12 Ağustos 2025 Salı

Statik gerilimin felsefesi…



Bundan önce 77 model 18 yaşında ikinci el aldığım bir araba vardı.

Renault Flash.

Uzaktan uzağa hep gıpta etmiştim.

Keşşşe benim de olsa diye iç geçirmiştim.

Evren mesajımı almış, biraz geç olsa da.

Evet, sonunda benim de bir Flash'ım oldu.

Oldu da bana eskimenin, yaşlanmanın, eprimenin, çürümenin felsefesini yaptırdı.

Misal, eğer arabanın bir yerinden olağan olmayan bir ses geliyorsa, bu birşeyler kırılmak, ya da düşmek üzeredir.

Ya bir vida gevşemiştir, her an çıkabilir, ve onun sabitlediği şey bir anda elinde kalır.

Ya da bir kapı, ya da hareketli parçanın menteşesi çatlamıştır da, kırılmak üzeredir.

Hatta bu bulgudan hareketle arabada, ya da başka sistemlerde üç boyutlu mikrofon mimarisiyle sesin yerini hassas bir şekilde belirlemek ve olası arızaları önceden tesbit etmeye yönelik sistemleri düşündüm.

Bunun ilk örneğini, üs bölgelerinde ateşlenen silahın yerini kısa sürede belirleyen elektro akustik bir sistem oldu.

Belli ki, bu sistem çok ses getirmedi, bir daha sahadan bir haber almadım.

Misal, statik gerilimle, çürümeyle, ya da zamana bağlı olarak bir yerlerde bir arıza olmuşsa, mutlaka başka yerlerde de benzer arıza vardır.

Kendimden örnek vereyim.

39 yaşımda kalp krizi geçirdim, koroner damarlarımda üçünde aterosklerotik plak vardı.

Peki yalnızca üç koroner damarımda mı ateroskleroz vardı.

Hayır, mutlaka beyin damarlarımda, böbrek damarlarımda, aortamda falan da başka aterosklerotik plaklar vardır.

Henüz bunları tesbit edemedik.

Ama bekliyorum, bir gün bunlar da kendini ortaya koyacaktır.

Şimdilik boynun her iki yanında yer alan karotis damarlarından şüpheleniyorum.

Misal, statik gerilime maruz kalan bütün sistemlerde materyal yorgunluğu olur.

Bir araba takoz üzerinde garajda bile korunuyor olsa, illa ki zamanla malzeme yorgunluğu yaşar.

Malzeme yorgunluğu nedeniyle insanların kemiklerine takılan metal protezler asla tekrar kullanılamaz.

Çünkü zamanla galeta gibi kırılgan olur.

Daldan dala atlamak gibi olacak ama, bizim savaş uçaklarında ömür uzatma bakımları/tamirleri hemen aklıma geliyor.

Yorulmuş, mikroçatlaklar gelişmiş bir malzemeyi yenisiyle değiştirmeden ömrünü uzatamazsınız.

Malum doğa kanunları her zaman insan kanunlarından üstündür.

Bir tank 60 yaşını doldurduğunda onu gençleştirmenin tek yolu, metali eritip, yeniden dökmek, dövmek, tavlamakla mümkün olur.

En önemli tesbitim ise "SİSTEME CİN GİRMESİ" olgusudur.

Genel olarak arızalar YA HEP, YA HİÇ KURALINA uygundur.

Ama temas/temasızlık tipi arızalar BİR OLUR, BİR OLMAZ.

Daha elim ve vahim olmak üzere temassızlığın yerini tam olarak belirlemek çoğu zaman zordur.

Çünkü kontrol sırasında temas eden şey, kontrolden sonra yeniden temassız kalabilir.

Bu tür arızalar beni en çok rahatsız edenleridir.

Gremlinler, 20. yüzyılın başlarında uçaklardaki, daha sonra da diğer makinelerdeki, süreçlerdeki ve operatörlerindeki arızaları açıklamak için icat edilmiş, yaramaz, kurgusal bir yaratıktır.

İşte hain cinler bunlardır.

Elektronik devrelerde hareketli parça olmadığından ömrünü sonsuz zannederiz.

Oysa ki, ısıl stres zamanla onların da performanslarını azaltır.

Ne zaman su koyuvereceğini artık bilemezsiniz.

Korozyon yalnızca metal şasiyi değil, izolatörlerin içindeki kablolarıda oksitler.

İnce bakır tellerin üzeri yemyeşil pasla kaplanır.

Kablonun iletten kesiti azalır.

Çok damarlı kablolarda, kırılar oluşur.

İşte cin girmesinin yolunu açan ortam böyle gelişir.

Konuyu dağıttım, kusura bakmayın.

Depreme geleyim, tekrar.

Kayaç katmanları homojen değildir, tıpkı kompozit bir malzeme gibi farklı özellikte katmanların sandöviçi şeklindedir.

Bu nedenle statik gerilim altında ne zaman, neresinin kıracağını belirlemek imkansızdır.

Ancaaaak, tıpkı kompozit araba, uçak parçalarında olduğu gibi kayaç katmanları da kırılmadan önce çatırdar.

Biz bunu öncü depremler şeklinde algılarız.

Bu nedenle küçük çıtırtılar, çatırdamalara dönüşüyorsa, aralıkları artıyorsa, şiddeti artıyorsa, artık alert olma zamanıdır.

Bu tezimi deneylere tabii tutabilirsiniz.

Aslında komposit bir yapı olan kalın bir ağacı alın.

Hem yaş ağaç, olsun hem de kuru ağaç olsun.

Kalınlığı, uzunluğu standart olsun.

Bir mengene sistemine yerleştirin ve üzerindeki yükü tedricen artırın.

Ve bir taraftan da eş zamanlı olarak bir mikrofon sistemiyle kayıt yapın.

İlk çıtırtıların belirdiği zamanları, artan yük ekseninde işaretleyin.

Bu deneyi tekrarlayın.

Göreceksiniz ki, artık elinizde artık az çok standart bir çizelge var.

Ve kırılmanın ne zaman gerçekleşeceğini bileceksiniz.

Marmara denizinin tabanında ve çevreleyen karasal zeminde zaman zaman kaz ayağı, ya da yelpaze gibi dağılım göstererek güney batıya doğru kıvrılan KAF çoktan çıtırdama noktasını geçmiştir.

99 yılında yılında yüz yıl içinde yüzde şu kadar ihtimalle 7 ve üzeri deprem olabilir denilen sürenin 26 yılı geçmiştir.

Doğrusu Marmara bölgesinde ve onun batısında görülen her deprem benim ense tüylerimi diken diken yapmaktadır.

Çünkü milletçe doğanın bize verdiği 26 yıllık avansı harcamış durumdayız.

Betonperest iktidarın 23 yıllık uzun ömrüne rağmen nedende bu konuda betona dayalı çözümler kullanılmamıştır.

Şimdi geçmiş olsun dilekleri havalarda uçuşuyor.

Şimdilik geçmiş oldu.

Ama ya o beklenen lanet şey olursa.

O zaman geçmiş olsun dileklerimiz duyabilecek kaç kişi kalacak?

İmza Felaket Tellalı Gamlı Baykuş.

Yani ben…

Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  





--

- - - - - - - - - - - - - - - -

TURGAY YILDIZ

https://www.youtube.com/watch?v=PbV03dEM918

- - - - - - - - - - - - - - - -

Aynı sanat bize aynı şeylerin bilgisini vermeli, başka bir sanat, ayrı bir sanat olduğuna göre aynı şeylerin değil, başka şeylerin bilgisini vermelidir.


Platon'dan Eflatun özlü sözler
Bin peygambere bedel…

- - - - - - - - - - - - - - - -

Bilindiği gibi M. S. 140 yıllarında Batlamyus'un iddia ettiği evren modeline göre dünya evrenin merkezinde sabit olarak durmakta,güneş,ay ve diğer gezegenler onun etrafında dolanmaktadırlar.
14 yüzyıl kadar süren bu inanç,Kopernik ve Keplerin çalışmalarıyla çürütülmüş ve dünya da dahil bütün gezegenlerin Güneş etrafında dolandıkları ispat edilmiştir.
Ünlü psikanalizci Sigmon Freud,bu olayla ilgili olarak şöyle der:İnsan oğlunun gururuna vurulmuş üç büyük darbe vardır:
1.
İnsan oğlunun hayvanların gelişimi ile oluştuğunun anlaşılması,
2.
İnsan oğlunun kendi evinin bile reisi olamadığının anlaşılması,
3.
İnsan oğlunun üzerinde yaşadığı dünyanın evrenin merkezi olmadığının anlaşılması.

~Prof. Dr. Zeki Tüfekçioğlu'nun derlemelerinden…~

- - - - - - - - - - - - - - - -

YOLUN SONU GÖRÜNÜYOR…

https://www.youtube.com/watch?v=C5ZQhx9tb2Y

- - - - - - - - - - - - - - - -

Ben basardim sizde basarabilirsiniZ.

~OGUZ SAYGIN~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Ask erkege yakisir, kadin zaten asktir.

~Can DUNDAR~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Yüzde yüz insan yoktur aslında.
Hepimizin, başkalarının farkında olup bizim farkında olmadığımız deli ve çirkin bir yanı vardır.
Yoksa bu çiftliğe nasıl katlanabilirdik?…

~Charles Bukowski Sözleri / Heinrich Karl Bukowski / Bilge Sözleri~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Söylediğiniz yalan ne kadar büyük olursa o kadar etkili olur ve insanların o yalana inanması da o kadar kolaylaşır.

~Joseph GOEBBELS~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Mens sana in corpore sano
Saglam kafa saglam vucutta bulunur. (Juvénal)

~Latin Atasozu~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Siddet gostermeme, inancimin birinci maddesidir. Ayni zamanda , benim itikatimin da son maddesidir.

~Mahatma Gandhi~

- - - - - - -







- - - - - - -

Antonin_Artaud-Tiyatro_ve_Ikizi.pdf
Gungor_Dilmen-BEN_ANADOLU.docx
Ring_Of_Thieves-Richard_Prescott.epub
Sevda_Sener-_Insani_Gecitlerde_Sinayan_Sanat_Dram_Sanati.pdf
Nazim_Hikmet-Yesil_Elmalar.pdf
Jean_Meslier-Sagduyu.epub
Yilmaz_Onay-Karagoz_un_Muammasi.pdf
William_Shakespeare-Firtina.epub
Prof.Dr.Ahmet_ARAN_-Malzeme_Bilgisi.pdf
Plautus-Ikizler_NurullahAtac_.pdf
Budizm-Walter_Ruben.mobi
Behic_AK-Bina.DOC
FreeMat-4.0.pdf
William_M._Picthall-Harp_te_Turklerle_Birlikte.epub
George_R._R._Martin-Buz_ve_Atesin_Sarkisi-4_Kargalarin_Ziyafeti.pdf
Julia_Quinn-Sahane_Bir_Kadinin_Gizli_Gunlugu.pdf
deneme08cevap.pdf
Arthur_Conan_Doyle-Bir_Kimlik_Vakasi.epub
les2006araliksayisalcevapanah.pdf
Canlar_Kimin_Icin_Caliyor-Ernest_Hemingway.epub
Swami_Vivekananda-Maya_ve_Yanilsama.epub
Kanuni_Sultan_Suleyman-Yenilm-Nicolae_Jorga.pdf
Stage_3-Oscar_Wilde-The_Picture_of_Dorian_Gray.pdf
Muhendisler_icin_differensiyel_denklemler.pdf
Nazim_Hikmet_28_Cezaevinden_Mehmet_Fuat_a_Mektuplar.epub
vocabulary_workbook.pdf
Suleyman_Tevfik_Ozzorluoglu-Abdulhamid_in_Cinci_Hocasi.epub
Cehennem_Savascilari-Bernard_Cornwell.epub
Bediuzzaman_Said_Nursi-Sozler.epub
Handan_Salta-Cagdas_Tiyatroda_Aydin_Sorunu.pdf

- - - - - - -

"> "> "> "> "> "> "> ">
- - - - - - -

OrajKalip

- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -

Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur-gundem@googlegroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : 0raj.p0yraz@neomailbox.net  /  oraj.poyraz@openmail.cc
Grup Sayfamiz : https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum.

Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim.

Videolar, resimler, makaleler falan.
:
http://insulaelibertatis.com/
Eposta adresleri
(Derdiniz varsa buradan ulaşın.)
:
0raj.p0yraz@neomailbox.net
oraj.poyraz@openmail.cc
HvLWPtIjJR8X@protonmail.com
0PjukdvspdUh@mail2tor.com
Tor ağı üzerindeki web siteleri
Darkweb diye bilinir, TorBrowser kullancaksınız.
:
http://45m2jpfwn6ydfrqyhw5jbqszyip45pvi6m2cyo3722wyhur6yuitgbyd.onion/
http://kbq4ghhydumvhgvwkccbad5g7ae2yho6a4llxuy2z4oa6dox6gjtngad.onion/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder