Akrep gibisin kardeşim,
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
Serçe gibisin kardeşim,
serçenin telaşı içindesin.
Midye gibisin kardeşim,
midye gibi kapalı, rahat.
Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
Bir değil,
beş değil,
yüz milyonlarlasın maalesef.
Koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
Dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
hani şu derya içre olup
deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf.
Ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende.
Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
— demeğe de dilim varmıyor ama —
kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!
~Nazım Hikmet RAN~
--
- - - - - - - - - - - - - - - -
Düz dünya
ĞAŞİYE 20.
Yeryüzünün nasıl yayıldığına bir bakmazlar mı?…
***(sufihat:düzleştirmek)
İSRA 78.gündüzün güneş dönüp gecenin karanlığı bastırıncaya kadar (belli vakitlerde) namaz kıl; bir de sabah namazını.
Çünkü sabah namazı şahitlidir.
İSRA 79.gecenin bir kısmında uyanarak, sana mahsus bir nafile olmak üzere namaz kıl.
(böylece) rabbinin, seni, övgüye değer bir makama göndereceğini umabilirsin.
BAKARA 187.oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helâl kılındı.
Onlar sizin için birer elbise, siz de onlar için birer elbisesiniz.
Allah sizin kendinize kötülük ettiğinizi bildi ve tevbenizi kabul edip sizi bağışladı.
Artık (Ramazan gecelerinde) onlara yaklaşın ve Allah'ın sizin için takdir ettiklerini isteyin.
Sabahın beyaz ipliği (aydınlığı), siyah ipliğinden (karanlığından) ayırt edilinceye kadar yeyin, için, sonra akşama kadar orucu tamamlayın.
Mescitlerde ibadete çekilmiş olduğunuz zamanlarda kadınlarla birleşmeyin.
Bunlar Allah'ın koyduğu sınırlardır.
Sakın bu sınırlara yaklaşmayın.
İşte böylece Allah âyetlerini insanlara açıklar.
Umulur ki korunurlar.
BAKARA 149.nereden yola çıkarsan çık (namazda) yüzünü mescid-i haram tarafına çevir.
Bu emir rabbinden sana gelen gerçektir.(biliniz ki) Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir.
ŞUARA 28.musa devamla şunu söyledi: şayet aklınızı kullansanız (anlarsınız ki), o, doğunun, batının ve ikisinin arasında bulunanların rabbidir.
KEFH 86.nihayet güneşin battığı yere varınca, onu kara bir balçıkta batar buldu.
Onun yanında (orada) bir kavme rastladı.
Bunun üzerine biz: ey zülkarneyn…
Onlara ya azap edecek veya haklarında iyilik etme yolunu seçeceksin, dedik.
KEFH 90.nihayet güneşin doğduğu yere ulaşınca, onu öyle bir kavim üzerine doğar buldu ki, onlar için güneşe karşı bir örtü yapmamıştık.
- - - - - - - - - - - - - - - -
Guller, laleler, butun cicekler solar.
Celik ve demir kirilir ama saglam dostluk ne solar ne de kirilir.
~Nietzsche~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Ruhun ilaci kitaptir.
~Japon Atasozu~
- - - - - - - - - - - - - - - -
… Yurdumuzu, Dünyanın en mamur ve en medeni memleketleri seviyesine çıkaracağız.
Milletimizi en geniş refah, vasıta ve kaynaklarına sahip kılacağız. Milli kültürümüzü, muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkaracağız…
Çünkü, Türk milleti, milli birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir.
Ve çünkü, Türk milletinin, yürümekte olduğu terakki ve medeniyet yolunda, elinde ve kafasında tuttuğu meşale, müspet ilimdir…
~Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, Ankara, 29.EKİM.1933 (10. Yıl Nutku)~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Biz Tanrı'yı oynamazsak, kim oynayacak?
~James Watson~
- - - - - - - - - - - - - - - -
CEMAAT YURDUNDA KALAN KIZ ÖĞRENCİNİN MEKTUBU SKANDALLARI GÖZLER ÖNÜNE SERDİ
Merhaba,
Bu mektubu isimsiz soyisimsiz yazmak zorundayım, çünkü yüzümü gösteremem, ismimi veremem. Şiddet görebilirim, eğitim hakkımdan mahrum bırakılabilirim, ekonomik şiddete uğrayabilirim. Telefonlarım, arkadaşlarım denetlenebilir. Bütün yaşam alanlarım kısıtlanabilir.
Enes Kara'nın hikayesini iliklerime kadar hissettim, çünkü onun yaşadıklarını ve belki bir kadın olarak daha fazlasını yaşadım. Size Enes Kara'nın ve bu baskıyı yaşayan bütün insanların hikayesini anlatmak istiyorum.
Cemaat yurtlarında kaldığım sürede, özel hayatım didik didik edildi. Çaresizliğin içinde, benim gibi binlerce insan olduğunu düşünerek çıldırdığım oldu. Ailesinden gizli şekilde başını açan bir arkadaşımın, halka açık bir ortamda müdür yardımcıları tarafından gizlice fotoğtafları çekilmişti ve bu fotoğraflar ailesine gönderildi. Sonrası epey karanlık, çünkü şiddete eğilimli bir abisi ve babası vardı. Arkadaşımızdan hala haber alamadık.
Ben bir cemaatin yurdunda kalıyorum. Bu yurtta, medrese eğitimine yakın bir eğitim veriliyor. Bahçeye cıkmak, pencereden bakmak yasak. Telefon haftada birkaç saat veriliyor. Hocalar telefonları karıştırıyor. Bedenlerimiz, yaşamlarımız tutsak şekilde nefes almaya çalışıyoruz. Aynı Enes Kara'da olduğu gibi bu yurtta kalmak istemediğimi söylediğimde ailem kabul etmiyor. Yanımda bi akraba olmadan da yurttan tek başıma çıkamıyorum. Bu duvarları hapishaneden ayıran tek şey, girişinde cezaevi yazısı olmaması. Aynı eğitimi gören erkeklere ise bu yasakların bir çoğu yok.
Eğer ekonomik gücüm olsaydı, bunu yaşamayabilirim. Ailem yetişkin olduğum halde ellerindeki maddi gücü beni tutsak kılmak için kullanıyor. Bir gün param olacağına da aynı Enes Kara gibi pek inanamıyorum. Geleceğim karanlık. Yine de asgari ücretle olsa da ailemden bağımsız bir yaşam kurmanın hayaliyle yaşıyorum. O gün ne olacak? Paralarına ihtiyacım olmadığında, beni nasıl tekrar tutsak edecekler? Fiziksel şiddet kullanarak mı, ölümle tehdit ederek mi? Yaşamadığım şeyler değiller çünkü.
İlk cemaat yurdu deneyimimi yaşadığımda 5. sınıfa gidiyordum. Regl olmadığım halde erkeklerle dokunmam, göz göze gelmem yasaktı, çünkü günahmış. Yurttan dönünce, yaz tatilinde amcalara gittik. Erkek kuzenimle oyun oynarken ona dokundum diye cehenneme gideceğimi sanıyordum. Konuşurken cehennem korkusuyla gözlerimi kaçırıyordum. Küçücük bir çocuğun bedeni üzerinden cehennem korkusunu aşılayanlar ailem ve bu cemaat yurtlarıydı. Sonra kapanmazsak her saç telimiz için cehennemde ayrı ayrı ceza çekeceğimiz anlatıldı. Dünyanın en günahkar insanı olduğumu düşünüyordum ve Allah'a yalvarıyordum geceleri ağlayarak, beni affetsin diye. Bu kursların zihnimde bıraktığı travmaları keşke anlatabilsem, ama mümkün değil. Enes Kara gibi bunu yaşamış olmanız gerekiyor.
Ailem ağaç yaşken eğilir, diyerek beni erken yaşta gönderdi bu kurslara ve yurtlara, ama ironik şekide büyüdükçe katlanılmaz oldu. Kaldığım her gün cehennem gibi. Dış dünyayla bağlantımız yok, dünyadan izole bir yaşam sürüyorum. Arkadaşlarımla namazdan oruçtan kaçmak için sürekli regl olduğumuzu söylüyorduk. Gizlice banyo çeşmelerinden su içerdik. Bir neslin dinle ilişkisi bunlara indirgendi işte. Bazen bizi sorguya çekiyorlardı. Ne kadar uzun sürdü reglin, sen ne kadar sık regl oluyorsun diye. Utanmasalar kanlı ped göstermemizi isteyeceklerdi. Her yıl aileme gitmek istemiyorum diye ağlıyorum. Hiçbir şekilde dinlemiyorlar. Enes Kara, kendi bireysel deneyimlerini anlatmadı. Bu şiddete, bu baskıya uğrayan herkesin yaşadıklarını anlattı ve hatta belki bir parça eksikti. Kadınlar olarak daha katı şartlarda yaşıyoruz.
Bu bir intihar mektubu değil. Bu bir yaşamak istiyorum mektubu. Yalnız olmadığımı biliyorum, yalnız yürümediğimin farkındayım. Yeni Enes Kara'lar ve Enes Kara'nın kız kardeşleri için inadına yaşamaya devam edeceğim. Çünkü güzel günler göreceğiz.
https://tele1.com.tr/cemaat-yurdunda-kalan-kiz-ogrencinin-mektubu-skandallari-gozler-onune-serdi-544389/
- - - - - - - - - - - - - - - -
Kalbi kırmaya tek bir söz yeter; ama kırılan kalbi tamir etmeye ne bir özür, ne de bir ömür yeter.
~Charles Bukowski Sözleri / Heinrich Karl Bukowski / Bilge Sözleri~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Ölü.
O şimdi yalnızdır.
Anasız,babasız,
Şapkasız,elbisesiz.
Her şeyi arkada bıraktı.
Ne konuşacak arkadaşı,
Ne okuyacak kitabı var,
Yalnız
Yapayalnız.
~Melih Cevdet Anday~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Sevgi, sevdigimiz seyin yasamasi, gelismesi icin duydugumuz etkin ilgidir.
~Erich Fromm - Aforizmalar~
- - - - - - - - - - - - - - - -
RIFAT SERDAROĞLU: HEPSİ DE TÜRK DÜŞMANI
Yurtdışındaki Türk düşmanı fonlardan yüzbinlerce dolar-avro aldılar.
Tek görevleri vardı Türk Gençlerini köksüz bırakıp kendi tarihlerine düşman etmek.
Türkiye'nin görünüşte en itibarlı TV'lerinde gazetelerdeki köşelerinde bu alçaklığı yıllarca işlediler.
Küresel Soyguncuların emir kolu oldular yıktılar iftira attılar çarpıttılar.
Bunlar ilk önce AKP 'ile birlikte olup FETÖ'nun elemanı oldular.
Türk Devletine tarihin en büyük ihanetini yaptılar.
Ahmet Altan'dan-Nazlı Ilıcak'a Nagehen Alçı'dan-Hilal Kaplan'a Sadullah Ergin'den-Bekir Bozdağ'a Bülent Arınç'tan-Burhan Kuzu'ya kadar hepsi utanmadan FETÖ'nun çeşmesine su taşıdılar.
Türk Devleti kendi içindeki yöneticiler tarafından soyuldu.
Hırsızlıkları rahatça yapabilmek uğruna İhale Kanununu tam 172 defa değiştirdiler.
Büyük tutarlı köprü-otoyol ihaleleri hep aynı çeteye verildi. Ne karşılığında kiminle paylaşarak?
3 milyondan fazla vatandaşa haciz gönderdiler. Şu an üniversitede okuyan gençlerimizden 280 bin tanesine haciz gönderdiler.
Aileler toplu olarak intihara kalkıştı…
Türk Milleti kimi seviyorsa onu düşman bellediler.
Türk Milleti Büyük Atatürk'ü çok sevdi bunlar utanmadan onun için Ayyaş dediler.
Türk Milleti Denktaş'ı çok sevdi ve onu Kıbrıs Kahramanı ilan etti.
Siz Kıbrıs Rum Kesimine yaranmak için adamı Türkiye'den kovaladınız…
FETÖ'YU başımıza bunlar bela etti…
Türk Ordusunun komuta heyetini bunlar çökertti…
Toplumun hemen her kesimini boğazına kadar borca batırdılar…
Sonra ne oldu?
Rabbim ve milletim beni affetsin. Aldatıldım
Eee hukuk devletinde özür dileyince suçlar ortadan kalkar mı?
Tabii ki kalkmaz. Haysiyeti onuru kendine saygısı olanlar için de kalkmaz.
Çoban Ateşi Hareketi iktidara geldiğinde neler yapacak sizinle paylaşalım;
Devri Sabık yaratılacaktır ve devleti soyan soyulmasına göz yuman herkesten hesap sorulacaktır.
AKP Cambazlarının hesap vermemek için yaptıkları tüm yasal düzenlemeler aynı yöntemlerle yürürlükten kaldırılacaktır.
Gerekiyorsa referanduma gidilip halkımızın kararına müracaat edilecektir…
Değerli Okurlar;
Türk Tarihinin hiçbir döneminde amaçları soygun ve Türk Devletini çökertmek olan böyle bir çete gelmemişti. Bunların lisanından bizler gibi siyaset sokağından gelen hırsızlık yapmamış ve yürekli inanlar anlar.
Ne kadar özür dilerlerse dilesinler herbiri mutlaka şu iki cümleyi duyacaklardır;
-Sanık AKP'li ayağa kalk…
-Gardiyan; Sayım alınacak koğuşun önüne çıkın…
Türk Milletine siyaset yoluyla hizmet etmek için tüm hırsızlardan hesap sorulmalıdır.
Yoldaki pislikleri temizlemeden Türk Milletine hizmet etmek mümkün değildir.
- - - - - - -
- - - - - - -
Ihsan_Oktay_Anar-Efrasiyab_in_Hikayeleri.pdf
Inci_Asena-Turk_Yazinindan_Secilmis_Ask_Siirleri_Antolojisi.pdf
Clive_Cussler-Sahrada_Ayak_Sesleri.epub
Philip_K._Dick-Bicak_Sirti.epub
MARIA_MANOLESCU-SADO_MAZO_BLUES_BAR.doc
Turk_ve_Dunya_Edebiyati_Yazar-Eser-Tur_Sozlugu.pdf
Xavier_de_Maistre-Sibiryali_Kiz_Kafkas_Tutsaklari.pdf
Julia_Quinn-Sahane_Bir_Kadinin_Gizli_Gunlugu.epub
Babil_Kitapligi_20-Hinton-Bilimsel_Oykuler_CS_.pdf
Canan_Efendigil_Karatay-Karatay_Diyeti_yle_Yasam_Boyu_Saglik.epub
Binbir_Gece_Masallari_4._Cilt.pdf
yeniceri.epub
Sezai_Karakoc-Siirler_III.pdf
Dokunmak-Ahmet_Cemal-Can_Yayinlari.mobi
Tanri_Misafiri-Resat_Nuri_Guntekin.epub
SARKI_AKOR_KITABI.pdf
Omer_Seyfettin-Turan_Devleti.epub
John_M_Ellis-Postmodernizme_Hayir.epub
August_Strindberg-Hayaletler_Sonati.doc
les2006mayissozelcevapanah.pdf
F.G.Lorca_H.Ibsen-Ikioyun.pdf
John_Green-Ilk_Ask.epub
Joshua_Sobol-Ghetto.pdf
Antoine_de_Saint_Exupery-Kucuk_Prens.epub
Moses_I_Finley-Odysseusun_Dunyasi.epub
Ismet_Ozel-Cuma_Mektuplari_5.pdf
Nejat_Uygur-HASTANE_MI_KESTANE_MI_2_PERDE.docx
Stanislasvki-Bir_Aktor_Hazirlaniyor.pdf
Nikolay_Vasilyevic_Gogol-Taras_Bulba.epub
Saatleri_Ayarlama_Enstitusu-Ahmet_Hamdi_Tanpinar.mobi
- - - - - - -
"> "> "> "> "> "> "> ">
- - - - - - -
OrajKalip
- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
- - - - - - - - - - - - - - - -
Düz dünya
ĞAŞİYE 20.
Yeryüzünün nasıl yayıldığına bir bakmazlar mı?…
***(sufihat:düzleştirmek)
İSRA 78.gündüzün güneş dönüp gecenin karanlığı bastırıncaya kadar (belli vakitlerde) namaz kıl; bir de sabah namazını.
Çünkü sabah namazı şahitlidir.
İSRA 79.gecenin bir kısmında uyanarak, sana mahsus bir nafile olmak üzere namaz kıl.
(böylece) rabbinin, seni, övgüye değer bir makama göndereceğini umabilirsin.
BAKARA 187.oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helâl kılındı.
Onlar sizin için birer elbise, siz de onlar için birer elbisesiniz.
Allah sizin kendinize kötülük ettiğinizi bildi ve tevbenizi kabul edip sizi bağışladı.
Artık (Ramazan gecelerinde) onlara yaklaşın ve Allah'ın sizin için takdir ettiklerini isteyin.
Sabahın beyaz ipliği (aydınlığı), siyah ipliğinden (karanlığından) ayırt edilinceye kadar yeyin, için, sonra akşama kadar orucu tamamlayın.
Mescitlerde ibadete çekilmiş olduğunuz zamanlarda kadınlarla birleşmeyin.
Bunlar Allah'ın koyduğu sınırlardır.
Sakın bu sınırlara yaklaşmayın.
İşte böylece Allah âyetlerini insanlara açıklar.
Umulur ki korunurlar.
BAKARA 149.nereden yola çıkarsan çık (namazda) yüzünü mescid-i haram tarafına çevir.
Bu emir rabbinden sana gelen gerçektir.(biliniz ki) Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir.
ŞUARA 28.musa devamla şunu söyledi: şayet aklınızı kullansanız (anlarsınız ki), o, doğunun, batının ve ikisinin arasında bulunanların rabbidir.
KEFH 86.nihayet güneşin battığı yere varınca, onu kara bir balçıkta batar buldu.
Onun yanında (orada) bir kavme rastladı.
Bunun üzerine biz: ey zülkarneyn…
Onlara ya azap edecek veya haklarında iyilik etme yolunu seçeceksin, dedik.
KEFH 90.nihayet güneşin doğduğu yere ulaşınca, onu öyle bir kavim üzerine doğar buldu ki, onlar için güneşe karşı bir örtü yapmamıştık.
- - - - - - - - - - - - - - - -
Guller, laleler, butun cicekler solar.
Celik ve demir kirilir ama saglam dostluk ne solar ne de kirilir.
~Nietzsche~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Ruhun ilaci kitaptir.
~Japon Atasozu~
- - - - - - - - - - - - - - - -
… Yurdumuzu, Dünyanın en mamur ve en medeni memleketleri seviyesine çıkaracağız.
Milletimizi en geniş refah, vasıta ve kaynaklarına sahip kılacağız. Milli kültürümüzü, muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkaracağız…
Çünkü, Türk milleti, milli birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir.
Ve çünkü, Türk milletinin, yürümekte olduğu terakki ve medeniyet yolunda, elinde ve kafasında tuttuğu meşale, müspet ilimdir…
~Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, Ankara, 29.EKİM.1933 (10. Yıl Nutku)~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Biz Tanrı'yı oynamazsak, kim oynayacak?
~James Watson~
- - - - - - - - - - - - - - - -
CEMAAT YURDUNDA KALAN KIZ ÖĞRENCİNİN MEKTUBU SKANDALLARI GÖZLER ÖNÜNE SERDİ
Merhaba,
Bu mektubu isimsiz soyisimsiz yazmak zorundayım, çünkü yüzümü gösteremem, ismimi veremem. Şiddet görebilirim, eğitim hakkımdan mahrum bırakılabilirim, ekonomik şiddete uğrayabilirim. Telefonlarım, arkadaşlarım denetlenebilir. Bütün yaşam alanlarım kısıtlanabilir.
Enes Kara'nın hikayesini iliklerime kadar hissettim, çünkü onun yaşadıklarını ve belki bir kadın olarak daha fazlasını yaşadım. Size Enes Kara'nın ve bu baskıyı yaşayan bütün insanların hikayesini anlatmak istiyorum.
Cemaat yurtlarında kaldığım sürede, özel hayatım didik didik edildi. Çaresizliğin içinde, benim gibi binlerce insan olduğunu düşünerek çıldırdığım oldu. Ailesinden gizli şekilde başını açan bir arkadaşımın, halka açık bir ortamda müdür yardımcıları tarafından gizlice fotoğtafları çekilmişti ve bu fotoğraflar ailesine gönderildi. Sonrası epey karanlık, çünkü şiddete eğilimli bir abisi ve babası vardı. Arkadaşımızdan hala haber alamadık.
Ben bir cemaatin yurdunda kalıyorum. Bu yurtta, medrese eğitimine yakın bir eğitim veriliyor. Bahçeye cıkmak, pencereden bakmak yasak. Telefon haftada birkaç saat veriliyor. Hocalar telefonları karıştırıyor. Bedenlerimiz, yaşamlarımız tutsak şekilde nefes almaya çalışıyoruz. Aynı Enes Kara'da olduğu gibi bu yurtta kalmak istemediğimi söylediğimde ailem kabul etmiyor. Yanımda bi akraba olmadan da yurttan tek başıma çıkamıyorum. Bu duvarları hapishaneden ayıran tek şey, girişinde cezaevi yazısı olmaması. Aynı eğitimi gören erkeklere ise bu yasakların bir çoğu yok.
Eğer ekonomik gücüm olsaydı, bunu yaşamayabilirim. Ailem yetişkin olduğum halde ellerindeki maddi gücü beni tutsak kılmak için kullanıyor. Bir gün param olacağına da aynı Enes Kara gibi pek inanamıyorum. Geleceğim karanlık. Yine de asgari ücretle olsa da ailemden bağımsız bir yaşam kurmanın hayaliyle yaşıyorum. O gün ne olacak? Paralarına ihtiyacım olmadığında, beni nasıl tekrar tutsak edecekler? Fiziksel şiddet kullanarak mı, ölümle tehdit ederek mi? Yaşamadığım şeyler değiller çünkü.
İlk cemaat yurdu deneyimimi yaşadığımda 5. sınıfa gidiyordum. Regl olmadığım halde erkeklerle dokunmam, göz göze gelmem yasaktı, çünkü günahmış. Yurttan dönünce, yaz tatilinde amcalara gittik. Erkek kuzenimle oyun oynarken ona dokundum diye cehenneme gideceğimi sanıyordum. Konuşurken cehennem korkusuyla gözlerimi kaçırıyordum. Küçücük bir çocuğun bedeni üzerinden cehennem korkusunu aşılayanlar ailem ve bu cemaat yurtlarıydı. Sonra kapanmazsak her saç telimiz için cehennemde ayrı ayrı ceza çekeceğimiz anlatıldı. Dünyanın en günahkar insanı olduğumu düşünüyordum ve Allah'a yalvarıyordum geceleri ağlayarak, beni affetsin diye. Bu kursların zihnimde bıraktığı travmaları keşke anlatabilsem, ama mümkün değil. Enes Kara gibi bunu yaşamış olmanız gerekiyor.
Ailem ağaç yaşken eğilir, diyerek beni erken yaşta gönderdi bu kurslara ve yurtlara, ama ironik şekide büyüdükçe katlanılmaz oldu. Kaldığım her gün cehennem gibi. Dış dünyayla bağlantımız yok, dünyadan izole bir yaşam sürüyorum. Arkadaşlarımla namazdan oruçtan kaçmak için sürekli regl olduğumuzu söylüyorduk. Gizlice banyo çeşmelerinden su içerdik. Bir neslin dinle ilişkisi bunlara indirgendi işte. Bazen bizi sorguya çekiyorlardı. Ne kadar uzun sürdü reglin, sen ne kadar sık regl oluyorsun diye. Utanmasalar kanlı ped göstermemizi isteyeceklerdi. Her yıl aileme gitmek istemiyorum diye ağlıyorum. Hiçbir şekilde dinlemiyorlar. Enes Kara, kendi bireysel deneyimlerini anlatmadı. Bu şiddete, bu baskıya uğrayan herkesin yaşadıklarını anlattı ve hatta belki bir parça eksikti. Kadınlar olarak daha katı şartlarda yaşıyoruz.
Bu bir intihar mektubu değil. Bu bir yaşamak istiyorum mektubu. Yalnız olmadığımı biliyorum, yalnız yürümediğimin farkındayım. Yeni Enes Kara'lar ve Enes Kara'nın kız kardeşleri için inadına yaşamaya devam edeceğim. Çünkü güzel günler göreceğiz.
https://tele1.com.tr/cemaat-yurdunda-kalan-kiz-ogrencinin-mektubu-skandallari-gozler-onune-serdi-544389/
- - - - - - - - - - - - - - - -
Kalbi kırmaya tek bir söz yeter; ama kırılan kalbi tamir etmeye ne bir özür, ne de bir ömür yeter.
~Charles Bukowski Sözleri / Heinrich Karl Bukowski / Bilge Sözleri~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Ölü.
O şimdi yalnızdır.
Anasız,babasız,
Şapkasız,elbisesiz.
Her şeyi arkada bıraktı.
Ne konuşacak arkadaşı,
Ne okuyacak kitabı var,
Yalnız
Yapayalnız.
~Melih Cevdet Anday~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Sevgi, sevdigimiz seyin yasamasi, gelismesi icin duydugumuz etkin ilgidir.
~Erich Fromm - Aforizmalar~
- - - - - - - - - - - - - - - -
RIFAT SERDAROĞLU: HEPSİ DE TÜRK DÜŞMANI
Yurtdışındaki Türk düşmanı fonlardan yüzbinlerce dolar-avro aldılar.
Tek görevleri vardı Türk Gençlerini köksüz bırakıp kendi tarihlerine düşman etmek.
Türkiye'nin görünüşte en itibarlı TV'lerinde gazetelerdeki köşelerinde bu alçaklığı yıllarca işlediler.
Küresel Soyguncuların emir kolu oldular yıktılar iftira attılar çarpıttılar.
Bunlar ilk önce AKP 'ile birlikte olup FETÖ'nun elemanı oldular.
Türk Devletine tarihin en büyük ihanetini yaptılar.
Ahmet Altan'dan-Nazlı Ilıcak'a Nagehen Alçı'dan-Hilal Kaplan'a Sadullah Ergin'den-Bekir Bozdağ'a Bülent Arınç'tan-Burhan Kuzu'ya kadar hepsi utanmadan FETÖ'nun çeşmesine su taşıdılar.
Türk Devleti kendi içindeki yöneticiler tarafından soyuldu.
Hırsızlıkları rahatça yapabilmek uğruna İhale Kanununu tam 172 defa değiştirdiler.
Büyük tutarlı köprü-otoyol ihaleleri hep aynı çeteye verildi. Ne karşılığında kiminle paylaşarak?
3 milyondan fazla vatandaşa haciz gönderdiler. Şu an üniversitede okuyan gençlerimizden 280 bin tanesine haciz gönderdiler.
Aileler toplu olarak intihara kalkıştı…
Türk Milleti kimi seviyorsa onu düşman bellediler.
Türk Milleti Büyük Atatürk'ü çok sevdi bunlar utanmadan onun için Ayyaş dediler.
Türk Milleti Denktaş'ı çok sevdi ve onu Kıbrıs Kahramanı ilan etti.
Siz Kıbrıs Rum Kesimine yaranmak için adamı Türkiye'den kovaladınız…
FETÖ'YU başımıza bunlar bela etti…
Türk Ordusunun komuta heyetini bunlar çökertti…
Toplumun hemen her kesimini boğazına kadar borca batırdılar…
Sonra ne oldu?
Rabbim ve milletim beni affetsin. Aldatıldım
Eee hukuk devletinde özür dileyince suçlar ortadan kalkar mı?
Tabii ki kalkmaz. Haysiyeti onuru kendine saygısı olanlar için de kalkmaz.
Çoban Ateşi Hareketi iktidara geldiğinde neler yapacak sizinle paylaşalım;
Devri Sabık yaratılacaktır ve devleti soyan soyulmasına göz yuman herkesten hesap sorulacaktır.
AKP Cambazlarının hesap vermemek için yaptıkları tüm yasal düzenlemeler aynı yöntemlerle yürürlükten kaldırılacaktır.
Gerekiyorsa referanduma gidilip halkımızın kararına müracaat edilecektir…
Değerli Okurlar;
Türk Tarihinin hiçbir döneminde amaçları soygun ve Türk Devletini çökertmek olan böyle bir çete gelmemişti. Bunların lisanından bizler gibi siyaset sokağından gelen hırsızlık yapmamış ve yürekli inanlar anlar.
Ne kadar özür dilerlerse dilesinler herbiri mutlaka şu iki cümleyi duyacaklardır;
-Sanık AKP'li ayağa kalk…
-Gardiyan; Sayım alınacak koğuşun önüne çıkın…
Türk Milletine siyaset yoluyla hizmet etmek için tüm hırsızlardan hesap sorulmalıdır.
Yoldaki pislikleri temizlemeden Türk Milletine hizmet etmek mümkün değildir.
- - - - - - -
- - - - - - -
Ihsan_Oktay_Anar-Efrasiyab_in_Hikayeleri.pdf
Inci_Asena-Turk_Yazinindan_Secilmis_Ask_Siirleri_Antolojisi.pdf
Clive_Cussler-Sahrada_Ayak_Sesleri.epub
Philip_K._Dick-Bicak_Sirti.epub
MARIA_MANOLESCU-SADO_MAZO_BLUES_BAR.doc
Turk_ve_Dunya_Edebiyati_Yazar-Eser-Tur_Sozlugu.pdf
Xavier_de_Maistre-Sibiryali_Kiz_Kafkas_Tutsaklari.pdf
Julia_Quinn-Sahane_Bir_Kadinin_Gizli_Gunlugu.epub
Babil_Kitapligi_20-Hinton-Bilimsel_Oykuler_CS_.pdf
Canan_Efendigil_Karatay-Karatay_Diyeti_yle_Yasam_Boyu_Saglik.epub
Binbir_Gece_Masallari_4._Cilt.pdf
yeniceri.epub
Sezai_Karakoc-Siirler_III.pdf
Dokunmak-Ahmet_Cemal-Can_Yayinlari.mobi
Tanri_Misafiri-Resat_Nuri_Guntekin.epub
SARKI_AKOR_KITABI.pdf
Omer_Seyfettin-Turan_Devleti.epub
John_M_Ellis-Postmodernizme_Hayir.epub
August_Strindberg-Hayaletler_Sonati.doc
les2006mayissozelcevapanah.pdf
F.G.Lorca_H.Ibsen-Ikioyun.pdf
John_Green-Ilk_Ask.epub
Joshua_Sobol-Ghetto.pdf
Antoine_de_Saint_Exupery-Kucuk_Prens.epub
Moses_I_Finley-Odysseusun_Dunyasi.epub
Ismet_Ozel-Cuma_Mektuplari_5.pdf
Nejat_Uygur-HASTANE_MI_KESTANE_MI_2_PERDE.docx
Stanislasvki-Bir_Aktor_Hazirlaniyor.pdf
Nikolay_Vasilyevic_Gogol-Taras_Bulba.epub
Saatleri_Ayarlama_Enstitusu-Ahmet_Hamdi_Tanpinar.mobi
- - - - - - -
"> "> "> "> "> "> "> ">
- - - - - - -
- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur-gundem@googlegroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | 0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc |
Grup Sayfamiz | : | https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum. Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim. Videolar, resimler, makaleler falan. | : | http://insulaelibertatis.com/ |
Eposta adresleri (Derdiniz varsa buradan ulaşın.) | : | 0raj.p0yraz@neomailbox.net oraj.poyraz@openmail.cc HvLWPtIjJR8X@protonmail.com 0PjukdvspdUh@mail2tor.com |
Tor ağı üzerindeki web siteleri Darkweb diye bilinir, TorBrowser kullancaksınız. | : | http://45m2jpfwn6ydfrqyhw5jbqszyip45pvi6m2cyo3722wyhur6yuitgbyd.onion/ http://kbq4ghhydumvhgvwkccbad5g7ae2yho6a4llxuy2z4oa6dox6gjtngad.onion/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder