BABA DEMEK NE DEMEK SİZCE?
Bursa' ya yapılacak okul gezisi için defalarca para istemişti babasından. Fakat babası kendi parasını kendisi biriktirmesi gerektiğini söylüyordu her defasında. Zaten oldukçada fakir bir aileydiler. Okul gezisi için gerekli olan parayı verip veremeyeceğinden dahi pek emin değildi...
► "Ne olur yani gezi parasını çıkarıp versede beni para biriktirmekle uğraştırmasa-" diye söyleniyordu kendi kendine... Okuldan eve geldiğinde ayakkabılıkta topuğuna basılmış eski iskarpin ayakkabıyı ve kapının arkasındaki bir kolu yamalı ceketi gördüğünde babasının evde olduğunu anlar ve yine yanına gidip dakikalarca dil dökerdi para vermesi için... Vermediği gibi,
► "Çalışıp kazanmayı biriktirmeyi öğreneceksin... Kendi ayaklarının üzerinde durmayı da-" derdi... Sonra derin derin öksürüklere boğulurdu herzamanki gibi...
Hafta sonları Simit satmaya başlamıştı küçük Orhan. Sırf arkadaşlarıyla o geziye gidebilmek için canını dişine takıyor, her akşam kumbarasını yeni baştan üşenmeden sayıyordu.
Babasının arkadaşlarının babaları gibi olmayışındanda yakınırdı annesine.
Bir defasında arkadaşı Arif'in evine ders çalışmaya gittiğinde, babasıyla arasında olan arkadaşlık bağına pek bir imrenmişti. Bu konuyu ne zaman annesine açsa, - "Baban böyle yetişmiş oğlum. Sevgisini gösteremiyor ama seni çok seviyor buna inan-" derdi hep... Sabahları uyandığında hep garip nir kokuyla uyanırdı. O kokuyu çoğu zaman babasının üzerinde de duyduğundan,
► "Annem aynı tursille yıkıyor olmalı eşyalarımızı-" diye geçirirdi içinden...
Geziye bir gün kaldığında, öğretmenleri artık paraları toparlamaya başlamıştı. Okuldan sonra simit sattı yine son günlerde de. Son gün çok heyecanlıydı...
► "Acaba kumbarada yeterli para biriktimi? -" diye içi içini yedi. Eve vardığında ise iskarpin ayakkabı ve ceketi görmeyince babasının evde olmadığını sanmıştı... Odasına girip kumbarasını boşalttı hemen... Parayı saydığında bir sevinç çığlığı atmıştı. Tamı tamına gezi parasını biriktirmişti. O gece sevinten uyuyamadı Orhan. İçi içine sığmıyordu... Sabah ise yine aynı kokuyla uyandığında pek önemsememişti...
Gezi için evden çıkacağı sabah babasının eskiye nazaran çok daha fazla öksürdüğünü ve reng, benzinin atmış olduğunu farketmemişti bile...
Rüya gibi geçmişti Bursa gezisi. Gördüğü gezdiği yerleri okadar beğenmiştiki. Eve döndüğünde ise babasının epey hasta olduğunu söylemişti annesi. O günden sonra dahada kötüye gitti durumu. Ve bir daha hiç iyi olmadı. Hastahaneye yatırsalarda,ancak bir hafta dayanabildi. Ve hastahane odasında hayata gözlerini yumarken, sanki Oğlu Orhan'a gülümser gibi bakmıştı son defa...
Tam bir hafta kendine gelemedi Orhan.
Her eve gelişinde ayakkabılıkta babasının topuğuna basılmış iskarpin ayakkabısını ve kapının arkasına asılmış bir kolu yamalı ceketini aradı gözü.. Bir gün ağlayarak babasını özlediğini ve ceketini koklamak istediğimi söylediğinde, annesi olduğu yere çöküp ağlamaya başlamıştı..
► "Baban ayakkabısını ve ceketini seni o çok istediğin Bursa gezisine gönderebilmek için eskici Muammere satmış, parayı da kendin biriktirdin san diye gizlice kumbarana koymuştu.
Öleceğini biliyor, bu yüzden kendi ayakların üzerinde durmayı öğrenmen için simitçilik yapmana razı oluyordu. Her gece yanına girerdi sen uyurken.
Saatlerce saçlarını okşar, seni öperdi...
Derdim ya hep büyüklerinden öyle görmüş. Gece sen uyurken severdi seni. Sevgisini böyle gösterirdi"dediği an sabahları duyduğu o kokunun baba kokusu olduğunu anlamıştı Orhan...
Yıldırım gibi koşarak çıktı evden.
Eskici Muammerin dükkanına gidip babasının ceket ve ayakkabısını aradı. Şükürki satılmamıştı. Belki iki ay simit satarak geri almıştı onları... İskarpin ayakkabıyı ayakkabılığa, ceketi ise kapının arkasına astı yine... Her eve geldiğinde yine aynı hisleri yaşamak istiyordu çünki. Sanki ceket ve iskarpin ayakkabıyı görüp, kapıdan içeri girince babasını sedirde otururken bulacaktı... Ama her defasında boş sediri görüp bu gerçeği biraz daha kabulleniyor, gidip ceketini kokluyor ve,
► "Babam evde yok... Birdahada olmayacak" diye ağlıyordu gözyaşlarıyla...
Gördükleriyle hüküm verenler, göremedikleriyle yanılırlar...
Yazar Suat Özge
- - - - - - - - - - - - - - - -
Ignorantia juris neminem excusat
Hukuk bilmemek ozur olamaz.
~Latin Atasozu~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Bilelim ki milli benliğini bilmeyen milletler başka milletlere yem olurlar.
~Mustafa Kemal ATATÜRK~
- - - - - - - - - - - - - - - -
ANLAT YELİZ HANIM ANLAT…
https://www.youtube.com/watch?v=c0uU_tHu_TY
- - - - - - - - - - - - - - - -
Baslamadan once iyi dusun;ama bir kere baslayinca hemen bitirmeye bak.
~SALLUST~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Dusman cimriyse sen comert ol, dusman sert ise sen yumusak ol.
~Sun Tzu'dan Savas Sanati~
- - - - - - - - - - - - - - - -
İstersen hiç başlamasın
Bu hikaye eksik kalsın
Onca yaraların ardından
Yeni bir aşk yaratamazsın
Örselenmiş bir çocukluk
İşte benim bütün hikayem
Kaç sevda geçse de yüreğimden
Bu yıkıntıları onaramazsın
İstersen hiç başlamasın
İstersen hiç başlamasın
Geç kalmışız birbirimize
Yanlış kapılarla geçmiş bunca yıl
Dönemeyiz artık ilk gençliğimize
İstersen hiç başlamasın
Söz verelim kendimize
~Murathan Mungan~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Meraklı olduğunda, yapacak birçok ilginç şey bulursun.
~Walt Disney~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Ölülerden yardım beklemek, uygar bir topluluk için lekedir.
~Mustafa Kemal ATATÜRK
(D.19 Mayıs 1881, Selânik – Ö.10 Kasım 1938, İstanbul)?~
- - - - - - - - - - - - - - - -
İki monolog bir diyalog oluşturmaz.
MURPHY KANUNLARINDAN
Murphy kanunları ilk olarak 1949 yılında Captain Ed Murphy tarafından "Anything that can go wrong will go wrong" "yanlış gitme olasılığı bulunan bir şey, yanlış gider" olarak emrindeki proje yöneticisi George Nicholsun yarattığı bazı durum ve tersliklerden mülhem olarak vazedilmiştir.
Zaman içinde pek çok kişi benzer terslikleri Murphy kanunu adı altında listeye eklemiş, kurallar anonim bir hal almıştır.
1917 doğumlu Edward A.Murphy Jr.ABD Hava Kuvvetlerinde 1949da roketler üzerine deney yapan mühendislerden biriydi.
İnsan üzerine ivmelenmenin etkilerini inceliyordu (USAF proje MX981).
Deneylerden biri pilot üzerinde 16 değişik noktaya akselometre takılması gerekiyordu.
Sensör bir yapıştırıcı ile ancak iki türlü takılabiliyordu ve birisi 16 sensörün tamamını da yanlış takmayı becerdi.
Bunun üzerine Murphy, daha sonra kanun olarak nitelendirilecek ilk söylemlerini bir basın toplantısında açıkladı.
Bir kaç ay içinde "Murphynin Kanunları" mühendislik sahasında çalışanlar arasında yayıldı ve 1958de de nihayet Websterin sözlüğüne girdi.
- - - - - - - - - - - - - - - -
INCECIK SIZILAR
Ne kaldi geriye
o gizemli flsiltidan
ve denizin dibine COken
aSk yildizindan?…
YalnlzllGlmln parmak izleri
duruyor mu yanaGlnda?…
dudaGlndaki ateS sOndU mU
gOGsUnde uyuyor mu
CocukluGum hala?…
Benden ne kaldi sende?…
geceyarisinda Clldiran
denizin tuzlu tadi
Cekildi mi kIyilarlndan
(Kara bir bulut kadar kedertiyim)
-YaGmur camlarda aGlarken
kim senni sevdiGini sOyleyecek
kime slGlnacak baSin
kirpiklerin titreyecek-
Benden sende ne kaldl?…
sOuUklerim gOzlerinde aGliyor mu
geceyansindan beri?…
parmakuClannda akiyor mu
kanlmln titreSimi?…
KucaGindãki kUCUk kIz
bUyUdU mU?…
Bitti mi bUtUn masallar
yoksa kUCUk tavSan OldU mU
-Yoksa ben
ya1nIzlIGI hep ya1nIz nll ıaSadlm
Yoksa sen
ya1nIz1IGI hep yalniz ml yaSadln-
Bende incecik sizilar kaldi
Benden sende ne ka1dI?…
- - - - - - -





- - - - - - -
Jules_Verne-2890_Yilinda.epub
TARIK_GUNERSEL-neron_ile_agripina_1.doc
Edgar_Allan_Poe-Bir_Mumya_Ile_Kucuk_Bir_Hasbihal.el.pdf
Samed_Behrengi-Seftali_Bin_Seftali_Bir.epub
Belgelerle_Ergenekon-Saygi_Ozturk.epub
Tracy_Letts-Bocek.pdf
Bir_Delinin_Hatira_Defteri-Nikolay_Vasilyevic_Gogol.epub
Iskender_Pala-Ayine.mobi
Henrik_Ibsen-HORTLAKLAR.pdf
Orhan_Pamuk-Beyaz_Kale.epub
Gece_Yarisini_Dort_Gece-Stephen_King.epub
Yusuf_Atilgan-Anayurt_Oteli.epub
Necip_Fazil_Kisakurek-Dunya_Bir_Inkilap_Bekliyor.epub
Mandos-Aztekler.epub
Final_Dergisi_Dershaneleri-YGS_Cografya_Soru_Bankasi.pdf
Fono-Almanca_Gunluk_Konusmalar.pdf
John_M_Ellis-Postmodernizme_Hayir.epub
Melissa_Panarello-Yusufcuk_Gece_Gelir.epub
TENA_STIVICIC-Dikkat_Kirilabilir.doc
Federico_Garcia_Lorca-Bernarda_Alba-nin_Evi.docx
French_Grammar_Book.doc
Albert_Camus-Asturya_da_isyan_CS.pdf
Mehmet_Alagas-DIN_GERCEGI_VE_ISLAM.epub
Turk_Dunyasi_Gramer_Terimleri_Kilavuzu-Emine_Gursoy_Naskali.pdf
Upanisadlar-Anonim.epub
Simdinin_Gucu_Uygulama_Kitabi-Eckhart_Tolle.mobi
Stieg_Larsson-Ejderha_Dovmeli_Kiz_I_.epub
Siir_Kitabi-Fazil_Husnu_Daglarca.pdf
ASHABUL_Hadis_Ebu_Abdulmumin_Tekin_Mihci.pdf
Ask_Kopekliktir.epub
- - - - - - -
"> "> "> "> "> "> "> ">
- - - - - - -
- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
| Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
| Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur-gundem@googlegroups.com |
| Gruba uye olmak icin | : | ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com |
| Grup kurucusuna yazmak icin | : | 0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc |
| Grup Sayfamiz | : | https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/ |
| Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum.Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim. Videolar, resimler, makaleler falan. | : | http://insulaelibertatis.com/ |
| Eposta adresleri (Derdiniz varsa buradan ulaşın.) | : | 0raj.p0yraz@neomailbox.net oraj.poyraz@openmail.cc HvLWPtIjJR8X@protonmail.com 0PjukdvspdUh@mail2tor.com |
| Tor ağı üzerindeki web siteleri Darkweb diye bilinir, TorBrowser kullancaksınız. | : | http://45m2jpfwn6ydfrqyhw5jbqszyip45pvi6m2cyo3722wyhur6yuitgbyd.onion/ http://kbq4ghhydumvhgvwkccbad5g7ae2yho6a4llxuy2z4oa6dox6gjtngad.onion/ |
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder