Konu bu sefer başka.
Celal Şengör değil, hayır, onun hakkında soruşturma başlatan savcı.
Gülşen olayının kahramanı olan savcı hakkında sosyal medyada türlü laflar dolanınca Adalet Bakanlığı hemen onu koruyacak bir açıklama yapmıştı.
Ve adli sistemin bağımsız olduğunu, kimselerin hakim ve savcılara talimat veremeyeceğini söylemişti.
Peki buna kim inanır, elbette Kadir İnanır.
Konu artık çok fazla açıklık kazandı.
Şüphelerimizden bahsetmiyoruz.
Hakim ve savcıların da evvelden beri tayinde ve terfilerde uydukları standart yollar var.
Ve bu savcı hızlıca ve usulsüzce ileride bir tetikçi olsun, siyasi davalarda taraf tutsun diyerek özellikle savcılığa nasp edilmiş.
Bu savcının bütün kariyeri usulsüz.
Her şeyi kurmaca.
Dört dörtlük bir fanatik tetikci.
Evet, bu dönem mutlaka son bulacak.
Ve 6'lı masada da konuşulan konulardan birisi, devletin restorasyonu, kuralların pekiştirilmesi, anayasal denetim kurumlarının bağımsız yapılması, parlamentonun güçlendirilmesi çok önemli.
Peki bir düşünün, devletin kuralları ve kurumlarının restore etmek durumu kurtaracak mı?
Eski dönemle, eski dönemin suçlarını örtbas ederek, eski dönemin militan, fanatik kadrolaşmasını kazıyıp atmadan işler düzelecek mi?
Söz konusu savcı gibi devlet memurlarının devlet aygıtından sökülüp atılması şartır.
Sonraki iktidarlar bundan kaçınırsa ülke içine düştüğü bok çukurunda debelenmeye devam edecektir.
Çünkü bunlar açısından devlet ve toplum kafirdir, ülkede Dar-ül Harp vardır, kafir devletin ordusunda asker olunmaz, kafir devlete vergi verilmez, kendilerince kafir saydıkları toplumun ve kafir devletin malını yağmalamak hak ve helaldir.
Kafirlerin, canı, malı ve ırzı haktır helaldir.
Kafirlere ne yapılacağı çok açıktır.
Cizye verene kadar ya da Müslüman olana kadar canlarını almak görevdir, evli bile olsa kadınları cariyedir, çocukları köledir.
22. yüzyılda bu zihniyet ile dinler arası, ya da medeniyetler arası çatışma olmaması kaçınılmaz.
Kendisi %98 Müslüman olsa bile toplumu çeşitli ölçülere göre tekfir ederek bölmek ve birbirine cepheleştirmek dünyanın en kolay şeyidir.
Yüce Galaktik Hergele, Yıldız Sisteminin en ahlaksız lideri tam da bunu yapmaktadır.
Zaten Müslüman olan, ya da Müslüman olduğunu söyleyen bir toplumun önemli bir kesimini tekfir etmiştir, ve kendi yandaşlarına açıkça basın önünde sistematik olarak hedef göstermiştir.
Toplumu yeniden fethedecekler, herkesi yeniden Müslüman yapacaklar falan.
Haaaa bu arada bütün bu tiyatro dekorunun arkasından homoseksüalite, zina, parasal ve cinsel her türlü ahlaksızlık fışkırıyor.
Camiler, cemaatler, Kur'an kursları, imamlar, şıhlar bizimlere adeta Sodom ve Gomore'nin son günlerindeki ahlaksızlıkları andıran görüntüler veriyorlar.
Seyrek, nadir, istisnai değildir.
Sistematik, hatta dini metinlerle desteklenmiş bir ahlaksızlıktır bu.
L2fSIJNoA0xfSNxA
GÜLŞEN'İ TUTUKLATAN SAVCI GÖREV BAŞINDA: BU DEFA CELAL ŞENGÖR'Ü İFADEYE ÇAĞIRDI
Gülşen'i "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" iddiasıyla tutuklamaya sevk eden savcı Türkşad Kunthan Uçuk, şimdi de Prof. Dr. Celal Şengör'ü bir televizyon programında söylediklerinden dolayı "dini değerleri alenen aşağılama" iddiasıyla ifadeye çağırdı.
1 Eylül 2022 11:14
Savcı Türkşad Kunthan Uçuk'un Prof. Dr. Celal Şengör'ü ifadeye çağırdığı öğrenildi.
Usulsüz bir şekilde atanmıştı: Gülşen'in tutuklanmasını isteyen savcı tanıdık çıktı. Usulsüz bir şekilde atanmıştı: Gülşen'in tutuklanmasını isteyen savcı tanıdık çıktı
Sözcü'den Fırat Fıstık'ın haberine göre, bahse konu soruşturma Şengör'ün 23 Mayıs'ta katıldığı bir televizyon programında söylediği şu sözler nedeniyle başlatıldı:
"Onların hepsi masal. İbrahim diye bir adamın yaşadığı malum değil…Bütün bu söylenen kişiler tarihte yok. Bunların hepsi o üç tane kutsal kitap denilen aslında… Hayır ama bu önemli Suriye din geleneği Mezopotamya din geleneğinden türemiş bir yan branştır.
Bizim bugün İbrahimi dinler dediğimiz işte Musevilik, Hristiyanlık, arkasından İslam yani Museviliğe bakıyorsun Musa peygamber diyorlar. O adamı da tarih bilmiyor. Yok öyle bir isim. Musevilerin kitabında bir Mısır'dan çıkış vardır meşhur. Yok öyle bir olay. Yani incelendi, yayınlandı."
NE OLMUŞTU
Sanatçı Gülşen, nisan ayında verdiği bir konserde imam hatiplilerle ilgili sözlerinin yer aldığı bir video nedeniyle sabah saatlerinde gözaltına alındı.
Adliyeye sevk edilen ve burada ifadesi alınan Gülşen, tutuklamaya sevk edildi. Hakimlikçe hakkında tutuklama kararı verilen Gülşen, Bakırköy Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. Yapılan itiraz sonucu Gülşen hakkında ev hapsi adli kontrolü verilerek tahliye edildi.
"Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik" kapsamına giren TCK 216 ile suçlanan Gülşen'i tutuklamaya sevk eden savcı ise usulsüz bir şekilde atandığını ortaya çıkardığım Türkşad Kunthan Uçuk'tu.
Savcı Uçuk, "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla 49 gün hapsedilen gazeteci Sedef Kabaş'ı da tutuklatan savcıydı. Gülşen'in gözaltına alınma sürecini, tutuklamaya sevkini benzer bir şekilde Sedef Kabaş da yaşamıştı.
Sosyal medyada, AKP'li isimler tarafından hedef gösterilen Kabaş gözaltına alınmış ve savcı Uçuk tarafından tutuklamaya sevk edilmişti.
Savcı Uçuk, 2018 yılında hukuk fakültesinden mezun olmuştu.
Uçuk, Hâkimler ve Cumhuriyet Savcıları Hakkında Uygulanacak Atama Ve Nakil Yönetmeliği'ne aykırı bir şekilde İstanbul'da görevlendirilmişti. 30 Eylül 2021 kararı ile Osmaniye'ye atanan savcı Savcı Uçuk, 6 Ekim 2021 tarihinde Adli Yargı Kararnamesi ile 6 günde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na atanmıştı.
- - - - - - - - - - - - - - - -
- - - - - - - - - - - - - - - -
Bütün Büyük Yanlışlıkların Altında Gurur Yatar.
~RUSKIN~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Bir Susma Eğrisi
Susmanın ibadet
Olduğu yerde
Ne çok
Konuşuyordu.
Arada bir, tek başına yaşayan
Hasta, yaşlı birini
Yoklamaya gider gibi
İç denetimden geçebilirdi.
Seslerin hele kof, sığda
Çiğ ve güncel
Eriyeceğini havada
Bile bilmiyordu.
Kınayan, sessiz bakışlar
Ancak bir akşam üstü
Beklemiş, çok beklemiş
Birden sözünü kesti.
~Behçet Necatigil~
- - - - - - - - - - - - - - - -
"Tüm derslerinizi alana kadar sevincinizi ertelemeyin. Sevinç sizin dersinizdir. "
~Alan Cohen~
- - - - - - - - - - - - - - - -
SERCELER
. . . . . .
Bir gun gelir gecer bu geceler
Tirtillar tirmanir yapraklara.
. . . . . .
Damla damla sizmaz dudaklara
Kalbin kaynagindan bu heceler.
. . . . . .
Alni isleyerek dusunceler
Gozyaslari duser zambaklara.
. . . . . .
Ve ususur olgun basaklara
Aksamin dallarindan serceler..
~Ahmet Muhip DRANAS~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Beni Hor Görme Kardeşim
Beni hor görme kardeşim
Sen altındın ben tunç muyum
Aynı vardan var olmuşuz
Sen gümüşsün ben saç mıyım
Ne varise sende bende
Aynı varlık her bedende
Yarın mezara girende
Sen toksun da be aç mıyım
Kimi molla kimi derviş
Allah bize neler vermiş
Kimi arı çiçek dermiş
Sen balsın da ben cec miyim
Topraktandır cümle beden
Nefsini öldür ölmeden
Böyle emretmiş yaradan
Sen kalemsin ben uç muyum
Tabiata Veysel aşık
Topraktan olduk kardaşık
Aynı yolcuyuz yoldaşık
Sen yolcusun ben bac mıyım
~Aşık Veysel~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Kulak Ver Ki..
Kulak ver ki havasında bahçemizin,
Gök maviliğinden, dal yeşilliğinden
Bir türkü söylenmede kendiliğinden;
Nasıl dinlersen öyle, sen veya hazin.
Kulak ver, dolaşan ruhumuzu tel tel;
Dallardaki tomurcukları ürperten
Bir türkü söylenmede kendiliğinden;
Dinlenmedikçe ömrün artar, öyle güzel
~Cahit Sıtkı Tarancı~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Nerede olursa olsun gökyüzü herkes için birdi."
~George Orwell-1984~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Ellerimde Bir Göztaşı
Ellerimde bir göztaşı, gözlerim boş gidiyordum
Ne bileyim, bir damlanın böyle deniz olduğunu
Şaştım, mavi bir fal gibi açılınca önümde
Giritli bir ölümüm varmış, bir balıkçı fitil gibi
Patlayacakmış avucunda otuz çubuklu gençliğim
Üç günde mi desem, üç gökte, üç kulaçta mi
Ben ki, o camgöbeği çiçekler açan ağaç
Kırılmaz bardaklar gibi tuzla buz olacakmış
Ne zaman boğulsam böyle yosun kokuyordu ışık
Sabahçı kahvelerde bir çiroz ötüyordu
Ve dalgalarımı geçen o deniz şoförleri
Böyle uyur düşlere bindirmiş gemiler
Uyuklar gibi üstünde mermer masaların
Bir tahta parçasıydım, osmanlı bir kazadan kalmış
Yüzüyordum, islam kaptanın ahşap ayağında
Öbür tahtalara öbür insanlara doğru
Cumhurdu mürekkep balığı, simsiyah yüzüyordum
Ne bileyim, bir korkunun böyle destan olduğunu
Ağardım, nişanlayınca gece ve yavrulayan yalnızlık
Ya da ilk insanın doğdugu, öldüğü dağdi Moby Dick
Nefes aldıkça filbahriler köpürüyordu sulardan
çanlar çalıyor kulaklarımda, yunuslar yarışıyordu
Alyuvarlar, dolkuşları ve rüzgar midyeleri
Dedim, dünya gibi bulut yok dünya üstünde
Ellerimde bir göztaşı, gözlerim boş gidiyordum
Ne bileyim, bir türkünün böyle Veysel olduğunu
Açıldım, çıkmaz bir sokak gibi, kapanınca denizde.
~Can Yücel~
- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur-gundem@googlegroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | 0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc |
Grup Sayfamiz | : | https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum. Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim. Videolar, resimler, makaleler falan. | : | http://insulaelibertatis.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder