31 Ocak 2019 Perşembe

NEDİM ŞENER : Kim olsa Gülen gibi bir haini vermez


NEDİM ŞENER : Kim olsa Gülen gibi bir haini vermez

19 Aralık 2018 Çarşamba 08:30



Amerika Birleşik Devletleri'nin yerinde olsanız Fetullah Gülen gibi bir haini iade eder misiniz?

Her ülke hele hele ABD gibi kadın çocuk bebek sivil demeden on binlerce insanı katleden terör örgütü PKK/PYD/YPG ile açıktan işbirliği yapan bir ülke dünyanın her yerinde Fetullah Gülen gibi bir hain arar. Hele bu hain kirli mazisiyle nam salmış CIA gibi bir istihbarat örgütü tarafından korunup kollanıyorsa öyle bir hainin iadesine ABD Başkanı olsanız da gücünüz yetmez.

15 Temmuz darbe girişiminden bu yana geçen iki buçuk yıl içinde Fetullah Gülen'in kaç kez iade edileceğine dair haber okudum bilmiyorum. Her seferinde konu bana soruldu cevabım hep "ABD suç ortağı bir haini iade etmez en azından canlı iade etmez" oldu.

Evet bunu söylüyorum ama yanılmayı en çok istediğim konunun bu olduğunu da ifade etmek isterim.

Yine de bu konuda bir gelişme olduğunda duyarsız kalamıyorum. Nitekim Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu 16 Aralık'ta uluslararası bir toplantıda "Birkaç gün önce Fetullah Gülen dahil FETÖ üyesi 84 kişinin Türkiye'ye iadesine yönelik listeyi ABD'ye sunduk. En son Buenos Aires'te bir araya geldiğimizde ABD Başkanı Donald Trump Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a bu konu üzerinde çalıştıklarını söyledi" diye konuştu.

Tutuklama bilgisi yok

Bir gün sonra da 17 Aralık'ta TBMM'deki Bütçe görüşmeleri sırasında "FETÖ ile ilgili 15 eyalette FBI'ın başlattığı ciddi bir soruşturma var. FBI bize bugüne kadar elde ettikleri bulgularla 'Amerika'daki karanlık yüzünü görmeye başladık. Hatta New Jersey dahil bazı yerlerde tutuklamalar da başladı' dediler" ifadesini kullanınca detay öğrenmek için birçok kişiyle görüştüm. Ama şu ana kadar herhangi bir tutuklama olduğuna dair bilgiye ulaşamadım.

ABD'den her iki konuda da yapılan açıklama maalesef beklediğim gibi oldu; Trump'ın Gülen'in iadesi konusunda söz vermediği tutuklamaların da olmadığı belirtildi. FBI ise bu açıklamayı ne doğruladı ne de yalanladı.

Bu bana kısa süre önce ABD'nin üç PKK yöneticisinin yerini bildirenlere 12 milyon dolar para ödülü vereceğine yönündeki açıklamasını hatırlattı. Bir yandan PKK'nın Suriye kolu YPG/PYD ile işbirliği yapıyor diğer yandan PKK yöneticileri için para ödülü koyuyor!

Evet hükümet son ana kadar uğraşmalı ama Türk halkı şunu anlamalı; ABD "müttefik" dediği Türkiye yerine FETÖ ve PKK gibi terör örgütlerinin ortağıdır.



https://www.posta.com.tr/yazarlar/nedim-sener


--   a45UyF587661    Muallimler!  Yeni nesli  Cumhuriyetin fedakr ogretmen ve egiticileri  sizler yetistireceksiniz  yeni nesil sizin eseriniz olacaktir.  Eserin kiymeti  sizin maharetiniz ve fedakrliginiz derecesiyle mutenasip bulunacaktir.  Gazi Mustafa Kemal ATATURK  

ERDOĞAN'IN HOCASI AÇIKÇA YAZDI: LAİKLİK İSLAM İLE BAĞDAŞMAZ

ERDOĞAN'IN HOCASI AÇIKÇA YAZDI: LAİKLİK İSLAM İLE BAĞDAŞMAZ

Yeni Şafak yazarı ilahiyatçı Hayrettin Karaman "din istismarı"nı ele aldığı yazısında laikliğe karşı olduğunu açıkça dile getirdi.

31-01-2019

 

AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "fetvacı"sı olarak bilinen Yeni Şafak yazarı ilahiyatçı Hayrettin Karaman "din istismarı"nı ele aldığı yazısında laikliğe karşı olduğunu açıkça dile getirdi.

Seçim kampanyalarının başlamasıyla birlikte özellikle AKP'li kimi vekillerin "cennetten tapu" dağıtmaya kadar vardırdıkları din istismarı gericilikle mücadelenin ve laikliğin önemini bir kez daha ortaya koyarken yazar Karaman yapılanın "din istismarı" olmadığını öne sürdü.

Gazetede kaleme aldığı "Din istismarı" başlıklı yazısında "Bugünlerde yine bir istismar hikayesi aldı başını gidiyor; sözde dini korumak maksadıyla din ve söz hürriyetini kısıtladıklarının farkında değiller. " diyen Karaman din üzerinden siyaseti meşrulaştırmaya çalışırken "Bir kimse siyasi veya şahsi çıkar sağlama maksadı bulunmaksızın düşünce ve kanaatini açıklıyorsa veya inancının gerektirdiği gibi davranıyorsa buna istismar denemez din ve söz hürriyetinin kullanılması denir. İstismar diyenlerin önce bunu (samimi değil istismar için olduğunu) bilmeleri ve ispat etmeleri gerekir. " ifadelerini kullandı.

Gerici yazar İslam'ın laiklikle bağdaşmadığını savunurken "referandum seçim ülkenin düzeni liyakat adalet ahlak gibi tüm kavramların dinin talimatları ve düzeninin sınırları içinde ele alınabileceğini" belirtti.

Karaman'ın yazısının o bölümü de şöyle:

"İslam tarihi boyunca bütün ulemaya (müçtehitlere mezheplere) bugün de İslâmî ilimler alanında çalışan Müslümanların kahir ekseriyetine (ve ehl-i sünnete göre) İslam ile laiklik bağdaşmaz. İslam hayatın bütün alanlarını kapsar Müslüman ayakkabısını giyerken sağı kullanmaktan başlayarak atacağı her adımın İslam'a uygun ve Allah'ın razı olduğu adım olmasını ister bunu gerçekleştirmeye çalışır.

Referandum seçim ülkenin düzeni liyakat adalet ahlak… dinin yerine göre bağlayıcı uyarıcı yol gösterici sınırlayıcı serbest bırakıcı… talimat ve düzeni dışında değildir. Bu konularda dinî düşünce ve kanaatini açıklayanlara istismarcı diyenler korkarım bu kavramı istismar ediyorlar!

İlgili haberHayrettin Karaman'dan yeni fetva: 'Evet' demek farzmış

İlgili haber"Erdoğan'ın fetvacısı" sadede geldi: İslam başkana itaati emreder!

İlgili haber"Erdoğan'ın fetvacısı"na ballı koltuk

https://gazetemanifesto.com/2019/erdoganin-hocasi-acikca-yazdi-laiklik-islam-ile-bagdasmaz-hersey-dinin-talimati-ve-duzenine-goredir-1-237513/

--   a45UyF587661    Turklugun unutulmus buyuk medeni vasfi ve buyuk medeni kabiliyeti  bundan sonraki gelismesi ile gelecegin yuksek medeniyet ufkunda yeni bir gunes gibi dogacaktir.  Gazi Mustafa Kemal ATATURK  

“TAM HUKUKSUZLUK” “TAM ANAYASASIZLIK” “TAM DEVLETSİZLİK”

 "TAM HUKUKSUZLUK" "TAM ANAYASASIZLIK" "TAM DEVLETSİZLİK" ne demektir?
Halkın meşruiyetini yitirmiş bir iktidara karşı direnme hakkı vardır.

İktidarın yasal olması meşruiyetini sağlamaz.

İktidarın aynı zamanda hukuka uygun olması da gerekir.
Bunun şartlarını tam olarak açıklayan makale ektedir.


Seçime doğru adım adım ilerlediğimiz şu günlerde sayısız seçim hilesi gözlenmektedir.

  1. İktidar ve ona bağlı yargı sistemi bu seçim usulsüzlük ve hilelerini yargılamıyor ve mahkum etmiyor.
  2. İktidara tamamıyla bağlı ve emrinde olan kolluk güçleri de seçim hilelerini sorgulamıyor, soruşturmuyor.
Daha başka pek çok sebep var elbette.

Ancak, yalnızca bu iki sebep dahi iktidarın meşruiyetini tamamıyla ortadan kaldırır.

Velev ki, iktidar önümüzdeki seçimlerde halktan onay anlamına gelecek bir oy oranı dahi alsa, bunu kabul etmek, doğru saymak, geçerli saymak imkanı kalmamıştır.
İktidarın sağa sola çamur atmak, çeşitli suçlamalarla muhalefet  ve itiraz edenleri bıktırmak, yaşayamaz hale sokmaktan çok seçim hile ve yolsuzluklarının soruşturulduğunu ve sorumluların mahkum edildiğini halka göstermesi lazım.
Aksi halde AKP iktidarının muhaliflere yönelik göstereceği her türlü şirretlik, şiddet ve hiddet kendi meşruiyetini daha da çok sorgulanır hale sokacaktır.


Tek yol var.

Hükümet seçim hilelerini soruşturulmasını, ve sorumluların da mahkum edildiğini halka ve CÜMLE ALEME göstermesi gerekir.


Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc )

           L2fSIJNoA0xfSNxA  


MUTLAKA BİR GÜN

Evlerden apartmanlardan ahırlardan stadyumlardan metruk binalardan "hayali seçmen" fışkırıyor.

YSK'nın "Mühürsüz oyları" yani "hayali oyları" geçerli sayması genel geçer kural olmuş

Hayali seçmenlerin rahat rahat ve birkaç sandıkta birden oy kullanabilmesi için "Parmak boyası" kaldırılmış

Daha önceki seçimlerde ktidarın kaybettiği seçimleri kazandıran" YSK'nın 6 üyesinin görev süresi seçim nedeniyle bilinçli ve kasıtlı olarak uzatılmış

Tarafsız olması gereken cumhurbaşkanı seçim meydanlarında muhalefete ağıza alınması bile utandırıcı söylemlerle saldırıyor.

Devletin Vali kaymakam ve hatta muhtarları İktidar partisinin İllçe- başkanlarından daha eylemli olarak iktidar partisi için çalışıyorlar.

Yargı "iktidar partisinin her söylemini" Anayasa ve hukuk kuralı olarak kabul eder hale gelmiş

Medya neredeyse tümüyle iktidarın hizmetinde

TBMM Başkanı Devlet gücünü arkasına alarak Belediye Başkanlığına aday

TBMM hileli bir referandum sonunda "etkisiz eylemsiz yetkisiz işlevsiz" kılınmış

Özetle siyasal iklime "TAM HUKUKSUZLUK" "TAM ANAYASASIZLIK" "TAM DEVLETSİZLİK" egemen olmuş durumda.

Muhalefet "başlamadan kaybettiği seçimlerde" her şeyin "Anayasaya yasalara hukuka uygun" olduğu algısını tüm topluma yerleştirme benimsetme kabullendirme kaygısında oluşabilecek toplumsal direnişin önüne barikat kurmak için var gücüyle çalışmakta.

2019 Yerel seçimleri bu koşullar altında yapılacak.

Bir kez olsun kendi özlerine dönüp "Cumhuriyetçi halkçı devletçi ve de en önemlisi devrimci" bir duruş sergileseler bu toprakların üzerinde yaşayanlar tıpkı 1919'larda olduğu gibi kendilerini bağırlarına basacak ve yüceltecek.

Bir kez olsun biz bu "TAM HUKUKSUZLUK" "TAM ANAYASASIZLIK" "TAM DEVLETSİZLİK" KOŞULLARINDA BU SEÇİMLERE KATILMIYORUZ!" diyebilseler bastırılmış susturulmuş sindirilmiş çoğunluğun ayağa kalkması için bir ışık yaksalar tarih onları dinci faşizme karşı direnişleri nedeniyle kutsayacak.

"Umudun var mı?" derseniz onu hiç yitirmedim. Belki bu gün değil ama "mutlaka bir gün" direnip kazanacağız.


Mahmut ÖZYÜREK

https://ankhukuk1.blogspot.com/2019/01/mutlaka-bir-gun.html

--   a45UyF587661    Tarih bir milletin kanini  varligini hicbir zaman inkar edemez.  Gazi Mustafa Kemal ATATURK  


-------------------------------------------------
ONLY AT VFEmail! - Use our Metadata Mitigator™ to keep your email out of the NSA's hands!
$24.95 ONETIME Lifetime accounts with Privacy Features!
No Bandwidth Quotas!   15GB disk space!
Commercial and Bulk Mail Options!

AHMET SEVER : ERDOĞAN'IN SOROS BAĞLANTILARI

AHMET SEVER : ERDOĞAN'IN SOROS BAĞLANTILARI

ahmetsever4242@gmail.com 24 Ekim 2017 16:38

Osman Kavala gözaltına alındı...

Yandaş medya her zaman olduğu gibi aynı manşetlerle çıktı:

"Kızıl Soros gözaltında…"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında Kavala için "Türkiye'nin Soros'u" tanımlamasını yaptı:

"FETÖ ile irtibatı sebebiyle birisini gözaltına alıyorsunuz. 'STK temsilcisiydi medya mensubuydu güzel vatandaştı' gibi güzellemelerle hedef saptırmaya çalışılıyor. O STK mensubu dedikleri Türkiye'nin Soros'u denilen kişinin havası çıktı meydana bağlantıları çıktı ortaya. Siz kime neyi yutturmaya çalışıyorsunuz?"

Sayın Erdoğan şimdi biraz da sizin Soros ile bağlantılarınızdan bahsedelim...

2003 yılının Ocak ayı...

Yer Davos...

George Soros ile burada bir görüşme yaptınız ve desteğini istediniz:

"Türkiye'nin açık toplumu biziz. Bizi destekleyin…"

Cumhurbaşkanı Erdoğan 2003 yılında eski AB Bakanı Egemen Bağış ve halen AB Bakanı olan Ömer Çelik'le birlikte Davos'ta George Soros'la bir araya gelmişti

Soros da destekledi...

Türkiye'deki Açık Toplum Vakfı'nın girişimiyle bir Bağımsız Türkiye Komisyonu kuruldu...

Komisyon'da eski Finlandiya Cumhurbaşkanı Martti Ahtissari eski Fransa Başbakanı Michel Rocard eski Hollanda Dışişleri Bakanı Hans Van Den Broek eski İtalya Dışişleri Bakanı Emma Bonino gibi Avrupa'nın saygın siyasetçileri bir araya geldi...

O dönem hedef Avrupa Birliği ile üyelik müzakerelerinin başlamasıydı...

Türkiye'de TBMM'den ardı ardına reform paketleri geçerken Bağımsız Türkiye Komisyonu'nun üyeleri de Avrupa başkentleri arasında mekik dokuyor ve Türkiye lehine lobi yapıyordu...

Ve siz bu komisyon üyelerini Ankara'da kırmızı halıda karşılıyordunuz...

Yakın dostunuz Can Paker de Türkiye'deki Açık Toplum Vakfı'nın Yönetim Kurulu Başkanı'ydı...

Ve size Soros'un mesajlarını da getiriyordu...

O dönem Soros destekli ve sizin Osman Kavala için kullandığınız "Soros bağlantılı" bu faaliyetlerden çok memnundunuz...

Bu arada Can Paker 2013'te yayımlanan "Geriye Bakmak Yok" adlı kitapta Fatih Vural'a hayatını anlatırken Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan'ın Soros'un desteklediği TESEV'de staj yaptığını da açıklamıştı.

Yanlış anlaşılmasın...

Bu işbirliği çok doğru bir adımdı ve AB ile üyelik müzakerelerinin başlamasında çok büyük katkısı oldu...

Komisyon üyeleri para almıyor sadece seyahat konaklama yeme içme-giderleri Soros'un vakfı tarafından karşılanıyordu...

Yanlış ve kabul edilemez olan geçmişte Soros'tan destek talep eden ve desteğini de alan Erdoğan'ın bugün Osman Kavala'yı "Türkiye'nin Soros'u denilen kişinin bağlantıları ortaya çıktı" diye suçlaması...

http://t24.com.tr/yazarlar/ahmet-sever/erdoganin-soros-baglantilari 18370

--   a45UyF587661

YILMAZ ÖZDİL : ARSLANKÖY’DE DEMOKRASİ DESTANI



YILMAZ ÖZDİL : ARSLANKÖY'DE DEMOKRASİ DESTANI

31 Ocak 2019

Asrın liderimiz "milletime sesleniyorum" dedi seslendi.

"CHP'yi tanımak için Arslanköy'ü tanımak gerekir.

CHP gözünü 1947'de yapılan muhtarlık seçimlerine dikmiştir.

Mersin'e bağlı Toroslar'ın tepesindeki Arslanköy ahalisi CHP'nin dayattığı zalim muhtarı değil kendilerinin desteklediği DP'li adayı seçmek için dört gözle sandığı beklemektedir.

Sandık köye gelir ama Halkevi'ne konan sandığa DP'li adaya oy vereceği bilinen hiç kimse yaklaştırılmaz.

İtirazlar üzerine sandık köy odasına götürülür.

Ahali oyunu verir ve akşam sandık kapanır.

Sandığın başındaki görevli CHP adayının kazanamayacağını görünce 'hastalandım' diyerek oy sayımını ertesi güne bırakmak ve sandığı da karakola götürmek ister.

Bunun üzerine Arslanköy'ün kadınları köy odasının önünde toplanır ve sandığın başka yere götürülmesine izin vermezler. Bu kahraman kadınlar sabaha kadar jandarmayla birlikte sandığı bekler.

Ertesi gün yapılan sayımda DP'li muhtar adayı 10 kat farkla seçimi kazanır.

Sonucu hazmedemeyen CHP'lilerin itirazıyla vali seçimin yenilenmesine karar verir.

Köye gelen ve başlarında sarhoş bir zabitin bulunduğu jandarma ile sandığa ve orada tecelli eden iradelerine sıkı sıkıya sahip çıkan köylüler arasında nahoş hadiseler yaşanır.

Çok sayıda Arslanköylü gözaltına alınıp demir parmaklıklar arkasına atılır.

Yine CHP tarafından ayarlanan hakim vasıtasıyla bu olay bir isyan havasına büründürülüp sanıklar hakkında idam cezası istenir.

Yargılananlar arasında bulunan Elif ismindeki kadın hakime 'rey demek ırz demektir reyimizi mi teslim edek ırzımızı mı?' diye sorarak parmağıyla boynunu gösterir.

'İdama kadar yolu var' sözüyle adeta meydan okur.

DP'li ünlü isimlerin avukatlıklarını üstlendiği köylüler bir yıldan fazla süren yargılamaların ardından ya beraat ederler ya da küçük cezalarla tahliye edilir.

Tarihimize 47 hadisesi olarak geçen bu olay milletimizin sandığa olan bağlılığını göstermesi bakımından çok önemlidir.

Milletime sesleniyorum: CHP'yi tanımak istiyorsanız CHP işte budur.

CHP hiçbir zaman milli iradeye saygı duymamıştır.

Biz sandığın namusunu koruduğumuz sürece CHP'nin milletimizin gönlünde yer edinerek o sandıktan çıkma şansı yoktur. "

Hakikaten nefis anlattı.

Demokrasi destanı.

Sadece küçük bi pürüz var…

Yüksek Seçim Kurulu'nun resmi internet sitesine girdim.

Acaba son seçimde Mersin Toroslar'ın Arslanköy mahallesinde milli irade nasıl tecelli etti diye baktım.

(Büyük büyük gazetecilerimiz varken bu araştırmayı yapmak benim gibi gazetecilikle alakası olmayan birine düşmez ama tecrübesizlik ve hadsizlik işte baktım. )

Asrın liderimizin "demokrasi kriteri" olarak tanıttığı Mersin Toroslar'ın Arslanköy mahallesinde CHP kazanmış iyi mi!

CHP 409

AKP 370

İyi Parti 312

MHP 174 oy almış.

Arslanköy'de beş sandık var.

Beşinden de CHP önde çıkmış.

Asrın liderimiz bu yazıyı okuyunca teee 1947'de yaşanan hadiseyi anlatması için kendisine akıl verenleri haşat edecektir ama…

Nahoşluk sadece bununla da kalmamış.

Asrın liderimiz 492 oy almış.

Muharrem İnce 536 oy almış!

Gayet açıkça görülüyor ki asrın liderimizin "demokrasi kriteri" olarak tanıttığı Arslanköy ahalisi cumhurbaşkanı olarak asrın liderimizi değil Muharrem İnce'yi seçmiş.

Arslanköy gene demokrasi destanı yazmış yani!

https://www.sozcu.com.tr/2019/yazarlar/yilmaz-ozdil/arslankoyde-demokrasi-destani-3335322/?fbclid=IwAR2usNyIZ2ahXGl-kbBNNWEgYOyhi9K5wtBE47cPOrON26Ax7UeEKKODpnA

--   a45UyF587661    Biz cahil dedigimiz zaman  mektepte okumamis olanlari kastetmiyoruz.  Kastettigimiz ilim  hakikati bilmektir.  Yoksa okumus olanlardan en buyuk cahiller ciktigi gibi  hic okumak bilmeyenlerden de hakikati goren gercek alimler cikabilir.  Gazi Mustafa Kemal ATATURK  


-------------------------------------------------
ONLY AT VFEmail! - Use our Metadata Mitigator™ to keep your email out of the NSA's hands!
$24.95 ONETIME Lifetime accounts with Privacy Features!
No Bandwidth Quotas!   15GB disk space!
Commercial and Bulk Mail Options!

30 Ocak 2019 Çarşamba

NEDİM ŞENER : 20 bin TIR silah ne olacak?


NEDİM ŞENER : 20 bin TIR silah ne olacak?

21 Aralık 2018 Cuma 08:30



Amerika Suriye'den çekileceğini açıkladı takvim verdi. Elbette şaşırtıcı bir gelişme Türkiye açısından olumlu. Ama "çekileceğini" söyleyen Amerika olunca ihtiyatlı olmak gerekiyor.

Birincisi aynı konuda söz verip tutmadığına dair birçok örnek sıralayabiliriz. İkincisi "çekilme" dediği şey gerçekten çekilme mi yoksa yer ve pozisyon değiştirme mi? Bunun için Beyaz Saray'dan yapılan ve Amerika'nın Ankara'daki Büyükelçiliği'nin de yayınladığı resmi açıklamasını iyi okumak gerekiyor.

Resmi açıklama

Dört paragrafta şunlar yazıyor; "Beş yıl önce IŞİD Ortadoğu'da çok kuvvetli ve tehlikeli bir güçtü ve şimdi Amerika Birleşik Devletleri bu bölgesel halifeliği yenilgiye uğratmıştır…

Suriye'de IŞİD'e karşı kazanılan zaferler Küresel Koalisyon'un veya yürüttüğü mücadelenin bittiğine işaret etmemektedir. Bu mücadelenin bir sonraki aşamasına geçerken askerlerimizin Amerika Birleşik Devletleri'ne dönüşünü başlatmış bulunuyoruz.

Amerika Birleşik Devletleri ve müttefiklerimiz Amerikan çıkarlarını savunmak için her gerekli olduğunda ve her düzeyde yeniden temasa geçmeye hazırdır...

... ve bizler radikal İslamcı teröristlerin toprak finansman ve destek elde etmesi ve sınırlarımıza sızmaya yönelik her türlü yöntemini engellemek için birlikte çalışmayı sürdüreceğiz. " Amerika'nın Suriye'den kayıtsız şartsız çıktığını kabul etmek için orada bulunma amacının gerçekten IŞİD ile mücadele etmek olduğuna inanmak gerekiyor. Peki öyle mi? Elbette hayır "İsrail'in güvenliği" gerekçesiyle Suriye'nin kuzeyinde Türkiye sınırı boyunca terör örgütü PKK/YPG/PYD kontrolünde bir terör devleti oluşturmak istiyordu. Bu amacından vazgeçtiğine ilişkin bir işaret yok.

Gerçek amacı ne?

Ayrıca amacı gerçekten IŞİD'i bitirmek ise şu anda Suriye topraklarında küçük bir bölgedeki az teröriste yönelik topyekün bir operasyon düzenleyebilir sorunu kökten çözebilirdi. Böyle bırakması dönüş hatta güçlü bir dönüş için göstermelik geri adım olabilir mi? Nitekim açıklamanın ikinci paragrafında yeni bir aşamaya geçildiğinden söz ediliyor. Devamında "Amerikan çıkarlarını korumak için" "müttefik" dediği PKK/YPG/PYD ile temasa geçecekleri yazılıyor.

Amerika ile ilgili "umarım yanılırım" dediğim iki konu var birincisi FETÖ elebaşını iade etmeyeceği ikincisi terör örgütü PKK/YPG/PYD ile ilişkisini kesmeyeceğine dair görüşüm. Amerika'nın siciline baktığımda iyimser olmak imkansız.

Tersini düşünenlere şu soruya cevap bulmalı; Savunma Bakanı Mattis'in de söz verdiği gibi ABD 6 yılda PKK/PYD'ye gönderdiği 20 bin 700 TIR silah 2 bin uçak dolusu mühimmatı geri toplayacak mı? Yoksa PKK/YPG'nin o silah ve bombalarla Türkiye'de terör faaliyetinde bulunmasına göz mü yumacak...



https://www.posta.com.tr/yazarlar/nedim-sener


--   a45UyF587661    Muallimler!  Yeni nesli  Cumhuriyetin fedakr ogretmen ve egiticileri  sizler yetistireceksiniz  yeni nesil sizin eseriniz olacaktir.  Eserin kiymeti  sizin maharetiniz ve fedakrliginiz derecesiyle mutenasip bulunacaktir.  Gazi Mustafa Kemal ATATURK  

DR. DENİZ ARSLAN : SİZ GÜNDE KAÇ HASTAYA BAKABİLİRSİNİZ?

DR. DENİZ ARSLAN : SİZ GÜNDE KAÇ HASTAYA BAKABİLİRSİNİZ?

Bu soru sadece doktorlara değil herkese;

Sıradaki hastayı içeri almak için kapıyı açtığımda hemen her gün gördüğüm huzurevi görevlisi bastonundan destek alan yaşlı amcayı diğer kolundan tutarak yavaş yavaş içeri getirdi.

Amca zorlukla görevliden yardım alarak önümdeki sandalyeye oturdu.

Bastonunu özenle duvar ve sandalye arasına yasladı sonra yaşından beklenmeyen bir hızla elini başına atarak şapkasını eline aldı ellerini göbek hizasında birleştirdi.

Eski hastalar doktora saygıdan asla şapkalı oturmazlar.

Huzurevi görevlisi 'Hocam ben amcayı size bırakayım dışarıda başka bir hastam var onu da Fizik Tedaviye götüreceğim sırası geldi. . İzniniz olursa…. ' diye gözümün içine baktı. 'Hayır başında dur' desem dururdu biliyorum. Ama hemen her gün bir sürü yaşlı hastayı getiren onları bölüm bölüm dolaştıran sürekli gülümseyen görevlinin ne kadar koşturmaca içinde olduğunu biliyordum. 'Sorun değil sen git' dedim.

Amca utangaç bir edayla gözümün içine bakıyor zaman zaman gözlerini kaçırıyordu.

'Amca ne şikâyetin var?' dedim.

'Oğlum söylemeye utanıyom afidersin. Sen de benim evladımsın. Çişimi tutamıyom gaçıyo' dedi.

'Ne zamandır böylesin' diye sordum.

'Uzun zaman oldu. Bir gaç toktura gettım. İlaç neyin virdile emme faide etmedi. Huzurevinde de arkideşlerı rahatız ediyom. Goku yapeyo. Hir gün çamaşı değiştirsem de kâr etmiyor. Çok utanıyom' dedi.

Gözlerinden birkaç damla yaş süzüldü sessizce.

Duygusal olur insan yaşlanınca babamdan biliyorum. Yıllarca demir gibi sert duran adam elden ayaktan düşünce en ufak şeylere ağlar olmuştu.

Onu o durumdan çıkarmak için öylesine bir soru sordum. 'Amca çoluk çocuk yok mu?' dedim. .

Birden gözlerini kaldırdı. Kaşları çatıldı. Bir şey söyleyecek gibi derin nefes aldı vazgeçti. Başını duvara çevirdi. Oraya bakarken 'Var emme' dedi fısıldar gidi.

'Bakmıyorlar mı sana?' dedim

'El ayak tutaken param varken 'Buba Buba' diye el etek öperlerdi. Şinci? Hanım ölünce irezil olduk. Attıla bizi burya. Haa. . Allahı var burada bize iyi bakım vaa. Emme işte bu idrar meselesi…' dedi.

'Amca çözeriz evelallah sen üzme kendini' dedim.

Tahlil film girişi yapıp randevularını ayarladım. Huzuevi personeli gelinceye kadar da onu yan odada oturttum.

İnsanlar bir hastaya bakmaya acizler. Peki biz günde kaç hastaya bakıyoruz? Kendimi saymıyorum. Çünkü ben o kadar da yoğun bir branşta değilim. Ama 50? 100? 200? 300? 1000? 2000? 3000? Kaç hasta bakılabilir? 3000 size imkânsız mı geldi? Hayır!

Söz konusu Türkiye ise 3000 hatta 3100 kişi bakılabilir!

Vallahi de billahi de sallama değil! Afyon Devlet Hastanesinde 26 Ocak 2019 Cumartesi günü Acil Serviste tam tamına 3100 hasta bakılmış !

'Lan tüm Afyon Acil Servise mi geldi amk?!' diyenler olursa ziyanı yok. Vallahi gelmişler.

"Aboovv Lan 3100 kişi aynı anda osursa doğal gaz zehirlenmesi olur!" Olur mu? Olur! Hatta patlama bile olur. Ama doktorlar patlamamış sabırla sükunetle 3100 kişiye bakmışlar!

Bazen sosyal medyada denk geliyorum. Gripten iki aksıran hemoroidden götünden iki damla kan akan klavyeciler 'Filanca yerin Aciline gittim bana tören yapmadılar doktor yüzüme bile bakmadı bana sarı seron vermediler iğne yaptılar götüm acıdı' diye sosyal medyada çemkiriyorlar. En az onlar gibi bir osuruk kadar faydası olmayan arkadaş grupları da 'Eşşek yükü ile para kazanıyorlar ama bize bakmıyorlar' 'Gel de şimdi ağız burun girme' 'Kanka kafayı çakaydın' diyerek güya kendilerince yorum yapıyorlar. Yorum desek hakikaten 'yorum'a yazık olur. Çünkü yorumlamak düşünmek gibi bir beyin faaliyeti gerektirir.

'Lan oğlum siz daha evinizdeki bir hastaya bakmaya acizsiniz kalkıp günde 3100 kişiye bakan doktora laf ediyorsunuz. Siz insan mısınız lan!' demek gerekiyor aslında ama demeyelim.

Biz 'Ülkemiz güzel şiş kebap güzel Antalya güzel' falan filan diyelim…

Dr. Deniz Arslan

--   a45UyF587661    Biz cahil dedigimiz zaman  mektepte okumamis olanlari kastetmiyoruz.  Kastettigimiz ilim  hakikati bilmektir.  Yoksa okumus olanlardan en buyuk cahiller ciktigi gibi  hic okumak bilmeyenlerden de hakikati goren gercek alimler cikabilir.  Gazi Mustafa Kemal ATATURK  

Eyyyyy tarihi fesli Msıırpüskülünden öğrenen mürteciler....

--   a45UyF587661    Biz cahil dedigimiz zaman  mektepte okumamis olanlari kastetmiyoruz.  Kastettigimiz ilim  hakikati bilmektir.  Yoksa okumus olanlardan en buyuk cahiller ciktigi gibi  hic okumak bilmeyenlerden de hakikati goren gercek alimler cikabilir.  Gazi Mustafa Kemal ATATURK  


-------------------------------------------------
ONLY AT VFEmail! - Use our Metadata Mitigator™ to keep your email out of the NSA's hands!
$24.95 ONETIME Lifetime accounts with Privacy Features!
No Bandwidth Quotas!   15GB disk space!
Commercial and Bulk Mail Options!

29 Ocak 2019 Salı

SONUNDA KENDINI PEYGAMBER ILAN ETTI: BU KITAP ALLAH TARAFINDAN BANA YAZDIRILDI

Kim neye inanmak istiyorsa inanır.
isterse hiçbirşeye de inanmaz.
Devlete insanların inançları karşısında yalnızca ....... yemek düşer.

Devletin yargı bildirip racon kesebileceği bir alan değildir.
İsteyen spagetti tanrısına inanır.
İsteyen mayoneze tapar.
Devletin o din iyidir, bu din kötüdür, berikisi sahtedir diye görüş bildirmesi medeni dünyada görülmüş, anlaşılır, kabul edilebilir bir şey değildir
Eğer bu mahkeme kararı Anayasa Mahkemesinden dönmez ise, Yargıtayda da onanır ise.
Bu hemen ardından bazı mahkemlerin insanları kafir, müşrik, münafık, fasık diye nitelemesi ve suçlaması, mahkum etmesi an meselesidir:
Arada bir fark bir mesafe yok çünkü.
Dinen uygun değildir kararı veren bir mahkeme her türlü başka saçmalığı da yapabilir.

Devletin mahkemesi İskender Evrenesoğlunun İslam dinine aykırı olduğunu tespit etmiş:
Çok yakında mahkemeler kafirlik, müşriklik, fasıklık gibi suçlarla insanları mahkum edebilirler.
Aradaki mesafe hayli daralmış çünkü.

Bir de daha Hasan MEZARCI var.
Peygamberler pek çok.
Sanki yeni haberiniz olmuş gibi yapmayın.

Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  



SONUNDA KENDINI PEYGAMBER ILAN ETTI: BU KITAP ALLAH TARAFINDAN BANA YAZDIRILDI

AutoResizeImage.https://cdntr2.img.sputniknews.com/images/103735/97/1037359751.jpgKendini peygamber ilan eden İskender Evrenesoğlu'na ait 5 internet sitesine Diyanet İşleri Başkanlığının talebi üzerine erişim engeli getirilmesine karar verildi.

29 Ocak 2019 Salı 17:17

Sonunda kendini peygamber ilan etti: Bu kitap Allah tarafından bana yazdırıldı

29.01.2019 13:22 / Diyanet İşleri Başkanlığının talebi üzerine Ankara 3. Sulh Ceza Hakimliğince kendisini "mehdi" ve "resul" ilan eden sözde peygamber 0'na ait 5 internet sitesine erişim engeli getirilmesine karar verildi.

Evrenesoğlu'na ait olduğu belirlenen Kur'an-ı Kerim meali ve tefsir yayını yapan internet sitelerinin Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulunca yapılan inceleme sonunda slam dininin temel nitelikleri açısından sakıncalı olduğu" tespit edildi.

Kurul yayınlara erişiminin engellenmesi için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına talepte bulundu.

Talebi değerlendiren Ankara 3. Sulh Ceza Hakimliği söz konusu sitelerin slam dininin temel nitelikleri açısından sakıncalı olduğuna" hükmederek sitelerin erişimini engelledi.

DİYANET'TEN 'ERİŞİM ENGELİ' TALEBİ

Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Kur'an-ı Kerim meallerinin Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığınca Diyanet İşleri Başkanlığı kamu kurumları özel kişi ve kuruluşların talebi üzerine veya resen inceleneceği ya da incelettirileceği bildirilmişti. Kararnamede inceleme sonunda slam'ın temel nitelikleri açısından sakıncalı olduğu Kurul tarafından tespit edilen meallerin Başkanlığın yetkili ve görevli merciye müracaatı üzerine basım ve yayımının durdurulmasına dağıtılanların toplatılmasına ve imha edilmesine karar verilebileceği" ifade edilmişti.

Kararnamede "yayının internet ortamında yapılması halinde Başkanlığın müracaatı üzerine bu yayınla ilgili olarak erişimin engellenmesinin yetkili kurumlardan istenebileceği" kaydedilmişti.

İskender Evrenesoğlu kendisine vahiy geldiğini ve peygamber olduğunu "Risalet Nurları" isimli kitabın ise vahiy yoluyla Allah tarafından yazdırıldığını iddia ediyor.

http://www.yurtgazetesi.com.tr/gundem/sonunda-kendini-peygamber-ilan-etti-bu-kitap-allah-tarafindan-bana-yazdirildi-h117406.html



--   a45UyF587661    Devrimin amacini kavramis olanlar surekli olarak onu koruma gucune sahip olacaklardir.  Gazi Mustafa Kemal ATATURK