Mantık nedir?
Bir darbeyi iyi, diğerini kötü saymanın ölçüsü nedir?
Benim anladığım vatandaş kendine yakın gördüğünü onaylıyor, kendi dünya görüşüne ters düşen darbeyi onaylamıyor.
27 Mayıs genel sonuçları itibariyle çağdaş bir anayasa ve siyasi iklim üretmiştir.
12 Eylül ise genel olarak ülkenin çağdaş kadrolarının tasfiyesi, mürtecilerin önünün açılması, günümüzde iktidarda olan mürtecilere yol verilmesine yaramıştır.
Mürteciyseniz, 12 Eylül iyi, 27 Mayıs kötü olacak elbette.
Çağdaş bir insansanız da tam tersi.
Oraj POYRAZ
Hilmi Özkök 12 Eylül'ü savundu
Darbeleri Araştırma Komisyonu'nun sorularını yanıtlayan Genelkurmay Eski Başkanı Hilmi Özkök, 12 Eylül darbesini savunup 27 Mayıs'ı eleştirdi.
Özkök, Türkiye'de gladyo tipi yapılanma olmadığını da iddia etti
YURT - 05 Ekim 2012 Cuma 13:43
ANKARA- ESKİ Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök, TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu'nun sorularını cevapladı.
Komisyon Başkanı Nimet Baş ve bazı üyeler, Özkök'e 12 Eylül darbesini haklı bulduğu izlenimi edindiklerini söylediler.
Özkök, bunun üzerine 'Hiçbir darbeyi savunmam.
Sonrasında iyiye mi gitti, kötüye mi gitti, ona bakmak lazım' dedi.
Özkök, darbelerin önlenmesinde en etkili unsurun siyaset olduğunu belirterek, "Siyasetçileri, siyasetçiler değiştirsin ama tarihe baktığımızda siyasetçilerin bizden yardım istediği olmuştur" dedi.
Bir ülkede demokrasi geliştikçe müdahale ortamının kalmayacağını ifade eden Özkök, Türkiye'de halkın siyasetçiye güvenini kaybetmesi halinde ordudan bir şeyler beklediğini söyledi.
Özkök, Türkiye'de "gladyo" tipi bir yapılanma olmadığını, Özel Harp Dairesi bulunduğunu anlatarak, bunun da "gladyo"ya karşılık gelmediğini vurguladı.
Darbelerle "gladyo" arasında ilişki görmediğini de belirten Hilmi Özkök, Özel Harp Dairesi'nin soğuk savaş döneminde bir ülkenin işgal edilmesi halinde oradaki halkı Kurtuluş Savaşı'nda olduğu gibi çete savaşları için organize etme görevi olduğunu söyledi.
DARBE, ZAMANLAMA BAŞARISI
Özkök, 12 Eylül darbesi için şartların olgunlaşmasının beklenmesini, Silahlı Kuvvetler için zamanlamanın başarıda çok önemli olmasına bağladı.
Olayların ve ölümlerin bir günde sona ermesiyle ilgili görüşü de sorulan Özkök, "İhtilal olduktan sonra halkın devlete güveni geldi.
Olayların bıçak gibi kesilmesinin nedeni bence bu" dedi.
"Ordunun devletin idaresinde olma hevesi taşımadığını" ifade eden Özkök, 12 Eylül'den sonra sadece Kenan Evren'in Cumhurbaşkanı olduğunu, diğer askerlerin idarede yer almadığını anımsattı.
Anadolu'da halkın mutsuz olması ya da bir beklentisinin bulunması halinde "ya Allah'tan ya aşiretten ya başbakandan ya da askerden" bir şeyler beklediğini dile getiren Özkök, "Darbelerin önlenmesinde en etkili unsur siyasettir" diye konuştu.
27 MAYIS HATALI
12 Eylül darbesinde dış güçlerin rolü olduğu değerlendirmeleri hatırlatılan Özkök, bunun söz konusu olabileceğini ancak spesifik olarak herhangi bir ülkenin darbenin arkasında olduğunu söyleyemeyeceğini bildirdi.
27 Mayıs darbesini doğru bulmadığının altını çizen Özkök, 12 Mart 1971 muhtırasıyla ilgili olarak da "Şantaj yaparak, 'şöyle yapmazsan böyle yaparım' demek çok ağır.
Zorlayarak bunu yapmak doğru değil" dedi.
Özkök, demokrat kişiliğinin ve davranışının yasalardan kaynaklandığını belirterek, görevini kanunlar ve nizamlara göre yaptığını, yeminine sadık kaldığını söyledi.
Özkök, "Şu parti, bu parti ayırmam.
Kim gelse, görevimi yeminime sadık kalarak yapardım" dedi.
Özkök, ordu içindeki birçok generalin de kendisi gibi olduğuna inandığını dile getirdi.
Wikileaks belgelerinde iddia edilen ve 1 Mart 2003 tarihindeki Irak tezkeresi için devreye girip girmediği sorulan Özkök, "Politikacı değil, bürokratım.
ABD ile münasebet neyse, devlet politikasına göre hareket ederim.
O dönem MGK da dahil çeşitli toplantılar yaptık.
Tezkerenin geçmesi ve geçmemesi halinde neler olabileceğini değerlendirdik.
Ne basına konuşarak hükümete baskı yaptım ne de ABD'lilerle görüştüm" diye konuştu.
Türk askerinin başına Kuzey Irak'ta çuval geçirilmesinden dolayı büyük acı duyduklarını da anlatan Özkök, "Kriz yönetimi olarak bazı ifadeler kullanıldı ama ilişkilerde büyük hasar meydana getirmedik" dedi.
BALYOZ PLANINI DUYMADIM
Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu'nun 35.maddesinin kaldığı sürece darbe tehlikesi olup olmadığına dair görüşü de sorulan Özkök, 35.madde olmasa TSK'nın yurt içindeki olaylarda kullanılamayacağını savundu.
Sorular üzerine, "Balyoz Planı" diye bir darbe hazırlığını duymadığını, bu konuda düzenlenen seminerde "ileri giden" ifadelerin kullanıldığını duyması üzerine konuyu, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman'a incelemesi için ilettiğini söyledi.
Özkök, bir soru üzerine, Yalman'ın daha sonra kendisine konuyla ilgili cevap vermediğini ifade etti.
Özkök, Genelkurmay Başkanlığı görevinden sonra Cumhurbaşkanlığı teklifi alıp almadığı sorusunu da "Asla.
Ne ima, ne teklif aldım" diye yanıtladı.
a45UyF587661-201307301451-9
Dusmani bildiginiz kadar kendinizi de biliyorsaniz, zafer konusunda supheniz olmasin.
Sun Tzu'dan Savas Sanati
Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur: Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com | Ayrilmak isterseniz de : Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com | Grup Sayfamız : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ | Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder