29 Şubat 2020 Cumartesi

İşin sırrı ne?.....




- - - - - - - - - - - - -

a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Bu memleket dunyanin beklemedigi asla umut etmedigi ayricalikli bir varolusa sahne oldu.
Bu sahne en az 7 bin senelik bir Turk besigidir.
Besik doganin ruzgariyla sallandi besigin icindeki cocuk doganin yagmurlariyla yikandi o cocuk doganin simseklerinden yildirimlarindan kasirgalarindan evvela korkar gibi oldu sonra onlara alisti Onlarin oglu oldu.
Bir gun o doga cocugu Doga oldu simsek yildirim gunes oldu Turk oldu...
Turk budur.
Yildirimdir kasirgadir dunyayi aydinlatan gunestir.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

160. DIN VE DININ METAFIZIK AHLAKI KAVIMLER ICIN KOTUDUR VE INSANIN DOGASINA ZITTIR

Bir ahlakin iyiligine ancak insanin dogasina uygun olmasiyla karar verebiliriz. Bu karsilastirmaya gore, turumuzun refah ve mutluluguna aykiri bulursak bu ahlaki reddederiz. Dini ve dinin metafizik ahlakini ciddi olarak inceleyen ve dusunceden geciren, guvenilir bir elle yarar ve zararini tartan kim olursa olsun, inanacaktir ki; din de, ahlaki da insan turunun cikarina aykiridir, ya da dogrudan dogruya insan dogasina aykiridir.

"Ey ahali, silah basina! Allahinizin davasi soz konusudur. Allah'a tecavuz edildi; din tehlikededir! Vurun dinsizlige! Kufre! Allahsizlara!"

Ahalinin hicbir zaman hicbir sey anlamadigi bu muthis kelimelerin buyuleyici kuvvetiyle ruhaniler, her zaman milletleri ayaklandirmak, krallari tahtlarindan indirmek, ic savaslar cikarmak, insanlari birbiriyle bogaz bogaza getirmek durumunda bulundular. Goksel gazabi tahrik etmis ve yeryuzunde bu kadar yikim yapmis olan onemli seyler tesadufen incelenecek olursa, gorulur ki, kendileri de anlasamayan birkac ilahiyatcinin delicesine hayalleri ve garip varsayimlari, toplumun butun baglarini kirmis ve insan turunu kendi kanina ve gozyaslarina bogmustur.

- - - - - - - - - - - - -
Oynadigimiz bu oyunda, kazanmak soz konusu degil.
Ama bazi yenilgiler otekilerden daha iyidir...

George Orwell

- - - - - - - - - - - - -
Fanatizm, amacinizi unuttugunuzda emeginizi iki katina cikarmanizi gerektirir.

TWAIN,MARK (Samuel Langhorne Clemens) (1835-1910) ABD'li yazar.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/

 

27 Şubat 2020 Perşembe

RIFAT SERDAROĞLU: 29 EKİM ARMAĞANI




RIFAT SERDAROĞLU: 29 EKİM ARMAĞANI



AKP'li yöneticilere en büyük bayram armağanını "Yeni Akit" yazarı ve gazeteci Abdurrahman Dilipak verdi. Abdurrahman "Rahman olan Allah'ın kulu" Rahman ise "Her canlıya herkese acıyan merhamet eden" demektir.

Dilipak AKP yöneticileri daha önce de uyararak geçen sene şunları yazmıştı;

"Belediyedeki adama niye yakınını tayin ediyorsun diyorsun Reis de öyle yapıyor diyor.

Niye ihaleyi birtakım kişi ve kuruluşlara yönlendiriyorsun diyorsun Reis de aynısını yapıyor diyor.

O zaman buna da bir çare düşünmek gerek" diyerek balığın baştan koktuğunu işaret etmişti!

Dilipak benzeri uyarı yazılarını birkaç kez tekrar etti. Herhalde anlayan olmadı ki 28 Ekim 2019 günü "Ey İnsan" başlıklı bir yazı daha yazdı. Yazıda çok ciddi iddialar vardı;

Yecüc-Mecüc (Kıyamet öncesi ortaya çıkacak lanetli iki kavim) akrabaları nefsimize hulul (girmek) ediyorlar. Beynimiz ve kalbimizin kapısı zorlanıyor.

Makam sahibi yaptıklarımız ÇALIYOR YALAN SÖYLÜYOR ve ZİNA ediyorlar. İlahlık ve Rablik taslıyorlar.

HIRSIZ malın tamamını götürüyor RÜŞVET alan politikacı bürokrat bir bostan karşılığında bir bağı satıyor müftü efendi bunun hükmü nedir?

Harama dalanlar kumar da oynar fuhuş da yapar. O özel jetlerle kimler nereye niçin gidiyor ne taşıyorlar neredeyse her hafta hatta haftada birkaç gün?

Lanet olsun bu milletin malını gasp eden çalanlara ve onlara alkış dağıtan onları koruyup kollayanlara!

Kendine göre bahanesi olanlar iyi niyet yalanlarının arkasına saklanıp bağışlanma hayali kuranlara da bir çift sözüm var; Unutmayın Cehennemin yolları iyi niyet taşları ile döşelidir…

Değerli Okurlar;

Dilipak adı hiçbir zaman ihale-rüşvet gibi akçeli işlere bulaşmamıştır. Kişilere iftira atmaz. Bu yüzden yazdıkları hem belge olması hem de tarihe not bırakması açısından çok önemlidir.

Ben bu yazılanların binde birini yazdığım halde yüzlerce mahkeme ile boğuşuyorum. Yerel Mahkemelerin verdiği hapis cezalarını sırtımda taşıyorum.

Dilipak'ın iddiaları yenilir yutulur cinsten değil!

Hırsızlıktan-yalan söylemeye zinadan-pezevenkliğe kumardan-fuhuşa Devlet malını üç otuz paraya satmaktan gaspa Hırsızları alkışlamaktan-koruyup kollayamaya İlahlık taslamaktan-Allah'a şirk koşmaya kadar ağır iddialar bunlar.

Halk diliyle anlatmak gerekirse bu iddiaları günlerce kemik suyunda saklasak ve sokak köpeğinin önüne koysak vallahi de yemez billahi de yemez.

Şimdi benim iki sorum olacak;

-Benim her yazım için dava açan Cumhuriyetin Savcıları!

Taşıdığı sıfatı hak eden biriniz Dilipak'a "Arkadaş sen ne diyorsun? Kanıtların nedir?" diye bir soru sorabilecek mi?

-AKP cihetinden Saraydan-Parti yöneticilerinden-AKP Milletvekillerinden bir kişi çıkıp "Hayır bunlar doğru değildir Dilipak iftira atıyor" diyebilecek ve yargıya müracaat edebilecek mi?

Helal süt emmiş Türk Milletinin bir Savcısı soruşturma açmazsa

AKP'li biri bu iddialara yanıt vermez ve yargıya müracaat etmezse bu ülkede ne adalet ne hukuk devleti ne de Cumhuriyet kalmamış demektir.

Gerçek Müslüman hırsızlık yapmaz yapamaz. Gerçek Müslüman vatanını satamaz soyamaz.

Dilipak'a belgeleriyle yanıt verilmezse AKP'liler Müslüman değildir. İslam'ı tahrif etme amacı güden günümüz Muaviyeleridir bunlar…

Bizim Cumhuriyetimiz "HIRSIZLARIN FİNK ATTIĞI BİR CUMHURİYET OLAMAZ. "

Hırsızlığın-vurgunun-ahlaksızlığın- şerefsizliğin olmadığı çağdaş Cumhuriyet Bayramlarında çok yakında buluşacağız. Çoban Ateşleri çok iyi gidiyor!

Ne Mutlu Türküm Diyene…



- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Benim hayatta yegane fahrim servetim Turklukten baska bir sey degildir.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

185. DININ HALK VE HUKUMDARLAR UZERINDE KOTU ETKILERI

Insanin anlayisina sigmayan sey, insanlara gore degildir. "Metafizik" olan sey, fiziksel yaratiklar icin degildir. Akil erdirilemeyen sirlar, sinirli zekalar icin yapilmis degildir. Bunlari anlamak icin kudretli deha cabalari mi gerekir? Ilahiyatcilar, anlasilmazligini bizzat teslim ettikleri konular uzerinde, aralarinda cekisecek kadar deli iseler, bu durumda, toplum da onlarin delice cekismelerine katilmali midir? Birkac inatci hayalcinin hayallerine deger vermek icin, kavimlerin kaninin akmasi mi gerekir?

Ilahiyatcilari engellerinden ve kavimlerin batil dusuncelerinden kurtarmak cok zorsa, herhalde bir tarafin aykiriliklarinin, oteki tarafin budalaliklarinin kotu etkiler olusturmasina engel olmak cok kolaydir. Herkesin istedigi gibi dusunmesine izin verilsin, ancak gorusleri yuzunden baskalarina zarar verme izni kimseye verilmesin.

Eger milletlerin baskanlari daha adil, daha akli basinda olsaydi, ilahiyatcilarin tartismalari, genel guvenligi, fizikcilerin, tabiplerin, dilbilginlerinin ve elestirmenlerin tartismalarindan daha fazla ilgilendirmezdi. Teolojik cekismelerin devletler icin ciddi sonuclar ortaya cikarmasi, hukumdarlarin zorbaligi yuzundendir. Hukumdarlar ilahiyata karismaktan uzak olunca, ilahiyatcilarin cekismelerinde korkulacak bir sey kalmaz.

Dinin onemini ve yararini bize bu kadar cok ovenler, dinin yaptigi etkileri ve teolojinin tartismalarinin hammallara, zanaatkarlara, ciftcilere, hariplere, kadinlara ve buyuk sehirleri dolduran bozuk ahlakli bircok usaga ne yarar saglayabildigini bize gostermeliydiler. Bu tur kimselerin hepsi dindardir. "Komurcu imani" denilen basmakalip imana sahiptirler. Papazlari, onlarin adina inanir, itikat eder. Onlar da rehberlerinin mechul itikatlarina sozle katilirlar; dini ogutleri dikkatle dinlerler; dini ayinlerin uygulanmasinda duzenli olarak hazir bulunurlar. Ta cocukluklarindan beri uymalari soylenen buyruklarin birine karsi cikmayi, buyuk bir cinayet sayarlar. Butun bunlarin ahlaka ne yarari olur? Iyilik ve ahlak hakkinda hicbir fikirleri yoktur; her turlu dolandiriciliklari, hilekarliklari, gasplari ve yasanin cezalandirmadigi her turlu suistimali kendilerine mubah saydiklari gorulur.

Gercekte, dinleri hakkinda, halkin hicbir fikri yoktur; din olarak adlandirilan sey, bilinmeyen goruslere ve sirlara bulasmis islere kor bir bagliliktan baska bir sey degildir. Fiilen, halktan dinini koparmak, ondan hicbir sey koparmamaktir. Eger onun batil fikirlerini sarsmaya ya da yok etmeye erisilmis olunsaydi, karsiliksiz calismayan rehberleri hakkindaki tehlikeli guvenleri azaltmaktan ya da yok etmekten ve din bahanesi altinda, kendisini cogu kez pek kotu asiriliklara yonelten kimselere guvenmemeyi ogretmekten baska bir sey yapilmis olmazdi. Egitmek ve ogretmek bahanesiyle, din, insanlari kotulukte ve cehalette tular ve en cok ilgileri olan seyleri ogrenme istegini bile onlardan koparir. Halk icin, rahiplerinin kendilerine gostermek istedigi yaratilis kuralindan baska bir kural, baska hareket cizgisi yoktur. Din, her seyin yerine gecer; ancak kendisi de karanlik oldugundan, bilimin ve mutlulugun yolunda insanlara rehberlik etmekten cok, yollarini kaybettirmeye yarar. Maddiyat, maneviyat, yasama, siyaset, onlar icin anlasilmaz muammalardir. Batil dini dusuncelerin kor ettigi insan, kendi icerigini bilmek, bilim ve muhakemesini egitmek, deneyler yapmak imkansizligi icinde, kendi gorusune uymayinca, gerceklerden yilginliga duser. Her sey, halki sofu yapmaya yardim eder, ancak onlarin aciyan, akilli, erdemli olmalarina her sey muhalefet eder. Din, gorunur ki, insanlarin yureklerini ve zekalarini daraltmaya ozgudur.

Rahiplerle butun asirlarin en iyi zekalari arasinda hep kalici olan kavga sundandir: Her donemde, insan zekasini sonsuza kadar kucuk tutmak iddiasinda bulunduklarini, hurafenin kusatmak istedigi engelleri, egemenler gormuslerdir. Hurafe, insan zekasini ancak efsanelerle isgal etmistir. Hurafe, insan zekasini korkutma ve yildirmalar altinda ezer; ilerlemesine engel olan hayaletlerle korkutur. Kendisi olgunlasmaya yeteneksiz oldugundan, ilahiyat, gercek bilginin ilerlemesine karsi, asilmasi olanaksiz engeller olusturur. Ilahiyat; milletleri ve baskanlarini, gercek cikarlarina, iliskilerine, gorevlerine, iyi islerde bulunmalarina karsi derin bir cehalet icinde tutmaktan baska bir seyle ilgilenmez. Ahlaki belirsizlestirmekten, ilkeleri keyfilestirmekten, ahlaki tanrilarin ya da gosl eri cilerinin keyif ve duygularina bagli kilmaktan baska bir sey yapmaz. Insanlari yonetme sanati, milletleri goksel belalari olan esrarengiz bir zorbaliga donusturur; hukumdarlari adaletsiz ve utanmaz zorbalara, kavimleri ise hudaventlerinin teveccuhune hak kazanmak icin ahlaki ayaklari altina alan cahil esirlere donusturur.

- - - - - - - - - - - - -
Kendisini olume tasiyan arabanin icinde, kapiya attigi umarsiz cifteler, tum hayvanlarin yitip giden umutlarini da yankilandirir.
Ozgurluklerini savunamayanlarin odedikleri bedel agirdir.
Ozgurluk, degerli oldugu olcude kirilgandir da...

- - - - - - - - - - - - -
Antik tarihi dolduran mucizelerden hicbiri bilimsel kosullar altinda olusmamistir.

Su na kadar herhangi bir seyle celismemis olan gozlem; mucizelerin, yalnizca ona inanildigi donem ve ulkelerde ve ona inanmaya ikna edilmis insanlarin onunde gerceklestigini ogretir.
RENAN,ERNEST (1823-1892) Fransiz tarihci ve elestirmen.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/

 

24 Şubat 2020 Pazartesi

BOEİNG YÖNETİCİSİ MUİLENBERG ABD SENATOSU KARŞISINDA: HATA YAPTIK

Bu haberin ana fikri şu.
Ortada bir meclis var.
Ve ülkede olan ve olmayan her iş için dilediği insanı sorguya çekiyor.
Buna ABD başkanları dahildir.

İşte TBMM'nin sahip olması gereken güç budur.
Peki, TBMM neden bu kudrete sahip değil.

El cevap, parti liderleri, her seviyedeki adayın, ya da aday listesinin denetimini doğrudan, başka hiçbir merciye hesap vermeden yapmaktadır.
Bu Türk demokrasisini parti lideri sultasına düşürmüştür.
Ve özellikle iktidar partisinin, mecliste çoğunluk olduğu durumlarda kendini oluşturan parti liderini soruşturmasını imkansız kılmaktadır.

Günümüzde çok partili demokrasi pek çok ülkede parti liderlerinin sultasına düşmüştür.
Ve bir demokrasi mizanseni izlemekteyiz.

Doğrusu ben tabanda oluşan siyasi temayülleri büyük sadakat ile meclise taşıyabilecek başka türlü bir demorkatik nizamı hayal ediyorum.
Partileri liderlerinin sultasından kurtaracak parti içi demokrasi yöntemleri geliştirilmeli ve kurumsal yapıya zorunlu olarak dahil edilmeli.
Ya da partilerin zorunlu kurumsal yapılar olmaktan çıkarılmasına yönelik seçim sistemleri gündeme getirilmelidir.

Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  


BOEİNG YÖNETİCİSİ MUİLENBERG ABD SENATOSU KARŞISINDA: HATA YAPTIK

Boeing şirketinin icra kurulu başkanı Dennis Muilenberg bugün ABD Senatosu karşısında şirketin hata yaptığını kabul ettiğini açıklayacak.

29 Ekim 2019 Salı 12:47 Boeing yöneticisi Muilenberg ABD Senatosu karşısında: Hata yaptık Ürettiği 737 MAX 8 tipi uçakların iki kaza yapıp 346 kişinin ölümüne sebep olmasının ardından dünya basınının gündeminden düşmeyen Boeing şirketinin icra kurulu başkanı Dennis Muilenberg bugün ABD Senatosu'nun karşısına çıkacak.

Muilenberg'in Senato'ya vereceği ifade dün yayımlanırken Muilenberg "Hatalarımızdan öğrendik ve dersler çıkarmaya devam ediyoruz.

Hata yaptığımızı biliyoruz" diyecek.

Yayımlanan ifadeye göre Muilenberg şirketin MAX 8 kazalarından sonra geliştirmeler yaptığı ve bir daha böyle bir kaza yapmayacağından emin olacaklarını ifade edecek.

Bu ay Boeing'te yürüttüğü başkanlık görevinden alınan Muilenberg yarın da Temsilciler Meclisi Ulaşım ve Altyapı komisyonuna ifade verecek.



https://www.yurtgazetesi.com.tr/dunya/boeing-yoneticisi-muilenberg-abd-senatosu-karsisinda-hata-yaptik-h142008.html



- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Benim hayatta yegane fahrim servetim Turklukten baska bir sey degildir.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

185. DININ HALK VE HUKUMDARLAR UZERINDE KOTU ETKILERI

Insanin anlayisina sigmayan sey, insanlara gore degildir. "Metafizik" olan sey, fiziksel yaratiklar icin degildir. Akil erdirilemeyen sirlar, sinirli zekalar icin yapilmis degildir. Bunlari anlamak icin kudretli deha cabalari mi gerekir? Ilahiyatcilar, anlasilmazligini bizzat teslim ettikleri konular uzerinde, aralarinda cekisecek kadar deli iseler, bu durumda, toplum da onlarin delice cekismelerine katilmali midir? Birkac inatci hayalcinin hayallerine deger vermek icin, kavimlerin kaninin akmasi mi gerekir?

Ilahiyatcilari engellerinden ve kavimlerin batil dusuncelerinden kurtarmak cok zorsa, herhalde bir tarafin aykiriliklarinin, oteki tarafin budalaliklarinin kotu etkiler olusturmasina engel olmak cok kolaydir. Herkesin istedigi gibi dusunmesine izin verilsin, ancak gorusleri yuzunden baskalarina zarar verme izni kimseye verilmesin.

Eger milletlerin baskanlari daha adil, daha akli basinda olsaydi, ilahiyatcilarin tartismalari, genel guvenligi, fizikcilerin, tabiplerin, dilbilginlerinin ve elestirmenlerin tartismalarindan daha fazla ilgilendirmezdi. Teolojik cekismelerin devletler icin ciddi sonuclar ortaya cikarmasi, hukumdarlarin zorbaligi yuzundendir. Hukumdarlar ilahiyata karismaktan uzak olunca, ilahiyatcilarin cekismelerinde korkulacak bir sey kalmaz.

Dinin onemini ve yararini bize bu kadar cok ovenler, dinin yaptigi etkileri ve teolojinin tartismalarinin hammallara, zanaatkarlara, ciftcilere, hariplere, kadinlara ve buyuk sehirleri dolduran bozuk ahlakli bircok usaga ne yarar saglayabildigini bize gostermeliydiler. Bu tur kimselerin hepsi dindardir. "Komurcu imani" denilen basmakalip imana sahiptirler. Papazlari, onlarin adina inanir, itikat eder. Onlar da rehberlerinin mechul itikatlarina sozle katilirlar; dini ogutleri dikkatle dinlerler; dini ayinlerin uygulanmasinda duzenli olarak hazir bulunurlar. Ta cocukluklarindan beri uymalari soylenen buyruklarin birine karsi cikmayi, buyuk bir cinayet sayarlar. Butun bunlarin ahlaka ne yarari olur? Iyilik ve ahlak hakkinda hicbir fikirleri yoktur; her turlu dolandiriciliklari, hilekarliklari, gasplari ve yasanin cezalandirmadigi her turlu suistimali kendilerine mubah saydiklari gorulur.

Gercekte, dinleri hakkinda, halkin hicbir fikri yoktur; din olarak adlandirilan sey, bilinmeyen goruslere ve sirlara bulasmis islere kor bir bagliliktan baska bir sey degildir. Fiilen, halktan dinini koparmak, ondan hicbir sey koparmamaktir. Eger onun batil fikirlerini sarsmaya ya da yok etmeye erisilmis olunsaydi, karsiliksiz calismayan rehberleri hakkindaki tehlikeli guvenleri azaltmaktan ya da yok etmekten ve din bahanesi altinda, kendisini cogu kez pek kotu asiriliklara yonelten kimselere guvenmemeyi ogretmekten baska bir sey yapilmis olmazdi. Egitmek ve ogretmek bahanesiyle, din, insanlari kotulukte ve cehalette tular ve en cok ilgileri olan seyleri ogrenme istegini bile onlardan koparir. Halk icin, rahiplerinin kendilerine gostermek istedigi yaratilis kuralindan baska bir kural, baska hareket cizgisi yoktur. Din, her seyin yerine gecer; ancak kendisi de karanlik oldugundan, bilimin ve mutlulugun yolunda insanlara rehberlik etmekten cok, yollarini kaybettirmeye yarar. Maddiyat, maneviyat, yasama, siyaset, onlar icin anlasilmaz muammalardir. Batil dini dusuncelerin kor ettigi insan, kendi icerigini bilmek, bilim ve muhakemesini egitmek, deneyler yapmak imkansizligi icinde, kendi gorusune uymayinca, gerceklerden yilginliga duser. Her sey, halki sofu yapmaya yardim eder, ancak onlarin aciyan, akilli, erdemli olmalarina her sey muhalefet eder. Din, gorunur ki, insanlarin yureklerini ve zekalarini daraltmaya ozgudur.

Rahiplerle butun asirlarin en iyi zekalari arasinda hep kalici olan kavga sundandir: Her donemde, insan zekasini sonsuza kadar kucuk tutmak iddiasinda bulunduklarini, hurafenin kusatmak istedigi engelleri, egemenler gormuslerdir. Hurafe, insan zekasini ancak efsanelerle isgal etmistir. Hurafe, insan zekasini korkutma ve yildirmalar altinda ezer; ilerlemesine engel olan hayaletlerle korkutur. Kendisi olgunlasmaya yeteneksiz oldugundan, ilahiyat, gercek bilginin ilerlemesine karsi, asilmasi olanaksiz engeller olusturur. Ilahiyat; milletleri ve baskanlarini, gercek cikarlarina, iliskilerine, gorevlerine, iyi islerde bulunmalarina karsi derin bir cehalet icinde tutmaktan baska bir seyle ilgilenmez. Ahlaki belirsizlestirmekten, ilkeleri keyfilestirmekten, ahlaki tanrilarin ya da gosl eri cilerinin keyif ve duygularina bagli kilmaktan baska bir sey yapmaz. Insanlari yonetme sanati, milletleri goksel belalari olan esrarengiz bir zorbaliga donusturur; hukumdarlari adaletsiz ve utanmaz zorbalara, kavimleri ise hudaventlerinin teveccuhune hak kazanmak icin ahlaki ayaklari altina alan cahil esirlere donusturur.

- - - - - - - - - - - - -
Kendisini olume tasiyan arabanin icinde, kapiya attigi umarsiz cifteler, tum hayvanlarin yitip giden umutlarini da yankilandirir.
Ozgurluklerini savunamayanlarin odedikleri bedel agirdir.
Ozgurluk, degerli oldugu olcude kirilgandir da...

- - - - - - - - - - - - -
Antik tarihi dolduran mucizelerden hicbiri bilimsel kosullar altinda olusmamistir.

Su na kadar herhangi bir seyle celismemis olan gozlem; mucizelerin, yalnizca ona inanildigi donem ve ulkelerde ve ona inanmaya ikna edilmis insanlarin onunde gerceklestigini ogretir.
RENAN,ERNEST (1823-1892) Fransiz tarihci ve elestirmen.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/

 

RIFAT SERDAROĞLU: KESE KAĞIDI DAHA DEĞERLİ




RIFAT SERDAROĞLU: KESE KAĞIDI DAHA DEĞERLİ

Çocukluğumuzda kahverengi kalın kağıttan yapılan ve alt tarafını yapıştırmak için hamur kullanılan "Kese Kağıtları vardı.

Bakkaldan 1 kilo pirinç aldınız diyelim. Bakkal önce kese kağıdını terazinin kefesine koyar ve pirinci tartardı. Kese kağıdının ağırlığı en az 100 gram gelirdi. Yani sizin 1 kilo pirinç otomatik olarak 900 grama düşerdi.

Kese kağıdının size maliyeti 100 gram pirinç tutarı kadar olurdu.

Kese kağıtları bu yüzden içine konulan mala göre değer kazanırdı…

Halen yürürlükte olan Anayasamız var ya AKP İktidarı sayesinde kese kağıdından daha değersiz bir hale getirildi!

Anayasamızın çerçevesini belirleyen "Başlangıç" kısmının 5. Bölümü şöyledir;

"Hiçbir faaliyetin Türk Milli menfaatlerinin Türk Varlığının Devleti ve Ülkesiyle bölünmezliği esasının Türklüğün tarihi ve manevi değerlerinin Atatürk milliyetçiliği İlke ve inkılapları ve medeniyetçiliğinin karşısında koruma göremeyeceği ve Lâiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı…"

Makamı mevkii ne olursa olsun tüm Türk Milleti vatandaşlarını bağlayan Anayasamız böyle emrediyor da takan var mı? Anayasamızı korumakla görevli Cumhuriyetin Yargı kurumları var mı?

Bakın Anayasamız nasıl kese kağıdı haline getiriliyor;

1)Cumhurbaşkanı Erdoğan Çamlıca Camiinde Cuma namazı kıldıktan sonra eline mikrofonu alıp şu konuşmayı yapıyor;

"Az önce okunan Hadis-i Şerif'te küffara (Müslüman olmayanlar) karşı şiddetli olmamızı Rabbim bizlere emrediyor. O bizler kim? Muhammed Ümmeti. Dolayısıyla kendi aramızda da merhametli olmamızı bize emrediyor.

Kendi aramızda merhametli olacağız. Küffara karşı da şiddetli olacağız. Suriye'de olduğu gibi…"

Sizce Türk ordusu Suriye'de Müslüman olmayanlara karşı mı çarpıştı?

TSK Suriye'ye küffara karşı cihad etmeye mi gitti?

Böyle bir iddianın Cumhurbaşkanı tarafından söylenmesinin Türkiye'yi dış dünyada hangi konuma düşüreceğinin bilinmemesi mümkün mü?

Türk Ordusunu mmetin Cihad Ordusu" olarak görmek Cumhuriyeti Türk Devletini ve Anayasamızı inkâr etmek değil midir?

2)Adı Diyanet İşleri olan fakat Türk Milletine-Atatürk Cumhuriyetinin değerlerine ve Demokrasiye "Hıyanet İşleri" gibi görev yapan bu kurumun başındaki Halidi Nakşi mensubu kişi 29 Ekim öncesi verilen hutbede

Türk Milletinin tüm ısrarlarına karşı inatla durarak Atatürk adını anmıyor! Anayasal bir kurum olan diyanetin bu alçaklığı yapmak için emir aldığı ve arkasını dayadığı tek yer AKP İktidarıdır…

3)Atatürk'e "1938'de geberen p.ç" diyen Zübeyde Hanım için en ağır hakaretleri yapan bir Tarikat lideri meczup "Evet Sağlık Bakanlığında biz hakimiz" diyebilme cüretini basın yoluyla gösterebilmektedir.

Değerli Okurlar;

Gerçeklerin en hafif anlatımı sizi en az üzecek olanı budur!

İsterseniz kafanızı kuma gömüp görmezden gelirsiniz isterseniz Çoban Ateşi Hareketine güç verip mücadelemize katılırsınız.

Bizler kimseden emir almadan Türk Tarihine Türk Milletine ve Atatürk'e olan borcumuzdan dolayı bu mücadelemizi sonuç alıncaya kadar demokratik yolla sürdüreceğiz.

Çoban Ateşi Gönüllüleri olarak bizler sadece bir siyasi parti kurmuyoruz.

Kuracağımız parti kanalı ile Büyük Atatürk'ün akıl ve bilim temelinde kurduğu çağdaş devletimizi kuruluş ilkelerine göre yeniden oluşturmaya da talibiz.

Bunun için ilk şart Kendisini peygamber ilan edenlere ses çıkarmayan ve oğlunu ülkedeki tüm tarikatların halifesi yapan AKP iktidarının demokratik yolla yıkılmasıdır.

Bırakın bizim yapacaklarımızı bu yazdıklarımızı Türk Milletine okuyabilecek yüreğe sahip muhalefet liderleri var mı? İster ana ister dana! Var mı?

Not; Bazı Valiler Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını yasaklıyor.

O Valileri anında görevden almayan siyasetçilerin ve üstündeki Asker üniformasını zabıta üniforması zanneden satılmış paşaların olduğu bir dönemde Anayasamızın kese kağıdı değeri olmadığı bu günlerde sizlere "Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun" demeye dilim varmıyor.

Cumhuriyet önce hak edilmelidir. Hak ediyor muyuz?

- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Uluslar egemenliklerini gecici bile olsa birakacagi meclislere dahi gereginden fazla inanmamali ve guvenmemelidir.
Cunku meclisler bile despotluk yapabilir ve bu despotluk bireysel despotluktan daha tehlikeli olabilir.
Meclislerin oyle kararlari olabilir ki bu kararlar ulusun yasamina giderilmesi olanakli olmayan zararlar verebilir.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

170. AKIL, INSANI DIN YOKLUGUNA VE ATEIZME SEVK EDER, CUNKU DIN SACMADIR VE RAHIPLERIN ALLAH'I KOTU VE KORKUNCTUR

Her dusunen, her muhakeme eden insan, carcabuk inancsiz olur. Cunku, muhakeme ona kanitlar ki, ilahiyat bir hayal uykusu dokumasindan ibarettir. Din ise, sagduyunun butun ilkelerine karsidir; insanligin butun urunlerinde bir egrilik, bir yanlislik, renkten renge giren bir kararsizlikla kendini gosterir. Korku ve endiseden uzak rahat bir duyguya sahip olan insan, inanmaz olur. Cunku gorur ki, din, insanlari mutlu etmek soyle dursun, insan turu uzerine dusmus en buyuk karisikliklarin, en buyuk felaketlerin birinci kaynagidir. Refahini ve kisisel huzurunu arayan kisi, dini inceler ve kendisini aldanmaktan kurtarir. Cunku kadincagizlari ve cocuklari korkutmak icin yapilmis hayaletlerin onunde titreyerek yasamini gecirmenin rahatsiz oldugu kadar, yararsiz oldugunu da anlar.

Evet, hemen hemen hic muhakeme etmeyen kulhanbeylik bazen din yokluguna sevk ederse, saglam ahlakli insan da dinini arastirir ve onu zihninden uzaklastirmak icin cok sayida yasal neden ve gerekcelere sahip olabilir. Kotu ahlakin derin kokler saldigi kotu adamlari etkileyemeyecek olcude zayif olan dini vaatler; endiseli hayalguclerini araliksiz tedirgin eder, biktirir, ezer. Ruhlar cesaret ve kuvvete sahip olunca, ancak titreyerek tasidiklari boyunduruklari cabuk sarsar ve atarlar. Ruhlar zayif ya da korkak olursa, butun hayatlari boyunca bu boyundurugu tasir, titreyerek yaslanir ve her durumda ezici sikintilar, rahatsizliklar icinde yasarlar.

Rahipler, Allah'tan o kadar kotu, o kadar korkunc, o kadar yasakci bir zat yapmislardir ki, gizli vicdanlarinda Allah'in var olmamasini istemeyecek pek az insan vardir. Hep titrenildigi zaman, asla mutlu yasanmaz. Ey sofular, ey ibadet edenler! Korkunc bir Allah'a tapiyorsunuz. Pekala! Onu sevmiyorsunuz, onun olmasini istiyorsunuz. Fikri, ruha acidan ve rahatsizliktan baska bir sey vermeyen bir hudavendin yok olmasini, mahvolmasini istememek mumkun mudur? Yurekleri isyan ettiren ve dusmanligi reddetmeye yurekleri mecbur kilan, rahiplerin tanrisalligi tasvir etmek icin kullandiklari kara renklerdir.

- - - - - - - - - - - - -
Insan uretmeden tuketen tek yaratiktir.
Sut vermez, yumurta yumurtlamaz, sabani cekecek gucu yoktur, tavsan yakalayacak kadar hizli kosamaz.
Yine de, tum hayvanlarin efendisidir.

George OrwellHayvan Ciftligi

- - - - - - - - - - - - -
Din ustune ne kadar cok calisirsam, insanligin taptigi seyin kendilerinden baska bir sey olmadigina daha cok ikna oluyorum.

BURTON,RICHARD FRANCIS (1821-1890) Ingiliz ksif ve yazar.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/

 

22 Şubat 2020 Cumartesi

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI (DİB) MUSHAFLARI İNCELEME VE KIRAAT KURULU BAŞKANI OSMAN ŞAHİN TÜRKİYE'DEKİ HAFIZ SAYISININ 150 BİNİ GEÇTİĞİNİ SÖYLEDİ.

Müjdeler olsun yurdumun taşına toprağına...
Sevinin çocuklar, sevinin büyükler.
Artık ülkemizde 150 bir hafız var.

Hafız ne demek? Ne yapar?
Hafız hıfz eder, yani ezberler.
Öyle papağan gibi okuduğunu anlamadan şarkı çığırır gibi makamlı söyler.

Ben diyorum ki, haydi bakalım bu işi daha doğru yapın.
Kur'anı okurken anlayabilen, anlatabilen 150 bin insan yetiştirin.
150 bin papağan yerine 150 bin İslam münevveri olsun.

Ama olmaz, korkarsınız, yapamazsınız.
Hem elinizdeki insan malzemesinin kalitesi yetmez.
Hem okuyan ve anlayan bu insanların dinden çıkması kuvvetle muhtemeldir.

O yüzden size böyle papağanlar lazım.
Aklı kıt, ilmi kıt, irfanı kıt insanlar lazım size.
Size biat edecek köleler lazım.

Evet, Kur'an okuyan insanların büyük bölümü şüpheye düşer, pek çokları dinden de çıkar.
Bu hep böyle olmuştuk.
Tuhaf bir olgudur,  bir dinin temel kitabı insanları dinden çıkarıyor.


Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI (DİB) MUSHAFLARI İNCELEME VE KIRAAT KURULU BAŞKANI OSMAN ŞAHİN TÜRKİYE'DEKİ HAFIZ SAYISININ 150 BİNİ GEÇTİĞİNİ SÖYLEDİ.

06 Ekim 2019 Pazar 11:20

Türkiye'deki hafız sayısı 150 bini geçti

Malatya'nın Darende ilçesinde müftülüğe bağlı Hulusi Efendi Erkek Yatılı Kuran Kursu ile Hacı Fatma Tunç Kız Yatılı Kuran Kursu'nu başarıyla tamamlayan 18 erkek ve 10 kız hafız için Somuncu Baba Külliyesi'nde icazet töreni düzenlendi.

Diyanet İşleri Başkanlığı Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu Başkanı Osman Şahin törende yaptığı konuşmada Darende'nin hafız yetiştirme konusunda geçmişten bu yana önemli bir yere sahip olduğunu söyledi.

Türkiye'deki hafız sayısının yeterli olmadığını ifade eden Şahin şöyle konuştu:

"1970'li yıllardan bu yana kayıtları tutulan hafızların sayısı 150 bini geçti. Hafız sayısı yüksek gibi görünse de nüfus ve diğer İslam ülkeleriyle kıyaslandığı zaman bu sayının çoğaltılması gerekiyor. Hafızlarımız artarken bir şeyin daha artması gerekiyor. Kuran'a hürmet etmede ezberlemede okumada gösterdiğimiz gayreti Kuran'ın hükümlerine uyma noktasında da mutlaka göstermeliyiz. Kuran aramızda böyle yaşamalı sadece hafızların zihinlerinde değil. Kuran bizim hayatımızın merkezinde olmalı. Peygamber Efendimiz'in ahlakını Hazreti Aişe validemize sorduklarında verdiği cevap 'O'nun ahlakı Kur'an'dan ibarettir' buyurmuştur. Kur'an'ın emir ve yasakları sayfalar arasında durduğu müddetçe hayatımıza ışık tutmaz. O zaman Kuran dünyada bizim rehberimiz olmaz. Ahirette de onun şefaatine nail olamayız. O bakımdan Kuran'ı yavrularımıza ezberlettiğimiz gibi onu hayatımızın merkezine koyarak bize ne emrediyorsa başımızın tacı yaparak neyi yasaklıyorsa ondanda şiddetle kaçınarak bu şekilde okuyup bu şekilde anlayıp bu şekilde yaşamaya özen göstereceğiz ki Kuran bizim rehberimiz ve şefaatçimiz olsun. "

İl Müftüsü Veysel Işıldar da hafızların yetişmesinin gurur vesilesi olduğunu belirterek çocuklarının hafız olarak yetişmesi için iradesini ortaya koyan anne ve babalara teşekkür etti.

Hulusi Efendi Erkek Yatılı Kuran Kursu Müdürü Aydın Duman ise Hulusi Efendi Vakfının destekleriyle açılan kursta 10 yılda 180 hafız yetiştirildiğini kaydetti.

Törende hafızlar Kur'an-ı Kerim okudu. Dua edilmesinin adından mezuniyet diplomalarını alan hafızlara iş insanı Hakkı Tunç tarafından da birer cumhuriyet altını hediye edildi.

https://www.diyanethaber.com.tr/dini-haberler/turkiye-deki-hafiz-sayisi-150-bini-gecti-h7666.html?utm_source=dlvr.it&utm_medium=facebook

- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Benim hayatta yegane fahrim servetim Turklukten baska bir sey degildir.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

185. DININ HALK VE HUKUMDARLAR UZERINDE KOTU ETKILERI

Insanin anlayisina sigmayan sey, insanlara gore degildir. "Metafizik" olan sey, fiziksel yaratiklar icin degildir. Akil erdirilemeyen sirlar, sinirli zekalar icin yapilmis degildir. Bunlari anlamak icin kudretli deha cabalari mi gerekir? Ilahiyatcilar, anlasilmazligini bizzat teslim ettikleri konular uzerinde, aralarinda cekisecek kadar deli iseler, bu durumda, toplum da onlarin delice cekismelerine katilmali midir? Birkac inatci hayalcinin hayallerine deger vermek icin, kavimlerin kaninin akmasi mi gerekir?

Ilahiyatcilari engellerinden ve kavimlerin batil dusuncelerinden kurtarmak cok zorsa, herhalde bir tarafin aykiriliklarinin, oteki tarafin budalaliklarinin kotu etkiler olusturmasina engel olmak cok kolaydir. Herkesin istedigi gibi dusunmesine izin verilsin, ancak gorusleri yuzunden baskalarina zarar verme izni kimseye verilmesin.

Eger milletlerin baskanlari daha adil, daha akli basinda olsaydi, ilahiyatcilarin tartismalari, genel guvenligi, fizikcilerin, tabiplerin, dilbilginlerinin ve elestirmenlerin tartismalarindan daha fazla ilgilendirmezdi. Teolojik cekismelerin devletler icin ciddi sonuclar ortaya cikarmasi, hukumdarlarin zorbaligi yuzundendir. Hukumdarlar ilahiyata karismaktan uzak olunca, ilahiyatcilarin cekismelerinde korkulacak bir sey kalmaz.

Dinin onemini ve yararini bize bu kadar cok ovenler, dinin yaptigi etkileri ve teolojinin tartismalarinin hammallara, zanaatkarlara, ciftcilere, hariplere, kadinlara ve buyuk sehirleri dolduran bozuk ahlakli bircok usaga ne yarar saglayabildigini bize gostermeliydiler. Bu tur kimselerin hepsi dindardir. "Komurcu imani" denilen basmakalip imana sahiptirler. Papazlari, onlarin adina inanir, itikat eder. Onlar da rehberlerinin mechul itikatlarina sozle katilirlar; dini ogutleri dikkatle dinlerler; dini ayinlerin uygulanmasinda duzenli olarak hazir bulunurlar. Ta cocukluklarindan beri uymalari soylenen buyruklarin birine karsi cikmayi, buyuk bir cinayet sayarlar. Butun bunlarin ahlaka ne yarari olur? Iyilik ve ahlak hakkinda hicbir fikirleri yoktur; her turlu dolandiriciliklari, hilekarliklari, gasplari ve yasanin cezalandirmadigi her turlu suistimali kendilerine mubah saydiklari gorulur.

Gercekte, dinleri hakkinda, halkin hicbir fikri yoktur; din olarak adlandirilan sey, bilinmeyen goruslere ve sirlara bulasmis islere kor bir bagliliktan baska bir sey degildir. Fiilen, halktan dinini koparmak, ondan hicbir sey koparmamaktir. Eger onun batil fikirlerini sarsmaya ya da yok etmeye erisilmis olunsaydi, karsiliksiz calismayan rehberleri hakkindaki tehlikeli guvenleri azaltmaktan ya da yok etmekten ve din bahanesi altinda, kendisini cogu kez pek kotu asiriliklara yonelten kimselere guvenmemeyi ogretmekten baska bir sey yapilmis olmazdi. Egitmek ve ogretmek bahanesiyle, din, insanlari kotulukte ve cehalette tular ve en cok ilgileri olan seyleri ogrenme istegini bile onlardan koparir. Halk icin, rahiplerinin kendilerine gostermek istedigi yaratilis kuralindan baska bir kural, baska hareket cizgisi yoktur. Din, her seyin yerine gecer; ancak kendisi de karanlik oldugundan, bilimin ve mutlulugun yolunda insanlara rehberlik etmekten cok, yollarini kaybettirmeye yarar. Maddiyat, maneviyat, yasama, siyaset, onlar icin anlasilmaz muammalardir. Batil dini dusuncelerin kor ettigi insan, kendi icerigini bilmek, bilim ve muhakemesini egitmek, deneyler yapmak imkansizligi icinde, kendi gorusune uymayinca, gerceklerden yilginliga duser. Her sey, halki sofu yapmaya yardim eder, ancak onlarin aciyan, akilli, erdemli olmalarina her sey muhalefet eder. Din, gorunur ki, insanlarin yureklerini ve zekalarini daraltmaya ozgudur.

Rahiplerle butun asirlarin en iyi zekalari arasinda hep kalici olan kavga sundandir: Her donemde, insan zekasini sonsuza kadar kucuk tutmak iddiasinda bulunduklarini, hurafenin kusatmak istedigi engelleri, egemenler gormuslerdir. Hurafe, insan zekasini ancak efsanelerle isgal etmistir. Hurafe, insan zekasini korkutma ve yildirmalar altinda ezer; ilerlemesine engel olan hayaletlerle korkutur. Kendisi olgunlasmaya yeteneksiz oldugundan, ilahiyat, gercek bilginin ilerlemesine karsi, asilmasi olanaksiz engeller olusturur. Ilahiyat; milletleri ve baskanlarini, gercek cikarlarina, iliskilerine, gorevlerine, iyi islerde bulunmalarina karsi derin bir cehalet icinde tutmaktan baska bir seyle ilgilenmez. Ahlaki belirsizlestirmekten, ilkeleri keyfilestirmekten, ahlaki tanrilarin ya da gosl eri cilerinin keyif ve duygularina bagli kilmaktan baska bir sey yapmaz. Insanlari yonetme sanati, milletleri goksel belalari olan esrarengiz bir zorbaliga donusturur; hukumdarlari adaletsiz ve utanmaz zorbalara, kavimleri ise hudaventlerinin teveccuhune hak kazanmak icin ahlaki ayaklari altina alan cahil esirlere donusturur.

- - - - - - - - - - - - -
Kendisini olume tasiyan arabanin icinde, kapiya attigi umarsiz cifteler, tum hayvanlarin yitip giden umutlarini da yankilandirir.
Ozgurluklerini savunamayanlarin odedikleri bedel agirdir.
Ozgurluk, degerli oldugu olcude kirilgandir da...

- - - - - - - - - - - - -
Antik tarihi dolduran mucizelerden hicbiri bilimsel kosullar altinda olusmamistir.

Su na kadar herhangi bir seyle celismemis olan gozlem; mucizelerin, yalnizca ona inanildigi donem ve ulkelerde ve ona inanmaya ikna edilmis insanlarin onunde gerceklestigini ogretir.
RENAN,ERNEST (1823-1892) Fransiz tarihci ve elestirmen.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/

 

Türkiye Komünist Hareketi : "Bu tehdide meydan okuyoruz"

Ben daha önce pek çok kez yazdım.
Bu topraklar huzursuz, ülke içten içe kaynıyor.
Bir hesaplaşma yaşanacak, bu kaçınılmaz.
O günü bekleyelim.

Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  


"Cumhuriyetçilerin başını ezecekmiş" başlıklı açıklamada Çağlar'ın Cumhuriyetçileri tehdit ettiği vurgulanırken aynı zamanda Çağlar'ın açıkça şeriatçılık yaptığı belirtildi.

Açıklamada "Bu tehdide meydan okuyoruz" denildi.

Yapılan açıklama şu şekilde:

"Emperyalist AB tarafından fonlanan ve AKP 'düşünce' kuruluşu olarak bilinen SETA Vakfı'nın direktörlerinden İsmail Çağlar Cumhuriyetçileri tehdit etmiş.

Yazısında 'Gazi Paşa ne kadar Türkiye cumhuriyeti şeyhler dervişler müridler memleketi olamaz dese de Türkiye Cumhuriyeti'nde dün de bugün de şeyhler müridler mürşidler dervişler yaşıyor' diyerek açıkça şeriatçılık yapmıştır.

Türkiye'nin 1923 yılında olmadığını köprünün altından çok sular aktığını yazan yandaş 'Cumhuriyet'e bekçilik ediyoruz ayağına kendi geri kalmış ve tarihdışı Cumhuriyet kavrayışlarının değnekçiliğini yapmaya kalkarlarsa o değneği kırarlar. Artık kafada mı kırılır kolda kırılır kırılınca ne yapılır orasını ben bilemem. ' tehdidini savurmaktan geri durmamış.

Cumhuriyet hilafete saltanata ve emperyalist işgale karşı kuruldu.

Hilafetçilerin saltanatçıların ve memleketi emperyalist tekellere peşkeş çekenlerin Cumhuriyet düşmanlığı ise 96. yıldönümünde bir kez daha hortlamış!

Bu tehdide meydan okuyoruz!"

Odatv.com


- - - - - - - - - - - - -

a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Bilelim ki milli benligini bilmeyen milletler baska milletlere yem olurlar.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

83. INSANLARIN BUTUN YASAMI VE DUNYADA OLUP BITEN HER SEY, INSAN OZGURLUGU VE VUCUDU OLDUGU ONE SURULEN BIR ALLAH'IN IYILIGI VE ADALETI ALEYHINDE KANITTIR

Insanlari yasama davet ederek, Allah, onlari cok zalim ve tehlikeli bir oyun oynamak zorunda birakmiyor mu? Kendi rizalari olmaksizin, koruyamadiklari ve tasarruf edemedikleri bir mizac ile, tehlikeli, yaratilislarina bagli ihtiras ve arzularla hareket eden, dusmekten kurtulamayacaklari tuzaklara maruz, cikmasina ihtimal vermedikleri ve onunu almaya kadir olmadiklari olaylarin surukledigi mutsuz, olumlu "insan"lar, siddeti ve suresi bakimindan muthis iskence ve cezalara sevk edebilen bir yola dusmeye zorunlu bulunurlar.

Gezginler, Asya'nin bir ulkesinde fantazilerle dolu ve pek tuhaf, isteklerinde pek zorba bir sultanin egemen oldugunu anlatir. Bu hukumdar, zamanini uzerine uc zar ve bir zar kutusu konmus bir masa onunde gecirir. Masanin bir ucunda sultani kusatan mabeyincilerin ve ahalinin acgozlulugunu ceken altin yiginlari vardir. Sultan, uyrugunun zayifliklarini bildiginden onlara soyle sozler eder:

"Esirler, koleler! Size iyilik yapmak istiyorum. Lutuf ve keremim sizi zengin etmek ve tumunuzu mutlu kilmak istiyor. Bu hazineleri, bu altinlari goruyor musunuz? Haydi bakalim, iste bunlar sizin icindir, bunu kazanmaya calisiniz. Her biriniz sirayla bu zarlari ve kutuyu eline alsin. Zarlari alti kez cift getirmek mutluluguna erisen, hazineye sahip olacaktir. Ancak sizi haberdar edeyim ki, istenen sayiyi elde edemeyen, omur boyu karanlik bir zindana atilacak. Ve adaletim, onun yavas yanan bir ates uzerinde yakilmasini istiyor. "

Hukumdarin bu konusmasi uzerine, orada bulunanlar hayret ve saskinlik icinde birbirinin yuzune bakar. Hicbiri bu kadar tehlikeli bir sansi denemek istemez. O zaman ofkelenen sultan soyle der:

"Acayip! Oynamak, zar atmak icin kimse gelmiyor mu? Bu benim hesabima gelmez. Benim sanim ve buyuklugum ister ki, oynansin. Dolayisiyla oynayacaksiniz!

Emrediyorum. Cevap vermeksizin itaat ediniz!"

Su nokta dikkate alinmalidir: Zorbanin zarlari oyle yapilmisti ki, yuz bin kez atilsa ancak bir kez cift gelebilir. Bu nedenle, alicenap hukumdar, zindaninin doldugunu ve servetinin elinde kaldigini gormekten zevk alir.

Ey olumluler! Bu sultan, sizin Allah'inizdir; hazinesi cennettir; zindani cehennemdir; zarlar da sizdedir; sizler de bu zarlarla oynamak zorunda birakilanlarsiniz!

- - - - - - - - - - - - -
Biz dusmanlarimizi yok etmek icin ugrasmayiz, onlari degistiririz.
Bilmem, anlatabiliyor muyum ?

George Orwell1984

- - - - - - - - - - - - -
Kanit olmadan inanmayin.

Kutsal seylere saygiyla yaklasin, ama onlarla hicbir isiniz olmasin.
BIERCE,AMBROSE (1842-1914) ABD'li yazar.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/