14 Mart 2021 Pazar

CANTÜRK HABER : ANDIMIZ NEDEN OKUNMALIDIR?

 

CANTÜRK HABER : ANDIMIZ NEDEN OKUNMALIDIR?

ANT NEDİR?
ANDIMIZIN TARİHSEL SÜREÇTEKİ DEĞİŞİMİ
1933 YILI ANDIMIZ
1972 YILI ANDIMIZ
1997 YILI ANDIMIZ
ANDIMIZ NEDEN OKUTULMALIDIR?
OKULLARIN KENDİSİNE GELEN BİREYLERİ SOSYAL ENTEGRASYON İLE TOPLUMA UYUMLU BİREYLER YAPMAK ZORUNDADIR.
PSİKOLOJİK TEMELLER VE ANDIMIZ:
6C BECERİSİ VE ANDIMIZ
VATANDAŞLIK EĞİTİMİ VE ANDIMIZ
BİLİMSEL ARAŞTIRMA VE ANDIMIZBİLİMSEL ARAŞTIRMA VE ANDIMIZ
ÖĞRENCİ ANDI VE İÇERİK ANALİZİ
SONUÇ VE DEĞERLENDİRME

13 Mart 2021

ANT NEDİR?

Ant kelimesi TDK'ya göre "Tanrı'yı veya kutsal bilinen bir kişiyi bir şeyi tanık göstererek bir olayı doğrulama yemin kasem" ant içmek deyimi ise "bir şeyi yapmaya veya yapmamaya söz vermek yemin etmek" anlamında tanımı yapılmıştır. "Andımız okuma" ise eylemi bireysel değil toplu olarak yapılan sosyal bir eylemdir.

ANDIMIZIN TARİHSEL SÜREÇTEKİ DEĞİŞİMİ

Türkiye Cumhuriyeti kuruluş döneminde eğitim-öğretim ile ilgili en önemli reform inkılâp 3 Mart 1924 tarih ve 430 sayılı Tevhid-i Tedrisat ile başlamaktadır. Eğitim-öğretimin birleştirilmesi ile Osmanlı döneminden beri süregelen aksaklıklar ve problemler yeni kurulan sistem ihtiyaçlarına uygun olarak çözülmeye çalışılmıştır. Özellikle farklı okul türlerinin ve azınlık okullarının kaldırılması birbirine zıt bireylerin yetiştirilmesini ortadan kaldırmıştır. Bu bağlamda Tevhid-i Tedrisat Kanunundan sonra ilk defa 6. Hükümet dönemi Milli Eğitim Bakanı Reşit Galip tarafından yazılan "Andımız" 23 Nisan 1933 tarihinde okutulmuş 10 Mayıs 1933 tarihinde de öğrencilerin okuması için yasalaşmıştır. Öğrenci andının ilk hali aşağıdaki şekildedir:

1933 YILI ANDIMIZ

"Türküm doğruyum çalışkanım; yasam küçüklerimi korumak büyüklerimi saymak yurdumu budunumu özümden çok sevmektir. Ülküm yükselmek ileri gitmektir. Varlığım Türk Varlığına armağan olsun".

1972 YILI ANDIMIZ

Türküm doğruyum çalışkanım. Yasam küçüklerimi korumak

büyüklerimi saymak yurdumu milletimi özümden çok sevmektir.

Ülküm yükselmek ileri gitmektir. Varlığım Türk varlığına armağan olsun. Ey bu günümüzü sağlayan Ulu Atatürk: açtığın yolda

kurduğun ülküde gösterdiğin amaçta hiç durmadan yürüyeceğime ant içerim.

Ne mutlu Türküm diyene!

1997 YILI ANDIMIZ

Türküm doğruyum çalışkanım İlkem: küçüklerimi korumak büyüklerimi saymak yurdumu milletimi özümden çok sevmektir. Ülküm: yükselmek ileri gitmektir.

Ey Büyük Atatürk! Açtığın yolda gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim. Varlığım Türk varlığına armağan olsun. Ne mutlu Türküm diyene!

ANDIMIZ NEDEN OKUTULMALIDIR?

Aşağıda andımızın neden devam etmesi gerektiğinin eğitim bilimleri açısından temelleri açıklanmıştır.

Toplumun birliğinin bütünlüğünün ve dengesinin devamı için okulların toplumun ortak temel unsurlarını bireylere aktarması önemlidir.

İşlevselci teori eğer bir kişi bir toplumun normlarını değerlerini ve becerilerini öğrenmek ve bu öğrendikleri ile toplumda bir yer almak istiyorsa bunların öğretileceği yegâne yerin okul olduğunu ileri sürer. Ayrıca okullarda ortak kültürel değerler bilgiler beceriler ve kültürel öğeler öğrencilere kazandırılır. Okullar okuma yazma ve matematik dışında vatanına sahip çıkma ve vatanperverlik gibi diğer sosyal kültürel öğeleri de öğrencilere kazandırırlar.

Okullar birincil fonksiyon içinde yer alan sosyal kontrol işlevi aynı zamanda kanunlara yönetmeliklere ve hükümete devlete saygı duymayı ve kabul etmeyi de öğretir. Böylece öğrenciler hem kendi devletlerinin kurallarına ve kanunlarına uymayı hem de uluslararası kurallara uymayı öğrenir. Okulun Sosyal kontrol işlevi açısından andımız önemlidir.

Devletin ve hükümetin resmi dini dili yönetim biçimi devlet yapısı rejimi kanunları siyasi amaç ve değerleri gelecek nesillere okullar ve bu okullarda uygulanan eğitim programları ile aktarılır.

Devletlerin politik düşüncesi ilköğretim kademelerinde daha belirgin ilerleyen kademelerde ise biraz daha örtük olarak verilir. Ayrıca okullar vasıtasıyla siyasi sistemin öncelikleri hükümetin uygulamaları devletin karşı karşıya kaldığı antlaşmalar kanunlar öğretilerek toplumun devletin siyasi yapısını öğrenmesi ve bu yapıya uygun davranması beklenir. Devletler kendi vatandaşlarını eğitim aracılığıyla eğiterek ulusal birliği sağlamayı ve ekonomik kalkınmanın sürdürülebilirliğini güvence altına almayı arzu etmektedirler.

Yeryüzünde çeşitli biçimlerde siyasi ve toplumsal dokuları olan devlet modelleri vardır. Bu modeller zaman zaman farklılıklar gösterse de bir kısmı ulus ögelerini koruyan millet anlayışı üzerine kurulurken kimileri geniş halk kitlelerini içinde barındıran lakin ortak payda olarak vatandaşlığı merkeze alanlar vardır. Kimileri de devletin hâkim kültürünün bir ulus üzerine kurulu olduğunu kabul ederek Anayasasını ve yasalarını ona göre düzenlerken diğer vatandaşlarını da dikkate alarak bir siyasi politika izlerler. Devletlerin izlediği bu politikalar toplumun geleceğini şekillendirmektedir. Çünkü tüm kurum ve kuruluşlar tüzel kişilikler ona dönük merkez ve hâkim kültür çerçevesinde hareket ederler.

OKULLARIN KENDİSİNE GELEN BİREYLERİ SOSYAL ENTEGRASYON İLE TOPLUMA UYUMLU BİREYLER YAPMAK ZORUNDADIR.

Eğitimde ortak değerler kültürel özellikler bilgi ve beceriler eğitim programları vasıtasıyla tüm okullarda tüm öğrencilere kazandırılmaktadır. Eğer bir birey daha sonradan bir topluma uyum sağlamaya çalışıyorsa o toplumun dilini yaşayış özelliklerini değerlerini bilmek zorundadır. Sosyal entegrasyon ile asimilasyon ayrı şeylerdir. Sosyal entegrasyon da birey kendi öz benliğini kültürünü dilini dinini korur ve yaşatır aynı zamanda içinde bulunduğu toplumun da dilini dinini kültürel özellik ve değerlerini bilir ve bunlara saygı duyar. Ancak kendi değerleri ve özelliklerini tamamen unutup yerine bunları koyarsa o zaman asimile olmuş olur. Andımız asimilasyon değil sosyal bütünleşme için bir araçtır.

PSİKOLOJİK TEMELLER VE ANDIMIZ:

İnsan hayatında (2-6 yaş) ve son çocukluk (7-11 yaş) yılları -gelişim dönemleri özellikleri açısından çocuğun kişiliği akademik başarısı ve insanlarla olan ilişkileri üzerinde de oldukça etkilidir. Dolayısıyla bu yıllarda çocukların gelişimlerini destekleyecek onlara bilgi beceri ve değer kazandıracak şekilde geçirilmeli eğitim hizmetleri sunulmalıdır.

Doğum öncesinden başlamakla birlikte 0-6 yaşları arası karakter gelişiminde çok önemlidir. Ülkemizde bu yaşlarda çocukların karakter eğitimi genellikle anne babalara bırakılmaktadır. Ebeveynlerin çocuk yetiştirme konusunda yetersizlikleri olduğu söylenebilir. Çocukluk yıllarının aile yaşam biçimi çocuğu gelişiminde en etkili nedendir. Aile yaşam biçimine göre iyi tarafları çocuğun mutlu olmasını ve sağlıklı bir kişilik gelişiminin temelini oluşturacaktır. "Hasta aile" olarak tanımlanan sağlıksız aile ortamında büyüyen çocuklar ise çeşitli yoksunluklar yaşayarak kişiliğini ve psikososyal ve psiko-duygusal gelişimini tamamlamakta zorlanacaktır. O dönemde çocuklar en fazla olumlu pekiştirece ihtiyaç duyarlar. Olumlu şeylerden ve pozitif yönlü ödüllerden mutlu olurlar. Bu bağlamda aile anlayışı çok önemlidir ve bu süreçle yavrularımız okula hazırlanırlar.

İnsan yaşam öyküsünde "çocuk yetiştirme" apayrı bir evredir ve tüm düşünürler psikologlar kuramcılar bu konuda ortak görüşler sergilerler. Psikoloji Kuramları 0-6 yaş 6-12 yaş ve 12-18 yaş arasını açıklarken "çağ" olarak tanımlarlar. Tüm kuramcılar çocukluk çağının kişilik gelişimi ahlak gelişimi karakter gelişimi sosyal gelişimi ve duygusal gelişimi açısından en mühim çağ olduğunu söylerler. Bu çağlarda geliştirilen davranış ve düşünce kalıpları yargıları şuurları ve anlayışları sonraki yıllarını etkilemektedir. Çocuğun merhametli ve şefkatli yönünü geliştirmek aile ve okul sisteminin görevidir. Bu bağlamda çocukluk yılları sonrası insanlar yine kimlik ve kişilikleri gelişmeye devam etseler de çocukluk yıllarında oluşturmuş oldukları "şema" ve "biçim" ile algılarını sürdürürler. Dolayısı ile "ağaç yaşken eğilir" öğretisini kurumsal bir anlayışla devam ettirmekte yarar vardır.

Bunların yanı sıra ilkokul yılları çocukların gelişim özellikleri açısından ait olma başarma toplumsal rolleri öğrenme ve duyuşsal gelişim açısından kritik dönemdir. Okul yaşantısı çocuk için çok önemlidir ve değerlidir. Bu açıdan milli değerlerin çocuklara kazandırılmasında önemli bir fırsattır. Milli değerleri kazanmış toplumsal değerleri özümsemiş ve bunu davranış haline getirmiş bireyler yetiştirmek bilindiği üzere Milli Eğitim'in temel amaçları arasında da yer almaktadır. Dolayısıyla pedagojik açıdan Andımızın içerik olarak bu değerlerin içselleştirilmesine ciddi katkı sağlayacağı açıktır.

6C BECERİSİ VE ANDIMIZ

Eğitim kurumlarında yetiştirilecek bireylerde bulunması gereken 6C olarak tanımlanan 21 yy becerileri bulunmaktadır. Bu 6C becerileri içerisinde eleştirel düşünme yaratıcılık işbirliği iletişim yanında karakter eğitimi ve vatandaşlık yer almaktadır. 21 yy becerileri içerisinde karakter ve vatandaşlık eğitiminin yer alması önemlidir. Günümüzde tüm ülkeler "iyi insan" yerine donanımlı ve karakterli "iyi vatandaş" yetiştirmek zorundadırlar.

VATANDAŞLIK EĞİTİMİ VE ANDIMIZ

Vatandaşlık (yurttaşlık) ülkenin eğitim- öğretim amaçlarının temellerini oluşturmaktadır. "Vatandaşlık" tanımında öğrencilerin "birey olarak ilgi yeteneklerini fark etmesi ve kendini tanıması toplum içerisinde hak ve sorumluluklarını bilmesi ve hakkını araması sorumluluklarını yerine getirmesi millî kültürü öğrenmesi millî kültürle övünmesi insan hakları ve demokrasi konusunda bilgi sahibi olması ve hayatını demokratik kurallara göre düzenlemesi otoriteye bağlılık duyması ve otoritenin devamını demokratik sınırlar çerçevesinde koruması etkin vatandaşlık bilinciyle hareket edip görevlerini yerine getirmesi toplumsal çevre sorunlarına duyarlılık göstermesi toplumsal kalkınma konusunda girişimci bir anlayışa sahip olması bireysel toplumsal ve kültürler arası becerilere sahip olması milli ve evrensel değerleri benimsemesi " beklenir. Vatandaşlık eğitiminde yapılandırmacı yaklaşıma uygun olarak birey öğrenci kazanımları boyutları olan bilgi/anlayış beceri ve değer/tutum sahibi olacak şekilde yetiştirilir.

BİLİMSEL ARAŞTIRMA VE ANDIMIZBİLİMSEL ARAŞTIRMA VE ANDIMIZ

Bir uygulamanın iyi veya kötü olduğuna bilimsel yöntemlerle yapılan araştırmalar sonucunda karar verilmesi en doğru yaklaşımdır. Bilgi türlerinden gündelik veya siyasal bilgiyle andımız zararlıdır demek uygun değildir. Alanyazın taraması yapıldığı zaman andımızla ilgili uygulamalı yeterince çalışma olmadığı görülebilir. Çalışmaların çoğu ideolojik yanlılık gösteren ve çözüm sürecinde ortaya çıkan akademisyenler tarafından yapılan teorik çalışmalardır.

Uygulamalı çalışma olan ve Yaser Arslana ile Ufuk Sarıdede tarafından 2012 yılında yapılan öğretmen adaylarının eğitimsel ritüellere ilişkin görüşlerinin alındığı çalışmada "İstiklal Marşı ve Andımız"ın pozitif etkiye sahip uygulamalar olduğu belirlenmiştir. Yine bu uygulamaların öğrenci motivasyonu öğrenci özgüveni sosyalleşmeyi ve milli bağlılığı artırdığı belirlenmiştir. Başka bir çalışmada da bütün öğrencilerin andımızı isteyerek ve gönülden okudukları belirlenmiştir. Aynı araştırmada öğrencilerin andımızı okurken üzüntü sevinç sevgi gibi duygular yaşadıkları tespit edilmiştir. Araştırmada andımız okunurken duygusal yönden amaca ulaşıldığı ancak bilişsel yönden bazı eksiklikler olduğu görülmüştür. Andımız okunurken hangi şartlarda ortaya çıktığı ve andımızdaki kavramların hangi anlamlara geldiği de öğrencilere kazandırılmalıdır.

ÖĞRENCİ ANDI VE İÇERİK ANALİZİ

Andımızın okunması okul içi ve okul dışında gerçekleşen eğitim faaliyetlerinden biridir. Andımız içerik olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin ulusal amaçlarına ve milli eğitimin amaçlarına yönelik olarak hazırlanmıştır. Andımız sırasında belirlenen metin içeriği seçilen temsilci öğrenci tarafından coşkulu ve yüksek bir sesle okunur ve hazır ol vaziyetinde bekleyen diğer öğrenciler tarafından tekrar edilir. Andımız okuma sırasında ciddiyet vardır. Andımız esnasında ülkemizin sembollerinden bayrak Atamızın büstü gibi araçlar da andımızdaki anlamların daha iyi içselleştirilmesine aracılık ederler. Başka bir deyişle bu eylemin anlamlılığını güçlendirir ve öğrencilerin anlamla bütünleşmelerini katkı sağlar. Bu uygulama andımız uygulamasında duygusal bir atmosfer oluşmasını da sağlar. Tüm bu süreçler öğrencinin "milli kimlik" oluşumuna katkı sağlamaktadır.

Öğrenci andımızın içerik analizi aşağıdaki gibidir:

Öğrenci andı kelimeleri ve kelime grupları Amaç Açıklama (politik söylem)

Türküm

Milli Kültür

Milli Kimlik

Geçmişle övünme (bilgi/anlayış)

Bu öğe vatandaşlık eğitimi kapsamında öğrenciye kazandırılması istenen bilgi/anlayış olarak kabul edilir.

Anayasada 54. Maddede "Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür. " İfadesi yer almaktadır. Andımızdaki "Türküm" diyene anlam tam olarak bu şekildedir.

Öğrenci andında geçen anlamıyla vatandaşlık yurttaşlık bağı olan ve Türkiye Cumhuriyetine bağlı olan anlamı ön plana çıkmaktadır. Türkiye Cumhuriyetine vatandaşlık bağı ile bağlı olan bunu yürekten hisseden bir olmayı iri olmayı diri olmayı vurgulayan bir kavram olarak da açıklanabilir

Andımız içinde geçen Türk kavramı anayasanın 66. Maddesinde ve 1739 sayılı Milli eğitim temel kanunun genel amaçlarında vurgu yapıldığı şekliyle ulusal bilinci geliştirmeye yönelik ortak bir vatandaşlık kavramı olarak düşünülebilir.

Günümüzden yaklaşık 1000 yıl önce yazılmış "Divan-ı Lügati't Türk'te Türk tanımı yapılmıştır. Türk milletidir Türk devletidir Türk bayrağıdır Türk sancağıdır Türk töresidir Türk mahkemeleridir Türk eğitim sistemidir. Dolayısıyla adı dahi Türk'ten gelen "Türkiye" olan bir ülkede vatandaşlık bağı olan herkes "Türk'tür.

İstiklal Marşı'mızda "Türk" kavramı geçmektedir.

Doğruyum çalışkanım

Doğruluk(bilgi-anlayış/değer)

Çalışkanlık (değer/tutum)

Burada tamamen karakter eğitimi içerisinde olması gereken değer ve tutum vurgulanmaktadır. Bu özellikler tüm dünya eğitim sistemlerinin öğrencilere kazandırmak istediği özelliklerdir.

Bu özellikler hem "iyi insan" hem de " iyi vatandaş"ın sahip olması gereken özelliklerdir.

Bu cümle bir çocuğa verilebilecek en güzel yüklemelerden biridir. Bu yükleme ile çocuk yukarıda açıklanmaya çalışılan ilerleyen çağlardaki aidiyetlik ve sahiplenmenin temelini oluşturmaktadır. Kendine ait bir ailesi devleti ve milletinin olmasını yer yer coşkulu şekilde yaşayacak ve istenmeyen olaylar geliştiği vakit toplumun durumunu kendi benliğine taşıyacak ve sonuna kadar milletinin evladı gibi bir tutum sergileyecektir.

Kişilik kazandıracak ve vatandaşı yüce sorumluluklara hazırlayacak sistem zamanla kültürü taşıyan dilin gelişim evreleri içerisinde Andımız' la karşımıza çıkmaktadır. Bu görev ve sorumluluklar "Türküm doğruyum çalışkanım" diye her sabah seslenen çocuklarla gerçekleşebilir

Yasam küçüklerimi korumak

büyüklerimi saymak

yurdumu

budunumu (milletimi) özümden çok sevmektir.

Sorumluluk (değer/tutum)

Sevgi (değer/tutum)

Saygı (değer/tutum)

Sevgi- sorumluluk (değer/tutum)

Milli kültür ve milliyetçilik (bilgi/anlayış)

Bu bölümde belirtilen söylemlerde tamamen karakter eğitimine yöneliktir.

Zayıfları korumak büyüklere saygı göstermek vatanseverlik gibi değerler Türk kültür ve coğrafyasında ilk dönemlerden beri önemli görülen değerler arasındadır.

Tüm kuramların açıklamaya çalıştığı "erdemli insan tipi" ile doğrudan örtüşmektedir. Henüz kimlik gelişiminde olan yavrularımız aile; okul ve çevrenin desteğine ihtiyaç duyarlar. Onların sosyal yüklemesi değerler yüklemesi tenbihleri ve örnek olmaları ile ilişkilidir. Son zamanlarda "Değerler Eğitimi" ile ilgili çeşitli etkinlikler yapılarak değerleri yaşayan kimlikler geliştirme hedeflenmektedir. Andımızdaki küçükleri korumaya büyükleri saymaya dönük bir bilincin toplumsal bir şuurun ne üst düzey bir fazilet olduğu unutulmamalıdır. Hele yurt ve milletin "öz" yani "can" dan daha çok sevilmesi demek savaş alanlarında şahit olunan şeylerdir. Eğer bir anlayış "şehit" kavramını inanç halinde yaşıyor ve en üst düzey saygınlık olduğuna Cennetle müjdelendiğine iman ediyor ise yurt ve millet sevginin en erken yaşlardan itibaren yüklemeli ve bunun için toplumsal düzeyde bir refleks ve davranış geliştirmek gerekir.

1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununda belirtilen milli eğitimin amaçları ile örtüşmektedir.

Ülküm yükselmek ileri gitmektir.

(Değişikliğe ve gelişmelere açık olma becerisi)

Burada devletimizin uzak hedefine vurgu yapılmaktadır.

Hem Orhun Abideleri'nde hem de Nutuk' ta yıkılmış ve bağımsızlıklarını kaybetmiş olan bir devleti yeniden kurma ve teşkilatlandırma işinin vatandaşlarca yapılabileceği konusuna sıkça değinilmiştir. Her ikisi de kendi toplumlarını millet iradesi özgürlük kavramı ve demokrasi anlayışı içinde bilinçlendirme ve yönlendirme gayreti içindedir. Andımızdaki yükselme ve ileri gitme ifadesi de bireylerin ülkenin gelişmesindeki rolünü vurgulamaktadır.

"Ey Büyük Atatürk!
Açtığın yolda gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.

Demokrasi vurgusu

Vatanseverlik

(değer/tutum (hayatını demokratik kurallara göre düzenleme aktif vatandaşlık görevini yerine getirme ve girişimcilik becerisi)

Hedef (gelecek yönelimi)

Tarih yapan tarih yazan devlet büyüklerinin toplumdaki bireyler tarafından bilinmesi önemlidir.

Orhun yazıtlarında yarım yüzyıllık bir esaretten sonra yeniden dirilten devlet kurucusu Kutlug Kaan geçmesi ile memleketi düşman işgali altına düşmüş bir milleti yeniden hayata kavuşturan devlet kurucusu Atatürk'ün andımız metni içerisinde geçmesi aynı şeydir.

Geçmişini bilmeyen veya ret eden nesillerin geleceği inşa etmesi beklenemez.

Atatürk'ün açtığı yol Türkiye Cumhuriyeti Atatürk'ün gösterdiği hedef "milli kültürümüzü çağdaş uygarlık seviyelerinin üzerine çıkarma"dır. Bunun kavratılması amacıyla içilen ant ise ülkenin devamı için gelecek nesillere görev sorumluluk bilinci vermektir.

Varlığım

Türk varlığına armağan olsun.

Toplumculuk

Sorumluluk

(değer/tutum)

(Sosyal katılım becerisi)

Kültürümüzde bireyselcilik değil toplumculuk esastır. Birey toplum içindir anlayışı vardır. Burada bu anlama vurgu yapılmaktadır.

Bu ifade tam bir vatandaşlık özelliğini yansıtmaktadır.

Burada kasıt birlikte yaşadığımız yurdun varlığınadır.

Ne mutlu Türküm diyene!!!

Aidiyet (Bilgi/anlayış)

Bu ifade ayrıştırıcı değil kucaklayıcı bir ifadedir. Varlıklarını Türk varlığına armağan etmeye her an hazır olan Türk evladı "vatandaşlık bilinci" ile "Ne mutlu Türküm diyene!" söylemi altında herkesi kucaklamaktadır.

Andımız içeriği ilk yazılı eserlerimiz olan Orhun abidelerinden değer ve tutumları kapsamaktadır. İlteriş ve Bilge Kağanlarla başlayan milletin bilinçlenmesi belirli aşamalardan geçerek Atatürk'te zirvesine ulaşmış ve Andımız' da en temel ifadesini bulmuştur. Her sabah okunan andımız vatandaşlık bilincine ulaşmanın özüdür. Türkiye'nin toplumsal ve insani değerlere "vatandaş" merkezli ulaşabilmesi Orhun Abideleri'nden Andımız'a kadar geçen zamanı ve bu zamanın getirdiği değerleri iyi anlayan genç kuşaklarla mümkün olacaktır.

SONUÇ VE DEĞERLENDİRME

Andımız ile ilgili yapılması gereken asıl tartışma "kaldırmak" yerine okul içi ve dışı tüm etkinlikleri kapsayan eğitim programlarını andımızda geçen bilgi anlayış ve tutum değerlerle ilgili daha işlevsel hale getirmenin yollarını aramaktır. Eğitim sistemimizde güncel yöntemlerle sadece okul bahçesinde andımızın okutulması yerine bireyin tüm yaşantısında "her yerde öğrenme" yaklaşımına göre andımızla ilgili bilgi anlayış ve değerleri daha etkili biçimde kazandırmanın yolları aranmalıdır. Andımızdaki özelliklerin ezbere değil yaparak yaşayarak hissederek içten okunmasını sağlamalıyız.

Hazırlayanlar

Prof. Dr. Erdal BAY

Prof. Dr. Selahattin AVŞAROĞLU

Doç. Dr. Recep KAHRAMANOĞLU

https://canturkhaber.net/andimiz-neden-okunmalidir/?fbclid= IwAR1NOf1AUog6Qd9R_iwS5BD0wvgT4Wi_TlUi-rCKGzCyxstzdSjQN-jRqJQ


==    ==    ==    ==    ==    ==    ==    ==    ==    ==    ==    ==    ==    ==    ==    ==    ==    ==    ==    ==    ==    ==    ==    ==    ==    ==

ŞENOL ÇARIK : BİTMEYEN KRİZ

Kriz bir karmaşadır ve her karmaşada bazıları kaybederken bazıları kazanır…

Belirli tarihsel kırılma anlarında eşiklerde hep krizler büyük buhranlar yaşandı… Savaşlar gerilimler çatışmalar kıtlıklar salgınlar felaketler afetler… Krizler daha da derinleşti…

Dünyadaki ekonomik tablo Koronavirüs salgınıyla birlikte daha da ağırlaşıyor. İnsanlık kapitalizmin giderek daha da vahşileştiği emperyalizm çağında daralan makasın acımasız dişlilerin arasında can çekişmekte.

Bütün insanlığa yetebilecek düzeydeki kaynaklar neden küçük bir kesimin elinde toplanmakta?

Ekonomik kriz ve bunalımlar neden belli bir çevreyi etkilememekte tersine onları zengin etmektedir? Ekonomik krizin nedenleri nelerdir? Krizlerle yaşamak kaderimiz mi?

Koronavirüs salgını ortamında giderek derinleşen ekonomik buhranın ortasında hazırlanan bu çalışmada; Prof. Dr. Korkut Boratav Prof. Dr. Bilsay Kuruç Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu Prof. Dr. Duran Bülbül Doç. Dr. Bilin Neyaptı Doç. Dr. Kaan Öğüt Dr. Haydar Lütfü Ejder Ersin Dedekoca Şenol Çarık ve Çetin Ünsalan'ın makaleleri yer alıyor. Sadece mevcut tabloyu yorumlamakla kalmayıp aynı zamanda konunun tarihsel arka plânı ve yapısal sorunlarıyla birlikte anlaşılmasına yardımcı oluyor.



TİMUR SOYKAN : BARONLAR SAVAŞI

'ZİNDAŞTİ OLAYI'NIN PERDE ARKASI

Bu kitap bir roman ya da kurtlar vadisinde geçen bir dizi senaryosu değil. Her sayfası resmî belgelerdeki iddialara dayanıyor ve yeraltı dünyasının gerçeklerini ortaya koyuyor.

'Narcos Türkiye' ile tanışın:

Uyuşturucu baronları…

Devasa malikanelere sığmayan servetler…

Milyarlarca dolarlık zehir piyasası…

Eroin dolu gemiler…

Profesyonel tetikçiler…

Kanlı bir savaş…

İstanbul'dan Dubai'ye İran'dan Kanada'ya uzanan

suikastlar zinciri...

Diplomat görünümlü ajanlar…

Kirli polisler…

Siyasi bağlantılar…

Büyük rüşvetler…

Ve devlet içinde derin bataklık…

Ve skandallar…

Hiç duyulmamış skandallar…



Melih Gökçek başbakan olabilmek için neler yaptı?

AKP kurulmadan önce ABD ziyaretinde neler yaşandı?

30 yıl boyunca nasıl "örgüt" gibi hareket etti?

A Takımında kimler vardı?

Fenerbahçe'ye neden başkan olmak istedi?

Genelev patronları Ankara'da neler yaptı?

Gözaltına alındığında kim kurtardı?

Trafik kavgasında neden silah kullanıldı?

Turgut Özal kime ve neden "dangalak" dedi?

İlk "parsel parsel" satış ne zaman gerçekleşti?

ANKAPARK ihalesinin ucu hangi mafya liderine uzandı?

Osman Gökçek ölen çete lideriyle ne konuştu?

Zekeriya Öz'ü Dubai'de ağırlayan kişinin

Melih Gökçek ile ne ilişkisi vardı?

FETÖ firarisini kim nasıl korudu?

17-25 Aralık'tan sonra FETÖ'ye imar rantı sağlandı mı?

15 Temmuz'dan sonra FETÖ'cü isme parsel verildi mi?

Parsel Parsel bunlar ve daha onlarca sorunun yanıtını veriyor…


Her 28 Şubat geldiğinde tartışılıyor üzerine çok şey söyleniyor. Fakat bu söylenenlerin ne kadarı doğru ne kadarı yanlış. Yazarımız Alican Türk tamamıyla belgelere sadık kalarak 28 Şubat Milli Güvenlik Kurulu kararları öncesi siyasi ortamı

28 Şubat günü yaşananları ve 28 Şubat sonrasını detaylarıyla ele alıyor birçok gerçek olarak sunulanın ve söylenenin doğru olmadığını ve bir grup siyasi tarafından istismar konusu olarak kullanıldığını titizlikle ispatlıyor.

28 Şubat kararları ile ilgili aklınıza gelen her türlü soruya bu kitap ile cevap bulacaksınız. Hiç bir şüphe kalmayacak. Kitap içerisinde; Türkiye'de mevcut cumhuriyet rejimini yıkarak yerine dinî hukuka dayalı bir devlet kurma çabaları (irtica) var mıydı bunlar gerçek bir tehdit miydi yoksa askerlerin "toplum mühendisliği" adına uydurduğu "hayalî" bir düşman mıydı?

28 Şubat gerçekten bir askerî darbe miydi?

Batı Çalışma Grubu (BÇG) bir "cunta yapılanması" mıydı? Bunlar kimdi ve ne iş yaparlardı? Aczmendiler Fadime Şahin - Ali Kalkancı olayları askerlerin bir "tezgâhı" mıydı?

28 Şubat'ta MGK'da ne oldu? Kararlar Erbakan'a zorla mı imzalatıldı? Erbakan Bakanlar Kurulu'nda MGK Kararları hakkında ne dedi?

Kamuda ya da üniversitelerde türban yasağı 28 Şubat'ta mı getirildi?

28 Şubat'ta TSK'dan kaç personel ihraç edildi? Bunlar "dindar" oldukları için mi TSK'dan atıldılar? 28 Şubat'ta imam hatipler ve Kur'an kursları kapatıldımı? 8 Yıllık Kesintisiz Eğitim Yasası askerlerin zorlamasıyla mı çıkarıldı?

O süreçte bir kısım milletvekilinin partilerinden istifa nedeni asker korkusu muydu?

Sincan'da tanklar neden yürüdü? Erbakan tanklar nedeniyle mi istifa etti? Genelkurmay'da CB Demirel'e ve ayrıca yargı ve medya mensuplarına verilen brifinglerde askerler neler söyledi? Silah kullanmaktan söz ettiler mi?

Çevik BİR ABD'ye darbe icazeti almaya mı gitmişti? "Balans ayarı" sözü nereden çıkmıştır? İflas eden bankaların içini askerler mi boşaltmıştır? 28 Şubat'ta FETÖ korunup kollanmış mıdır?

Refah Partisi askerlerin baskısıyla mı kapatılmıştır? AKP'nin doğuşu ile 28 Şubat arasında bir ilişki var mıdır?

28 Şubat Davası'nda neler oldu? Bu dava ile FETÖ kumpası diğer davalar arasındaki benzerlikler nelerdir? Ve daha onlarca soru...

İddia Ediyoruz: Bu ve benzeri daha pek çok soruya İlk kez bu kitapta verilen yanıtlarla bütün Ezberleriniz Bozulacak!

Okurken şaşıracak ve "puzzle"ın bütün parçalarını bir araya getirerek büyük resmi - Türkiye'nin bugününü - göreceksiniz. Bu kitaptan herkesin ama özellikle de o günleri bilmeyen "Z kuşağı"nın öğreneceği çok şey var.

İyi Okumalar…

https://www.kirmizikedi.com/kitap/urun/0ba40502ff6f4a9f87792a6b7863ccb3


Türkiye'nin AB üyelik sürecini anlatan son kitabım Sharp and Sharp [London stanbul] Türkiye tarafından basıldı. Faydalı olmasını diliyorum...

'AB'nin Türkiye Üyeliği (sorunlu ama vazgeçilemeyen ilişki) [III. Baskı]'

'Turkey's Accession to the EU (tainted but irrevocable affinity) [Third Edition]'

Renkli ve İki Dilli Kitap [(Bilingual) İngilizce-Türkçe] 276 sayfa

Türkiye'nin AB üyelik sürecini anlatan bu kitaplar diğerlerinden farklı.

Konular hem İngilizce hem de Türkçe olarak iki dilde kaleme alındı.

İngilizce bölümleri kolay anlaşılması için oldukça yalın biçimde tercüme edildi.

İçeriği desteklemek için çok sayıda renkli grafik tablo ve fotoğraf kullanıldı.

Türkiye AB ilişkileri oldukça dinamik sürekli değişiyor.

Kitap AB Komisyonun Türkiye için en son hazırladığı 2020 ülke (ilerleme) raporu Geri Kabul Anlaşması Vize Serbestisi Göç gibi güncel konuları da kapsıyor.

Ayrıca ekinde ders izlencesi de bulunuyor.

Not: Kitapı  'n11' 'Trendyol' vb sitelerinden sipariş edebilirsiniz.


Kıbrıs tarihinde bugünlerde yaşananları "Geçmişten Günümüze Kıbrıs Gerçeği" kitabımda paylaşırken Şehitlerimizi rahmetle Gazilerimizi şükranla anıyorum.

"...Yunanistan Kıbrıs'a gizlice asker silah mühimmat ve araç yollamaya başlamıştı.

Yunan askerleri gece olduğunda gemilerden çıkıyor garnizonlarına gidiyordu.....

15 Şubat 1964 günü Magosa Limanı'na yanaşan bir Yunan gemisi yükünü boşaltıyordu.

Yükün üzerinde "Matbaa malzemesi Maki (Nikos Sampson'un) gazetesi / Magosa" yazılıydı.

Bir kasa yere düşerek açıldı ve makineli tüfekler tabanca ve el bombaları v. b rıhtıma yayıldı .

Mısır üzerinden de Kıbrıs'a Rus silahları gönderildiği haberleri vardı.

20 Şubat 1964'de 3 Rus gemisi Magosa Limanı'na yüklerini boşalttılar.

Kasaların üzerinde Kıbrıs Hükümeti yazıyordu!

Gemiler Mısır'ın Port Sait Limanı'ndan gelmişti.

Kasalarda Rus silahları bulunuyordu.

Sovyetler Birliği'nden tank ağır silah ve Çekoslovakya'dan da hafif silah alacaklardı.

(1973 senesine gelindiğinde Kıbrıs Türk Alayı'nın değiştirme birliğinin güvenliğiyle görevli olarak bölüğümle Magosa Limanı'na yanaştığımızda çok sayıda Rus hafif ve orta tankı bulunduğunu görecektim...) "

Detaylar kitabımdadır.


"Ben namussuz bir ateist görmedim, namussuz dinci gördüm.

Türkiye'nin en büyük açığı namuslu adam açığıdır."
-Yaşar Nuri Öztürk / Allah İle Aldatmak-
Aramızdan ayrılışının 5. Yılında saygı ve özlemle🙏🌹

FETÖ'nün TSK'deki yapılanmasını tek tek isimlerle anlatan efsane kitap 30'ncu baskıda kalmış ve tükenmişti. Mustafa Önsel'in "Ağacın Kurdu TSK'de Şakirtlerin İşgali Fetullahın Askerleri" 31'nci yeni baskısı ile fakat bu sefer

genişletilmiş güncellenmiş gözden geçirilmiş olarak ve gizlisiz saklısız açık isimlerle okuyucu ile tekrar buluşuyor. İlk 30 baskı okuyucuyu da şok etkisi yaratmıştı yeni 31'inci baskıyla hayret katlanacak ağızlar açık kalacak… 15 Temmuz sonrası ortaya çıkan yeni bağlantılar olaylar ve isimler "Yok artık!" dedirtecek…

Neler var kitap da…

Kimlermiş bakalım "Zındık Komitesi"nin üç reisi?

Kitabının Harp Akademisinde zorunlu okutulduğu Fetullahçı Örgütün Aksiyon Dergisinin yazar kadrosundaki Başbakan…

Fetullah Gülen'in otomobilinde yakalanan Doktor Üsteğmen 12 Mart 1971 muhtırasının güçlü isimlerinden Orgeneral Faruk Gürler'in nesi oluyor?

12 Eylül öncesi Harbiye'de yaşanan "Devrimci" "Ülkücü" ayrışması…

Zaman Gazetesi yazarına Balyoz Davası ile ilgili "Dik durun!" diyen yüksek rütbeli subay…

Bektaşi olduğu bilinen/sanılan askerlerin fişlendiği flash belleğe ne yapıldı?

Şakirt kime denir?

"Artık şakirt olmayan askeri okullara giremez" diyen yüksek rütbeli subay…

Harbiye'de korkunç yıllar (2008-2014) işkenceler ölümler intiharlar…

Reina saldırısını gerçekleştiren teröristin telefon rehberindeki yüzbaşı…

İstihareye yatan kalkışmacı generalin gördüğü rüya…

Hava Kuvvetleri İstihbarat Başkanlığı sorgu odasından çıkıp intihar eden subay…

"Gay Tayfa" iftiralarıyla başlayan süreç ve Deniz Kuvvetlerine yapılan saldırılar…

GATA'da ve Askeri Yargıda Fetullahçı yapılanmanın boyutları…

Beyin Cerrahından veteriner olur mu?

SAT komando Birliğini lağv etmeye kalkan doktor…

Fetullahçı örgüt için Askeri Yargı ve Askeri Tıbbiyenin önemi…

Genelkurmay Erdoğan'a darbe yapar mı?

Necdet Özel casusluktan yargılanır mı?


Ve daha birçok can alıcı konu…



Gerçeklerle yüzleşmeye hazır mısınız?
--        --        --        --        --        --        --        --        --        --        --        --        --        --        --        --        --        --        --        --        --

Metastaz , Barış Pehlivan , Barış Terkoğlu

KIRMIZI KEDİ YAYINEVİ

○ Menzilci polisler ilk kez göreceğiniz fotoğraflarında ne yapıyordu?

AKP'li Bakan'ın tarikat şeyhinden özel ricası neydi?

○ Devlette FETÖ'den boşalan koltuklara hangi tarikat nasıl yerleşti?

○ Nedir bu hüsn-ü şehadet ve FETÖ borsası?

○ Hangi cemaat kim için Cumhurbaşkanı'na mektup yazarak kefil oldu?

○ Genelkurmay Başkanı'nın "sahip çıkın" dediği isimler neden tutuklandı?

○ "Kurda kuşa yem etmeyin" denilen işadamı nasıl hapisten çıktı?

FETÖ operasyonlarından çıkarılan "imtiyazlı ortaklar" kim?

○ Hâkim rüşvet alırken gizli bir operasyonla nasıl yakalandı?

○ Hangi gazeteci kendisini MİT'çi diye tanıtıp dolandırıcılık yaptı?

○ Çektirdiği fotoğrafları davaları etkilemek için kullanan ismin arkasında kimler var?

FETÖ operasyonu yapan savcının odasını AKP'liler mi bastı?

○ Erdoğan'ın tehdit edildiği toplantıdan yara almadan çıkan ünlüler kim?

○ Üstü kapatılan telefon görüşmelerinde neler konuşuldu?

İlk kez yazılan gerçeklerle tabular yıkılıyor...

Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu METASTAZ ile devleti esir alan kanserli hücrelere ışık tutuyor.


Metastaz 2: Cendere Barış Pehlivan Barış Terkoğlu

KIRMIZI KEDİ YAYINEVİ

"Okuduğumuz kitap bir yumruk gibi tepemize inip bizi uyandırmadıktan sonra neye yarar?"

Franz Kafka

CHP'li Belediye Başkanları İmamoğlu ve Çerçioğlu için yapılan ahlaksız teklifin arkasında hangi AKP'li Bakan vardı?

○ Pelikancılar AKP içinde hangi operasyonları yaptı ve kimleri fişledi?

○ Yargının arka odalarında hangi ses kayıtları dolaşıyor?

○ Holding patronu cinayetinin üstü hangi yollarla kapatılmak istendi?

○ Hakimler ve savcılar gizlenen skandalları ilk kez nasıl anlattı?

○ Adliyeye getirilen ve içinde 260 bin dolar olan çantanın sırrı neydi?

○ Nurcular devlet içinde nasıl bir ağ kurdu?

○ Yargıdaki Pelikan-Hakyol mücadelesinin perde arkasında ne vardı?

FETÖ borsasının belgesinde neler yazıyordu?

AKP'li bakanlar arasındaki kavganın bilinmeyen nedeni ne?

○ Diyanet'in gizli tarikatlar raporu nasıl sızdı?

○ Öldürülen AKP yöneticisinin eşi sessizliğini bozup neler anlattı?

15 Temmuz raporu aslında neden basılmadı?

○ Kartal İmam Hatip mezunu olmak devlette hangi kapıları açıyor?

○ Erdoğan'ın yakınını hayata döndüren ismin başına neler geldi?

Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan devlette yaratılan çürümeyi ve herkesin hissettiği cendereyi belgeliyor. "Metastaz 2: CENDERE" çarpıcı bir gazetecilik araştırması olarak tarihe geçecek.



- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Bizim milletimiz vatani icin ozgurlugu ve egemenligi icin ozverili bir halktir bunu kanitladi.
Milletimiz yaptigi devrimlerin kiskanc savunucusudur da.
Benliginde bu erdemler yerlesmis bir milleti yurumekte oldugu dogru yoldan hicbir kimse hicbir kuvvet alikoyamaz.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

146. DIN, KAN DOKUCULUGU MESRULASTIRARAK ACIMASIZLIK DIZGININI GEVSETIR VE ILAHI AMACLAR ICIN GEREKLI OLABILECEGINI OGRETEREK CINAYETI MUBAH KILAR

Pascal der ki, "Insan, kotulugu, yanlis bir vicdan ilkesiyle yaptigi zaman oldugu kadar, hicbir zaman tam bir zevkle yapmaz".

Halkin kan dokuculuk dizginini gevseten ve en kara cinayetlerini gozunde hakli gosteren bir din kadar tehlikeli bir sey yoktur. Kendisine, cikarlarinin her eylemi mesrulastirdigi soylenen bir Allah tarafindan izin verildigine inanan halk, kotuluklerine artik sinir cekmez. Din mi soz konusu oluyor? O zaman en uygar kavimler bile hemen tekrar gercek vahsiler olur ve kendisi icin her seyin mubah olduguna inanir.

Ne kadar zalimce hareket etseler, Allah'larinin davasini ne kadar cok hararetle savunsalar yine az olan Allah'larinin o kadar begenisini kazanacaklarini, o kadar hosuna gideceklerini varsayarlar.

Dunyanin butun dinleri, hadsiz hesapsiz cinayetlere izin vermistir. Yahudiler, Allah'larinin vaadiyle sarhos olarak, bazi milletleri bir kisi kalmayincaya kadar yok etme hakkini benimsediler. Ilahlarinin kehanetleri uzerine dayanan Romalilar, dunyayi haydutca ele gecirdiler ve kirip doktuler. Ilahi peygamberleri tarafindan yureklendirilen Araplar, Hiristiyanlari ve putperestleri kilictan ve atesten gecirdiler. Hiristiyanlar, sozde kutsal dinlerini yaymak bahanesiyle yerkurenin her iki yarisini da yuz kez kana boyadilar.

"Allah'in davasi", "Allah'in amaci" adini verdikleri ozel cikarlarina uyan her iste ve olayda rahipler, hocalar, hahamlar, bize Allah'in parmagini gosterirler.

Bu ilkelere gore, sofular, bazi ayaklanmalarda, bazi katliamlarda, bazi hukumdarlara suikastte, bazi curumlerde, bazi suistimallerde, bazi namussuzluklarda, Allah'in parmagini gormekle mutludur. Bu seyler dinin cikarina bir parca hizmet etti mi, bu sofular amaclarina ulasmak icin hemen "Allah her turlu araci kullanir" diyerek isin icinden cikarlar. Dunyada bir sey var midir ki, bu kadar kudretli ve mukemmel olan Allah'larinin, amaclarina ulasmasi icin, cogu kez cinayetten yardim istemek zorunda oldugunu anlatmakla, insan ruhunda her turlu ahlak fikrini yok etmeye daha yetenekli olsun? (Yani, butun her seye gucu yeten ve mukemmel oldugu soylenen Allah'in, amacina ulasmasi icin bazen cinayetler, yanginlar, katliamlar yapmak zorunda olmasi, ya da bunlari mubah gormesi, insanin zihninden ahlak duygusunu siler ve insan o zaman, kendi kendine diyebilir ki; "madem Allah bile amacina ulasmak icin cinayet isliyor, ben aciz kul, amacima ulasmak icin neden her naneyiyemeyeyim?")

- - - - - - - - - - - - -
Bircok ulkenin ekonomisi durgunluga birakildi, topraklar ekilmedi, yeni makine yatirimlari yapilmadi, halkin genis kesimleri calistirilmadi ve yari ac yari tok, devlet yardimina terk edildi.
Ama bu da askeri bakimdan gucsuz dusulmesine yol acti ve getirdigi yoksunluklar acikca gereksiz oldugundan, muhalefeti kacinilmaz kildi.
Uretimin surdurulmesi, ama urunlerin dagitilamamasi gerekiyordu.
Uygulamada bunu gerceklestirmenin tek yolu da savasin surekli kilinmasiydi.
Savasin asil yaptigi yok etmektir ama ille de insanlari yok etmesi gerekmez, insan emeginin urunlerini de yok eder.

George Orwell1984
%

- - - - - - - - - - - - -
Din ustune ne kadar cok calisirsam, insanligin taptigi seyin kendilerinden baska bir sey olmadigina daha cok ikna oluyorum.

BURTON,RICHARD FRANCIS (1821-1890) Ingiliz ksif ve yazar.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

- - - - - - - - - - - - -
TCK Madde 249 Daha az cezayi gerektiren hal

1) Zimmet sucunun konusunu olusturan malin degerinin azligi nedeniyle verilecek ceza ucte birden yariya kadar indirilir.


- - - - - - - - - - - - -



Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur-gundem@googlegroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : 0raj.p0yraz@neomailbox.net  /  oraj.poyraz@openmail.cc
Grup Sayfamiz : https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum.

Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim.

Videolar, resimler, makaleler falan.
:
http://insulaelibertatis.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder