7 Nisan 2022 Perşembe

SÜLEYMAN ÇELİK: KEMALİZM VE UKRAYNA’NA DA YAŞANAN ACILAR


SÜLEYMAN ÇELİK: KEMALİZM VE UKRAYNA'NA DA YAŞANAN ACILAR

-*Prof. Dr.

scelik44@gmail.com

Dünyada medyaya yön veren büyük haber ajansları Batılı istihbarat örgütlerinin kontrolündedir. Dolayısıyla uluslararası kamuoyunun gündemini Batılı istihbarat örgütleri belirler. Bu nedenle Rusya- Ukrayna Savaşına, biz de genelde ABD yanlısı ya da NATO'cu bakış açısı ile bakmaktayız…

Oysa bir başka bakış açısı daha var: Kemalist Bakış Açısı…

***

Atatürk'ün "Yurtta Barış, Dünyada Barış" özdeyişini, içimizdeki bazı geri zekalılar dışında tüm dünya alkışlar. Ancak gerçekleşmesi pek olası olmayan bir dilek ya da ütopya kabul edilir…

Atatürk'ün bu özdeyişini tamamlayan ve dış politika anlayışını ifade eden iki sözü daha vardır:

- Türkiye'nin emperyalist ülkelerle yakın ilişki kurması, eninde sonunda onların sömürgesi olması demektir…

- Kuzeydeki büyük komşumuzu rahatsız edecek davranışlardan uzak durmalıyız…

Bu iki sözü, kendisinden sonra Türkiye'yi yönetecekler için söylenmiş bir vasiyet olmakla birlikte, genelleyip bir tümcede toplayarak evrensel bir dış politika ilkesine dönüştürebiliriz:

"Küçük devletler, sömürgeci ve yayılmacı olan büyük devletler ile ittifak yapmak gibi yakın ilişkiden uzak durmalı, ancak özellikle komşuları olmak üzere, onları rahatsız edici davranışlardan kaçınmalıdır…"

Komşu ülkelerle kurduğu dostluğu gerçekleştirme yönteminden hareketle, bir evrensel dış politika ilkesi daha oluşturabiliriz:

"Komşu ülkeler, büyük devletleri işe karıştırmaksızın sorunlarını kendi aralarında çözerek barış içinde bir arada yaşayabilirler..."

Bu görüş doğrultusunda, adeta 1071'den beri kanlı düşmanımız olan ve en son Kurtuluş Savaşımızda boğazlaştığımız Yunanlar ile sorunları çözdü ve öyle bir dostluk ilişkisi kurdu ki Yunanistan Başbakanı Venizelos, O'nu Nobel Barış Ödülüne aday gösterdi...

Yunanistan ile sorunları çözdükten sonra diğer Balkan ülkeleri ile de iyi ilişkiler kurarak Balkan Paktı'nı gerçekleştirdi…

Komşumuz Sovyetler Birliği ile Kurtuluş Savaşı yıllarında başlayan dostça ilişkinin sürmesine özen gösterdi…

Doğuda da Irak, İran ve Afganistan ile "Sadabad Paktı'nı kurarak ülkemizi bir "barış adası" yaptı…

***

Batılı emperyalist ülkeler, kendilerine ilk kez yenilgi yaşattığı için O'ndan nefret ediyorlardı. Başta Müslümanlar olmak üzere, sömürge altında yaşayan mazlum uluslar ise tersine, O'nu kendilerinin de bir kahramanı kabul ediyor ve bayraklaştırıyorlardı (bakınız, Bilal Şimşir, Doğunun Kahramanı Atatürk, Bilgi Yayınevi). Bu durum emperyalistlerin O'na olan nefretini daha da arttırıyor ve bir an önce yok edilmesi gereken bir hedef haline getiriyordu. Özellikle nihai amacı Aydınlanma olan devrimler yapmaya başlayınca iyice telaşlandılar. "Aydınlanma" demek, halkların uyanması demektir. Onu örnek alan Müslümanlar ve diğer mazlum uluslar uyanırsa sömürülerini sürdüremezlerdi. Bu nedenle Genç Cumhuriyeti yıkmak için içeride birçok isyan çıkardılar. Müslüman halkların Atatürk sevgisini yok etmek için de Mısır'da Müslüman Kardeşler (ihvan-ı Müslimin) örgütünü kurarak, 'devrimlerin dine aykırı ve Atatürk'ün din düşmanı olduğu' kara propagandasını başlattılar. Aynı propagandayı, devşirdikleri ajanları aracılığı ile içeride de yapıyorlardı…

Bununla birlikte, iki yüzlü oldukları için bir yandan da krallarını, beş yıldızlı generallerini, ünlü yazarlarını ayağına göndererek Atatürk'e dost görünmeye çalışıyorlardı. O, bunların gerçek niyetlerini biliyor ama bilmezden gelerek kendisine uzatılan elleri sıkıyor, konuklarına dostça davranıyor; kışkırtıcı eylem ve söylemden uzak durarak, dünyaya "Barış İnsanı" olduğunu gösteriyordu…

Böylece çok kısa olan politik yaşamında, "Yurtta Barış Dünyada Barış" özdeyişini kendi çevresinde de olsa, gerçekleştirdi…

***

Yüzlerce yıldır dünyayı sömüren, güçlü istihbarat örgütlerine sahip ve beyin göçü ile dünyanın dört bir yanından gelen en zeki insanları kullanan emperyalistlerin algı operasyonları karşısında, böyle bir politikayı ancak büyük devlet insanları yürütebilir…

Ne yazık ki böyle bir lidere, bir daha sahip olamadığımız için, Atatürk'ten sonra biz de bu politikayı yürütemedik ve emperyalizme teslim olduk…

Ukrayna halkının şanssızlığı da böyle liderleri olmayışı…

Bu nedenle Amerika orada kolayca bir "Turuncu Devrim" gerçekleştirdi. Zelenski gibi bilgisi ve politik bilinci sıfır olan bir kuklayı ülkenin başına oturttu.

Acıdır ki emperyalizmin algı operasyonu nedeniyle dünya bu adamı bir kahraman gibi görüyor!..

***

Hani, küçücük süs köpekleri vardır; sahibi gezdirirken karşılaştığı büyük köpeklere havlar, onları tahrik eder ve üzerine doğru geldiklerinde sahibinin arkasına kaçar. Zelenski tam bu süs köpekleri gibiydi. Sahibi tarafından teşvik edildiği için, hem de bir köpeği değil, büyük bir ayıyı (bu bir hakaret değil, Rusya'nın simgesi ayıdır) sürekli tahrik ediyordu. Çünkü o ayıyla doğrudan savaşması olanaksız olan sahibi, onu bu yolla tuzağa düşürüp örselemek, tüylerini yolmak istiyordu.

Sonunda başardı, Ayı'yı tüyleri yolunmuş tavuğa çevirdi ama, bedelini zavallı Ukrayna halkı ödedi. Ancak emperyalistler için bunun hiç önemi yoktu!..

***

Böyle felaketleri yaşamak, Atatürk'ün deyişiyle, "sinesinde yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı insanların, kanındaki öz cevheri çok iyi incelemeyen" toplumları bekleyen kaçınılmaz sonuçtur!..


--

- - - - - - - - - - - - - - - -

Ben askerligin herseyden ziyade sanatkarligini severim.
1912.

~K.Ataturk~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Kalbini maddeyle doldurma ki, onunla beraber eskimeyesin.

~Anonim Nasihat~

- - - - - - - - - - - - - - - -

SOKAKTA GIDERKEN

Sokakta giderken, kendi kendime
Gulumsedigimin farkina vardigim zaman
Beni deli zannedeceklerini dusunup
Gulumsuyorum.

~O. Veli , Varlik 1940.~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Sahteligin de dogruluk gibi tek bir yuzu olsa her sey daha kolay olurdu. O durumda yalanci ne soylediyse, tam tersini dogru kabul ederdik. Oysa gercegin zittinin, yuz binlerce yuzu ve sonsuz bir alani vardir..

~Michel De Montaigne~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Biz İki Balıktık

Biz iki balıktık, aşk da bir deniz
Yüzerdik koylarda gamsız, kedersiz
Bıraktık sularda gümüşten bir iz.

Keskin kancalara taktılar bizi
Çırpındık kıyıya çektiler bizi.

Şimdi gözlerimiz cam gibi parlar
Üstümüze gelir evler duvarlar
Nerde aşk denizi sonsuz dalgalar\?

Keskin kancalara taktılar bizi
Çırpındık kıyıya çektiler bizi...

~Orhan Seyfi Şirin~

- - - - - - - - - - - - - - - -

LAVINIA

sana gitme demeyecegim
usuyorsun ceketimi al
gunun en guzel saatleri bunlar
yanimda kal

sana gitme demeyecegim
gene de sen bilirsin
yalanlar istiyorsan yalanlar soyleyeyim
incinirsin

sana gitme demeyecigim
ama gitme lavinia
adini gizleyecegim
sende bilme lavinia

~ozdemir asaf~

- - - - - - - - - - - - - - - -

"Normal olmamız gerektiği kavramını aşmalıyız. Bu olağandışı olma şansınızı çalar ve sizi sıradanlığa götürür."

~Uta Hagen~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Dünyada herşey için, medeniyet için, hayat için, başarı için en gerçek yol gösterici ilimdir, fendir.
İlim ve fennin dışında yol gösterici aramak gaflettir, cahilliktir, doğru yoldan sapmaktır.
Yalnız ilmin ve fenin yaşadığımız her dakikadaki safhalarının gelişimini anlamak ve ilerlemeleri zamanında takip etmek şarttır.
Bin, iki bin, binlerce yıl önceki ilim ve fen lisanının koyduğu kuralları, şu kadar bin yıl sonra bugün aynen uygulamaya kalkışmak elbette ilim ve fennin içinde bulunmak değildir.

~Mustafa Kemal Atatürk~

- - - - - - - - - - - - - - - -

IZMIR YOLLARINDAN SON MEKTUP
. . . . . .
Belki simdi sana son
Sozlerimi yazmadan
Gozlerim kapanacak.
Belki var daha bes on
Dakikalik bir zaman.
Anne, icin yanacak
Mektubum okunurken.
Beliren bir emeli
Cok gorme bana sakin.
Ben Tanriya en yakin
Bir yola sapiyorum,
Milletimin ugrunda
Turbemi yapiyorum.
Dusundum huzurunda
Ebedi bir aksamin,
Dusundum ki babamin
Dizi dibinde gecen
Yirmi iki seneden
Elimizde kalan ne\?
Sorarim sana anne:
Madem ki gun gelecek,
Herkes ayni melegin
Onunde egilecek,
Nicin o gune degin
Can sesleri duyayim\?
Bugun de bir yarin da.
Birakin uyuyayim
Izmir kapilarinda
Ediyorum emanet
Seni Anadoluya
Sutunden, emeginden
Ne verdinse helal et.
Soyle Hacere o da
Hakkini helal etsin,
Gonulcugu dilerse
Baskalarina gitsin...
Ben ermeden murada
Ecel kirdi kolumu;
Artik beyhude yere
Beklemesin yolumu.
O ne anne, o guzel
Gozlerinden akan ne\?
Geri donemem diye
Agliyor musun anne\?

~Kemalettin Kamu~
OrajKalip

- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -

Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur-gundem@googlegroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : 0raj.p0yraz@neomailbox.net  /  oraj.poyraz@openmail.cc
Grup Sayfamiz : https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum.

Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim.

Videolar, resimler, makaleler falan.
:
http://insulaelibertatis.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder