Cihat Yaycı: 'İşte şu harita 1980'deki Odyon–Yinon haritasıdır.
📌1980'de İsrail'in Orta Doğu'yu organize etme haritasıdır. Görüyor musunuz?
📌Suriye nasıl gözüküyor? Aynen şu anda SDG–PKK'nın hâkim olduğu alan olarak gözüküyor. Türkiye'de de o bölge Kürdistan bölgesi olarak gözüküyor, Mersin dâhil olmak üzere.
Gün olunca bir gün dönersin geri Sabır testisini taşırmadan gel. Unutma geride bekleyenini Ne olur yolunu şaşırmadan gel.
İstersen eski bir arkadaş gibi İster dost ,ister eş gibi Gülmeyen bahtıma dağı,güneşi gibi Bu can bu bedeni terketmeden gel
Bir dosta ihtiyaç duyduğun zaman Ruhumu yalnızlık sardığı zaman Saatler geceyi bulduğu zaman Bu son kadehimi bitirmeden gel.
~Okan İLYAN~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Nec Hercules contra plures Herkul bile dusman ordusuna karsi duramaz.
~Latin Atasozu~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Dal ruzgari affetmistir ama kirilmistir bir kere.
~Konficyus~
- - - - - - - - - - - - - - - -
İdare etmek dürüstlük demektir. Sen doğru yönetirsen yanlış olmaya kimse cesaret edemez. Güzelliği sevdiği kadar, erdemi de seven bir insanı daha görmedim.
RIFAT SERDAROĞLU: BİR BIÇAK DARBESİ DAHA Cehalet haram kibir başa geçerse o ülkede düzgün iş yapılamaz. Bunların girdiği yerden öncelikle akıl ve bilim kaçar… Hatırlarsanız siyaset mümkün olanı milletinin lehine en çabuk en doğru zamanda ve en az maliyetle yapmaktır diye defalarca yazmıştık… Bundan tam yedi yıl önce AKP'nin Suriye politikasını eleştirerek şunları söyledik; "Eyy Bademler yine yanlış yapıyorsunuz. Fırat'ın doğusu ABD-İsrail emri ile IŞİD tarafından boşaltılıyor. Bu bölgeye PKK türevi olan PYD yerleştirilecek. AKP Kongresinde alkışlattığınız Barzani Kürdistan'ından sonra Ankara'da konuk ettiğiniz Salih Müslim'in PYD'si Kürdistanı burada kurulacak. Uyanın ve müdahale edin" AKP ne yaptı? Göz göre göre Fırat'ın doğusunun PYD'ye peşkeş çekilmesine izin verdi. ABD 32 bin tır silahı gözümüze soka soka PYD'ye verdi. AKP; Türk Askerini öldürecek silahların geçişini sadece seyretti ve yalandan bağırır gibi yaptı… NYR Daily yazarı Elizabeth Truskov "Kim bu Türkiye'ye yardım eden savaşçılar" diye soruyor? Elizabeth Truskov'un iddiasına göre Türkiye Özgür Suriye Ordusu mensuplarından() 35 bin kişiye her ay 11 milyon tl karşılığı maaşı dolar olarak ödüyor… Yazar bölgeye gidip ÖSO üyeleriyle görüşmüş ve isimlendirerek yazmış. Aradan 4 gün geçmesine rağmen bağlamacı İbrahim Kalın'ın haberi tekzip etmemesi de ilginç… Değerli Okurlar; AKP yönetimi ihanete varan bu kötü uygulamalarla sadece kendisine zarar verse inanın yine uyarmaya çalışırdık. Ama kardeşim AKP'nin yaptıkları bir değil iki değil bini geçti İhanet doğrudan Türk Devletine ve Türk Milletine… Hem bilmeyeceksin hem bilenleri dinlemeyeceksin hem fındık kadar aklınla bu bölgede güven içinde yaşamamız için şart olan "Güçlü ve Milli Ordumuza" kumpas kurulmasına izin vereceksin sonra da iş işten geçince "Eyy Amerika Sen Türkiye'yi bırakıp terör örgütüyle mi iş tutacaksın? Bu nasıl Nato?" diye yaygara yapacaksın… Bu tip yöneticileri gelişmiş demokrasilerde de görebiliriz… Örnek Trump… Fakat o ülkelerde "Kuvvetler Ayrılığı" ilkesi yürürlükte ve Yüksek Yargı bağımsız olduğu için her problemin mutlaka bir çözüm yolu vardır. Trump'ı azil çalışmalarının başlaması ve yargının da Trump'ı görevden uzaklaştırılması için soruşturma başlatması bu örneklerdendir. Bizde kuvvetler ayrılığı ilkesi işler mi? Hadi abicim geç geç… Yüksek Yargı bağımsız mı? Ne kadar çay o kadar bağımsız. Anladın sen onu… Basın özgür ve bağımsız mı? Haram Havuzu sınırları içinde özgür… Tüm bunlar Saray Bastoncusu Püskevitçiyi ırgalar mı? Dokunmayın ona verin yesin örtün uyusun… Yeni zengin olmuş Badem sekreteriyle 3'üncü eş olarak imam nikahı kıymış. Çocukları doğduğunda doktorlar çocuğun bir elini açmakta zorlanmışlar. Açtıklarında ne görsünler? Çocuğun elinde ebe hemşirenin yüzüğü… Dünyanın her hangi bir yerinde babadan oğula hırsızlığın doğumla geçtiği başka bir ülke var mı diye halkın filozofu Bergamus'a sorduk? Eyy Bergamus ne iş bu? Bergamus; Arkadaş 15 bin yıldır bu topraklardayım böylesini ne gördüm ne duydum Bunların kökü hırsız be ya…
- - - - - - - - - - - - - - - -
Tempus fugit, aeternitas manet Zaman ucar,sonsuzluk kalir.
~Latin Atasozu~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Bundan sonra bu bayragi Turk halkina emanet ediyorum!
Cinaslı Safsata (Fallacy of Equivocation) : Bir cümlede kelimelerin veya ifadelerin açık olarak kullanılmamasından doğan hatalara belirsizlik safsataları adı verilir. Türkçe'yi iyi kullanamamaktan kaynaklanan safsatalar grubudur. İki türlü ortaya çıkar: (1) Kelime veya ifade çok anlamlı olabilir. Bu durumda birden çok anlam ortaya çıkar. (2) Kelime veya ifadede belirsizlik vardır. Bu durumda kesin bir anlam ortaya çıkmaz. Cinaslı Safsata Ayrıca Vurgulama Safsatası ve Çok anlamlılık Safsatası bu gruba girer. Örnek: Kanuna karşı gelenler hapse atılır. Sen yerçekimi kanununa karşı geldin. O halde hapse atılman lazım! Yarime bir gül dedim, bir gül verdi bana. Çocuğa bu masalı okuduktan sonra yat dedim o da çamura yattı. Güncel Örnek 1: Yaşlanmanın nedeni vücuttaki serbest radikallermiş, İnsanoğlu ne çekiyorsa radikalden çekiyor. (İlker Sarıer, 10.6.2000, Sabah) Yazar , radikal kelimesinin birinci kullandığı anlamdan farklı bir anlamda çıkarım yapıyor.
- - - - - - - - - - - - - - - -
Gel dese de bakma cimri asina, bir firsat arar da kakar basina.
~Neyzen Tevfik~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Imkanlarinin altinda yasa…
~Anonim Nasihat~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Ey peygamber, biz, özellikle sana şunları helal kıldık: mehırlerını vermiş olduğun eşlerini, allah ın sana ganimet olarak verdiklerinden sahibi bulunduğun cariyeyi, amcanın kızlarından, halalarının kızlarından, dayının kızlarından, teyzelerının kızlarından seninle birlikte hicret etmiş olanları; birde inanan bir kadın eğer kendisini peygambere bağışlar da, peygamber de onunla evlenmek isterse onu, sadece sana, diğer mü mınlere değil. Onlara eşleri ve carıyelerı hakkında neleri farz kıldığımızı biliyoruz. Bunlar, sana bir darlık olmaması içindir. Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.
~Ahzab süresi 50 nci ayet~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Soruyorlar: -Neyzen, calarken mi neselenirsin, yoksa neseli oldugun zaman mi calarsin?… Maliye Bakani hakkinda yolsuzluk dedikodularinin dolastigi bir donemdir. Neyzen: -Maliye Bakani degilim ki, calarken zevk alayim…
~Neyzen TEVFIK~
- - - - - - - - - - - - - - - -
En iyi kitaplar insana zaten bildiklerini söyleyen kitaplardır. George Orwell - 1984
Ben acilar denizinde bogulmusum isitmem vapur duduklerini , marti cigliklarini Dalgalar hergun bir baska kiyiya atar beni Duyarim yosunlarin benim icin agladiklarini
Oluyum coktan, bir baksana gozlerime Gor, icindeki o kanli cam kiriklarini Bu ne karanlik , bu ne zindan gece boyle Butun gemiler sondurmus isiklarini
Ben acilar denizi olmusum, yaklasma Sularim tuzlu, sularim zehir zemberek Baksana; herkes icime dokmus artiklarini
Bu karanlik bitse artik, bir ay dogsa Bir deli ruzgar ciksa; alip goturse Yillarin icimde biraktiklarini…
~U.Y. Oguzcan~
- - - - - - - - - - - - - - - -
berlin mektubu
… dört gün sonra Moskova'dayım Berlin günlük güneşlik, Moskova'da bahar, sen söyledin telefonda. bu ayrılık da, hele şükür, bitiyor, dönüyorum. ama içimde büyük ayrılığımızın gecesi, içimde acısı bensizliğinin, içimde yalnızlığın. yalnızlık: anıların doyurmayan ekmeği anıların çağrısı uzaklara: yalnızlık belki üç ay, belki üç yıl, yalnızlık gölgen olacak.
dört gün sonra Moskova'dayım Moskova'da bahar, sen söyledin telefonda.
~nazım hikmet~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Türk ulusunun yürümekte olduğu ilerleme ve uygarlık yolunda elinde ve kafasında tuttuğu meşale, pozitif bilimdir
~ATATÜRK, 1933, 10.Yıl Nutku, Söylev ve Demeçleri~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Mayo Reklâmı Şehvet Sömürüsüdür.
~Recep Tayyip ERDOĞAN(RTE) Türkiye denilen ülkenin başbakanı~
Doganin tanri sayildigi tum kulturleri yerle bir etmekten yaniti Iranli ogrenci Arsedir Horabiden. Kac yil gecti dusunun diyor Istanbullu Mehmet Ali Hala Lozanda'yiz hala Berlin'deyiz hala Paristeyiz Muhurdardan asagi koyaklarda bir kum motoru, yonu Topkapi sarayi Sultan nevruz, Hizir Ilyas yaseminleri Ben hep inandim hep ama hep -Ogrendikce umut daha mi geriliyor ne- aciklamasi bolivyali ressam Juan Azcoitiadan Hayat kavgadir beyler diye kafa tutansa Jean Paul Gozleri bir bröton kiri gibi uzak dingin. Bu gece Wilmerdorferstrasse'de Perulular caliyor diyip kalkiyor
~Mehmet Ali~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Insanin sahte para yaptigi gibi, paranin sahte yaptigi insanlar vardir. ~~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Demokrasi gizli bir aristokrasidir
~Pierre-Joseph Proudhon~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Kitaplar da dost gibidir, az fakat iyi secilmis olmalidir.
Simite lezzetini veren kucuk bir susam tanesi imis.
~Anlamli sozler~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Bir bugun iki yarina bedeldir...
~Benjamin Franklin~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Avanak . . . . . . Yakayi ele veren hirsiz
~LEHCET'UL HAKAYIK (GERCEKLERIN DILI)~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Her secis bir vazgecistir..
~Jean Paul Sartre~
- - - - - - - - - - - - - - - -
sic ad nauseam * * * bikkinlik verinceye kadar boyle
- - - - - - - - - - - - - - - -
Insanlar, kirmizi gullere kosarlarken ayaklari altanda ezilen kir ciceklerini farketmezler. Bazen bir ciglik bir cig getirir.
~Mechul sair~
- - - - - - - - - - - - - - - -
TAM ZAMANINDA YASAMAK . . . . . . Yemek de bos, icmek de, Hatta yeri gelmeden sevismek de. Tam zamaninda opmelisin mesela guzel gozlunu, Tam zamaninda soylemelisin sevdigini Gozlerinin icine baka baka. Bisikletinin gidonunu Tam zamaninda cevirmelisin Dusmemek icin. Tam zamaninda frene basmali, Tam zamaninda yola koyulmalisin. Tam zamaninda oksamalisin basini O uzum gozlu cocugun Hickiriklar tam dizilmisken bogazina, Tam aglamak uzereyken. Tam zamaninda koymalisin elini omzuna En sevdigin dostunun babasi oldugunde. Tam zamaninda tutmalisin duserken Uc yasindaki sehpaya tutunan cocuk. Tam zamaninda acimali yuregin Afyonda Hasan Agabey in evi yikilinca basina Evsiz kalinca coluk cocuk Ki uzatasin elini bir parca. Tam zamaninda acmalisin kapini Hayatina girmek isteyenlere. Tam zamaninda cikarmalisin Sevginden simarmaya baslayanlari. Tam zamaninda affetmelisin kardesini Biliyorsan yureginde kotuluk olmadigini Seni gecenin ucunde arayip da Kafasinin iyi oldugunu soylediginde. Tam zamaninda ogretmelisin ogluna Gerekiyorsa yumruk atmayi Tam burnunun ustune Tiksinmeden pisliginden, Yukari mahallenin sumuklu bebesi Misketlerini zorla almaya calisirsa. Tam zamaninda bagirmalisin Aciyinca bir yerin. Tam zamaninda gulmelisin Kemal Sunal kufur edince filmin bir yerinde. Tam zamaninda yatmalisin Yola cikacaksan ertesi gun Ve arabayi kullanan sensen Sana emanetse coluk cocuk Ve kendin. Tam zamaninda birakmalisin icmeyi Son kadeh bozacaksa seni Ve uzeceksen birilerini Ertesi gun hatirlamayacaksan. Tam zamaninda ayrilmalisin misafirliklerden. Tam zamaninda konusmali Tam zamaninda sarki soylemeli Tam zamaninda susmalisin. Tam zamaninda terk etmelisin gerekiyorsa Annenin babanin evini, Tam zamaninda baska bir sehre gidip Ayaklarinin uzerinde durmaya calismalisin. Tam zamaninda donmelisin memleketine. Tam zamaninda icin titremeli, Tam zamaninda asik olmali Deli gibi sevmelisin guzel gozlunu. Tam zamaninda toplamalisin oltani Belki de seni sampiyon yapacak En buyuk baligi kacirmadan. Tam zamaninda yaslandigini hissetmeli Tam zamaninda olmelisin Iskalamak istemiyorsan hayati. . . . . . . Haydi simdi kalk bakalim Silkin soyle bir At uzerinden hayatin yorgunlugunu, Vakit zannettiginden daha az Haydi kalk bakalim, Simdi YASAMAK ZAMANI…
~Can YUCEL ~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Hesap günü tüm peygamberler korku içinde canlarının derdinde iken, sadece ben ümmetimi düşüneceğim.
~Buhari 97/36~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Eden kendisine eder,Yapan bulur ve ceker.Unutma kazanmak koca bir omur ister.Kaybetmeye ise anlik gaflet yeter.
~Mevlana ~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Gülmenin moda olduğu bir devirde ağlıyorum... Genç olmanın moda olduğu bir devirde yaşlıyım... Seni sevmenin daha az cesaret istediği bir devirde, senden nefret ediyorum...
~Charles Bukowski Sözleri / Heinrich Karl Bukowski / Bilge Sözleri~
Müslüman alemin lideri Yüce Galaktik Liderimiz İsrail ve ABD'nin çok uzun zamandır yapmak istediğini yapmış. Türkiye bir başka ülkede rejim değiştirmiş olmanın sorumluluğunu tek başına taşıyor. Türkiye siyonist oligarşinin koç başı olmuş. Şükürler olsun, hamdolsun, inşAllah
~Saki, gökler, denizlerce dolgunum; İçime sığmaz oldu coşkunluğum; Ak saçlarımla sarhoş ettin beni, Kış ortasında bahar bulutuyum!
ŞARAB: Arapça, içecek şey, anlamında bir kelime. Aşk ve mahabbet anlamına kullanılır. Coşkun aşk halleri ki, bu durumdaki kişi aşkta sadakat imtihanından geçer. Kemale erenlerin hali budur. Bu kelimeyle ilgili bazı deyimler şunlardır: Şaraphane : Melekût âlemi, kâmil arifin iç dünyası. Şarab-ı Puhte: Yıllanmış, kıvamını bulmuş şarap. Her türlü kayıttan, sınırlamadan kurtulmuş saf ve mücerred zevk. Şarab-ı ham : Çiğ şarap. Dünyevî zevk ile karışık hayat. Şarap-ı Tevhîd : Allahın zâtında mahvolup, her türlü maddî bağdan kurtulma. İki türlü şarap vardır: Biri maddî, dünyevi, alkol ihtiva eden içilmesi haram olan içki, ki bu insanı içince sarhoş eder. Diğer şarap ise, aşk şarabıdır. Allahı sevmekten kaynaklanan zevkin sonucu olarak ortaya çıkan bir tür mestlik, melankoli hâli. Sûfîler bu bakımdan, içmeden sarhoş olanlardır, diye tanımlanır. Marifet, içmeden, manâ sarhoşu olmaktadır. Her iki sarhoşta ortak bazı özellikler vardır. Bunlardan biri, her ikisi için dış âlemin bir anlamı yoktur; sarhoşluk, her iki grubu dış dünya ile alakalı bir takım ilgilerden kesmiştir, ikisi arasındaki pek çok farktan bir diğeri de, şudur: : Mânâ sarhoşunda, karaciğerden kaynaklandığı söylenen bir tür iç hararet, maddî şarab içende bulunmaz.~
- - - - - - - - - - - - - - - -
BİRGÜL
Gittiğin yollar yakın sanarak Hasretinle her an yanarak Gözlerim ufukla seni arayarak Senelerce yolunu bekliyeceğim birgül
Kırlarda çiçekler büsbütün solsa Mehtaplı geceler karanlık olsa Beni senden ayıran askerlik olsa Senelerce yolunu bekliyeceğim birgül
Seni sevmemek için zincir vursalar bile Beni param parça etseler bile Seni seviyorum,ağlıyacağım senelerce Senelerce yolunu bekliyecegim birgül.