreliler gidiyorlar kisa boylularin uzun boylulara gore kansere yakalanma riskinin daha az oldugunu ortaya cikaran, kimsenin inanmayacagi, inansa bile bu bilgiyle ne yapmasi gerektigini bilmeyecegi abidik gubidik sozde bilimsel arastirma yapiyorlar. Bahsi gecen arastirmayi ben uydurmadim, gectigimiz aylarda gazeteler yazmisti. Bir Allah in kulu da cikip Eyyyy Isvicreli bilim insani, yillarca ugrastin durdun, bir suru butce aldin universiteden, kisasiyla uzunuyla insanlari topladin, bu insanciklari aylarca laboratuvalardan laboratuvarlara kosturdun, peki su elde ettigin sonucla ne yapacagiz? Uzunsak boyumuzu mu kisaltalim, kisaysak kalkip gobek mi atalim? Bir delikanli cikip bunu o bilim adamlarinin yuzune soylemedi. Soylese de degisen bir sey olmaz gerci. Piskin piskin siritip Butce verdiler yaptik derler. Bu adamlari iyi taniyin.

Ote yandan, son zamanlarda bilim adamlarinin kisa boylularla ilgili yok kansere daha az yakalaniyorlar, yok kalp krizi riskleri daha az, yok uzun omurlu oluyorlar gibi aciklamalarini da samimi bulmadigimi soyleyeyim. Bunlar tamamen kisa boylular uzulmesin diye, bir nevi boydan kaybettiniz ama baska yerden kazandiniz mesaji. Yemezler. Ben uzun boyluyum, gerekirse alti ay daha az yasarim ama uzun yasarim. Son cumlemde mantik hatasi yoktur.

Konudan saptim ama muhtemelen bu benim hatam degil, eminim uzun boylular konudan sapmaya daha meyillidir. Hadi gene iyisiniz Isvicreliler, bakin bir konu daha cikti size. Siz onu arastiradurun, biz de bu sirada sevgili Japonlara donelim. Japonlar. Japonlarimiz. Eminim ki vakti zamaninda Orta Asya daki Turk hakanlari Cinli prenseslerle evlenmek yerine bu sevimli Japonlarin prensesleriyle evlenseydi ortaya saglam bir nesil cikabilirdi. Turk un zekasiyla Japon un caliskanliginin birlestigini dusunun. Efsane olabilirdi. Nasip degilmis.

Japon a guvenirim. Niye? Adamlarda seref olgusu var. Basarisiz oldugunda veya serefine halel getirecek bir durumda intihar ediyor. O yuzden Japonlarda cok uzun yasayana iyi gozle bakilmaz. Bunca yil hic mi gururuna dokunan bir sey olmadi diye sorarlar adama. Ne genis adammissin, yaziklar olsun derler. Ben Japon a ailemi bile teslim ederim. Hem boylece biraz kafa dinlemis olurum.

http://beyinsizadam.net/
lukasaluka@gmail.com


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Saraya ve savaşa karşı gençlik bir arada

Türkçe harf sorunu olanlar için word dosyası ekte

Saraya ve savaşa karşı gençlik bir arada

++++++++++++++++++++++++++++++++++

Ali Serdar Bolat 30 Ekim 2015

CHP ve HDP Gençlik Kolları, Fikir Kulüpleri Federasyonu, Gençlik Muhalefeti ve Öğrenci Kollektifleri, Ankara Garı önünde ortak basın açıklaması yaparak ölen 102 kişi için siyah balonlar uçurdular. Terör kurbanlarının anısını PKK'yi korumak için kötüye kullandılar.

Etkinliğe CHP Ankara MV Aylin Nazlı Aka ve CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı İrfan İnanç Yıldız da katıldı.

İşte açıklamadan önemli bölümler:

"Bizler, sarayın savaşı için yurttaşlarımızın, halklarımızın, gençlerimizin ölmesine öldürülmesine daha fazla izin vermeyeceğiz. Saraya karşı, savaşa karşı bir araya geleceğiz. Karanlığa karşı kol kola gireceğiz. Kürt halkına karşı saldırılarını arttıran Saraya ve AKP'ye en iyi cevabı Türk ve Kürt gençlerin birleşen sesi verecek. Sarayı durdurana kadar birleşik mücadelemiz sürecek."

Ordumuzun PKK'ye karşı başlattığı mücadeleyi "Sarayın savaşı" ve "Kürt halkına karşı saldırı" olarak karalıyorlar. Tek amaçları PKK'yi korumak ve kollamaktır.

***

CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Yıldız, Kobani dedikleri Ayn el-Arap'a giderek PKK'nin atadığı sözde kanton başbakanını "Sayın Başbakan" diye selamlamış, övgüler düzmüştü. Bakınız: Suriye'de CHP-PKK buluşması

http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2015/08/suriyede-chp-pkk-bulusmas.html

Amerikancı, NATO'cu, Avrupa Birlikçi, sosyaldemokrat, Kürt açılımcısı, PKK ve HDP sevdalısı Y-CHP yönetimi, CHP üyesi Atatürkçüleri hızla Apokürtçü haline dönüştürmektedir.

***

Dersimli Kemal de "Güvenlikçi politikalarla, silahla terör sorunu çözülmez", "Yıllardır çözümü güvenlik güçlerine havale ettiniz, işte gördünüz bu yolla çözülmüyor" diyerek ordumuzun moralini bozmakta, "PKK'yi yenemeyeceksiniz, kazanamayacaksınız" anlamına gelen bu sözlerle bozgunculuk yapmaktadır.

Bakınız: imc TV söyleşisi 39uncu ve 1 saat 08inci dakikalar:

https://www.youtube.com/watch?v=vhXiRnjDEcM

"Saray savaşına hayır" diyen CHP ve HDP gençliği ile "Silahla çözülmez" diyen Dersimli Kemal'in bu söylemleri, Açılım'ı hortlatmak, askeri kışlaya, polisi karakola, korucuyu eve hapsetmek, PKK'yi yok olmaktan kurtarmak, koruyup kollamak, yeniden dirilmesine yol açmak amacını gütmektedir.

Tayyip'in elinden attığı ateşten PKK/Açılım topunu Dersimli kucaklamıştır. Bu topun bir yararı olsaydı Tayyip bırakmazdı. CHP Tayyip'in eskilerini almaktan vazgeçmeli, elini bölücülerden çekmelidir.

CHP, ordumuzu, polisimizi ve korucularımızı arkadan hançerlemekten vaz geçmelidir. Bölücülüğe sarılan kaybeder. Bu yolun sonu ihanete gider.

***

CHP ve HDP gençlik kolları siyah balon uçurdu

http://www.haberturk.com/gundem/haber/1144971-chp-ve-hdp-genclik-kollari-siyah-balon-ucurdu

Ankara katliamı için CHP ve HDP gençlik örgütlerinden ortak anma

http://www.cnnturk.com/turkiye/ankara-katliami-icin-chp-ve-hdp-genclik-orgutlerinden-ortak-anma

CHP ve HDP'den ortaklık ilanı

http://www.aydinlikgazete.com/politika/chp-ve-hdpden-ortaklik-ilani-h77812.html

***

arşiv:

Kürt siyasi hareketine özgürlük 1 Eylül 2015

http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2015/09/kurt-siyasi-hareketine-ozgurluk.html

"PKK ile masaya otururuz" dedi CHP'li Böke 29 Ekim 2015

http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2015/10/pkk-ile-masaya-otururuz-dedi-chpli-boke.html

Kılıçdaroğlu Açılım'ın devamı için ne yapacak 30 Ekim 2015

http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2015/10/klcdaroglu-aclmn-devam-icin-ne-yapacak.html



Sun Tzu

Bundan on iki sene evvel isittim ki, en dehsetli ve muannid bir zindik, Kur an a karsi su-i kastini, tercumesiyle yapmaya baslamis.
Ve demis ki: Kur an tercume edilsin, ta ne mal oldugu bilinsin
Yani, luzumsuz tekrarati herkes gorsun ve tercumesi onun yerinde okunsun diye dehsetli bir plan cevirmis.
Fakat Risale-i Nur un cerh edilmez huccetleri kati ispat etmis ki, Kur an in hakiki tercumesi kàbil degil.
Ve lisan-i nahvi olan lisan-i Arabi yerinde Kur an in meziyetlerini ve nuktelerini baska lisan muhafaza edemez.
Ve herbir harfi on adetten bine kadar sevap veren kelimat-i Kur aniyenin mu cizane ve cemiyetli tabirlerinin yerinde beserin adi ve cuz i tercumeleri tutamaz, onun yerinde camilerde okunmaz, diye Risale-i Nur her tarafta intisariyla o dehsetli plani akim birakti.
****
Fakat, o zindiktan ders alan munafiklar, yine seytan hesabina Kur an gunesini uflemekle sondurmeye, ahmak cocuklar gibi, ahmakàne ve divanecesine calismalari sebebiyle, bana gàyet $iki ve $ikici ve $ikintili bir halette bu Onuncu Mesele yazdirildi tahmin ediyorum.
Baskalar ile gorusemedigim icin hakikat-i hali bilmiyorum

Said-i Kurdi
Risale-i Nur Kulliyati Sozler 11.Sua sayfa 425
Risale-i Nur Kulliyati > Sualar 11 Sua Onuncu mesele > Sayfa: 227
http://www.risaleinu...Sozler&Page=425
http://www.risaleinu...ayiMusa&Page=64
http://www.risaleinu...Sualar&Page=227

Ataturk Portresi...

Bana bir Ataturk portresi ciz kardesim,
Heykeltiraslar gibi haksizlik etmeden,
At ustunde olmasa da olur,
Bir sokakta insanlar arasinda yururken ...

Bana bir Ataturk portresi ciz kardesim
Bir birligi denetlerken olmasa da olur,
Ama mutlaka gulerken,
Cocuk parkinda bir kiz cocugunu salindirirken ...

Bana bir Ataturk portresi ciz kardesim,
Smokinli olmasa da olur,
Kuruyan yapraklar ve kus sesleriyle
Bir gol kiyisinda raki icerken ...

Bana bir Ataturk portresi ciz kardesim,
Savas meydanlarinda olmasa da olur,
Dudaginda sigarasi elinde tespih,
Bir ciftciyle cay icerken, tavla oynarken ...

Bana bir Ataturk portresi ciz kardesim,
Artik, gulerken olmasa da olur,
Basini kaldirmis Anitkabir den
Ana avrat soverken !...

(Maalesef yazan belirtilmemis)


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Korkunç iddia: Hac’da ölü sayısı 7 bin 477

Korkunç iddia: Hac'da ölü sayısı 7 bin 477

İran, Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı'nın Mina Faciası ile alakalı hazırladığı raporu yayınladı. Rapora göre 7 bin 477 hacı Mina faciasında hayatını kaybetti.

31 Ekim 2015 Cumartesi 10:35

Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı'nın Mina faciasıyla alakalı hazırladığı rapor sızdı. İran'ın Arapça yayın yapan kanalı Al-Alam'ın haber kanalının internet sitesi Sudi Arabistan Sağlık Bakanlığı'nın hazırladığı 288 sayfalık gizli raporu yayınladı.

Suudi Sağlık Bakanlığının raporuna göre; Mina faciasında 7 bin 477 hacı hayatını kaybetti. Mina'da hayatını kaybeden 7 bin 477 hacıdan bin 508 hacının kimliği belirlenemezken, Pakistan'dan 515, Endonezya'dan 454, Mısır'dan 444, İran'dan 322, Hindistan'dan 317, Nijerya'dan 306, Burma'dan 271, Bangladeş'ten 263, Yemen'den 173, Mali'den 164, Sudan'dan 103 hacının Suud Sağlık Bakanlığı'nın gizli raporunda Mina'da hayatını kaybettiği belirtiliyor.

Anadolu Ajansı'nın 9 Ekim tarihli haberine göre; Mina Faciası sonrası kaybolan 4 hacıya ulaşılmasıyla birlikte faciada ölen Türk hacı sayısı 7'ye ulaşmıştı.

İran'ın ele geçirdiği ve Al-Alam internet sitesinde yayınlanan Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı'nın gizli raporuna göre Mina Faciasında ölen Türk hacı sayısı 133 olduğu belirtiliyor.

Raporda, Hacılarla ilgili isim, soy isim gibi bilgilere de yer veriliyor.

Yakup Aslan / İran

ulusalkanal.com.tr

http://www.ulusalkanal.com.tr/dunya/korkunc-iddia-hacda-olu-sayisi-7-bin-477-h79763.html


a45UyF587661-151031111415 Oraj Poyraz At Neomailbox cimcime@neomailbox.net
2015/10/31  18:00 1  39  undefined undefined add_anadoluhareketi@googlegroups.com

 

Yuksekligi aradim, onu alcak gonullulukte buldum.

Hz.Ali

Nu man Ibnu Besir radiyallahu anhuma anlatiyor : Resulullah
( Aleyhissalatu vesselam ) buyurdular ki :
Cehennemliklerin azab cihetiyle en hafif olani , ayaginda atesten bir nali...n ve nalin bagi olan kimsedir ki , ayagindakiler sebebiyle , tipki tencerenin kaynamasi gibi , basinda dimagi kaynar. Oyle tahammulfersa bir azam duyar ki , azabca insanlarin en hafifi oldugu halde , kendinden siddetli azab ceken olmadigini zanneder

( Buhari - Muslim - Tirmizi )
Cehennemle ilgili hadis. Sahihmis bilenler denetlesin.

Nurullah AYDIN : ARAPCILARIN TURK DUSMANLIGI

31 Agustos 2015-ANKARA

Arap hayranligi neden? Dinci TV lerde Turk tarihinin kahramanlari yok. Arap kahramanlarini yuceltecek yalan yanlis menkibeler, beyinlere dini degerler adiyla yutturuluyor.

Anadolu insani gittikce Arap kulturu, tarihi ile asimile ediliyor.

Turk, Arap iliskilerine tarihi gercekler acisindan bakalim da anlamlandiralim.

Arab menaibinde ve bilhassa Tefsir ilimlerinde; Turkler insanlik dusmani bir canavar seklinde tasvir edilmislerdir. Akil ve izana sigmayacak iftiralara ugramislar ve ezcumle yamyamlikla itham edilmislerdir.

Buhar-i, Tabar-i, Al-Bagdad-i, Al-Balhi, Beyzavi, Makdisi, Nesefi, Nuveyri, Ibn il Esir ve digerleri; yecuc ve mecuc un aslinda Turkler oldugunu ve hem Araplara hem de insanliga felaket getirici yaratiklar oldugunu savunmuslardir.

Al-Bagdad-i;Lubab ut-Tevilfi maani-it Tenzil adli kitabinda: yecuc ve mecuc un Turkleri tanimladigini belirterek yecuc sozcugunun asli atesin seraresi ve isigi anlamina gelen Ecic unnar maddesindendir, onlarin bu adla cagrilmalarinin nedeni ise kesret ve siddetleri itibariyle Ecic e benzetilmelerindendir. Neslen Yafes ibn Nuh evladindandirlar ve Turkler onlardandir. Bu Turklerin ileri kollarinin Suriye ve Horasanda bulundugunu anlatir.

Ahmed-i Iskendernamesinde; Turk her seyi yakip yikan yaratik olarak tanimlanmistir.

Ibn Haldun un Mukaddime kitabinda; Turkler, hirsiz ve talan ruhlu, kaba ve hasin, ayagini bastigi heryeri harabeye ceviren,kanun ve hukuk duygusundan yoksun diye tanimlar.

Turklerle Araplarin ilk savasi; M.S.642 yilinda Horasan, Maveraunnehir (Ceyhun, Seyhun) ve Tohoristan bolgelerinde olmustur. Arap ordulari, Turk Yurtlarina saldirmislardir. Arap tarihcilere gore guya Turkler 732 yilina kadar dayanabilmisler ve kafirler dagilmislardir. Araplarin; Turk Yurtlarinda akittiklari oluk oluk kan M.S.1000 li yillara kadar devam etmistir. Turk Kentlerinin Araplar tarafindan yakilip yikilmasi, cocuklarinin kadinlarinin kitleler halinde kilictan gecirilmesi, esir alinip kole olarak Arabistan a getirilmesi cihat geregi gosterilmistir. Arap hutbelerinde Ey Allahim; Turklere ait ne varsa her seyi yok et, onlarin guclerini cokert, uzerlerine felaket yagdir diye dualar edilmis. Cemaatlerden de hayir temenni etki, Allah onlarin ayaklarinin altina buzlar yerlestir de kayip dussunler diye dualar istenmistir.

Araplar; 1900 yillarda Anglo-saksonlarla isbirligi yaparak Turk u arkadan harcerlemis ve topraklarina onlari yerlestirerek, Guney bolgelerimizin isgaline yardim etmislerdir. Turklerin iclerine sizarak genellikle seyhulislamlik makamlarina gelmisler. Cikardiklari fetvalarla, Anadolu Turklerini asagilamislar, yonetimin guvenine dayanarak Kavm-i Necip (ustun kavim) unvaniyla her turlu hileye basvurmuslardir. Ingiliz Lawrence le isbirligi ederek onlari korumak amaciyla orada bulunan Turk askerini arkadan harcerleyerek Arap collerinde binlerce Vatan evladini sehit etmislerdir.

1965 yilinda BM de Kibris oylamasinda Turkiye aleyhine oy kullandilar.1976 yilinda BM de Turkiye nin Kibris i terk etme oylamasinda da cekimser kalarak Turkiye aleyhine karar cikmasina neden oldular. 1975 yilinda Misir Baskani Enver Sedat; Kibris a donen Makarios a kardeslik telgrafi cekmistir. O donemde Filistin Kurtulus Orgutu lideri Yaser Arafat; Kibris Rumlarina Biz sizleri kardes mucadeleciler sayiyor, sizin zaferiniz bizimde zaferimiz olacaktir cunku Dusmanimiz ortak dusmandir. demistir. Makarios un olumunde tum Arab Ulkeleri Bayraklarini yariya indirerek 3 gunluk yas ilan ettiler.

Bir Arap ulkesinin Turk Liderin olumu uzerine yas ilan ettigini, bayraklari yariya indirdigini gordunuz mu, duydunuz mu?

Turk un 7000 yillik Islamiyet oncesi sanli Tarihi gormezden gelinerek, 1071 baslangic alinarak MS 642 den bugune Arab in Turk e olan kini yok sayilmistir, sayilmaktadir.

Her turlu melanet; Turk e karsi duyulan genetik kinlerden gelmektedir.

Kendi irktaslarina yapilan katliamlara karsi, niye hic bir Arab in sesi cikmaz da Turkiye den birileri sokaga dokulur? Celiski degil mi?

Turkiye de Emeviler, Selcuklular ve Osmanlilar donemi gelip yerlesen 7 milyon Arap sinsice tarikat ve cemaatlerde yuvalanarak, millet, ummet kavramlari altinda Arap inancini, dusuncesini yasayisini, liderlerini, tarihini, kulturunu telkin etmektedirler.

Turk Milleti; gercekleri gormek, anlamak, uyanmak zorundadir.

GuNuN SoZu: Mensubu oldugun milletin degerlerini tarihi kimligi ile bil ve hisset.


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Bülent ESİNOĞLU : Şimdi dönme zamanı

Bülent ESİNOĞLU : Şimdi dönme zamanı

Emin Çölaşan "Şimdi Cemaati Savunma Zamanı" diye bir yazı yazdı. Ve HDP'ye oy, pardon PKK'ya oy istedi.

Diyeceksiniz ki seçimden önce böyle bir yazı yazmaya ne gerek var. Acele etmeyin yazının sonunu bekleyin.

Emin Çölaşan'ı anlamak için dönekliğin anatomisini bilmek gerek.

Önce şunu ifade edelim. Kırılma dönemleri döneklerin düğün günleridir. Fırsat bu fırsat deyip, güçlüden yana dönüş yaparlar.

Amerika'ya doğru dönmenin ilk durağı, Cemaat istasyonudur.

Amerika'ya doğru dönmek, zayıftan güçlüye doğru bir dönüştür.

Diyeceksiniz ki, Çölaşan ne zaman ezilenden yana oldu ki?

Olsun kendisini öyle pazarladı.

Çünkü zayıftan yana olmak; inanç ister, fedakârlık ister, güçlü karakter ister, tarih bilgisi ister, velhasıl donanım gerektirir.

Ama bunlar yetmez yürek ister.

Dönekler yüzeyde yüzerken, halkın desteğini alırken, güçlü odakların da, dikkatini üzerine çeker. Tabii Türkiye'deki Amerika'nın da dikkatini çeker.

Dönmeden önceki yazılarında ve eylemlerinde, "ben buradayım, alın beni kullanın diye bağırır."

Döneklikte dönülecek zamanı iyi belirlemezsen, hem döndüğün taraf, hem de gittiğin yeni yer, seni kolay kolay anlamaz.

Zamanlaman doru olacak, dönme bahanelerin, hiç olmazsa, senden önceki dönekler tarafından iyi anlaşılacak…

En önemlisi de; döndüğün yeni yere kendini kabul ettirebilmen için, eski yerine, eski inançlarına iyi küfür edeceksin.

Dönekliğin bir kanunu mu var derseniz, birinci kanun, eskiden bulunduğun, aidiyetin olarak belirlenen yere sert saldıracaksın.

Dönekliğin anatomisini çıkarırken elbette bu işin, bir de, psikolojik yanının olduğunu bilmek gerek.

Dönmek için narsis bir karaktere sahip olmak şarttır.

Döneklikten, hep sol cenah şikâyet eder. Sağ cenahta döneklik yoktur.

Sağ cenahta kıvrak hareket etmek, daha büyük menfaatin olduğu yere dönmek; değişime ayak uydurmak olarak anlatılır.

Rasyonalite denilerek ahlakın arkasından dolanıp, iki puan alınır.

Soldan sağa dönenler için, Sağ Cenahta, "hidayete erdi" derler.

Kişi için ahlakın en çok konuşulduğu gün, kişinin döndüğü günlerdir.

Kişiler dönüyor da, partiler dönmüyor mu?

Kuruluş döneminde en büyük fedakârlıklarını yapmış, büyük tehlikeler yaşamış, emperyalizme karşı, yani güçlülere karşı savaş vermiş CHP, bakın nasılda dünya güçlüsü Amerika'nın ve Avrupa'nın yanında yerini alıyor.

Ne AB, ne ABD tam bağımsız Türkiye diyebiliyor mu? "Onu at beni al" diyor.

Emin Çölaşan solda sıfır kalır. Asıl dönenler önümüze konulmuş dört Amerikancı partidir.

31.10.2015, bulentesinoglu@gmail.com




a45UyF587661-151031111221 Oraj Poyraz At Neomailbox cimcime@neomailbox.net
2015/10/31  17:00 1  39  undefined undefined add_anadoluhareketi@googlegroups.com

 
--

Adam adamdir olmasa da pulu .
Esek yine esektir atlastan da olsa culu.

Ziya Pasa

Fussilet-34 Iyilik ve fenalik bir olamaz. Sen fenaligi en guzel sekilde karsila. O zaman aranizda dusmanlik bulunan kimse ile bile yakin dost oldugunu gorursun. Bu ayet e karsilik ise;

Sura-40 Bir kotulugun karsiligi ona denk bir kotuluktur. Fakat kim affeder ve barisirsa onun mukafati Allah a aittir. Suphe yok ki o zalimleri sevmez.

Bakara-179 Ey akli erenler! kisasta sizin icin hayat vardir... veya

Maide-45 O kitapta cana can, goze goz, buruna burun, kulaga kulak, dise dis ve yaralara karsi yaralari odesme yazdik. Fakat kim sadaka olarak bagislarsa, bu ona kefaret olur... yazilmaktadir.

Degisen Dil ve Insan

Kitabimi az insanlar ve az yillar icin yaziyorum. Uzun omurlu olabilmesi icin daha saglam bir dille yazilmasi gerekirdi. Bizim dilimizin bugune kadarki surekli degismelerine bakilinca, elli yil sonra simdiki halinde kalacagini kim umabilir? Her gun elimizden kayip gidiyor benim yasadigim yillar icinde yari yariya degisti. Simdi artik olgunlasti diyoruz; her cag kendi dili icin oyle der. Hep boyle kacip degistigi surece ben dilimizin bugunku halinde kalmasini ozlemem. Dyi ve yararli yazilar onu kendilerine baglayabilirse baglar, gorecegi ragbet de devletimizin kaderine gore degisir. Onun icin kitabima hic cekinmeden kisisel bircok yazilar koyuyorum. Bunlar bugun yasayan insanlarin isine yaramakla kalir ve orta anlayistan ote ozel bilgileri olan kimi insanlari ilgilendirir. Gordugum bircoklari gibi benim ardimdan da olur olmaz sozler edilmesini istemiyorum dogrusu: Soyle dusunurdu, boyle yasardi; sunu ister, bunu istemezdi; olurken konussa buna sunu der, suna bunu verirdi; onu benden iyi taniyan yoktu, gibi. Kitabimda edep kurallarinin izin verdigi olcude egilimlerimi, sevgilerimi az cok belirtiyorum; bilmek isteyene sozlu olarak daha da serbestce ve ictenlikle acikliyorum duyup dusunduklerimi. Ama bakmasini bilen bu anilarimda her seyi soyledigimi, gosterdigimi gorur. Gorenlere kisacik gostermeler yeter Ust tarafini kendin bulabilirsin. Istenecek, aranip bulunacak hicbir sey birakmiyorum kendimden. Sozum edilecekse, dogru durust, gercege uygun edilmesini istiyorum. Ovmek icin de olsa beni oldugumdan baska turlu gostermek isteyeni yalanlamak icin obur dunyadan seve seve kalkar gelirim. Yasayanlardan bile olmadiklari gibi soz edildigini gormekteyim. Yitirdigim bir dostumu (La Boetie) var gucumle desteklemeseydim, bin bir turlu suret biceceklerdi ona.

Michel de Montaigne : Denemeler


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Ahmet Orhan'dan/Bir yılda bakın neler olmuş


a45UyF587661-151031104713 Oraj Poyraz oraj.poyraz@openmail.cc
2015/10/31  17:00 1  39  undefined undefined add_anadoluhareketi@googlegroups.com

 

Insanlari yasa ve ceza ile yonetirseniz, onlar bir daha yanlis yapmayacaklar, ancak seref ve utanma duygularina da sahip olmayacaklardir.

Insanlari erdemle ve ahlak kurallari ile yonetirseniz, o zaman onlar hem utanma duygusuna sahip olacaklar, hem de dogruyu yapmaya calisacaklardir.

Konfucyus

Bir kul kendisi icin (cennette) hazirlanmis olan makama ameliyle erisemeyecekse, Allah onun bedenine veya malina veya coluk cocuguna bir bela verir de bu belaya sabri sebebiyle o makama eristirilir

(Ahmed b.Hanbel, V/272)
Lutfen bundan sonra Muslumanlardan eza, cefa ceken, basina bir musibet gelenler aglayip, zirlamasin.
Cunku baslarina gelen her turlu olumsuzluk onlarin Allahin sevgili kullarindan oldugunu gosteriyor.
Ben demiyorum, hadisler, ayetler boyle soyluyor.

Muhammed in Hitap Ettigi Ayetler

Aslinda bu makaledeki esas konumuz yukarida ele alinandan cok daha dusundurucu: Muhammed in agzindan cikan ayetler!
11. Hud Suresi, 2. ayet:
Bu Kitap Allah tan baskasina ibadet etmemeniz icin indirildi. Kuskusuz, ben size O ndan gelen bir uyarici ve mujdeciyim.
Acik sekilde gorulmektedir ki bu ayette konusan Muhammeddir. Bir gaf yaparak ayeti kendi dilinden yazdirtmistir.
Bu gafi farkeden ama ortmeye calisan kimi mealciler (Kuran i Turkceye ceviren yazarlar), ayetin orijinalinde bulunmayan de ki sozcugunu meale parantez icinde koymaktadirlar:
(De ki: Bu Kitap) Allah tan baskasina ibadet etmemeniz icin (indirildi). Suphesiz ki ben, onun tarafindan size (gonderilmis) bir uyarici ve mujdeleyiciyim.
Kuran meali kitaplarinda parantez icinde yazilan kelimeler, Bu sozcukler Kuran in orijinalinde yok ama siz Kuran i daha iyi anlayasiniz diye bunu ekledik anlamina gelmektedir. Yukaridaki mealde de ayetteki carpiklik ortulmek istenerek orijinalde bulunmayan de ki sozcugu parantez icinde eklenmistir.
Toplam yedi ayetten ibaret olan Fatiha Suresi de ayni mahiyettedir:
1. Rahman ve rahim olan Allah in adiyla.
2. Hamd (ovme ve ovulme), alemlerin Rabbi Allah a mahsustur.
3. O, rahmandir ve rahimdir.
4. Ceza gununun malikidir.
5. (Rabbimiz!) Ancak sana kulluk ederiz ve yalniz senden medet umariz.
6. Bize dogru yolu goster.
7. Kendilerine lutuf ve ikramda bulundugun kimselerin yolunu; gazaba ugramislarin ve sapmislarin yolunu degil!
Gene pek acik gorulmektedir ki ayetler Allah in dilinden yazilmamistir. Allah, siz bana boyle dua edin de dememistir. Fatiha Suresi nde konusan kisi belli ki bir insandir. O halde hitapda gaf yapilarak acik verilmistir.
Benzeri durum Zariyat Suresi nin 50. ve 51. ayetlerinde de soz konusudur:
50- O halde hemen Allah a kacin; haberiniz olsun ki, ben size ondan gelen acik bir uyariciyim.
51-Allah la beraber baska bir tanri uydurmayin; haberiniz olsun ki ben size ondan gelen acik bir uyariciyim.
Pek aciktir ki bu Kuran ayetlerinde konusan Allah degil Muhammedin kendisidir.
Peki o donemlerde bunlari farkedenler yok muydu? Neden Muhammed e inandilar?
Birincisi o donemde okuma-yazma orani o kadar dusuktu ki bu ayetleri inceleyeyebilecek insan sayisi cok azdi.
Ikincisi, bu ve benzeri carpikliklari farkedip dile getirilenler kafirlikle, munafiklikla, zindiklikla suclanip asagilaniyordu. Hatta Muhammed i sadece elestirmekle kalan sair Ka b Bin Esref gibiler bile bunu canlari ile odemistir. Dolayisiyla gercegi soylemek cok tehlikeliydi.
Ucuncusu, toplumsal statusu iyi olan muhalifler kalpleri Islama isindirilmak adina rusvet verilerek susturuluyordu (bkz. Turan Dursun un Rusvetle Musluman Olanlar adli makalesi).

http://www.turandursun.com/bilgi-arsivi/biliyormuydunuz/668-muhammedin-hitap-ettigi-ayetler


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







TİMUR AKKURT : Bilimkurgu değil gerçek!

TİMUR AKKURT : Bilimkurgu değil gerçek!

TİMUR AKKURT : Bilimkurgu değil gerçek!
BİRİ ÖĞRETİYOR, DİĞERİ ÖĞRENEBİLİYOR!
KAFAMDA DELİ SORULAR VAR
ŞİMDİ ÖNÜMÜZDE İKİ TEHLİKELİ DURUM VAR


31.10.2015 09:20

timur@teknosafari.com

Yapay zekaya sahip robotlar aralarında iletişim kurarak bambaşka bir boyuta çıktılar. Burada dikkat edilecek iki konu var. Biri 'öğretebiliyor' bir diğeri ise 'öğrenebiliyor!' Bu çok ciddi bir gelişme

Son haftalarda biraz robotlar ve yapay zekâ konularına fazlasıyla yoğunlaştığımın farkındayım. Öyle gelişmeler oluyor ki pas geçemiyorum. Bu hafta gelen son haber bu konuda yazmamın ne kadar doğru olduğunu gösterdi aslında. Amerika'da bir robot başka bir eyaletteki bir diğer robota verilen bir görevi nasıl yerine getireceğini öğretti. Yanlış okumadınız! Yapay zekâya sahip bu robotlar aralarında iletişim kurarak bambaşka bir boyuta çıktılar. Burada dikkat edilecek 2 konu var. Biri 'öğretebiliyor' bir diğeri ise 'öğrenebiliyor!' Bu çok ciddi bir gelişme. Tabii ki olağanüstü bir performans diyemeyiz ama haberde önemli olan sistemin bu seviyede de olsa işliyor olması. Uzak gelecek ile orta uzak gelecek arasında bir noktada beklediğimiz bu gelişmeler bence artık orta gelecekte gerçekleşecek diyebiliriz. Şimdi haberin biraz detaylarından bahsedeyim ve sonrasında klasik 'kafamda deli sorular' bölümüne geçeriz!

BİRİ ÖĞRETİYOR, DİĞERİ ÖĞRENEBİLİYOR!

ABD, Rhode Island'daki Brown Üniversitesi'ndeki bir robot, yine New York'a bağlı Ithaca şehrindeki Cornell Üniversitesi'ndeki tamamen farklı bir robota, bir görevi nasıl yerine getireceğini öğretti. İnsan doğasının bir parçası olan öğretme ve öğrenme işlemi böylece ilk kez robotlar arasında gerçekleşmiş oldu. Cornell Üniversitesindeki bilim insanları, her gün belirli görevleri katılımcıların talimatları ile gerçekleştiren PR2 adlı robotun bu bilgileri RoboBrain adı verilen ve diğer robotların ulaşımına açık bir hafızada saklamasını sağladı. Yüzlerce kilometre uzakta olan Brown Üniversitesi'ndeyse Baxter adı verilen bir diğer robot, bu hafızada saklanan davranışları farklı düzenlerde gerçekleştirmeyi öğrenmeye başladı. Bu davranışlar arasında bardakları masanın üzerinden alarak ters duran kaselerin içine yerleştirmek gibi hareketler bulunuyor.

Gerçekleşen bu olay, yapay zekâya sahip robotların yeni ortam ve koşullara daha kolay adapte olabilmesini mümkün kılıyor. Böylece robotlar, koşullara göre nasıl hareket etmeleri gerektiğini otonom olarak öğrenebilme yetisine sahip oluyor. Yapay zekâya sahip tüm robotların RoboBrain veritabanına ulaşarak bilgi giriş ve çıkışı yapabilmesi durumunda ise ortaya çıkan kolektif zekâ, robotları çok daha fazla ortam ve şarta hazır hale getiriyor. Fakat burada, fiziksel dünyada robotların kendi başlarına algılayacağı şartların ayarlanması gerekliliği bilim insanlarının önündeki en büyük engel. Bu engelin aşılması için ise robotların öğrendikleri bilgileri kendi fiziksel şartlarına göre değerlendirebilmesi gerekiyor.

KAFAMDA DELİ SORULAR VAR

Evet durum bu. Hani diyorduk ya ileride robotlar dünyayı ele geçirebilir mi? Bizimle savaş yapabilir mi? Yönetime onlar geçebilir mi? Bu gelişme aslında beklediğimiz bir durumdu. Bilim kurgu filmlerinde izlediğimiz şeylerdi. Dikkat edin genellikle bu tip filmlerde, robotlar hep insanların dostları ve onlara yardımcı oluyor. Gerçekte de bu seviyede kalacaklar mı? Benim kafama takılan en önemli sorun bu. Neticede sadece birbirlerine öğretmeyecekler. Asıl tehlike insanları gözlemleyerek yeni özellikleri öğrenmeleri ile başlayacak. Benim canımı sıkan en büyük tehlike bu aslında. Düşünsenize dünyanın en acımasız, en tehlikeli, en açgözlü, en hırslı, en doyumsuz varlığı onlara bir şeyler öğretmiş olacak. Sonra bu robotlar niye böyle vahşi, acımasız, yok edici diye şikayet etmeyelim. Üstelik bunlar robot durmayı da bilmezler. Sonumuzu getirirler benden söylemesi.

ŞİMDİ ÖNÜMÜZDE İKİ TEHLİKELİ DURUM VAR

Birincisi, mesleklerimizi elimizden alarak işsiz kalmamıza sebep olma ihtimalleri. Bu paranın başında olanlar için ilk başlarda çok avantajlı bir durum gibi görünecek. Nedeni basit: Sendika istemez, fazla mesai istemez, yorulmaz, izin istemez, sıfır hata ile çalışır, söylenmez, hakkını aramaz. En azından ilk başlarda. Malum yapay zekâları sayesinde yavaş yavaş onları da öğrenecekler. Sonuçta biz işsiz kaldığımız zaman aç kalacağız. Çocuklarımıza evlerimize bakamayacağız ki şimdi bile bu konularda çok çok iyi durumda olduğumuzu söyleyemeyeceğim. Sonuçta ne olacak? Bu kadar aç insan dünyanın en tehlikeli varlığına dönüşecek. Gücümüzün yettiğine yüklenip onu ezeceğiz. İnsanların aralarında olan bu kapışma bittiğinde. İnsanoğlu dünya üzerinde zaten yeterince zayıf düşmüş olacak. Bu noktadan itibaren...

İkinci evre başlayacak. Yapay zekâlarını tam kapasite dolduran robot alemi zayıf düşmüş insanlığın yönetimini alacak. Kararları onlar verecek. Çok az sayıda kalan insanlarda filmlerde olduğu gibi ilkel mağara dönemlerinde petrol, su peşinde, yemek peşinde mücadelesini sürdürecek. Robotların dünya kaynaklarıyla pek işleri kalmayacak. Sadece nükleer santraller onlara yetecek. Tek istedikleri enerji kaynağı olacak. O konuyu halletmeleri çok zor olmasa gerek. Nasıl nükleer santral yapacaklar, güneş enerji santralleri kuracaklar hepsini öğrenebilirler. Hatta belki insanların son dönemde bütün bu santrallerinin inşasını onlar yapacağı için tecrübeleri bile olacak. Sonra ne mi olacak! Işığı göreceğiz! GEÇMİŞ OLSUN!

Bu hafta biraz hayal gücü takviyeli bir yazı oldu. Kimse kesin böyle birşey olmaz diyemiyor eminim. Bu sürece biraz daha var elbette. Biz gerçek dünyaya ve onun dertlerine geri dönelim. Yarın oylarınızı kullanın. En azından şimdilik seçim yapma şansına sahibiz. Robot dünyasına ne kadar geç geçersek o kadar iyi. Bahane yok, oyunu kullan. Keyifli hafta sonları.



http://www.birgun.net/haber-detay/bilimkurgu-degil-gercek-93877.html


a45UyF587661-151031110621 Oraj Poyraz At Neomailbox cimcime@neomailbox.net
2015/10/31  16:00 1  39  undefined undefined add_anadoluhareketi@googlegroups.com

 
--

Yapilmis kucuk isler, planlanmis buyuk islerden cok daha iyidir.

PETER MARSHALL

Hoybun (Kurtce: Xoybun) Cemiyeti

5 Ekim 1927 ye, Lubnan in Bihamdun sehrinde kurulmustur.

Bihamdun sehrinde, Kurdistan Teali Cemiyeti- Kurtcu Millet Fikrasi-Kurtcu Milliyetci Orgutler-Irak-Iran-Suriye deki Kurtculer ve Tasnak kokenli Ermeniler ortak duzenlenmis bir kongrede biraraya geldiler. 45 gun suren calismanin sonunda HOYBUN adli teror orgutunu kurdular.

Politik ve Askeri Isbirligi olarak acilanan antlasmanin ilk iki maddesi soyle idi:

1)Her iki taraf Bagimsiz Kurdistan in ve Birle$ik Ermenistan in kurulma hakkini karsilikli olarak taniyarak, bu hakkin savunmasi icin mumkun olan her turlu imkani kullanarak birbirlerinin yardimina kosmayi kabul ederler.
2)2) Her iki taraf, hangi topraklarin Ermenistan a, hangi topraklarin Kurdistan a ait olduguna(!) bakmaksizin, sadece iki ulkenin kurtulusunu amac edinmis olarak, ortak dusmana (Turkiye) karsi savasmaya devam edeceklerdir.

Muhammet uzun bir devirdeki tefekkurlerin mahsulu olan ayetleri luzum ve ihtiyaclara gore takrir ediyordu

ATATURK, 1931, Lise icin yazdigi Tarih kitabi


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/