27 Ocak 2024 Cumartesi

KABA KUVVETİN HAKİMİYETİ



KABA KUVVETİN HAKİMİYETİ

Hamas'ın bu güce karşı gelmesi zor olup, muhtemelen uzun sürecek bir mücadeleden yine İsrail kuvvetleri galip çıkacak, Filistin halkı yine muazzam bir bedel ödeyecek ve silahlar günün birinde yeniden ateşlenmek üzere bir süreliğine susacaktır. Bu savaşın kalıcı bir barışa yol açmasını beklemek pek doğru olmaz. Güç dengesi İsrail lehinde ve Hamas saldırısından sonra İsrail'in masaya oturmak isteyeceği şüphelidir. Kaldı ki programında İsrail devletini yer yüzünden kaldırmak olan Hamas'ın da masaya oturmak istemesi beklenmemelidir. Kaldı ki İran'ın kargaşanın devamından yana olacağına hiç şüphe yoktur. Sonunda eli güçlü olan -bu durumda İsrail- kazanacak, bölgede İsrail devletinin kurulduğu 1948 yılından bu yana devam eden aralıklarla bozulan ateşkese devam edilecek, barış gelmeyecektir.

Selim Kuneralp

16 Ekim 2023

Kaba kuvvetin hakimiyetini dile getiren sözler birçok dilde mevcuttur. Örneğin İngilizce "Might is right" (Güç haktır), Fransızca "La raison du plus fort est toujours la meilleure" (Güçlünün sözü her zaman en iyisidir) denir. İnsanlık tarihi başladığından bu yana kaba kuvvet, güçlünün güçsüzü ezmesine, elindeki toprağı fütuhat yoluyla ele geçirmesine yaramıştır.

Ulus devletler 17inci asırdan itibaren oluşmaya başladıktan sonra da askeri güç ülkelerin genişlemesine yaramış, özellikle Avrupa kıtası bu devletler arasında sonsuz savaşlara sahne olmuştur. Ancak daha 19uncu yüzyılın sonlarında Rusya Çarı II. Nikola'nın önderliğinde Lahey'de toplanan bir konferansta bu düzeni değiştirmeye, ihtilafların barışçıl yollarla çözümlenmesine ve ayrıca savaş hukukunu oluşturmaya yönelik dört sözleşme imzalanmıştır. Osmanlı İmparatorluğunun da taraf olduğu bu sözleşmelere o zamanki ülkelerin neredeyse tamamı katılmıştı. Ancak ihtilafların barışçı yollarla çözümlenmesini zorlayacak sözleşme kabul edilememiş, onun yerine hala işlevini sürdüren Lahey Hakem Mahkemesi ihtiyari bir kurum olarak yaratılmıştır. Bu sözleşmeler halen uygulanmakta olan savaş hukukunun temelini oluşturmakla beraber Birinci Dünya Savaşının patlamasına engel olmamıştı.

Her iki dünya savaşından sonra Lahey Sözleşmelerini bir veya birkaç adım ileriye götürmek amacıyla ilk önce Milletler Cemiyeti, daha sonra da Birleşmiş Milletler kurulmuştu. Merkezi Cenevre'de olan Milletler Cemiyeti Birinci Dünya Savaşının galip devletlerine öncülük rolü ve Konseyde daimi üyelik vermiş, ancak devrevi içine kapanma dönemlerinden birinden geçmekte olan ABD Milletler Cemiyetine katılmamış, Konseyin daimi üyelerinden Japonya ve İtalya aleni emperyalist saldırı politikalarına başvurunca örgüt gittikçe işlev kaybetmiş ve İkinci Dünya Savaşının patlamasını engelleyememişti.

Savaş sonrasında lağvedilen Milletler Cemiyetinin yerine Birleşmiş Milletler (BM) kuruldu. ABD'nin bu yapılanmaya da sırtını çevirmesini engellemek amacıyla merkezi bu defa New York olmuştur. Savaşın galip ülkeleri Milletler Cemiyeti modeline uygun bir şekilde barışı kollamakla görevli Güvenlik Konseyinin daimî üyeleri yapılmıştı. 78 yıl sonra bu yapı devam etmektedir. Oysa tabii siyasi ve askeri değilse bile ekonomik güç dengesi o zamandan bu yana epey değişmiştir. Buna rağmen bu yapı değişememiştir. Şahsi kanaatim bunun değişmesinin ve Konseyin genişlemesi veya üye yapısının değiştirilmesinin mevcut koşullarda pek mümkün olmadığı yönündedir.

Birleşmiş Milletler veya ilk elli yılında dünyaya hâkim olan Soğuk Savaş, mevzi çatışmaları engelleyememiş, ancak bunların kontrolden çıkmamasını sağlamıştır. O dönemde Afrika'da, Orta Doğu'da, Asya'da bir çok savaş meydana gelmiş, ancak nükleer güçler arasındaki "tedhiş dengesi" sayesinde bu savaşların yayılmasının önü kesilmiştir. İki kutuplu dünya kendine göre bir istikrar getirmiş, her iki blokun lideri kendi bloklarındaki ülkelerin karşı tarafla savaştığında dengeyi bozacak bir şekilde kırmızı çizgileri aşmasını önlemişti.

Soğuk Savaşın bitmesiyle açılan yeni dönemde iki kutuplu dünya sona erse de yine de çatışmaların sınırları muhafaza ediliyordu. SSCB çöktükten sonra Rusya en azından ilk dönemlerde dengeyi bozmamış, hatta Yeltsin devrinde Batı ile yakın iş birliğine girmişti. İlk yıllarında geçirdiği ekonomik bunalımın neticesinde Rusya büyük güç kaybına uğramış ve yöneticileri için onur kırıcı bir durum ortaya çıkmıştır. Putin'in psikolojisinde Doğu Almanya'nın son günlerinde gizli servis KGB görevlisi olarak orada yaşadığı travmanın etkisinin çok büyük olduğu söylenir. Amacının da saatleri tersine çevirip SSCB, hatta eski Rus İmparatorluğunun topraklarını tekrar hakimiyetine almak olduğunu zaten hiç gizlememiştir.

Soğuk Savaş sonrasındaki dünyanın dengesini bozan Rusya'nın 22 Şubat 2022 tarihinde komşusu Ukrayna'ya saldırısı olmuştur şüphesiz. İkinci Dünya Savaşının son günlerinden beri ilk defa Avrupa kıtası büyük çapta bir saldırı savaşına ve onun getirdiği bütün felaketlere sahne olmuştur.

Savaşın ilk günlerinde kısa süreceği, Rusya'nın amaçlarına kısa sürede ulaşacağı beklentisi yaygındı. Hatta ülkemizde de bunu bekleyenler az değildi. Kimisi de Batı düşmanlığını Rusya sevdası ile eşit anlamlı gördüğü için böyle bir neticeden memnuniyet duyacaklarını gizlemiyorlardı. Savaşların ne şekilde başladığı bilinmesine rağmen ne şekilde biteceğinin tahmin edilemeyeceği vecizesine uygun bir şekilde rüzgâr birkaç defa değişir oldu. İlk başta kısa süren tereddütlerden sonra Batı dünyası Ukrayna halkı ile liderinin arkasında sağlam bir şekilde durmuş, Ukrayna'ya askeri ve mali desteğini esirgememişti. Bunun da sebebi açıktı. Putin'in savaşı kazanması rüyalarının gerçekleşmesinin ilk adımı olacak, Ukrayna'dan sonra başka ülkelere saldıracak, bu suretle kaba kuvvete müracaat ödüllendirilmiş olacaktı. Batı için böyle bir sonuç tehlikeli olduğu kadar kabul edilemez nitelikteydi. Ancak, savaşın kısa zamanda bitmeyeceği, Ukrayna'nın topraklarını çabuk tarafından kurtaramayacağı kanaati yaz boyunca güçlendi. Ukrayna'nın işgal altındaki topraklarını kurtarmak için başlattığı karşı taarruzun kendisine Batı ülkeleri tarafından verilen tüm modern silahlara rağmen beklenen neticeyi vermemesi şimdiye kadar gösterilen desteğin zayıflamaya başlamasına yol açmaktadır. Gerek yakın ve daha uzak komşuları gerek en büyük finansörü ve silah tedarikçisi ABD'de kendini göstermeye başlayan tereddütler, Ukrayna kısa zamanda cephede önemli bir başarı elde edemezse onu kendisi için olumlu olmayan koşullarda masaya oturmaya mecbur edecek noktaya gelebilir. Böyle bir olasılık halinde ve Ukrayna işgal altındaki toprakları kurtaramadan savaşa geçici veya kalıcı bir son vermek durumunda kalırsa bu sonuç kaba kuvvete müracaatın bir başarısı olarak tarihe geçecektir. Rusya muazzam bir bedel ödeyerek amaçlarının en azından bir kısmına ulaşırsa şüphesiz mükafatlandırılmış olacaktır.

Ukrayna savaşı neticesinde meydana gelen jeopolitik değişim, başkalarını da kaba kuvvete yönlendirmiştir. Azerbaycan hasmı Ermenistan'ın hamisi Rusya'nın başka yerlerde meşgul olmasından ve hatta Putin'in Ermenistan Başbakanı Paşinyan'ın yüzünü Batıya çevirmiş olmasından duyduğu kızgınlıktan yararlanarak, 24 saat süren kısa bir savaştan sonra Karabağ'ı ele geçirmiş ve oranın Ermeni nüfusunu göçe zorlamıştı. Her ne kadar ülkemizde Azerbaycan'ın amacına ulaşmış olmasından haklı nedenlerle memnuniyet duyulmuşsa da, Karabağ'ın 120.000 Ermeni nüfusunun nerede ise tamamının göçe zorlanmış olmasının yeni bir insanlık dramına yol açtığı görmezden gelinemez. Burada da güçlü kazanmış, Ermenistan'a ezeli sempati duyan Batı ülkeleri de cılız protestolar dışında bir şey yapamamış, seyirci kalmıştır.

Hamas'ın 10 gün önce İsrail'e başlattığı terör saldırısı da bozulan dengelerin bir neticesidir. Kesin bir kanıt olmamakla beraber Hamas'ın intihar saldırısı olarak tanımlanabilecek beklenmedik saldırısının arkasında İsrail ile Arap ülkeleri arasında İbrahim Anlaşmalarıyla başlayan, ancak son zamanlarda hızlanmaya başlayan yakınlaşmadan rahatsızlık duyan İran'ın olduğu kanaati belki de haksız yere çok yaygındır. Sonu ne olacağı belli olmayan ancak İsrail'in haklı sayılabilecek bir intikam duygusuyla bütün gücünü Hamas'a ve onun önünde canlı kalkan gibi duran masum Filistin halkına yöneltmesi çok kuvvetle muhtemeldir. Hamas'ın bu güce karşı gelmesi zor olup, muhtemelen uzun sürecek bir mücadeleden yine İsrail kuvvetleri galip çıkacak, Filistin halkı yine muazzam bir bedel ödeyecek ve silahlar günün birinde yeniden ateşlenmek üzere bir süreliğine susacaktır. Bu savaşın kalıcı bir barışa yol açmasını beklemek pek doğru olmaz. Güç dengesi İsrail lehinde ve Hamas saldırısından sonra İsrail'in masaya oturmak isteyeceği şüphelidir. Kaldı ki programında İsrail devletini yer yüzünden kaldırmak olan Hamas'ın da masaya oturmak istemesi beklenmemelidir. Kaldı ki İran'ın kargaşanın devamından yana olacağına hiç şüphe yoktur. Sonunda eli güçlü olan -bu durumda İsrail- kazanacak, bölgede İsrail devletinin kurulduğu 1948 yılından bu yana devam eden aralıklarla bozulan ateşkese devam edilecek, barış gelmeyecektir.

Son günlerde Balkanlarda da yeni bir çatışma ihtimali tehlikesi baş göstermeye başladı. Kosova'nın Sırbistan'la savaşarak bağımsızlığını kazanmasını Sırplar hiçbir zaman kabul etmedi. Gerçi AB'nin beş ülkesi bu ayrılıkçı devleti tanımamış ancak AB'nin gözetiminde yine hassas ve her an bozulmaya açık bir barış düzeni kurulmuştur. Ancak son zamanlarda Sırp nüfusunun yaşadığı Kosova'nın kuzey bölgesinde hareketlenme başlamış, Sırbistan'ın veya aşırı sağ Sırp milislerinin ülkeye saldırma ihtimali gündeme gelmiştir. Burada da müzakere yerine kaba kuvvete müracaat tercih edilecek gibi gözüküyor. AB kendi kıtasında yeni bir sınama ile karşı karşıya. Bunun altından ne şekilde çıkacağını zaman gösterecektir.

Yazının başına dönersek, 1899 yılında başlayan her türlü ihtilafa barışçı yollardan çözüm arama zorunluluğunu getirme gayretlerinin sonuç verdiğini söylemek pek mümkün değildir. Aradan geçen 124 yıl içinde kendini güçlü hissedenin güçsüze saldırdığına sayısız defalarca şahit olduk. Bazı dönemlerde -mesela İkinci Dünya Savaşından sonra Nüremberg ve Tokyo mahkemelerinde- saldırganlar cezalandırılmış, ancak birçok defa ceza görmedikleri gibi yaptıkları yanlarına kar kalmıştır. Takriben otuz yıl önce kurulan Yugoslav ve diğer ad hoc Ceza Mahkemeleri ile Uluslararası Ceza Mahkemesinin performansları her zaman yeterli olmamıştır. Hak, hukuk gibi kavramlar burada da işlememiş veya eksik kalmıştır. Seçici adalet (selective justice) iddiası bu çerçevede sık sık gündeme getirilmiştir. Zaman içinde bu alanda bir düzelme olacağına, son dönemdeki gelişmelerin gösterdiğinden farklı olarak sorunlara barışçıl ve müzakere yoluyla çözüm bulunacağına dair ümitleri besleyecek bir şeyi maalesef göremiyorum. Keşke yanılacağımdan emin olsam. Tersine dünyanın değişik bölgelerinde artan sıklıkla meydana gelen kaba kuvvete müracaat ve bunun yaptırımsız kalması ileriye yönelik iyimserlik duyulmasına pek imkân vermiyor.

https://serbestiyet.com/gunun-yazilari/kaba-kuvvetin-hakimiyeti-145560/

--

- - - - - - - - - - - - - - - -

Âlimle gezen aziz, cahille gezen zelil olur.

~Ehl-i hikmet~

- - - - - - - - - - - - - - - -

3. Dünya savaşında hangi silahların kullanılacağını bilmiyorum ama 4. Dünya savaşında taş ve sopaların olacağını biliyorum.

~A.Einstein~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Acaba

~Ela gözünden akan
Ateşli nazarların
Acaba acımadan
Kimi yakacak yarın?

Dudakların acaba
Kimlerle öpüşecek?
Kimler yarın acaba,
Tuzağına düşecek?

Anlıyorum, bizlerden
İntikam alıyorsun.
Lakin ey kadın bilsen,
Nasıl alçalıyorsun.


Sabahattin Ali~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Yalancı değil gerçek filozoflar, şehir şehir dolaşarak, bu geçici dünya insanlarının yaşayışını yükseklerden seyrettikleri zaman, bilgisiz halkın gözünde başka kalıplara girerler.
Bazılarınca bir değerleri yoktur.
Bazılarına göre de bir dünyaya bedeldirler.
Onlara bazen sofist, bazen de devlet adamı derler; kimi zamanlarda da birçoklarına bütün bütüne deli görünürler.


Platon'dan Eflatun özlü sözler
Bin peygambere bedel…

- - - - - - - - - - - - - - - -

Bütün hedefler yokedilmiştir.
Değer biçmeler birbirlerine karşı cephe almışlardır.

~Friedrich Wilhelm Nietzsche
(d. 15 Ekim 1844 - ö. 25 Ağustos 1900)
Ahlâk ve değerler sisteminin kuruluşuna yönelik bir temel çerçevesinde
çağının kültür, din ve felsefe görüşlerini eleştiren nihilist Alman düşünür, filolog.~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Başa çıkamayacağınız bir hata durumunu asla test etmeyin.
Düzeltemeyeceğiniz yanlışı aramayın.

~MURPHY KANUNLARINDAN
Murphy kanunları ilk olarak 1949 yılında Captain Ed Murphy tarafından Anything that can go wrong will go wrong yanlış gitme olasılığı bulunan bir şey, yanlış gider olarak emrindeki proje yöneticisi George Nicholsun yarattığı bazı durum ve tersliklerden mülhem olarak vazedilmiştir.
Zaman içinde pek çok kişi benzer terslikleri Murphy kanunu adı altında listeye eklemiş, kurallar anonim bir hal almıştır.
1917 doğumlu Edward A.Murphy Jr.ABD Hava Kuvvetlerinde 1949da roketler üzerine deney yapan mühendislerden biriydi.
İnsan üzerine ivmelenmenin etkilerini inceliyordu (USAF proje MX981).
Deneylerden biri pilot üzerinde 16 değişik noktaya akselometre takılması gerekiyordu.
Sensör bir yapıştırıcı ile ancak iki türlü takılabiliyordu ve birisi 16 sensörün tamamını da yanlış takmayı becerdi.
Bunun üzerine Murphy, daha sonra kanun olarak nitelendirilecek ilk söylemlerini bir basın toplantısında açıkladı.
Bir kaç ay içinde Murphynin Kanunları mühendislik sahasında çalışanlar arasında yayıldı ve 1958de de nihayet Websterin sözlüğüne girdi.~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Cep telefonu yokken napiyoduk?…
Ulen 78 yil once soyadin yoktu…
Ahmetgilin Gobuk Emin diye dolaniyodun.
Ne telefonu?

~RIKATATEDOTO~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Benimle oynadin, bir tur yukseldin; aferin!
Simdi git onunla oyna.
Ama yanarsan yine benden baslama.

~Kucuk Iskender~
. - . - . - . - . - . -
width=768


width=768


width=768


width=768


width=768


width=768


width=768


width=768


width=768


width=768



1.362.006 kb Babil_Kitapligi_21-Anonim-Rus_Oykuleri_CS_.pdf

1.176.030 kb Robotige_Giris_Final-2013_.pdf

401.199 kb Anne_McCaffrey-Generation_Warriors.epub

4.934.830 kb Fono-Kendi_Kendine_Hizli_Ingilizce_Ikinci_Basamak_Kitap_2_.pdf

2.027.122 kb Ray_Cooney-Hangisi_Babasi-_Yeni.pdf

693.324 kb Ananda_K._Coomaraswamy_Rene_Guenon_Surendranath_Dasgupta-Dogu_Bilgeligi-Kilavuz_Kitap.epub

219.782 kb ARAPCA_KURSLAR_Ebu_Abdulmumin_Tekin_Mihci_9.pdf

28.704 kb Alfred_Bester-Muhammed_i_Olduren_Adamlar.epub

2.469.322 kb Dunu_Bugunu_ile_68_liler-Hulki_Cevizoglu.epub

146.432 kb Can_DOGAN-Barisa_Sans_Verin.doc

2.464.614 kb istatistik_ve_olasilik_kocaeli_uni._.pdf

1.701.369 kb Hans_Fallanda-Kucuk_Adam_Ne_Oldu_Sana.pdf

1.193.408 kb Turgut_OZAKMAN-OCAK.pdf

103.440 kb Eristik_Diyalektik-Arthur_Schopenhauer.epub

188.663 kb Anonymous-Agatha_Christie_Noel_Kekinin_Gizemi_The_Adventure_Of_The_Christmas.epub

7.907.630 kb Cours_De_Langue_et_De_Civilisation_Francaises_1.pdf

962.216 kb Cicero-Yaslilik_ve_Dostluk.pdf

571.864 kb Beth_Revis-Evrenin_Otesi.epub

2.651.332 kb electromagnetism-for-electronic-engineers-examples.pdf

2.308.480 kb Babil_Kitapligi_22_Ates_Piramiti-Arthur_Machen_CS_.pdf


Müslümanların bir savaşı varmış.
Müslüman TERÖRİST miş.
Müslümanların ilk vazifesiymiş bu.
Müslüman korkutmalıymış.
Bingooo.
Nihayet açık sözlü bir şerefsize rastladık.
16

57

Bahçeli biz de çark, kıvırma yoktur dedi ama.
CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan'dan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin partisinin grup toplantısında kullandığı "BİZDE KIVIRMA YOKTUR, U DÖNÜŞÜ YOKTUR, ÇARK YOKTUR, SUYA YAZI YAZMAK YOKTUR" şeklindeki ifadelerine videolu yanıt geldi. Özkan, açıklamaları "YORUMSUZ" notuyla paylaştı.
35

Polisin Fransa'da kadın dövmesi ne kadar ayıp...
Ama Türkiye'de durum farklı.
Ağzını burnunu kırabilir.
Yeter ki, muhalif olsun.
11

Yılmaz Özdil, Süleyman Soysuza nasıl da güzel cevaplar veriyor.
25
OrajKalip

- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -

Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur-gundem@googlegroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : 0raj.p0yraz@neomailbox.net  /  oraj.poyraz@openmail.cc
Grup Sayfamiz : https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum.

Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim.

Videolar, resimler, makaleler falan.
:
http://insulaelibertatis.com/
Eposta adresleri
(Derdiniz varsa buradan ulaşın.)
:
0raj.p0yraz@neomailbox.net
oraj.poyraz@openmail.cc
HvLWPtIjJR8X@protonmail.com
0PjukdvspdUh@mail2tor.com
Tor ağı üzerindeki web siteleri
Darkweb diye bilinir, TorBrowser kullancaksınız.
:
http://45m2jpfwn6ydfrqyhw5jbqszyip45pvi6m2cyo3722wyhur6yuitgbyd.onion/
http://kbq4ghhydumvhgvwkccbad5g7ae2yho6a4llxuy2z4oa6dox6gjtngad.onion/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder