Selin Nakıpoğlu: Laikliği yok sayan bir kurumun varoluş krizi
09.08.2025 06
1 Ağustos 2025 tarihinde Diyanet'e bağlı 90 bin camide okunan, "Hayâ Allah'ın Emri Fıtratın Gereği" başlıklı hutbede, "Bedeni açıkta bırakan elbiseler vücut hatlarını belli eden kıyafetler tarz ya da imaj değil, Allah'ın emirlerini ihlâl etmektir" denildi. Kadınların yaşam tarzına, giyim kuşamına açık bir saldırı yapıldı. Elbette, kadınlar bu saldırıya sessiz kalmadı. Diyanet'in fetvalarında ve hutbelerinde, dini daima kadına hâd çizme aracı olarak kullanması kınandı ve laiklik karşıtı bu uygulamalarla mücadele edileceği ifade edildi.
Bașkent Kadın Platformu ve EŞİK Platformu kurucularından akademisyen-yazar Berrin Sönmez 3 Ağustos 2025 tarihinde, "Ey Diyanet! Fe eyne tezhebun? Ey Diyanet! Bu Gidiş Nereye?" başlıklı bir yazı yazdı ve yazısında başörtüsünü çıkaracağını, siyasal iktidarın kadın bedeni üzerinden politika geliştirmesine karşı kişisel direnişini başlatacağını duyurdu. Berrin Sönmez'in başörtüsünü çıkarması, basit bir kıyafet değişikliğinden ibaret değil; patriyarkanın köklü kodlarına, teolojik vesayete ve devlet-din birlikteliğinin ürettiği toplumsal cinsiyet rejimine karşı içeriden yükseltilmiş sofistike bir eleştiridir. Bu eylem, bir kadın bedeninin kamusal alanda nasıl temsil edileceğine dair "söz hakkını" geri almaktır. Kaldı ki, uzun zamandır mesele örtünmek ya da açılmak değil; kutsallaştırılmış normlar eliyle kadının üzerine boca edilen ahlâk yükünü yerle bir etmektir.
Diyanet' in 1 Ağustos 2025 tarihli hutbesi, dini daima kadına hâd çizme aracı olarak kullanmasının ve laiklik karşıtı bu düzeneğin en taze örneğidir. Kadın bedeni yine kamusal ahlakın sınır taşı yapılmakta; "şeffaf kıyafet", "kısa etek", "giyinik çıplaklar" gibi ifadelerle ahlaki bir disiplin mekanizması kurulmaktadır. Bu noktada Michel Foucault'nun biyopolitika kavramı kaçınılmaz olarak devreye girer: Devlet yalnızca yasa koymaz, aynı zamanda arzuları şekillendirir, kadın bedenini kamusal normlar aracılığıyla yönetir.
Sönmez'in eylemi, bu biyopolitik denetimi ters yüz eden bir epistemik kırılmadır. Kendi ifadesiyle, bu karar "kişisel bir dönüşüm"dür ama erkeklerin inancı sorgulanmazken kadınların inancı ve görünüşü sistematik şekilde denetleniyorsa, burada kamusal olanla özel olanın sınırları ihlal edilmiş demektir. Dolayısıyla bu "kişisel" karar, kaçınılmaz biçimde politik bir müdahaleye dönüşür.
Bu itiraz, klasik liberal özgürlük anlayışını aşar. Başörtüsünü çıkarmak burada bir kimlik reddi değil, o kimliğin içine sinmiş patriyarkal yüklerden sıyrılma çabasıdır. Laiklik, bu topraklarda sıklıkla devletin dini denetlemesi olarak algılanırken Sönmez'in bu direnişi laikliğin gerçek anlamını yani bireyin vicdan özgürlüğünün görünür kılmaktadır. Bu tam da, sekülerliğin nötr değil, aktif ve özneleşmiş bir biçimidir. Aynı zamanda, bu eylem "dindar laiklik" denilebilecek bir pozisyona da işaret eder: İnancı devletin değil, bireyin tanımladığı bir çerçeve.
Sönmez'in seküler-feminist pozisyonu, inanç ile kamusal baskı arasına net bir sınır çekmeyi mümkün kılar. Bu sınır, yalnızca İslami muhafazakârlığa değil, seküler çevrelerin bazen bilinçsizce yeniden ürettiği önyargılara da meydan okur.
"KADINLARIN BEDENİ SİZİN SINIR TAŞINIZ DEĞİL"
Türkiye'de kadın bedeni, siyasal iktidarın da dini otoritelerin de egemenlik kurmak istediği bir sahadır. Her başörtüsü tartışması, kadının kamusal alanda nasıl var olacağına dair bir hegemonya mücadelesine dönüşür. Judith Butler'ın "bedenin kamusallığı" teorisini hatırlayacak olursak: Beden yalnızca bir nesne değil, politik bir faildir. Başörtüsünü çıkarmak, bu bedenin sessizliğini bozarak onu siyasi bir özneye dönüştürmektir.
Berrin Sönmez'in yanında durmak, yalnızca bir tercih hakkına saygı göstermek değil; aynı zamanda otoriter muhafazakârlığın karşısında laikliğin, etik özerkliğin ve kadın özgürlüğünün safında yer almaktır. Bu sadece bir "örtüyü çıkarmak değil" bir yüzleştirme ve bir kopuş eylemidir. İnanca dair baskıcı yorumlardan, toplumsal cinsiyet kalıplarından ve kutsallaştırılmış kadınlık rollerinden kopuştur bu.
Berrin Sönmez'in 3 Ağustos 2025 tarihli işaret fişeği çakan yazısından iki cümleyi buraya ekliyorum zira oldukça iyi bir özet: "Diyanet hutbe başlığında edep kavramını kullansa da içerikte kendi değer yargısıyla edepsizlik tanımı yapmış. Kısa, ince, vücut hatlarını belli eden dar kıyafetlere atıf yaparak 'edepsizlik' tanımlanmış ve bu da tabii ki kadına kodlanmış. Bu kavramı da bedene ve kıyafete indirgediği için Diyanet'e şöyle koskocaman bir 'EDEP YA HU!' diyorum."
Beden yalnızca et ve kemik değil; kültürel anlamlarla yoğrulmuş bir siyasal metindir. Ve bugün o metin, Berrin Sönmez'in cesaretiyle yeniden yazılmaktadır. Bu yazı, Diyanet'e bağlı 90 Bin camide okunan hutbede kadınlara çizilen çerçeveye karşı bir kadının tek kişilik direnişinin hikâyesi değil; aynı zamanda seküler bir direnişin, feminist bir özgürleşmenin ve etik bir vicdanın manifestosudur.
https://www.birgun.net/makale/laikligi-yok-sayan-bir-kurumun-varolus-krizi-644381
- - - - - - - - - - - - - - - -
Düşüncelerle Karşılaşınca, Zayıflar Korkar, Aptallar Karşı Gelir, Akıllılar Karar Verir.
~J.ROLAND~
- - - - - - - - - - - - - - - -
KILIÇDAR SEN ÇOK YAŞA SIFIR İSKAMBİL LAZIM DAĞA TAŞA…
https://www.youtube.com/watch?v=rBWh_gTQx-M
- - - - - - - - - - - - - - - -
Kur'an 'dan verdiği ayetler, Kur'an 'ın anlaşılması için değil, kendi fikir ve kitaplarını doğrulamak içindir.
Bunu, ayetlerdeki sözcüklerin Ebced(Arapça harflerin sayısal) değerini bulup, -kendisi buna cifirce sayma der- bu değerin, Said-i Nursi veya Risale-i Nur sözcükleriyle uyuşup uyuşmadığını ispatlamak için örnekler getirmesinden anlıyoruz.
Açıklamaya veya anlatmaya çalıştığı ayet sayısı oldukça azdır.
Çoğu, eserini süslemek ve kendi planları için kullanılmıştır.
Ayrıca eserlerinde fikir adına ortaya attığı dinsizlik veya imansızlık batağını kurutmak için beyin zorlamalarıyla örneklemeler ve bunları güçlendirmek için ayetler getirir.
~(Sikke-i Tasdîk-i Gaybî 59,54) (Şualar-6 186) (Kastamonu Lâhikası 206) (Şualar 692)~
- - - - - - - - - - - - - - - -
"Düşünceniz hareketinizi belirler ve hareketiniz sonuçlarınızı belirler, ama öncelikle inanmalısınız."
~Mark Victor Hansen~
- - - - - - - - - - - - - - - -
"Doğru olmak fazlaca abartılıdır. Durmuş bir saat bile günde iki kere doğruyu gösterir."
~Anonim~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Bu böyledir; onları iri siyah gözlü hurilerle eşlendiririz.
~Duhan/44/54. ~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Gönül Sana Nasihatim
Gönül sana nasihatim
Çağrılmazsan varma gönül
Seni sevmezse bir güzel
Bağlanıp da durma gönül
Ne gezersin Şam'ı Şark'ı
Yok mu sende hiç bir korku
Terkedersin evi barkı
Beni boşa yorma gönül.
Yorulursun gitme yaya,
Hükmedersin güne aya,
Aşk denilen bir deryaya
Çıkamazsın girme gönül.
Ben kocadım sen genceldin,
Başa bela nerden geldin
Kahi indin kah yükseldin
Şimdi oldun turna gönül.
Bazı zengin bazı züğürt,
Bazı usta bazı sakird
Bazı koyun bazı aç kurt
Her irenkten derme gönül
Veysel gönülden ayrılmaz,
Kahi bilir kahi bilmez,
Yalan dünya yarsız olmaz,
İster saçı sırma gönül.
~Aşık Veysel~
- - - - - - - - - - - - - - - -
SEHVETLIK SIIR
fitil olmak isterdim
lambanda
isiginda
ve büyülü kitabinda
yüreginin
okumak ve yine okumak icin
sık atıslarini…
doyumunun
POEME LUBRIQUE
Je voudrais faire meche
dans ton lychnose
et dans la lumiere
et dans le grimoire
de ton coeur
lire et relire
les elans saccades…
de ta jouissance.
~Arif Dino, "Çok Yasasin Ölüler"
(Adam Yayinlari, Aralik 1985, Istanbul)~
- - - - - - - - - - - - - - - -
ATAMA AGIT
. . . . . .
Sirma sarisini yay saclarina,
Gozune rengini koy denizlerin;
Dusun dudaklarin en incesini,
Yuzune tuncunu ver benizlerin.
. . . . . .
Onda yuruyusun en yigitcesi,
Onda bukulmezi vardi dizlerin
Gezerdi ulkede bir hizir gibi
Em olup derdine caresizlerin.
II.
. . . . . .
Durgun bir denizi andirir disi
Ici hic sonmeyen bir yanardagi.
Sesinde isligi eser kuvvetin,
Sozunde sahlanir Hakkin bayragi
. . . . . .
Gokle Gunes gibi bulustu onda
Sezinin saglami, duyunun sagi
Yikarak kokunden osmanliligi
O gomdu tarihe bir ortacagi.
. . . . . .
III.
. . . . . .
Daglar dumduz olur isaretiyle,
Urperir ovalar avazesine;
Devrilir hincina carpar ordular
Kaleler dayanmaz yelpazesine.
. . . . . .
Fikrin, guzelligin, askin, her seyin
Bagliydi daima en tazesine
Yasadi basi dik, dunyaya karsi
Getirdi dunyayi cenazesine…
. . . . . .
IV.
. . . . . .
Onsuz kaldigin bilse tabiat
Baglar uzum vermez, bahceler kurur;
Oksar saclarini ezelin eli,
Yuzune ebedin isigi vurur.
. . . . . .
Ovunur insanlik eserleriyle,
Yurt onun sevgisi ustunde durur.
Adidir kurdugu devlete temel,
Unu kurtardigi millete gurur…
. . . . . .
V.
. . . . . .
Fani varligini kaybetti ama,
Simgesi yurdumun burclarindadir
Engin ufuklara uzanmis kolu,
Hizi altiokun uclarindadir…
. . . . . .
Kadinin, erkegin hafizasinda
Gencin, ihtiyarin duslarindadir
Yayla yellerinde eser golgesi,
Sesi bahcemizin kuslarindadir.
. . . . . .
VI.
. . . . . .
Ben mi yazacaktim gocum gununu
Dokerek ardindan boyle gozyasi?…
Ben ki ona buyuk gezilerinde
Oldumdu bir kucuk yol arkadasi
. . . . . .
En son duragina varmadan omrun
Kapadi yolunu bir mezar tasi…
Buyuk kurucusu cumhuriyetin
Hurriyet asiki milletin basi…
~Kemalettin Kamu~
- - - - - - - - - - - - - - - -
"Mutlu olmak, her şeyin mükemmel olması demek değildir. Kusurların ötesine bakmaya karar vermişsiniz demektir."
~Anonim~
- - - - - - -





- - - - - - -
Ring_Of_Thieves-Richard_Prescott.epub
Turgenyev-Bozkirda_Bir_Kral_Lear.mobi
ARISTOPHANES_IN_BARISI.docx
Dawson_s_Creek-Long_Hot_Summer-Kevin_Williamson.epub
OZLEM_SUYEV-Kozmik_Fisiltilar.epub
Yukio_Misima-Altin_Cagdas_No_Oyunu_CS.pdf
Haldun_Taner-Fazilet_Eczanesi.doc
Alexander_Pushkin-Dubrovski_Bir_Intikam_Hikayesi.epub
Michael_Korz-Senaryoda_Dialog.epub
ARZACH_MILLS-Eroini_Birakmak.epub
Kumdan_Sehir.pdf
David_Eddings-Belgariad_5_Efsuncunun_Son_Oyunu.epub
osho_sezgi.epub
Korfez_Yayinlari-LYS_1_Brans_Denemeleri.pdf
OEGCA_OnlineTestsMistakes.pdf
Austen-Ask_ve_Gurur.epub
Hayatimi_Yasarken_I-Emma_Goldman.epub
Ostrovski-_Bu_Hesapta_Yoktu.pdf
Genel_Dilbilim_1_AOF.pdf
Postmodernizm-F.Jameson-J.F.Lyotard-J.Habermas.mobi
si_la_langue_francaise_metait_contee.epub
Cadilar_Buyuculer_ve_Hemsireler.pdf
Oguz_Atay-Tutunamayanlar.epub
ILKELLERDE_DIN-EDWARD_EVANS_PRITCHARD.pdf
Martin_McDonagh-Inishman_in_Sakati.doc
BERTOLT_BRECHT_Butun_Oyunlari_8_Yilmaz_Onay.rtf
Konstantino_Kavafis-Butun_Siirleri.pdf
Alev_Alatli-Batiya_Yon_Veren_Metinler_cilt_2.epub
Bulent_Somay-Sarki_Okuma_Kitabi.pdf
Cavdar_Tarlasinda_Cocuklar-Salinger.epub
- - - - - - -
"> "> "> "> "> "> "> ">
- - - - - - -
- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
| Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
| Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur-gundem@googlegroups.com |
| Gruba uye olmak icin | : | ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com |
| Grup kurucusuna yazmak icin | : | 0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc |
| Grup Sayfamiz | : | https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/ |
| Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum.Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim. Videolar, resimler, makaleler falan. | : | http://insulaelibertatis.com/ |
| Eposta adresleri (Derdiniz varsa buradan ulaşın.) | : | 0raj.p0yraz@neomailbox.net oraj.poyraz@openmail.cc HvLWPtIjJR8X@protonmail.com 0PjukdvspdUh@mail2tor.com |
| Tor ağı üzerindeki web siteleri Darkweb diye bilinir, TorBrowser kullancaksınız. | : | http://45m2jpfwn6ydfrqyhw5jbqszyip45pvi6m2cyo3722wyhur6yuitgbyd.onion/ http://kbq4ghhydumvhgvwkccbad5g7ae2yho6a4llxuy2z4oa6dox6gjtngad.onion/ |
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder